Arama

Diyafram Kası Nedir - Diyafram Kasının Yapısı ve Görevleri

Güncelleme: 27 Nisan 2016 Gösterim: 32.726 Cevap: 3
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
22 Haziran 2011       Mesaj #1
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Diyafram
Ad:  nefes1.jpg
Gösterim: 26048
Boyut:  33.9 KB

Memelilerde, karın ve göğüs boşluklarını ayıran, kastan yapılmış organ.
Sponsorlu Bağlantılar

Akciğerleri kasıp gevşeterek solunumu sağlar. İçinde iki delik vardır. Bunların arasından yemek borusu, mide-akciğer sinirleri ve arkadaki lifli kısımdan da aort ve göğüs kanalı geçer. Diyafram yukarı doğru yayvan ve düzgün olmayan bir kubbe şeklindedir. Kubbenin ortasındaki yürek çukuru, diyaframı sağ ve sol olarak iki bölüme ayırır. Diyafram merkezi, kirişsi bir tabakadır; çevresiyse kas demetlerinden oluşur. Yemek borusunun geçtiği deliğin aşırı genişlemesinde diyafram fıtığı denen rahatsızlık oluşur. Düzensiz kasılmaları hıçkırığa neden olur.
Soluk verirken; diyafram kası yukarı doğru kubbeleşir, göğüs kafesinin hacmi azalır, iç basınç artar ve karbondioksit dışarı verilir.
Soluk alırken; diyafram kası düzleşir, göğüs boşluğunun hacmi artar, iç basınç düşer ve akciğere hava dolar.


MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi






BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 27 Nisan 2016 05:18
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
22 Haziran 2011       Mesaj #2
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  nefes2.jpg
Gösterim: 12306
Boyut:  31.2 KB
DİYAFRAM

Diyafram kası çizgili bir kas çeşididir. Diyafram, göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran kasa verilen isimdir.Kas-kiriş karışımı bir organ olan diyafram, göğüs kafesine bağlıdır. Solunumda görev alır ve çalışması beynin iki diyafram siniri aracılığıyla yönlendirilir. Diyafram, üç delikle yemek borusuna, aorta ve alt ana toplardamara açılır. Diyafram, nefes aldığımızda kasılır ve düzleşir. Nefes verdiğimizde ise gevşer ve kubbeleşir.
Sponsorlu Bağlantılar


Göğüs ve karın boşluğunu birbirinden ayıran diyaframın diğer bir adı da karın kasıdır.

Aşağı-yukarı kasılıp gevşeyerek göğüs boşluğunun hacmini değiştirir. Bu nedenle akciğerlere hava girişi ve çıkışı kolaylaşır. Ayrıca göğüs kasları kasılıp gevşeyerek kaburgaların açılıp kapanmasını ve akciğerlere havanın girip çıkmasını sağlarlar. Diyafram aşağıya doğru çekilip, göğüs kasları kasıldığında kaburgalarımız yukarı kalkacağından, göğüs boşluğunun hacmi genişler. Diyafram Akciğerlere hava dolar, soluk alırız. Diyafram yukarı doğru şişkin; kaburgalarımızı hareket ettiren kaslar gevşek iken göğsümüzün hacmi küçülür. Bu durumda dışarıya hava verilir. Soluk almada ilk olarak kaburgalar arasındaki kaslar, diyafram kası kasılır. Göğüs boşluğu ve genişler akciğerler genişler. Akciğerlerdeki hava basıncı düşer ve oksijen alveollere kadar gelir. Soluk vermede ise kaburgalar arası kaslar ve diyafram kası gevşer. Göğüs boşluğu ve akciğerler daralır. Son olarak da alveollerdeki karbondioksit dışarı atılır.
Son düzenleyen Safi; 27 Nisan 2016 05:25
tokiohotel - avatarı
tokiohotel
VIP ''Ölü Gelin''
24 Ağustos 2011       Mesaj #3
tokiohotel - avatarı
VIP ''Ölü Gelin''
Diyafram (Kas)
Ad:  nefes4.jpg
Gösterim: 12721
Boyut:  54.6 KB


İnsanda ve memelilerde göğüs boşluğunu karın boşluğundan ayıran kas ve kirişten yapılmış zar. Diyafram kubbe şeklinde olup ortasında yürek oturduğu için burası çukurdur. Böylece diyafram bu çukurluğun sağında ve solunda çift kubbe şeklini alır. Diyaframın sol kısmı daha aşağıdadır. Nefes alırken alçalan diyafram, nefes verirken göğüs boşluğuna doğru yükselir. Karın boşluğuna doğru alçalırken akciğerlerin genişlemesine, nefes verirken göğüs boşluğuna doğru yükselerek akciğerlerdeki havanın atılmasına yardımcı olur. Diyaframın bu hareketi çıplak vücuda dışarıdan bakmakla da belli olur. Nefes alındığında karın cidarının içeri çekilmesi, nefes verildiğinde dışa doğru bombeleşmesi diyaframın hareketlerinden dolayıdır. Diyafram erkeklerde kadınlara nazaran daha fazla görev yapar. Kadınlarda teneffüs hareketleri enine doğrudur, yani daha çok göğüs kafesinin hareketleriyle yapılır. Kadında bu özelliğin hamilelikte büyük önemi vardır. Böyle olmasaydı gebeliğin son aylarında annenin nefes alıp vermesi son derece güçleşirdi.

Diyaframın bir merkezi kısmı, bir de çevresel adale kısmı vardır. Merkezi kısım sedef renginde kirişsi bir tabakadır. Burada ortaya yakın sağ tarafta ana toplardamarın geçtiği delik bulunur. Çevresel adale kısmında ise yemek borusu, mide-akciğer sinirleri, aortun geçtiği mühim delikler vardır. Bu delikler içinden geçen damarlar vs. dışarıdan tamamen diyaframla sarılıdır. Bu sarılı olma yeterli derecede olmazsa karın içi organları gevşek deliklerden göğüs içine geçerek “diyafram fıtıkları”nı meydana getirirler. Fıtıklaşan organlardan en sık mide göğüs boşluğuna geçer. Fıtıklaşma olması için organın tamamının göğüs boşluğuna geçmesi gerekmez, ancak bir kısmı geçse bile fıtık meydana gelir. Diyafram fıtıkları sık görülen olaylar olup, cerrahi girişimle düzeltilmektedir.




BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 27 Nisan 2016 05:26
''Boşver''
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Aralık 2012       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  nefes5.jpg
Gösterim: 13282
Boyut:  50.3 KB
Nefes almadan yaşamamız mümkün değil,peki onu yeterince önemsiyor muyuz? Nefesimiz ne kadar kontrol altında..Ona dikkat edin, o ne kadar kontrolümüzdeyse hayatımız da o kadar kontrolümüzde….

Teknolojinin hızlandırdığı yaşamımızda maddeye gömülerek tüketilen yaşamlarımızda her gün artan huzursuzluklarımız,mutsuzluklarımız ve yaşamımızın giderek anlamsız hale gelmeye başlaması bu günlerde herkesin olağan durumu halinde….

Oysa bütün bunları kontrol altına alabileceğinizi biliyor musunuz? Kadim çağlardan beri insanın fizik,duygu,zihin ve bedendeki sıkışıklık ve blokajların açtığı rahatsızlıkların gidilmesi için meditasyon,yoga,reiki ve manyetik şifa gibi çalışmalar geliştirilmiştir..AMA BU ÇALIŞMALARIN DAYANDIĞI EN ÖNEMLİ TEMEL TEKNİK, NEFES ÇALIŞMALARI OLMUŞTUR…

Doğru Nefes almak vücudumuzun sağlıklı kalması ve ihtiyaç duyduğu oksijenin alınması;atık ve toksinlerin vücuttan atılması açısından çok önemli…Yeterli oksijen iç organların,hormon salgılayan bezlerin,sinir sisteminin ve beynin çalışması için şart…Beynimizin diğer organlardan daha fazla oksijene ihtiyacı var…Yeterince oksijen alınmadığında,zihinde bulanıklık,negatif düşünce depresyon,işitme ve görme bozuklukları başlıyor..Yaşlanmanın en belirgin sebebi hücrelerin yetersiz oksijen alması.Akut dolaşım bozukluğunun kalbe giden oksijeni durdurması kalp krizine;beyne giden oksijeni durdurması beyin kanaması ve harabiyetine yol açıyor…Düzgün ve yeterli nefes alamayanlar kendilerini sürekli yorgun ve depresif hissediyorlar…Uyku düzenlerinde sorun yaşıyorlar.Aynı döngüde kalmaları bağışıklık sistemlerini zayıflatıyor..Canlı olmamanın ve genç kalmanın en önemli şartı temiz kan dolaşımı..Bunu sağlamanın en önemli yolu da nefeslerimizde saklı…Doğru nefes alarak organlarımızın beslenmelerini sağlayıp,hücrelerimizin verimliliğini arttırmak.kaçınılmaz bir gerçek..Doğru nefes almak yaşam süremizi uzatacağı gibi,bize son derce sağlıklı bir ciltte kazandırıyor..Doğru nefes alanlar karbondioksitli ortamlarda yada heyecan ve stres sırasında dengesiz tepkiler veriyor…Çünkü kırmızı kan hücreleri oksijeni organlarımıza daha yüksek oranda taşıyor..

Birçoğumuz hep ağzımızdan nefes alıp veriyoruz…Bu bize anatomik rahatsızlık sağlayan son derce yanlış bir davranış…Oysa doğrusu bunun tam tersi..Kadim kayıtlarda rahat ve kendini kasmadan durarak,karnımızı dışarı doğru genişleterek,göğsümüzü de full nefesle doldurarak tam nefes tekniği uygulamak…Yani diyaframımızı da kullanarak nefes almak…Yaşam süremizde bu yanlış, diyaframımızın zayıflayarak potansiyelini kaybetmesine sebep oluyor…Ortalama bir yetişkin dakikada ortalama 14 kere nefes alıp veriyor…Bu 24 saate 20 bin160 kez nefes alıp verdiğimiz anlamına geliyor..Yani günde 20 bin kere yaptığımız hatanın bizde ne gibi sonuçlara yol açtığını anlamamak mümkün değil…

İŞTE BU NEDENLE KENDİMİZE BİR İYİLİK YAPIP ÖNCE DOĞRU NEFES ALIP VERMEYİ ÖĞRENMEMİZ GEREKİYOR…BUNUDA BİZE SİZ ÖĞRETİYORSUNUZ…
Doğru nefes almak ciğerlerin tamamının kullanıldığı bütünsel bir hareket olmasına rağmen, konunun daha iyi anlaşılması için nefes almayı üç ana kısma ayırıyoruz.
A) Üst solunum
B) Orta solunum
C) Diyafram solunumu

Üst solunum;
hemen herkesin kullandığı en az ciğer kapasitesinin kullanıldığı nefes alış şeklidir. Ciğerlerdeki havanın % 10 u sirküle edilir. Sığ ve yetersiz bir nefes alıştır. Korku, endişe, heyecan, yarış, rekabet içindeyken yoğunlukla ve mecburen alınır.

Orta solunum; mide adaleleri ve kaburgalar arasında kalan ciğerlerin orta bölümünü de kapsayan bir nefes alış şeklidir. Üst ve orta solunum beraber hareket eder.Ciğerlerdeki havanın % 30 u sirküle edilir. Eğitim almış konuşmacı ve şarkıcıların kullanabildiği nispeten daha kapasiteli bir nefes alış şeklidir.

Diyafram solunumu; Mide üzerini kaplayan diyafram adalesinin alta doğru esnemesiyle açılan boşluğa ciğerlerin alt loplarının genişleme imkânı bulduğu ve ciğerlerin tamamının kullanıma sokulduğu bir nefes alma biçimidir. Ciğerlerdeki havanın yaklaşık % 50 si sirküle edilebilir. Diyaframla birlikte, orta ve üst solunum beraber hareket eder. Genişlemeyi, sonsuz kabulü, koşulsuz sevgiyi ve birlik bilincini beraberinde getirir.

Nefes almanın tek ve bütünsel bir hareket olduğunu ifade etmeme rağmen en az iki aylık bir süreç için tamamen diyaframınızı çalıştırmaya ve diyafram nefesine konsantre olmanız gerekiyor. Diyaframı önce hissetmeli, daha sonra kullanma kabiliyeti oluşturabilmelisiniz. Bu çalışma bir çok teknik içermektedir. Başlamak için önce diyaframı hissetmelisiniz.
Yüzüstü yere yatılarak ellerin çene altında tutulduğu timsah duruşu adı verilen pozisyon diyaframı hissetmeniz ve diyaframdan nefes almaya başlamanız için uygun olabilir. Sırt üstü yatarak kalın bir kitabı veya yaklaşık beş kiloluk bir ağırlığı göbek deliğinizin üzerine gelecek şekilde koyarak aldığınız nefeslerle kaldırmaya çalışmanız, diyaframı hissetmeye yardımcı olabilir. Bu çalışmayı en az beş dakika, ağırlığı vücudunuz algılamayı unutuncaya yani ağırlığın vücudunuzun bir parçası olduğu algılamasına geçinceye kadar bu çalışmayı yapabilirisiniz. Mekik ve sınav çekmek bu hissiyatı kuvvetlendirebilir. Oturduğunuz yerde ayaklarınızı yerden bir kaç santim kaldırarak bel ve mide ve diyafram adalelerinizi kuvvetlendirebilirsiniz.
Bunu her gün üç ayrı zamanda çalışarak nefesin diyaframdan alınışıyla ilgili bir fikre sahip olmaya başlayabilirsiniz.

Basit, fakat faydalı bir nefes egzersizinin adımları şöyledir:
Burnunuzdan yavaş bir şekilde ama alabildiğinizce çok nefes alın.
Sonra yine yavaş bir şekilde ağzınızdan verin.
(1) ve (2)'yi bir kere daha tekrarlayın.
Şimdi de burnunuzdan nefes almaya başlarken ağır ağır dörde kadar sayın.
Nefesi vermeye başlarken de altıya kadar sayın.

Nefes vermeyi, nefes almaktan daha yavaş yaptığınızdan emin olun.
Nefes verirken kaslarınızın rahatladığını ve gevşediğini hissedin.
Bu nefes egzersizini gerildiğiniz veya bunaldığınız herhangi bir yerde ve zamanda yapabilirsiniz.
* * * * * * * * * * * * * *
DİYAFRAM NEFESİNDE DİKKAT EDİLECEK ALTIN KURALLAR;
1- Nefes alırken derin, sık, çabuk, düzenli, gerilmeden, gürültüsüz alıp vermeyi öğrenmelisiniz.
2- Nefesinizi kesinlikle burnunuzdan alıp, ağzınızdan vereceksiniz.
3- Nefesinizi alış, tutuş ve veriş zamanlamanız 1- 4 -2 formülüne uygun olmalı.
4- Yani nefesinizi 2 saniyede almışsanız 8 saniye içinde tutacak ve 4 saniyede vereceksiniz.
5- Nefes alırken akciğerlerinizi zorlayınız. Nefesi uzun süre alıp tutmayı öğreniniz.
6- Bir anda fazla alınan oksijen baş dönmesine yol açabilir.
7- Amaç ciğerleri büyütmektir. Ama ciğerler bir anda büyümez. İdeal bir diyafram nefesi kısa sürede oluşturulamaz. .Çalıştıkça diyaframınızın geliştiğine tanıklık edeceksiniz.
8- Eğer gırtlağı fazla sıkarak havayı, tutmaya kalkarsanız gırtlak yorulur. Ses bozulmaya başlar.
9- Konuşmaya başladığınızda aldığınız hava bir çırpıda boşalıp bitmemelidir. Aynı havayı en uzun süre kullanmayı öğrenin. Ama bu sırada kasılmamalı ve gırtlağın kapanmasına neden olamamalıyız. Yoksa hırıltıdan başka bir şey çıkaramayız.

"DOĞRU NEFES ALMA VE DİYAFRAM KULLANMA EGZERSİZLERİNE ÖRNEKLER;

Örnek;
1) Şimdi, her hangi bir tabure veya sandalyeye, oturacağınız şeyin ucuna kadar gelerek yarım oturun. Bacaklarınızı mümkün olduğunca birbirinden ayırarak açın.
2) Vücudunuzla bacaklarınızın arasına doğru mümkün olduğunca eğilin.
3) Bu pozisyonda kalarak nefes almaya çalışın. Nefes aldığınızda, göğüs kafesinizin genişlemediğini, sadece karın ve böbrek üstü bölgelerinden genişlediğinizi gözlemleyin.
4) Doğrulun ve nefes alın. Bu defa alt bölgenin genişlemediğini sadece
göğüs kafesinin genişlediğinin farkına varın.
5) Bir defa daha eğilin ve nefes alın. Bu kez aldığınız nefesi doğrulduğunuzda da almanız gereken doğru nefes olduğunu bilerek. Nefes alış verişlerinizi bir süre izleyin ve doğrulduğunuzda hatırlamak üzere kendinizi programlayın.
Tekrar doğrulun. Biraz evvel eğik olmanızın size kazandırdığı orijinal nefes alışı tekrarlayınız. Eğik durumda aldığınız gibi göğüs kafesinizin genişlemediği ve yukarı hareketlenmediği, buna karşın göbek deliğinizin altından, böbreklerinizin ve kalçalarınızın biraz üstünden geçen hayali çemberi genişleterek nefes alın.
7) Tekrar eğilin ve nefes alın. Bu pozisyonda hissettiklerinizin ne kadarını doğrulunca yapabildiğinizi hatırlayın.
8) Doğrulun. Eğik olduğunuzda aldığınız nefesin aynısını alıncaya kadar bu tekrarları sürdürün.

Örnek;
Sandalye veya benzeri sert bir zemine oturun. Ellerinizi tercihen bacaklarınızın üzerine bırakın. Mümkün olduğunca karın, mide ve kalçalarınızı kasarak hissedin, sonra iyice serbest bırakın. Kalça, mide ve karın kaslarınızı tekrar kasarak sıkıştırırken ciğerlerinizdeki bütün nefesi sonuna kadar verin. Kalça, mide ve karın kaslarınızı serbest bıraktığınızda yeni alacağınız nefesin biraz evvel sıkarak ve kasarak hissettiğiniz bölgeye alınmasına gayret gösterin. Nefesi bu bölgeden aldığınıza emin oluncaya kadar bu çalışmayı tekrarlayın.

Örnek;
Diyaframı hissetmek ve göğüs kafesinde genişleme olmadan nefes almayı gerçekleştirmek için atkı, kemer veya bir metre uzunluğunda kalın bir ip alın. Sandalye veya taburede otururken atkıyı birer ucundan tutarak gerin. Başınızın arkasına geçirip sırtınıza dayayarak iki ucu göğüslerinizin önünde düğümlenecek şekilde iyice sıkın. Bu şekilde göğüs kafesinizi atkı ile kontrol etmiş olacaksınız. İyice sıktığınız için göğüs kafesinin genişlemesi ile alacağınız yanlış nefesin farkına daha rahat varacaksınız.
Şimdi, iki elinizle sırtınızdan geçirip önden çekerek sıktığınız atkının açılmamasına dikkat ederek, karın çevresinden nefes almaya başlayın. İki elinizle çekerek germenize rağmen atkının genişlediğini fark ediyorsanız. Diyafram nefesi alamıyor, bunun yerine üst solunum yapıyorsunuz demektir.
Elinizle sıktığınız atlı hiç açılmadan sadece karın bölgesinden nefes alıp vermeye başladığınızdan emin oluncaya kadar çalışmayı sürdürebilirsiniz.

Örnek;
İslam anlayışı içinde Allah ve hu zikirleri ile yapılan çok kuvvetli bir nefes çalışması vardır. Özellikle güne baslarken veya çok sinirlendiğiniz anlarda ya da önemli bir is öncesi stres hali oluştuğunda bu solunum çalışmasının faydası olacaktır. Bu çalışma çok çabuk bir vecd hali ( meditatif hal ) oluşturduğu gibi, nefes eksersizi olarak da kullanılan bir çalışmadır.
Son düzenleyen Safi; 27 Nisan 2016 05:30

Benzer Konular

23 Ekim 2013 / Misafir Cevaplanmış
28 Nisan 2016 / ener Biyoloji
27 Nisan 2016 / Daisy-BT X-Sözlük
31 Ekim 2015 / Misafir Taslak Konular