Arama

Hz. Muaviye

Güncelleme: 4 Mart 2012 Gösterim: 2.350 Cevap: 0
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
4 Mart 2012       Mesaj #1
Avatarı yok
Yasaklı
Hz Muaviye (R.A) Hakkında

Sponsorlu Bağlantılar
Hz. Muaviye (RA.), Ebu Süfyan (RA.) ve Hind (RA.)’ın oğludur. Kendisi Mekke’nin Fethi’nden önce Müslüman olduğunu ve bunu ailesinden gizlediğini söylemiştir. Mekke’nin fethinden sonra Huneyn Gazvesi’ne katılmış ve ganimetten pay almıştır.Hz. Ebubekir(RA.) zamanında Suriye tarafına giden orduya kardeşi yezid ile katılmıştır. Hz. Ömer(RA.) zamanında ise Dimeşk Valisi olan kardeşi Yezid, valiliği kardeşine vefatı anında bıraktı ve Hz. Ömer bunu onayladı.

Hz. Osman(RA.) zamanında ise tüm Suriyenin valisi oldu. Hz. Osman'ın vefatından sonra Hz. Ali’ye(RA.) biat etmedi ve Hz. Osman’ın katillerinin kanını istedi. Topladığı taraftarlar ile Sıffın da Hz. Ali ile çarpıştı. Hz. Ali vefat edip, Hz. Hasan(RA.) halife olduğunda ise, Hz. Muaviye ile çarpışmayı fitne çıkması endişesiyle bırakıp halifeliği Hz. Muaviye’ye bıraktı ve Hz. Muaviye Küfe’ye gelip halktan biat aldı.

Hz. Muaviye H. 60 yılında (diğer bir rivayette H. 50 yılında ) vefat etmiştir. Hz. Muaviye (RA.) İslam’ın seçime dayalı hilafet sistemini saltanata çevirmekle tenkid edilmiştir. Ancak şu unutulmamalıdır ki,Hz. Muaviye de bir sahabedir ve Resulullah (S.A.V.) hiçbir ayrım yapmadan bütün ashabını (temize çıkarmış) hangisi olursa olsun dil uzatana lanet etmiştir.

Bütün ehli sünnet uleması, bunu mühim bir esas olarak kabul etmiştir. Ayrıca, o zamanda olan olaylarda kaderin payını da ihmal etmemek gerekir. Resulullah (S.A.V.), sahih hadis kitaplarının ifadesi ile, Hz. Muaviye hakkında hayır dua etmiş ve Hz. Ömer’den bir rivayette Hz. Muaviye için “Allah’ım, onunla (insanlara) hidayetini ulaştır” diye dua ettiğini bildirmektedir. (Tirmizi Menakıb Hadis No:3842)

Hz. Muaviye devri, islam fetihlerinin devam ettiği bir devirdir. Elhasıl; Hz. Muaviye (RA.) da dahil olmak üzere hiçbir sahabe hakkında, yaptıklarından dolayı itham ve su-i zan edilemez. Bu, hem Hz. Peygamberin (S.A.V.)hadisleri ile ve hem de ehli sünnet alimlerinin ittifakı ile caiz değildir ve yapanlara lanet edilmiştir.

Hz. Muaviye İslamın yayılmasında çok kıymetli hizmetlerde bulundu. Sicistan, Sudan, Afganistan, Buhara, Hindistan’ın kuzey kısmı, Tunus onun zamanında alındı. Kıbrıs Bizanstan kurtarıldı. Kudüs geri alandı. Yine zamanında, İstanbul kuşatıldı; her sene yüklü vergi vermek şartıyla kuşatma kaldırıldı.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) kendisine , “ Benden sonra ümmetimin yerine hakim olursun. O zaman iyilere iyilik et! Kötülük yapanları da af eyle!” buyurmuştu. Resulullahın bu hayır duasının bereketiyle, İslamiyet Hz. Muaviye zamanında bu kadar yayıldı.

Hz. Muâviye, Peygamberimizden(S.A.V.) çok hadîs rivâyet etmiştir. Bu hadîs-i şerîflerden birkaçı şunlardır:

“Allahü teâlâ kime iyilik murâd ederse, onu din âlimi yapar ve dinine zarar verecek şeyleri ona bildirir. Ona doğruyu gösterir.”

“Amel bir kab gibidir, sonu iyi olursa evveli de iyi olur.”

“Ehli kitab, dinlerinde 72 fırkaya ayrıldılar. Bu ümmet ise 73 fırkaya ayrılacak, hepsi Cehennemde olacak, yalnız bir tânesi müstesnâ, o da Ehl-i sünnet velcemâattir. Ümmetimden bir kavim ortaya çıkacak ki, bunlar, köpeğin sâhibi peşinden koştuğu bir nefsin arzularına uyacaklardır.”

“Bütün günahları Allah’ın bağışlaması umulur, yalnız müşrik olarak ölenin ve kasden bir mü’mini öldürenin affolması umulmaz.”

“Ben sâdece bir haznedârım. Her kime gönül hoşnutluğu ile bir şey versem, Allah onu ona hayırlı kılar. Yine her kime bir şeyi, isteği ve aç gözlülüğü sonucu verirsem, onun durumu yiyip yiyip doymayana benzer.”

“Yâ Rabbi, onu doğru yolda bulundur!”


Cenâb-ı Hak, Eshâb-ı kiramın hepsinden razı olduğunu bildiriyor. Eshâb-ı kiram aralarındaki bazı meselelere rağmen birbirlerini çok severlerdi. İstisnasız Eshabın hepsini sevmek Ehli sünnetin şartıdır. Hz. Muaviye de Eshâb-ı kirâmdan hatta büyüklerindendir. Ayrıca Resulullah Efendimizin(S.A.V.) kayın biraderidir. Bunun için O’nun da son sözlerine yer vermeden geçemedik.

Peygamberimizin, “Yâ Rabbi, onu doğru yolda bulundur ve başkalarını da doğru yola götürücü kıl” ve “Yâ Rabbi! Muâviye’ye yazı ve kitab öğret, onu azabından koru” “Yâ Rabbi! Onu memleketlere hakim kıl” duâlarıyla şereflenmiştir.

Hz. Muaviye(RA.) vahiy katibidir. Vahiy katibliğine alınması, Cebrâil aleyhisselâmın bildirmesi ile olmuştur. Hz. Cebrâil’in(A.S) getirdiği Kur’ân-ı Kerîmi ve Peygamberimiz’in(S.A.V.) mektublarını yazardı.

Hz. Muâviye Huneyn gazâsında Resulullah’ın önünde babası ile birlikte kahramanca çarpıştı. Tebük gazvesine katıldı. Vedâ Haccında bulundu.

Hz. Muâviye ömrünün son günlerinde okuduğu bir hutbede şunları söyledi:

“Ey insanlar! Üzerinizde çok kaldım. Sizi usandırdım. Artık ayrılmak istiyorum. Siz de benden ayrılmak ister oldunuz. Fakat size benden daha iyisi gelmez. Nitekim benden evvel gelenler, benden daha iyi idiler. Kim Allahü teâlâya kavuşmak isterse, Allahü teâlâ da ona kavuşmak ister. Yâ Rab! Sana kavuşmak istiyorum, sana kavuşmamı nasib eyle! Beni mübârek ve mes’ud eyle!”



Kaynak:İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi XIII. 30-33; I. 518-530

Biyografi Konusu: Hz. Muaviye nereli hayatı kimdir.

Benzer Konular

28 Mayıs 2011 / _Yağmur_ Dinler Tarihi
8 Şubat 2016 / Daisy-BT Siyaset ww