Arama

Diğer İtilaf Devletleri'nin 1. Dünya Savaşı'na katılma sebepleri nelerdir?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 15 Mart 2017 Gösterim: 2.603 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ekim 2013       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Diğer İtilaf Devletleri'nin 1. Dünya Savaşı'na katılma sebepleri nelerdir?
EN İYİ CEVABI ThinkerBeLL verdi
FRANSA
I. Dünya Savaşı öncesinde dünyanın önde gelen devletlerinden biri olan Fransa önemli ölçüde sömürgeye sahipti. Fransa savaşta bu sömürgelerini koruma hatta genişletme hesaplarının yanı sıra 1871 yılında Sedan Savaşı ile Almanya'ya kaptırdığı Alsas-Loren'i geri almayı amaçlamıştır. I. Dünya Savaşı'nda Fransa amacına fazlası ile ulaşmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar

BELÇİKA
Almanya’nın Fransa’ya saldırırken Belçika üzerinden geçmesi, Belçika’yı savaşın içine çekti.

İTALYA
İtalya, Almanya gibi birliğini geç kurduğu için sömürge yarışına da sonradan girme dezavantajına sahipti. I. Dünya Savaşı’na kadar da Trablusgarb’ın dışında önemli bir sömürgesi yoktu. Buna rağmen İtalya Roma İmparatorluğu’nun varisi olarak kendisini görüyor ve önce Akdeniz sonra da dünya hakimiyetini arzuluyordu. İtalya I. Dünya Savaşı’nın galiplerinden olmasına rağmen amacına ulaşamamıştır.
Avusturya, 28 Temmuz 1914'te Sırbistan'a nota verirken İtalya'ya haber vermemişti. Almanya, İtalya ile iyi geçinmesi için Avusturya'yı uyarmasına ve İtalya'ya ödün vererek desteğini sağlamasını istemesine rağmen Avusturya bu uyarıyı dikkate almamış ve İtalya'ya danışmadan Sırbistan'a savaş ilan etmişti. Almanya ve Avusturya, İtilaf Devletleri'ne savaş ilan edince, İtalya 3 Ağustos'ta tarafsızlığını ilan etti. Avusturya'nın İtalya'ya hiç ödün vermemesi İtalya'nın tarafsız kalması için yeterli değildi. İtalya'nın içte huzuru yoktu. Ülkü yanlısı olanlar, savaşın nimetlerinden yararlanmak için mutlaka savaşa girilmesini savunuyorlardı. İtalya 3 Ağustos tarihli tarafsızlık kararını açıklarken, İtilaf Devletleri'ne, iyi bir öneri yapılırsa İtalya'nın, onların yanında savaşa katılabileceğini de hissettirmişti. 4 Ağustos'tan itibaren de Petersburg ile ilişki kurdu. İtalya'nın amacı, kim daha çok çıkar sağlarsa onun yanında savaşa katılmaktı. Kaldı ki Alman-Avusturya tarafının savaşı kazanması durumunda İtalya'nın çıkarı bulunmuyordu. Çünkü İtalyan çıkarları ile Avusturya çıkarları çakışıyordu. İngiltere, Fransa ve Rusya İtalya'ya 12 Ağustos'ta Trentino, Trieste ve Vallona'yı önerdiler, fakat bunu yazılı şekle dönüştürmek istemiyorlardı. Ayrıca Fransa'nın yenilmesi ve İtalya'nın askeri yardım istemesi üzerine görüşmeler kesildi. Bu sefer Avusturya ile görüşmelere başlayan İtalya, İtilaf Devletleri'nin endişeye düşürüp daha fazla pay almak istiyordu. Rusya'nın Adriyatik'teki İtalyan çıkarlarına karşı çıkması da İtilaf Devletleri ile İtalya'nın anlaşmasını geciktiriyordu. İtilaf Devletleri'nin Çanakkale'ye saldırması ve Boğazların Rusya'ya verildiğinin anlaşılmasından sonra İtalya, İngiltere, Fransa ve Rusya ile yeniden görüşmelere başladı ve 26 Nisan 1915'te Londra'da yapılan antlaşma ile Adriyatik'te istediği çıkarları İtalya elde etti. Ege'deki 12 ada veriliyor ve Anadolu'nun paylaşılmasında ise Antalya bölgesi İtalya'ya kalıyordu. Yine bu antlaşmaya göre İtalya, sömürgesi olan Trablusgarp ve Eritre'de topraklarını genişletebilecekti. İtalya buna karşılık bir ay içinde savaşa katılacaktı. İtalya bu antlaşmadan bir ay sonra, 20 Mayıs'ta Avusturya'ya savaş ilan etti. Ağustos ayında ile Almanya ve Osmanlı Devleti ile savaş durumuna girdi. Görülüyor ki İtalya'nın savaşa katılması için Anadolu topraklarından çok önemli bir bölüm savaş nimeti olarak kendisine verilecekti. İtalya'nın Anadolu üzerindeki isteklerini ise Almanya kabul edemezdi. Nasıl ki, Rusya'yı kendi yanına çekmek isteyen İngiltere ve Fransa, Rusya'ya Boğazları ve Doğu Anadolu'yu veriyorsalar, İtalya'yı da kendi yanlarına çekmek için yine Türk topraklarını vaat ediyorlardı.

YUNANİSTAN
1917'nin Türkiye'yi ilgilendiren yeni bir gelişmesi, Yunanistan'ın savaşa katılması oldu. Savaşın başından beri dışta kalmayı başaran Yunanistan'da Venizelos savaş yanlısı idi. Fakat Kral Konstantin Alman İmparatoru'nun eniştesi idi. Almanya'ya sempatisi vardı. Akdeniz'de İtilaf Devletleri güçlü olduğu için Kral yansız bir politika izledi. Venizelos ise savaşa katılmak istiyordu. İngiltere ve Fransa Yunanistan'a Anadolu'da toprak vaat ediyorlardı. Çanakkale Savaşları'na katılması için daha 1915 yılında Yunanistan'a İzmir vaad edilmişti. Bulgaristan'ın savaşa katılması üzerine, İngiltere ve Fransa Selanik'e asker çıkarınca Başbakan Venizelos itiraz etmedi. Fakat Kral kendisini görevden aldı. O da Selanik'e giderek ayaklanma çıkardı ve ayrı bir hükümet kurdu. 1917 Haziran'ın da İngiliz-Fransız askerleri Atina'ya girince Kral Konstantin oğlu Aleksandr adına tahttan çekildi. Venizelos yeni hükümeti kurdu ve 26 Ekim 1917'de Yunanistan savaşa katıldı.

SIRBİSTAN
Sırbistan’ın Avusturya topraklarında hak iddiası vardı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun 1908'de işgal etmiş olduğu Bosna-Hersek'in Saraybosna kentinde, 28 Haziran 1914'te Gavrilo Princip isimli bir Sırp milliyetçisinin Arşidük Franz Ferdinand'ı öldürmesi I. Dünya Savaşı'nı başlatan kıvılcım oldu. Bu olaydan Sırbistan'ı sorumlu tutan Avusturya-Macaristan, 27 Temmuz 1914'te Sırbistan'ı işgal etti.

ROMANYA
1915'den itibaren Rus baskısı altında bulunan Romanya kim kendisine daha çok ödün verirse onun yanında savaşa katılmak isteğinde idi. Fakat bir yandan Alman-Avusturya, diğer yandan Rus tehdidi altında bulunuyordu. Avusturya'nın ödün vermek yerine Sırbistan işgalini örnek gösterip Romanya'yı tehdit etmesi Romanya'nın İtilaf Devletleri'ne kaymasına yol açtı. 17 Ağustos 1916'da Romanya İtilaf Devletleri'yle anlaştı. Ağustos sonunda da savaşa katıldı. Rusya'da ihtilal çıkmasından sonra yalnız kalan Romanya'yı İtilaf Devletleri'nin galibiyeti kurtardı.

JAPONYA
20.yüzyıla girildiğinde büyük devletler arasına katılmayı başaran Japonya her geçen gün artan askeri gücüne dayanarak Uzak Doğunun tek hakimi olma arzusuna kapılmıştır. I. Dünya savaşı sonunda da Uzak Doğudaki hakimiyet sahasını daha da genişletmiştir.

ABD

Savaşa sonradan giren ABD, I. Dünya Savaşı başladığında gerek askeri güç ve gerekse de sanayi gücü bakımından dünyanın en büyük devletlerden biriydi. Güçlü sanayisi ve mükemmel ordusuna rağmen ABD’nin sömürgeleri çok sınırlıydı. Ayrıca büyük bir devlet olmasına rağmen dünya siyasetinde etkisi de azdı. I. Dünya Savaşı’na girmekle ABD sömürgeler elde etmenin yanı sıra dünya siyasetinde ağırlığını hissettirmeyi amaçlamıştır.
1917 Devrim'i dolayısıyla Rusya'nın savaşın dışında kalması Almanya ve Osmanlı Devleti'ne umut verdi. Fakat bu uzun sürmedi. Almanya'nın başlattığı denizaltı savaşı dolayısıyla birçok A.B.D. gemisinin batırılması Almanya ile A.B.D. nin arasını iyice açtı. Diğer yandan 1917 yılında Almanya, Meksika'yı A.B.D. ye karşı savaşa kışkırttı ve Almanya Japonya arasında ittifak önerisinde bulundu. Ancak bu yazışmaları ele geçiren İngiltere, durumu A.B.D. ye bildirince, denizaltı savaşı yüzünden zarar gören A.B.D. 2 Nisan 1917'de Almanya'ya savaş ilan etti.

BAKINIZ İtilaf Devletleri

Son düzenleyen Safi; 15 Mart 2017 19:58
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Ocak 2015       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
FRANSA
I. Dünya Savaşı öncesinde dünyanın önde gelen devletlerinden biri olan Fransa önemli ölçüde sömürgeye sahipti. Fransa savaşta bu sömürgelerini koruma hatta genişletme hesaplarının yanı sıra 1871 yılında Sedan Savaşı ile Almanya'ya kaptırdığı Alsas-Loren'i geri almayı amaçlamıştır. I. Dünya Savaşı'nda Fransa amacına fazlası ile ulaşmıştır.
Sponsorlu Bağlantılar

BELÇİKA
Almanya’nın Fransa’ya saldırırken Belçika üzerinden geçmesi, Belçika’yı savaşın içine çekti.

İTALYA
İtalya, Almanya gibi birliğini geç kurduğu için sömürge yarışına da sonradan girme dezavantajına sahipti. I. Dünya Savaşı’na kadar da Trablusgarb’ın dışında önemli bir sömürgesi yoktu. Buna rağmen İtalya Roma İmparatorluğu’nun varisi olarak kendisini görüyor ve önce Akdeniz sonra da dünya hakimiyetini arzuluyordu. İtalya I. Dünya Savaşı’nın galiplerinden olmasına rağmen amacına ulaşamamıştır.
Avusturya, 28 Temmuz 1914'te Sırbistan'a nota verirken İtalya'ya haber vermemişti. Almanya, İtalya ile iyi geçinmesi için Avusturya'yı uyarmasına ve İtalya'ya ödün vererek desteğini sağlamasını istemesine rağmen Avusturya bu uyarıyı dikkate almamış ve İtalya'ya danışmadan Sırbistan'a savaş ilan etmişti. Almanya ve Avusturya, İtilaf Devletleri'ne savaş ilan edince, İtalya 3 Ağustos'ta tarafsızlığını ilan etti. Avusturya'nın İtalya'ya hiç ödün vermemesi İtalya'nın tarafsız kalması için yeterli değildi. İtalya'nın içte huzuru yoktu. Ülkü yanlısı olanlar, savaşın nimetlerinden yararlanmak için mutlaka savaşa girilmesini savunuyorlardı. İtalya 3 Ağustos tarihli tarafsızlık kararını açıklarken, İtilaf Devletleri'ne, iyi bir öneri yapılırsa İtalya'nın, onların yanında savaşa katılabileceğini de hissettirmişti. 4 Ağustos'tan itibaren de Petersburg ile ilişki kurdu. İtalya'nın amacı, kim daha çok çıkar sağlarsa onun yanında savaşa katılmaktı. Kaldı ki Alman-Avusturya tarafının savaşı kazanması durumunda İtalya'nın çıkarı bulunmuyordu. Çünkü İtalyan çıkarları ile Avusturya çıkarları çakışıyordu. İngiltere, Fransa ve Rusya İtalya'ya 12 Ağustos'ta Trentino, Trieste ve Vallona'yı önerdiler, fakat bunu yazılı şekle dönüştürmek istemiyorlardı. Ayrıca Fransa'nın yenilmesi ve İtalya'nın askeri yardım istemesi üzerine görüşmeler kesildi. Bu sefer Avusturya ile görüşmelere başlayan İtalya, İtilaf Devletleri'nin endişeye düşürüp daha fazla pay almak istiyordu. Rusya'nın Adriyatik'teki İtalyan çıkarlarına karşı çıkması da İtilaf Devletleri ile İtalya'nın anlaşmasını geciktiriyordu. İtilaf Devletleri'nin Çanakkale'ye saldırması ve Boğazların Rusya'ya verildiğinin anlaşılmasından sonra İtalya, İngiltere, Fransa ve Rusya ile yeniden görüşmelere başladı ve 26 Nisan 1915'te Londra'da yapılan antlaşma ile Adriyatik'te istediği çıkarları İtalya elde etti. Ege'deki 12 ada veriliyor ve Anadolu'nun paylaşılmasında ise Antalya bölgesi İtalya'ya kalıyordu. Yine bu antlaşmaya göre İtalya, sömürgesi olan Trablusgarp ve Eritre'de topraklarını genişletebilecekti. İtalya buna karşılık bir ay içinde savaşa katılacaktı. İtalya bu antlaşmadan bir ay sonra, 20 Mayıs'ta Avusturya'ya savaş ilan etti. Ağustos ayında ile Almanya ve Osmanlı Devleti ile savaş durumuna girdi. Görülüyor ki İtalya'nın savaşa katılması için Anadolu topraklarından çok önemli bir bölüm savaş nimeti olarak kendisine verilecekti. İtalya'nın Anadolu üzerindeki isteklerini ise Almanya kabul edemezdi. Nasıl ki, Rusya'yı kendi yanına çekmek isteyen İngiltere ve Fransa, Rusya'ya Boğazları ve Doğu Anadolu'yu veriyorsalar, İtalya'yı da kendi yanlarına çekmek için yine Türk topraklarını vaat ediyorlardı.

YUNANİSTAN
1917'nin Türkiye'yi ilgilendiren yeni bir gelişmesi, Yunanistan'ın savaşa katılması oldu. Savaşın başından beri dışta kalmayı başaran Yunanistan'da Venizelos savaş yanlısı idi. Fakat Kral Konstantin Alman İmparatoru'nun eniştesi idi. Almanya'ya sempatisi vardı. Akdeniz'de İtilaf Devletleri güçlü olduğu için Kral yansız bir politika izledi. Venizelos ise savaşa katılmak istiyordu. İngiltere ve Fransa Yunanistan'a Anadolu'da toprak vaat ediyorlardı. Çanakkale Savaşları'na katılması için daha 1915 yılında Yunanistan'a İzmir vaad edilmişti. Bulgaristan'ın savaşa katılması üzerine, İngiltere ve Fransa Selanik'e asker çıkarınca Başbakan Venizelos itiraz etmedi. Fakat Kral kendisini görevden aldı. O da Selanik'e giderek ayaklanma çıkardı ve ayrı bir hükümet kurdu. 1917 Haziran'ın da İngiliz-Fransız askerleri Atina'ya girince Kral Konstantin oğlu Aleksandr adına tahttan çekildi. Venizelos yeni hükümeti kurdu ve 26 Ekim 1917'de Yunanistan savaşa katıldı.

SIRBİSTAN
Sırbistan’ın Avusturya topraklarında hak iddiası vardı. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun 1908'de işgal etmiş olduğu Bosna-Hersek'in Saraybosna kentinde, 28 Haziran 1914'te Gavrilo Princip isimli bir Sırp milliyetçisinin Arşidük Franz Ferdinand'ı öldürmesi I. Dünya Savaşı'nı başlatan kıvılcım oldu. Bu olaydan Sırbistan'ı sorumlu tutan Avusturya-Macaristan, 27 Temmuz 1914'te Sırbistan'ı işgal etti.

ROMANYA
1915'den itibaren Rus baskısı altında bulunan Romanya kim kendisine daha çok ödün verirse onun yanında savaşa katılmak isteğinde idi. Fakat bir yandan Alman-Avusturya, diğer yandan Rus tehdidi altında bulunuyordu. Avusturya'nın ödün vermek yerine Sırbistan işgalini örnek gösterip Romanya'yı tehdit etmesi Romanya'nın İtilaf Devletleri'ne kaymasına yol açtı. 17 Ağustos 1916'da Romanya İtilaf Devletleri'yle anlaştı. Ağustos sonunda da savaşa katıldı. Rusya'da ihtilal çıkmasından sonra yalnız kalan Romanya'yı İtilaf Devletleri'nin galibiyeti kurtardı.

JAPONYA
20.yüzyıla girildiğinde büyük devletler arasına katılmayı başaran Japonya her geçen gün artan askeri gücüne dayanarak Uzak Doğunun tek hakimi olma arzusuna kapılmıştır. I. Dünya savaşı sonunda da Uzak Doğudaki hakimiyet sahasını daha da genişletmiştir.

ABD

Savaşa sonradan giren ABD, I. Dünya Savaşı başladığında gerek askeri güç ve gerekse de sanayi gücü bakımından dünyanın en büyük devletlerden biriydi. Güçlü sanayisi ve mükemmel ordusuna rağmen ABD’nin sömürgeleri çok sınırlıydı. Ayrıca büyük bir devlet olmasına rağmen dünya siyasetinde etkisi de azdı. I. Dünya Savaşı’na girmekle ABD sömürgeler elde etmenin yanı sıra dünya siyasetinde ağırlığını hissettirmeyi amaçlamıştır.
1917 Devrim'i dolayısıyla Rusya'nın savaşın dışında kalması Almanya ve Osmanlı Devleti'ne umut verdi. Fakat bu uzun sürmedi. Almanya'nın başlattığı denizaltı savaşı dolayısıyla birçok A.B.D. gemisinin batırılması Almanya ile A.B.D. nin arasını iyice açtı. Diğer yandan 1917 yılında Almanya, Meksika'yı A.B.D. ye karşı savaşa kışkırttı ve Almanya Japonya arasında ittifak önerisinde bulundu. Ancak bu yazışmaları ele geçiren İngiltere, durumu A.B.D. ye bildirince, denizaltı savaşı yüzünden zarar gören A.B.D. 2 Nisan 1917'de Almanya'ya savaş ilan etti.

BAKINIZ İtilaf Devletleri

Son düzenleyen Safi; 15 Mart 2017 19:58
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

28 Haziran 2016 / Misafir Cevaplanmış
30 Kasım 2011 / Misafir Cevaplanmış
12 Ocak 2015 / By_Dark Cevaplanmış
3 Mart 2015 / Ziyaretçi Cevaplanmış