Arama

Akdeniz Bölgesi - Genel Bilgi - Sayfa 2

Güncelleme: 23 Kasım 2016 Gösterim: 238.476 Cevap: 17
DERUNİ - avatarı
DERUNİ
Ziyaretçi
1 Haziran 2011       Mesaj #11
DERUNİ - avatarı
Ziyaretçi

Akdeniz Bölgesi Ovaları



Sponsorlu Bağlantılar
Bölgenin önemli ovaları Antalya ve Çukurova'dır. İklim ve sulama imkanları elverişli olduğundan, bu ovalar, Türkiye'nin önemli tarım alanlarıdır. Turfanda sebze ve meyvecilik gelişmiştir. Akdeniz Bölgesi'ndeki ovalar çöküntü alanlarında alüvyonların yığılması ile oluşmuş birikim alanlarıdır. Bu birikim alanlarından en önemlileri Çukurova delta ovası ile Hatay çukurluğundaki Amik ovasıdır. Akdeniz Bölgesi'nin batısında, kıyıda Antalya ovası ve Göller Yöresi'nin küçük çöküntü ovaları bulunmaktadır. Tektonik oluşumlu Amik, İslahiye, Maraş, Burdur ve Isparta ile karstik oluşumlu Elmalı, Tefenli, Bozova, Korkuteli, Ketsel, Avlan Ovaları, bölgenin önemli düzlükleridir. Çukurova ve Silifke Ovası delta ovası grubuna girer.

Akdeniz Bölgesi'nin Ovaları:

  • Bölgenin en önemli ovası Çukurova'dır.
  • Antalya Ovası,
  • Amik Ovası,
  • Silifke Ovası,
  • Isparta Ovası,
  • Acıpayam Ovası
  • İslahiye Ovası
  • Maraş Ovası
  • Burdur Ovası
  • Elmalı Ovası
  • Tefenli Ovası
  • Bozova Ovası
  • Korkuteli Ovası
  • Ketsel Ovası
  • Avlan Ovası

Son düzenleyen Baturalp; 20 Kasım 2016 17:05 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
1 Mart 2012       Mesaj #12
Mira - avatarı
VIP VIP Üye

Akdeniz Bölgesi Kentler ve Özellikleri



Sponsorlu Bağlantılar
Özet: Akdeniz bölgesi bütünüyle şu illeri içine alır: Hatay, Adana, İçel, Antalya, Isparta, Burdur. Kahramanmaraş ilinin Afşin ve Elbistan ilçeleri Doğu Anadolu bölgesinde kalır. Ayrıca komşu illerin bazı kesimleri Akdeniz bölgesine girer. Muğla ilinin Köyceğiz ve Fethiye, Denizli ilinin Acıpayam, Çameli ve Çardak, Afyon ilinin Dinar ve Dazkırı, Konya ilinin Ermenek, Hadım, Bozkır, Seydişehir ve Beyşehir, Niğde ilinin Ulukışla ve Çamardı, Gaziantep ilinin İslahiye ve Kilis ilçeleri Akdeniz bölgesindedir.
  • Bölgenin kalabalık nüfuslu kentleri genellikle doğuda toplanmıştır.
  • Bu kesimde yer alan Adana bölgenin birinci, Türkiye'nin de İstanbul, Ankara, İzmir'den sonra dördüncü büyük nüfuslu kentidir.
  • Adana, Seyhan ırmağının Toroslar' dan çıkarak ovaya girdiği yerde (ırmağın sağ yakasında) kurulmuştur.
  • Efsaneye göre adı, Tanrı Uranüs'ün oğlu Adanus'tan gelir (Adanus'un öbür oğlu Sarus'un adıysa Seyhan ırmağına verilmiştir). İlkçağ'da Tarsus'a bağlı kalan Adana, Ortaçağ'da müslümanlar üe Bizanslılar arasında birçok kez el değiştirdi.
  • XVI. yy. başlarında Ramazanoğullan Türk Beyliği'nden Osmanlı Devleti'ne geçti. Bir süre Mısır valisi Mehmet Ali Paşa'nın yönetiminde kaldı (1833-1840) ve 1918-1922 arasında Fransız işgali altına girdi. Kentin nüfus artışı 1950'den sonra sanayileşmeyle gerçekleşti.
  • Önceleri Seyhan'ın yalnızca sağ yakasında yayılırken, sanayileşme çalışmalarıyla birlikte ırmağın sol yakasına taştı. Bir yandan çevreye doğru gecekondularla düzensiz bir biçimde yayılırken, bir yandan da geniş caddeler, parklar, iş hanlarıyla modern bir görünüm aldı.
  • Sanayide özellikle son yıllarda büyük gelişme oldu; iplik ve dokuma fabrikalarına yenileri eklendi.
  • Adana ulaşım bakımından da önemli yollar üstündedir.
  • Balkanlar'ı Suriye' ye ve Mezopotamya'ya bağlayan yol buradan geçer.
  • Bölgenin ikinci kalabalık kenti İçel ilnin merkezi olan Mersin'dir. XIX. yy'ın ikinci yarısında, Adana ovasının başlıca iskelesi Tarsus, alüvyonlanmayla dolunca, bu yöreye liman olarak Mersin seçüdi ve küçük bir köyken, hızla gelişerek, bir kent haline geldi.
  • 1886'da Adan'a-Mersin arasındaki demiryolunun açılması limanın canlılığını daha da artırdı. Tarihi, Mersin'in tersine çok eskilere uzanan Tarsus kentiyse, İç Anadolu' dan gelen yolların Gülek boğazından geçerek ovaya açıldığı yerde kurulmuştur.
  • Akdeniz bölgesinin kuzeydoğusunda,kıyıdan oldukça içeride, bölgenin üçüncü kalabalık nüfuslu kenti Kahramanmaraş yer alır. Maraş yada Ahır adı verilen dağın güney yamacında, eğimli bir alan üstünde kurulan, birkaç kez el değiştiren kent, günümüzdeki yerine Dulkadiroğulları döneminde taşınmıştır.
  • Birinci Dünya savaşı sırasında Maraşlılarm Fransızlara karşı yaptığı başarılı savunmadan dolayı, kentin adına
  • 1972 yılında bir ekleme yapılarak Kahramanmaraş'a dönüştürülmüştür.
  • Akdeniz bölgesinin dördüncü kalabalık kenti, batıdaki Antalya'dır. Antalya körfezinin kara içine iyice sokulduğu bir kıyıda kurulmuştur.
  • Gerek kara, gerek deniz ulaşımı yönünden elverişli bir konumu olması, bir kent olarak gelişmesini sağlamıştır.
  • Batı kesimi ile iç kesimler arasındaki bağlantıyı sağlayan yollar Antalya'dan geçer. İ.Ö.I. yy'da Bergama kralı Attalos tarafından kurulan (adı da bu addan türemiştir), Roma döneminde büyüyen, Selçuklular döneminde önemli bir ticaret merkezine dönüşen kent, Cumhuriyet döneminde surların dışına taşarak her yöne genişlemiştir. Tarihsel anıtları ve doğal güzellikleriyle Türkiye'nin önemli bir turizm bölgesidir.
Gelişim Hachette, Gelişim Yayınları, 1. Cilt, Sy:67-68

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 20 Kasım 2016 17:51 Sebep: başlık ve sayfa düzeni
theMira
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
25 Aralık 2012       Mesaj #13
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
AKDENİZ BÖLGESİ
Türkiyenin önemli bölgeleri arasında yer alan akdeniz bölgesinin genel özellikleri arasında turizm merkezleri başta gelmektedir bu nedenledirki

Akdeniz Bölgesini 2 kısımda inceleyebiliriz.


Akdeniz bölgesinin coğrafi konumu


Bölge ismini güneyindeki Akdeniz’den alır. Ege Bölgesi ile olan sınırı Köyceğiz gölünün batısından başlayarak Sultan dağlarına kadar uzanır. Kuzeyde İç Anadolu Bölgesi’ne komşudur. Bölgeyi kuzeydoğudan Doğu Anadolu Bölgesi ve doğudan G.Doğu Anadolu Bölgesi çevreler.

Yurdumuzun güneyinde alan bakımından 4. büyük bölgemizdir

Akdeniz bölgesinin yeryüzü şekilleri


Bölgenin büyük bir kı smı Toros Dağları ve yüksek platolarla kaplıdır. Genel olarak engebeli ve dağlıktır. Toroslar, III. Jeolojik zamanda oluşmuş Alp – Himalaya sistemine bağlı genç kıvrım dağlarıdır. Batı ve Orta Toroslar bölge içinde geniş yer tutar.

Batı Toroslar Antalya Körfezi’nin her iki yanında da yer alır. Bey Dağları, Çiçekbaba ve Barla Dağları Antalya Körfezi’nin batısında, güneybatı – kuzeydoğu yönünde uzanırlar. Sultan Dedegöl ve Geyik Dağları Antalya Körfezi’nin doğusunda kuzeybatı – güneydoğu yönlü uzanır.
Anamur Burnu’nun kuzeyinden başlayan Orta Toroslar, güneybatı – kuzeydoğu yönlü uzanan üç kütleden oluşur. Bunlar, Bolkar Dağları, Aladağlar, Tahtalı Dağları ve Binboğa Dağları’dır. Akdeniz Bölgesi’nde Toroslar’dan başka Hatay – K. Maraş istikametinde uzanan dağların oluşturduğu bir dış sıra halinde Nur (Amanos) Dağları uzanır.
Dağların kıyıya paralel uzanması, dalga aşındırmasının fazla olmasına ve kıyılarda yalıyarların (falezlerin) çokluğuna neden olmuştur.
Akdeniz Bölgesi’nde yer yer plato alanları bulunur. Bunlardan biri Antalya Körfezi’nin batısındaki Teke Platosu, diğeri de Anamur Burnu’nun gerisindeki Taşeli Plâtosu’dur. Antalya Körfezi’nin batısındaki dağlarla ve platolarla kaplı karstik arazi “Teke Yöresi” olarak adlandırılır. Teke Yöresi ve Taşeli Platosu bölgenin en tenha yerleridir.
Türkiye’de karstik yapının yaygın olduğu yerlerde yağışın fazla olmasına karşın yeraltına sızmanın çok olması, yerüstü sularının zayıf olmasına yol açar. Bu nedenle de bu yerlerde nüfus yoğunluğu azdır.
Dağlar kıyıdan itibaren yükseldiği ve kıyıya paralel olduğu için iç kısımlarla ulaşım ancak bazı geçitlerle sağlanabilmektedir.
Bölgedeki başlıca geçitler şunlardır: Göller Yöresi’ni Antalya’ya bağlayan Çubuk geçidi, İç Anadolu’yu Silifke’ye bağlayan Sertavul geçidi, Amik Ovası’nı İskenderun’a, hatta Suriye’ye bağlayan Belen geçidi ve Çukurova’yı İç Anadolu’ya bağlayan Gülek geçididir.
Bu bölgedeki ovalar çöküntü alanlarında alüvyonların yığılması ile oluşmuş birikim alanlarıdır. Bu birikim alanlarından en önemlileri Çukurova delta ovası ile Hatay çukurluğundaki Amik ovasıdır. Akdeniz Bölgesi’nin batısında da kıyıda Antalya ovası ile Göller yöresinin küçük çöküntü ovaları bulunmaktadır.
Akdeniz Bölgesi genel olarak engebeli ve dağlıktır. Bölgenin % 80′ini kıyıya paralel uzanan Toros Dağları ile yüksek platolar oluşturur. Bu durum, bölgede nüfus dağılışını, kara ulaşımını, bitki örtüsünü, turizm çeşitliliğini çok etkiler. Sanayi ürünleri çeşitliliği ise bu durumdan en az etkilenir.

Akdeniz bölgesinde toprak


Genel olarak yağış ve sıcaklığın yeterli olması, toprak içerisindeki demir bileşiklerinin daha hızlı oksitlenmesini sağlamıştır. buna bağlı olarak toprak kırmızımsı bir renk alır. Özellikle kireç taşlarının çatlaklı olması sonucunda hava ve su dolaşımı çok iyi gerçekleşir. bu ise kireç taşlarının bulunduğu sahalarda toprağın kızıllaşmasını daha da hızlandırır. Bunun sonucunda Akdeniz Bölgesi’nin karstik arazilerinde kırmızımsı renkte terra rossa toprakları yaygındır.


Akdeniz bölgesinin akarsu ve gölleri


Bölgedeki akarsular düzensiz rejime sahiptirler. Akarsu rejiminin düzensiz olmasında çeşitli faktörlerin etkisi vardır. Bunlar:

Bölgede etkili olan Akdeniz ikliminde yağışların çoğu kış aylarında görülür. Yaz ayları ise çok sıcak ve kurak geçer. Bunun sonucu olarak akarsular kışın kabarır, yazın ise kuruyacak seviyeye gelir.
Bölgede karstik yeryüzü şekillerinin geniş yer tuttuğu görülür. Bunun sonucu olarak, yağışlı mevsimlerde suyun bir kısmı yer altına sızarak akarsuların fazla kabarmasını önler. Yazın ise yeraltı suyunun akarsuya karışarak su seviyesinin alçalmasını az da olsa engellediği görülür.
Bölgenin en önemli akarsuları, Asi, Seyhan, Ceyhan, Göksu, Manavgat, Aksu ve Dalaman çayıdır.
Bölge göl bakımından zengindir. Batısında tektonik ve karstik etkenlerle oluşan göllerin yer aldığı Göller Yöresi bulunmaktadır. Beyşehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla, Söğüt, Salda, Elmalı ve Kovada gölleri bulunur.
Eğirdir Gölü tatlı su gölüdür. Bunun nedeni fazla sularını yer altından Aksu’ya ve dolayısıyla Akdeniz’e boşaltmasıdır. Bu göllerden Suğla Gölü, zaman zaman kuruyacak derecede su kaybına uğrar.
Doğuda Hatay yöresindeki Amik Gölü de, Asi nehrinin taşkınlarının bataklık şeklinde olduğu bir göldür. Bu alan akarsuların getirdiği alüvyonlarla büyük ölçüde dolmuştur


Akdeniz bölgesinin iklimi


Akdeniz bölgesinin bitki örtüsü

Bölgede karakteristik Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık sıcaklık ortalaması 18°C’dir. Kıyıda yıllık yağış miktarının 1000 mm yi bulduğu yerler vardır. Akdeniz kıyıları kış mevsiminin en ılık geçtiği bölgemizdir. Buna yol açan nedenler, nemlilik miktarı, güneş ışınlarının düşme açısı ve Toros Dağları’nın doğrultusu ve yükseltisidir. Toroslar, kışın kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin kıyıya inmesini önler.

Yağış maksimumu kış mevsimine rastlar.
Bölgedeki yaz kuraklığı ise, dinamik yüksek basınç alanlarının etkili olması, bölgenin alçalıcı hava hareketlerinin etkisine girmesinin sonucudur.
Kıyıdan itibaren yükseldikçe sıcaklık düşmekte, yağış miktarı artmaktadır.
Denize dönük yamaçların etekleri bol yağış alır. Batıda Antalya çevresi doğuda, Hatay, Dörtyol, Osmaniye, Kadirli, Bahçe çevresi 1000 mm civarında yağış alır. Oysa ovadaki Mersin ve Adana çevresi 600 – 700 mm yağış almaktadır.
Karasallaşmanın belirgin olduğu yerler, bölgenin batı kesiminde genişler. Göller yöresi ve Teke yöresi karasallığın en belirgin olduğu yerlerdir. Sıcaklık farkları artar, kışlar daha uzun sürer.
Akdeniz Bölgesi’nde 700 – 800 m’ye kadar maki bitki örtüsü hakimdir. Maki, zeytin, mersin, defne, sakız ağacı, zakkum, keçiboynuzu, vb. kuraklığa dayanıklı bodur bitkilerden oluşur.
Bölgedeki ormanlar, makiden sonra başlar, 2400 m’ye kadar devam eder. Daha sonra dağ çayırları yer alır. Orman alanları üzerindeki dağ çayırları yazın kuraklığın etkisi ile kururlar.
Akdeniz Bölgesi’nin iç kesimlerine doğru gidildikçe iklim karasallaşır. Özellikle Göller Yöresi’nde yıllık yağış miktarı ve kış sıcaklık değerleri düşmüştür.
Akdeniz bölgesinde nüfus ve yerleşim
2000 nüfus sayımına göre, bölgede 8 706 005 kişi bulunmaktadır. Nüfus sayısı bakımından dördüncü sırada yer alır. Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının altındadır.Akdeniz Bölgesi’nde nüfusun %70′i Adana Bölümü’nde toplanmıştır.

Bu Durumun Başlıca Nedenleri;
Zengin tarım alanı olan Çukurova’nın varlığı,
Çukurova’da tarım ürünleri işleyen sanayi kuruluşlarının fazlalığı,
Adana Bölümü’nün iç kesimlerle bağlantısının düzgün olmasıdır.
Adana Bölümü’nde Adana, Mersin, İskenderun, Antakya, Kahraman Maraş, Tarsus, Kilis, Kozan, Kadirli, Osmaniye gibi büyük il ve ilçelerde sanayi, tarım ve ticaretin aktif olması nüfusun artmasına neden olmuştur.

Antalya Bölümü’nde ise nüfus, bölge nüfusunun %30 unu oluşturur.
Çünkü;
Antalya Ovası Çukurova kadar verimli değildir.
Kalkerli kayaların varlığıyla karstlaşma, tarım hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
Antalya Bölümü’nde ulaşım fazla gelişmemiştir. Burdur ve Isparta yöresi demir yoluyla Ege Bölgesi’ne bağlanmış ve İzmir’in ard bölgesi durumuna gelmiştir.

Antalya Bölümü’ne bağlı kıyı ovalarının, son yıllarda turizm faaliyetlerine bağlı olarak nüfusu artmaktadır.
Buna karşılık toplu yerleşme daha fazladır. Ancak suyun bol olduğu yörelerde dağınık yerleşmeye rastlanır. Bölgenin kıyı ovalarında turistik tesislerin yaygınlığından dolayı dağınık yerleşme hakimdir. Bölgede köy ve kasaba evlerinin yapı malzemesini daha çok kalker taşları oluşturur.

Akdeniz Bölgesi nüfus yoğunluğu açısından Türkiye ortalamasının altında bir durum gösterir. Bunun en önemli nedeni bölgenin %90′ını işgal eden Toroslar’dır.
Toroslar, Teke ve Taşeli Yöresi Türkiye’nin en seyrek nüfuslu yerlerindendir.
Çukurova’da nüfus yaz mevsiminde artmaktadır. Bu artışta tarım işçilerine olan gereksinimin artması rol oynar.

Akdeniz bölgesinde tarım

Bölgede tarım alanları sınırlı olmasına rağmen kıyı şeridinde en önemli ekonomik etkinlik tarımdır. En önemli tarım alanları başta Çukurova olmak üzere Amik ve Antalya ovalarıdır.

İklim özellikleri tarımsal yaşamı şekillendirir. Tarım alanlarından yıl içinde birden çok ürün alma bakımından en elverişli koşullara sahip olan bölgemizdir.

Bölgede yetiştirilen başlıca tarım ürünleri şunlardır:

Buğday: Bölgenin hemen her tarafında yetiştirilir. Çukurova’da pamuk ekilmeyen alanlarda da ekilir.
Pirinç: Hatay’da Amik Ovası’nda, K. Maraş çevresinde ve Silifke civarında yetiştirilir.
Pamuk: Başta Çukurova olmak üzere diğer kıyı ovalarında yetiştirilir.
Tütün: Göller Yöresi’nde ve Hatay çevresinde yetiştirilir.
Gül: Özellikle Isparta ve Burdur çevresinde tarımı yapılır.
Turunçgiller: Kıyı boyunca Finike, Antalya, Alanya, Anamur, Silifke, Mersin, ve Dörtyol’da yetiştirilir.
Muz: Alanya ve Anamur çevresinde yetiştirilir. Türkiye’de yetiştirilen muzun tamamı bölgeden karşılanır
Haşhaş ve şekerpancarı: Özellikle Göller Yöresi’nin ürünleridir.
Zeytin ve üzüm: Kıyı şeridinde hemen her yerde yetiştirilir. Ancak bölge halkı daha kârlı olan pamuk üretimine önem verdiği için zeytincilik ve bağcılık fazla gelişememiştir.

Bölge soya fasulyesi, yer fıstığı ve mısır üretiminde de Türkiye’de ilk sıradadır.
Seracılığın en yaygın olduğu bölge Akdeniz Bölgesi’dir. Bölgede kış sıcaklığının sıfır derecenin altına düşmemesi turfanda sebze ve meyveciliğin gelişmesine yol açmıştır. Mersin – Antalya kıyı şeridi turfanda sebzeciliğin en yaygın olduğu yerdir.

Akdeniz bölgesinde hayvancılık

Akdeniz Bölgesi’nde hayvancılık fazla gelişmemiştir. Sığır, koyun ve keçi Toroslar’da yaylacılık sistemiyle yetiştirilir. Hayvanlardan en yaygın olanı kılkeçisidir. Çünkü bu hayvan Toroslar’ın sarp yamaçlarında yaşamını kolayca sürdürür.


Akdeniz bölgesinde sanayi

Adana Bölümü’nde sanayi daha fazla gelişmiştir. Adana Bölümü’nde dokuma, tütün, gıda, kimya, tarım araçları, çimento, madeni eşya, cam ve tuğla fabrikaları vardır.

Mersin, önemli bir liman kentidir. Bu ilimizde, Ataş petrol rafinerisi bulunur.
Antalya’da ferro – krom tesisleri, yağ fabrikaları bulunur.
Isparta’da gülyağı fabrikaları, çimento fabrikası, tarım araçları yapım merkezleri ve halı fabrikası bulunur.
Burdur’da gül yağı fabrikası, şeker fabrikası, tarım araçları fabrikası, süt ve yem fabrikaları yer alır.

Akdeniz bölgesinin yeraltı zenginlikleri

Krom : Fethiye- Dalaman ve Adana (Aladağlar) çevresinde çıkarılır.
Barit : Mersin ve Adana çevresinde çıkarılır.
Boksit(alüminyum): Batı Toroslar’da Seydişehir çevresinde çıkarılır.
Kükürt : Keçiborlu (Isparta) çevresinde çıkarılır.
Demir : Adana (Feke ve Saimbeyli) çevresinde çıkarılır.
Asbest : Doğu Akdeniz’de Hatay çevresinde çıkarılır.


Akdeniz bölgesinin turizmi

Bölge turizmden elde edilen gelirler bakımından 3. sıradadır.

Burdur’da İnsuyu mağarası, Alanya’da Damlataş mağarası, Tarsus’ta Yedi uyuyanlar mağarası, Antalya yakınlarında Karain mağarası, Düden, Manavgat Kurşunlu ve Tarsus şelaleri, Mersin’deki Cennet ve Cehennem obrukları ve Dilek kuyu mağarası bölgede yer alan ve turizm faaliyetlerine neden olan karstik şekillerdir.
Ayrıca yazın erken başlaması deniz turizminin de erken başlamasına ve gelişmesine neden olmuştur. Bütün Akdeniz kıyıları boyunca turistik tesisler kurulmuştur ve kurulmaktadır. Akdeniz Bölgesi’nde Olimpos – Beydağları Sahil,Güllük Dağı (Termessos), Kovada Gölü, Kızıldağ, Köprülü Kanyon ve Karatepe – Aslantaş milli parkları bulunur.
Antalya’da her yıl düzenlenen Altın Portakal Film Festivali ile Mersin Moda ve Tekstil Fuarı da önemli turizm etkinliklerindendir.

Akdeniz bölgesinin bölümleri


Antalya Bölümü
Taşeli Platosu’nun batısında kalır. Antalya Bölümü endüstriyel gelişim bakımından Adana Bölümü’nden daha geridedir. Bunun nedeni Antalya Bölümü’nün dağlık olması ve tarım yapılan ovaların azalmasıdır.

Bozova, Elmalı, Acıpayam, Tefenni gibi karstik ovalara sahiptir.
Antalya Bölümü, Adana Bölümü’nü turizmde, seracılıkta ve yağış miktarında geçmiştir. Antalya Bölümü’nde yeryüzü şekillerinin etkisiyle tarım yapılan alanlar daha dardır. Dağları kıyıdan itibaren ani olarak dikleşir ve iç kısımlarla olan bağlantıyı zorlaştırır. Böylece bölgenin art bölgesi yok denecek kadar azdır. Bu da Antalya Bölümü’nde endüstriyel gelişimin, Adana Bölümü’nden daha geri olmasına neden olmuştur.
Turizm potansiyeli bakımından Antalya Bölümü, Adana Bölümü’nden çok önde gelir. Sanayi kuruluşlarının çokluğu yönüyle Adana Bölümü Antalya Bölümü’ne göre öndedir. Kıyı ovalarının genişliği yönüyle değerlendirildiğinde Adana Bölümü’nde yer alan Çukurova’nın Antalya Ovası’ndan çok geniş olduğunu görürüz. Tarımın ve sanayinin yoğun olarak yapıldığı Adana Bölümü’nde nüfus daha yoğundur. Antalya ve Adana Bölümü iklim şartları bakımından benzerlik gösterir. Her iki bölümde karakteristik Akdeniz iklim koşulları görülür.
İklim özellikleri her iki bölümde aynıdır.
Sulama suyu miktarı şartları itibariyle iki bölüm de aynı avantajlara sahiptir.
Tarım alanlarının kullanış biçimi her iki bölümde benzerdir.
Adana bölümü
Bölüm yüz ölçüm olarak Antalya Bölümünden daha büyüktür. Bölümde verimli ovalar geniş alan kaplar. Bölümün batısında bulunan Taşeli platosunun yüzeyi kireç taşlarından (kalker) oluşmuştur. Bu sebeple burada kireç taşlarının çözünmesi sonucu oluşmuş karstik şekiller meydana gelmiştir. Başlıcaları; Cennet-Cehennem obrukları, Dilek kuyu mağarası, yedi uyuyanlar mağarası gibi.

Bölge nüfusunun yarıdan fazlası bu bölümdedir. Sebepleri : Verimli tarım alanları, sanayinin gelişmiş olması ve ulaşım imkanlarının daha iyi olmasıdır. Bölümün en gelişmiş ili Adana’dır. Adana aynı zamanda Türkiye’nin 4. büyük kentidir. Adana ;Tarım, sanayi,ticaret ve eğitim kentidir.
Bölümün en önemli ticaret merkezleri Adana ve Mersin’dir. Mersin’de yer alan serbest ticaret bölgesi ve Mersin Limanı bölüm ticaretinde önemli paya sahiptir.

Akdeniz Bölgesi’nin Genel Özellikleri

1. Yüzölçümü bakımından 4. sıradadır. (%15)
2. Orman bakımından %24,5 ile 2. sıradadır.
3. Kıyı uzunluğu 1577 km.’dir. Boyuna kıyı tipi görülür.
4. Yer fıstığı turunçgil, muz, gül ve soya fasülyesi üretiminde 1. sıradadır.
5. Muz yalnız bu bölgemizde yetişir.
6. Karstik şekillerin en çok görüldüğü bölgemizdir.
7. Kışları en ılık, yazları en uzun geçen bölgemizdir.
8. Toroslar, iç bölgelere ulaşımı güçleştirir ve deniz etkisinin içerilere girmesini engeller. Aynı zamanda kıyı kesimini İç Anadolu Bölgesinden gelen soğuk havalardan korur.
9. Yıllık sıcaklık ortalaması en fazla olan bölgemizdir.
Yıllık Sıcaklık Ortalaması: 18.5 °C
En soğuk ay ortalaması: 10 °C
En sıcak ay ortalaması: 28°C’dir
10.Sebze üretiminin ve seracılığın en fazla olduğu bölgemizdir.
11. Yıllık yağış ortalaması 1000 mm olan bölgede yağışın mevsimlere göre dağılışı şu şekildedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 0 üye beğendi.
Hera - avatarı
Hera
VIP A'mour
8 Temmuz 2015       Mesaj #14
Hera - avatarı
VIP A'mour

AKDENİZ BÖLGESİ,

Anadolu'da Toroslar’ın kuzey etekleriyle Akdeniz kıyıları arasında, Marmaris yakınlarından Gaziantep platosuna kadar yaklaşık 700 km boyunca uzanan 100-200 km genişlikte coğrafi bölge. Yaklaşık 108 000 km2 (Türkiye’nin °/o 14’ü), 7 100 000 nüf. (1985). [Türkiye nüfusunun yaklaşık % 13,8’i.] Gazipaşa’dan kuzeye çekilen hattın batı kesimine Antalya bölümü, doğusuna Adana bölümü denir. Hatay, Adana, İçel, Antalya, Burdur ve İsparta illerinin tümünü, Kahramanmaraş'ın büyük kesimini, komşu illerin bazı ilçelerini kapsar.

Alanının ancak 1/4 kadarı ovalardan oluşan bölgenin en büyük kısmını, Türkiye'nin tektonik yapısında “Toridler” birimi adıyla ayırt edilen Toroslar kaplar. Güneyden sokulan Afrika-Arap plakası ile Anadolu ve Ege plakacıkiarı arasında sıkışarak Eosen sonlarında, birçok bindirmeler ve şaryaj örtülerinden oluşan karmaşık kıvrımlı bir yapı kazanan ve bugünkü yükseltilerine Tersiyer sonlarındaki epi- rojenik hareketlerle erişen Toroslar'ın yapısında, yer yer Paleozoyik yaşta eski kütleler de görülür. Ancak en geniş yeri Mezozoyik oluşukları (özellikle kireçtaşları) kaplar. Neojen, Taşeli platosu ile dağların kuzey ve güney eteklerinde yaygındır. Sistemin çeşitli kesimlerinde ultrabazik magmatik malzeme (ofiyolitik seri) yüzeye kadar yükselmiştir.

Coğrafi olarak Toroslar bazı kısımlara ayrılır. Antalya körfezinin iki yanında, kuzeye doğru birbirine yaklaşarak uzanan sıralara (doğuda Geyik dağları 2 890 m, batıda Bey dağları 3 069 m) Batı Toroslar denir. Antalya körfezinin batısındaki dağlar ve platolar alanına Teke yöresi; körfezin kuzeyinde birbirine girişen dağ sıraları arasında, bir kısmı göllerle kaplı depresyonlardan oluşan alana da Göller yöresi adı verilir. Bölgenin orta kesimini kaplayan 1 500 - 2 000 m yükseklikteki Taşeli platosunun doğusunda, üzerinde Dördüncü Zaman’dan kalma geniş buzullaşma izleri ve bazı küçük güncel buzullar bulunan daha yüksek Orta Toroslar (Bol- kar dağlarında Medetsiz tepesi 3 520 m, Aladağiar’da Demirkazık 3 756 m) kuzeydoğu doğrultusunda sıralar halinde uzanırlar. Toros sisteminin bir parçası olan ve doğu yamaçları Kızıdeniz'den Kahramanmaraş’a kadar uzanan bir çöküntü alanıyla sınırlanan Amanoslar da aynı doğrultudadır. Güçlü eğimler, bunun sonucu olan şiddetli toprak aşınması, ovaların az yer tutması ve karstik şekillerin yaygınlığı bölgenin başlıca jeomorfolojik özellikleridir.
MsXLabs & Büyük L.
Son düzenleyen Baturalp; 20 Kasım 2016 18:39
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
16 Ocak 2016       Mesaj #15
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Akdeniz iklimi sayesinde kışlar ılık geçer. Ancak iklimin etkisi, Toros Dağları'nın kıyıya paralel uzanması nedeniyle iç kesimlere ulaşmaz. Tarım, sanayi, ticaret ve turizm önemli yer tutar.

TARIM:
Akdeniz bölgesinde tarım geniş yer tutar. Ekonomisi daha çok tarıma dayalıdır. Çalışan nüfusun büyük bölümü tarımla uğraşır. Türkiye'de tarımdan elde edilen gelirin en yüksek olduğu bölgedir.

Bölümde verimli tarım alanlarının oluşu ve iklim şartlarının uygunluğu yıl boyunca tarım faaliyetlerinin üretilmesini sağlamıştır. Topraktan yılda iki veya üç defa ürün alınabilmektedir. Akdeniz Bölgesi'ndeki ekili alanların yaklaşık üçte ikisinde tahıl tarımı yapılır. Tahıl ürünleri arasında buğday ve arpa önde gelir.Bölgede sanayi bitkilerinin üretimi de önemli bir yere sahiptir. Sanayi bitkilerinden pamuk, bölgenin ana gelir kaynaklarından birisidir.

Akdeniz Bölgesi'nde meyve ve sebze yetiştiriciliği de önemlidir. Turfandacılık son yıllarda ulaşımın gelişmesine dayalı olarak çok ilerlemiştir. Meyvecilikte ilk sırayı turunçgiller alır. Türkiye'nin turunçgiller üretiminin önemli bir kısmı bu bölgemizde gerçekleştirilir.Muz, ise bu bölgeye özgü bir meyvedir.

HAYVANCILIK:
Akdeniz bölgesinde hayvancılık fazla gelişmemiştir. Bu nedenle ülke ekonomisine fazla katkı sağlamaz. Sığır, koyun ve keçi Toroslar'da yaylacılık yapanlar tarafından yetiştirilir.Hayvanlardan en yaygın olanı kıl keçisidir.

SANAYİ:
Adana Bölümü'nde sanayi daha fazla gelişmiştir.adana Bölümü'nde dokuma, madeni eşya, tütün, gıda, kimya, suni gübre, plastik, tarım araçları, çimento, cam ve tuğla fabrikaları vardır. Mersin önemli bir liman kentidir. Bu ilimizde, Ataş Petrol Rafinerisi bulunur.

TURİZM:
Bölge turizmden elde edilen gelirler bakımından üçüncü sıradadır. Turizm kıyı kesimlerinde özelikle de Antalya çevresinde önemli bir gelir kaynağıdır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 20 Kasım 2016 19:30
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
20 Kasım 2016       Mesaj #16
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

Akdeniz Bölgesi

Ad:  Akdeniz.JPG
Gösterim: 1518
Boyut:  25.2 KB

Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden biri. Anadolu’nun güneyinde Akdeniz kıyısı boyunca uzanır; genişliği 120-180 km arasında değişir. Batı ve kuzey batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu Bölgesi, doğusunda Güney Doğu Anadolu Bölgesi, güneyinde ise Akdeniz bulunur. Güneydoğudan Suriye ile komşudur.

Yüzölçümü ve Nüfus Yapısı


Yüzölçümü 110.000km2 dolayındadır; Türkiye toplam alanının yaklaşık %14’ünü kaplar. Kıyı uzunluğu doğuda Suriye sınırından batıda Dalaman Çayına kadar 1542 Km’dir. Bölgenin batı sınırı daha batıdaki Karaağaç Koyuna kadar uzanır. 1990 nüfus sayımı sonuçlarına göre Akdeniz bölgesinde 8 milyona aşkın insan yaşamaktadır. Nüfus yoğunluğu km2’de 74 kişidir; bu da km2’de 73 olan Türkiye ortalamasına çok yakındır. Bölge nüfusunun %54’e yakın kısmı il ve ilçe merkezlerinde, % 46 kadarı ise bucak merkezi ve köylerde yaşar.

Kapsadığı Alan


Türkiye’nin başka bölgelerinde olduğu gibi Akdeniz Bölgesi’nde de bölge sınırları ile yönetim birimleri olan illerin sınırları tümüyle çakışmaz.
  • Adana
  • Antalya
  • Burdur
  • Hatay
  • Isparta
  • İçel illerinin tümü
  • Kilis
  • Kahramanmaraş’ın Afşin ve Elbistan ilçeleri dışında kalan bütün ilçeleri
  • Kayseri'nin Develi ve Yahyalı ilçelerinin bazı bölümleri
  • Konya’nın Halkapınar, Taşkent, Hadım, Ahırlı, Yalıhöyük, Seydişehir, Derebıçak, Hüyük ve Beyşehir ilçeleri
  • Karaman’ın Başyayla, Sarıveliler ve Ermenek ilçeleri ile Karaman merkez ilçe ve Ayrancı ilçelerinin bazı bölümleri
  • Afyon Karahisar’ın Başmakçı, Dinar ve Dazkırı ilçeleri
  • Denizli’nin Çardak, Serinhisar, Acıpayam, Çameli ilçeleri ile Bozkurt, Tavas ve Beyağaç ilçelerinin bir bölümü
  • Muğla’nın Dalaman, Ortaca, Köyceğiz ve Fethiye ilçeleri
  • Gaziantep’in Nurdağı, ve İslahiye ilçeleri, Akdeniz Bölgesi sınırları içindedir.
  • Bölge, doğudaki Adana ve batıdaki Antalya bölümlerinden oluşmaktadır.

Yüzey Şekilleri


Akdeniz bölgesinin dağlık ve oldukça engebeli bir yapısı vardır. Bölgenin yeryüzü şekillerinin ana çizgilerini Toroslar belirler. Antalya Körfezi’nin iki yanında yer alan Batı Toroslar, Kuzeyde Göller Bölgesinde birbirine yaklaşıp sıkışır. Teke Yarımadası’nın batısında beliren Batı Toroslar, Taşeli Plato’suna kadar uzanır.

Genellikle kalker ve ofiyolitli kayalarından oluşan bu dağlar kırıklı ve kıvrımlı bir yapı gösterir. Batı Torosların en yüksek noktası Beydağlarındaki 3096 m’lik Kızlar Sivrisi Tepesidir. Göller Bölgesi’nin kalker oluşumu, sarp dağlarının ortalama yüksekliği 2000-2005 m arasındadır. Yüksek kütleler arasında Avlan, Gördes, Söğüt gibi karstik kökenli çanak biçimli çukur alanlar vardır.

Bu kesim aynı zamanda düden, obruk, mağara, yer altı dereleri, suyutan ve voklüz kaynakları gibi karstik şekiller bakımından da zengindir.
Türkiye’nin, Beyşehir ve Eğridir gibi büyük tatlı su gölleri buradadır. Batı Toroslar, dik eğimli yamaçlarından inen bol sulu akarsular tarafından parçalanmış ve genellikle boylamasına uzanan derin vadiler ortaya çıkmıştır.

Orta Toroslar, güney batıdaki Taşeli platosu ile kuzey doğudaki Uzun Yayla arasında uzanır. Bu kesimdeki başlıca yüksek kütleler batıdan doğuya doğru Bolkar Dağları, Aydos Dağları, Aladağlar, Tahtalı Dağlar ve Binboğa Dağlarıdır. Orta Torosların en yüksek noktası Aladağlar’da 3756 m’ye yetişen Demirkazık Tepesidir. Orta Toroslar Uzun Yayla’da 1500m yüksekliğindeki bir platoya dönüşür. Orta Toroslar kuzey-güney doğrultusunda akan bol sulu akarsular tarafından parçalanmıştır. Göksu, 130 km uzunluğundaki Limonlu Çayı, Tarsus çayı bunların başlıcalarıdır. Bu akarsular kalker oluşumlu dağlar arasında, derinliği 1000m’yi bulan vadiler açar ve yörenin yüzey şekillerinin sert bir görünüm almasına neden olur.
Nur Dağları, Toroslar dağ sisteminin en güneyindeki bölümünü oluşturur ve İskenderun Körfezinin doğusunda dik bir duvar gibi yükselir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 20 Kasım 2016 18:50
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
20 Kasım 2016       Mesaj #17
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Akdeniz Bölgesi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
21 Kasım 2016       Mesaj #18
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

Akdeniz Mutfağı

Ad:  Akdeniz_Mutfağı.JPG
Gösterim: 1144
Boyut:  46.3 KB

Akdeniz çevresinde yaşayan, çok farklı kültürlere sahip halkların ortak yanları benzersiz damak zevkleridir.Ki buna katılmamak mümkün değil. Zeytinyağı en çok tüketilen yağ. Salatalara yalnız zeytinyağı konuluyor. zeytinyağlı sebzeler çok çeşitli ve lezzetli. Yapılan bazı araştırmalar Akdeniz tarzı beslenmenin, şişmanlığa yol açmayan, kansere karşı koruyucu, kalp ve damar sağlığını koruyan ve parkinson, alzheimer vb. zihinsel rahatsızlıklara yol açmayan bir beslenme biçimi olduğunu kanıtlıyor. Akdeniz tarzı beslenen toplumlarda sözü edilen rahatsızlıklara daha seyrek rastlanıyor.

Akdeniz coğrafyası oldukça fazla ve çeşitli kültürleri birarada barındırıyor. Akdeniz mutfağını tam olarak tarif etmek ve Akdeniz coğrafyasında yer alan ülkelerde yaşayan herkesin bu beslenme biçimini birebir uyguladığını iddia etmek zor. Çeşitli Akdeniz ülkelerinin arasında bölgesel farklar da yaşanabiliyor. Ancak bütün bu farklılıklara rağmen Akdeniz’e kıyısı bulunan kültürlerin mutfaklarında ortak bazı özellikleri tespit etmek mümkün. Akdeniz ülkelerinde; meyve, sebze, baklagiller ve tahılların ağırlıklı olarak kullanıldığı, zeytinyağının temel yağ olarak tercih edildiği, kırmızı etin az, balığın fazla tüketildiği, süt ürünlerine nispeten daha az yer verilen bir beslenme tarzı hakim.

Akdeniz Mutfağı sebze, çeşitli otlar, deniz ürünleri ve özellikle de sağlıklı yaşam için tercih edilen zeytinyağının eksik olmadığı sağlıklı bir mutfaktır. Zeytinyağı Akdenizliler için büyük önem taşır onlar için sağlık iksiri gibidir. Hatta yapılan araştırmaya göre Akdeniz tipi beslenenlerde, Alzheimer riskinin azaldığı ve Akdeniz’de yaşayanların kalp krizi riskinin daha düşük olduğu ortaya çıkmıştır. En önemli özelliklerinden biri de değişik ot ve baharatlarla farklı lezzetler ortaya çıkartmış olmasıdır. Masalarından salatayı eksik etmezler, yemeklerden sonra mutlaka meyve yenir. Sağlıklı ve hafif yemekler yemeyi seviyorsanız Akdeniz Mutfağı tam size göre.

Akdeniz Mutfağı, oldukça geniş bir alanı kapsayan beslenme alışkanlıkları bütünüdür. Bu geniş alanda yeralan ülkeler İtalya, Yunanistan, Ege Adaları, İspanya, Güney Fransa, Türkiye (Akdeniz, Ege ve hatta Marmara bölgesini de kapsar) ve Tunus, Cezayir gibi kuzey Afrika ülkeleri olup; bu mutfağın özellikleri iklim, coğrafi koşullar ve bu bölgelerdeki halkların kültürel özellikleri sonucu ortaya çıkmıştır.

Bölgesel yemek kültürü açısından ülkemize baktığımızda Akdeniz bölgesi mutfağının batı bölümü Ege, doğu bölümü ise Doğu Anadolu bölgesinden ve biraz da Suriye mutfağından etkilenmiştir. Batı bölümlerde sebze, otlar ve zeytinyağı daha belirginken doğuda et, bulgurdan oluşmuş yemekler ve kebaplar sofralarda daha etkin bir biçimde yer alır. Bütün Anadolu’da çok yaygın bir şekilde hazırlanan çorba, hamur işleri, meze, pilav çeşitleri, dolma gibi yemekler ve çeşitli tatlılar Akdeniz bölgesinde de severek tüketilir. Bunun yanı sıra bölgenin denize uzun bir kıyısı olmasına rağmen deniz ürünleri daha ikinci planda yer alır.

Akdeniz bölgesi özellikleri içerisinde yer alan Adana, Antalya, Burdur, Hatay, Isparta, Mersin, Osmaniye ve Kahramanmaraş mutfaklarını tek, tek inceliyelim.

Adana Mutfağı

Ad:  Adana_Mutfağı.JPG
Gösterim: 1467
Boyut:  27.3 KB

Adana’nın Yöresel Yemekleri
Dünyanın en meşhur yemeklerinden bazıları Adana mutfağından çıkmıştır. Özellikle etin Adana mutfağındaki yeri bir başkadır. Şimdi sizlere Adana mutfak kültüründe yer alan en önemli yemekleri ve Adana’nın yöresel yemeklerini tanıtacağız.

Adana mutfağı oldukça zengindir. Adana yöresel yemeklerinde en çok kullanılan malzemeler acı, ekşi, narenciye, deniz ürünleri, zeytinyağı ve yeşilliktir. Ama herşey bir yana et Adana yöresel yemeklerinin vazgeçilmezidir ve bütün yemeklerde et vardır. Yöresel yemeklerde Adana denince akla ilk gelen tabi ki Adana Kebaptır. Ayrıca şalgam suyu ve meyan kökü de Adana’nın en ünlü yöresel lezzetlerindendir. Adana Ticaret Odası büyük bir başarıya imza atmış ve Adana’ya özgü Adana Kebabı tescilletmiştir. Dolayısıyla Adana Kebap yapan restoran, lokanta gibi yerlerde denetlemeler yapılmaktadır. Gerekli hijyen ve standartlara uyulması zorunludur.

Bol miktarda kullanılan diğer malzemeler ise un, bulgur, süt, yoğurt, peynir ve çökelektir. Çorbalar, sebze yemekleri ve tatlılarda Adana’nın vazgeçilmez menüleri arasındadır. Çorbalardan hamur çorbası, yüzük çorbası ve düğün çorbası, sebze yemeklerinden süllüm, mercimekli ıspanak başı ve kabak çintmesi, bulgur yemeklerinden ekşili topalak, sarımsaklı köfte, içli köfte ve sakatat dolması, tatlılardan ise karakuş tatlısı, taş kadayıfı ve halka tatlısı yöreye ait lezzetlerdendir.

Adana Mutfağı’nın diğer ünlü yemekleri ise şunlardır:


Adana Yemekleri Listesi
  • Adana Kebap
  • Analı Kızlı
  • Kabak Çintme
  • Şalgam suyu
  • Karakuş Tatlısı
  • Bici Bici (buz ve nişasta ile yapılan tatlı)
  • Karsambaç Çamlıyayla (karlı tatlı)
  • Yüksük Çorbası
  • Kısır
  • Mahluta çorbası
  • Sıkma

Antalya Mutfağı

Ad:  Antalya.JPG
Gösterim: 759
Boyut:  12.7 KB

Antalya bölgesi genellikle Akdeniz iklimine sahip bir bölgedir. Ancak iç kesimlerde karasal iklim özellikleri gösterir. Bundan dolayı her çeşit sebze ve meyveyetiştirilmektedir. Özellikle batıda yeralan ilçelerinde seracılı­ğın gelişmiş olması sebze yönündenbir sıkıntı çekilmediğini gösterir.

Antalya, yöresel yemekleri ile ünlü. Öyle ki değişik malzemelerle yapılan birçok özel yemeği bulunuyor. Akdeniz’in bu güzel kentinde deniz ürünlerin tadı da bir başka güzel. Taze balıkların, ahtapotun, kalamarın ve midyenin lezzeti bile alıştığımızdan çok farklı. Bir Turizm başkenti olma yolunda hızla ilerleyen Antalya’da Fransız mutfağından, Çin mutfağına kadar değişik mutfakların incelikli örneklerini bulmak mümkün. Antalya geceleri de epey renkli geçiyor. Gece kulüpleri, yat limanı lokantaları, Konyaaltı’ndaki restoranlar ve lüks otellerin yanı sıra; Kaleiçi’ndeki yan yana sıralanan bar ve kafeler değişik eğlence alternatifleri sunuyor. Hareketli geçen bir günün yorgunluğunu atmak için yapabileceğiniz en iyi şey, akşam serinliğinde Kaleiçi kafelerinde oturup soğuk birşeyler içmek olabilir. Dev çam ağaçları altındaki fıskiyeli ve süs havuzlu bahçede bir semaver sipariş verip, hararetinizi giderebilirsiniz. Burada içeceğiniz nefis demli çayın tadını unutamayacaksınız. Tek tük de olsa palmiye ağaçları altında keyifle nargile fokurdatanlara rastlıyorsunuz.

Antalya Mutfağı, bölge ürünlerinin şekillendirdiği bir yapıya sahip. Turunçgiller, muz, susam, yer fıstığı, soya, domates, salatalık, biber, taze fasulye, kabak ve patlıcan en çok elde edilen ürünler. Zeytinciliğin de yapıldığı sıcak iklimli Antalya’da, sebze-meyve ağırlıklı bir mutfak göze çarpıyor. Şehrin iç kesimlerinde her türlü sebze ve meyve, özellikle insanların kendi bahçelerinde yetiştirilir. Narenciyesiyle ünlü Antalya’daki otel, tatil köyleri ve restoranlarda hem Türk hem de dünya mutfağının en güzel alternatiflerini bulmak mümkündür.

Antalya mutfağı klasik Akdeniz mutfağı ile özdeşleşen bir yemek yelpazesine sahip. Antalya sofralarında rastlayacağınız lezzetleri bölgede yetişen turunçgiller, muz, yer fıstığı, susam, soya, taze fasulye, kabak ve patlıcan gibi sebzeler belirliyor. Antalya mutfağına ait en ünlü yöresel yemekler hülüklü çorba, taratorlu piyaz, kabak çintmesi, zerde, palize, Toros salatası, hibeş, tandır kebabı, sac kavurma, Finike usulü muz tatlısı, Arap kadayıfıdır. Bu yemeklerin yanı sıra humus, şakşuka, haydari gibi mezeler; ahtapot, kalamar, midye, alabalık gibi deniz ürünleri; portakal, bergamot, limon ve greyfurttan yapılan reçel çeşitleri Antalya mutfağından çıkan en lezzeti yemeklerdir.

İşte Antalya Yemekleri


Antalya’nın meşhur yemekleri ve tatlıları;
Antalya Reçelleri

Taratorlu piyaz, laba, hibeş, saç kavurması, tandır kebabı, Arap kadayıfı… Bu arada reçelleri de unutmamak gerekir. Greyfurt, limon, portakal, bergamot, turunç ve benzeri narenciye ürünlerinin yanında, patlıcan, karpuz ve incirden de yapılan pek çok reçel çeşidi bulunuyor.
Antalya Yemekler
Kölle (buğday, fasulye, yer fıstığı ve bakla), sac kavurma, tandır kebabı, hibe, patlıcanlı cive, şakşuka, teratorlu balık, tahinli piyaz, hibeş.
Antalya Tatlıları
Aburcin/Patlıcan tatlısı, bergamut ve turunç pekmezi, arap kadayıfı, tahinli kabak tatlısı, patlıcan reçeli, bergamut reçeli, turunç reçeli, karpuz reçeli.
Antalya Deniz Ürünleri
Akdeniz’in leziz deniz ürünleri, şiş köfteler, şakşuka, acılı ezme, humus ve haydari gibi mezeleriyle ünlü Antalya’da, hemen her yerde ızgara alabalık, gözleme çeşitleri ve minik acılı turşu bulmak mümkün.

Burdur Mutfağı

Ad:  Burdur_Mutfağı.JPG
Gösterim: 797
Boyut:  19.3 KB

Burdur mutfağında çorba, tencere yemekleri, pirinç pilavı ve börek ana yemek olarak hep var olmuştur. Zamanla bu yemeklere zeytinyağlı yemekler ile salata türleri katılmıştır. Geleneksel Burdur mutfağına bakıldığında yemek çeşitlerinin çoğunun un, haşhaş ve cevizden yapıldığını görmekteyiz. Dünden bugüne en çok beğenilen yiyecekler, börek ve çeşitleri ile hamurdan yapılan tatlılardır. Et yemekleri genellikle pirinç veya bulgur pilavıyla birlikte yenmektedir. Süt, yalnız başına bir besin kaynağı olduğu gibi, tereyağı, peynir, yoğurt, ayran gibi süt ürünleri, yoğurtlu yemekler oldukça zenginlik göstermektedir.

Burdur'a özgü yemekler: Testi Kebabı, Burdur Şiş, Kabak Helvası, Ceviz Ezmesi, Ceviz Helvası, Burdur Muhallebisi olarak sıralanabilir. Özel günlerde ve ziyafetlerde et suyundan pişirilmiş, pirinç çorbası, soğanlı kazan eti veya pirinç pilavı, sac kebabı, sac böreği, et böreği ve katmer yapılması gelenektendir. Burdur'a has "Burdur şiş" tadılmaya değer bir yemektir. Üzerine de Burdur il merkezinde ve ilçelerinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısı ve Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has süzme yoğurt ile alabalık yenebilir.

Hatay Mutfağı

Ad:  Hatay_Mutfağı.JPG
Gösterim: 707
Boyut:  25.2 KB

Hatay, tarihi ile olduğu gibi, yemekleri ile de ün sahibi. Kentin köklü geçmişi, çeşitli kültürlerin birbirleriyle kaynaşması, ortaya son derece zengin bir mutfak çıkarmış. Kağıt kebabı, oruk, dövme (aşşur), semirsek, tepsi kebabı, humus, zahter salatası, künefe, peynirli irmik helvası, kabak tatlısı, cevizli biber, küflü çökelek salatası, turplu tarator, humus, patlıcanlı yoğurtlama, sarmaiçi, yumurta öccesi Hatay adıyla özdeşleşmiş yemeklerden bazıları. Bu güzel yemeklerin bir kısmı Hatay’dan tüm Türkiye’ye yayılırken, bazılarını denemek için dahi Hatay’a gitmek şart. Ancak belirtmekte yarar var, künefe, kağıt kebabı, humus, kabak tatlısı gibi tüm ülkeye mal olmuş tatlı ve yemeklerin lezzeti de Hatay’da bambaşka.

Hatay mutfağında kebapların, aş ve pilavların, sulu yemeklerin önemli bir yer tuttuğu yöre mutfağında yemeklerin lezzetini özel baharatlar, acılar ve ekşiler vermektedir. Sofralarda, toprağın ve iklimin etkisiyle, çiğ sebzeler ve otlar lezzeti doruğa çıkarır. Zeytinyağı, yöre mutfağının vazgeçilmezidir. Yöre mutfağının zenginliğinde kasapların ve fırıncıların çok önemli bir yeri vardır. Bir çok yiyeceğin hammaddesi kasaplar tarafından hazırlanır; yakınında bulunan fırına verilir. Oradan evlere gider.Mutfak kelimesi hem yemek hazırlanan, pişirilen yeri, hem de bir şehir veya ülkenin yemek çeşitleri yönünden sahip olduğu zenginliği ifade etmek için kullanılır. Dünya mutfakları içinde Türk Mutfağı nasıl özel bir yere sahipse, Hatay Mutfağı’nın da Türk Mutfağı içinde özel ve önemli bir yeri vardır.

Hatay Mutfağı’nın çoğu yiyecekler yönünden sadece komşu illerle değil, Halep’ten İç Anadolu’ya kadar genişleyen bir bölge ile de ortak yönleri vardır. Özellikle benzer yöntemlerle üretilen yemak ve ekmek türleri bölge illerinin ortak yönlerini oluşturur. Ama bu benzerlik belli bir yere kadardır. Çünkü Hatay Mutfağı genel olarak ele alındığında Hatay Yemeklerinin malzeme, yöntem ve lezzet bakımından belirtilen yörelerin yemeklerinden büyük ölçüde farklı olduğu görülür. Hatta Hatay Mutfağı’nın ürünü olan bazı yiyecek maddeleri ile onlardan yapılan yemek türlerine komşu illerde rastlanmaz. Ayrıca soğuk meze ve tatlı türleri sayıca diğer illerle kıyaslanmayacak kadar çok ve lezzet yönünden emsalsizdir. Kebapların, aşların ve sulu yemeklerin önemli bir yer tuttuğu Hatay Mutfağı’nda yemeklerin lezzetini baharat, acı ve ekşi tayin eder. Ancak kullanılan baharat ve acı, iştah açıcılık oranını aşmaz, hiçbir zaman vücuda zarar verecek ölçüye ulaşmaz.

Isparta Mutfağı

Ad:  Isparta_Mutfağı1.JPG
Gösterim: 748
Boyut:  27.7 KB

Isparta'nın yemek ve yiyecekleri üzerine bugüne kadar yapılan araştırma ve derlemelerin sayısı fazla değildir. Bu konudaki en geniş çalışmaları, 1990 ve 1996 yıllarında İl Kültür Müdürlüğü Folklor Araştırmacısı Abdullah Kılıç tarafından yapılmıştır. Yapılan derleme çalışmalarıyla Isparta'nın çok zengin yemek ve yiyecek kültürüne sahip olduğunu tespit edilmiştir. Isparta tarım ve meyvecilik yönünden zengin bir yöre olduğu için, bu yemeklere de yansımıştır.

Isparta Yöresel Yemekleri


Isparta Yöresel Çorbaları
  • Bulgur çorbası
  • Etli çorbası
  • Tarhana çorbası
  • İşkembe çorbası
  • Keklik çorbası
  • Mercimek çorbası
  • Miyane çorbası
  • Oğmaç çorbası
  • Paça çorbası
  • Patates çorbası
  • Sakala sarkan çorbası
  • Sebze çorbaları çorbası
  • Tavuk çorbası
  • Top tarhana çorbası
  • Topalak çorbası
  • Tutmaş çorbası
  • Yayla çorbası

Isparta Yöresel Yemekleri ve Tatlıları

  • Banak
  • Çömlek Kebabı
  • Kabine
  • Keşkek
  • Tandır Kebabı
  • Tirit
  • Yoğurtlu Et
  • Patates
  • Kabak
  • Şalgam
  • Patlıcan
  • Fasulye
  • Ispanak
  • Lahana
  • Karnı bahar
  • Balık yemekleri
  • Pirinç ve bulgur pilavı
  • Dolma
  • Sarma
  • Tatar
  • Dirgit
  • Sütlaç
  • Güllaç
  • Muhallebi
  • Zerde
  • Höşmerim
  • Pelte

Mersin Mutfağı

Ad:  Mersin_Mutfağı.JPG
Gösterim: 740
Boyut:  23.1 KB

Doğanın ve kültürün zenginliği mersin Akdeniz’in verdiği balık ve diğer deniz ürünleri ile ovadan dağlara doğru değişken bir iklimin çeşitlenen tarım ürünlerine sahip. Bu zengin fauna ve flora ortaya büyük bir mutfak çıkarıyor.

Tantuni


Mersin'in nesi meşhur denildiğinde ilk aklına gelen şeydir tantuni. Namı çoktan Mersin sınırlarını aşmış, tüm Türkiye'ye ve hatta yurt dışına yayılmış. Mersin'de büfeden daha çok bulabileceğiniz tek işletme türüdür. Şüphesiz ki en iyisi Mersin'de yapılır. Sonradan yoğurtlu, tavuklu versiyonları çıksa da asıl tantuni koyun etinden yağlı etle yapılandır. Biftek tercih edenlerin sayısı da az değildir.

Genelinde Mersin mutfak kültürü acılı, ekşili ve baharatlı yiyeceklerden oluşuyor. Özel günlerde daha çok kavurma, peynir böreği, bişi, şeker helvası ve cibir ile ince ekmek pişiriliyor. Mut yöresinde Arapaşı çorbası geleneksel yemeklerin başında gelir. Yayıktan çıkan ve yağı alınan ayran biraz kaynatılınca beyaz bir tortu oluşur; işte bu tortu çökelektir. Çökeleği alman ayran suyu kaynatılmaya devam edilirse kahve renkli bir tortu daha oluşur, bu da çökelek ekşisidir. Bu yörede nar ekşisine renginden dolayı kara ekşi diyorlar. Kahvaltıların ve öğle yemeklerine bazlamasız oturulmaz. İçine çökelek, peynir, soğanlı kavurma, sivribiber ve domates konup yenir.

Yazın domatesle hazırlanan ve öğle yemeklerinde tek başına öğün olabilen batırık, Mersin mutfağının olmazsa olmazı. Çorbalardan kulak, topalak, maş ve yüzük çorbası ünlü. Dolaz, cızlama, övelemeç, çileme, topalak, tava kebabı, cezerye, tantuni, samsıra, heleş, mollaç, keşkek (yahnili ve yoğurtlu), palize, su helvası, pekmezli ekmek ve gaygana yöre mutfağının başlıca yemekleridir. Mersin mutfağında eskilere dayanan yemeklerden biri kavut. Kavut; tahıl kırması, un ve şekerle hazırlanıyor.

Başka yerlerde pek bulunamayacak bir özel yiyecek "zahter" leblebi tozu, dövülmüş karpuz çekirdeği, susam ve yiyeceğe adını veren baharat zahterden (zahter kekik’in yakın akrabasıdır) oluşan karışımla hazırlanıyor. Ekmeğin içi açılıp önce saf zeytinyağına banılıyor, sonra da bu karışım serpilip kapatılıyor. Değişik lezzetleri denemeyi sevenlere önerilir. Yöre halkı kahvaltıda yiyor.

İçeceklerin popüler olanları şalgam suyu, yazın meyan şerbeti ve yemeklerden sonra mersin usulü Tarsusî kahve. Tarsusî aslında bildiğimiz Türk kahvesi ama küçük fincanda değil de çay bardağında geliyor.

Osmaniye Mutfağı

Ad:  Osmaniye_Mutfağı.JPG
Gösterim: 734
Boyut:  18.4 KB

Yöre mutfağının en önemli malzemesi bulgurdur. Bu bakımdan yöresel yemeklerin çoğu bulgur ile yapılır; içli köfte, mercimek köftesi, çiğ köfte, kısır, sarmaiçi, bulgur pilavı, batırık gibi... Diğer belli başlı yemekler ise; tirşik (pancar), toğga, çiçcice (domatesli pilav), kuru fasulye, nohut yemekleri, lahana sarması, patlıcan dolması, yüksük çorbası, malota çorbası, tarhana çorbası, mevsim itibariyle çeşitli sebze yemekleri ve etli kömbedir. Ayrıca Ramazan Bayramında kuru kömbe ve pekmezli yapılır.

Osmaniye mutfağında et oldukça önemli bir yere sahiptir.Kebabın her çeşidi ve etli yemeklerin çoğuna lokantalarında da sıkça rastlanır.Kebabın yanında özellikle şalgam suyu tüketilir.Özellikle Adana,Hatay ve Gaziantep mutfağından izler taşır.Osmaniye mutfağında özellikle bayramlarda yoğurtlu kömbe ve bayram kömbesi denilen pasta çeşitleri yapılır. Osmaniye mutfağının diğer meşhur yemekleri şunlardır;
  • Etli kömbe(ıspanaklı ve çökelekli çeşitleri vardır)
  • Zorkun tava(zorkun pidesi eşliğinde tüketilir)
  • Tavuk doldurma ve nohutlu dövme pilavı
  • Kaburga dolması
  • Lahana sarması
  • Yaprak sarması
  • Dolma(Patlican,biber,kabak...)
  • Kabak çiçeği dolması
  • Sıkma
  • Bazlama
  • Kete(Ispanaklı,çökelekli,ısırganlı,peynirli...)
  • Ekşili kömeç(Ebegümeci)
  • Süllüm(ebegümeci,ıspanak,nar ekşisi,pulbiber,zeytin yağı gibi malzemelerle yapılır)
  • Ispanak kavurma
  • Söğürme(patlican,biber ve domates közlemesi,nar ekşisi,zeytin yağı ve pul biber ile yapılır)
  • Teleme(Keçi sütü ve incir kozalağı ile yapılır.Sıcacık bazlama ile tüketilir.)

Osmaniye mutfağında çorbalar şunlardır;

  • Maluta(mahluta)
  • Tirşik
  • Toğga
  • Çakıldaklı çorba
  • Pirpirim çorbası
  • El turşusu(mercimek köftesinin yanında içilir)
  • Tutmaç
  • Yüksük çorbası
  • Tarhana çorbası
  • Dövmeli yoğurtlu çorba(soğuk)
  • Pirpirim cacığı

Osmaniye mutfağında tatlılar ve pastalar;

  • Osmaniye fıstıklı burma tatlı
  • Osmaniye simidi(Şalgam suyu ile tüketilir)
  • Bal kabağı tatlısı
  • Bayram kömbesi
  • Asıda tatlısı
  • Karakuş tatlısı
  • Halka tatlı
  • Sarı burma tatlı
  • Yağlı ballı
  • Yoğurt tatlısı
  • Osmaniye fıstıklı irmik tatlısı
  • Bici bici
  • Yoğurtlu kömbe
  • Karakuş tatlısı
  • İncir tatlısı
  • Elmalı tatlı
  • Kadayıf tatlısı

Osmaniye mutfağında içecekler;

  • Şalgam suyu
  • Yayık ayranı
  • Böğürtlen şurubu
  • Meyan kökü şerbeti
  • Gül şerbeti
  • Kızılcık şurubu
  • Limonata

Kahramanmaraş Mutfağı

Ad:  Kahramanmaraş_Mutfağı.JPG
Gösterim: 794
Boyut:  18.5 KB

Kahramanmaraş’ta kültürel değerlerin bir öğesi de yemek ve tatlılardır. Kış için tarhana, bulgur, döğme, nişasta hazırlanır ve biber, patlıcan, kabak, bamya ve fasulye gibi yiyecekler kurutularak saklanır. Tarhana, eşkili çorba, döğmeli mercimekli çorba, yoğurtlu döğmeli çorba, Maraş paçası gibi çorbalar; simit köftesi, kısır köftesi, içli köfte, sömelek köfte, suluyağlı köfte, eşkili köfte, yoğurtlu köfte, yavan köfte, ekşili aya köftesi gibi köfte çeşitleri; keşk aşı (döğme aşı) Maraş pilavı, tavuklu pilav, peynirli ve çökelekli börek, bayram çöreği gibi pilav ve börekler yöreye özgü yemeklerdir.
Tatlı olarak ünlü Maraş dondurmasını unutmamak gerekir. Fıstık ezmesi, un sucuğu, pestil sucuğu, hapısa yörenin bilinen diğer tatlılarıdır.
Kahramanmaraş’ta özellikle kış için tarhana, bulgur, döğme ve nişasta hazırlanır. Biber, patlıcan, kabak ve bamya kurutularak saklanır çeşitli üzüm ürünlerinden üretilen samsa, sucuk, bastık da yer almaktadır.

Kahramanmaraş Yemekleri:

  • Tirşik Çorbası
  • Tarhana Çorbası
  • Ekşili Çorba
  • Eşkilaye Sulusu
  • Leğen Çorbası
  • Yoğurtlu Döğme Aşı
  • Kahramanmaraş Paçası
  • Kısır Köftesi
  • Yavan Köfte
  • Ekşili Köfte
  • İçli Köfte
  • Yoğurtlu Köfte
  • Suluyağlı Köfte
  • Bezdirme Köftesi
  • Simit Köftesi
  • Çökelek Böreği
  • Et Böreği Bayram Çöreği
  • Biber Dolması
  • Kuru Dolması
  • Mimbar Dolması
  • Kabak Dolması
  • Patlıcan Dolması
  • Tas Pilavı
  • Pancar Sarması
  • Fıstıklı Pilav
  • Maraş Pilavı
  • Dövme Aşı
  • Acem Pilavı
  • Pıt Pıt Lapası
  • Kabak Lapası
  • Havuç Dolması
  • Patlıcan Kebabı
  • Ekşili Kebap
  • Yoğurtlu Kebap
  • Saç Kavurması
  • Ekşili Bamya
  • Bazlama
  • Nohut Yahnisi Bulamaç
  • Söörme
  • Etli Salçalı Bulgur Pilavı
  • Ekşili Turşu
  • Dövmeli Mercimek Çorbası
  • Domatesli Maraş Kebabı
  • Somun Arası Kebap

Kahramanmaraş Tatlıları:

  • Dondurma
  • Fıstık Ezmesi
  • Baklava
  • Harmanda Baklava
  • Un Sucuğu
  • Pestil Sucuğu
  • Bastık
  • Pestil
  • Kırma
  • Çullama
  • İlende
  • Samsa
  • Gün Pekmezi
  • Ravanda
  • Dondurmalı Baklava
  • Hapısa

Derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

21 Kasım 2016 / kompetankedi Türkiye Coğrafyası
22 Kasım 2016 / perlina Türkiye Coğrafyası
26 Kasım 2016 / Misafir Türkiye Coğrafyası
10 Aralık 2017 / kompetankedi Türkiye Coğrafyası
23 Kasım 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış