Arama

Hidroelektrik (Su) Enerji

Güncelleme: 5 Mart 2019 Gösterim: 26.723 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Ocak 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

HİDROELEKTRİK

Ad:  3.JPG
Gösterim: 698
Boyut:  57.6 KB

Akarsuların ve çağlayanların hidrolik enerjisinden elde edilen elektrik enerjisi.
Sponsorlu Bağlantılar

—ANSİKL. Coğ. Hidroelektrik üretimi, XIX. yy.'da gerçekleşen bir dizi teknik gelişmenin sonucudur. (BEYAZKÖMÜR.)

Hidrolik santrallar'ın toplam elektrik üretimi içindeki payı her zaman çok az olmuştur. (Bugün 1 500 TWsa dolayında yani toplam üretimin ancak % 20'si). Fabrikaların gücü, düzenlenen akarsuların debisine ve düşme yüksekliğine göre büyük farklılıklar gösterir. Üretkenlik güçleri de çok değişiktir: çok büyük sayıda küçük santralın yanı sıra, milyarlarca kWsa üreten birkaç fabrika da kurulmuştur (Bratsk 22).

Bu üretkenlik gücü aslında, yıldan yıla değişen çok büyük üretim farklılıklarını gizler; üretim, üretkenlik gücünden fazla olduğunda hidroliklik yüksek, tersi olduğunda düşüktür Barajlar, suyu biriktirerek yıllar arasındaki debi farklılıklarını ortadan kaldırmaya yetmez; bu farklılıklar, eriyen kar ve buzullarla beslenen akarsulara oranla yağmur sularıyla beslenen akarsularda (ve özellikle de kurak bölge yakınında) çok daha Delirgindir. Buna karşılık barajlar, mevsimlik debi değişmelerini büyük ölçüde azaltır. Kapasiteleri çok farklı baraj gölleri de oluşturulmuştur. Bu baraj göllerini doldurmak için gerekli zamana bağlı olarak göl fabrikaları (400 saatten fazla) ve alavere havuzlu fabrikalar (2-400 saat arası) yapılmıştır; su boyunda kurulan fabrikalarda (2 saatten az) aslında suyu tutan hiçbir tesis yapılmaz.

Bir hidrolik santralın yapımı pahalı (daha sonra su satıldığı için masrafları karşılar), ama işletme olarak çok avantajlıdır.

Ayrıca hidroelektrik, genellikle zengin ülkelerde üretilir: ABD dünya üretiminin % 39’unu, Batı Avrupa % 27'sini, Doğu Avrupa ve Rusya % 13'ünü ve Doğu Asya (özellikle Japonya) % 9'unu sağlar. Buna karşılık Güney Amerika'nın payı % 10, Zenci Afrika, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'nun herbirinin payı % 2'dir.

Birçok sanayi ülkesinde hidroelektriğin toplam elektrik üretimi içindeki payı gene de çok düşüktür; Büyük Britanya’da % 2, Almanya'da % 5, ABD'de yaklaşık % 10, Rusya, Ukrayna, Avustralya ve Japonya'da bunun biraz üstündedir. Kuzeybatı Avrupa'da sadece dağlık alanlarda (iskoçya, Wales, Rheinisches Schiefergebirge) ya da akarsular üzerinde (Moselle, Main, Neckar) birkaç tesis vardır.

Eski SSCB ülkelerinde (Rusya, Ukrayna,Orta Asya cumhuriyetleri) 1 727 TWsa üretilir. Bu toplam üretimin üçte biri Avrupa kesiminde (Sen-Pe'tersburg bölgesi, Dniepr, orta Volga ve Kama), biraz daha fazlasıysa Doğu Sibirya'dadır (Angora, Yenisey). ABD'de, çoğu devlet ya da karma şirketler tarafından kurulan fabrikalarda yaklaşık 2 981 TWsa üretilir: akımın üçte ikisi batıda (Columbia, büyük Kaliforniya vadisi, Colorado), % 15’i güneyde (Tennessee) ve geri kalanı Midwest ovasındaki ırmaklardan (Mississippi, Arkansas) sağlanır.

Japonya’da, hidroelektriğin % 75'i, Honşu adasının ortasında orta büyüklükte barajların yanında kurulmuş birkaç küçük santralda üretilir.
Hidroelektriğin payı, Akdeniz, Alp veya Pirene ülkelerinde biraz daha fazladır: İtalya'da % 25; Ispanya'da % 35; Fransa’da toplam üretimin yaklş. % 25'i (azalma eğiliminde); Türkiye'de %37,6'sı.
Ad:  santral.JPG
Gösterim: 507
Boyut:  30.9 KB
1990 yılı rakamlarına göre hidroelektrik, birkaç tropikal ülkede (Brezilya’da % 80'den fazlası), Alp dağları ülkelerinde (Avusturya'da % 65, İsviçre'de % 70'ten fazla) ve yüksek enlemlerdeki bazı ülkelerde (Kanada’da % 65, Norveç’te % 95) büyük önem taşır. İsviçre'de (özellikle Valais ve Graubünden) 45 TWsa, Avusturya'da (özellikle Tirol ve Vorarlberg) 51 TWsa üretilir. Brezilya'da, % 70'i güneydoğuda Panama ve kollarıyla Sâo Francisco üzerinde olmak üzere, 235,8 TWsa’ten fazla hidroelektrik enerjisi elde edilir. Norveç'te 121 TWsa üretilir (% 60'ı ülkenin güney ve güney-batı’sında; iç ya da kıyı kesimlerinde yüksekten düşen suların kenarındaki fabrikalarda). Kanada’da (Ingiliz Kolombiyası, Ontario ve özellikle Cluöbec) 482 TWsa sağlanır.

Sonuç olarak, sanayi ülkelerinin potansiyeli büyük ölçüde değerlendirilirken, talebin çok düşük olduğu tropiklerarası ülkelerde çok büyük üretim olanakları vardır. Ama bu konuda, santral yapımının doğuracağı maliyet ve tüketim yerlerinden uzaklaşıldığı ölçüde nakil fiyatı hızla artacağı için üretimin en azından bir bölümünü üretim yerinde kullanma zorunluğu ortaya çıkmaktadır.

Türkiye'de


ilk hidroelektrik santralı (HES) olan Visera, 1929'da Trabzon’da işletmeye açıldı. Visera, yılda 3 milyon kWsa'lık hidroelektrik enerjisi üretimiyle 20 yıl ülkenin tek hidroelektrik santralı olarak kaldı. 1951-1956 arasında Dinar, Bünyan, Derme, Murgul, DefneHarbiye, Girlevik, Denizli ve Durucasu hidroelektrik santrallarının devreye girmesiyle, yıllık kapasite 83 milyon kWsa'a çıktı. 1956'da, yılda 400 milyon kWsa üretim kapasitesi olan Sarıyar HES ile 350 milyon kWsa kapasiteli Seyhan HES işletmeye açıldı.

Bu santralları, yılda 400 milyon kWsa kapasite ile Hirfanlı HES izledi (1959). 1972'ye kadar başlıcaları Doğankent I, Kadıncık I, Kovada II olmak üzere irili ufaklı birçok hidroelektrik santralı daha açıldı. 1972'de, 562 milyon kWsa kapasite ile o güne kadar açılan santralların en güçlüsü olan Gökçekaya HES üretime katıldı. 1975'te Keban'ın hizmete açılmasıyla yıllık hidroelektrik enerjisi üretim kapasitesinde 6 milyar kWsa artış sağlandı. Keban'ı, 1981 yılında Haşan Uğurlu ve Suat Uğurlu, 1984’te Aslantaş ve Oymapınar, 1987'de Karakaya ve nihayet 1992'de Atatürk hidroelektrik santralları izledi. Böylece Türkiye’de işletmeye açılmış 23'ü baraj santralı, 41'i nehir ve kanal santralı olmak üzere toplam 64 hidroelektrik santralından sağlanan yıllık elektrik enerjisi üretimi toplam 36 milyar kWsa'i buldu.

Türkiye'de, hidroelektrik potansiyelinin önemi, ülkenin öteki enerji kaynakları değerlendirildiğinde daha iyi ortaya çıkmaktadır. Petrol, doğal gaz ve taşkömürü bakımından zengin kaynakları olmayan ülkede, linyit yatakları da düşük kalorilidir ve büyük bölümü Elbistan'da toplanmıştır. Oysa ki Türkiye, 110 milyar kWsa’i bulan hidrolik enerji potansiyeli bakımından Avrupa'da Rusya ve Norveç'ten sonra üçüncü ülke durumundadır. Bu potansiyelin ise, 1992 sonunda, çalışmakta olan 64 hidroelektrik santralında üretilen yılda 36 milyar kWsa elektrik enerjisi ile, yalnız % 21 ’lik bir bölümü değerlendirilebilmektedir.

Bununla birlikte, 1993 başında inşaatları süren ve 2 000 yılına kadar devreye girmesi planlanmış olan yeni hidroelektrik santrallarla Türkiye’deki hidroelektrik enerji üretiminin 40 milyar kWsa'e çıkacağı hesap edilmektedir. Kesin projeleri yapılan, ancak henüz inşaatlarına başlanmamış olan hidroelektrik santrallarının gerçekleşmesi ile de bu miktar 50 milyar kWsa'e çıkacaktır. Kuşkusuz, bu projelerin en önemlisi, kısaca GAP diye adlandırılan Güneydoğu Anadolu projesi'dir.

9 milyar kWsa kapasiteli Atatürk HES’nın bir ünitesi ile 7 milyar kWsa kapasiteli Karakaya HES işletmeye açılmıştır. Toplam 18 hidroelektrik santralının yapımının planlandığı bu projenin tümü gerçekleştiğinde, yılda 22 milyar kWsa elektrik enerjisi üretilecektir. Bu değer, Türkiye'de bugün üretilen hidroelektrik enerjiye yakındır. Türkiye'de 50 milyar kWsa hidroelektrik enerjisi üretildiğinde geriye, değerlendirilmeyi bekleyen 60 milyar kWsa’ lik bir hidrolik potansiyel kalmaktadır.

BAKINIZ
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP)
Alternatif Enerji Kaynakları
Son düzenleyen Safi; 5 Mart 2019 19:01
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
23 Şubat 2007       Mesaj #2
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı

Hidroelektrik enerji


Hidroelektrik enerji, Alm. Hydroelektrische Energie (f), Fr. Energie (f) hydroèlectrique, İng. Hydroelectric energy. Hidroelektrik santralların (HES) (su kuvveti tesislerin) ürettiği elektrik enerjisi. Esas prensip, suyun potansiyel enerjisini önce mekanik, sonra elektrik enerjisine çevirmektir. Tabiî veya sun'î olarak mevcut belli bir seviyedeki su, daha düşük seviyedeki türbinlere iletilir. Türbin çarklarına büyük bir hızla çarpan su, türbin milini döndürür ve dolayısıyla jeneratörü çalıştırır.
Sponsorlu Bağlantılar

Ortalama olarak, dünyâdaki elektrik enerjisinin 1/6'sı HES tarafından üretilmektedir. Norveç ve İsveç'de kullanılan elektriğin tamamı HES ile elde edilmektedir. 1972 yılına göre, kişi başına elektrik enerjisi tüketimi, Norveç'te 13200, İsveç'te 6400 kwh/yıl olmuştur. Bu ülkeler ısınmayı bile elektrikle yapmaktadır. Aynı yıla göre, Türkiye'de 450, ABD'de 5800, Sovyet Rusya'da 2200, Japonya'da 1900, İtalya'da 1600 ve Hindistan'da 100 kwh/yıl x nüfus olmuştur. Türkiye'nin mevcut enerji üretimi, 1990 yılında 17.9 milyar kilovatsaattır. Hâlen ülkemizde inşaatları süren 15 yeni hidroelektrik santralları devâm etmektedir (1992). Bunların tamâmının 1993 yılının sonuna kadar bitirilmesi planlanmıştır. Bu zaman Türkiye'nin hidroelektrik enerji üretimi 35 milyar kilovatsaat'a çıkacağı hesap edilmektedir.
Ad:  1.JPG
Gösterim: 412
Boyut:  69.5 KB
Ülkemizin hidroelektrik enerji üretim potansiyeli, 100 milyar kilovatsaat olduğu tahmin edilmektedir. Buna göre HES tarafından üretilen enerji, mevcut potansiyelin 1/10'i civârında olmaktadır. Ayrıca, 12 büyük projeden ibâret Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) tamamlanınca çok sayıda hidroelektrik santralları ile yılda toplam 22 milyar kilovatsaatlık enerji üretimi yanında 18 milyon dönümlük arâzi sulaması da gerçekleşecektir. GAP Türkiye'nin en büyük ve çok yönlü bir gelişme projesidir.

Hidroelektrik santraller (HES): Hidroelektrik santraller, teknik, su yapıları, kurulu güç, topoğrafik ve düşüş yüksekliklerine göre sınıflandırılabilir. Daha yaygın olarak, düşüş yüksekliklerine göre olanı kullanılmaktadır. 25 m'den küçük olan HES alçak basınçlı, 25-100 m arasındakiler orta basınçlı, 100 m'den büyük olanlar yüksek basınçlıdır.

Alçak basınçlı hidroelektrik santraller, daha ziyâde bir akarsu üzerine inşâ edilmiş hareketli bağlamada yapılır. Medcezir (gelgit) olaylarından faydalanılarak yapılan HES'ler de alçak basınçlıdır. Tek hazneli veya çift hazneli yapılabilir. Tabiî veya sun'î bir koy hazne vazîfesini görebilir. Koyun denizle olan irtibat ekseni üzerinde kapaklar ve santraller vardır. Tek yönlü olabildiği gibi iki yönlü de olabilir. Yâni hem med durumunda koya doğru, hem de cezir durumunda denize doğru suyun hareketi santrallerden geçirilebilir. Fransa'daki Rance gelgit tesisinin yapımı 25 yıl sürmüş ve santral tamâmen otomatik olarak ve yalnız bir kişi ile işletilebilmektedir. Tesisteki türbinler iki yönlü olarak çalışmakta ve 13,5 m seviye farkı ile yılda 544 milyon kilovatsaatlik enerji üretilmektedir. Böyle tesisler 1000 MW civârındaki güçlerde ekonomik olabilir. Kanada'da Fundy Körfezinde ve İngiltere'de Severn Nehri ağzında bu tip tesis çalışmaları vardır.
Ad:  santral3.JPG
Gösterim: 699
Boyut:  25.6 KB
Orta basınçlı tesisler, daha ziyâde baraj gövdesinde inşâ edilirler. Gövdeye yerleştirilen basınçlı borularla baraj gölündeki su, türbinlere iletilir. Yurdumuzda kurulan Karakaya ve Atatürk Barajlarında orta basınçlı sistem vardır. Barajların gövdelerine kurulan bu sistemlerle yılda Karaka Barajından 7,5, Atatürk Barajının hemen eteğine kurulan aynı sistemle 8,1 milyar kilovatsaat enerji üretilecektir. Karakaya'nın kurulu gücü 1800 MW, Atatürk'ün 2400 MW'dır. Atatürk hidroelektrik santrali, kurulu güç bakımından dünyâda 17. sıradadır.

Yüksek basınçlı tesislerde baraj haznesinin uygun bir yerinden alınan su, açık kanal, serbest yüzeyli veya basınçlı galeri ile yükleme odası veya denge bacasına kadar getirilir. Su iletim tesisinin eğimi azdır. Buna mukabil uzunluğu kilometrelerce olabilir. Emniyet tesisi de denen yükleme odası veya denge bacasından alınan su, eğimi daha büyük fakat uzunluğu az olan bir veya daha fazla sayıdaki birbirine paralel basınçlı (cebrî) borularla santral binâsındaki türbinlere iletilir. Santral binâsından çıkan su, tekrar akarsuya verilir.

Alçak basınçlı ve yüksek basınçlı HES'lerde suyun alınıp iletim tesisi ile türbinlere iletilmesinden dolayı bunlara çevirmeli tesisler de denir. Alçak basınçlı ve orta basınçlı HES'ler, doğrudan doğruya kabartma yapımı üzerinde olduğundan böyle tesislere çevirmesiz tesisler de denir. Bunların yanısıra bir de depresiyon tesisleri vardır. Bunlar genellikle, çöl iklimi olan yerlerde yapılır. Depresiyon tesislerine en güzel örnek, Mısır'daki Kattara tesisidir. Akdeniz'den alınan su, saniyede 600 m3 su ileten bir tünelle yaklaşık 80 km ötedeki Kattara çukuruna götürülmektedir. Bu çukur deniz seviyesinden 135 m daha aşağıdadır. Çukurda 75 m derinlikteki su seviyesi sabit tutulmaktadır. Deniz seviyesinden 60 m aşağıda kalan çukurdaki su seviyesinde meydana gelen göl alanı 12.000 km2dir. Yılda 19 milyar metreküp su, tabiî olarak buharlaşıp (-60 m) seviyeli su sâbit kalmaktadır. Böylece santral 60 m'lik düşüş altında çalışmaktadır. Santral yeraltında olup türbin, pompa olarak da hizmet görmektedir. Deniz seviyesinden 215 m yükseklikte 50 milyon metreküplük bir hazneye su pompalanarak, ihtiyacın çok olduğu saatlerde kullanılmaktadır. Bu şekilde suyun, ihtiyaç olmadığı zamanlarda daha yukarlardaki hazneye pompalanıp, ihtiyaç durumlarında bu hazneden santrale su alınarak enerji üretimi yapan bu tesislere pompajlı tesisler denilmektedir.

Suyun alındığı yerdeki su seviyesi ile santrala verildiği yerdeki su seviyesi arasındaki düşüş yüksekliği, sürekli ve tabiî kayıplarla azalır. Böylece hesaplanan net düşüş yüksekliği H (m) ile, işletme debisi Q (m3/sn) yardımıyla, santralden elde edilecek güç N (KW) türbin, jeneratör ve transformatörün ortalama randıman katsayılarının da gözönüne alınması sonucu elde edilmiş olan aşağıdaki formülle bulunur:

N = 8 QH



N güç değeri, santralin işletmede bulunduğu süre t (saat) ile çarpılırsa gözönüne alınan sürede elde edilecek toplam elektrik enerjisi E (KWh=kilovatsaat) olarak bulunur. En çok kullanılan birimler şöyledir:

Buhar beygiri 1 BB = 0,736 KW
Kilovat 1 KW=1000 W
Megavat 1 MW=1000 KW=106W
Gigavat 1 GW=1000 MW=106KW=109W
Son düzenleyen Safi; 28 Şubat 2019 17:46
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
9 Ocak 2013       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Hidroelektrik Enerji Nedir?
Hidroelektrik santrallerinin su gücünü kullanarak ürettiği enerjidir. Dünyadaki elektrik enerjisinin yaklaşık 1/6'sı hidroelektrik santralleri tarafından üretilmektedir.

Sistemin Çalışma Prensibi
Hidroelektrik santraller, suyun potansiyel enerjisinin kullanılarak elektrik üretilmesi esas alınarak çalışmaktadır. Barajlarda depolanan su, yüksekten akıtılarak türbine çarptırılır. Bununla birlikte türbin dönmeye başlar ve suyun potansiyel enerjisi bu türbinde mekanik enerjiye dönüşmüş olur. Bu mekanik enerji yardımıyla jeneratör mili döndürülerek jeneratörden gerilim üretilir.
Ad:  hidroelektrik_santral_baraj.gif
Gösterim: 1094
Boyut:  37.8 KB
Hidroelektrik santraller, su düşüşüne göre alçak basınçlı, orta basınçlı ve yüksek basınçlı santraller olmak üzere 3 sınıfa ayrılır. Hidroelektrik santrallerini sudan yararlanma şekillerine göre akarsu, barajlı, hazneli pompalı santraller olmak üzere guruplara ayırabiliriz.

Akarsu Santralleri: Alçak basınçlı santrallerdir. Akarsuyun yatağının değiştirilmesiyle daha fazla debi elde edilir ve türbin döner.

Barajlı Su Santralleri: Yüksek basınçlı santrallerdir. Baraj gölünde biriken su, kontrollü bir biçimde belli yükseklikten akıtılarak türbine çarptırılır ve türbin dönmeye başlar.
Ad:  santral2.JPG
Gösterim: 595
Boyut:  30.7 KB
Hazneli Pompalı Su Santralleri: Üst haznede biriken su, aşağı düşürülerek türbin döndürülürken türbine çarpan su alt haznede biriktirilir. Biriken su pompayla tekrar üst hazneye pompalanır.

Kullanım Alanları:
Elektrik üretimi
Sulamada
Taşkınları önlemede
Balıkçılığı geliştirme
Ağaçlandırmayı sağlama
Turizmi geliştirme
Ulaşımı kolaylaştırma

Avantajları:
Yenilenebilir enerji kaynağıdır.
Kirlilik oluşturmaz.
Acil durumlarda hızla devreden çıkartılabilir.
Doğal kaynaktır, dışa bağımlı değildir.
Yapılan yatırım sadece enerji için değildir. Sulama ve taşkınları önlemede kullanılır.

Dezavantajları:
Toplam inşaat süresi uzundur.
Yağışlardan olumsuz etkilenebilir.
Yatırım maliyeti yüksektir.

Türkiye ve Dünyada Hidroelektrik Enerji


Türkiye, Avrupa'da Norveç'ten sonra en fazla yıllık hidroelektrik enerji potansiyeline sahip 2. ülke konumundadır. Bu potansiyel, Avrupa ülkelerinin toplam enerji potansiyelinin %16,5'ini oluşturmaktadır.

Halen işletmede olan ve GAP kapsamındaki Atatürk ve Karakaya hidroelektrik santralleri dünyada sırasıyla 23 ve 28. sırada, Avrupa'da ise 8 ve 11. sıradadır.
Türkiye; 433 milyar kWh brüt teorik hidroelektrik potansiyeli ile dünyada %1'lik, 129,9 milyon kWh ekonomik olarak yapılabilir potansiyeli ile Avrupa'da %15'lik paya sahiptir.

Türkiye, elektrik enerjisinin yaklaşık %20-30'unu sudan üretmektedir.

Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki akarsu yataklarının eğimi fazla olduğu için burası, hidroelektrik potansiyeli en yüksek bölgedir. Marmara Bölgesi ise bu potansiyele en az sahip olan bölgemizdir.
Son düzenleyen Safi; 5 Mart 2019 19:29
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
28 Şubat 2019       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

hidroelektrik enerji

Ad:  2.JPG
Gösterim: 536
Boyut:  40.8 KB
düşen ya da hızla akan suyun enerjisiyle döndürülen elektrik üreteçlerinden (jeneratör) elde edilen elektrik.

Hidroelektrik enerji santradan içme, kullanma ya da sanayi suyu sağlama amacıyla ırmaklann önü kesilerek oluşturulan baraj göllerinde kurulur. Bir hidroelektrik santrahn ana bölümleri cebri borular, hidrolik türbinler, üreteçler, transformatörler ile su akışını ve elektrik enerjisi dağıtımını denetleyen yardımcı donanımlardır. Cebri borular suyu aşağı doğru türbinlere ileten büyük borular ya da tünellerdir. Türbinler akan suyun enerjisini üreteçleri döndüren mekanik enerjiye çevirir. Transformatörler, üreteçlerden elde edilen alternatif gerilimi uzak mesafelere iletilmek üzere çok yüksek gerilim değerlerine yükseltmekte kullanılır.

Elektrik enerjisi talebinin günün değişik saatlerinde büyük farklılıklar gösterdiği bölgelerde pompayla depolanmış su kullanan hidroelektrik santrallardan yararlanılır. Talebin düşük olduğu zaman aralıklarında elde edilen fazla enerjinin bir bölümü özel bir hazneye suyu pompalamakta kullanılır. Sistemin gereksindiği gücün taban güç değerini aştığı (talebin tepe değeri dolaylarına ulaştığı) zamanlarda ise gereken ek enerji, pompalanarak depolanmış suyun aşağı akıtılması yoluyla elde edilir. Bu sistemler genellikle yüksek verimle çalışırlar ve tepe yüklerin karşılanmasında en ekonomik çözümü oluştururlar.

Bazı kıyı bölgelerinde (örn. Bretanya’da Rance Irmağının halicinde) gelgit yükselmesinden ve çekilmesinden yararlanan hidroelektrik santrallar kurulmuştur. Gelgit yükselmesi sırasında özel haznelere dolan suyun önü kesilerek haznede kalması sağlanır. Sonradan serbest bırakılan su türbinleri, türbinler de elektrik üreteçlerini döndürür.
kaynak: Ana Britannica
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

11 Mart 2016 / Misafir Fizik
31 Aralık 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
24 Mart 2012 / Ziyaretçi Cevaplanmış
20 Nisan 2011 / Misafir Soru-Cevap
23 Ocak 2010 / Misafir Cevaplanmış