Johannes Gutenberg (d.14. yy’m son 10 yılı içinde, Mainz – ö. 3 Şubat 1468 ?, Mainz, Mainz Başpiskoposluğu), harflerin ve öteki karakterlerin tek tek dökülerek baskı klişeleri biçiminde düzenlendiği tipo baskı (tipografi) tekniğini geliştiren Alman mucit. Tipografi tekniği 20.yüzyıla değin fazlaca değişmeden kullanıla- gelmiştir. Gutenberg’in buluşunun başlıca öğeleri, karakterlerin döküleceği dişi kalıplardan (matris) oluşan bir kalıp; bir karakter döküm alaşımı; üzüm sıkma, kâğıt yapım ve cilt makinelerinin belirli parçalarının bir araya getirilmesiyle elde edilen bir baskı makinesi ve yağlı bir baskı mürekkebiydi. Bu öğelerden hiçbiri o güne değin Çin ya da Kore basımcılığında ya da o dönemde Avrupa’da yaygın olan ağaç baskı ya da metal baskı bloklarıyla basım tekniklerinde kullanılmamıştı.
Yaşamı:
Soylu bir aileden gelen Gutenberg hakkında, kuyumculuk öğrendiği ve mesleğinde ustalaşarak loncaya alındığı dışında fazlaca bir bilgi bulunmamaktadır. 1430’da zanaatçıların soylulara karşı ayaklanması üzerine Gutenberg ailesi Mainz’dan sürülerek Strassburg’a (bugün Strasbourg, Fransa) yerleşmek zorunda kaldı. Bu kentteki kuyumcular loncasının kayıtlarına göre, Gutenberg 14 Mart 1434 ile 12 Mart 1444 arasında bu kentte ayna yapımı ve değerli taş kesimi işlerinde çalıştı, ayrıca bu alanlarda çıraklar yetiştirdi. Ortaklarından bazısı, Gutenberg’in kendilerinden gizlediği bir işle uğraştığının farkına vararak, ondan bu sırrını açmasını istediler ve ona önemlice sermaye yardımında bulunduklarını ileri sürerek bu yeni işte de ortak olmaları gerektiğini savundular. Böylece Gutenberg 1438’de Hans Riffe, Andreas Dritzehn ve Andreas Heilmann ile beş yıllık bir sözleşme imzaladı. Sözleşmenin bir maddesine göre, ortaklardan birinin ölümü durumunda, mirasçıları ortak olarak alınmayacak, ama onlara belirli bir tazminat ödenecekti.
Baskı makinesinin icadı. Andreas Drit- zehn’in 1438 sonlarında ölmesi üzerine mirasçıları sözleşme koşullarını ihlal ederek ortak olmak istediler ve bu amaçla Guten- berg’e karşı dava açtılar. Sonunda davayı kaybetmelerine karşın, duruşma sırasında Gutenberg’in yeni bir buluş peşinde olduğu ortaya çıktı. Tanıklardan Conrad Saspach adlı bir marangoz, Andreas Dritzehn’den ağaçtan bir baskı makinesi siparişi aldığını ve kendisine belirli bir miktarda ön ödeme yapıldığını, Hans Dünne adlı bir kuyumcu da Gutenberg’e daha 1436’da 100 gulden değerinde basım malzemesi sattığını söylediler.
12 Mart 1444’ten sonraki birkaç yılda Gutenberg’in yaptıklarına ilişkin herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, Mainz’da soylularla loncalar arasında yeniden alevlenen mücadeleler üzerine hemen Mainz’a gitmiş olabileceği üzerinde durulmaktadır. Ekim 1448’de ise bir miktar borç para almak için Mainz’a döndüğü kesindir. Zengin bir yatırımcı olan Johann Fust’tan 800 gulden gibi önemlice bir miktar borç alması, bu tarihte büyük olasılıkla çalışmalarının sonuna yaklaştığını göstermektedir. Ama bu para karşılığında Gutenberg’in bütün basım araç ve gereçleri teminat olarak gösterilecekti. İki yıl sonra Fust 800 gulden daha yatırarak işe ortak oldu. Ama iki ortak bir süre sonra çatışmaya başladılar, çünkü Fust yatırımlarının karşılığını bir an önce almak isterken, Gutenberg buluşunu acele etmeden yetkinleştirmek amacındaydı.
Gutenberg’in düşü, tasarım ve renk değerlerini koruyarak, ortaçağın taş baskı el yazmalarını mekanik olarak kopya edebilmekti. Ama Fust’un kendisine karşı açtığı davayı kazanması üzerine Gutenberg’in bu hayali yıkıldı. Davanın 6 Kasım 1455 tarihli kayıtlarına göre Gutenberg, Fust’a toplam 2.026 gulden ödemeye mahkûm edildi. Bunun içinde Fust’tan iki kez aldığı ödünç para ile bileşik faiz miktarları bulunuyordu. Gutenberg buluşundan çok, maddi sorunlarla uğraşmak zorunda kalmıştı. Kitabı Mukaddes’in basımı. Gutenberg’in 1448’de bastığı astronomi takviminin, matbaanın ilk ürünü olduğu sanılmaktadır. Ama, Gutenberg’in matbaasında basıldığı kayıtlara geçmiş olan ilk kitap 1455’te basılan ünlü Kırk İki Satirli Kitabı Mukad- des’tir. Kitabı Mukaddes’in birçok yeniden basımının yapılarak satıldığı ve kazancının da Fust ve Gutenberg arasında paylaşıldığı sanılmaktadır, ama dava sırasında bu gelirin niçin Gutenberg’in mal varlığı içine alınmamış olduğu anlaşılamamıştır. Fust davayı kazandıktan sonra Kitabı Mukaddes’in ve Gutenberg’in hazırlamakta olduğu ikinci önemli yapıtı Mainzer Psalterium’un (Mainz Mezmurları) basım haklarına ve basımevin- deki bütün teknik gereçlere el koydu. Gutenberg’in en yetenekli ustası olan ve 1455’teki davada ona karşı tanıklık eden damadı Peter Schöffer’in de yardımıyla Fust basım işini sürdürdü. Avrupa’da üzerinde basımcının adı bulunan ilk yapıt olan Mez- murlar Kitabı’nın basımı 14 Ağustos 1457’de tamamlandı; son derece güzel bir ürün olan Mezmur, Johann Fust ve Peter Schöffer’in adlarını taşıyordu. Mezmurlar Kitabı aynı metal klişenin birçok kez mürekkeplenmesi yöntemine dayalı olarak basılmış çokrenkli yüzlerce kenar süsü ve büyük harfle bezenmişti. Uzmanlar, Fust ve Schöffer’in bu denli ustalık isteyen bir tekniği, Gutenberg’in basımevini kaybettiği tarih olan 6 Kasım 1455 ile kitabın yayımlandığı tarih olan 14 Ağustos 1457 arasındaki zaman içinde kendi başlarına geliştirebilmiş olmalarının olanaksız olduğuna işaret etmektedirler. Büyük olasılıkla Mezmurlar Kitabı’nın süslemelerini Gutenberg gerçekleştirmiştir. 1960’larda Gutenberg’in bakır gravür tekniğini de bulmuş olduğu savı üeri sürülmüştür; bu sava göre Gutenberg resimlerin ve öteki süslemelerin kalıplarım bakır levhaları oyarak hazırlamış ve daha sonra bu kalıplara metal alaşım dökerek kabartma baskı klişelerini hazırlamıştır. Çoğu günümüze yalnızca bölümler halinde kalan ve Gutenberg’in ilk deneme ürünleri olduğu sanılan bir dizi basılmış malzemenin bugün Gutenberg değil, daha az tanınan başka basımcılar tarafından gerçekleştirildiği düşünülmektedir. Kırk İki Satirli Kitabı Mukaddes’in yeniden dizilmesi yoluyla hazırlanan ve Bamberg’de tipografik baskısı yapılan Otuz Altı Satirli Kitabı Mukaddes de bunlardan biridir. Gutenberg’e ait olduğu kabul edilen yapıtlar arasında ise, 1453’te İstanbul’un düşmesinden sonra olası bir Türk istilasına karşı uyarı niteliğinde olan ve Aralık 1454’te basılan 1455 tarihli Türkenkalender (Türk Takvimi), bazı en- düljans mektupları ve okullar için dilbilgisi kitapları bulunmaktadır. Gutenberg’in iflas etmesinden sonra, Mainz’ta belediye memurluğu yapan Dr. Konrad Humery ona basım araç ve gereçleri sağladı. Ama bu araçların neler olduğu ve Gutenberg’in bunlardan nasıl yararlandığı bilinmemektedir. Gutenberg’in 1460’ta basmış olduğu sanılan kalın Catholicon’un, kitabın boyutları ve basımında kullanılan hurufatın niteliksizliği dikkate alındığında gerçekten onun ürünü olup olmadığı konusu da tartışmalıdır. Bir belgeye göre Gutenberg yaşamının son yıllarında görme yetisini kısmen ya da tamamen kaybetti ve yoksulluğa düştü. 1465’te Başpiskopos ve Mainz elektörü II. Adolf von Nassau, Gutenberg’i sarayına alarak geçimini sağladı. Ölümünden sonra Mainz’daki üniversiteye Gutenberg’in adı verilmiş, 1901’de de burada, buluşuna ilişkin bütün belgelerin toplandığı bir müze kurulmuştur.