Arama

Anadolu Sığla Ağacı (Liquidambar orientalis)

Güncelleme: 2 Aralık 2009 Gösterim: 3.723 Cevap: 0
Alvarez Ocean - avatarı
Alvarez Ocean
Ziyaretçi
2 Aralık 2009       Mesaj #1
Alvarez Ocean - avatarı
Ziyaretçi
Anadolu sığla ağacı

Sponsorlu Bağlantılar
Vikipedi, özgür ansiklopedi



Anadolu sığla ağacı (Liquidambar orientalis), Altingiaceae familyasından dünyada yalnızca Türkiye'de Fethiye ve Muğla civarında yetişen endemik sığla ağacı türü. Ağaç, 20 metreye kadar boylanabilir, görünüş olarak çınara benzer. Karaçamlarla karışık ormanlar oluşturur. Uzun ömürlü bir ağaçtır.


800px SC4B1C49Fala 2


Özellikleri


Kabuk

Kabuk gençken çatlaksız yaşlıyken çatlaklıdır. Kabuklar gençken rengi grimsi, yaşlanınca grimsi kahverengi veya kahverengiye döner.

Sürgünler

Genç sürgünler önce yeşilimtrak, sonra kırmızımsı-kahverengi olup, incedir. Çıplak ve parlak olan sürgünler üzerindeki lentiseller küçüktür ve çıplak gözle görülebilir. Yan tomurcuklar sürgünlere çok sıralı sarmal dizilmiştir ve sürgüne az çok yatıktır. Tepe tomurcuğu yan tomurcuklardan biraz daha büyüktür. Yumurta şeklinde, elipsoid ve sivri uçlu olan tomurcuklar parlak olup pulların kenarı hafif kirpikli, kahverengi sürmeli ve çıplaktır. Pulların rengi elma yeşili-kahverengidir. Ovuşturuldukları zaman aromatik olup, üzerinde 3 adet iletim demeti izi taşır.

Yapraklar

Beş loplu ve ışınsal damarlı olan yapraklarda her bir lop genellikle ikincil olarak loplara ayrılır. Ucu küt veya sivri olan lopların sayısı ender olarak 3 veya 7'dir. Yaprakların kenarı ince ve muntazam dişlidir. Yaprak ayasının tabanında, ana damarların birleştiği yerde tüy demetleri saplanmış olup, bazı yapraklarda söz konusu tüyler yok denecek kadar azdır. Üst yüzleri tamamen çıplak ve parlak yeşildir. Yaprağın sapı ince ve oldukça uzundur. Erkek çiçekler kurul şeklinde ve tomurcukların üst ekseninde bulunanlar sık ve sapsız, alt tarafında bulunanlar ise daha seyrek olarak yerleşmiştir.

Çiçekler

Çiçekler küre şeklinde, üzerleri küçük kırmızımsı çiçeklerle bezenmiştir. Çiçek olgunlaşınca dikenli kozalağa dönüşür ve grimsi-yeşil renk alır. Dişi çiçekler ilk oluştukları zaman renkleri yeşil olup daha sonraları kırmızımsı renk alır. Üzerleri hafif tüylü olup, meyve içinde dökülmeden kalırlar ve sertleşip odunsu bir yapı kazanırlar.

abm2jp


Meyveler


Meyve uzun bir sapın ucunda, aşağıya doğru sarkık olarak durur. Olgunlaştıkları zaman sertleşir, kapsüller açılır ve tohumlar dökülür. Çok küçük kanatlı olan tohumun rengi koyu kahverengidir, basık, dip tarafı yuvarlak, uç kısmı sivridir. Tohum kabuğu parlak, ince ve serttir.


Sığla yağı

Sığala yağı iyi bir antiseptiktir. Eczacılıkta, parfümeride ve ayrıca buhur olarak kilise vb. yerlerde kullanılır. Kuru yongaları çeşitli ayinlerinde tütsü olarak kullanıldığından ağaca "günlük ağacı" denir.


Ağacın kabuğunun yaralanmasıyla, özünden elde edilen bir çeşit balsam olan "Sığla yağı" özellikle parfüm sanayinde kullanılan önemli bir hammaddedir. Ağacın önemi, elde edilen bu yağdan kaynaklanmaktadır.


Eskiden Türkiye'de 20 ton dolaylarında sığla yağı elde edilirken, günümüzde ormanların azalmasıyla yılda ancak 3-4 ton sığla yağı elde edilebilmektedir. Yağa, yurtiçinden ve yurtdışından yoğun talep olmakla berbaber, yeterli miktarda üretim olmadığı için bu talep karşılanamamaktadır. 2000'li yıllarla birlikte artık parfümeri sanayinde sentetik fiksatörler kullanıldığından eskiden olan talepler azalmış ve sığala yağı üretimi 1 tona kadar düşmüştür.


Tarihte

Geçmişte Mısır Kraliçesi Kleopatra'nın "aşk iksiri" ve parfüm olarak kullandığı sığala yağı, Hipokrat döneminden beri ilaç olarak da kullanılmıştır. Eski Mısırlılar sığala yağını mumyalama işlemleri sırasında da kullanmışlardır. Batmış Fenike gemilerinden çıkarılan içi sığala yağı dolu amforalar geçmişte sığla yağının Akdeniz ticaretinde önemli bir yer tuttuğunu göstermektedirler.


Eldesi

Sığla yağı elde etmek için bahar aylarında ağacın gövdesine çizikler çizilir. Temmuz ayından itibaren gövde üzerinde biriken salgı ve kabuklar özel bıçaklar ile kazınarak toplanır. Bu salgı ve kabuklar sıcak su ile kaynatıldıktan sonra özel preslerde sıkılarak sığala yağı elde edilir.


Bileşimi

Sığla yağının bileşiminde kokusunu veren sinnamik asit, uçucu yağlar ve reçine bulunur.
Yağ, antiseptik özelliğe sahiptir. Parazitlere karşı etkilir. Ciltte yumuşatıcı, rahatlatıcı, iltihap giderici ve yara iyi edici etkileri bulunmaktadır. Halk tarafından özellikle mide rahatsızlıklarında ve yaraların iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Aynı zamanda temizleyici ve ter kokularını giderici olarak da kullanılır.


Kullanımı

Bu yağ, parfümeride sabitleyici (fiksatör) olarak kullanılmaktadır. Yani parfüm içersindeki güzel kokuların uçmamasını sağlar. Bu nedenle sığla yağı parfüm sanayinde önemli bir hammaddedir. Bunun yanı sıra sığla yağıyla yapılan sabunlar cilt yumuşatıcı etkiye ve güzel kokuya sahiptir.


Dağılımı

Türkiye'de doğal olarak bulunan Anadolu sığla ağacı, özellikle Marmaris çevresi,Fethiye, Köyceğiz ve Dalaman Çayı dolaylarında endemik olarak bulunur. Isparta ve Burdur arasında da dar bir yayılışı bulunmaktadır. Türkiye'de iki alt türü bulunmaktadır. Bu bölgelerde eskiden ormanlar oluşturan ağaçlar, günümüzde küçük korular halinde bulunmaktadır.

Benzer Konular

19 Mayıs 2012 / gitarcı çılgın Soru-Cevap
28 Nisan 2010 / _Yağmur_ Ziraat
12 Ekim 2012 / Pasakli_Prenses Botanik
13 Şubat 2012 / Misafir Taslak Konular
10 Şubat 2013 / _EKSELANS_ Taslak Konular