Arama

Sığla Ağacı (Liquidambar)

Güncelleme: 12 Ekim 2012 Gösterim: 6.405 Cevap: 1
Pasakli_Prenses - avatarı
Pasakli_Prenses
Ziyaretçi
21 Ocak 2008       Mesaj #1
Pasakli_Prenses - avatarı
Ziyaretçi
260px Liquidambar styraciflua foliage

Sponsorlu Bağlantılar

Sığla ağacı, Altingiaceae familyasından günümüzde sadece Anadolu, Amerika ve Çin'de doğal olarak yayılış gösteren Liquidambar cinsine ait türlerin ortak adı.


Tarihte

Paleontolojik bulgulara göre Tebeşir, Tersiyer, Pleistosen ve Eosen devirlerinde Kuzey Amerika ve Eurasya'nın geniş kesimlerinde bulunmaktaydı. Sığla ağacı esasında üçüncü zamandan kalma endemik bir türdür. Nitekim bugün yaşayan tek türüne rastlanmayan Avrupa kıtasında bile Tersiyer'de birçok türlerinin yaşadığı bilinmektedir. Ancak buzul çağından sonra şimdiki yayılış safhalarına çekilmişlerdir.

Özellikleri

25-40 m'ye kadar boylanan yaprak döken kalın dallı ve geniş tepeli bir ağaçtır. İlk bakışta çınara benzer. Yaşlandıkça, kabuğu koyulaşır ve derin çatlaklı bir görünüm alır. Elsi loplu yapraklar sürgünlere sarmal dizilmiştir.
Çiçekler küçüktür. Çiçek kurulu 1-2 cm çapında olup küre şeklinde çok sayıda çiçek kümesini bulundurur.
Meyve 2-4 cm çapında çok sayıda kapsülden oluşur ve içerisinde çok miktarda tohum bulunur. Gövdesinden çıkarılan balzam kozmetik ve eczacılıkta kullanılır.

200px Liquidambar styraciflua0
Çiçek kurulu



Dağılımları

İlk bulunan Liguidambar poleni ve paleosen devrinde, Kafkasya'nın ve Türkmenistan'ın (Hazar Denizi'nin doğusunda) maden yataklarında ve benzeri yerlerde bulunmuştur. En eski yıllara ait Liguidambar polenleri paleosen'de Sibirya ve Kafkasya'da, alt Oligosen depositelerinde Rusya ve Uzakdoğu'da bulunması bu cinsin jeolojik devirlerde bütün Kuzeydoğu Asya'da geniş yayılış gösterdiğine işaret sayılmaktadır Weyland (1964). Tersiyer ve Tebeşir'de geniş yayılış gösterirken, bugun sahasının çok sınırlı olmasını uzun zamanın etkilerine bağlamaktadır. Szafer (1947) Karpatların kuzey eteklerinde, Depape(1923) aşağı Rhono vadisinde Tersiyer zamanından kalma Liguidambar cinsine ait fosilleri tespit etmişlerdir.

Türler
  • Liquidambar acalycina - (Güney Çin)
  • Liquidambar formosana - Çin sığla ağacı (Güney Çin, Kuzey Kore, Güney Kore, Tayvan, Laos, Kuzey Vietnam).
  • Liquidambar orientalis - Anadolu sığla ağacı (Güney Batı Türkiye, Yunanistan: Rodos).
  • Liquidambar styraciflua - Amerikan sığla ağacı (Doğu Kuzey Amerika'dan New York ile Teksas ve doğu Meksika ile Guatemala).
240px Liquidambar styraciflua fruit

Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
12 Ekim 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Sığla Ağacı (Liquidambar)
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

İkiçeneklilerden, kışın yaprağını döken boylu ağaç (Liquidambar).

Yaprakları uzun saplı ve 3-7 parçalı, çiçekleri kurullar hâlinde, meyvesi kapsül tipindedir. Gövdesinde normal olarak bulunmadığı hâlde yaralanma sonucu balzam kanalları oluşur. Ağacın önemi bu kanallarda meydana gelen "sığla yağı"ndan dolayıdır. Sığla yağı iyi bir antiseptik olduğundan eczacılıkta, kokuları tespite yaradığından parfümeride, ayrıca buhur olarak kilise vb. yerlerde kullanılır. Eski zamanlarda çok daha yaygın olduğu hâlde sığla ağacının bugün Kuzey Amerika, Güneybatı ve Doğu Asya'da yaşayan 4 türü vardır. Türkiye'de yetişen türü Anadolu sığla ağacıdır (L. orientalis). Günlük ve akamber de denir. Marmaris çevresi, Köyceğiz ve Dalaman Çayı dolaylarında bulunur. Bu ormanlardan eskiden yılda 80-90 ton dolayında sığla yağı elde edilmekteyken son yıllarda bu üretim 20 tona kadar düşmüştür.

sC4B1C49Fla20 1

Yeryüzünün Üçüncü (Tersiyer) döneminden, yani yaklaşık 65 milyon yıl öncesinden günümüze kalan Sığla ağacı (Liquidambar orientalis Miller), Doğu Akdeniz kökenli bir tür olup, Türkiye’nin güneybatı bölümünde yayılış gösteren ve dünyada başka hiçbir yerde bulunmayan endemik bir ağaç türüdür. Çine Çayı, Datça, Fethiye arasındaki alanda dağılım göstermektedir. Dere boylarında ve taban suyu yüksek alanlarda gruplar halinde veya tek tek görülen bu ağaç türünün orman oluşturabildiği tek yer Köyceğiz’dir.

Sığla ağacı; Anadolu Sığlası, Sığala ağacı, Günlük ağacı, Amber ağacı olarak da bilinmektedir. Anadolu Sığla ağacı çok yıllık bir bitki olup, 20 m’ye kadar boylanabilen, 0-1800 metre yüksekliklerinde yaşayabilen, geniş yapraklı ve kışın yapraklarını döken, çınara benzeyen kalın dallı ve geniş tepeli bir bitki olup ya tek cins ya da diğer ağaçlarla birlikte ormanlar oluşturarak gelişir. Yaşam alanını; sel basmış ovalar, bataklık yerler, dere yakınlarındaki vadi kıyıları oluşturmaktadır. Ilıman iklimi ve güneşi seven Sığla Ağacı; derin, nemli ve kumlu toprakları tercih eder.

Çınarınkine benzeyen ama daha küçük ve daha açık renkli olan yaprakları ince uzun saplı, 3-7 loplu ve bu lopların kenarları keskin dişlidir. Gri-kahverengi dikine çatlaklı gövde 60-70 cm çap yapabilir. Kalın kabukludur. Yaralandığı zaman balsam üretir. İlkbahar mevsiminde açan çiçekleri yeşilimsi renktedir. Aynı ağaç üzerinde erkek ve dişi eşeyli çiçekleri ayrı gruplar halinde bulunur. Erkek çiçekler yapraklanma ile birlikte açık yeşil kurullar oluşturur. 3-4 cm uzunluğundaki kurullar bir sapın ucunda toplu demetler halindedir. Demetleri örten ve sonradan düşen zar siyaha yakın koyu kahverengi tüylerle örtülüdür. Dişi çiçekler 3-5 cm boyundaki bir sapın ucunda 4-7 mm çapında pembe kürecikler oluşturur. Kapsül biçimindeki meyvelerinin içinde 1-2 tane küçük tohum yer alır. Tohumun yanı sıra özel olarak çelikleme ve daldırma yöntemleriyle de Sığla Ağacı üretimi gerçekleştirilmektedir.

Sığla ağacının odunlaşmış gövdesi üzerinde balsam kanalları vardır. Her ağaçtan iki ya da üç yılda bir, yaz mevsiminde uzunlamasına yarıklar açılarak ağacın güzel kokulu yağı (balsam) ve kabukları alınır. Bu balsam stirol adlı uçucu yağ, vanilin, rejine, sinnanik asit, stirasin ve storesin adlı maddeleri içerir. Parfümeri endüstrisinde iyi bir koku tespit edicidir (fiksatif). Günlük ya da sığla yağı denilen bu balsam, kullanım özelliklerinden ötürü ekonomik bir kaynak değeri taşımaktadır. Sığla yağı parazit düşürücü olarak ve deri hastalıkları tedavisinde kullanılır. İyi bir antiseptiktir. Yaraların temizlenmesinde ve iyileştirilmesinde dıştan uygulanır. Ciltte ve saçlı deride de antiseptik ve temizleyici olarak dıştan uygulanır. Uyuz ve mantar gibi deri hastalıklarında günlük merhemi ya da yakısı şeklinde uygulanarak, asalak öldürücü ve iyileştirici etkilerinden yararlanılır. Mide ve onikiparmakbağırsağı ülserlerinde yara iyileştirici niteliğinden yararlanılır. Bunun için günlük yağı sulandırılıp içine bal ya da şeker katılarak tatlandırılıp içilir. Ayrıca günlük yağı balgam söktürücü, nefes darlığını giderici ve bedeni rahatlatıcı etkiler taşır.

Ayrıca tütüne güzel koku vermek üzere kullanılır. Ağacın balsamı alınmış kabukları buhur adıyla dini törenlerde tütsü olarak yakılır.

Geçmişte Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın "aşk iksiri" ve parfüm olarak kullandığı sığla yağı, Hipokrat döneminden beri ilaç olarak da kullanılmıştır. Eski Mısırlılar sığla yağını mumyalama işlemleri sırasında da kullanmışlardır. Batmış Fenike gemilerinden çıkarılan içi sığla yağı dolu amforalar geçmişte sığla yağının Akdeniz ticaretinde önemli bir yer tuttuğunu göstermektedir.

Eskiden Türkiye'de 20 ton dolaylarında sığla yağı elde edilirken, günümüzde Sığla ormanlarının azalmasıyla yılda ancak 3-4 ton sığla yağı elde edilebilmektedir. Yağa, yurtiçinden ve yurtdışından yoğun talep olmakla beraber, yeterli miktarda üretim olmadığı için bu talep karşılanamamaktadır. 2000'li yıllarla birlikte artık parfümeri sanayinde sentetik fiksatörler kullanıldığından eskiden olan talepler azalmış ve sığla yağı üretimi 1 tona kadar düşmüştür.

Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

19 Mayıs 2012 / gitarcı çılgın Soru-Cevap
28 Nisan 2010 / _Yağmur_ Ziraat
3 Haziran 2008 / Misafir Taslak Konular
2 Aralık 2009 / Alvarez Ocean Taslak Konular
13 Şubat 2012 / Misafir Taslak Konular