Arama

Ölçek ve Ölçek Çeşitleri

Güncelleme: 29 Kasım 2017 Gösterim: 16.118 Cevap: 2
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
25 Ekim 2010       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Ölçek ve Ölçek Çeşitleri


Bir yerin, haritasını veya plânını yapabilmek için o yer küçültülerek bir düzlem üzerine çizilebilir. Çünkü haritası veya plânı çizilecek yerin büyüklüğünde bir kâğıt bulmak ve kullanmak olanaksızdır. Bunun için çizilecek yerleri eşit oranlarda küçülterek çizmemiz gerekir. Bu küçültme oranına ölçek denir. Ölçek, herhangi bir yerin plân veya haritası çizilirken, ne kadar küçültüldüğünü gösteren orandır. Plân ve haritaların hepsinde ölçek bulunur.
Sponsorlu Bağlantılar

İki çeşit ölçek vardır. Bunlar:
  • Kesir ölçeği
  • Çizgi ölçeği

1. Kesir ölçeği
Harita üzerindeki uzunluk
Ölçek = ------------------------------
Arazi üzerindeki uzunluk

1/25 000, —1/300000 veya 1 : 250 000 şeklinde yazılan ölçeklere, kesir ölçeği denir. Bu ölçekte küçültme oranı, payı 1 olan kesir sayıları ile gösterilir. Kesir ölçeğinde, harita ya da plân üzerindeki 1 cm'lik uzaklığın, gerçekte ne kadar olduğu paydada görülür.
Örneğin, bir plânın köşesinde "Ölçek : 1/100" olarak yer almış olsun. Bu kesir ölçeği, gerçek uzunlukların her birinin 100 kez küçültülerek düzlem üzerine geçirildiğini gösterir. 100 cm'lik gerçek uzaklık, plânda, 1 cm'lik uzunlukla gösterilmiş demektir. Ölçekten yararlanılarak iki yer arasındaki gerçek uzaklıklar hesaplanmaktadır. Örneğin, 1/3 000 000 ölçekli bir haritada iki şehir arasındaki uzaklık 8 cm olsun. Bu iki şehrin birbirine olan gerçek uzaklığını şu şekilde bulabiliriz:
Gerçek uzaklık = Haritanın ölçeği x Haritadaki uzunluk
Örnek:
3 000 000 x 8 = 24 000 000 cm = 240 km'dir.
2. Çizgi (grafik) ölçeği
Çizgi ölçeği, haritanın bir köşesinde çizgi ile gösterilir. Çizgi ölçeği, haritadaki küçültme oranına göre, eşit bölümlere ayrılıp üzerine rakamlar yazılarak oluşturulmaktadır.
Ölçek rakamından, plân veya haritası yapılan yerlerin, gerçek ölçülerinin ne kadar küçültüldüğünü anlarız.
Örnek:
Ad:  olc6.jpg
Gösterim: 2359
Boyut:  2.3 KB

BAKINIZ
Ölçek Nedir?
Ölçme ve Değerlendirmede Ölçek ve Çeşitleri


Son düzenleyen Safi; 29 Kasım 2017 21:41
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
Ziyaretçi
26 Mart 2011       Mesaj #2
AndThe_BlackSky - avatarı
Ziyaretçi

Ölçek
Sponsorlu Bağlantılar
Harita , haritası yapılacak bölgenin gerçeğe göre ne oranda küçültüleceğine karar verilir. Haritalar da ki küçültme oranına ölçek denir. Harita üzerindeki uzaklık ile doğadaki gerçek uzaklık arasındaki oran, haritanın ölçeğidir. Bir haritanın harita olabilmesi için mutlaka bir ölçeği olmalıdır. . Bu ölçek haritanın altında sağda yazılıdır. Harita ölçeği genellikle kesirli ya da oranlı bir rakam olarak belirtilmektedir. 1 / 1000.000 ya da 1 : 1000.000 gibi. Kesirli ya da oranlı ölçeklerin yanı sıra, grafik ölçek olarak adlandırılan, bir doğru parçası üzerinde bölümlere ayrılmış şekilde gösterilen ölçekler de bulunmaktadır.Kesirli ya da oranlı ölçeklerde, kesrin paydası büyüdükçe, haritanın gösterdiği ayrıntı azalır. Farklı bir söyleyişle kesrinin paydası küçük olan haritalar daha fazla ayrıntıya sahiptirler.Örneğin, 1 / 100.000 ölçekli bir haritanın anlamı, harita üzerindeki 1 santimetrenin gerçekte 100.000 santimetre ( 1000 m. ) olduğudur. 1 / 50.000 ölçekli bir haritada ise, 1 cm = 50.000 cm ( 500 m. ) dir. Özetle daha ayrıntılı bir harita istiyorsak, paydasında yazan rakamı daha küçük bir harita tercih etmemiz gerekecektir.Dağcılar ya da doğa ile uğraşan insanlar tarafından tercih edilen haritalar, 1 / 50.000 veya 1 / 25.000 ölçekli haritalardır. Bu tür haritalarda doğada bizlere lazım olabilecek bir çok ayrıntıyı bulabiliriz. Özel olarak hazırlanan orienteering haritaları ise, 1 / 15.000 veya 1 / 10.000 ölçekli olmakta ve daha çok ayrıntıyı barındırmaktadır. Örneğin arazi üzerindeki bir dikenli tel bile bu haritalarda belirtilmektedir.Burada karıştırılan ve genellikle yanlış kullanılan bir kavrama da kısaca yer vermek istiyorum. Paydasında yazan rakam küçük olan bir harita, "küçük ölçekli" bir harita değildir. Tersine büyük ölçekli bir haritadır. Paydasında yazan rakamın küçük olmasına bakarak haritayı küçük ölçekli olarak adlandırmak yanlış bir tanımlamadır. Çünkü paydada yazan rakam, küçüldükçe aslında haritanın ölçeği büyümektedir.




Son düzenleyen nötrino; 11 Aralık 2015 18:51 Sebep: Kırık görsel!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
11 Aralık 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÖLÇEK a.
1. Hacim ölçmede kullanılan sığası saptanmış kap, bu kabın içeriği.
2. Tahıl ölçmeye yarayan kap; kile.
3. Dört okkaya eşit ağırlık ölçüsü.

—Astrofiz. Evren'in ölçek faktörü, statik olmayan Evren'in göreli modellerinde, iki gökada arasındaki uzaklık süresine göre değişimi belirten parametre. (Eşanl. EVREN YARIÇAPI.)

—Avc. Av tüfeği kartuşuna konan barut ya da saçmayı ölçmeye yarayan, küçük, saplı, metal kap.

—Bes. san. Herhangi bir maddeden belli bir miktarı bir kaba ya da bir kanalda akmakta olan bir sıvıya ölçülü olarak katmaya yarayan aygıt. (Elle çalıştırılanları bulunduğu gibi otomatik olarak çalışanları da vardır.)

—Coğ. ve Haritc. Harita üzerinde belirli iki nokta arasındaki uzunluğun, yeryüzünde bu iki nokta arasındaki gerçek uzunluğa oranı. (Eşanl. MİKYAS.) [Bk. ansikl. böl.] || Çizgisel ölçek, üzerinde haritadaki uzunlukların gerçekteki karşılığını gösteren sayılar bulunan çizgi. || Kesir ölçek, küçültme oranını gösteren kesir: 1:200 000

—Denize. Gelgit ölçeği, denizde belli bir noktaya yerleştirilen ve kabarma sırasındaki su yüksekliğini ölçmede kullanılan dereceli düşey cetvel. (Bu yükseklikleri kaydeden aygıta gelgitölçer denir.) || Yük ya da deplasman ölçeği, rakam ya da eğri olarak aşağıdaki bilgileri gösteren tablo:
1. boş çektiği suda geminin deplasmanı;
2. farklı çektiği sularda geminin deplasmanı, bu çektiği sularda, geminin batması için gerekli ton sayısı bir İngiliz parmağı ya da bir santimetredir;
3. bir geminin farklı çektiği sulara karşılık gelen ve- 1 016 ya da 1 000 kg’lık tonlarla gösterilen long ton;
4. bir geminin, kış, yaz ya da tropikal yük markalarına karşılık gelen maksimal çektiği sular. (Yük ölçeği, geminin yükünü hesaplamayı sağlar.)

—Fiz. Ölçek kuramı, ölçülebilen büyüklükler değişmeyecek şekilde, bir vektör alanı üzerinde (ölçek dönüşüm denilen) bir dönüşüm yaparak, madde alanlarının fazının, uzay zamanının her bir noktasında değiştirilme olanağı olan alanlar kuramı. (Bk. ansikl. böl.)

—Geom. Bir ikidüzlemli çiftinin ölçek açısı, temsilcisi (p, p'} yarıdüzlem çifti olan bir ikidüzlemli açı için, temsilcisi, p ve p' ile, bunların ortak sınırına dik olan düzlemin arakesitleri olarak elde edilen yarı- doğruların oluşturduğu yarıdoğrular İkilisinin açısı, (p = p' ise ölçek açısı sıfırdır.) || Bir ikidüzlemli kesmesinin ölçek açısı, ikidüzlemli kesmesiyle, bunun ayrıtına dik olan düzlemin arakesiti olarak elde edilen açı kesmesi. (Verilen bir ikidüzlemli kesme için, bu biçimde elde edilen bütün ölçek açıları izometriktir.)

—istat. Aritmetik ölçek, gerçek değerlerin orantılı uzunluklarla gösterildiği ölçek. || Logaritmik ölçek, gerçek değerlerin bu değerlerin logaritmalarına orantılı uzunluklarla gösterildiği ölçek.

—Jeofiz. Deprembilimde yer sarsıntılarını sınıflamak için kullanılan ölçü. (Yeğinlik ölçekleri bir depremi makrosismik verilerle tanımlar ve ortaya çıkan zararların türünü ve önemini belirler; yeğinliğin değeri dışmerkezden uzaklaşıldıkça azalır. Bugün bu tipte çok sayıda ölçek vardır: Mercalli, Mercalli-Cancani-Sieberg, Rusya'da MSK, ABD'de değiştirilmiş Mercalli ölçekleri. Bunlar zararın büyüklüğüne göre l'den Xll'ye kadar, romen rakamlarıyla gösterilir. Genlik ölçekleri, çeşitli aletlerle yapılan ölçümlere dayanır. Başvurulan dalga tipine ve uzaklığa göre bu tür pek çok ölçek kullanılır. [Richter ve Gutenberg ölçekleri]; hepsi, arap rakamlarıyla yazılmış, 9’dan küçük değerlerle gösterilir. Bu değerler depremin belirgin özelliğini ortaya koyar ve ölçüm noktasına bağımlı değildir.)

—Jeomorfol. Direnç ölçeği, jeolojik bir kesitin geçtiği kayaçlarda göreli direncin klasik yoldan gösterilmesi.

—Metalogr. Sayma ölçeği, bir alaşımın yapısal niteliklerini (tane iriliği ölçeği [kırılma yüzeyi ya da mikrografik örnek üzerinden], parçacıkların irilik ölçeği ve dağılımı [karbürler, enklüzyonlar, grafit, vb.]) görsel karşılaştırma yoluyla değerlendirmeye yarayan görüntülerin tümü.

—Metalürj. Korozyon ölçeği, bir yüzeyin korozyon derecesini çıplak gözle karşılaştırma yoluyla yaklaşık olarak değerlendirmeye yarayan ve yüzeysel yoğunlukları görüntüden görüntüye değişen korozyon oyuklarının çoğunlukla renkli, örnek klişe ya da görüntülerinin tümü.

—Ölçbil. Sıvıların ya da kuru maddelerin hacimlerini ölçmede kullanılan kap. || Cam ölçek, çeperlerinde farklı derecelendirmeler bulunan ve böylece içine konan besin maddelerinin (şeker, un, süt) miktarlarını ölçmeyi sağlayan kap.

—Ruhbil. Gözlemleri, belli yapılar içinde ve ruhbilimde ölçümler yapmayı sağlayabilecek biçimde sıralama. (Ad ölçekleri, sıra ölçekleri, aralık ölçekleri ve oran ölçekleri gibi ölçekler vardır.) || Bir gelişme düzeyi saptamaya yarayan testler öbeği (Binet-Simon ölçeği). || Öznel ölçek, uyartı değerleriyle algısal cevaplar arasındaki bağlantıya dayanan ve öznenin duyumlarını değerlendirmede kullanılan ölçek, (ilk öznel ölçek tipini Fechner hazırlamıştır.)

—Şapkac. Ölçek mastarı, bir şapkada baş girişinin ölçüsünü saptamak için numara kasnağına geçirilen oval tahta parça.

—Teknol. Kimi olayların küçültülmüş modelleri üzerinde yapılan dinamik incelemede, model üzerinde ölçülen evrim süresinin, gerçek olaya denk düşen süreye oranı. || Renk ölçeği, suluboya ya da yağlıboya resim yapmada, boyamada, matbaacılıkta vb. bir renkten öbürüne geçişi sağlayan nüansların (tonluluk ve doyma) oluşturduğu dizi. (Renk atlasları [örneğin Mansell’inki], karşılaştırma ölçeklerini oluşturur.)

—Yerbil. Jeolojik zamanı dilimlere ayırmayı ve böylece yeryüzünün her noktasındaki bütün kayaçların tarihlendirilmesini sağlayan karşılaştırma sistemi. (Böylece oluşturulan toplu ölçek, boşluk ve çakışma olmaksızın zamanlara, sistemlere ve katlara ayrılır. Bu sonuca varmak için kullanılan araçlar çeşitlidir: paleontoloji, litoloji, izotopik tarihlendirme, paleomanyetik dönüşümler, paleoklimatolojik değişimler, dağoluşumlar, uyumsuzluklar, mineralojik özellikler, jeofizik.) [Eşanl. EŞEL.]

—ANSİKL. Coğ. Geniş bir arazi parçasını küçük bir kâğıt üzerinde gösterebilmek için uzunlukların, seçilen bir oranda küçültülerek kâğıda aktarılması zorunludur. Bu küçültme oranı (ölçek), haritalanan alanın genişliğine ve haritanın kullanım amacına göre seçilir. Örneğin kadastro haritaları (planlar) 1:1 000,1:2 000 gibi büyük ölçeklerde hazırlanır. Buna karşılık kıtaları gösteren duvar ve atlas haritalarının ölçeği 1:10 000 000 ile 1:100 000 000 arasında değişir. Kullanılan ölçeğe göre haritalar büyük ölçekli (ölçeği 1:200 000'den büyük olanlar, planlar ve topografya haritaları bu gruba girer), orta ölçekli (1:200 000-1:1 000 000 arasında), küçük ölçekli (1:1 000 000’dan Küçük) olmak üzere genellikle üç gruba ayrılır. Haritalarda ölçeğin gösterilmesi, yararlanılması bakımından bir zorunluluktur. Ölçek, değişik biçimlerde gösterilir. Bunlardan biri, gerçek uzunlukların küçültme oranını gösteren
kesir ölçek'tir (1:10 000 gibi). Ölçek grafik olarak da gösterilebilir; bu gruptaki ölçeklerden çizgisel ölçek, haritanın bir köşesine ya da çerçevesinin altına çizilmiş ve üzerine haritadaki uzunlukların, gerçekte hangi uzunluğa karşılık geldiğini gösteren işaret ve sayılar konmuş bir çizgi biçimindedir. Büyük ölçekli haritalardan uzunlukları daha doğru olarak ölçebilmek için diyagonal ölçek adı verilen başka bir grafik ölçek türü kullanılır. Diğer bir ölçek türü de değişken ölçek'tir, bazı izdüşüm sistemlerinde (örn. Merkator projeksiyonunda) haritadaki uzunluklar ile gerçek uzunluklar arasındaki oran, enleme göre değiştiğinden bu sistemlere göre yapılmış haritalara paralellere göre küçültme oranını gösteren bir değişken ölçek diyagramı koymak gereklidir. Ölçeklerden harita üzerinde izdüşüm alan hesaplamalannda da yararlanılır; gerçek alanı bulmak için haritada ölçülen alan, ölçeğin karesi ile çarpılır. Ancak bu amaçla kullanılacak haritanın, alan koruyan bir izdüşüm sistemine göre yapılmış olması gerekir.

—Fiz. Ölçek kuramları. Klasik elektroman- yetiklik iki temel fiziksel kavrama dayanır; bunlar uzayın ve zamanın vektörel fonksiyonları olan elektrik alanı ile manyetik alandır. Bu alanlar hareketli, yüklü bir parçacık üzerine uyguladıkları kuvvet aracılığıyla ölçülebilir Bununla beraber doğrudan doğruya alanlar üzerinde değil de, çoğu kez "potansiyel" denilen başka nicelikler üzerinde fikir yürütmek yararlı olur. Bu potansiyeller skaler ya da vektörel olabilir. Bunlar alanların hesaplanmasını mümkün kılmakla beraber alanlardan hareketle tek şekilde belirlenme olanağı yoktur ve bunlar doğrudan doğruya da ölçülemezler: bununla beraber bir potansiyel farkı (örneğin bir gerilimölçerle) doğrudan doğruya ölçülebilir.
Belirli bir elektrik alanı ile bir manyetik alan verildiğinde bunlara bir potansiyeller sınıfı denk düşer; bu potansiyeller 1920'de H. VVeyl’in önerdiği bir terim olan bir “ölçek dönüşümü” aracılığıyla birbirlerine bağlıdır.
Kuvantum fiziğinde ise potansiyel kavram daha temel bir anlam kazanır. Bu, Aharanov-Bohm olayı ile belirginleşmektedir. Bu olayda, bir Young delikleri deneyinde elektronların girişim saçaklarının biçimi elektronların bulunma olasılığının sıfırdan farklı olduğu bölgede kendisi de sıfır olan bir manyetik alan tarafından bozulmaktadır. Elektronların manyetik alan ile etkileşmesini yerel bir biçimde betimlemek için, elektronların bulunma olasılığının sıfırdan farklı olduğu uzay bölgesinde kendisi de sıfırdan farklı olan vektör potansiyelinden yararlanmak gerekir.
Aharamov-Bohm olayı bu biçimde yorumlanabilir: elektronun dalga fonksiyonunu ya da daha doğru bir biçimde, kuvan- talanmış elektron alanının fazında oluşan yerel bir değişim bütün fiziksel nicelikler hiç değişmeden kalacak şekilde, bu alanın bir elektromanyetik alanla etkileşmesiyle elde edilebilir. Bu bizi doğrudan doğruya ölçek kuramı kavramına götürür; aslında fiziksel öngörüleri değiştirmeden kuvantalanmış bir madde alanının fazını yerel bir biçimde (yani uzay-zamanın her bir noktasında farklı bir biçimde) değiştirmek mümkün değildir. Bununla beraber fazda yerel bir değişiklik, madde alanının, dönüşüm özellikleri faz değişimiyle belirlenen "ölçek alanı" denilen bir alanla eşlendirilmesi halinde mümkündür. Böylece bir ölçek kuramında, etkileşmelerin özellikleri bir bakışım, yani yerel faz dönüşümlerine göre değişmezlik özelliğine bağlanmış olmaktadır.
En basit ölçek kuramı örneği elektromanyetikli'ıtir; bu kuramda yerel faz dönüşümü madde alanını hem uzay noktasına, hem de zamana bağlı ve mutlak değeri de 1'e eşit karmaşık bir sayı ile çarpmaya dayanır. Bu tipten iki dönüşümün çarpımı değişmelidir, yani çarpımın elemanları aralarında değiştirilebilir. Böyle bir kurama danimarkalı matematikçi Abel’in adından yola çıkarak “Abel kuramı" denir. Ölçek alanı da skaler ve vektörel potansiyellerden oluşur ve kuramın kuvantalanmış şeklinde bu alanın kuvantumla- rı fotonlardır.
Abel kuramına uymayan bir ölçek kuramında, madde alanının pekçok bileşeni vardır ve faz çarpanı da uzay noktasına ve zamana bağlı olan bir birim matristir; bu matrisler, ayrıca, bir Lie grubunun gösterilimini oluştururlar ve bunların çarpımlarında, elemanlar, aralarında değiştirildiğinde çarpım sonucu farklı olur; Abel kuramına uymayan matrisler de bu özellikten kaynaklanır Böyle bir ölçek kuramının kuvantalanmış şeklinde ölçek alanının kuvantumları, spini 1 ve kütlesi de sıfıra eşit bozonlardır; Abel kuramına uymayan halin tersine, ölçek bozonları etkileştikleri parçacıkların kuvantum sayılarını taşırlar
Elektromanyetik ve zayıf etkileşmeler Abdussalam ve VVeinberg’in geliştirmiş oldukları Abel kuramına uymayan bir ölçek kuramına uyar. Bu kuramda ölçek bozonları ile W+, W~ ve Z° ile gösterilen üç bozondan oluşur. Kuvvetli etkileşimlerin kuramının da Abel kuramına uymayan bir ölçek kuramına uydukları düşünülmektedir. Kuvantum kromodinamiği denilen bu kuramda ölçek bozonları, kuarkları hadronlar biçiminde birbirine bağlayan sekiz glükon'dur. Hem elektro-zayıf etkileşmeleri ve hem de kromodinamiği aynı bir ölçek kuramı çatısı altında birleştirme amacı güden (ama hâlâ çok spekülatif) iddialı bir projenin en ilgi çekici öngörüsü de yaklaşık 1030 yıllık bir ortalama ömürle protonun kararsız bir parçacık olduğudur.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

25 Ekim 2010 / newangel Cevaplanmış
24 Ekim 2010 / bosverrs Coğrafya
25 Ekim 2010 / ThinkerBeLL Akademik
2 Aralık 2017 / ThinkerBeLL X-Sözlük
24 Temmuz 2009 / ThinkerBeLL Ekonomi