Arama

Sinekkapan Bitkisi (Dionaea muscipula)

Güncelleme: 30 Ağustos 2012 Gösterim: 4.928 Cevap: 2
HipHopRocK - avatarı
HipHopRocK
Ziyaretçi
30 Mart 2009       Mesaj #1
HipHopRocK - avatarı
Ziyaretçi
Sinekkapan Bitkisi (Dionaea muscipula)

Sponsorlu Bağlantılar
Sinekkapan Bitkisi (Dionaea muscipula) "Venüs Sinek Kapanı" adıyla da anılan, ABD'nin güneydoğusundaki turbalıklarda yetişen böcekçil bitkidir. Sinekkapan'ın rozet biçiminde yayılmış 4 ile 8 yaprağı ve şemsiyemsi beyaz çiçeklerle son bulan bir sapı vardır. Her yaprağın ayası uca doğru ip gibi uzar; bunun iki yanında bir menteşenin iki kanadı gibi bakışımlı ve yassı iki lop bulunur. Lopların kenarları kıllarla çevrilidir. Üst yüzlerinin ortasına doğru en küçük temasa bile duyarlı, üç sert kıl bulunur; bir böcek bunlara dokunur dokunmaz menteşemsi iki kanadı harekete geçerek üst üste gelir ve kenardaki kıllar birbirine girerek hayvanı içeriye hapseder. Yaprağın üzerinde bulunan çok sayıda küçük salgı bezi, proteolitik, asitli bir özsu salgılar ve bu sıvı, böceği öldürerek yumuşak kısımlarını eritir, bitki bu erime ürününü soğurur ve tuzak birkac gün sonra kurumaya baslar ve ölür o kapanın bitkiye zarar vermemesi icin kuruyan kapan kesilir.Her kapanın sadece bir kerelik ömrü vardır daha sonra kuruyan kapanın yerine yenisi gelmektedir.
Bitkinin üzerinde geliştiği turbalı toprakların azot eksikliğini gidermek üzere bu şekilde elde edilen azotlu besinleri kullandığı sanılmaktadır, ama bu kesin bir olgu değildir.
Sinekkapan Bitkisinin Hızlı Hareketi Bitkiler için hareket ve sürat pek söz konusu değildir. Yaprakları hidrolik bir sistemle hareket ettirilen mimoza bitkisi, benzer bir sistem kullandırılan ve suyu aldığında açılıp dirilen bitkiler adıyla meşhur çöl bitkileri ve tohumlarını 50 km/saat hızla 120 metre öteye fırlatabilen acı kavun bitkisi, bitkiler âlemindeki hareket ve hızlılığa güzel örneklerdir.1 Diğer güzel bir örnek ise, sinekkapan bitkisidir.
Sinekkapan bitkisi, çevikliği ve manevra kabiliyeti yüksek olan sinek ve böcekleri yakalayabilecek harika bir sistemle donatılmıştır. Kasları olmadığı hâlde, göz kırpmadan daha kısa sayılabilecek, saniyenin onda birlik bir zaman diliminde yapraklarını kapatarak sineği hapseden bu bitkilerin hızlılığı araştırmacıların dikkatini çekmiştir. Bu hızlılığın bitkinin yaprak geometrisi ile ilgili olduğu ve yay hareketine benzer bir tesirin neticesinde meydana geldiği son zamanlarda ileri sürülmüştür.2,3 Bitki hareketleri genelde yavaştır ve birçok hareket, bitkinin iç sisteminin, suyu hücreler arasında yavaşça dağıtması ile meydana gelmektedir. Sinekkapanın hareketi ise, bu tip bir hareketin yaklaşık 10 katı hıza sahiptir.
Araştırmacılar bu hızlı hareketi takip edebilmek için bitkinin yaprakları üzerine ışıklı referans noktaları yerleştirdiler ve hızlı video kameralar ile hareketi kaydettiler. Ayrıca yapraklardaki uzamayı hassas bir şekilde ölçebilmek için mikroskop kullandılar. Video görüntülerinin incelenmesinden yaprakların eğriliğinin, kapanma esnasında, dışbükeyden aniden içbükeye döndüğünü fark ettiler. Bu hâdise mühendislikte burkulma terminolojisi ile ifade edilir. Araştırmacılar bu yaprak hareketine ait matematik modeli de geliştirdiler. Düz ve narin bir çubuğu uzunluk yönünde iki uçtan sıkıştırırsanız, çubuk aniden orta kısmından bükülerek bir yay şeklini alacaktır. Bu yay şekli, dışbükey veya içbükey iki farklı kararlı şekilden birisidir. Çubuk belli şartlar altında bir kararlı şekilden diğerine çok hızlı bir şekilde geçiş yapabilir. İşte bitki yapraklarında bu mühendislik mekanizması ustaca kullanılarak kapanma hızı artırılıyordu. Kısmen içine çökmüş tenis topunun sıkıştırılması neticesinde aniden eski düzgün şekline dönmesi de bu bitkidekine benzer bir mekanizmayla olmaktaydı. Bu hareket sırasında acaba mikro ölçekte ne gibi değişiklikler olmaktaydı? Yapılan incelemelerde, kapana konan sineğin yaprak üstündeki tüycükleri uyardığı ve bu uyarının dış hücrelere su pompalamayı tetiklediği görülmüştür. Yaprakların dış yüzeyindeki hücreler uzarken iç kısımdaki hücreler aynı kalmaktadır. Uzamalardaki bu farklılık mekanik bir basınca dönüşerek bitkinin dıştan içe doğru aniden kavislenmesi sağlanmaktadır. Bu ani hareketin öncesinde bir saniyelik bir hazırlık süresi geçmektedir. Bitkiye yerleştirilen bu harika sistemin alıcı âletlere ve mikroakışkanlarda valf mekanizmalarına uygulanması düşünülmektedir.


screenshot011r

bi quan - avatarı
bi quan
Ziyaretçi
30 Mart 2009       Mesaj #2
bi quan - avatarı
Ziyaretçi
Sinekkapan Bitkisi (Dionaea muscipula)

Sponsorlu Bağlantılar
eku123 - avatarı
eku123
Ziyaretçi
30 Ağustos 2012       Mesaj #3
eku123 - avatarı
Ziyaretçi
Bu bitkinin yaprakları uzun kırmızı tüylerle doludur. Bu tüylerin ucu, böcekleri kendine çekecek koku içeren bir sıvı ile kaplıdır. Sıvının bir başka özelliği ise son derece yapışkan olmasıdır. Kokunun kaynağına yönelen böcek, bu yapışkan tüylere takılır. Böcek kurtulmak için debelendikçe, tüyler hayvanı daha iyi kavrayacak şekilde bükülmeye başlar. Kıpırdayamaz hale gelen böcek protein parçalayıcı salgı içinde hazmedilir. Bitkinin hareket sistemi Venüs bitkisininkine benzemektedir. Tepesinde ve sapındaki tüycükler titreşir ve diplerinde oluşan elektriksel uyarılar reaksiyonu başlatır.
Şimdi bu etkileyici avlanma sistemi üzerinde düşünelim. Bitkinin avını yakalayabilmesi ve sindirilebilmesi için tüm sistemin varolması gereklidir. Bir parçanın bile eksikliği bitki için ölüm demektir. Örneğin; yaprak içindeki tüyler olmasa böcek içerde gezmesine rağmen reaksiyon hiçbir zaman başlayamayacağından bitki kapanamayacaktır. Veya kapanma sistemi olsa ancak böceği sindirecek salgılar olmasa, tüm sistem boşa gidecektir. Bitki sinekleri cezbedecek bir koku salgılamasa, bu kez kapan kendisine av bulamayacaktır.Kısaca sistemin eksik olması demek bitkinin ölümü demektir.

bitki170 bitki171 bitki172

Bu bitki, bahsettiğimiz tüm özelliklere varolduğu andan itibaren sahip olmuş olmalıdır. Bir bitki birden bire değişip avcı olamamamıştır elbette. Tabi "tesadüflerin sihirli gücü" de değildir bitkiyi böylesine usta bir avcı yapan. Buradaki en önemli nokta ise, sözkonusu usta avcının düşünceden mahrum bir canlı olmasıdır. Eğer bu canlı bitki değil de bir hayvan olsaydı, evrim taraftarları, hayvanın kendi kendini, "doğa"nın da takdire değer (!) katkılarıyla böylesine geliştirdiğini iddia edeceklerdi herhalde. Ama burada sözkonusu olan, bu sistemin, beyin veya benzeri bir yapıya sahip olmayan, dolayısıyla bilinçsiz olduğu kesin olan bir varlığın, bitkinin üzerinde bulunmasıdır. Bitki, elbette avlandığının farkında bile değildir. O da diğer tüm bitkiler gibi hiçbir çaba sarfetmeden beslenebilecek bir sistemle birlikte yaratılmıştır.

Benzer Konular

22 Aralık 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
3 Eylül 2009 / Alvarez Ocean Ziraat
4 Aralık 2009 / Alvarez Ocean Zooloji
9 Kasım 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular
1 Nisan 2013 / _EKSELANS_ Taslak Konular