Arama

Haram Ürün Satmanın Hükmü

Güncelleme: 21 Nisan 2016 Gösterim: 6.159 Cevap: 2
biruni - avatarı
biruni
VIP Önce Sağlık
22 Nisan 2010       Mesaj #1
biruni - avatarı
VIP Önce Sağlık
Kefir Satmanın Hükmü
Ad:  kefir4.jpg
Gösterim: 346
Boyut:  15.0 KB

Sponsorlu Bağlantılar
KEFİR GIDA RAPORU

Kefir asit ve alkol fermantasyonunun (mayalanmasının) bir arada oluşmasıyla elde edilen bir üründür.

Kefir tanelerinin süt içerisinde kapalı bir ortamda belli bir sıcaklıkta ve belli bir zaman içerisinde bekletilmesi ile kimyasal bir olay olan Fermantasyonun devreye girmesi sonucunda, ayran veya yoğurt benzeri oluşan kıvamlı sıvıya Kefir denmektedir.
Yoğurt ve ayranın oluşumundan farklı olarak, kefirin Fermantasyon sonucu oluşması sebebi ile beraberinde alkolün oluşması problemini de getirmektedir.
Bu konuda bilgi veren kaynakların orijinal bilgi notunu aşağıda bilginize sunuyoruz. Bu bilgiler ışığında kefir içkisi tüketildiğinde, az da olsa bir alkol maddesini de tüketmiş olunacaktır. Çoğu sarhoşluk veren maddenin azından da kaçınmamız İslamın emridir.

En iyisini Allah(cc) bilir diyerek orjin metin ile birlikte tercümeleri ekliyorum :

1.”In its strictest sense, fermentation is the anaerobic metabolic breakdown of a nutrient molecule, such as glucose, without net oxidation. Fermentation does not directly produce energy in cells; it merely allows glycolysis to continue. Fermentation yields lactate, acetic acid, ethanol, or some other simple product.
Fermentation is also used much more broadly to refer to the bulk growth of microorganisms on a growth medium. No distinction is made between aerobic and anaerobic metabolism when the word is used in this sense.

This process is often used to produce or preserve food. Fermentation typically refers to the fermentation of sugar to alcohol using yeast, but other fermentation processes include the making of yogurt. Fermentation usually implies that the action of the microoganisms is desirable.”

En genel manasıyla, Fermantasyon, oksijen katışmaksızın glukoz gibi bir besin molekülünün havasız bir ortamda metabolik (hücre içerisinde) olarak bozulmasıdır. Fermantasyonda enerjinin doğrudan hücre içinde üretilmesi durumu söz konusu değildir, sadece glikolizin devam ettirilmesi söz konusudur. Fermantasyon sonucunda laktat, asetik asit, etil alkol v.b. gibi bazı basit ürünler ortaya çıkar.
Fermantasyon için verdiğimiz açıklamadan daha çok kullanılan ve ayrıntılı açıklaması ise küçük mikro organizmaların beslenmeye ve büyümeye elverişli ortamlarda yüksek miktarda çoğalması olayıdır. Bu açıklama açısından bakıldığı zaman oksijenli (aerobik) veya oksijensiz (anaerobik) metabolizmalar arasında bir fark olmadığı görülmektedir.
Bu işlem genel olarak besin üretiminde veya besinlerin korunması amacıyla kullanılır. Fermantasyon genellikle şekerin alkole fermante edilmesi olarak ifade edilir bunun yanında diğer fermante işlemleri sonucunda yoğurt oluşması durumu da söz konusudur. Fermantasyon, genellikle arzu edilen mikro organizmaların aksiyonunu dolaylı olarak içerir ve diğer zararlı mikro organizmaların gelişmesini önler. Gıdayı patojenik ve çürüme bakterilerinden korur.

2.What does kefir taste like? Kefir tastes somewhat like buttermilk or yogurt. However, it is much richer and more flavorful. That is partly due to the broad spectrum of probiotic bacteria, and partly to its small alcohol content. That is because it is a fermented product, like champagne. It has the zing you get from fermented foods, such as beer, pickles, and sauerkraut.(Kefir FAQ)

Kefirin tadı neye benzer? Kefirin tadı ayrana veya yoğurta benzemektedir ama kıyas edildiği zaman daha lezzetli ve hoştur. Bunun sebebi kısmen birçok probiotic bakterinin işlem esnasında görev almasında, kısmen de içinde küçük bir miktar alkol bulunmasındandır. Bunun bir sebebi de şampanyanın fermante edilmesine benzer bir şekilde fermante edilmesidir. İçinde dile hoş gelen birada ve turşuda bulunan hafif bir ekşilik vardır.
(Dom’s kefir sitesi )

3. Dolapta bekleyen kefir sağlık açısından bir olumsuzluk etmeni oluşturmaz. Düşük sıcaklıklarda bile, içerisinde bulunan Acetobakterler tarafından üretilen asetik asit nedeni ile ekşiliğin artmasına neden olur. Hatta bir araştırmada bir yıl boyunca bekletilen kefirin tadının biraz ekşi olduğu ve içerisinde yer alan mayalar nedeni ile alkol miktarının % 4 civarına çıktığı belirtilmiştir.
(Rahmi Lale kefir yazısı)

4. Kefir has a uniform creamy consistency, a slightly sour refreshing taste, with a mild aroma resembling fresh yeast [or beer like]. Kefir also has a slightest hint of natural effervescent zesty tang. There are an assortment of approx. 40 aromatic compounds, which contribute to the unique flavour and distinctive pleasant aroma of kefir. To round this all off, kefir may contain between 0.08% to 2% alcohol. However, between .08 to .5% alcohol are realistic figures for 24 hour brewed kefir. (Dom's Kefir )

Kefir krem gibi kaygan bir kıvamdadır. Bir parça ekşi lezzette ve bira gibi hafif taze maya aromalıdır ve tabii olarak köpürtülüdür. 40 civarında aromatik bileşenden oluşur. Bütün bunların yuvarlatılması durumunda, 24 saatte demlenmiş kefir %0.08-2 arasında, daha gerçekçi bir yaklaşımla %0.08-5 arasında alkol içerir.
(Dom’s kefir sitesi)

5.Kefir is a fermentedmilkdrink originating in the Caucasus. This drink is prepared by inoculating cow's or goat's milk with the grains - or "beads" - of previous kefir batches. Kefir grains are a combination of probioticbacteria and yeasts in a matrix of proteins, lipids and sugars. Lactobacillus acidophilus and Saccharomyces kefir are widely used, though the exact combination of bacteria and yeasts vary between cultures. The milk is incubated at room temperature for a day or more, during which the lactose is fermented. The resulting beverage is a sour, carbonated, slightly alcoholic drink. The consistency is similar to yoghurt.

Süt, bir veya daha fazla gün oda sıcaklığında, kapalı bir ortamda kefir daneleri ile birlikte bekletilirse, bu esnada laktoz fermente olur. Sonuçta ekşi, karbonatlanmış, bir parça alkol ihtiva eden bir içecek elde edilir. Kıvamı ise yoğurda benzer.
(Wikipedia Ansiklopedi)

6.Yoghurt or yogurt, less commonly yoghourt or yogourt, is a dairy product produced by bacterialfermentation of milk. Any sort of milk may be used to make yoghurt, but modern production is dominated by cow's milk. It is the fermentation of milk sugar (lactose) into lactic acid that gives yoghurt its gel-like texture and characteristic tang. (Wikipedia the free encyclopedia)
Yoğurt, sütün bakteriyel Fermantasyonu yolu ile üretilen bir mandıra ürünüdür. İşlem, süt şekeri(laktoz)u laktik aside dönüştüren, bir Fermentasyondan ibarettir. Sonuçta keskin lezzeti olan ve pelte kıvamında yoğurt elde edilir. Bakteriler, doğal süt şekerini yer ve yan ürün olarak laktik asidi serbest bırakır. Artan asitlik, süt proteinlerinin sıvı kitle içerisinde lifleşerek çökmesini sağlar. Yaklaşık 4-5 pH değerine çıkan asitlik, aynı zamanda potansiyel patojenik bakterilerin hızla oluşmasını da engeller…

7.Ayran or airyan is a popular drink in
Turkey and Bulgaria, made up of a yoghurt and water mixture. The ayran made from yoghurt that has been from sheep milk has a quite thick taste, fatty but also tasty. Salt is usually added to ayran for flavour, and sometimes ground black pepper. It is served cool, and usually accompanies döner, kebab, banitsa or pastry. (Wikipedia the free encyclopedia)

Ayran, yoğurt ve suyun karıştırılması ile ve lezzet vermek için bir miktar tuz eklenerek elde edilen bir içecektir
(Wikipedia Ansiklopedi)
8.“Kefir çeşitleri mayalama süreleri itibariyle; tatlı ekşi-sert, normal ekşi-sert, orta ekşi-sert ve çok ekşi-sert diye sınıflandırılmaktadır. Doğal alkol oluşumu bu mayalama süreleri ile doğru orantılı olarak gerçekleşmektedir.

Elbette dünyada üretilen kefir çeşitleri genellikle çok sert-ekşi sınıfındandır.
Örneğin arpa ve bira mayasından elde edilen ürünlere baktığımızda alkollü ve alkolsüz bira olarak oluşumlar çok iyi bir örnektir” (altıkılıç)
(Altıkılıç Kefir Firması Broşürü)

9. "Kefiriniz tatlı ise ve ekşi seviyorsanız mayalanma süresini 48 saate kadar uzatın. Kefir ekşidikçe faydası artar. Ayrıca alkol miktarı da artar.
Tatlı kefir istiyorsanız mayalanma süresini 24 saatten fazla uzatmayın ve kefiri buzdolabında saklayın. Kefirinizin daha katı olmasını istiyorsanız
ayırdığınız kefir ayranını birkaç saat buzdolabında tutun."
(Prof.Dr. Ahmet AYDIN)

İslam Fıkhında Durum Nedir?

Kur’an ı Mübin’de, sarhoşluk veren içkilerin kademeli bir şekilde yasaklandığını bildiren ayetler dikkat çekicidir. Bu ayetler incelendiği zaman sarhoşluk veren içkinin (hamrın, şarabın) haram oluşu ile ilgili on delil çıkartılabilir:

1. Cenab ı Hak Hamrı kumar ile birlikte ele almış ve kumara atfetmiştir.
2. Hamra necis demiştir.
3. Hamrı şeytanın amellerinden saymıştır.
4. Hamrdan sakınılmasını emretmiştir.
5. Selameti Hamrdan sakınmaya bağlamıştır.
6. Şeytanın Hamrla düşmanlığı yayma özelliğini belirtmiştir.
7. Buğzu yerleştirmeyi Hamra bağlamıştır.
8. Allah’ın zikrinden uzaklaşmayı Hamra bağlamıştır.
9. Namazdan menetme özelliğini Hamra bağlamıştır.
10. Tehdidi ilân eden soru sigasıyla açık bir yasaklama getirmiştir.

Bu şartlar altında Hamr(şarap), liaynihi, yani bizatihi aynıyla haramdır. Hamr sarhoşluk vermesi şartıyla haram değildir, bilakis onun tek damlası dahi haramdır. Hamr, galiz bir necasettir. Çünkü Cenab ı Hak onu rics olarak adlandırmıştır. Yani sidik ve akıtılmış kan gibidir. Onu helal gören kâfir olur. Onun içilmesini kesinlikle haram kılan, onun alışverişini, onun bedelini yemeyi ve üretimini de haram kılmıştır. Onu çamur karmada da kullanmak haramdır. Tedavide de kullanmak haramdır. Başka yerlerde de kullanmak haramdır.
Hamr içene had vurulur. Sadece ölüm tehlikesi halinde susuzluğu giderecek miktara izin verilmiştir.

Konu ile ilgili Peygamberimiz(s.a.v.)’in hadislerine bakarsak:

“Her sarhoş edici hamrdır, Her sarhoş edici haramdır.”, “Çoğu sarhoşluk verenin azı da haramdır.”
O dönemde hamr genellikle üzüm ve hurmadan yapıldığından konunun genelliliğini açıklamak için “Kesinlikle buğdaydan bir hamr, arpadan bir hamr vardır. Kesinlikle kuru üzümden bir hamr vardır. Kesinlikle baldan bir hamr vardır.”
Alkolün tabiatta var olduğu bilinen bir gerçektir. Yediğimiz kimi meyve ve yiyeceklerde bize zarar vermeyecek oranlarda etil alkol (ethanol) vardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
"Üzümden içki yapılır, hurmadan içki yapılır, baldan içki yapılır, buğdaydan içki yapılır, arpadan içki yapılır. Ben sizi bütün sarhoş edicilerden yasaklıyorum"
(Ebû Dâvud, Eşribe 4, (3676); Tirmizî, Eşribe 8, (1873)) buyurmakla bu meyve ve yiyeceklerde fıtrî olarak bulunan alkol oranlarına işaret ettikten sonra, bu alkol oranlarını özel işlemlerden geçirip mayalandırmak sûretiyle fazlalaştırarak sarhoş edici bir düzeye getirip bunu içmeyi yasakladığını bildiriyor. Dikkat edelim: haram kılınan, alkolü arttırılmış içecektir, sarhoşluk veren içkidir. Yoksa bu meyveleri ve içlerindeki (yapısındaki) doğal halde bulunan çok düşük orandaki alkolun sakıncası yoktur.


El Kuhistani’ye göre: “Hamrın asılları üzüm ve hurma gibi meyvelerden; buğday, arpa, darı, mısır gibi hububattan; şeker, paluze ve bal gibi tatlılardan; deve ve kısrak sütü gibi sütlerden meydana gelir, ayrıca her birinin çiğ ve pişirilmiş olmak üzere iki çeşidi vardır.”

Hamrı oluşturan Fermantasyon olayının başlangıcı ile hamr noktası arasında, farklı maddelerden oluşturulmuş içecekler söz konusu olmuştur. Bunlar “Tılâ”, “Bâzîk”, “Seker” ve “Nakî” isimleri ile anılan içeceklerdir. Bu içecekleri içenlere had vurulmasında farklı görüşler ortaya çıkmasına karşılık alîmlerin yaygın kanaati, bu içeceklerin haram olarak nitelenmeleri istikametindedir.

Bunların dışında “Nebiz” denilen bir içecek daha var ki, bu içecek konumuz olan kefire benzer tarafları ile dikkatimizi çekmektedir. Nebiz, kuru veya yaş üzüm ve hurmadan başka bal, incir, buğday, arpa, darı veya başka danelerden yapılabilen bir içkidir. Bu daneler suya atılır ve bir müddet bekletilir. Çiğ veya pişirilmiş şekilde olabilir. Bu şekilde elde edilen içki ister sarhoşluk versin, ister vermesin Nebiz ismi ile anılmaktadır.
Nebis konusunda, birbiri ile taarruz halinde olan rivayetler arasında iki rivayeti burada zikredelim.
İbn-i Abbas(r.a.) kanalı ile gelen rivayette; İbn-i Abbas(r.a.) şöyle demiştir:
Rasulullah (s.a.v) nebiz yapıyor ve bundan üçüncü günün akşamına kadar içerdi. Bu zamandan sonra kapta bir şey kalmışsa içmez, dökerdi.”
(Muslim, Eşribe 79-82; Nesaî, Eşribe 56 )

Diğer rivayette ise Firuz (r.a.) şöyle demiştir;
Rasulullah (s.a.v.)’e gittim ve şöyle dedim: ”Ya Rasulallah, Allah Teala, içkiyi haram kılan ayetini indirdi. Bizim bağlarımız var, üzümleri ne yapalım?” dedim, Rasulullah (s.a.v.) “kurutursun” dedi.
”Kurusunu ne yapacağım?” deyince, “sabah ıslatır, akşam içersiniz; akşam ıslatır, sabah içersiniz” dedi. “Köpürünceye kadar bekletebilir miyiz?” diye sorduğumda da O: “ testilere koymayın, tulumlara koyun, tulumlarda bekleyince sirke olur.” cevabını verdi.”
(Nesaî, Eşribe56; Ebu Davud, Eşribe 10)

Farklı ve bazen birbiri ile taarruz eden rivayetlerin temelinde nebizin oluşmasındaki şartların çokluğu söz konusudur. Ortamın sıcaklığı, kullanılan kabın cinsi, kapların açık veya kapalı oluşu gibi şartlar Fermantasyon olayının hem hızını ve hem de istikametini değiştirebilir.
Nebiz sıcakta ve toprak kapta bekletilirse, alkolleşme daha kısa zamanda gelişecektir. Tulumda bekletilirse bu sefer alkolleşme yerine sirkeleşme olayı oluşacaktır.
Neticede, nebiz ya da kefir içkisinin oluşumunda helal-haram sınırını tespit etmekte önemli derecede bir müşkülat söz konusu olmaktadır.
Bu hususta, El- Kuhistani’de şöyle denmiştir:
”Eğer bu tarz bir nebiz içkisinden maksat yemeği sindirmek ise veya geceleri ibadete kuvvet bulmak, gündüzleri oruçta kuvvet kazanmak, İslam düşmanları ile savaşmakta kuvvet elde etmek veya elemleri defetmek suretiyle tedavi olmak ise, bu dahi âlimler arasında ihtilaf edilen bir noktadır.” (İbn-i Abidin, Eşribe bahsi)

Yukarıdan itibaren, tarafsız bilim kaynaklarından ve fıkıh kitaplarından aktardığımız bilgiler önümüzdedir.
Şunu bilelim ki Fermantasyon olayı ucu açık bir olaydır. Yani bir içecekte Fermantasyon olayı başlamışsa ve bu olay alkol oluşturan bir olaysa zaman ve sıcaklığa bağlı olarak alkolleşme sonuna kadar devam eder.
Kefir oluşumu ile yoğurt oluşumunun farklı olaylar olduğu da yukarıdaki belgelerden açıkça görülmektedir. Ansiklopediler ve kefir üreticileri de kefirde az veya çok bir alkol oluşumunu kabul etmektedirler.
Bilhassa Türkiye’de kefir üreten firmanın bize gönderdiği broşürden alıntıladığımız 8 no.lu belge de bizi teyid etmektedir.
Nebiz gibi, kefir gibi, boza gibi Fermantasyon sonucunda alkol oluşturan içeceklerin ticarî bir mal olarak piyasada pazarlanmasının, günlerce raflarda durmasının dinine bağlı Müslümanlar için tehlike arz ettiği bilinmelidir.
Bu sebeple, ilanlarda, reklâmlarda, Üniversite raporlarında, bulunmaz bir nimet gibi takdim edilen kefir içkisine karşı dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatırız. İslamî kesime hitap eden yazılı, sesli ve görsel basın kurumlarımızın, bu tip ürünlerin reklâmını yayınlamadan önce inceleme yapmalarının önemini de vurgulamak isteriz.

Etil alkol eğer sarhoş edici alkol sınıfından ise (benim bilgim yok , ihtilaflı yanıtlar aldığımdan ): Tatlı kefirde bile bir kiloda en az 1 gram, diğer bir ifadeyle yirmi damla alkol bulunmaktadır

Dolayısıyla aynen bira gibi içilmesi haramdır
Çünkü Hz Aişe validemiz (R.Anha)dan rivayete göre Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz:
Sarhoş edici her şey haramdır . Bir ferakı (takriben kırkı bir kiloluk bir ölçü birimi) içilince, sarhoş eden şeyin bir avucu(nun içilmesi) dahi haramdır
(Ebu Davud, Eşribe: 5, Tirmizi, Eşribe: 3) buyurmuşlardır

Yine Cabir b Abdullah (r.a.)’den rivayete göre Rasulullah (s.a.v.) Efendimiz:
Çoğu sarhoş eden içkinin azı da haramdır
(Ebu Davud, Eşribe: 5, Tirmizi, Eşribe: 3) buyurmuşlardır

Bir bardak kefir belki sarhoş etmeyebilir
Ama hadis-i şerifte buyurulduğu gibi 41 kilo içilse durum ne olur?
Kısacası ne kadar az olursa olsun içinde alkol bulunan bütün içeceklerin içilmesi haramdır

Sindiriminin kolaylığı, ferahlatıcı ve iştah açıcı özelliklerinin yanı sıra bazı hastalıkları iyileştirici etkisi olduğu söylenmektedir.
Fakat haram bir içecek ile tedavi olmak caiz değildir.


Şu kaide unutulmamalıdır ki , doğada orijin halde bulunan portakal , üzüm , hurma , kahve vs gibi bitki ve meyvelerde de içlerinde kendilerinin salgıladığı Allahın yarattığı az miktarda alkol , kafein bulunmasında bir sakınca yoktur. Sakıncalı olan bunlardan o zararlı maddeleri ayrıştırarak başka bir karışım veya sadece o ayrıştırılan zararlı maddenin yenilip içilmesidir.

Şu sorulara konunun uzmanlarınca güvenilir cevaplar bulmak zorundayız . Aksi taktirde en azından şüpheli görerek uzak durmak , sakınmak en emniyetli yoldur .

Acaba hadiste geçen “çoğu sarhoş edici şey” ifadesinden içeceği mi, yoksa içerdiği alkolü mü anlamalıyız?Eğer içecekleri(konumuz gazoz, kefir vb. olduğuna göre bunları) anlayacaksak, haram olduklarını söyleyemeyiz. Yani “bu içeceklerin çok miktarı sarhoş etmediği için azı da helaldir” diyeceğiz. Eğer alkolü anlarsak, bu içeceklerin haram olduğunu söylemek zorundayız. Zira, içinde binde bilmem kaç oranında alkol bulunan içecek ne kadar alınırsa alınsın sarhoş edici değildir; ancak içindeki alkolün oranı artırıldığında sarhoş edicilik özelliğinin ortaya çıkacağında şüphe yoktur.
Ancak bu defa da meyve ve sebzelerde doğal olarak bulunan alkol meselesi gündeme gelecektir. (Alkol aynı alkol olduktan sonra doğal olarak bulunması ile sonradan ilave edilmesi arasında hiçbir fark yoktur.)
Bu noktada işinin ehli uzmanlara büyük bir sorumluluk düşmektedir. Zira “etanol” ile “etil alkol” arasında gerçekten fark olup olmadığı, bunlardan ilkinin meyve ve sebzelerde doğal olarak bulunduğu ve sarhoş edici özelliği olmadığı, diğerinin ise sarhoş edici özelliğe sahip olduğu bilgisi doğru mudur? Eğer bu ikisi aynı şey ise ve meyve ve sebzelerde, daha farklı, sarhoş etmeye bir alkol çeşidi (yüksek oktanlı aromatik alkol) bulunduğu bilgisi doğru mudur?
Eğer hurma, üzüm vs.’de esasen az miktarda etil alkol var ise, bu meyvelerden içki elde edilmesi, içerdikleri etil alkolün miktarının artırılması suretiyle mi yapılmaktadır?
Uygun olmayan şartlarda bekletilen meyvelerde zaman içinde etil alkolleşme oluşumunun başladığı bilgisi doğru mudur?
Bu sorulara konunun uzmanları tarafından verilecek “müslümanca” cevaplar, meselenin hükmünü de ortaya koyacaktır.


En iyisini Allah(cc) bilir.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 21 Nisan 2016 01:18
Düşüncene katılmam şart değil, düşünceni anlatman için savaşırım...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Ocak 2012       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Paylaşım ve hazırlık süper olmuş. Ellerinize sağlık. Ancak gözden kaçan bazı noktalar var onları da eklemek lazım derim.

Sponsorlu Bağlantılar
Alkol, uyuşturucu gibi sinir sistemini ve bilinci etkileyen şeylerin kullanılması birey sağlığını ve sosyal hayatı kötü etkilediği için yasaklanmıştır. Bu yasağın tartışılması dahi anlamsızdır. Ancak, tabiatında alkoloid bulunan meyve sebze veya içecekleri içmekte zarar yok derken, çoğu haram olanın azı da haramdır sözünü elinizin tersiyle itmiş olursunuz ki bu hatadır.

Demek ki kast edilen, tüketilmek üzere hazırlanan şey'in "ne amaçla" yapıldığıdır.

Eğer siz alkol olarak tüketmek üzere içit hazırlıyorsanız yaptığınız kesinlikle dinen tehlikeli sularda yüzmektir. Haram sınırına çok yaklaştığınızın (Kullanmadan önce) ve ısrar ederseniz günaha gireceğinizin, şeytan ile hemdem olacağınızın resmidir.

Ancak amacınız alkolsüz içecek üretmek ise ve uğraştığınız şey üzüm suyu, hurma şerbeti, boza, kefir veya bal şerbeti gibi beklediği sırada doğası gereği fermente olarak içeriğinde alkol oluşmaya başlayan bir şey ise, o zaman önce amacınıza bakacaksınız. Çünkü Allah kalplerimizi hatta künhünü dahi bilir. Kendinizi kandırırsınız ama Allah'ı asla. Amacınız hayırlı ise ondan sonra şüpheli bir duruma girmemek için dikkat edeceğiniz şey yaptığınızın fermentasyonunu çok uzatmamaktır.

Mesela üzüm suyunu ılık bir yerde bekletirseniz önce şıra olur, aynı yerde bekletmeye devam ederseniz şarap olur. daha da tutarsanız içindeki şeker tükenince sirkeye dönüşmeye başlar. Ama soğuk bir yerde bekletirseniz fermentasyon hızı yavaş olacağından şıradan şaraba dönüşümü çok yavaşlayacağı için 1-2 hafta dayanacaktır. Daha sonrasında şaraba dönüşüm başlayacağından kalanı dökmek içmekten yeğdir. Başı (Şıra) helal, sonu (Sirke) helal ama arası (Şarap) haram. Şimdi bunun ayrımını nasıl yaparsınız?

Aynı şekilde arpayı kaynatıp suyunu dinlendirmeye alın, önce malt olur. (Ülkerin "Maltana" diye üretip sattığı şey.) sonra evrilir sirkeleşmeye başlar. Ama kalkıp meşe fıçı içinde dinlendirmeye başlarsanız o şey viski olur.

Kefir sıcak veya ılık ortamda hazırlanmaz. Kefir oda sıcaklığındaki süte konulan mayanın, oda sıcaklığında 12-24 saat bekletilmesiyle oluşan içecektir. Eğer sıcak bir yerde hazırlarsanız bu sürede sütü çökelek'e çevirir.

Amacınız ürettiğiniz şeyi Alkol olarak tüketmek ise ve siz bunu sağlayıcı ortamı sağlıyorsanız değil kefiri, balı, armudu, elmayı hatta domatesi bile kullanmak şüphelidir. Amellerin değerlendirilmesi niyet üzeredir. Niyetiniz hayır ise akibet hayır, niyetiniz hınzırlık ise akibetiniz mundarlık olur.

Olaya bir de bu açıdan bakılması gerektiğini unutmamak lazım.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
tekneci - avatarı
tekneci
Ziyaretçi
4 Temmuz 2013       Mesaj #3
tekneci - avatarı
Ziyaretçi
Hocam kefir kesinlikle dini açıdan sakıncalı bir durum oluşturmaz. Bu konuda din alimlerinin görüşleri vardır.

Kefir Haram Mı?
Kefir içmek isteyen ancak alkol tüketmediği için kefirin içinde bulunan az miktardaki alkolden ötürü haram olabileceğini düşünenler için Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın 2005 yılında kefir üreten bir firmanın müracaatı üzerine inceleme gerçekleştirerek bir açıklama yapıyor. Ayrıca diğer din adamlarının da bu konuda açıklamaları var. Açıklamaların ortak noktası kefirin haram olmadığı yönünde. Dolayısıyla kefiri haram olduğunu düşünüpte içmeyenler bu açıklamalar ışığında kefiri haram korkusu olmadan içebilirler.

Din İşleri Yüksek Kurulu kefir haram değildir diyor
Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı‘ndan yapılan açıklamada, “Sarhoşluk verecek derecede mayalanmamış içeceklerin içilmesi caiz, sarhoşluk verecek derecede mayalanmış içeceklerin içilmesi ise haramdır. 12-14 saat ile fermantasyon süresi en kısa süreli olan tatlı kefirdeki alkol oranının on binde ikinin altında ve çok az oluştuğu şeklindeki laboratuvar sonucu uzmanlarca da teyit edilmekte, mayalanması kısa süren bu tatlı kefirdeki alkol oranının sarhoş edicilik vasfının bulunmadığı açıklanmaktadır. Bu itibarla, böyle bir kefirin içilmesinde sakınca yoktur.” denildi.

İslâm Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman kefiri dini açıdan açıklıyor
İslâm Hukuku Profesörü Hayrettin Karaman’da kefir haram mı helal mi tartışmalarına web sitesinde yayınladığı bir yazı ile aşağıdaki gibi nokta koyuyor:
Binlerce yıllık mazisi olan kefir isimli içecek Türkiye’de de üretilmeye ve pazarlanmaya başladı. İlgili bakanlık birimi kefiri bir “alkollü içecek” olarak değil, “destekleyici besin özellikli bir içecek” olarak tescil etti. Kefir denilen mayanın oluşumunda etil alkol de oluştuğu için bazı kimseler bunu alkollü içki zannettiler ve içilmesinin caiz olup olmadığını sormaya/araştırmaya başladılar. Bana ilk sorular geldiğinde kefirle ilgili uzman bilgilerine başvurdum, ne olduğunu anladıktan sonra şu iki kısa cevabı -soruyu soranlara- yazdım:
Kefir, sarhoş eden alkollü içkilerden değildir. Bir içeceğin -sarhoşluk vermesi sebebiyle- haram olabilmesi için, bir insanın normal olarak içebileceği azami miktarı içildiğinde insanı sarhoş etmesi gerekir. kefirde böyle bir etki yoktur ve içilir, caizdir.

Son düzenleyen _Yağmur_; 5 Temmuz 2013 12:24 Sebep: içerik düzenlendi.

Benzer Konular

22 Kasım 2010 / kompetankedi Müslümanlık/İslamiyet
29 Aralık 2010 / msxlabsssssçççç Soru-Cevap
21 Nisan 2016 / ThinkerBeLL X-Sözlük
4 Ekim 2013 / Princesss Cevaplanmış