Arama

Hüseyin Cahit Yalçın

Güncelleme: 10 Aralık 2016 Gösterim: 22.714 Cevap: 5
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
30 Nisan 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Hüseyin Cahit Yalçın

Ad:  Hüseyin Cahit Yalçın.JPG
Gösterim: 3250
Boyut:  32.8 KB

(d. 7 Aralık 1875, Balıkesir - ö. 18 Ekim 1957, İstanbul),
Sponsorlu Bağlantılar
Gazeteci ve yazar. Edebiyat-ı Cedide akımının önde gelen yazarlarındandır.

1896’da Mekteb-i Mülkiye’yi (bugün Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) bitirdi. Maarif Nezareti Mektubi Kalemi’nde çalıştı. 1897’den sonra Vefa ve Mercan idadilerinde Türkçe ve Fransızca öğretmenliği ve yöneticilik yaptı. Tevfik Fikret’in Servet-i Fünun'dan ayrılması üzerine derginin yönetimini üstlendi. Bir çevirisi nedeniyle yargılandı; kendisi aklandıysa da dergi kapatıldı. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Tevfik Fikret ve Hüseyin Kâzım Kadri ile birlikte Tanin gazetesini çıkardı. Aynı yıl İttihat ve Terakki Cemiyetinden İstanbul mebusu seçildi. 1920’de İstanbul’un işgal edilmesinden sonra İngiliz- ler tarafından tutuklanıp Malta Adasına sürüldü.

1922’de sürgünden dönüşünde Tanin'i yeniden çıkarda Cumhuriyet’in ilk yıllarında çıkarılan yasaları ve uygulamaları eleştirmesi üzerine İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve aklandı. 1925’te ikinci kez yargılanıp Çorum’a sürgün edildi; T anin de kapatıldı. 1926’da affa uğrayarak İstanbul’a döndükten sonra 1933-40 arasında Fikir Hareketleri dergisini çıkardı. 1935 ve 1939’da Çankırı, 1943 ve 1946’da İstanbul, 1950’de Kars milletvekili seçildi. 1943-47 arasında Tanin'i yeniden çıkardı. Ulus gazetesinde başyazarlık yaptı. Ulus'ta, çıkan bir yazısı nedeniyle 1952’de dokunulmazlığı kaldırıldı. 1954’te Demokrat Parti iktidarı aleyhine yazdığı yazılar nedeniyle hapse mahkûm edildi, ama cumhurbaşkanı tarafından bağışlandı.

Hüseyin Cahit Yalçın biçim ve öz bakımından Ahmed Midhat’ın etkisi görülen ilk romanı Nadide'yi 1891’de yayımladı. Öbür romanı Hayal İçinde'de (1901) gerçekçi bir yaklaşım temelinde ruhsal çözümlemelere yer verdi. Öykülerinde İstanbul’da yaşayan seçkin kişileri ve azınlıkları betimledi. Öteki yapıtları arasında Hayat-ı Muhayyel (1897, 1910), Hayat-ı Hakikiye Sahneleri (1909), Niçin Aldatırlarmış (1922, 1943) gibi öykü kitaplarıyla, Kavgalarım (1910, 1926), Edebi Hatıralar (1935; yb Edebiyat Anıları, 1975) ve Siyasal Anılar (1976) gibi makale anı türü kitaplar sayılabilir.

Kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Baturalp; 10 Aralık 2016 15:26
Biyografi Konusu: Hüseyin Cahit Yalçın nereli hayatı kimdir.
BrookLyn - avatarı
BrookLyn
Kayıtlı Üye
9 Aralık 2008       Mesaj #2
BrookLyn - avatarı
Kayıtlı Üye

Hüseyin Cahit YALÇIN


(1874 - 1957)
Sponsorlu Bağlantılar

Eği­timci, yazar, gazeteci ve politikacı olan Hüse­yin Cahit Yalçın, Edebiyat-ı Cedide Akımımın önde gelen yazarlarındandır. Yazılarındaki tartışmacı yanı döneminin düşünce, sa­nat ve siyasal hareketlerinde etkili olmasını sağlamıştır. Balıkesir'de doğan Hüseyin Cahit lise öğre­nimini burada tamamladıktan sonra girdiği Mekteb-i Mülkiye'yi (bugün Ankara Üniver­sitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) 1896'da bitir­di. Bir süre Maarif Nezareti Mektub-i Kalemi'nde çalıştıktan sonra 1897'de Vefa ve Mercan liselerinde Türkçe ve Fransızca öğret­menliği yapmaya başladı. Mercan Lisesi mü­dürlüğünü de üstlenen Hüseyin Cahit bir yandan da, basın dünyasındaki çalışmalarını yürütmekteydi. Mekteb-i Mülkiye'nin son sı­nıfındayken birkaç arkadaşıyla birlikte Cenab Şahabeddin, Hüseyin Fuat, Mehmet Rauf gibi genç yazarların yazılarının yayımlandığı Mektep dergisini çıkartıyordu. Daha sonra Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılarak Servet-i Fünun dergisinde öyküler, sanata ilişkin makaleler yayımlamaya başladı. Bir yandan da Tarık ve Sabah gazetelerindeki yazılarıyla yeni edebiyatı savunuyordu. 1900'ün başında Tevfik Fikret Servet-i Fünun'dan ayrılınca, derginin yönetimini üstlendi.

Bu arada Fran­sızca'dan çevirdiği "Edebiyat ve Hukuk" adlı bir yazıda Fransız Devrimi'nden söz edildiği gerekçesiyle Servet-i Fünun Abdülhamid yönetimince kapatıldı. II. Meşrutiyet'in ilanı­na (1908) kadar yazı yaşamından çekilen Hü­seyin Cahit bu tarihte memurluktan ayrılarak Tevfik Fikret ve Hüseyin Kâzım Kadri'yle birlikte Tanin gazetesini çıkarmaya başladı. Gazetesinde İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin görüşlerini savunmaktaydı. Aynı yıl İttihat ve Terakki Cemiyeti'nden İstanbul milletvekili seçilerek Osmanlı Mebusan Meclisi'ne girdi. Meclisin ikinci dönem çalışmalarında meclis başkanlığını yürüttü.

31 Mart Ayaklanmasında gerici güçler matbaasını basarak Hüseyin Cahit'i öldürmek istediler. 1913'te gazetesini İttihat ve Terakki Fırkası'na devreden Hüseyin Cahit'e Düyun-ı Umumiye'de görev verildi. I. Dünya Savaşı sonrasında İstanbul işgal edilince İngilizler tarafından tutuklandı. 1919'da Malta Adası' na sürgün edildi. Sürgün yıllarında İngilizce ve İtalyanca öğrenerek "Oğlumun Kütüpha­nesi" adlı çeviri dizisini hazırlamaya başladı. 1922'de sürgünden dönünce Tanin gazetesini yeniden çıkarmaya başlayan Hüseyin Cahit bir yandan da bu dizi çerçevesinde çeviriler yaptı. Tanin gazetesinde özgürlük ve demok­rasiyi savunan, yapılan yenilikleri ve yasaları eleştiren yazıları yüzünden İstiklâl Mahkemesi'nde yargılandı. Bu yargılanmada aklandıysa da, daha sonra ikinci kez aynı mahkemede yargılanarak Çorum'a sürgün edildi. 1925-26 yılları arasında 1,5 yıl sürgünde kalan Hüse­yin Cahit İstanbul'a dönünce çeşitli işlerde ça­lıştı.

1932'de gerçekleştirilen Birinci Türk Dil Kurultayı'nda savunduğu fikirler dönemin yö­netim kadrolarınca olumlu karşılanmayınca, yönetim kurulu üyesi olduğu Sanayi ve Maadin Bankası'ndaki görevinden uzaklaştırıldı. Çeviri yaparak geçimini sürdürme çabalan olumlu sonuç vermeyince Milli Eğitim Bakan-lığı'na İstanbul'da öğretmenlik için başvur-duysa da reddedildi. Bunun üzerine yaşamını, 1933'te çıkarmaya başladığı Fikir Hareketleri dergisiyle sürdürmeye çalıştı. Bu arada bir sü­re siyasetten uzak kaldıysa da, 1938'de yeni­den siyasal çalışmalara başladı. 1939'da Çan­kırı, 1943 ve 1946'da İstanbul milletvekili ola­rak meclise giren Hüseyin Cahit Yalçın 1943'te Tanin gazetesini üçüncü kez yayımla­maya girişti. 1948'de Ulus gazetesinin başya­zarlığını üstlenerek Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin görüşlerini savu­nan makaleler kaleme aldı. 1950'de Kars mil­letvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi' ne girdi. Ama iki yıl sonra Ulus gazetesinde çıkan bir yazısından ötürü dokunulmazlığı kaldırılarak yargılandı. 1954'te Demokrat Parti yönetimine karşı yayımladığı yazılar nedeniy­le 29 ay hapse mahkûm edildi. O günlerde 80 yaşında olan Hüseyin Cahit Yalçın bir süre tutuklu kaldıktan sonra yaşı ve hastalığı nede­niyle serbest bırakıldı.

Hüseyin Cahit Yalçın ilk romanı Nadide'yi (1892) lise ikinci sınıf öğrencisiyken yazdı. Ahmed Midhat Efendi'nin etkisi görülen bu ilk romanında Serez'de dinlediği bir olayı anlatıyordu. Gerçekçi bir yaklaşımla genç bir öğrencinin duygu ve düşüncelerini ele aldığı, ruhsal çözümlemelere dayanan ikinci romanı Hayal İçinde (1901) Servet-i Fünurida tefrika edildi. Yalın ve yapmacıksız bir dil kullanan Hüseyin Cahit Yalçın öykülerinde İstanbul'da yaşayan seçkinleri ve azınlıkları konu almış ve gerçekçi bir dille anlatmıştır.

Başlıca yapıtları arasında, öykülerini topla­dığı Hayat-ı Muhayyel (1897), Hayat-ı Hakikiye Sahneleri (1909), Niçin Aldatırlar (1922); makale ve anılarını topladığı Kavgala­rım (1910), Edebi Hatıralarım (1935) ve Siya­sal Anılar (1976) sayılabilir.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

Son düzenleyen perlina; 10 Aralık 2016 16:53
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
18 Mayıs 2011       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Hüseyin Cahit Yalçın

(1874 Balıkesir-1957 İstanbul), yazar. Ortaöğrenimini Dersaadet İdadisi'nde (İstanbul Lisesi), yükseköğrenimini Mülkiye Mektebi'nde tamamladı (1896). Maarif Nezareti Mektubî Kalemi'ne girdi, çeşitli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptı.

II. Meşrutiyet'ten sonra Tevfik Fikret ve Hüseyin Kâzım ile birlikte çıkardıkları Tanin gazetesinin yayımını, arkadaşlarının ayrılmaları üzerine tek başına sürdürdü.

Bir süre sonra (1913) gazeteyi İttihat ve Terakki Partisi'ne devretti. Üç dönem bulunduğu Osmanlı Mebusan Meclisi'nde 2. dönem başkanvekilliğine seçildi. Mondros Mütarekesi'nden sonra yedi ay Bekirağa Bölüğü'nde tutuklu kaldı ve Malta Adası'na sürgün edildi.
(1920-1922)

Dönüşünde yeniden Tanin gazetesini çıkardı. Cumhuriyetin ilk kuruluş yıllarında "inkılâplara karşı" görüşler ileri sürdüğü savıyla üç kere İstiklâl Mahkemesi'nce yargılandı. İki yıl Çorum'da sürgün cezasına çarptırıldı (1925-1927).

İstanbul'dan milletvekili seçilerek parlamentoya girdi (1939-1954). Tanin gazetesini yeniden çıkarmaya başladı (1943-1947). Daha sonra Ulus, Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinin başyazarlığını yaptı. Bir yazısından dolayı 26 ay 20 gün hapis cezası giydi. Cezaevinde hastalanınca 32 gün sonra dönemin cumhurbaşkanı tarafından affedildi.

Ölümünden önce Ulus gazetesinin başyazarlığını yapıyordu. Mekteb, Servet-i Fünun, Tarik, gazetelerinde yayımladığı yazılarla döneminin tanınmış yazarları arasına giren Yalçın, romanlar, küçük öyküler, mensur şiirler, Edebiyatı Cedide akımının eskiye karşı mücadelelerinde topluluğa destek olan yazılar yazdı.

Başlıca yapıtları: "Nadide" (1892), "Hayat-ı Muhayyet" (öyküler, 1899), "Hayal İçinde" (roman, 1901), "Hayat-ı Muhayyel" (roman, 1910), "Kavgalarım" (1910), "Edebî Hatıralar" (1935), "Talat Paşa" (biyografi, 1943), "Siyasal Anılar" (1976).

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Haziran 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

YALÇIN (Hüseyin Cahit),


Türk gazeteci, siyaset adamı
(Balıkesir 1874 - İstanbul 1957).

Mülkiye’yi bitirdikten (1896) sonra çok genç yaşta girdiği basın dünyasındaki çalışmalarını sürdürürken türçe, fransızca öğretmenliği yaptı; Mercan idadisi müdürlüğünde bulundu, idadinin 2. sınıfındayken Serez’de dinlediği bir olaya dayanan ve Ahmet Mithat Efendi yolunu izleyen Nadide (1892) romanını yayımlamıştı.

Mülkiye'nin son sınıfında birkaç arkadaşıyla Mektep dergisinin yönetimini üstlendi (1895), Bu dergi Cenap Şahabettin, Hüseyin Suat, Mehmet Rauf gibi genç yazarların yazılarıyla ilgi çekiyordu. Edebiyatı cedide topluluğuna katılarak (1896) Serveti fünun’da öyküler, sanatla ilgili makaleler ve bir roman (Hayal içinde) yayımladı. Tarik ve Sabah gazetelerindeki tartışma yazılarıyla yeni edebiyatı savundu. Fransızcadan çevirdiği “Edebiyat ve hukuk” başlıklı makafede Fransız ihtilali'nden söz edildiği için Abdülhamit II yönetimince Servet i fünun dergisi kapatıldı (1901); Hüseyin Cahit yazı hayatından uzaklaştı. İkinci meşrutiyet’ten sonra Hüseyin Kâzım Kadri ile birlikte Tanin gazetesini kurarak ittahat ve Terakki'nin görüşlerini savundu; İstanbul'dan Meclisi mebusan'a seçildi; ikinci dönemde Meclis başkanı oldu.

31 Mart ayaklanmasında matbaası basıldı; gerici güçler onu öldürmek istedi, ancak yanlışlıkla Lazkiye mebusu Emir Aslan öldürüldü. Mütarekede ingilizler tarafından Malta'ya sürüldü (1919). Buradayken İtalyanca ve İngilizce de öğrenerek tarih, sosyoloji, pedagoji yapıtlarını kapsayan "Oğlumun kütüphanesi” adlı çeviri dizisini hazırlamaya başladı. Sürgün dönüşü bu diziden Hunlar'ın, Türkler’in, Moğollar'ın ve daha sair Tatarlar'ın tarihi umumisi (de Guignes, 8 c., 1923-1925), Din hayatının ibtidai şekilleri (E. Durkheim, 2 c., 1923-1924), Sosyalist meslekleri (V. Pareto, 2 c., 1923) vb, yapıtları yayımladı. Tanin gazetesini yeniden kurarak temelde özgürlük, demokrasi düşüncelerini savunan siyasal yazılarıyla sert bir muhalefet uyguladı. Bu yüzden İstiklal mahkemesi'nce mahkûm edilerek bir buçuk yıl Çorumda sürgünde yaşadı (1925-1926).

İstanbul'a döndükten sonra bir ara gümrük komisyonculuğu yaptı. Birinci Türk dil kurultayı’nda (1932), dilde devrim değil ancak evrim olabileceğini savunduğu için o sırada idare meclisi üyesi olduğu Sanayi ve maadin bankası'ndan uzaklaştırıldı. Geçimini, bütün yazılarını kendisinin hazırladığı Fikir hareketleri (1933-1940) dergisiyle sağladı. Daha sonra İstanbul ve Kars milletvekili olarak TBMM'de görev yaptı (1939-1950). Tanin gazetesini yeniden çıkardı (1943-1947). Başyazar olarak Ulus gazetesinde Atatürk devrimleri'ni ve CHP'nin siyasal görüşlerini savundu (1948-1957). 80 yaşındayken DP yönetimine eleştirileri yüzünden 29 ay hapse mahkûm edildi (1954); hapisteyken yaşı ve hastalığı nedeniyle cazası kaldırıldı.

Roman (Hayal içinde, 1901) ve öykülerinde (Hayat muhayyel, 1899; Hayatı hakikiye sahneleri, 1909) "sanat sanat içindir” ilkesine bağlı kalmış,'dil ve anlatım bakımından fransız yazarlarından etkilenmiş ancak büyük ölçüde gözlemlerinden de yararlanmıştı, konunun dışına taşmayan, kişisel saldırılara yer vermeyen, aklın, bilginin ışığında yargılara ulaşmaya çalışan eleştiriler yazdı (Kavgalarım, 1910). Türkçenin batı yöntemine dayanan ilk dilbilgisi kitabını o hazırladı (Türkçe sarf ve nahiv, 1911). Uzun yazı ve siyaset yaşamından anıları Edebi hatıralar (1935), Siyasal anılar (1976; bu anıların tamamı Yedigün dergisi [1934-1938] ve Halkçı gazetesinde [1954] çıktı) kitaplarındadır.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 10 Aralık 2016 16:58
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
10 Aralık 2016       Mesaj #5
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi

Hüseyin Cahit Yalçın

Ad:  Hüseyin Cahit Yalçın1.JPG
Gösterim: 1280
Boyut:  34.4 KB

(1874-1957)

Yazı hayatına Serveti Fünun döneminde edebiyatçı olarak başlamış, II. Meşrutiyet, Atatürk, İsmet İnönü ve DP dönemlerinde her daim sert kalemiyle yazdığı polemik ve eleştirilerle ve aynı zamanda da kültürün yaygınlaşmasına destekleriyle akıllarda kalmış, gazeteci, yazar, siyaset adamıdır.

1908 'de II. Meşrutiyet'in ilanı ile edebiyatı bırakmış ve politikaya girmiştir. Ağustos 1908'de Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım ile birlikte Tanin Gazetesini kurdu, İttihat ve Terakki'nin siyasi alanda bir nevi kalemşoru oldu. Aynı yıl, 1908-1912 Osmanlı Meclisi Mebusanı'a İstanbul milletvekili seçildi. 1911'de Düyunu Umumiye Dayinler vekili oldu. 1913'ten sonra tek parti haline gelen İttihat ve Terakki'yi eleştirmeye başladı. Haziran 1919'da Malta'ya sürüldü. 1922'de Tanin'i yeniden çıkarmaya başladı. Hükümete yönelttiği ağır eleştiriler ve eski İttihatçıları savunması dolayısıyla 1923'te İstiklal Mahkemesi'nde yargılandı. 1925'te müebbet sürgün cezası ile Çorum'a gönderildi. Bu tarihten sonra, Atatürk'ün ölümüne kadar politikanın dışında kaldı. 1933 'te Akşam gazetesinde yazılar yazmaya ve Türk kültür hayatının önemli yayın organlarından biri olan Fikir Hareketleri dergisini yayımlamaya başladı. Atatürk'ün ölümünden sonra, İsmet İnönü'nün teklifiyle tekrar politikaya döndü. 1939-1954 yılları arasında Çankırı, İstanbul ve Kars milletvekilliği yaptı. 1954'de 74 yaşında tutuklanarak hapse girdi çıktı. 1957 yılında ölmüştür.

Edebi Kişiliği


Hüseyin Cahit’in edebî hayatı Servetifünun edebiyatından öncesinde, Ahmet Mithat Efendi’nin telif ve tercümelerini okuduğu dönemde başlar. Bu dönemde okuduğu hikâye ve romanlardan esinlenerek “Nadide” adlı ilk romanını da yayımlamıştır. Daha sonraları ilgi duyduğu ve edebî kişiliğinin oluşmasında önemli etkilere sahip olan Fransız edebiyatının da etkisiyle birçok nesir türünde eser verse de o Servetifünun Edebiyatı içinde eleştiri yazılarıyla tanınmıştır.

İlk önce Muallim Naci döneminden kalma eski edebiyat taraftarlarına verdiği cesur cevaplarla Servetifünun Edebiyatının bir nevi sözcüsü durumuna gelmiştir. Daha sonraları Edebiyat-ı Cedidecileri Dekadanlıkla suçlayan Ahmet Mithat Efendi’yle de çok sert tartışmalara girmiştir. Hüseyin Cahit’in tüm yazıları elbette münakaşalardan oluşmaz. Sanatçı, Avrupa edebiyatına ait bazı yazılar kaleme alarak da bu edebiyatı tanıtmayı amaçlar. Bu münakaşa ve edebî çalışmaları 1910 yılında yayımladığı “Kavgalarım” adlı eserinde toplar.

Hüseyin Cahit’in kullandığı dil, diğer Servetifünun sanatçılarına göre daha sade ve yapmacıksızdır. Bu durum sadece yazarın eleştiri yazılarında değil, hikâye ve romanlarında da böyledir. Hüseyin Cahit’in dilindeki bu sadeliğin en önemli nedeni edebî kişiliğinin oluştuğu dönemde yöneldiği Fransız edebiyatından dolayı Arapça ve Farsça kelimelere tam anlamıyla hâkim olamamasıdır. Sanatçı bu durumu: “Rauf’un ve benim bu sadeliğimiz, doğrusunu isterseniz cehaletimizden ileri geliyordu. Cenap’ın Arapçasını, Fikret’in kamusunu bize verseniz, bak neler yazardık. En cahili Rauf’la bendim. Bundan dolayı Türkçe yazdık.” sözleriyle açıklar.

Edebi Kişiliği / Sanat Anlayışı
  • Hikâye, roman, anı, makale türlerinde eser veren sanatçı gazeteciliği ve eleştiriyle tanınan fikir adamıdır.
  • Servet-i Fünûn diğer sanatçılarından dilinin sadeliği yönüyle ayrılır.
  • Kavgacı bir kişiliği vardır. Eski edebiyat taraftarlarına karşı yeni edebiyatın ateşli savunucusu olmuştur.
  • Ahmet Mithat’ın Dekadanlar suçlamasına en sert karşılıkları o vermiştir. Eleştirilerini de “Kavgalarım” başlığı altında toplamıştır.
  • Siyasî eleştirileri yüzünden de Malta’ya sürgün edilmiştir. Cumhuriyet’e yönelik eleştiriler yapması İstiklâl
  • Mahkemesinde yargılanarak Çorum’a sürgüne gitmesine sebep olmuştur.
  • Realizm akımının etkisinde kalan Hüseyin Cahit’in eserlerinde iç ve dış gözlem önemli bir yer tutar. “Hayal İçinde” romanında realizmin izlerini görebiliriz.
  • Roman yazmaya başladığı yıllarda Ahmet Mithat Efendi’nin etkisinde kalmış ve “Nadide” romanını kaleme almıştır.
  • Yazdığı hikâyelerini “Hayat-ı Muhayyel”, “Hayat-ı Hakikiye Sahneleri” ve “Niçin Aldatırlarmış” başlıklarında kitaplaştırmıştır. “Niçin Aldatırlarmış” adlı eseriyle olayların anlatımında başarıyı yakalasa da hikâye tekniği açısından yetersizdir. Hikâye ve romanlarında kahramanlarını İstanbul’da yaşayan zengin ailelerden ya da azınlıklardan seçmiştir.
  • Servet-i Fünûn dergisinde Fransızcadan çevirdiği, Fransız İhtilali’ni öven “Edebiyat ve Hukuk” makalesi, 1901 yılında derginin kapanmasına sebep olmuştur.
Derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Baturalp; 10 Aralık 2016 15:49
Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
10 Aralık 2016       Mesaj #6
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Hüseyin Cahit Yalçın
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.

Benzer Konular

10 Aralık 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
15 Haziran 2015 / Safi Bilim tr
15 Haziran 2015 / Safi Edebiyat tr