Arama

Friglerin dini nedir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 13 Kasım 2013 Gösterim: 7.485 Cevap: 4
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ocak 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Frigya Uygarlığı'nda inanç sistemi, Friglerin dini inancı nedir?

FRIGLERIN DINI HAKKINDA BILGI
EN İYİ CEVABI nötrino verdi
Frigya Uygarlığı'nın inanç sisteminde çok tanrılı bir din hakimdi. İnandıkları tanrılar içinde Frigler için en önemli olanı onlara göre bolluk ve bereketi temsil eden Kibele idi!
Sponsorlu Bağlantılar
Son düzenleyen nötrino; 13 Kasım 2013 13:43 Sebep: İç başlık düzeni!
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
6 Ocak 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

FRIGLERIN DINI HAKKINDA BILGI

Mitoloji, Din ve Kibele İnanışı

Sponsorlu Bağlantılar
Frigya Uygarlığı denildi mi akla ilk gelen Kral Midas olur. O zamandan günümüze Kral Midas ile ilgili iki efsane ulaşmıştır. Bunlardan ilki şöyledir: “Midas Frigya Kralıydı. Pek öyle akıllı biri değildi; ama akılsızlığının cezasını sadece kendisi çekmiştir. Birgün Midas’ın adamları sarayın yakınlarındaki gül bahçelerinde yaşlı Silenos’u buldular. Dionisos’u ararken yolunu kaybetmisti Silenos. Her zamanki gibi zil zurna sarhoştu yine. Ağaçların arasında sızıp kalmıştı.

Midas’ın adamları, tepeden tırnağa güllerle süslediler onu, sonrada krala götürdüler. Midas, güler yüzle karşıladı Silenos’u, tam on gün on gece ağırladı. Yedikçe yedi Silenos, içtikçe içti. Sarhoş oldu, şarkılar söyledi, sızdı, ayıldı... Onuncu günün sonunda da Frigya kralı elinden tutup tıpış tıpış Dionisos’un yanına götürdü onu.

Dionisos, Silenos’a yeniden kavuştuğuna öyle sevindi öyle sevindi ki, “Midas, dile benden ne dilersen.” dedi. Kral, hiç düşünmeden, “Aman Dionisos”, diye cevap verdi, “Her dokunduğum altın olsun; başka birşey dilemem”. Tanrı bu dileğini yerine getirdi onun; ama akşam olunca yemekte başına neler geleceğini düşündükçe kıs kıs güldü. Zavallı Midascık... Karnı acıkıp da sofraya oturunca ne kötü bir dilekte bulunmuş olduğunu anladı. Ağzına her götürdügü şey altına dönüveriyordu. Ekmeği mi tuttu, al sana altın bir ekmek... Elmaya mı dokundu, işte sapsarı, kaskatı bir elma...

Hemen Dionisos’a koştu Midas. Yalvardı yakardı. “Ne olursun bu büyüyü boz” diye göz yaşı döktü. Dionisos, “Git de Paktolos ırmağında yıkan. O zaman büyü bozulur” diye cevap verdi. Frig kralı, Paktolos ırmağına koştu hemen, bir güzel yıkandı. Ondan sonra da sarayına dönüp tıkabasa yedi içti. Şimdi onun yıkandığı ırmağa bakanlar, altın kum tanecikleri görürler sularda.”

Bir ikinci öyküsü daha vardır Midas’ın. O da Apollonla ilgilidir. Yüce tanrı, Frigya kralının kulaklarını eşek kulaklarına çevirmişti. Bir suç işlediği için değil de aptallığı yüzünden bu cezayı görmüştür. Midas: “Apollon ile Pan arasında yapılacak bir çalgı çalma yarışmasında Midas, yargıçlardan biri olarak seçilmişti. Kır tanrısı, kavalıyla hoş sesler çıkarıyordu; ama Apollon’un gümüşten lira’sı her çalgıdan üstündü. Bir çalmaya başlamasın Apollon; Musalar bile durup kendini dinlerdi.

Yargıçlardan ikincisi dağ tanrısı Tmolos, yengi çelengini Apollon’a verdi. Ama yüce musikiden ne anlasın Midas, tuttu oynak havalar çalan Pan’ı kazandırdı. Apollon da kızıp onun kulaklarını eşek kulakları yapıverdi. Midas bir süre, tanrının armağanlarını koca bir külah içinde sakladı. Sakladı ama onun saçlarını kesen berber sonunda kulaklarını gördü. Kulakları gördüğünü kimseye söylemeyeceğine yemin etti. Berber bu, konuşmadan durur mu, gitti bir çukur kazdı sazların arasında, usulca “Kral Midas’ın kulakları eşek kulakları.” diye fısıldadı.

Aradan zaman geçti. Çukurun çevresinde büyüyen sazlar yel estikçe, “Kral Midas’ın kulakları eşek kulakları!” diye bağırmaya başladılar. Böylece herkes gerçeği öğrendi.” Bu olaydan sonra, Midas şunu öğrenmiştir herhalde: İki tanrı yarışırken beğendiğini tutma güçlü olanı tut.

Frigya Uygarlığı'nın yaratıldığı dönemde “Ana Tanrıça İnancı” etkisinin doruğuna çıkmış, Ana Tanrıça adına tapınaklar, kutsal alanlar yapılmış, dinsel törenler düzenlenir olmuştu. Bu dönemde Ana Tanrıça ile ilgili olarak anlatılan bir efsane, Tanrıça’ya nasıl tapıldığını da anlatmaktadır. Efsaneye göre, Ana Tanrıça (Kibele), Attis adlı bir delikanlıya aşık olur. Attis, Ana Tanrıça’nın kendisine karşı duyduklarından habersiz, Pessinus (Ballıhisar) kralının kızıyla evlenme hazırlığındadır.

Düğün yeri kurulmuş, düğüne çağrılı tüm konuklar yerini almıştır. Gözünü aşk bürüyen Ana Tanrıça, olanca görkemiyle birden düğün yerinde ortaya çıkar. Ve tanrısal gücünü kullanarak sevdiği erkek Attis’i çıldırtır. Bir anda çılgına dönen Attis, bir yandan dans eder, bir yandan da bıçağını çekerek erkeklik organını keser. Attis’in kasıklarından fışkıran kanlar toprağı sular, topraktan bitkiler fışkırır. Attis’in kendisi de ölüp bir çam ağacına dönüşür. Ana Tanrıça da onun hiç bozulmamasını sağlar. Çam ağacının, yaz-kış hiç bozulmadan kalması böyle bir efsaneye bağlanır.
Son düzenleyen nötrino; 13 Kasım 2013 14:03 Sebep: Mesaj düzeni!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Aralık 2011       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tarihçi Herodot ile coğrafyacı Strabon’a göre Frigler, Avrupalı bir kavimdi ve Anadolu’ya gelmelerinden önce “Brigler” olarak anılıyorlardı. Friglerin ilk kralı ülkenin başkenti Gordion’a adını veren Gordias’tır. Tarihçi Arianos’a göre Gordias Thelmessos’lu (Fethiye) bir kadınla evlenmiş ve Midas adını verdiği bir oğlu olmuştur. Geçmiş dönemlerine ait kesin bilgiler bulunmayan Friglerin en çok bilinen ve meşhur kralı Midasdır. Ancak yapılan bazı araştırmalara göre Frigyalıların bütün krallarına Midas adını verdiği de söylenmektedir.
M.Ö. 7inci–6ıncı yüzyıllara ait bir grifon sfenks, Pararlı, Türkiye; Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara.


İlk önce Bitinya adı verilen Karadeniz'in batı kıyılarına, daha sonra şimdiki Kütahya, Eskişehir, Afyon, Ankara ve Sakarya vadilerini içine alan bir bölgede yerleşen Frigler, ilerleyen zamanla daha geniş bir alana yayılmışlardır. Asurlar ile sürekli savaş halinde olan Frigler, Midas'ın tahta geçmesiyle beraber Asurlar’la barış yaparak Güneydoğu sınırlarını güvence altına aldılar. Midas ardından Batı Anadolu kentlerinden Kyme kralının kızıyla evlenerek batı ülkeleriyle dostça ilişkiler kurmaya yönelir. Ayrıca Fildişi tahtını Yunanistan’daki Delfoi Apollon Tapınağı’na armağan ederek Kıta Yunanistanı ile ilişkileri güçlendirir. Gordion’da yapılan kazılarda ele geçen Yunan çanak-çömlekleri bu ilişkilere ait diğer örneklerdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Kasım 2013       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
yani cevap nedir anlamadım
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
13 Kasım 2013       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Frigya Uygarlığı'nın inanç sisteminde çok tanrılı bir din hakimdi. İnandıkları tanrılar içinde Frigler için en önemli olanı onlara göre bolluk ve bereketi temsil eden Kibele idi!

Benzer Konular

1 Aralık 2009 / Ziyaretçi Cevaplanmış
24 Kasım 2016 / siflali Soru-Cevap
2 Ekim 2006 / Misafir Din/İlahiyat
26 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
29 Kasım 2012 / Misafir Soru-Cevap