Arama

Ütopya nedir? Ütopya'nın amacı nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 18 Aralık 2015 Gösterim: 13.578 Cevap: 3
ADEM GEZİCİ - avatarı
ADEM GEZİCİ
Ziyaretçi
2 Nisan 2009       Mesaj #1
ADEM GEZİCİ - avatarı
Ziyaretçi
Ütopya ne demektir, nasıl tanımlanır?
Ütopyaların işlevi, amacı nedir?
Önemli ütopyalar ve ütopyalarla ilgili terimler nelerdir?
EN İYİ CEVABI Keten Prenses verdi
Ütopya
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar


300px Hieronymus Bosch   The Garden of Earthly Delights   Garden of Earthly Delights 28Ecclesia27s Paradise29

Hieronymus Bosch'dan ütopik dünya çizimi

Ütopya, aslında olmayan, tasarlanmış olan ideal toplum ve devlet şekli anlamı taşır. Köken olarak Yunanca "yok/olmayan" anlamındaki ou, "mükemmel olan" anlamındaki eu ve "yer/toprak/ülke" anlamındaki topos sözcüklerinden türemiştir. Kullanımı Thomas More'un 1516'da yazdığı De Optimo Reipublicae Statu deque Nova Insula Utopia veya kısaca Utopia isimli kitabıyla yaygınlaşmıştır.Ütopyalar, bugün gerçekleşmesi imkânsız toplum tasarımlarıdır. Ütopyalar üzerine görüşler iki biçimde ortaya çıkmıştır. Bir kısmı özendirici, istenen nitelikte, diğer bir kısmı ise korkutucu, ürkütücü ütopyalardır.

İlgili Terimler

Distopya olumsuz ütopyadır Totaliter ve baskıcı toplumları ifade eder. Örnekler; : Jack London'nın The Iron Heel’i, George Orwell'in 1984’i; Aldous Huxley'in Brave New World’u; Anthony Burgess's A Clockwork Orange; Alan Moore's V for Vendetta; Margaret Atwood's The Handmaid'ın Tale; Evgenii Zamiatin'nın We’si; Ayn Rand'nin Anthem’i; Lois Lowry'in The Giver’ı; Samuel Butler'ın Erewhon’ı; Chuck Palahniuk'un Rant’ı ; and Cormac McCarthy'ın The Road’ı;Fatih Kerim'in Fetih'i gibi örnekler yer almaktadır.

Eutopya
olumlu ütopyadır. Mükemmel ama kurgusal değildir.More’un ütopyası birçok açıdan Platon’un Devlet’ine dayanır.Sefiller ve fakirler toplumdan ayıklanır. Çok az yasa vardır ve avukat yoktur, çok az savaş vardır. Toplum bütün dinlere hoşgörülüdür. Bazı okuyucular bu hayali topluma sıcak bakmazken bazıları millet için gerçekçi bir plan olarak gördü. Bazıları da More’un ütopyasını bir ideal toplum arayışından çok İngiliz toplumu için bir taşlama olarak algıladı.

İstenen (Özendirici nitelikte) Ütopyalar

Bu tür ütopyalar, ideal toplum ve devlet tasarımlarıdır. Bu özellikteki ütopyaların en önemlileri şunlardır:

Platon’un Ütopyası

Platon, "Devlet" adlı eserinde ideal devletin nasıl olacağını belirtmiştir. Bu devlette insanlar üç sınıfa bölünmüştür; Çalışanlar (çiftçiler, zanaatkarlar), bekçiler (askerler) ve yöneticiler(bilginler özellikle filozoflar). İşçi sınıfı çalışıp üretimde bulunarak devletin maddi ihtiyaçlarını karşılar. Bekçiler sınıfı toplum içinde güvenliği ve dışarıya karşı devletin varligini savunur. Yöneticiler sınıfı ise devleti yönetir.Bu toplumda her sınıfın bir erdemi vardır. İşçi sınıfının erdemi kanaatkâr olmak, bekçi sınıfının erdemi cesaret, yöneticilerin erdemi ise bilgeliktir.Platon’un açtığı bu ütopik devlet anlayışı yolu, gelecekte hem doğu hem de batı felsefelerinde temsilciler bulmuştur. Doğu felsefesinde böyle ütopik bir devlet anlayışını Fârâbî’de görmekteyiz.

Fârâbî’nin Ütopyası

Platon’dan etkilenen Fârâbî, "Medinet’ül Fâzila" (Erdemli Şehir) adlı eserinde böyle ütopik bir devlet tasarlamıştır. Ona göre, insanlar yardımlaşarak bir arada yaşamalıdır. Sağlıklı bir organizmada bütün organlar nasıl uyumlu bir şekilde çalışıyorsa, toplum da böyle olmalıdır.Kötü insanlar toplumdan çıkarılmalıdır. Erdemli şehirde gerçeklikler, doğruluklar, iyilik ve güzellikler birleşirler. Bunu sağlayan bu şehrin yöneticisidir. Yönetici, peygamber ile filozofun erdemlerini(zeki,dürüst, doğruluğu seven hafızası kuvvetli) kendinde toplayan kişidir ve bu özeliklerini topluma yayarak devleti yönetir. Bireylerin de yöneticinin bilgilerine katılmasıyla mutlu bir şehir doğar.

200px Utopia

Thomas More'un Ütopya Adası

Thomas More‘un Ütopyası

Roman tarzında yazdığı "Utopia" adlı eserinde ütopik bir devlet tasarımı ortaya koyar. Bu devlette özel mülkiyet yoktur ve yasaktır. Herkes devlet adına üretir. Para geçerli değildir. Üretilenlerden herkes ihtiyacı kadar alır. Bireyler günde altı saat çalışır, geri kalan zamanlarını sanat ve bilimle uğraşarak geçirirler. Yöneticiler, tıpkı Platon’un ideal devletinde olduğu gibi, çok sıkı bir eğitimle yetiştirilir.

Tommaso Campanella’nın Ütopyası

"Güneş Devleti" adlı eserinde ütopik bir devlet tasarımı yaparken, o da Platon’un etkisi altında kalır. Güneş kentte her şey ortaktır. Aile yoktur. Eşlerin seçimi yönetimce yapılır. Kent bir rahip tarafından adilce yönetilir. Herkes dört saat çalışır. Geri kalan zamanda sanat, eğlence, okuma, beden ve ruhları eğitme gibi zevk veren işlere ayrılır. Yöneticinin yetkisi mutlaktır. Adları "Güç", "Akıl", " Sevgi" anlamına gelen üç yardımcısı vardır.

Francis Bacon’un Ütopyası

"Yeni Atlantis" adlı eserinde ütopik devletini tanıtır. "Ben Salen" adlı adada sağlam bir ahlâk anlayışı egemendir. Özel bir örgüt, halkın bu yüksek bilgi ve kültürünü planlar ve yürütür. Buna göre "Yeni Atlantis" bir bilgi devleti olarak tasarlanmıştır.

Korkutucu Nitelikte Ütopyalar

Günümüzde de ütopyalar yazılmaktadır. Ancak, bunların ortak bir niteliği vardır, o da toplumları gelecekte bekleyen tehlikeleri göstermektir. Bu tehlike, bir yandan makineleşen bir toplumda insanın duygu, düşünce ve değer sistemleri ile yok olup gitmesidir. Öte yandan, insan özgürlüklerinin, demokratik hakların kurulacak bir despotik devlet tarafından yok edilmesidir. Bu ütopyaların amacı, insanları bu türden tehlikeler için önceden uyarmaktadır.

Aldous Leonard Huxley’in Ütopyası

"Yeni Dünya" adlı eseri bir bilim-kurgu özelliği taşır. "Yeni Dünya" da teknoloji çok gelişmiştir. İnsanlar suni yoldan üremektedir. Evlilik yoktur. İnsanlar çalışır ve eğlenirler. Hastalanma ve yaşlanma yoktur. Geçmiş, tüm değerleriyle yok edildiği için, geçmişi düşünme ve özlem duyma yoktur. Bu ütopya , doğal yaşamdan kopmayı dile getirme açısından geleceğe ilişkin bir korku ütopyasıdır.

G. Orwell’in Ütopyası

George Orwell, "1984" adlı eserinde despotizmin (zorbalık) egemen olduğu bir dünyayı tasvir eder. Bu ütopyaya göre, dünya eşit güce sahip üç bloka ayrılmıştır. Yönetenler tek egemen güçtür. İnsanlar yöneticilerin korkusu ile sinmiş, özgürlükler kaldırılmış, ahlâki ve insani duygular yok edilmiş, düşünme ve düşündüğünü söyleme yasaklanmış, yaşam tüm güzelliklerini yitirmiştir. Hiç kimse birbirine güvenememektedir. Çoğu kişiler casustur. En yakınlarını yönetime gammazlama bir ödev haline getirilmiştir. Bireylerin kişilikleri tamamen silinmiştir.Orwell bu eserinde, gelecek üzerine korkularını dile getirmiştir. İnsanları, modern dünyayı etkileyebilecek sorunlar üzerinde düşünmeye yöneltmek istemiştir. Ekonomik Ütopya bu eserde genellikle Dünya'yı değiştirmek amacı ile yazılmıştır

Ekonomik Ütopyalar

Bu ütopyalar ekonomik temellidir. Ekonomik ütopyalar 19.yy ın zor ekonomik koşullarına bir çözüm olarak oluşturuldu. 19.yy başlarındaki sosyal karmaşa ticaretin ve kapitalizmin gelişmesine neden oldu ve bunlara çözüm olarak birçok ütopya oluşturuldu. Bu ütopyalar malların eşit dağıtılması, paranın kaldırılması, insanların sevdikleri ve topluma yaralı işlerde çalışması ve onlara bilim ve sanatla ilgilenebilecek zaman ayırması gibi özelliklerinden dolayı genellikle ‘sosyal ütopyacılar’ hareketi içinde gruplandı. Bu klasik ütopyalardan biri Edward Bellamy'ın Looking Backward adlı ütopyasıdır. Diğer sosyalist ütopya da William Morris’in Bellamy'ın eserindeki bürokrasiye yanıt olarak yazdığı ve eleştirdiği News from Nowhere ( Hiçbir Yerden Haberler)’dir. Ancak sosyalist hareket gelişemeye başladığında ütopyadan ayrıldı; Marx eski sosyalizmin eleştiri konusu oldu ve ütopyacı olarak tanımlandı.Ayrıca Eric Frank Russell'ın eseri The Great Explosion’nun (1963) son bölümü de ekonomik ve sosyal ütopyayla alakalı bilgiler içerir.Bu eserler Yerel Takas Ticari Sistemlerinin ilk vurgulandığı eserlerdir.Ayrıca ütopyalar siyasi görüşün karşıtı olarak görüldü. Örneğin Robert A. Heinlein The Moon Is a Harsh Mistress adlı eserinde bireysel ve liberal ütopyayı tanımlar. Bu türün kapitalist ütopyaları genellikle devlet baskısı olmadan yapılan özel kuruluşlar ve bireysel girişimler toplum ve bireyler için büyük başarılar ve gelişme sağlayan serbest piyasa ekonomisine dayanıyordu.Diğer bir görüş ise kapitalist ütopyalar, sosyalist ütopyaların başarısızlık planları kadar borsa düşüklüğüyle ilgilenmiyordu. Sosyalizmin ve kapitalizmin harmanlanması bazıları tarafından ekonomik ütopya olarak görülüyordu. Bu küçük toplumların kapitalist ekonomiyle iş yerleri çalıştırmasından bahsediyordu.

Politik ve Tarihi Ütopya

Politik ütopyalar hükümetin mükemmel toplum yaratma çabasının yer aldığı ütopyalardır. Dünya barışının küresel ütopyası genellikle tarihin muhtemel dayanılmaz sonu olarak görülür. Sparta Lycurgus tarafından oluşturulan militaristlik bir ütopyaydı. Özellikle Atinalılar bunu bir distopya olarak gördüler). Sparta, Tebler tarafından Leuctra savaşında yenilgiye uğratılana kadar önemli bir Yunan gücüydü.

Dini Ütopyalar

Bu ütopyalar dini temellidir ve insanlığın başından beri vardır. Üyeleri ütopyayı oluşturan bir dini geleneğe inanmak ve izleme ihtiyacı duyar. İslamiyet, Yahudilik ve Hristiyanlıktaki Adem’in Bahçesi ve Cennet hakkındaki farklı görüşleri özellikle geleneksel din anlayışı açısından ütopya olarak değerlendirilebilir. Böyle ütopyalar varlığın sıkıntılardan uzak olduğu saadet ve aydınlanma yeri olan ‘zevk bahçesi’ olarak tanımlanır. Varlığı günahtan, acıdan, yoksulluktan ve ölümden ayrı olarak hayal ederler ve bazen melekler ve huriler olduğunu iddia ederler. Benzer şekilde Hindulardaki Moksha ve Budistlerdeki Nirvana kavramları da bir çeşit ütopya olarak kabul edilebilir. Hinduizm ve Budizm’de ütopya yer değil aklın halidir. Eğer düşüncelerden bağımsız meditasyon yaparlarsa aydınlığa ulaşabileceklerini düşünürler. Bu aydınlanma ütopya kavramıyla alakalı olarak ölüm ve yaşam çemberinden çıkmayı vaat eder.Ancak alışılagelmiş insan tarafından oluşturulmuş ütopyalar din temelli ütopyalar için daha açık bir kanıttır çünkü üyeleri yitirilen erdemleri ve değerleri Yaşam’dan Sonraki Hayatta yeniden kurmaya çalışır.

19.yy da Birleşmiş Devletler ve Avrupa’da İkinci Büyük Uyanıştan sonra bazı radikal dini gruplar ütopik toplumlar yarattılar. İnsan hayatının tüm yönlerini inançlarına göre yönetebilecek toplumlar oluşturmaya çalıştılar. Bu ütopik toplumlar arasında en bilineni 18.yy’da İngiltere’de başlayıp kısa bir süre sonra Amerika’ya yayılan Shaker hareketidir. Diğer iyi örnekler ise; Riker'un Holy City(Kutsal Şehir) ve Kaliforniya’daki 15 ütopik koloni, Kanada ve Fin ‘kolkhozes’ ütopik toplumunu da kapsayan diğer 15 sosyalist ve dini topluluklar ve Sovyetler Birliği’dir.

Bilimsel ve Teknolojik Ütopyalar

Bu ütopyalar gelecekte kurgulanmıştır; gelişmiş bilim ve teknolojinin acı ve ölümün yok olması, insan doğasındaki değişiklikler ve insani koşullardaki değişiklikler gibi durumların ütopik yaşam standartlarının oluşmasına yol açacağına inanılır. Bu ütopyacı topluluklar insan hakkındaki her şeyi değiştirmek isterler. Teknoloji insanların uyku yemek ve doğum gibi normal işlevlerini yaşam şekillerini etkiledi ve suni bir anlam kazandı. Bu planlanmış ütopyaların diğer şekilleri insanların teknolojiyle dengeyi bozması ve yaşam koşullarını arttırmasını içerir(örn: star Trek-Yıldız Yolculuğu).Ütopyanın durağan mükemmelliğinin yerine liberal transhümanistlerin extropya düşüncesi bireylere ve gönüllü gruplara tercih ettikleri sosyal kurumları oluşturmalarına izin verir. Garrett Jones 2004 yılında yayımladığı eseri Ourtopia’da ‘hiçbir yer’ yerine ‘kendi yerimizi’ yapmak için elimizde olan bütün kaynakları iklim değişikliği ve kabileleşmeye karşı kullanmamız gerektiğini tartışır.

Buckminster Fuller teknolojik ütopyacılık için teorik bir temel sundu ve bu teknolojik ütopyanın gelişmesini sağlayacak haritalar ve araba tasarımları geliştirdi. Teknolojik ve liberal sosyalist ütopyanın bir belirgin örneği de İskoç yazar Iain M.’nin Bank Culture adlı eseridir. Bu türün ilk çeşitleri kalıtsal teorilerle kuruldu. Doğadaki bazı özelliklerin kalıtsal olduğunu düşünen bazı genetikçiler sadece daha sağlıklı değil daha zeki bir ırk yaratılabileceğini ama beceri ya da aksine sarhoşluk ve suçluluk gibi bazı özelliklerin seçilebileceğini düşündüler. Bu durum iyi genlere sahip olanların çocuk yapmasını öneren, kötü genlere sahip olanlarınsa çocuk yapmalarını engelleyen bir durum haline dönüştü.
Son düzenleyen nötrino; 18 Aralık 2015 12:52 Sebep: İç başlık düzeni!!
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
2 Nisan 2009       Mesaj #2
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Ütopya
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar


300px Hieronymus Bosch   The Garden of Earthly Delights   Garden of Earthly Delights 28Ecclesia27s Paradise29

Hieronymus Bosch'dan ütopik dünya çizimi

Ütopya, aslında olmayan, tasarlanmış olan ideal toplum ve devlet şekli anlamı taşır. Köken olarak Yunanca "yok/olmayan" anlamındaki ou, "mükemmel olan" anlamındaki eu ve "yer/toprak/ülke" anlamındaki topos sözcüklerinden türemiştir. Kullanımı Thomas More'un 1516'da yazdığı De Optimo Reipublicae Statu deque Nova Insula Utopia veya kısaca Utopia isimli kitabıyla yaygınlaşmıştır.Ütopyalar, bugün gerçekleşmesi imkânsız toplum tasarımlarıdır. Ütopyalar üzerine görüşler iki biçimde ortaya çıkmıştır. Bir kısmı özendirici, istenen nitelikte, diğer bir kısmı ise korkutucu, ürkütücü ütopyalardır.

İlgili Terimler

Distopya olumsuz ütopyadır Totaliter ve baskıcı toplumları ifade eder. Örnekler; : Jack London'nın The Iron Heel’i, George Orwell'in 1984’i; Aldous Huxley'in Brave New World’u; Anthony Burgess's A Clockwork Orange; Alan Moore's V for Vendetta; Margaret Atwood's The Handmaid'ın Tale; Evgenii Zamiatin'nın We’si; Ayn Rand'nin Anthem’i; Lois Lowry'in The Giver’ı; Samuel Butler'ın Erewhon’ı; Chuck Palahniuk'un Rant’ı ; and Cormac McCarthy'ın The Road’ı;Fatih Kerim'in Fetih'i gibi örnekler yer almaktadır.

Eutopya
olumlu ütopyadır. Mükemmel ama kurgusal değildir.More’un ütopyası birçok açıdan Platon’un Devlet’ine dayanır.Sefiller ve fakirler toplumdan ayıklanır. Çok az yasa vardır ve avukat yoktur, çok az savaş vardır. Toplum bütün dinlere hoşgörülüdür. Bazı okuyucular bu hayali topluma sıcak bakmazken bazıları millet için gerçekçi bir plan olarak gördü. Bazıları da More’un ütopyasını bir ideal toplum arayışından çok İngiliz toplumu için bir taşlama olarak algıladı.

İstenen (Özendirici nitelikte) Ütopyalar

Bu tür ütopyalar, ideal toplum ve devlet tasarımlarıdır. Bu özellikteki ütopyaların en önemlileri şunlardır:

Platon’un Ütopyası

Platon, "Devlet" adlı eserinde ideal devletin nasıl olacağını belirtmiştir. Bu devlette insanlar üç sınıfa bölünmüştür; Çalışanlar (çiftçiler, zanaatkarlar), bekçiler (askerler) ve yöneticiler(bilginler özellikle filozoflar). İşçi sınıfı çalışıp üretimde bulunarak devletin maddi ihtiyaçlarını karşılar. Bekçiler sınıfı toplum içinde güvenliği ve dışarıya karşı devletin varligini savunur. Yöneticiler sınıfı ise devleti yönetir.Bu toplumda her sınıfın bir erdemi vardır. İşçi sınıfının erdemi kanaatkâr olmak, bekçi sınıfının erdemi cesaret, yöneticilerin erdemi ise bilgeliktir.Platon’un açtığı bu ütopik devlet anlayışı yolu, gelecekte hem doğu hem de batı felsefelerinde temsilciler bulmuştur. Doğu felsefesinde böyle ütopik bir devlet anlayışını Fârâbî’de görmekteyiz.

Fârâbî’nin Ütopyası

Platon’dan etkilenen Fârâbî, "Medinet’ül Fâzila" (Erdemli Şehir) adlı eserinde böyle ütopik bir devlet tasarlamıştır. Ona göre, insanlar yardımlaşarak bir arada yaşamalıdır. Sağlıklı bir organizmada bütün organlar nasıl uyumlu bir şekilde çalışıyorsa, toplum da böyle olmalıdır.Kötü insanlar toplumdan çıkarılmalıdır. Erdemli şehirde gerçeklikler, doğruluklar, iyilik ve güzellikler birleşirler. Bunu sağlayan bu şehrin yöneticisidir. Yönetici, peygamber ile filozofun erdemlerini(zeki,dürüst, doğruluğu seven hafızası kuvvetli) kendinde toplayan kişidir ve bu özeliklerini topluma yayarak devleti yönetir. Bireylerin de yöneticinin bilgilerine katılmasıyla mutlu bir şehir doğar.

200px Utopia

Thomas More'un Ütopya Adası

Thomas More‘un Ütopyası

Roman tarzında yazdığı "Utopia" adlı eserinde ütopik bir devlet tasarımı ortaya koyar. Bu devlette özel mülkiyet yoktur ve yasaktır. Herkes devlet adına üretir. Para geçerli değildir. Üretilenlerden herkes ihtiyacı kadar alır. Bireyler günde altı saat çalışır, geri kalan zamanlarını sanat ve bilimle uğraşarak geçirirler. Yöneticiler, tıpkı Platon’un ideal devletinde olduğu gibi, çok sıkı bir eğitimle yetiştirilir.

Tommaso Campanella’nın Ütopyası

"Güneş Devleti" adlı eserinde ütopik bir devlet tasarımı yaparken, o da Platon’un etkisi altında kalır. Güneş kentte her şey ortaktır. Aile yoktur. Eşlerin seçimi yönetimce yapılır. Kent bir rahip tarafından adilce yönetilir. Herkes dört saat çalışır. Geri kalan zamanda sanat, eğlence, okuma, beden ve ruhları eğitme gibi zevk veren işlere ayrılır. Yöneticinin yetkisi mutlaktır. Adları "Güç", "Akıl", " Sevgi" anlamına gelen üç yardımcısı vardır.

Francis Bacon’un Ütopyası

"Yeni Atlantis" adlı eserinde ütopik devletini tanıtır. "Ben Salen" adlı adada sağlam bir ahlâk anlayışı egemendir. Özel bir örgüt, halkın bu yüksek bilgi ve kültürünü planlar ve yürütür. Buna göre "Yeni Atlantis" bir bilgi devleti olarak tasarlanmıştır.

Korkutucu Nitelikte Ütopyalar

Günümüzde de ütopyalar yazılmaktadır. Ancak, bunların ortak bir niteliği vardır, o da toplumları gelecekte bekleyen tehlikeleri göstermektir. Bu tehlike, bir yandan makineleşen bir toplumda insanın duygu, düşünce ve değer sistemleri ile yok olup gitmesidir. Öte yandan, insan özgürlüklerinin, demokratik hakların kurulacak bir despotik devlet tarafından yok edilmesidir. Bu ütopyaların amacı, insanları bu türden tehlikeler için önceden uyarmaktadır.

Aldous Leonard Huxley’in Ütopyası

"Yeni Dünya" adlı eseri bir bilim-kurgu özelliği taşır. "Yeni Dünya" da teknoloji çok gelişmiştir. İnsanlar suni yoldan üremektedir. Evlilik yoktur. İnsanlar çalışır ve eğlenirler. Hastalanma ve yaşlanma yoktur. Geçmiş, tüm değerleriyle yok edildiği için, geçmişi düşünme ve özlem duyma yoktur. Bu ütopya , doğal yaşamdan kopmayı dile getirme açısından geleceğe ilişkin bir korku ütopyasıdır.

G. Orwell’in Ütopyası

George Orwell, "1984" adlı eserinde despotizmin (zorbalık) egemen olduğu bir dünyayı tasvir eder. Bu ütopyaya göre, dünya eşit güce sahip üç bloka ayrılmıştır. Yönetenler tek egemen güçtür. İnsanlar yöneticilerin korkusu ile sinmiş, özgürlükler kaldırılmış, ahlâki ve insani duygular yok edilmiş, düşünme ve düşündüğünü söyleme yasaklanmış, yaşam tüm güzelliklerini yitirmiştir. Hiç kimse birbirine güvenememektedir. Çoğu kişiler casustur. En yakınlarını yönetime gammazlama bir ödev haline getirilmiştir. Bireylerin kişilikleri tamamen silinmiştir.Orwell bu eserinde, gelecek üzerine korkularını dile getirmiştir. İnsanları, modern dünyayı etkileyebilecek sorunlar üzerinde düşünmeye yöneltmek istemiştir. Ekonomik Ütopya bu eserde genellikle Dünya'yı değiştirmek amacı ile yazılmıştır

Ekonomik Ütopyalar

Bu ütopyalar ekonomik temellidir. Ekonomik ütopyalar 19.yy ın zor ekonomik koşullarına bir çözüm olarak oluşturuldu. 19.yy başlarındaki sosyal karmaşa ticaretin ve kapitalizmin gelişmesine neden oldu ve bunlara çözüm olarak birçok ütopya oluşturuldu. Bu ütopyalar malların eşit dağıtılması, paranın kaldırılması, insanların sevdikleri ve topluma yaralı işlerde çalışması ve onlara bilim ve sanatla ilgilenebilecek zaman ayırması gibi özelliklerinden dolayı genellikle ‘sosyal ütopyacılar’ hareketi içinde gruplandı. Bu klasik ütopyalardan biri Edward Bellamy'ın Looking Backward adlı ütopyasıdır. Diğer sosyalist ütopya da William Morris’in Bellamy'ın eserindeki bürokrasiye yanıt olarak yazdığı ve eleştirdiği News from Nowhere ( Hiçbir Yerden Haberler)’dir. Ancak sosyalist hareket gelişemeye başladığında ütopyadan ayrıldı; Marx eski sosyalizmin eleştiri konusu oldu ve ütopyacı olarak tanımlandı.Ayrıca Eric Frank Russell'ın eseri The Great Explosion’nun (1963) son bölümü de ekonomik ve sosyal ütopyayla alakalı bilgiler içerir.Bu eserler Yerel Takas Ticari Sistemlerinin ilk vurgulandığı eserlerdir.Ayrıca ütopyalar siyasi görüşün karşıtı olarak görüldü. Örneğin Robert A. Heinlein The Moon Is a Harsh Mistress adlı eserinde bireysel ve liberal ütopyayı tanımlar. Bu türün kapitalist ütopyaları genellikle devlet baskısı olmadan yapılan özel kuruluşlar ve bireysel girişimler toplum ve bireyler için büyük başarılar ve gelişme sağlayan serbest piyasa ekonomisine dayanıyordu.Diğer bir görüş ise kapitalist ütopyalar, sosyalist ütopyaların başarısızlık planları kadar borsa düşüklüğüyle ilgilenmiyordu. Sosyalizmin ve kapitalizmin harmanlanması bazıları tarafından ekonomik ütopya olarak görülüyordu. Bu küçük toplumların kapitalist ekonomiyle iş yerleri çalıştırmasından bahsediyordu.

Politik ve Tarihi Ütopya

Politik ütopyalar hükümetin mükemmel toplum yaratma çabasının yer aldığı ütopyalardır. Dünya barışının küresel ütopyası genellikle tarihin muhtemel dayanılmaz sonu olarak görülür. Sparta Lycurgus tarafından oluşturulan militaristlik bir ütopyaydı. Özellikle Atinalılar bunu bir distopya olarak gördüler). Sparta, Tebler tarafından Leuctra savaşında yenilgiye uğratılana kadar önemli bir Yunan gücüydü.

Dini Ütopyalar

Bu ütopyalar dini temellidir ve insanlığın başından beri vardır. Üyeleri ütopyayı oluşturan bir dini geleneğe inanmak ve izleme ihtiyacı duyar. İslamiyet, Yahudilik ve Hristiyanlıktaki Adem’in Bahçesi ve Cennet hakkındaki farklı görüşleri özellikle geleneksel din anlayışı açısından ütopya olarak değerlendirilebilir. Böyle ütopyalar varlığın sıkıntılardan uzak olduğu saadet ve aydınlanma yeri olan ‘zevk bahçesi’ olarak tanımlanır. Varlığı günahtan, acıdan, yoksulluktan ve ölümden ayrı olarak hayal ederler ve bazen melekler ve huriler olduğunu iddia ederler. Benzer şekilde Hindulardaki Moksha ve Budistlerdeki Nirvana kavramları da bir çeşit ütopya olarak kabul edilebilir. Hinduizm ve Budizm’de ütopya yer değil aklın halidir. Eğer düşüncelerden bağımsız meditasyon yaparlarsa aydınlığa ulaşabileceklerini düşünürler. Bu aydınlanma ütopya kavramıyla alakalı olarak ölüm ve yaşam çemberinden çıkmayı vaat eder.Ancak alışılagelmiş insan tarafından oluşturulmuş ütopyalar din temelli ütopyalar için daha açık bir kanıttır çünkü üyeleri yitirilen erdemleri ve değerleri Yaşam’dan Sonraki Hayatta yeniden kurmaya çalışır.

19.yy da Birleşmiş Devletler ve Avrupa’da İkinci Büyük Uyanıştan sonra bazı radikal dini gruplar ütopik toplumlar yarattılar. İnsan hayatının tüm yönlerini inançlarına göre yönetebilecek toplumlar oluşturmaya çalıştılar. Bu ütopik toplumlar arasında en bilineni 18.yy’da İngiltere’de başlayıp kısa bir süre sonra Amerika’ya yayılan Shaker hareketidir. Diğer iyi örnekler ise; Riker'un Holy City(Kutsal Şehir) ve Kaliforniya’daki 15 ütopik koloni, Kanada ve Fin ‘kolkhozes’ ütopik toplumunu da kapsayan diğer 15 sosyalist ve dini topluluklar ve Sovyetler Birliği’dir.

Bilimsel ve Teknolojik Ütopyalar

Bu ütopyalar gelecekte kurgulanmıştır; gelişmiş bilim ve teknolojinin acı ve ölümün yok olması, insan doğasındaki değişiklikler ve insani koşullardaki değişiklikler gibi durumların ütopik yaşam standartlarının oluşmasına yol açacağına inanılır. Bu ütopyacı topluluklar insan hakkındaki her şeyi değiştirmek isterler. Teknoloji insanların uyku yemek ve doğum gibi normal işlevlerini yaşam şekillerini etkiledi ve suni bir anlam kazandı. Bu planlanmış ütopyaların diğer şekilleri insanların teknolojiyle dengeyi bozması ve yaşam koşullarını arttırmasını içerir(örn: star Trek-Yıldız Yolculuğu).Ütopyanın durağan mükemmelliğinin yerine liberal transhümanistlerin extropya düşüncesi bireylere ve gönüllü gruplara tercih ettikleri sosyal kurumları oluşturmalarına izin verir. Garrett Jones 2004 yılında yayımladığı eseri Ourtopia’da ‘hiçbir yer’ yerine ‘kendi yerimizi’ yapmak için elimizde olan bütün kaynakları iklim değişikliği ve kabileleşmeye karşı kullanmamız gerektiğini tartışır.

Buckminster Fuller teknolojik ütopyacılık için teorik bir temel sundu ve bu teknolojik ütopyanın gelişmesini sağlayacak haritalar ve araba tasarımları geliştirdi. Teknolojik ve liberal sosyalist ütopyanın bir belirgin örneği de İskoç yazar Iain M.’nin Bank Culture adlı eseridir. Bu türün ilk çeşitleri kalıtsal teorilerle kuruldu. Doğadaki bazı özelliklerin kalıtsal olduğunu düşünen bazı genetikçiler sadece daha sağlıklı değil daha zeki bir ırk yaratılabileceğini ama beceri ya da aksine sarhoşluk ve suçluluk gibi bazı özelliklerin seçilebileceğini düşündüler. Bu durum iyi genlere sahip olanların çocuk yapmasını öneren, kötü genlere sahip olanlarınsa çocuk yapmalarını engelleyen bir durum haline dönüştü.
Son düzenleyen nötrino; 18 Aralık 2015 12:49 Sebep: Kırık görsel kaldırıldı / Görseller ortalandı / Mesaj düzenlendi!
Quo vadis?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
2 Nisan 2009       Mesaj #3
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Ayrıca bakınız >>> Ütopya Nedir?
Son düzenleyen nötrino; 18 Aralık 2015 12:54 Sebep: Bağlantı düzeni ve boyutu!
Quo vadis?
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Temmuz 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÜTOPYA
1. Tasarlayıcısı için bir ideali ya da karşı-ideali temsil eden, düşsel ve tutarlı bir toplum tasarısı.
2. Gerçekleştirilmesi olanaksız tasarı, düşsel düşünce, düş, hayal düşlem: Bu tür bir eğitim sistemi oluşturmak gibi bir ütopyası var. Çatışmasız, sorunsuz bir toplum bir ütopyadır.

Felsefede, Ütopyaları zamandan ve mekândan soyutlanmış ideal bir toplumun betimlemeleri olarak tanımlayabiliriz. Bu anlamda, iki önemli ütopya türü belirlenebilir: gelecekte herkesi kapsayacak ideal bir toplumun kurulmasını hedef alan ütopyalar ve yalnızca az sayıda kişinin kullanabileceği özel bir mekân oluşturmaya çalışan ütopyalar. Ama bu iki ütopya türü de aynı isteğe yanıt verir: var olan düzeni eleştirmek ve değiştirilmesi olanaksız bu düzen karşısında düşe sığınmak.

Platon ilk ütopyacılardan biridir. Devlet adlı yapıtında, bir filozof kralın yönetiminde, kişileri tam anlamıyla erdemli kılacak biçimde idare edilen bir site kurulmasını önerir. Devlet, her iki ütopya türüne de girer: bir yandan Atina sitesinin yozlaşmasına karşı çıkarken, bir yandan da, kendilerini Site’nin mutluluğuna adamış seçkin erkek ve kadınlardan oluşan bir grup için aristokratik bir yönetim kurmayı amaçlar.

Bu tip kurgusal tasarılar ancak XVI yy.'da, Thomas More ile yeniden ortaya çıktı. Thomas More Ütopya adlı yapıtında düşsel bir ada tasarlar (ada imgesi, ütopyacı metinlerin değişmez öğesi olacaktır; ada doğal olarak, eski dünyadan kopuşu ve ondan korunmayı temsil eder). Bu düş, vergiler, sefalet ve hırsızlığın kol gezdiği İngiltere ile bir karşıtlık oluşturur. Ütopya nın amacı, var olan dünyadaki adaletsizlikleri ve toplumsal bir reformun olabilirliğini gözler önüne sermekti. Thomas More’un yapıtı büyük bir yankı uyandırdı. Rabelais de, More’un yapıtını biliyordu: Gargantua oğluna Ütopya ülkesinden yazar. Ama Gargantua Thelöme manastırını kursa da, onun'“istediğini yap” ilkesi, More’un huzur verici bir tutarlılığa sahip bir toplum öneren düşsel sitesine aykırı düşer. Theleme yeni bir dünya tasarısı değildir, dünyanın kargaşasından korunmak için ken dini iyi törelere ve özgür düşünceye adamak isteyen herkese (kadınlar da dahil) açık bir yerdir.

Tommaso Campanella ve Güneş Ülkesi (La citta del Sole) [1602] adlı yapıtıyla, Platon’un ve More'un yazılarından esinlenmiş ve erdemliliğe ulaşmayı amaçlayan ortaklaşmacı ideal bir toplumun ayrıntılı betimlemesi yeniden gündeme gelir. Platon ve Thomas More ütopyaya ancak, karşı oldukları bir toplumsal gerçeği kınamak için başvurdukları halde Campanella, tasarısının gerçekleşebileceğine inanıyordu ve bu amaçla, Papalık'a sadık bir dinsel anlayış içinde İspanya ve Fransa'da destek aradı.

Campanella'dan önce, ideal toplumu gerçekleştirme isteğini, kolektivizm ve çok eşliliğin egemen olduğu topluluklar kuran (1534) anabatistlerde görüyoruz. Ancak, bu girişimden sonuç çıkmadı. 1530'a doğru Moravya’ya yerleşen hutterci topluluk (adını kurucusu Tirollü Jakob Fluter’den [ya da Hutter] alır) daha uzun ömürlü oldu. Mutlak bir barışçılık gösteren ve Kutsal Kitap'ın dogmalarına bağlı kalan hutterciler, çiftçi toplulukları halinde yaşıyorlardı. Göç etmek zorunda kalan hutterciler, XIX. yy.'da ABD’de ve nihayet Kanada'da, yeniden ortaya çıktılar. Günümüzde Kanada’da, hâlâ XVI. yy.'da konmuş kurallara göre yaşayan 170 kolektif çiftlikte bir araya gelmiş yaklaşık 15 000 hutterci vardır. XVII. ve XVIII. yy. ütopyayı bir yolculuk edebiyatıyla birleştirecekti; aslında yolculuk bir bakıma kaçıp kurtulma anlamı taşıyordu: uygar kişi bu sayede uygarlık karşısındaki iç sıkıntılarını ve eleştirilerini yansıtıyor ve J.-J. Rousseau gibi, “doğa durumu”nun başlangıçtaki yetkinliğine dönmekle övünüyordu, (insanlar arasındaki eşitsizliğin kaynağı ve temelleri üzerine konuşma, [Discours sur Toriğine et le fondement de l'inâgalitâ parmi les hommes], 1755). Bununla birlikte, bu altın çağına dönüş teması terk edilecekti, çünkü bu görüşün yandaşları geriye dönmenin olanaksız olduğunu anlayacaklardı; bu durumda uygarlık için ancak bir reform sözkonusu olabilirdi. L. S. Mercier’ nin kötülüğe yadsıyan ve mutlu bir gele ceği betimleyen (2440 yılı) [1771] adlı yapıtıyla ütopya kesin olarak geleceğe yöneldi.

XIX. yy.'da, sanayi devrimi sonunda ütopyacılar (Saint-Simon, Owen, Fourier, Cabet), sosyalizmi benimsediler. Ütopya bundan böyle uygulanmak istiyordu: New Lanark’taki örnek işletme, Owen tarafından kurulan New Harmony topluluğu ya da Cabet’nin Voyage En İcarie (İkarıa'da Yolculuk) adlı kitabındaki fikirleri ABD'de uygulama girişimi, bunun örnekleridir Bütün bu "uygulamaya dönük ütopyalar” başarısızlığa uğradı. Bu başarısızlıklar, ütopyanın çekici, ama gerçekleştirilmesi olanaksız siyasal ve toplumsal tasarı gibi küçültücü bir anlam kazanmasında rol oynadı. Bu durum Leibniz'in eleştirisine de hedef oldu: “Günahtan ve kötülükten uzak dünyalar tasarlamak elbette olanaklıdır; hatta bunları roman ya da ütopya haline getirmek de olanaklıdır [...]; ama gene de bu dünyalar iyilik bakımından bizimkinden çok geride kalacaktır" (TheodicĞe denemeleri, [Theodicöe], 1, 10) [1710],

Ancak bu görüş, kısıtlayıcıdır ve pek çok düşünür, ütopyada olumlu bir anlam bularak ona karşı çıkmışlardır. Auguste Comte’a göre bilimsel araştırmada ütopyadan yararlanılabilir ve ütopya bir varsayım yerine geçebilir (Pozitif felsefe dersleri [Cours de philosophie positive], 40. ders). “Bilimsel sosyalizm”i benimsemiş düşünürler “Ütopyacı sosyalistler"i pek çok bakımdan eleştirmekle birlikte, eleştirel tutumlarının yararını da kabul ederler. XX. yy.’da, ütopyanın bu olumlu anlamı Ernst Bloch (Das Prinzip Hoffrung ve Kari Manheim (Ideologıe und Utopıe [İdeoloji ve Ütopya]) ile sürdü. Aldous Huxley (Yeni dünya [Brave New World], 1932) ve George Örvvell'ın (1984. [1949]) karşı ütopyaları da gene XX. yy.’da doğdu.

Ütopya var olan toplumların ve onlara bağlı ideolojilerin bir eleştirisidir; ama bu eleştiri ideolojik söylemi, yanı bireysel ıradeye, rastlantıya, eleştiriye hak tanımayan kapsayıcı söylemi aşamaz. Karşı-ütopyalarda, bazı modern toplumların ve bazı siyasal rejimlerin ayırt edici özelliği olan insanlıktan uzak ve totaliter bir dünyanın betimlendiğını görürüz

Ütopya (De optimo reıpublıcae statü, deque nova insula Utopıa). Thomas More' un 1551'de İngilizceye çevrilen siyasal ve toplumsal romanı (1515-16). Thomas More, ideal toplum örgütlemesinin gerçekleştirildiği ve insanların mutlu ve kendi kendilerinin efendısı olarak yaşayacakları bilinmeyen bir toprak parçası düşler. Yapıtın birinci bölümü tümüyle bir eleştiridir o zamanki İngiltere’nin ve öteki Avrupa devletlerinin, karamsarlık derecesine vardırılmış bir tablo çizilmektedir. Yazar sırasıyla monarşilerdeki zorbalığa, sarayın sanlarının aşağılığına, görevlerin parayla satın alınabilirliğine, fetih çılgınlığına, soylularla keşişlerin sefahat düşkünlüğüne ve haksızlıklarına saldırır. More tüm kötülüklerln kaynağının kişisel mülk olduğunu öne sürer. Kitabın ikinci bölümünde dog matik bir biçimde kendi reformlarını önermek yerine, bunlar sanki daha önce uzak bir adada uygulanmış gibi anlatılır.

Kaynak: Büyük Larousse
Son düzenleyen nötrino; 18 Aralık 2015 13:05 Sebep: Yazım yanlışı / Gereksiz ayrıntı / Mesaj düzeni!

Benzer Konular

7 Mart 2020 / Misafir Felsefe
22 Mart 2013 / mediha Soru-Cevap
13 Temmuz 2009 / cartedor Cevaplanmış