Arama

Henri Becquerel

Güncelleme: 8 Nisan 2016 Gösterim: 144.256 Cevap: 6
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Henri Becquerel
1896 yılında, Fransız bilgini Henri Becquerel (1852 - 1908) doğal
Sponsorlu Bağlantılar
radyoaktivite keşfetti. 1903 yılında Nobel Fizik Armağanı’nı kazanan bu bilgin,
uranyumun yaydığı ışınımları dikkate çekerek, bunun radyoaktivite olduğunu
belirtmişti.
180px Henri Becquerel
Antoine Henri Becquerel (15 Aralık 1852 - 25 Ağustos 1908), Fransız fizikçi, radyoaktivitenin kaşiflerinden.
1903 Nobel fizik ödülü sahibi. SI ölçü sisteminde radyoaktivite birimi Bekerel (Becquerel, Bq) onun ismine itafen verilmiştir.

Fransa'nın Paris şehrinde doğdu. Babası Alexander Edmond Becquerel Paris Doğal Tarih Müzesinde uygulamalı fizik profesörüydü. Ailesinin bilim geleneğini devam ettirerek 1872 yılında École Polytechnique okuluna başladı ve 1888 yılında fizik üzerine doktorasını verdi. 1878 ile 1892 yılları arası Paris Doğal Tarih Müzesi'nde asistan, sonrasında da profesör olarak görev aldı. 1895 yılında École Polytechnique'te fizik profesörü olarak göreve başladı.

Babası gibi o da fosforens olayını ve kristallerin ışığı soğurmasını incelemekteydi. 1895 yılında Wilhelm Röntgen'in x ışınlarını bulmasının ardından, Becquerel, fosforens olayının x ışınları ile bağlantısı olup olmadığını merak edip, araştırmaya başladı. Çeşitli bileşikleri güneş ışığına maruz bırakıyor sonrasında da bu bileşikleri siyah kağıda sarılı fotoğraf filminin yakına koyuyordu. Eğer kristalde x ışınları üretilirse siyah kağıdı geçip filmin üzerine iz bırakacaktı. 1896'nın Şubat ayının sonlarına doğru, ilk denemelerinden birinde tesadüfen babasından miras kalan uranyum tuzlarından uranyum potasyum sülfat kullandığın da film üzerinde izler görmeyi başarmıştı.

Becquerel yağmurlu havadan dolayı birkaç gün uranyum tuzlarını güneş ışığına maruz bırakamadı. Siyah kağıda sarılı film ve üstüne konmuş uranyum bileşiği birkaç gün cekmecesinde güneşin doğmasını beklediler. 1 Mart günü, belli bir sebebi olmaksızın, çekmecedeki filmi banyo etti, ve uranyum kristalinin güneş ışığına maruz kalmadığı halde filme iz bıraktığını gördü. Becquerel bunun x ışınlarına benzer görünmez bir ışın olarak tanımladı.Becquerel bulduğu bu sonucu 2 Mart 1896'da kısa bir makale olarak Fransa Bilim Akademisi'ne okudu. Bu olay o tarihten itibaren 1898 yılına kadar Becquerel ışınları olarak adlandırıldı. 1898 de Marie Curie adını daha genel bir isim olan, radyoaktivite ile değiştirdi.
Becquerel radyokativiteyi bulmasının ardından, üç ayrı keşfe daha imza attı. 1899 ve 1900 yılları arası beta parçacıklarının elektrik alan ve manyetik alan içerisinde saptığını gözlemleyerek, beta parçacıklarının İngiliz fizikci J. J. Thompson'un yeni keşfettiği elektronlar ile aynı parçacık olduğunu gösterdi. Bunun yanı sıra yeni hazırlanmış uranyumun belli bir süre sonra kısmen yok olduğuna ve radyoaktiflik kazandığına dikkat çekti. Bu gözlem 1902 yılında Ernest Rutherford ve Frederick Soddy tarafından radyoaktif bozunma olarak adlandırılacaktı. Son olarak 1901 yılında cebinde taşıdığı radyumun vücudunda yanma yarattığını bildirerek sağlık fiziğine ve radyum kanser tedavisine katkıda bulunmuş oldu.

Birçok onur ödülü ve Fransada ve Dünyadaki çeşitli akademik topluluklara olan üyeliklerine layık görildü. 1903 yılında Pierre Curie ve Marie Curie ile birlikte radyokativitenin keşfinde oynadığı rolden dolayı Nobel Fizik Ödülü'nü aldı.24 Ağustos 1908 yılında Fransa'nın Le Croisic şehrinde öldü. Ölümünün ardından onuruna, radyokativitenin SI ölçü sistemindeki birmine Bekerel (Becquerel veya Bq olarak da adlandırılır) ismi verildi. Ayrıca biri Ay'da diğeri Mars'ta olmak üzere iki kratere Becquerel krateri ismi verildi.

Diğer çalışmaları
Becquerel radyokativiteyi bulmasının ardından, üç ayrı keşfe daha imza attı. 1899 ve 1900 yılları arası beta parçacıklarının elektrik alan ve manyetik alan içerisinde saptığını gözlemleyerek, beta parçacıklarının İngiliz fizikci J. J. Thompson'un yeni keşfettiği elektronlar ile aynı parçacık olduğunu gösterdi. Bunun yanı sıra yeni hazırlanmış uranyumun belli bir süre sonra kısmen yok olduğuna ve radyoaktiflik kazandığına dikkat çekti. Bu gözlem 1902 yılında Ernest Rutherford ve Frederick Soddy tarafından radyoaktif bozunma olarak adlandırılacaktı. Son olarak 1901 yılında cebinde taşıdığı radyumun vücudunda yanma yarattığını bildirerek sağlık fiziğine ve radyum kanser tedavisine katkıda bulunmuş oldu.

Aldığı ödüller
Birçok onur ödülü ve Fransa'da ve dünyadaki çeşitli akademik topluluklara olan üyeliklerine layık görildü. 1903 yılında Pierre Curie ve Marie Curie ile birlikte radyokativitenin keşfinde oynadığı rolden dolayı Nobel Fizik Ödülü'nü aldı.

Son zamanları
24 Ağustos 1908 yılında Fransa'nın Le Croisic şehrinde öldü. Ölümünün ardından onuruna, radyokativitenin SI ölçü sistemindeki birmine Bekerel (Becquerel veya Bq olarak da adlandırılır) ismi verildi. Ayrıca biri Ay'da diğeri Mars'ta olmak üzere iki kratere Becquerel krateri ismi verildi.

Becquerel plate
Becquerel'in uranyum tuzlarından çıkan radyoaktiviteyi gözlemlediği film tabakası

Son düzenleyen Safi; 8 Nisan 2016 16:11
Biyografi Konusu: Henri Becquerel nereli hayatı kimdir.
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
19 Eylül 2008       Mesaj #2
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Henri Becquerel

Sponsorlu Bağlantılar
(1852-1908). Fransız fizikçi Henri Becquerel, bilim dünyasında çok önemli sonuçlar doğuran radyoaktiflik olayını bulan kişidir. Becquerel'in 1896'da uranyum tuzlarında gözlemlediği bu olguyu sonradan öbür radyoaktif elementlerde de saptayan Marie ve Pierre Curie ile Becquerel'e 1903 Nobel Fizik Ödülü verilmiştir. Becquerel kuşaklar boyunca bilimle uğraş­mış bir ailenin çocuğuydu. Fizik profesörü olan babasının deneyleriyle genç yaşta bilime ilgi duyarak mühendislik öğrenimi gördü ve yaşamının sonuna kadar hem Köprü ve Yollar İdaresi'ndeki mühendislik görevini, hem de Politeknik Okul ile Ulusal Doğa Tarihi Müze-si'ndeki fizik profesörlüğünü birlikte yürüttü.


Becquerel, adını bilim tarihine yazdıran en önemli çalışmasına, Röntgen'in 1895 sonla­rında bulduğu X ışınlarını incelemek amacıyla başlamıştı. Bazı maddelerin, üzerine ışık düşü­rülerek uyarıldığında ışıldamaya başladığını biliyordu. Bu flüorışıl maddelerin X ışınları yayıp yaymayacağını anlamak için bir deney yapmaya karar verdi. Eskiden fotoğraf filmi yerine kullanılan ışığa duyarlı bir cam levhayı ışık geçirmeyen kalın, siyah kâğıtlara sardı. Bu kâğıdın üstüne de flüorışıma özelliği gös­teren bir uranyum tuzu yerleştirerek ışıkla uyarılması için güneşe bıraktı. Birkaç gün sonra siyah kâğıtları açtı ve güneş ışığı alması olanaksız olan fotoğraf camını banyo ettiğin­de üzerindeki duyarlı katmanın kararmış ol­duğunu gördü. Demek ki uranyum tuzu güneş ışığıyla uyarılmış ve kâğıttan geçerek fotoğraf camını etkileyen bir ışın yaymıştı. Birkaç hafta sonra bu kez hem duyarlı camı, hem de uranyum tuzunu ışık geçirmez kâğıtlara sara­rak karanlıkta ne olacağını incelemeyi tasarla­dı. Sonuç çok şaşırtıcıydı; çünkü uranyum tuzu güneş ışığıyla uyarılmadığı halde duyarlı katman eskisinden daha çok kararmıştı. Aynı deneyi öbür uranyum tuzlarıyla ve element halindeki uranyumla deneyerek daha çarpıcı sonuçlar alan Becquerel, maddeye girim gücü X ışınlarınınkinden daha yüksek olan yeni bir ışıma kaynağı bulduğunu bilim dünyasına açıkladı.

Bir süre sonra Curie'ler, radyoaktiflik adını verdikleri bu ışımayı toryum elementinde de saptadılar ve radyum, polonyum gibi uranyumötesi radyoaktif elementlerin varlığını buldular. Atomların hiçbir dış etkiyle uyarılmaksızın kendiliğinden ışınlar yayması, fizik­te ve çağdaş dünyada çığır açacak kadar önemli bir olaydı. Becquerel'jn bulduğu doğal radyoaktiflik, o güne kadar bilinen bütün enerji kaynaklarından daha güçlü, yeni bir enerji kaynağı olan nükleer enerjinin doğuşuy­du. Üstelik gene Becquerel'in çalışmalarıyla saptadığı gibi, radyoaktifliğini yitiren bir ele­ment bir süre sonra bu özelliğini yeniden kazanabiliyordu. Radyoaktif dönüşüm denen bu süreçle, bilinen element başka bir radyo­aktif elemente kendiliğinden dönüştüğü için tükenmez bir enerji kaynağı söz konusuydu. Radyoaktif ışıma ve radyoaktif dönüşüm önce yeni elementlerin, ardından yapay radyoaktif­liğin bulunmasına ortam hazırlayarak nükleer fiziğin başlangıcı oldu .

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
25 Kasım 2008       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Radyoaktivitenin SI ölçü sistemindeki birimidir. Becquerel ya da sembol olarak Bq olarak da geçmektedir. Radyokaktiviteyi keşfeden Henri Becquerel'in adına ithafen konmuştur.
1 Bekerel bir atom çekirdeğinin bir saniyede bozunması demektir.
Radyoaktivite biriminin eski adı curie (Ci) idi ve 4a77028df48b64871465bf5e4500c965 Bekerel olarak tanımlanmaktaydı.

Son düzenleyen Safi; 6 Aralık 2015 20:38
Quo vadis?
HackerInside - avatarı
HackerInside
Ziyaretçi
21 Ekim 2009       Mesaj #4
HackerInside - avatarı
Ziyaretçi
Becquerel in atom hakkında yaptığı çalışmalarbecquerel atom teorisi
ATOM ÇEKİRDEĞİ
Rutherfort atom modelinden söz ederken atomun çekirdek çapının yaklaşık 10-13-10-12 mertebesinde olduğundan söz etmiştik. Aslında atom çekirdeğinin büyüklüğü ile kütle numarası arasında ibir ilişkinin olduğu deneysel çalışmalarla gösterilmiştir. Proton ve nötronlardan oluşmuş çekirdek bir damlacık şeklinde düşünülürse çekirdeğin yoğunluğu yaklaşık olarak 2x10-14 g cm-3 olarak hesaplanabilir.
Atomun parçalanamaz olduğu düşüncesinin yıkılışı Becquerel’in X-ışınmları üzerinde yaptığı çalışmalar ile başlar. Becquerel bir uranyum bileşiği olan potasyum uranil sülfat bileşiği ile yaptığı denemelerde bu bileşikten yayılan ışımaların bilinen X-ışınlarından farklı olduğunu gözlemledi. Bu ışınlar maddeden geçiyor ve havayı iyonlaştırabiliyordu. Bu yeni ışımaya Merie Curie tarafından sürekli ışıma anlamına gelen radyoaktivite adı takıldı. Merie Curie çeşitli uranyum bileşikleri üzerinde yaptığı denemelerle bu ışımanın bileşik içindeki uranyum miktarı ile doğru orantılı olduğunu belirledi. Merie ve Piere Curie birlikte yaptıkları çalışmalarda benzer ışımalar yapan polonyum ve radyum elementleri buldular. Fakat radyumun yaydığı ışıma incelenirken radon adını verdikleri bir gazın yayıldığını gözlemlediler. Ve aynı zamanda bu gazla beraber helyum da bulunuyordu. Helyum bilinen bir elementti. Bu sonuçlar atomun parçalandığının habercisiydi. Bu yüzyıllardır aranan filozof taşı olmaksızın bir atom bir başka atoma dönüşebiliyor demekti.

Radyoaktif Maddelerden Yayılan Işınların Özellikleri
Radyoaktif maddelerden çıkan ışınlar bir elektrik veya magnetik alandan geçirilecek olursa üç kısma ayrılırla
1. Işınları :
Sapaları yönünden bunların pozitif yüklü oldukları kolayca anlaşılabilir. ışınlarının pozitif yükleri ölçülmüş ve bir elektronun yükünün 2 katı olduğu bulunmuştur. Bu ışınlar için yük/kütle oranları belirlendiğinde bu ışımaların gerçekte helyum çekirdeklerinden başka birşey olmadığı görülmüştür.
ışınlarının hızları bu ışımayı yapan maddeye göre 15000-25000 km h-1 arasında değişmektedir. ışınları bir gaz içerisinden geçerken bu gazın atomlarına çarparak onları iyonlaştırırlar. Ard arda ve çok sayıda olan çarpışmalarla ışınlarının hızları azalır. 1 atmosfer basınca sahip bir yerde ışınları 3-9 cm yol aldıktan sonra dururlar. Gümüş ışınları için havaya göre 20000 kat daha az geçirgendir.
2. Işınları :
hızları bu ışınların kaynağına göre 120.000-299.000 km h-1 arasındadır. Şiddeti bilinen bir alanda sapma miktarlarından da ışınlarının elektronlar olduğu anlaşılmıştır. Havada metrelerce madenlerde ise birkaç santimetre yol alırlar. Yolları üzerindeki atomlara çarptıklarında onları iyonlaştırabilirler. Ancak çarpmalar sırasında kendileride saparlar bu nedenle ışınlarının yolu kırık doğrular şeklindedir.
3.ışınları :
Havada yüzlerde metre metallerde ise birkaç desimetre kadar yol alabilirler. Kurşun içinde 22 cm kadar ilerleyebilirler. Gazları iyonlaştırırlar. Fotoğraf filmini etkilerler elektrik ve magnetik alanda sapmamaları nedeniyle X-ışınları gibidir. Fakat dalgaboyları Xışınlarına göre daha kısadır.
Son düzenleyen Safi; 8 Nisan 2016 16:14
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
12 Şubat 2012       Mesaj #5
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Henri Becquerel
Antoine Henri Becquerel, 15 Aralık 1852, akademisyenler ve bilim adamları, seçkin bir ailenin bir üyesi tarihinde Paris'te doğdu. Babası Alexander Edmond Becquerel, Uygulamalı Fizik Profesörü ve dedesi Antoine Cesar, metal ayıklamak için Royal Society üyeliğine ve elektrolitik bir yöntemin mucidi olmuştu, güneş radyasyonu ve fosforesans araştırma yapmıştı kendi cevherleri. O, 1874 yılında 1877 yılında Ingenieur olma ve Ingenieur-tr-şef 1894 yılında terfi olmak, daha sonra 1872 yılında hükümet departmanı Ponts-et-Chaussées'ye Politeknik girdi. 1888 yılında Docteur-Es-bilimleri derecesini elde etti. 1878 yılında o Conservatoire des Arts et Metiers Uygulamalı Fizik Başkanı babasından devralarak, Museum of Natural History Yardımcısı olarak randevu düzenlenen vardı. 1892 yılında Paris Museum of Natural History Bölümü Uygulamalı Fizik Profesörü olarak atandı. O, 1895 yılında Polytechnic'de Profesör oldu.
Becquerel ilk iş fosforesans olgusu ve ışık emilimini kristalleri (doktora tezi), ışığın uçak kutuplaşma ile ilgili idi. Ayrıca, karasal manyetizma konu üzerinde çalıştı. 1896 yılında, bir önceki doğal radyoaktivite olgusunun keşfi gölgede bırakılmıştı. Henri Poincaré, son zamanlarda, Röntgen (X-ışınları) tarafından keşfedildi ve vakum tüpü fosforesans bir tür tarafından eşlik etti radyasyon ile bir tartışma ardından, Becquerel, X-ışınları ve doğal arasında herhangi bir bağlantı olup olmadığını araştırmaya karar verdi fosforesans meydana. Babasının, ışığa maruz kalma fosforlanmak uranyum tuzları, bir tedarik miras kalmıştı. Tuzları opak kağıdı ile kaplı bir fotoğrafik plaka yakın yerleştirildi, plaka buğulanıyor olduğu ortaya çıktı. Bu olgu, tüm uranyum tuzları okudu ve uranyum atomunun bir özellik olduğu sonucuna varılmıştır yaygın olduğu tespit edildi. Daha sonra, Becquerel, uranyum, uzun bir süre için onların keşfeden adını, yaydığı ışınları, iyonize gazlar neden ve X-ışınları, elektrik veya manyetik alanlar tarafından bükülmesi olabilir farklı olduğunu gösterdi. Kendiliğinden radyoaktiflik Becquerel keşfiyle 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü yarısı verildi, diğer yarısı Becquerel radyasyon yaptıkları çalışmada Pierre ve Marie Curie verilmektedir.

Becquerel, onun bulguları esas Annales de Fizik et de Chimie ve Comptes Rendus de l'Academie des Sciences, birçok bildiri yayınladı.

1889 yılında Academie des Sciences de France üyesi seçildi ve bu vücudun Life Sekreteri olarak Berthelot geçti. O, diğerleri arasında da Accademia dei Lincei ve Berlin Kraliyet Akademisi üyesi oldu. 1900 yılında Legion of Honour Görevlisi yapıldı.

O Mlle evlendi. Janin, bir inşaat mühendisi kızı. Onlar bir oğlu Jean, b. 1878, dördüncü nesil Becquerel ailesinin bilim adamları aynı zamanda bir fizikçi oldu.

Antoine Henri Becquerel Le Croisic 25 Ağustos 1908 tarihinde öldü.
Son düzenleyen Safi; 8 Nisan 2016 16:13
In science we trust.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
11 Aralık 2012       Mesaj #6
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Antonie Henri Becquerel
Fransız fizikçisi Henri Becquerel 1852 yılında Paris’te doğdu ve 1908 yılında öldü. 1877 yılında mühendis, 1892′de Museum d’historie naturelle’e, 1895′te Politeknik okuluna fizik profesörü oldu. 1889′da Institut üyesi oldu.
X ışınlarının bulunmasından sonra bu ışınlara fosforışı olayının arasında bir ilişki bulunup bulunmadığını araştırdı. Böylece 1896′da uranyum tuzlarında radyoaktivite olayını buldu. Bir elektromıknatısça sağlanan manyetik alanda uranyumun saçtığı ışınları tahlil etti ve bu ışınların uranyum atomuna has bir olgu olduğunu ortaya çıkardı.
Ayrıca bu ışınların uranyumun bütün bileşikleri için geçerli olduğunu saptadı. Bunların sonunda uranyuma tutulan gazların iyonlaştığını da o fark etti. Ayrıca manyetik dönerle porlama, fosforışı, kızılötesi tayf üzerinde de çalışmalar yapmıştır.


Kaynak:mailce.com



Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
6 Aralık 2015       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Henri Becquerel

Ad:  Henri Becquerel.JPG
Gösterim: 1633
Boyut:  34.6 KB

Benzer Konular

24 Aralık 2008 / Ziyaretçi müberra Cevaplanmış
24 Haziran 2016 / Misafir Cevaplanmış
15 Ekim 2015 / ThinkerBeLL Bilim ww
17 Mayıs 2009 / ThinkerBeLL Edebiyat ww
2 Nisan 2010 / LaSalle Spor ww