Arama

Doğu Anadolu Bölgesi - Genel Bilgi

Güncelleme: 10 Aralık 2017 Gösterim: 189.359 Cevap: 16
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
25 Ocak 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Doğu Anadolu Bölgesi

, Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden biri. Yaklaşık 163.000 km2 yüzölçümüyle ülkenin yüzde 21’ini kaplayan en büyük bölgesidir.
Karadeniz, îç Anadolu, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine komşu olduğu gibi Gürcistan, Ermenistan, Nahçıvan, İran ve Irak’la da sınır vardır. Karadeniz Bölgesi’yle olan sınırı, Doğu Karadeniz Sıradağları iç sıralarının güney yamaçlarından, Güneydoğu Anadolu’yla olan sınırı da Güneydoğu Toroslar’ın güney eteklerinden geçer. İç Anadolu Bölgesi’yle sınırıysa, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır. Yüzey şekilleri bu sınırın İç Anadolu tarafında bulunan Uzunyayla yöresinde oldukça düz, Doğu Anadolu tarafında daha engebelidir. Bölgenin Akdeniz Bölgesi’yle olan sınırı, aynı zamanda ormansız bir yöre ile önemli ormanların bulunduğu bir yöresinindir.
Sponsorlu Bağlantılar
Ad:  doğuanadolu.JPG
Gösterim: 4381
Boyut:  77.0 KB
Türkiye’nin öteki altı coğrafi bölgesinde olduğu gibi, Doğu Anadolu Bölgesi’nin sınırlan da, içindeki illerin sınırlarıyla her yerde bütünüyle çakışmaz. Ardahan, Kars, İğdır, Ağrı, Van, Hakkâri, Muş, Bingöl, Tunceli, Elazığ, çok küçük bazı kesimleri dışında Bitİis ve Malatya illeri bütünüyle bölge içindedir. Erzurum ve Erzincan illerinin büyük kesimleri Doğu Anadolu Bölgesi içinde olmakla birlikte, birincinin Oltu, Olur, Tortum, Narman ve İspir, İkincinin Refahiye ilçeleri Karadeniz Bölgesi’nde kalır. Bunların dışında büyük kesimleri komşu bölgelerde olduğu halde bazı bölümleri Doğu Anadolu Bölgesi’ne taşan iller de vardır. Sivas ilinin Divriği ve Gürün ilçeleri, Kahramanmaraş ilinin Elbistan ve Afşin ilçeleri, Adıyaman flinin Çelikhan ve Gerger ilçeleri, Diyarbakır ilinin Kulp, Lice, Çermik ve Çüngüş ilçeleriyle Siirt ilinin Aydınlar, Pervari, Eruh ve Şirvan ilçeleri, Batman ilinin Sason ilçesi, Şırnak ilinin Merkez ilçesiyle Beytüşşebap ve Uludere ilçeleri Doğu Anadolu Bölgesi sınırları içindedir. 1941 ’de Ankara’da toplanan ve Türkiye’nin coğrafi bölge sınırları üzerinde çalışmalar yapan 1. Türk Coğrafya Kongresi, Doğu Anadolu Bölgesi’ni Erzurum-Kars, Yukarı Fırat, Yukarı Murat-Van ve Hakkâri olmak üzere dört bölüme ayırmıştır.

Yüzey şekilleri

. Doğu Anadolu, Türkiye’ nin en yüksek ve en engebeli bölgesidir. Ortalama yükseklik yaklaşık 2.000 m’dir. Bölgede Türkiye’nin en yüksek dorukları yer alır. Ağn Dağı 5.137 m, Cilo (Buzul) Dağındaki Reşko (Uludoruk) Tepesi 4.135 m, Süphan Dağı 4.058 m yüksekliktedir. Bunlardan Cilo Dağı, Türkiye’deki anakaranın en yüksek noktasıdır. Öteki ikisi ekleme volkanik kütlelerdir. Doğu Anadolu’da dağlık kesimler arasında kalan çukur alanlar da yüksektir. Bunlardan Başkale Ovası (2.400 m), Yüksekova (2.000 m) ve Erzurum Ovası (1.850 m) Türkiye’nin batısındaki bazı ünlü dağların doruklarıyla aynı düzeyde ya da onlardan daha yüksektir. Doğuda İğdır Ovası (y. 800 m) ve güneybatıda Fırat Irmağının Güneydoğu Toroslar arasında açtığı boğazlar (y. 650 m) bölgenin en alçak kesimleridir.
Doğu Anadolu fiziki coğrafyasının bir özelliği de, yüzey şekillerinin çok çeşitli oluşudur. Erzurum-Kars Platosu yüksek düzlüklere örnektir. Bölgenin güneyinde bir yay çizen ve doğuya doğru yükseklikleri artan Güneydoğu Toroslar, bölgenin orta eksenini oluşturan ve Mercan Dağlarında 3.463 m’ye erişen Munzur Dağlan, en yüksek noktası olan Palandöken Dağında 3.176 m’ye erişen Karasu-Araş Dağlan, batı-doğu doğrultusunda uzanan yüksek ve devamlı dağ sıralandır. Bu dağlar arasında bulunan püskürük arazi önemli yer tutar. Ağrı, Aladağ, Tendürek, Süphan, Nemrut sönmüş yanardağları ilginç biçimleriyle bu çeşitliliğe ayrı bir özellik katar. Çeşitliliği artıran bir başka yüzey şekli olan dağlar arasındaki çukur alanlar tektonik kökenli havzalardır. Bunlar dağ sıralarının uzanışına uygun diziler oluştururlar. Bölgenin kuzeyindeki Erzincan-Tercan-Erzurum-Pasinler-Iğdır, güneyindeki Elbistan-Malatya- Elazığ (Uluova)-Palu-Muş çöküntü alanı dizileri buna örnektir.

Doğu Anadolu’da yüzey şekillerinin ana çizgilerinin oluşması Mezozoyik (İkinci) Zaman (y. 225-65 milyon yıl önce) sonunda başlayıp Tersiyer (Üçüncü) Dönemde (y. 65-2,5 milyon yıl önce) devam eden Alp dağoluşumuyla ilgilidir. Alp dağoluşumuyla kıvrımlar ortaya çıktıktan sonra bölge Oligosen Bölümde (y. 38-26 milyon yıl önce) uzun süren bir aşınma dönemi geçirmiştir. Mezozoyik (İkinci) Zaman sonuyla Senozoyik (Yakın) Zaman (y. 65 milyon yıl öncesinden günümüze) başlarında yan basınçların etkisiyle yükselirken bir daha kıvrılamamış, kırılmalara uğramış, bu kırıklar boyunca yer yer yüzeye çıkan magma, yanardağ konileriyle lav platolarını oluşturmuştur. Senozoyik (Yakın) Zaman içinde ortaya çıkan önemli iklim değişiklikleri de Doğu Anadolu’nun bugünkü görünümünde bazı ayrıntılı izler bırakmıştır. Bu değişiklik sürecinde şimdikinden daha sıcak ve kuru dönemlerle daha serin ve nemli dönemler birbirini izlemiştir. Serin ve nemli dönemlerde yağışlar artmış, dağlardaki bugün 3.000 m’den çok yüksekte bulunan sürekli kar sınırı aşağılara inmiş, elverişli yamaçların önünde biriken karlar vadilere doğru ilerleyen buzulları oluşturmuştur. Son büyük buzul çağının aşınım ve birikim şekilleri Doğu Anadolu’nun yüksek dağ kesimlerinde yer yer çarpıcı biçimde görülür. Ağrı ve Süphan dağlarıyla Hakkâri yöresindeki Cilo ve Sat dağlarında küçük buzullar bulunur. Bingöl Dağlarına adını veren çok sayıdaki göl çanakları da yakın buzul aşmının izlerini yansıtır. Munzur Dağlarında da eski buzulların aşındırması sonucunda oluşmuş buzyalakları ve buzyalağı gölleri vardır.

Doğu Anadolu’nun büyük kesimi Fırat, Dicle ve bunların kolları aracılığıyla suları Basra Körfezine gönderir. Bir kesiminin suları da Araş ve Kura ırmakları aracılığıyla Hazar Denizine gider. Ama Van Gölü çevresinde olduğu gibi sularını dışarıya göndermeyen kapalı havzalar da vardır. Ayrıca güneybatıdaki küçük bir kesim sularını Seyhan’ın ve Ceyhan’ın kollarıyla Akdeniz’e gönderir. Kuzeyde ise Çoruh Irmağının bazı kollarının kaynakları Doğu Anadolu Bölgesi’nin sınır çizgisinin hemen içinde olduğu için, çok küçük bir bölgenin sulan da Karadeniz’e gitmektedir. Doğu Anadolu’nun akarsuları genellikle baharda kabarır, yaz sonuna doğru çekilir. Doğu Anadolu göl bakımından da zengin bir bölgedir. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü’ nün yanı sıra Erçek, Çıldır, Hazar başta olmak üzere pek çok irili ufaklı doğal göl bölge sınırlan içindedir. Keban ve Karakaya baraj gölleri bölgedeki önemli yapay göllerdendir.

İklim ve bitki örtüsü.

Yüksek ve dağlık oluşu, dağ sıralarıyla denizden ayrılmış bulunması Doğu Anadolu’nun iklim özelliklerini belirler. Yükseklik, yıllık ortalama sıcaklığın düşük olmasına ve kışların sert geçmesine yol açar. Yıllık ortalama sıcaklık Karaköse’de (Ağrı) ve Erzurum’da 5,9°C, Kars’ta 4,2°C’dir. Ocak ayı ortalamaları bütün bölgede 0°C’nin altında bulunur ve güneybatıdan kuzeydoğuya doğru gidildikçe azalır (Malatya’da —0,9°C, Elazığ’da -1,5°C, Erzincan’da -3,6°C, Erzurum’da -8,7°C, Kars’ta -11,5°C). Türkiye’de şimdiye değin en düşük sıcaklıklar bu bölgede saptanmıştır (Kars’ta -39,6°C, 20 Ocak 1972’de Karaköse’de -45,6°C). Bölgenin dağlık olması yamaçlar arasında karşıtlıklar doğurur ve kısa mesafelerde farklı iklim tipleriyle (mikroklima) karşılaşılmasına yol açar. Kars, Kağızman ve İğdır arasındaki fark buna örnektir. Kağızman’da, Kars’ta bulunmayan çeşitli meyveler yetişir. İğdır’ da ise meyveden başka pamuk bile üretilir. Bölgenin denizden dağ sıralarıyla ayrılmış olması da sıcaklık farklarının artmasına yol açar. En sıcak ay ile en soğuk ayın ortalamaları arasındaki fark Erzurum’da 28,2°C, Kars’ta 28,8°C’dir, Karaköse’de 30,9°C’ye ulaşır.

Bölgenin dağlık olması, yağışların İç Anadolu’ya göre fazla olmasının da nedenidir. Doğu Anadolu, doğusunda bulunan İran’dan daha yağışlıdır. Yağış miktarının 1.000 mm’yi geçtiği yüksek dağlık kesimlerin ve az yağmur alan bazı çukur alanların (Erzincan’da 367 mm, Van’da 380 mm, Malatya’da 387 mm) dışında, yağış miktarı 400 mm’den fazladır. Yağışların yıl içinde mevsimlere dağılışı (yağış rejimi) bakımından Doğu Anadolu’da da öteki bölgelerdeki gibi düzensizlik görülür. Doğu Anadolu’ nun bütün orta, kuzeybatı ve doğu kesiminde (Malayta, Erzincan, Van) en çok yağış düşen mevsim ilkbahardır. Bu kesimlerde kış, yağış payı bakımından ilkbaharın ardından gelir. Halbuki Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde en yağışlı mevsim kıştır. Bölgenin kuzeydoğu kesiminde (Erzurum-Kars Bölümü) en az yağış kışın düşer. En çok yağış Erzurum’da gene ilkbaharda görülürken, kuzeydoğu yönünde ilerlendikçe yaz mevsimine kayar. Kars ve Ardahan’da görülen bu yağış rejimi tipi, Avrupa’nın doğu yarısında olduğu gibidir ve Türkiye’nin başka hiçbir yöresinde görülmez. Doğu Anadolu Bölgesi’nin kar yağışlı günler ve yerin karla örtülü olduğu günler sayısı bakımından da öteki bölgelerden çok farklı bir durumu vardır. Kars’ta ve Erzurum’da yerin karla örtülü olduğu günler yılda yaklaşık olarak üç ayı geçer.

Doğu Anadolu’nun doğal bitki örtüsü, orman azlığı ve buna karşılık otsu bitkilerin yaygın oluşu gibi bir özellik gösterir.Ormanlar bölge yüzölçümünün onda birinden daha az yer kaplar. Çayır ve otlaklar ise bölgenin yaklaşık üçte ikisini kaplamaktadır. Kuzey kesiminde yaygın ağaç türleri san çam gibi iğneyapraklılardır; orta ve güney kesimlerdeyse daha çok, çeşitli meşe türleri gibi genişyapraklılar vardır. Bu bölgede orman üst sınırının üstünde belli bir yüksekliğe kadar dağ otlakları, alt sınırının altındaysa step görünüşlü otsu bitkiler topluluğu yayılır. Yalnız, kuzeydoğu kesiminde (Kars ve Ardahan) yazlar serin ve yağışlı geçtiği için, yazın da yeşilliğini koruyan çayırlara rastlanır.

Ad:  ağrı dağı.jpg
Gösterim: 5811
Boyut:  36.1 KB

Nüfus

. Doğu Anadolu seyrek nüfuslu bir bölgedir. Son nüfus sayımına (1990) göre Doğu Anadolu Bölgesi’nin sınırlan içinde yaklaşık 6 milyon kişi yaşamaktadır. Bu, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 11’idır. Türkiye’de km2’ye ortalama 73 kişi düşerken, Doğu Anadolu’da 7 kişi düşer. Bununla birlikte yüzey şekillerinin durumuyla ilgili olarak, nüfus yoğunluğunda da bir çeşitlilik göze çarpar. Ovaların nüfus yoğunluğu genellikle bölge ortalamasının üstündedir. Yüksek yaylalarda nüfus yoğunluğu düşüktür. 2.500 m’den yüksekteki dağlık alanlar ise yazın göçebelerin sürüleriyle gelişi dışında neredeyse bütünüyle ıssızdır. Bölge nüfusunun yüzde 58’i bucak merkezi ve köylerde, yüzde 42’si ise il ve ilçe merkezlerinde yaşamaktadır. Bölgedeki kentlerden Malatya ve azalmasına karşın Erzurum’un nüfusu 200 bini aşmakta, Elazığ ve Van’ınki 100-200 bin arasında, Erzincan, Kars, Karaköse (Ağn), Elbistan ve Tatvan’ın nüfusu ise 50-100 bin arasında bulunmaktadır. Bunları izleyen Muş, Bingöl, Erciş, Bitlis, İğdır, Doğubeyazıt, Patnos, Hakkâri, Afşin, Yüksekova ve Şırnak gibi 11 kentin nüfusu da 25-50 bin arasındadır.

Ekonomi.

Doğu Anadolu Bölgesi’nde ekonomik etkinliklerin başında hayvancılık ve tanm gelir. Bölgede otlakların fazla yer tutması, Doğu Anadolu’nun hayvan varlığı ve hayvansal ürünler üretimi bakımından önemini artırır. Bu üretim, Türkiye genel üretiminin dörtte biri kadardır. Doğu Anadolu’nun kuzeydoğu kesimindeki Kars-Ardahan yöresi hayvancılık bakımından özel bir ortamdır, burada iyi cins sığır yetiştirilir.

Doğu Anadolu’da tarıma elverişli alanlar sınırlıdır ve bütün bölgenin ancak onda biri kadardır. Ekili alanların yüzde 90’nından çoğu tahıla ayrılmıştır. Tahıllar arasında buğday başta gelir, arpa ikinci sıradadır. Tahıl tarımının yaygın olmasına karşılık, sanayi bitkileri ekimi azdır. Ekilen başlıca sanayi bitkileri Elazığ ile İğdır’da pamuk, Malatya, Muş ile Bitlis’te tütün ve Malatya, Elazığ, Elbistan, Erzincan, Erzurum, Kars, Muş, Van ve Ağrı’da şeker pancarıdır. Şeker pancarı ekimi bölgeye, şeker fabrikalarının yapımından sonra yakın zamanlarda girmiştir.
Meyve ağaçları, yüksek kesimlerde neredeyse bütünüyle ortadan kalkar.Buna karşılık, soğuktan korunmuş bazı çukur ovalarda çeşitli meyveler yetiştirilmektedir. Erzincan, Malatya, Elazığ ovaları bu bakımından önemlidir. Van Gölü çevresindeki dar ovalarda da iyi cins meyve yetiştirilir. Araş Vadisinin Kağızman’dan aşağıda kalan kesimi ve İğdır Ovası da meyve ağaçlarının yoğunlaştığı yerlerdir.

Doğu Anadolu’nun yeraltı zenginlikleri henüz bütünüyle ortaya çıkarılabilmiş değildir. Divriği ve Hekimhan’daki demir, Maden’deki bakır, Kebar’daki gümüşlü kurşun, Guleman’daki (Alacakaya) krom yatakları eskiden beri bilinen kaynaklardır. Linyit bölgede yaygın olup, saptanan en geniş yataklar Elbistan ve Afşin yöresinde bulunmaktadır. Erzurum ve Van yörelerinde petrol belirtilerine rastlanmıştır. Erzincan ve Tercan’da kayatuzu yatakları vardır.

Bölgede sadece büyük merkezlerde sanayi gelişmiştir. Pamuklu dokuma, şeker, çimento, gıda, tütün işleme başlıca sanayi kollarıdır. Enerji üretiminde Keban ve Karakaya hidroelektrik, Afşin-Elbistan termik santrallannın Türkiye enterkonekte sistemine katkısı büyüktür.

Doğal ve tarihsel değerler açısından yoksul sayılmayan bölgede bazı koruma ve düzenleme çalışmaları yapılmıştır. Bölgede birçok orman içi dinlenme yeri ile av koruma ve üretme alanı vardır. Türkiye’nin alanca en geniş ulusal parkı olan Munzur Vadisi Milli Parkı Doğu Anadolu Bölgesindedir. Nemrut Dağı Milli Parkı’nın kuzey kesimi bölge sınırlan içinde kalır.

Ulaşım.

Doğu Anadolu Bölgesinde yüzey şekillerinin daha çok doğu-batı doğrultusunda uzanması sonucunda başlıca yollar da bu doğrultuda oluşmuştur. Batı-doğu doğrultulu iki önemli yoldan biri Ağrı üzerinden Gürbulak sınır kapısına da ulaşan Erzincan- Erzurum-Pasinler-Kars, öteki Malatya-Elazığ-Muş-Van karayoludur. Bölgenin iki önemli demiryolu bağlantısı olan Sivas- Erzurum-Kars ve Malatya-Elazığ-Muş-Tat- van demiryolları da hemen hemen aynı güzergâhı izler. Bu iki demiryolu Çetinkaya-Malatya hattıyla birbirine bağlanır. Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye havayolu ulaşımı ağma Erzurum, Van, Elazığ ve Malatya’daki dört havaalanıyla bağlıdır. 1992’de Muş’taki havaalanı da uçak seferlerine açıldı. Bölgedeki yükseköğretim kurumları Erzurum’daki Atatürk, Van’daki Yüzüncü Yıl, Malatya’daki İnönü, Elazığ’daki Fırat üniversiteleridir.

Doğu Anadolu Kırık Kuşağı, Anadolu’ nun doğusunda, Karlıova’dan batıda Kahramanmaraş’a kadar 400 km boyunca uzanan sol doğrultu atımlı kırık kuşağı. Levha tektoniği açısından bir dönüşüm kırığı olan Doğu Anadolu kırığı, kuzeye doğru hareket eden Arabistan bloğu ile onun etkisiyle batıya itilen Anadolu bloğu arasında doğrultu atımlı bir sınır oluşturur. Bu harekete katılan başka bir sınır da sağ doğrultulu atılımlı Kuzey Anadolu Kırık Kuşağıdır.Bu kırık boyunca yer alan havzalarda, Pliyosen Bölümde (y. 7-2,5 milyon yıl önce) oluşmuş linyit yatakları görülür. Bu da kırığın oluşumunun, Miyosen Bölümün (y. 26-7 milyon yıl önce) ortalarında başladığını ve Pliyosen Bölümde tamamlandığını göstermektedir. Kırık, yılda ortalama 1,7 mm büyümektedir. Depremlerin (örn. 22 Mayıs 1971 Bingöl depremi) ve yüzey kırılmalarının çoğu, Bingöl çevresinde, kırığın belirgin olarak yön değiştirdiği bölgede olur.

Kaynak:Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 10 Aralık 2017 17:54
arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
21 Mayıs 2006       Mesaj #2
arwen - avatarı
Ziyaretçi

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ



Sponsorlu Bağlantılar

1. Konumu ve Sınırları


Türkiye’nin doğusunu oluşturan bölge, doğudan batıya doğru daralarak adeta bir üçgeni andırır. Bölgenin kuzeybatısında, Gürcistan ve Ermenistan, doğusunda Nahcivan ve iran, güneyinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Kuzeyinde Karadeniz Bölgesi yer alır. Bölge batıda, Tahtalı Dağları’ndan başlayıp, kuzeyde Kızıldağ’a ulaşan bir sınır ile iç Anadolu Bölgesi’nden ayrılır. Yüzölçümü en büyük bölgemizdir. Bölge, ülkemiz yüzölçümünün % 21 ine sahiptir.
Doğu Anadolu Bölgesi, Yukarı Fırat, Erzurum - Kars, Hakkâri ve Yukarı Murat - Van bölümlerinden meydana gelir.

2. Yeryüzü şekilleri


Doğu Anadolu Bölgesi, 2000 - 2200 m. ortalama yükseltisi ile en yüksek olan bölgemizdir. Bölgenin yeryüzü şekillerini sıradağlar, geniş plâtolar ve plâtolar arasındaki ovalar oluşturur.

Bölgedeki dağlar, doğu - batı doğrultusunda üç sıra halinde uzanırlar. Bölgenin kuzeyini oluşturan Çimen, Kop ve Yalnızçam dağlarının güneyinde Divriği, Erzincan, Erzurum, Horasan, Kağızman ve Iğdır çöküntü hendekleri yer alır. Bu çöküntü hendeklerinin güneyinde ise, orta sıra dağlarını oluşturan Munzur, Karasu ve Aras dağları uzanır. Bu dağ sıralarının güneyinde ise, Afşin’den başlayarak, Malatya, Elazığ ve Bingöl ovalarından geçen ve Muş Ovası’na kadar devam eden diğer çöküntü hendeği bulunur. Bu hendek Güney Anadolu Fay Hattı üzerindedir. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en güneyini Güneydoğu Toroslar, Bitlis, Hakkari ve Buzul (Cilo) dağlarından oluşan üçüncü dağ kuşağı yer alır.
Bu bölgenin doğusunda güneybatı kuzeydoğu doğrultusunda uzanan Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı volkanik dağları bulunur.
Ad:  MURAT NEHRİ.jpg
Gösterim: 6070
Boyut:  83.9 KB
Bölgede dağlardan sonra en fazla yer kaplayan yeryüzü şekli plâtolardır. Erzurum - Kars Plâtosu bu plâtoların en büyük olanıdır. Aras, Kura, Fırat, Dicle ve Zap bölgenin önemli akarsularıdır. Akarsuların hidroelektrik üretim potansiyelleri fazladır. Bunun sebebi yükselti ve eğimin etkisiyle derin vadilerden akmalarıdır.
Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü başta olmak üzere, Çıldır, Nazik, Erçek, Hazar, Balık ve Bulanık gölleri bu bölge sınırları içindedir. Bölgedeki, Van Gölü havzası, Türkiye’nin ikinci büyük kapalı havzasıdır.

3. İklim


Doğu Anadolu Bölgesi’nde karasal iklim özellikleri görülür. Karasal iklim koşullarının yaşanmasında bölgenin ortalama yüksekliğinin fazla olması ve denizlere olan uzaklığı etkilidir. Kış mevsimi çok soğuk ve kar yağışlı geçer. Yaz mevsimi, Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek kesimlerinde serin, alçak ovalarında sıcak geçer ve çok kısa sürer. Bölgenin yaz sıcaklık ortalamaları 20 °C dir. Yıllık sıcaklık farkının en çok olduğu bölgemizdir.
Yıllık yağış miktarı 500 - 600 mm olan bölgenin kuzeydoğusu ile güneydoğusunda yağış miktarları daha fazladır.
Özellikle Hakkâri Bölümü’nün yüksek dağlık kesimlerinde yıllık yağış 1000 mm.yi geçer. Bölgedeki alçak alanlarda yağış miktarı azalır.

4. Bitki Örtüsü


Doğu Anadolu Bölgesi’nin tabii bitki örtüsü bozkırdır. Bölgenin ova ve havzalarında yaygın olan bozkırlar, ilkbaharın geç gelmesinden dolayı Mayıs ayında yeşerir. Temmuz ayında sararmaya başlarlar. Yağışların fazla olduğu dağ eteklerinde meşe ve sarıçam ormanlarına rastlanır. Dağ çayırları diğer bitki örtüsüdür. Türkiye ormanlarının % 11'ine sahip olan bölge, orman alanları bakımından 5. sırada bulunur.

5. Nüfus ve Yerleşme


Bölgenin nüfusu 2000 nüfus sayımına göre, 6,1 milyondur. Nüfus yoğunluğu ise gerçek alana göre km2 ye 35,9 kişidir. Nüfusun ve nüfus yoğunluğunun en az olduğu bölgemizdir. Yoğunluğun azlığında, bölge yüz ölçümünün büyük olması da etkilidir.
Bölgedeki kırsal nüfus, kent nüfusundan fazladır. Diğer bölgelere sürekli göç verir. Bunun nedeni iş imkânlarının sınırlı olması ve ekonomik kaynaklarını yeterince değerlendirememesidir.

6. Ekonomik Özellikler


Doğu Anadolu Bölgesi nüfusunun % 80'i tarım ve hayvancılıkla uğraşır. Tarımsal nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölgemizdir. Bölgede daha çok arpa ve buğday gibi tahıl ürünleri yetiştirilir. şekerpancarı, pamuk, tütün ve kayısı bölgede üretilen diğer tarım ürünleridir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile arıcılık faaliyetleri yaygındır.

Doğu Anadolu, Türkiye’de maden çeşitliliğinin ve rezervinin en çok olduğu bölgedir. Bakır, kurşun, krom, demir, linyit, oltutaşı, barit ve kalay bölgede çıkarılan başlıca madenlerdir. Ancak bu madenler ulaşım zorluğu ve sermaye yetersizliği nedeniyle yeterince işletilememektedir. Yine aynı nedenlerden dolayı, endüstri de yeterince gelişmemiştir. En fazla elektrik enerjisi üreten bölge olmasına rağmen, en az elektrik kullanan bölgedir.

Canlı hayvan, tereyağı, bal, peynir ve yapağı ticareti bölge halkı için önemli bir ekonomik uğraştır. Doğal güzellikler, tarihi eserler, antik kalıntılar ve kaplıcalar bölgedeki turizm kaynaklarıdır. Ancak, turizm gelişmemiştir.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 26 Kasım 2016 11:45
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
16 Eylül 2006       Mesaj #3
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi

Doğu Anadolu Bölgesi


Türkiye’nin yedi coğrafî bölgesinden biri olan Doğu Anadolu Bölgesi; doğuda Ağrı Dağı’ndan, batıda Uzun yayla’ya, kuzeyde Doğu Karadeniz Sıradağları’nın iç sı nırlarından, güneyde Güneydoğu Torosları’na kadar uzanır.Bir üçgeni andıran bölge yaklaşık 163.000km2’lik yüzölçümüyle Türkiye’nin en büyük coğrafî bölgesidir. Türkiye’nin %21’ini kaplar.

Doğu Anadolu Bölgesi sınırları içinde yer alan iller şunlardır:

  • Ağrı
    Ad:  girlevik.jpg
Gösterim: 6314
Boyut:  69.3 KB
  • Ardahan
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Hakkari
  • Iğdır
  • Kars
  • Malatya
  • Muş
  • Tunceli
  • Van

Ağrı,


Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan il ve il merkezi kent. Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı bu ilde yer alamktadır.

Ardahan


Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki sınır illerinden olan Ardahan, sınırları içerisindeki Damal Dağları'nda beliren Atatürk silüeti ile ünlüdür. Her yıl Haziran ayının 15 ile Temmuz ayının 15'ine kadar saat 18'den itibaren Karadağ sırtlarında Atatürk'ün bu silueti net olarak yaklaşık 20 dakika izlenmektedir.

Iğdır


Türkiye'nin doğu sınırında yer alan Iğdır, efsanevi Ağrı Dağı ile görülmesi gereken bir ildir.

Erzincan


Doğu Anadolu Bölgesi'nde Fırat'ın yukarı kısmında yer alan Erzincan, Anadolu'nun en eski kültür merkezlerinden birisidir. Erzincan kültürel zenginliği kadar doğal güzellikleri, coğrafyası, mutfağı ve alışveriş olanakları ile tam bir turizm cennetidir.

Erzurum


Doğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük kenti olan Erzurum oldukça eski bir yerleşim birimidir. Palandöken Dağı eteklerinde kurulu olan kent son yıllarda kış turizmi açısından büyük önem kazanmıştır.

Kars,


Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan il. Erzurum, Ağrı, Ardahan, Iğdır illeri ve Ermenistan sınırı ile çevrilidir. Trafik numarası 36’dır. Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. İsminin kökeni
Kars’ı İskitlerin “Karasak” boyları kurmuş ve kendi isimlerini bu şehre vermişlerdir. Zamanla, “Karsak” ismi halk diline “Kars” olarak yerleşmiştir. Diğer bir rivâyete göre ise Gürcü dilinde “kapı” mânâsına gelen “karis, kari, kalaki” kelimelerinden “Kapı Şehir”den gelmektedir.

Van


Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Murad-Van bölümünde yer alan il. İl toprakları 42° 30’ doğu boylamlarıyla 37° 43’ ve 39° 26’ kuzey enlemleri arasında kalır. Kuzeyden Ağrı, batıdan Van Gölü ve Bitlis, güneyden Hakkari ve Şırnak, güneybatıdan Siirt illeriyle, doğudan ise İran sınırıyla çevrilidir. “Doğunun incisi” ismiyle anılan Van ilinde Türkiye’nin en büyük gölü bulunmaktadır. Trafik numarası 65’tir.

Hakkari


Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan il. Van, Mardin, Siirt, Irak ve İran sınırları ile komşu olan Hakkâri çok engebeli bir arâzi üzerindedir. Güneydoğunun sarp ucudur. 42°10’ ve 44°50’ doğu boylamları ile 36°57’ ve 37°48’ kuzey enlemleri arasında yer alır. Trafik plaka numarası 30’dur.

Muş


Türklere Anadolu’nun kapısını açan Malazgirt Zaferinin kazanıldığı, her tarafı târihî ve tabiî güzelliklerle dolu olan ilimiz. Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Murat, Van bölümünde kalan il toprakları 39°29’ ve 38°29’ kuzey enlemleri ile 41°06’ ve 41°47’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğudan Ağrı, kuzeyden Erzurum, batıdan Bingöl, güneyden Bitlis, güney batıdan Batman ve Diyarbakır illeriyle çevrilidir. Trafik numarası 49’dur.

Bingö

l
Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Fırat bölümünde, yeşillikler ve yaylalar diyarı il. 41°20' ve 39°54' kuzey enlemleri ile 38°27' ve 40°27' doğu boylamları arasında yer alır. İlin doğusunda Muş, kuzeyinde Erzurum ve Erzincan, batısında Tunceli ile Elazığ, güneyinde Diyarbakır ile çevrilmiştir. Trafik numarası 12'dir. İsminin kökeni
Bingöl, ismini Bingöl Dağından alır.

Bitlis


Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan Bitlis'i, güneyden Siirt, batıdan Muş, kuzeyden Ağrı illeri ve doğudan Van Gölü çevreler. Bitlis, Kaleleri ve Türk İslam eserleriyle önemli bir ildir.

Malatya


Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan il, 37° 54’ ve 39° 03’ kuzey enlemleri ile 38° 45’ ve 39° 08’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğudan Elazığ; kuzeyden Erzincan ve Sivas; batıdan Kahramanmaraş; güneyden Adıyaman; güneydoğudan Diyarbakır illeri ile çevrilidir. Türkiye’nin en güzel kayısılarının yetiştiği, kayısı bahçesi olarak tanınan ildir. Trafik plaka numarası 44’tür.

Elazığ


Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Havzasında yer alan bir il. Doğuda Bingöl, batı ve güneybatıda Malatya, kuzeybatıda Erzincan, kuzeyde Tunceli, güneyde ise Diyarbakır illeriyle çevrilidir. 40° 21’ ve 38° 30’ doğu boylamları ile 38° 17’ ve 39° 11’ kuzey enlemleri arasında yer alır. Türkiye’nin büyük baraj göllerinden olan Keban Barajı bu ildedir. Zirâatle mâdenciliğin yarıştığı ve mâden bakımından çok zengin olan Elazığ, târihî Harput şehrinin devâmıdır. Trafik numarası 23’tür.

Siirt


Güneydoğu Anadolu bölgesinde yer alan il. İl toprakları; 38°15’ ve 37°45’ kuzey enlemleriyle 42°54’ ve 41°32’ doğu boylamları arasında yer alır. Doğudan Van, kuzeyden Bitlis, batıdan Batman güneyden Şırnak illeriyle çevrilidir. Trafik numarası 56’dır. İsminin kökeni
Siirt adının Sâmi dilinden geldiği öne sürülmektedir. Bâzı kaynaklarda bu adın Keldâni dilinde şehir anlamına gelen Keert (Kaa’rat) kelimesinden kaynaklandığı yazılıdır.

Tunceli


Doğu Anadolu bölgesinin batısında, Yukarı Fırat bölümünde yer alan il. İl toprakları 38° 19’ ve 40° 26’ doğu boylamları ile 39° 36’ ve 38° 46’ kuzey enlemleri arasında kalır. Kuzeyden ve batıdan Erzincan, güneyden Elazığ, doğudan Bingöl illeriyle çevrilidir. Geçit vermeyen dağlar diyarı olarak tanınır. Trafik numarası 62’dir.

YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ


Bölgenin yeryüzü şekillerini III.jeolojik devirde Alp kıvrımları sonucu oluşan doğu- batı yönündeki Kuzey Anadolu Dağları ile bu dağlar arasındaki oluklar oluşturmaktadır.

Yerşekillerini; sıradağlar,geniş plâtolar ve ovalarla çukur alanlar oluşturur. Ovaların çoğu genç faylarla sınırlandığından deprem alanlarıdır. Doğu Anadolu yüzey şekillerinin ana çizgileri, bölgeyi batıdoğu doğrultusunda boylayan yay biçimindeki dağ sıralarıyla meydana gelir. Bu dağ sıraları, alçak ve dalgalı düzlüklerle birbirinden ayrılırlar. Bu düzlükler üzerinde ayrıca dağ kütleleri yükselir, aralarına da çukur ovaları girer.

Yüzey şekillerinin genel doğrultusuna göre, Doğu Anadolu relyefi kuzeyden güneye şöyle takip edilebilir:
1. Kuzeybatıda Kuzey Anadolu Dağları’nın Doğu Anadolu yaylasına komşu olan iç sırası: bölgenin sınırı içerisinde uzanan Kelkit Çoruh Dağları: Kızıldağ (3.025m), Çimen(2.700m) dağları ve daha ötede Çoruh Oltu havzasındaki dağlar.
2. Bu dağların gerisinde Erzurum Kars yaylası.Çoğu yerde lav örtüsüyle kaplı; yüksl. 1.5002.000m. Yayla üzerinde basık dağ sıraları: Dumludağ (3.200m), Allahüekber dağı (3.111m),Kısırdağ (3.150m) gibi; yayla içine girmiş çukur ovaları;
Erzincan Ovası (yüks:1.200), Erzurum Ovası (yüks: 1.8001.900m), Pasinler Ovası (1.650m), Sürmeliçukur Iğdır Ovası (800900m).
3. Doğu Anadolu’nun ortasında Karasu (Fırat) ve Aras vadilerine güneyden paralel olarak uzanan büyük sırt: KarasuAras dağları.Bunlar Monzur (3.250m), Mercan (3.463m dağlarıyla başlayıp Palandöken (3.017m), Çakmak (3.060m), Perli (3.200m) dağı üzerinden Ağrı volkan kütlesine kadar uzanır. Büyük Ağrı konisi Türkiye’nin en yüksek doruğudur (5.165m). KarasuAras dağları, güney batıda Uzunyayla yöresindeki kesintiden sonra Orta To roslar’a bağlandığı gibi, doğuda Ağrı volkan kütlesi ötesinde İran 0ortasındaki dağlara devam eder.
4. Sözü geçen merkezî sırtın güneyinde Van Gölü havzası ve bunun batısında Murat havzası. Her iki havza da güneyde, güneydoğu Toros yayına dayanır; Ağrı Nemrut dağları arasında sıralanan bir sönmüş volkan dizisi ( Tendürek 3.542m, Süphan dağı 1.200.000 ölçekli harita ya göre 4.434m, Nemrut dağı 2.802m) ile birbirinden ayrılır. Van Gölü havzası, doğuda İran sınır dağlarında yüksekliği 3.000m’yi aşan tepelere dayanan yüksek bir yayla (Erk dağı 3.200m) ile batıda Van Gölü’nün kapla dığı geniş bir çukur alandan meydana gelir.Murat hav zasında ise Murat ırmağı boyunca uzanan sıra ovalar arasında Bingöl (3.200m) gibi dağ kütleleri göze çarpar. Doğu Beyazıt ovası (2.000m), KaraköseEleşkirt ovası (1.650m), Malazgirt ovası (1.500m), Muş ovası (1.200m), Elâzığ ovası veya Uluova (1.050m).
5. Güneydoğu Toroslar, Doğu Anadolu’yu güneyden sınırlayan bir yaydır. Batı kesiminde geniş ve orta derecede yüksek (Malatya dağları; Akdağ 2.605m),orta kesiminde dar ve az yüksek (Maden dağları; Hazarbaba dağı 2.285m), doğuya doğru gitgide geniş ve çok yüksektir.(Bitlis dağları 3.500, Hakkari dağları; Cilo dağının Reşko tepesi 4.168m).

Ovalar ve platolar


Bölgede dağlardan sonra en fazla alan kaplayan yerşekli plâtolardır. Platolar, Fırat ve Aras nehirlerinin kolları tarafından parçalanmıştır. En büyük plâtosu ‘’ErzurumKars Plâtosu’’dur.
Bölgede yer alan dağ kuşakları arasındaki çöküntü oluklarında ovalar yer almaktadır.
  • Birinci çöküntü kuşağını; Ardahan, Göle ve Çıldır Gölü
  • İkinci çöküntü kuşağını; Erzurum, Erzincan, Pasinler, Horasan ve Iğdır Ovaları
  • Üçüncü çöküntü kuşağını ise;Bingöl, Muş ve Van Gölü çanakları ve bunlar içerisinde yer alan ovalar oluşturur.

Akarsular ve göller


Doğu Anadolu Bölgesi’nda yer alan Aras ve Kura nehirleri sularını ülkemiz toprakları dışarısında Hazar Denizi’ne dökerler. Fırat, Dicle ve Zap nehirleri ise sularını yine ülkemiz dışarısında Basra Körfezi’ne dökerler.
Bölge akarsularının rejimi düzensizdir. Bunun nedeni; yağış rejiminin düzensizliği ve kış yağışlarının kar şeklinde düşmesidir. Kışın yağan karlar erimeden uzun süre yerde kaldığı için akarsuların debileri azalmaktadır.İlk bahar ve yaz aylarında eriyen karlar akarsuların debile rinin yükselmesine ve coşkun bir şekilde akmasına yol açar.
Bölge akarsularının hidroelektrik enerji potansiyeli yüksektir. Bunun nedeni; yükselti ve eğimlerinin fazla olmasıdır.

Bölgedeki fay hatları üzerinde göller oluşmuştur. Türkiye’nin en büyük gölü olan Van Gölü başta olmak üzere Çıldır, Nazik, Erçek, Hazar, Balık ve Bulanık gölleri bölge sınırları içerisinde yer alır. Van Gölü Türkiye’ nin ikinci büyük kapalı havzasını oluşturur.

İklim


Doğu Anadolu iklimi, çok sert olarak özetle nebilir. Mevsimler ve gündüzgece arasındaki ısı fark ları çok fazladır. Yazlar ova kesimlerinde gündüzleri pek sıcak olur.(Malatya en sıcak ayının ortalama sıcaklığı 2909C, maksimum gölgede 4108C), fakat yayla ke simlerinde daha serin geçer (ensıcak ay ortalaması 1704C ve gölgede 3406C). Kışlar her yerde çok soğuk ve sürekli, kuzeydoğuya doğru daha serttir. (En soğuk ayın ortalama sıcaklığı ile minimum sıcaklığı: Malatya 101 e 2501, Van –306 ve –2807; Karaköse –1004 ve –4302; Erzurum –806 ve –3001; Kars –120C ve 3906C).Denizlerden uzaklığı yüzünden az yağışlı olmakla birlikte bölgenin dağlık yapısı İç Anadolu’ya göre yağış bakımından bir üstünlük sağlar. Özellikle dağların yağış getiren rüzgârara açık olmayan yamaçlarında ve çukur alanlarda az (Malatya 371mm, Iğdır 255mm, Erzurum 471mm, Van 378mm); meselâ Güneydoğu Toroslar’ın güneybatıya bakan yüzeyinde pek boldur. (Sason 1.216mm, Lice 1.194 mm). Yağış rejimi bakımından Doğu Anadolu’nun büyük bir kısmında (Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi’de, hatta İç Anadolu’da olduğu gibi) yaz mevsimi kurak geçer, yağışlar kış mevsiminde olur; bazende kışla beraber ilkbahar aylarına kayar (Gecikmiş Akdeniz rejimi). Yalnız bölgenin kuzeydoğu kesiminde (Erzurum Kars Bölümü) bu bakımdan önemli bir değişiklik olur: yaz kuraklığı silinir, yaz en yağışlı mevsim hâline geklirken kurak mevsim kalmamakla beraber kış en az yağışlı mevsim olur.

İklimin bu durumu, tabiî bitki örtüsünde ormanların neden az yer tuttuğunu (alçak yerlerde yazların kuru ve çok sıcak geçmesi, yüksek kesimlerde yazların kısa ve serin geçmesi) aydınlatır.
Bitki örtüsü

Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırdır. İlkbahar yağışlarıyla yeşeren bozkırlar yaz yağışlarıyla sararırlar. Yüksek kesimlerde (Erzurum Kars yaylası) uzun boylu dağ çayırları görülür. Bölgede sarıçam ormanarıda bulunur. Yağışların fazla olduğu dağ eteklerinde meşe ormalarına rastlanır. Bölge Türkiye ormanlarının %11’ine sahip olup, orman alanları bakımında 5. sırada yer alır.

Nüfus ve yerleşme


Doğu Anadolu Bölgesi en az nüfuslu ikinci bölgemizdir. Yaklaşık 5 milyon nüfusu ile km2’ye 34 kişi düşer. Nüfus yoğunluğu en az olan bölgemizdir. Bunun nedeni; nüfus miktarının az, bölge yüzölçümünün fazla olmasıdır.
Bölgede kırsal nüfus şehir nüfusundan fazladır. Diğer bölglere sürakli göç verir. Bunun nedeni; iş imkânlarının sınırlı olmasıdır.

Nüfus, bölgenin kuzey ve güneyindeki çöküntü ovalarında toplanmıştır. Erzurum, Erzincan, Malatya, Elazığ, Ağrı, Iğdır, Kars, Van, Bitlis, Bingöl, Tunceli, Hakkâri, Şırnak, Ardahan bölgedeki başlıca il merkezleridir.
Bölgenin kırsal kesimlerinde hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı kom ve mezra yerleşmeleri vardır. Kırsal yerleşim alanları küçük ve dağınık birimler hâlinde dağ etekleri ve vadi boylarına dağılmıştır.

Bögenin bölümleri


Yukarı Fırat Bölümü
a) Fizikî Özellikleri:
• Doğu Anadolu Bölgesi’nin batısını oluşturur. Fırat Nehri havzasını içine alır. Yüzölçümü en büyük olan bölümdür. Genel olarak dağlık olmakla birlikte geniş çöküntü ovaları da yer alır.
• Önemli dağları; Güneydoğu Toroslar ve Mercan Dağları’dır. Nurhak, Malatya, Maden, Genç, Sason ve Bitlis dağları ile çökme sonucu oluşmuş tektonik kökenli Hazar Gölü yer alır. Afşin, Elbistan, Malatya, Elazığ, Bingöl, Erzincan ve Uluova bölümünde yer alan önemli ovalardır.
• Bölümün önemli akarsularını Fırat Nehri ve kolları (Karasu, Murat suyu) oluşturur. Bölümdeki fay hatları üzerinde zaman zaman depremler oluşmaktadır (1993 Erzincan depremi).
• Yukarı Fırat Bölümü’nde kış mevsimi bölgenin diğer bölümlerine göredaha ılık, yazlar ise daha sıcaktır. Sert karasal iklim şartları bu bölgede etkisini kaybetmiştir. Bunun nedeni; yükseltinin az olması ve baraj göllerinin ılımanlaştırıcı etkisidir.
• Yıllık yağış miktarı 400600mm olup, çöküntü ovalarında bu miktar azalır (Malatya Ovası 350mm). Yağışlar ilkbahar mevsiminde daha fazla düşer.kış yağışları kar şeklindedir.
• Yukarı Fırat Bölümü’nün bitki örtüsü bozkırdır. Yer yer meşe ormanları da görülür. Ormanların sürekli tahrip edilmesi sonucunda toprak örtüsü aşırı erezyona mağruz kalmaktadır.

b) Beşerî ve Ekonomik Özellikleri:

• Doğu Anadolu Bölgesi’nde toplam nüfusun ve nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bölümdür. Bunun nedeni; iklimin ılıman, tarım alanlarının geniş ve ulaşımın yaygın olmasıdır. Şehirleşme oranı en fazla bu bölümdedir. Erzincan, Malatya, Elazığ, Tunceli ve Bingöl önemli yerleşim alanlarıdır.
• Bölgede tarım alanlarının en fazla olduğu bölüm Yukarı Fırat Bölümü’dür. İklim şartlarının diğer bölümlerden daha elverişli olması tarım ürünlerinin diğer bölümlerinden fazla yetişmesine neden olmuştur. Afşin, Elbistan, Malatya, Elazığ, Bingöl ovalarında yoğun olarak tarım yapılır. Ovalardaki tarımsal nüfus yoğunluğu Türkiye ortalamasının üzerindedir.
• Yukarı Fırat Bölümü’nde yetiştirilen başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, pamuk, tütün, şeker pancarı, baklagiller ve çeşitli sebze ve meyvelerdir. Bölümün en önemli tarım ürünü Malatya çevresinde gelişen kayısıdır.
• Bu bölümde ovalar çevresinde ve plâtolarda küçükbaş hayvancılık yapılır.
• Ülkemizde maden çeşitliliğin en fazla olduğu bölüm, Yukarı Fırat Bölümü’dür. Bu bölümde krom (Guleman, PoluElazığ), demir (HekimhanMalatya, DivriğiSivas), bakır (MadenElazığ), linyit (ElbistanK.Maraş), kayatuzu (Erzincan ve Tercan), kurşun ve çinko (KebanElazığ) ve kalay (Elazığ) madenleri çıkarılmaktadır.
• Yukarı Fırat Doğu Anadolu Bölgesi’nde endüs trinin en fazla geliştiği bölümdür. Termik santral (Afşin, Elbistan, Kahraman Maraş), bakır işletmeleri (MadenEklazığ), şeker (Elazığ, Erzincan, Malatya), sigara (Malatya, Bitlis), pamuklu dokuma (ElazığMalatya) ve termik santral (Ergani,Diyarbakır) bölümde yer alan endüstri kuruluşlarıdır. Ayrıca Malatya’da un, yem, süt ve et kombinası, Elazığ’da çimento, ferrokrom ve plastik boru fabrikası vardır.
• Fırat Nehri üzerinde Keban (Elazığ),Karakaya (Malatya) ve Murat Nehri üzerinde Hazar 12 (Elazığ) hidroelektrik santralleri yer alır.
• Doğu Anadolu Bömlgesi’nde ticaretin en fazla geliştiği bölüm Yukarı Fırat’tır. Bölümde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait tarihî eserler yer alır. Ayrıca baraj gölleri ve Hazar Gölü çevresinde mesire yerleri bulunur. Munzur Irmağı havzasındaki Mercan Vadisi Millî Parkı da bu bölümdedir.

Erzurum Kars Bölümü


Fizikî Özellikleri:
• Doğu Anadolu Bölgesi’nin kuzeydoğusunda yer alır. Türkiye’nin en yüksek bölümüdür. Ortalama yükseltisi 2000m olan bölümün kuzeyinde Ardahan Platosu yer alır. Güneye doğru Allahuekber dağları ve ErzurumKars platosu sıralanmaktadır.
• ErzurumKars Platosunun güneyindeki Aras Nehri bölümün sularını Hazar Denizi’ne boşaltır. Akarsuların debileriilkbahar ve yaz aylarında yükselir.
• Bölümün en doğusunda Iğdır Ovası yer alır. Yükseltisi 800m civarında olan bu ova Aras Nehri tarafından sulanmaktadır.
• Aras Nehri’nin güneyinde KarasuAras dağları ve Palandöken dağları bulunur. Daha güneyde ise Bingöl dağları yer alır. Van Gölü’nün kuzeyinde volkanik dağların en büyüğü olan Ağrı Dağı (5137m) bu bölümde yer alır. Türkiye’nin en yüksek dağıdır. Yükseltisi fazla olduğu için zirvesinde daimî karlar ve buzullar yer alır.
• Bu bölümün kuzeyinde lav akıntısının gerisinde suların toplanmasıyla oluşan Çıldır Gölü bulunur.
• ErzurumKars Bölümü’nde Iğdır yöresi hariç şiddetli karasal iklim hâkimdir. Kışlar çok soğuk, uzun ve kar yağışlıdır. Kar uzun süre yerde kalır. (56 ay), sıcaklık –400C’ye kadar düşer.
• Iğdır Yöresi’nin yüksekliği az olduğu için sıcaklık değerleri daha yüksektir. Yıllı yağış miktarı Iğdır çevresinde 300mm iken,yükseklerde 600mm’ye kadar çıkmaktadır.
• Bölümün doğal bitki örtüsü bozkırdır. Platolarda yaz yağışlarıyla gelişen uzun boylu çayırlar yetişir. Bölümde düşük sıcaklığa dayanıklı sarıçam ormanları da yer alır.

Beşerî ve Ekonomik Özellikleri:

• Tarıma bağlı olarak nüfus daha çok ova çevrelerinde toplanmıştır. Bölümde kırsal nüfus fazladır. Toplu yerleşmelerde tek katlı meskenler yaygındır. Bölümün en önemli kentleri; Erzurum, Kars, Iğdır ve Ardahan’dır.
• Bölüm yüksek ve engebeli olduğu için tarım alanları sınırlıdır. Tarım en fazla Iğdır Ovası’nda gelişmiştir. Iğdır’da yazların sıcak ve kurak geçmesi pamuk tarımının yayılmasına imkân sağlamıştır. İklimin etkisiyle arpa, buğday gibi tahıllar ve şeker pancarı tarımı da yapılır.
• Bölümün en önemli ekonomik faaliyeti hayvancılıktır. Tarım alanlaının sınırlı olması kırsal kesimde halkı çayır ve meralarda büyükbaş havancılıkla uğraşmaya yöneltmiştir. Ayrıca yazın gelişip çiçek açan otlar arıcılığın gelişmesine neden olmuştur.
• Bölümden çıkarılan madenler linyit (Erzurum), kayatuzu (KağızmanKars) ve oltu taşı (OltuElazığ)dır.
• Endüstri faaliyetleri sınırlı olan bölümde daha çok tarımsal ve hayvansal ürünleri değerlendiren tesisler bulunur. Şeker (Erzurum), et kombinası, çimento, deri, süt ürünleri (ErzurumKars), dokuma (Erzurum, Iğdır) ve el sanatları (Kars) bölümünde yer alan başlıca endüstri kuruluşlarıdır.
• Bölümde canlı hayvan ticareti yaygındır. Turizm sınırlı olup Palandöken ve Sarıkamış’ta kayak tesisleri vardır.
Ad:  erzincan.jpg
Gösterim: 5910
Boyut:  91.7 KB

Yukarı Murat -Van bölümü


a) Fizikî Özellikleri :
• Bu bölüm bölgenin doğusunu oluşturur. Bölümün en yüksek yerlerini Van Gölü’nün kuzeyinde kuzeydoğugüneybatı doğrultusunda uzanan volkanikdağlar oluşturur. Bu dağlar; Nemrut, Süphan, Tendürek ve Ağrı Dağları’dır. Murat Nehri, sularını bu bölümden toplar.
• Bölümün doğusunda Van Gölü Kapalı Havzası bulunur. Van Gölü Türkiye’nin en büyük gölüdür. Suları sodalıdır. Nemrut yanardağının vadi önünü kapatması sonucu olmuştur. Van Gölü’nün çevresinde Nemrut, Nazik, Bulanık ve Erçek gölleri bulunur.
• Murat Irmağı boyunca uzanan çöküntü hendeği boyunca Muş, Bulanık, Malazgirt, Ağrı ve Eleşkirt ovaları yer alır.
• Bölümde karasal iklim şartları etkilidir. Van Gölü çevresinde karasal iklimin etkisi, ılımanlaştırıcı etkisine bağlı olarak azalır. Yıllık ortalama yağış, alçak kesimlerde 400mm (Van 381mm), yükseklerde 600mm (Muş 871mm) civarındadır.
• Bölümün doğal bitki örtüsü bozkırdır. Yüksek kesimlerde dağ çayırları yer alır.

Beşerî ve Ekonomik Özellikleri:

• Bu bölümde kırsal nüfus çok fazladır. Ancak son yıllarda şehirlere göç artmıştır. Bölümün en büyük şehri Van’dır. Diğerleri Muş ve Ağrı’dır. TatvanVan arasında feribot seferleri yapılır.
• Yukarı MuratVan Bölümü engebeli olduğundan tarım alanları sınırlıdır. Muş Ovası tarım yapılan en önemli alandır. Bölümde en fazla tahıl ürünleri, özellikle arpa yetiştirilir.
• Küçükbaş hayvancılık en önemli ekonomik uğraştır.
• Bölümde endüstri az gelişmiştir. Şeker (Muş, Ağrı, Erciş, Van), çimento, iplik, et kombinası (Van) bölümdeki önemli endüstri tesisleridir. Bölümde canlı hayvan ticareti yaygındır.
• Bölümde Ağrı dağı, Van kedisi, tarihî ve doğal güzellikleri önemli turistik varlıklarıdır.

Hakkari Bölümü


Fizikî Özellikleri:
• Hakkâri Bölümü bölgenin güneydoğusunu oluturur. Türkiye’nin en dağlık ve engebeli bölümüdür. Bölümde Hakkâri ve Buzul (Cilo) dağı bulunur. Buzul Dağı’nın zirvesinde Uludoruk Tepesi 4135m’lik yükseltisi ile Türkiye’nin ikinci en büyük noktasıdır. Zirvesinde kalıcı kar ve buzullar yer alır.
• Bu bölümün tek ovası Yüksekova’dır (2200m).
• Önemli akarsuları Botan ve Zap Suyu’dur.
• Yaz mevsimi genellikle sıcak ve kurak, kışlar çok soğuk ve kar yağışlıdır. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en yağışlı bölümüdür. Yükseltisinden dolayı yağış miktarı artmıştır. Ortalama yağış 600800mm’dir. En fazla yağış kış ve ilkbaharda, en az yağış ise yaz mevsiminde düşer.
b) Beşerî ve Ekonomik Özellikleri:
• Hâkim bitki örtüsü bozkırlar ve dağ çayırları olmakla birlikte yağışın fazla olduğu yerlerde meşe ormanları görülür.
• Türkiye’de nüfus yoğunluğunun en az olduğu bölümdür. Bunun nedeni; yerşekillerinin engebeli ve tarım alanlarının dar olmasıdır. Hakkâri ve Şırnak önemli yerleşim merkezleridir. Bölüm sürekli olarak dışarıya göç verir.
• Bölümün en geniş tarım alanı Yüksekova’dır. Daha çok tahıl tarımı yapılır. Akarsu boylarında çeltik, sebze ve meyve yetiştirilir.
• Yaygın olarak yapılan ekonomik uğraş hayvancılıktır. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yanında arıcılık da oldukça gelişmiştir.
• Bölüm yeraltı kaynakları bakımından oldukça fakirdir.

Ekonomisi


Sanayi kuruluşları yetersiz olan Doğu Anadolu Bölgesi halkı geçimini, başta hayvancılık olmak üzere tarımdan sağlar. Bölgenin hayvancılığa çok elverişli olan ErzurumKars Bölümü’nde yüksek nitelikli sığırlar yetiştirilir. Çok sayıda küçükbaş hayvan besleyen göçer aşiretler yazın sürülerini bölgenin öteki kesimlerindeki yüksek yaylalarda otlatır.

Bitkisel üretime elverişli alanlar, bölge yüzölçümünün ancak %10’unu kaplar. Bu alanın büyük bölümünde tahıl ekimi yapılır. Tahıldan başka baklagiller, şeker pancarı, meyve, sebze, pamuk ve az miktarda da tütün yetiştirilir. Pamuk yetiştirilen kuytu Iğdır, Malatya ve Elazığ ovalarını yanı sıra Erzincan Ovası ile Van Gölü çevresinde meyve bahçeleri çok yer tutar.

Yalnızca büyük kentler çevresinde kurulan sanayilerin başlıcaları pamuklu dokuma, iplik, şeker, süttozu, un, peynir, yem, sigara ve çimento fabrikaları ile et kombinalarıdır.

Yeraltı kaynakları

bakımından oldukça zengin sayılan Doğu Anadolu Bölgesi’nde Afşin ve Elbistan’da linyit, Hekimhan ve Divriği yörelerinde bakır, Guleman yöresinde krom, Maden yöresinde bakır, Keban ve Baskil yöresinde de gümüşlü kurşun yatakları vardır. Keban ve Karakaya hidroelektrik, AfşinElbistan termik santralları bölgenin başlıca enerji üretim kuruluşlarıdır.
Tarımsal alanları kısıtlı, sanayi işyerleri yetersiz olan bölge halkının artan nüfusu içinde işsiz kalan kesimi, ülkenin ekonomikolanakları daha gelişmiş olan yörelerine göç etmek zorunda kalmaktadır.

Bölgenin Türkiye Ekonomisindeki Yeri:


Doğu Anadolu yurdun en geniş ama en tenha ve en geri kalmış bölgesidir.
Bu bölgenin yurt ekonomisine en büyük katkısı canlı hayvan ve hayvan ürünleri ihracatı alanındadır. Yurdumuzdaki küçükbaş hayvanların %21’si, sığırların %25’i bu bölgede yetiştirilir.

Toprak ürünleri bakımından yurt ekonomisine katkısı azdır.
Madencilik alanında yurt ekonomisine katkısı önemlidir: Tüm yurtta çıkarılan bakırın %50’si, kromun %70’i, demirin %75’i, mabünganezin %35’i, baritin %75’i, çinko ve kayatuzunun önemli bir kısmı bu bölgeden elde edilir. Bölgenin maden yatakları zengindir.

Bölgenin elektrik enerjisi üretimindeki payı büyüktür. Sadece Keban santrali tüm Türkiye üretiminin %25’ini gerçekleştirmektedir. Yapımı devam eden yeni hidroelektrik santralleri bittiğinde, bölge bu yönüyle çok daha büyük bir önem kazanacaktır. Türkiye’de hidroelektrik üretimine elverişli akarsu potansiyelinin üçte biri bu bölgede bulunmaktadır.
Son düzenleyen perlina; 26 Kasım 2016 11:39
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
7 Ekim 2006       Mesaj #4
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı

Doğu Anadolu Bölgesi


Kenarları dağ sırası ile kuşatılmış, Türkiye’nin 1/5 lik yüzölçümüne sahip en geniş coğrafi bölgedir. Yer şekilleri ve iklim özelliklerinin etkisiyle 4 bölüme ayrılmıştır. Bunlar Yukarı Fırat Bölümü, Erzurum-Kars Bölümü, Yukarı Murat-Van Bölümü ve Hakkari Bölümüdür.

Yer şekilleri
Bölgenin coğrafi özelliğini veren yükseltinin fazlalığıdır. Yüksekliği 3000 metreyi aşan, doğu-batı yönlü uzanan birbirine paralel dağ sıraları ve bu dağlar arasında yer alan çöküntü ovaları ile yüksek plotalar önemli yerşekilleridir.

Dağlar

: Bölgeyi kuzeyden çevreleyen Karasu-Aras Dağları ile güneyden çevreleyen Güneydoğu Toroslar, Şerafettin Dağları, Hakkari Dağları Türkiye’nin çatısını oluşturan önemli dağ sıralarıdır. Volkanik arazinin en geniş yer kapladığı bölgedir. Ağrı, Süphan, Nemrut ve Tendürek başlıca sönmüş volkanlardır.

Ad:  ELAZIĞ.jpg
Gösterim: 6195
Boyut:  73.1 KB

Ovalar

: Bölgenin düzlükleri kuzeyde, Erzincan, Tercan, Erzurum, Iğdır çöküntü ovalarıdır. Iğdır ovası, 800 metre ile bölgenin en çukur yeridir. Güneyde ise Elbistan, Malatya, Elazığ, Bingöl ve Muş çöküntü ovaları yer alır. Yüksekova ve Başkale ovalarının yüksekliği 2000 metreden fazladır. Bölge, kuzeydeki ve güneydeki çöküntü ovaları boyunca uzanan fay hatlarıyla, Türkiye’nin önemli bir deprem bölgesidir.

Platolar

: Doğu Anadolu’da akarsularla yarılmış, çevresine göre alçakta ve yüksekte olan değişik platolar bulunmaktadır. Fırat ve kollarınca parçalanmış Uzunyayla, Erzurum-Kars platoları başlıcalarıdır.

Akarsular ve Göller
Bölgede yer alan Aras ve Kura nehirleri Hazar Denizi’ne dökülür ve kapalı havza oluştururlar. Dicle, Fırat ve kolları olan Karasu ile Murat nehirleri bölgenin en önemli akarsularıdır. Bölge akarsularının rejimi düzensizdir. Kar erimeleri ile beslendiklerinden yazın suları kabarır. Yatak eğimleri fazla olduğundan hidroelektrik potansiyelleri fazladır. Van Gölü havzası Türkiye’nin en geniş kapalı havzasıdır.

Göller
Göl bakımından Türkiye’nin en zengin bölgesidir. Volkanik set gölü olan Van Gölü Türkiye’nin en büyük gölüdür. Suları sodalı olan gölde feribot taşımacılığı yapılır. Diğer önemli gölleri; Erçek, Çıldır, Aktaş (Hazapin), Hazar, Balık, Haçlı ve Nemrut gölleridir.

İklim
Bölgenin denize uzak ve yüksek olması nedeniyle karasal iklimin etkisi görülür. Çok geniş bir bölge olması ve yükseklik farklarına bağlı olarak iklim özellikleri farklılaşır. Erzurum-Kars Bölümü kış mevsiminin en soğuk geçtiği, ortalama sıcaklıkların en düşük değerler gösterdiği yerdir. Burada yaz yağışları fazladır. Yukarı Fırat Bölümü daha güneyde yer alması ve yüksekliğin azalması nedeniyle bölgenin sıcaklık bakımından en elverişli yeridir. Kış yağışları fazla olur, yaz mevsimi ise kurak geçer.

Doğal Bitki Örtüsü
Bölgede orman örtüsü tahrip edilmiş olup, genellikle antropojen bozkırlar görülür. Kars-Sarıkamış Yöresi’nde sarıçam ormanları yer alır. Bingöl ve Tunceli çevresinde meşe ormanları yer alır. Yüksek kısımlar ile Erzurum-Kars Bölümü’nde gür çayırlar ve otlaklar bulunur.

Nüfus ve Yerleşme
Türkiye’nin en seyrek ve Güneydoğu Anadolu’dan sonra en az nüfuslu bölgesidir. Doğum oranı çok yüksek olmasına karşın çok göç verdiğinden nüfusu azdır. Bölgenin dağlık olması, iklim özellikleri ve terör olayları göçleri artırıcı etki yapmaktadır. Kentleşme oranı düşüktür. Bölge nüfusunun büyük bölümü Yukarı Fırat Bölümü’ndeki ovalarla, Iğdır Yöresi’nde toplanmıştır. Erzurum, Erzincan, Malatya ve Elazığ bölgenin en kalabalık merkezleridir.

İller
Ağrı, Ardahan, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Hakkari, Iğdır, Kars, Malatya, Muş, Şırnak, Tunceli, Van

Ekonomik Özellikler
Tarım
Bölgenin yüksek ve engebeli olması nedeniyle tarım alanları oldukça azdır. Bunlar daha çok tektonik kökenli oluklar ve platolarda yer alır. Malatya, Erzurum, Elazığ, Iğdır, Muş, Bingöl ve Erzincan ovaları en çok ekim yapılan alanlardır. Karasallığın şiddetli olması nedeniyle 2000 m’nin üstünde tahıl tarımı yapılır. Tarım ürünü çeşidi az olan bölgede buğday, arpa, şekerpancarı ve patates başlıca tarım ürünlerini oluşturur.

Tarım Ürünleri
  • Pamuk : Iğdır ve Malatya ovalarında yetiştirilir.
  • Tütün : Muş, Bitlis ve Malatya’da ekimi yapılır.
  • Tahıllar : Buğday Malatya, Elazığ, Erzurum-Pasinler ve Horasan ovalarında yetiştirilir. Buğdaya göre daha az sıcaklık isteyen arpa ise Kuzeydoğu Anadolu platolarında yetiştirilir.
  • Şekerpancarı : Sulanabilen tarım alanlarında yetiştirilir
  • Sebze : Lahana ve patates Erzurum-Pasinler ve Horasan ovalarında yetiştirilir.
  • Meyve : Kayısı yoğun olarak Malatya’da sulanabilen alanlarda, özellikle Fırat ve Tohma kıyılarında yetiştirilir. Ayrıca Malatya, Elazığ ve Erzincan’da dut üretimi yapılır. Akarsu boylarında elma bahçeleri bulunur.
Hayvancılık
Hayvancılık tarıma göre daha çok önemlidir. Nedeni iklim koşullarının olumsuzluğu ve tarım alanlarının azlığıdır. Erzurum-Kars Bölümü’nde yaz yağışları ve gür otlaklara bağlı olarak büyükbaş hayvancılık, diğer bölümlerde ise küçükbaş hayvancılık yapılır. Hayvancılık mera hayvancılığı şeklinde yapılır ve verim azdır. Hakkari ve Kars yörelerinde arıcılık önemlidir.

Ormancılık
Türkiye ormanlarının %7’si bu bölgededir. Bölge ekonomisinde ormancılık önem taşımaz.

Madenler ve Enerji Kaynakları
UYARI : Doğu Anadolu Bölgesi’nde volkanik arazi yaygın olduğundan maden çeşidi boldur.
Madenler : Bölge maden ve enerji üretiminde ilk sırayı alır. Bölge krom, demir, bakır, kurşun, kaya tuzu, barit, oltu taşı, manganez yatakları işletir.
Krom : Elazığ’da Alacakaya (Guleman) Havzası, Türkiye’nin en büyük krom çıkarım alanıdır.
Demir : En çok bu bölgede çıkarılır. Sivas-Divriği, Malatya-Hekimhan, Hasançelebi, Çetinkaya havzalarında çıkarılır.
Bakır : Elazığ – Maden, Diyarkbakır-Ergani havzasında çıkarılır. Bakır üretiminin yarısını bu bölge sağlar.

Enerji Kaynakları

: En önemli linyit yatağı Afşin-Elbistan Havzası’ndadır. Kalorisi düşük ve rezervi bol olan linyitler Afşin-Elbistan termik santralinde kullanılır.

Enerji Üretim Tesisleri

: Hidroelektrik üretiminin en fazla olduğu yerdir. Fırat üzerinde Keban, Karakaya ve Tercan barajları ile Kars’taki Arpaçay önemli hidroelektrik santralleridir. Afşin – Elbistan termik santralinde linyit kömürü yakılarak elektrik üretilir. Enerji tüketiminin en az olduğu bölgedir.

Endüstri
  • Başlıca endüstri tesisleri şunlardır
  • Şeker : Erzurum, Malatya, Erzincan, Elazığ, Ağrı, Muş, Van-Erciş
  • Süt Ürünleri : Kars
  • Et Ürünleri : Van, Erzurum, Elazığ
  • Sigara : Malatya, Bitlis
  • Pamuklu Dokuma : Malatya, Erzincan
  • Fosfat : Sivrice-Elazığ
  • Ferrokrom : Elazığ
  • Kurşun : Keban
Ulaşım
Kışların sert ve uzun geçmesi, arazinin dağlık olması ulaşımı güçleştirir. Bölgede doğu-batı yönünde uzanan tektonik oluklar ve akarsu vadileri ulaşım açısından kolaylıklar sağlamaktadır. Dağlık Hakkari Bölümü ulaşımın en zor sağlandığı yerdir. Diğer bölümler kara ve demiryolu ile iç bölgelere bağlanmıştır. Ayrıca hava yolu ile ülkenin bir çok kentine ulaşım sağlanmaktadır.

Turizm
Ulaşım güçlüğü ve konaklama tesislerinin yetersizliği nedeniyle turizm gelişmemiştir. Dağcılık, kış turizmi, ve doğal güzellikleri açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Nemrut Kaldera Gölü, Van Gölü, Gürlevik ve Bendimahi çağlayanları ilgi çeken doğa güzellikleridir. Doğu Beyazıt’taki İshakpaşa Sarayı, Kars’taki Ani Harabeleri, Erzurum ve Ahlat’taki Selçuklu eserleri önemli tarihi zenginliklerdir.

Bölgenin Ülke Ekonomisindeki Yeri
Aşağıda bölge ekonomisinde önemli yer tutan ürün ve ekonomik faaliyet türlerinin listesi verilmiştir.
  • Kayısı
    Ad:  tütün.jpg
Gösterim: 6199
Boyut:  126.1 KB
  • Şekerpancarı
  • Tahıl
  • Tütün
  • Süt
  • Et
  • Yapağı
  • Hayvancılık
  • Bakır
  • Demir
  • Krom
  • Manganez
  • Linyit
UYARI: Bölgede halkın ana geçim kaynağı tarımdır. Daha çok madencilik ve hayvancılığa dayalı sanayi kolları yer alır. Ulaşımın güçlüğü endüstrinin gelişmesini engellemiştir.
Son düzenleyen perlina; 26 Kasım 2016 11:59
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Aralık 2009       Mesaj #5
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi

Doğu Anadolu Bölgesi Barajları

  • Alpaslan-1 Barajı

    ve Hidroelektrik Santrali Muş'da, Murat Nehri üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1998-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3.500.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 91,00 m., normal su kotunda göl hacmi 2.993,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 114,80 km2'dir. Baraj 160 MW güç ile yıllık 488 GWh'lik enerji üretmektedir.
  • Arpaçay Barajı

    Kars ilinde, Arpaçay üzerinde, sulama ve taşkın önleme amacı ile 1975-1983 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Beton ağırlık tipi olan barajın gövde hacmi 180.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 59 metre, normal su kotunda göl hacmi 525 hm³, normal su kotunda göl alanı 41,80 km²'dir. Baraj 40.420 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Başköy Barajı

    Erzurum'da, Başköy Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1998-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.850.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 101,00 m., normal su kotunda göl hacmi 165,51 hm3, normal su kotunda göl alanı 4,90 km2'dir. Baraj 25.747 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Bayburt Barajı,

    Kars'ta, Bozkuş Deresi üzerinde, sulama ve içme suyu amacıyla 1995-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1.790.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 57,00 m., normal su kotunda göl hacmi 50,84 hm3, normal su kotunda göl alanı 3,52 km2'dir. Baraj 5.237 hektarlık bir alana sulama hizmeti verirken, yıllık 18 hm3'lük de içme suyu sağlamaktadır.
  • Boztepe Barajı

    , Malatya'da, Kuruçay üzerinde, sulama amacıyla 1994-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4.300.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 81,00 m, normal su kotunda göl hacmi 83,70 hm3, normal su kotunda göl alanı 4,90 km2'dir. Baraj 10.164 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Cip Barajı

    Elazığ ilinde, Cip Çayı üzerinde, 1965 yılında sulama amacı ile inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 446.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 23,00 metredir. Normal su kotunda göl hacmi 7,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 1,10 km²'dir. 1.100 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir. Daha önce daha büyük olmasına rağmen şimdilerde bir hayli ufalmıştır.
  • Çamgazi Barajı

    Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) içerisinde 13 büyük proje arasında yer alan Adıyaman-Kahta projesinin ünitelerinden biri olan Çamgazi Barajı Doyran Çayı üzerinde 1990-1999 yılları arasında sulama amacıyla inşa edilmiştir. Çamgazi Barajı, Adıyaman il merkezine yaklaşık 17 km uzaklıkta ve Çamgazi köyünün 2,5 km kuzey doğusunda, Doyran ve Kuzgun çayları üzerine inşa edilmiş olup, kış ve ilkbahar aylarında Kırkgöz ve Çakal çaylarından su takviyesi yapılmaktadır.Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 5.512.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 45,00 m., normal su kotunda göl hacmi 56,17 hm3, normal su kotunda göl alanı 5,55 km2'dir. Baraj 6.532 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Çat Barajı

    , Malatya'da, Abdülharap Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1985-1996 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.475.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 78,00 m, normal su kotunda göl hacmi 240,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 14,30 km²'dir. Baraj 22.091 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Çıldır Barajı ve Hidroelektrik Santrali

    58379d1479719878 marmara bolgesi genel bilgi hidroelektrik santral baraj
    , Kars'ta, Çıldır Gölü üzerinde, sulama ve enerji üretmek amacıyla 1969-1976 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 62.000.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 12,00 m., normal su kotunda göl hacmi 1175,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 123,00 km2'dir. Baraj 18.000 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Demirdöven Barajı

    Erzurum'da, Tımar Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1986-1996 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.500.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 67,00 m., normal su kotunda göl hacmi 34,25 hm3, normal su kotunda göl alanı 1,45 km2'dir. Baraj 8293 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Dilimli Barajı

    Hakkari'de, Büyükçay üzerinde, sulama amacıyla 1995-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.241.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 93,00 m., normal su kotunda göl hacmi 59,10 hm3, normal su kotunda göl alanı 2,41 km2'dir. Baraj 9.142 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Erzincan Barajı,

    Erzincan'da, Gönye Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1991-1997 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4.400.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 81,00 m., normal su kotunda göl hacmi 8,39 hm3, normal su kotunda göl alanı 0,46 km2'dir. Baraj 4.722 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Gayt Barajı,

    Bingöl'da, Gayt Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1986-1998 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 444.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 36,00 m., normal su kotunda göl hacmi 23,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 2,92 km2'dir. Baraj 4.200 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Gülbahar Barajı

    , Bingöl'de, Koçan Deresi üzerinde, sulama amacıyla 1996-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1.482.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 66,00 m., normal su kotunda göl hacmi 14,07 hm3, normal su kotunda göl alanı 1,32 km2'dir. Baraj 1.572 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Kalecik Barajı,

    E Elazığ'da, Fırat Nehri'ne kavuşan Kalecik Çayı üzerinde, sulama amacı ile 1969 - 1974 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 680.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 39,00 m, normal su kotunda göl hacmi 12,50 hm³, normal su kotunda göl alanı 1,16 km²'dir. 1.245 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Kapıkaya Barajı

    , Malatya'da, Mamikhan Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1998-2004 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 4.415.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 90,00 m., normal su kotunda göl hacmi 67,02 hm3, normal su kotunda göl alanı 0,20 km2'dir. Baraj 3.662 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Keban Barajı ve Hidroelektrik Santrali

    Keban ilçesinde, Fırat Nehri üzerinde, 1965-1975 yılları arasında inşa edilmiş olan elektrik enerjisi üretimi amaçlı barajdır. Beton ağırlık ve kaya dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 16.679.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 210,00 m, normal su kotunda göl hacmi 31.000,00 hm³ normal su kotunda göl alanı 675,00 km²'dir.Keban Baraj Gölü bu özellikleriyle Türkiye’nin Atatürk Barajı'nın gölünden sonra en büyük yapay gölüdür. Doğal göllerle bir arada sıralandığında Van Gölü, Tuz Gölü ve Atatürk Baraj Gölü'nün ardından 4. sırada yer almaktadır. Baraj gölünün Murat Nehri Vadisi boyunca uzunluğu 125 km’dir. Genişliği yer yer değişmektedir. Keban baraj gölünde elektrik üretiminin yanısıra su avcılığı yapılmakta ve balık üretimi de gerçekleştirilmektedir. Gölün etrafında Elazığ ve çevre illerin halkının faydalandığı eğlence ve mesire yerleri mevcuttur. Üzerinden feribotla üç ilçeye geçiş yapılabilen gölün, özellikle iskelelerinde ve Elazığ-Bingöl karayolu üzerindeki sahilinde çok sayıda balık lokantası hizmet vermektedir.Enerji açısından Türkiye’nin ilk dev yatırımlarındandır. 1965 yılında yapımına başlanılmıştır. 1974 yılında ilk 4 büyük tribünü, 1981 yılında da diğer 4 türbini devreye girdi. Barajın toplam kurulu gücü 1330 Megawatt olup yıllık enerji üretimi 6 Milyar kW/Saat dir. Kurulduğunda Türkiye’de üretilen elektriğin %20 sini tek başına karşılayan santral şu an tüketilen toplam elektriğin % 8’ini karşılamaktadır. Keban Barajı böylece 1950'lerde Hirfanlı Barajı ve Sarıyar Barajı'nda büyük baraj inşaatı tecrübesini kazanmış Türk mühendisliğinin ortaya koyduğu ilk dev baraj olup, gururu ve alnının akıdır.Baraj mevkii Elazığ'ın 45 km kuzeybatısında, Malatya'nın 65 km kuzeydoğusunda olup, Karasu ve Murat nehrinin birleştiği yerden 10 km daha aşağıda nehrin aktığı en dar boğazlarından birindedir. Karasu ile Murat nehirlerinin birleşmeleri ile meydana gelen Fırat nehrinin bu birleşme noktasından itibaren ilk uygun baraj yeridir.Fırat nehri yılın muhtelif zamanlarında çok farklı bir akım düzenine sahiptir. Ortalama geçen su miktarı 635 m³/sn.'dir. Kış aylarında ortalama debi 200 ile 300 m³/sn. arasında değişir. Nehrin bir yıl içinde geçirdiği suyun % 70'i kar erime mevsiminde yani Mart ile Haziran ayları arasında geçer.
  • Kığı Barajı ve Hidroelektrik Santrali

    Bingöl'de, Peri Çayı üzerinde enerji üretmek amacıyla 1997-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 14.790.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 168,00 m., normal su kotunda göl hacmi 507,55 hm3, normal su kotunda göl alanı 8,35 km2'dir. Baraj 140 MW güç ile yıllık 450 GWh'lik enerji üretmektedir.
  • Koçköprü Barajı ve Hidroelektrik Santrali,

    Van'da, Zilan Çayı üzerinde, sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla 1978-1992 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.025.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 74,00 m., normal su kotunda göl hacmi 86,40 hm3, normal su kotunda göl alanı 5,92 km2'dir. Baraj 13.470 hektarlık bir alana sulama hizmeti verirken, aynı zamanda 9 MW güç ile de yıllık 44 GWh'lik enerji sağlamaktadır.
  • Kuzgun Barajı ve Hidroelektrik Santrali

    Erzurum'da, SIRLI ÇAYI üzerinde, sulama ve enerji üretmek amacıyla 1985-1996 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. [{KAYNAĞINI SIRLI DERESİNDEN ALIR}] Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3.627.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 110,00 m., normal su kotunda göl hacmi 312,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 11,20 km2'dir. Baraj 22.276 hektarlık bir alana sulama hizmeti verirken, 23 MW güç ile de yıllık 36 GWh'lik enerji üretmektedir.
  • Medik Barajı

    Malatya (il)'inde, Tohma Çayı üzerinde, sulama amacı ile 1966 - 1975 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak ve kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 811.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 43,00 m, normal su kotunda göl hacmi 22,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 1,62 km²'dir. 15.842 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Morgedik Barajı,

    Van'da, Deliçay üzerinde, sulama amacıyla 1997-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 708.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 59,00 m., normal su kotunda göl hacmi 102,50 hm3, normal su kotunda göl alanı 8,20 km2'dir. Baraj 17.574 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Özlüce Barajı ve Hidroelektrik Santrali

    Elazığ,Bingöl sınırında bulunan, Peri Çayı üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1992-2000 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 14.000.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 144,00 m., normal su kotunda göl hacmi 1075,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 25,80 km2'dir. Baraj 170 MW güç ile yıllık 413 GWh'lik enerji üretmektedir.
  • Palandöken Barajı

    , Erzurum'da, Lezgi Deresi üzerinde, sulama ve içme suyu üretmek amacıyla 1994-2001 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 500.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 49,00 m., normal su kotunda göl hacmi 220,44 hm3, normal su kotunda göl alanı 50,50 km2'dir. Baraj 11.678 hektarlık bir alana sulama hizmeti verirken, yıllık 34 hm3'lükte içme suyu sağlamaktadır.
  • Patnos Barajı,

    Ağrı'da, Gevi Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1985-1992 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1.300.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 38,00 m., normal su kotunda göl hacmi 33,40 hm3, normal su kotunda göl alanı 4,35 km2'dir. Baraj 5.973 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Pazaryolu Barajı

    Erzurum'da, Değirmendere üzerinde, sulama amacıyla 1998-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 780.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 70,00 m., normal su kotunda göl hacmi 3,02 hm3, normal su kotunda göl alanı 0,10 km2'dir. Baraj 655 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Polat Barajı

    Malatya'da, Polat Çayı üzerinde amacıyla 1985-1990 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.100.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 54,00 m., normal su kotunda göl hacmi 11,50 hm³, normal su kotunda göl alanı 2,99 km²'dir. Baraj 2.743 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Sarımehmet Barajı

    , Van'da, Karasu üzerinde, sulama amacıyla 1987-1991 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1.150.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 62,00 m., normal su kotunda göl hacmi 134,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 10,30 km2'dir. Baraj 17.700 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Sultansuyu Barajı

    Malatya'da, Sultansuyu üzerinde, sulama amacıyla 1986-1992 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3.205.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 60,00 m., normal su kotunda göl hacmi 53,30 hm³, normal su kotunda göl alanı 2,26 km²'dir. Baraj 17.614 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Sürgü Barajı

    Malatya ilinde, Sürgü Çayı üzerinde, sulama amacı ile 1965 - 1969 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 1.220.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 55,00 m, normal su kotunda göl hacmi 70,93 hm3, normal su kotunda göl alanı 5,10 km2'dir. 10.098 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Tercan Barajı ve Hidroelektrik Santrali

    Erzincan'da Tuzla Çayı üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1969-1988 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3.100.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 65,00 m, normal su kotunda göl hacmi 178,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 8,85 km²'dir. Baraj 29.725 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermekte, 15 MW güç kapasiteli HES (hidroelektrik santrali) yılda 51 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.
  • U

    zunçayır Barajı ve Hidroelektrik Santrali

    Tunceli'de, Munzur Suyu üzerinde, enerji üretmek amacıyla 1996-2003 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 551.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 70,00 m., normal su kotunda göl hacmi 308,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 13,43 km2'dir. Baraj 74 MW güç ile yıllık 317 GWh'lik enerji üretmektedir.
  • Yazıcı Barajı

    Ağrı'da, Altınçayır Deresi üzerinde, sulama amacıyla 1995-2001 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Yazıcı Barajı sulama kanallarının hizmete geçmesiyle birlikte çiftçinin dekar başına elde ettiği gelirin artmasını ve işsizliği önleyecektir.Yazıcı Barajı inşaatı Ağrı DSİ 85. Şube Müdürlüğü kontrollüğünde, Şube Müdürü Celalettin DEMİR ve Kontrol Mühendisi Eser Şahin'in denetiminde, AGE firmasının taahhüdü altında tamamlanmıştır. Toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 7.921.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 84,00 m., normal su kotunda göl hacmi 202,30 hm3, normal su kotunda göl alanı 7,61 km2'dir. Baraj 25.079 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Yoncalı Barajı

    Malatya'da, Maslakbaşı Çayı üzerinde, sulama amacıyla 1996-2002 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır.Kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 3.137.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 87,00 m, normal su kotunda göl hacmi 15,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 0,45 km²'dir. Baraj 12.045 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
  • Zernek Barajı ve Hidroelektrik Santrali

    Van'ın Gürpınar ilçesinde Hoşap Çayı üzerinde, sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1980-1988 yılları arasında inşa edilmiş bir barajdır. Toprak velkkkkoo kaya gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 2.100.000 m3, akarsu yatağından yüksekliği 80,00 m, normal su kotunda göl hacmi 104,00 hm3, normal su kotunda göl alanı 5,16 km2'dir. Baraj 11.300 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermekte, 5 MW güç kapasiteli HES (hidroelektrik santralı) yılda 13 GWh elektrik enerjisi üretimi sağlamaktadır.

Son düzenleyen perlina; 26 Kasım 2016 12:05
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
30 Eylül 2010       Mesaj #6
Mira - avatarı
VIP VIP Üye

Nüfus ve Yerleşme


Yüz ölçümü en geniş olan bu bölgemizde yer şekilleri ve iklimin de etkisi ile nüfus azdır. Nüfus bölge­de daha çok çöküntü hendekleri içindeki ovalarda toplanmıştır. Toplu yerleşme tipi görülür. Nüfus yoğunluğu, Türkiye nüfus yoğunluğunun altındadır. 1997 yılı nüfus sayımına göre, Türkiye nüfus yoğunlu km2 ye 81 kişi iken, bölgede 36 kişidir.

Bölgede şehirleşme oranı çok düşüktür (%28). Kırsal nüfus oranı ise çok fazladır (%72). Karadeniz Bölgesi'nden sonra kırsal nüfus oranı en fazla olan bölge Doğu Anadolu Bölgesi'dir. Bölgede nüfusun %80'i tarım ve hayvancılık ile uğraşır. Sa­nayi gelişmediği için diğer bölgelere Karadeniz'den sonra en çok göç gönderen bölgemizdir. Nüfus yoğunluğu bakımından son sırada yer alır.

İklimin sert karasal etkisi ve yer şekillerinin engebeli olması nedeniyle, tarımsal nüfus yoğunluğu fazladır. Bölgenin bazı yerlerinde tarımsal nüfus yo­ğunluğu 500'e kadar çıkmaktadır. Erzurum, Elazığ ve Malatya bölgenin büyük yerleşim birimleridir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 25 Kasım 2016 11:58
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
24 Haziran 2011       Mesaj #7
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Doğu Anadolu Bölgesi

Ad:  van-kedisi-1.jpg
Gösterim: 6769
Boyut:  42.6 KB

Türkiye'nin doğusunda, 7 coğrafî bölgesinden biri.
Yüzölçümü 163.055 km2 olan bölge, Türkiye'nin yaklaşık %21'ini kaplar. Bölgede tamamı bulunan iller, Kars, Ağrı, Van, Hakkâri, Bitlis, Bingöl, Muş, Tunceli, Elazığ ve Malatya'dır. Erzincan ile Erzurum'un büyük kısmı; Siirt, Batman, Şırnak, Kahramanmaraş, Adıyaman illerinin bazı ilçeleri de bu bölge içine girer. Bölgenin kuzeydoğu, doğu ve güneydoğusu Ermenistan, Gürcistan ve İran sınırına dayanır. Kuzeyinde, Doğu Karadeniz Bölgesi, güneyinde Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve batısında İç Anadolu Bölgesi yer alır.

Yüzey şekilleri bakımından, Türkiye'nin en yüksek bölgesidir. Ortalama yükseklik 1.800 m dolayında, bazı yerlerde 2.000 m ve 2.500 m.yi geçer. 1.000 m.nin altındaki yerler azdır. Bölgenin kuzeybatısında Kuzey Anadolu dağlarından Kelkit-Çoruh-Oltu dağları bulunur. Bunların gerisinde Erzurum-Kars Yaylası ve bu yayla üstünde Dumludağ, Allahüekber Dağları, Erzincan (1.200 m), Erzurum (1.800 m), Pasinler (1.600 m), Sürmeliçukur-Iğdır (800-900 m) ovaları bulunur. Karasu-Aras vadilerine güneyden paralel Munzur, Mercan, Palandöken, Çakmak, Perli dağları silsilesi uzanır ve yükseltiler 3.000 m.yi aşar. Bu silsile doğuda, Türkiye'nin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı'yla (5.165 m) devam ederek İran'a geçer, güneybatıda da Orta Toroslar'a bağlanır. Bu sırtın güneyinde, Güneydoğu Toroslar'a kadar uzanan Van Gölü ve Murat havzaları bulunur. Ağrı ile Nemrut'un arasında 4.400 m.ye kadar çıkan Tendürek, Süphan ve Nemrut gibi sönmüş volkanlar vardır. Van Gölü havzası 3.000 m.lik tepelere dayanan geniş bir yayladır. Murat havzasındaysa, Murat Irmağı boyunca Bingöl Dağları ile Doğubeyazıt, Karaköse-Eleşkirt, Malazgirt, Muş ve Elazığ ovaları yer alır (1.000-2.000 m). Güneydeki Güneydoğu Torosları, batıdan güneydoğuya gittikçe yükselen ve Hakkâri'de 4.168 m.lik Cilo Dağları ile sona eren doğal bir sınırdır.

İklim, çok sert kara iklimidir. Mevsimlerle gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkları oldukça fazladır. Yazın sıcaklık, ovalarda gündüzleri yüksektir (Malatya 27°C); yaylalarda düşüktür (17,5°C). Kışlar, bölgenin hemen her tarafında çok sert ve uzun, ancak özellikle kuzeydoğuda çok soğuk geçer, (Malatya'da -1,1°C, Van'da -3,6°, Kars'ta -12°C). Bölgenin büyük kısmında en çok yağış kışın ve ilkbaharda olur ve yazlar kurak geçer; Erzurum-Kars bölgesinde bunun tersi görülür.

Bölgenin akarsuları, Basra Körfezi'ne akan Fırat'ı beslerler. Fırat'ın iki önemli kolu Murat ve Karasu, Keban yakınlarında birleşerek Fırat'ı doğururlar. Yine Fırat'a Irak'ta katılan Dicle'nin Botan ve Zap gibi kolları da bu bölgeden doğar. Kuzeydoğudaki Aras ile Kura, Hazar Denizi'ne dökülür. Ceyhan ve Seyhan ırmakları da bölgenin batısından doğar. Bölgenin en önemli özelliği kapalı bir havza oluşturan, Türkiye'nin en büyük gölü Van Gölü'dür. Yağışların düzensizliğinden akarsu rejimleri de düzensizdir.

Bölgenin nüfusu 5 milyonu aşkındır (1985). Tarıma elverişli yerlerde nüfus yoğunluğu artarsa da, Hakkâri Dağları gibi yerlerde km2ye 5 kişiden az düşer. Nüfusu 100.000'i aşan iller Erzurum, Malatya ve Elazığ'dır. Erzincan ve Kars'ın nüfusları 50 bini aşar.

Bölgede ekonomi daha çok tarım ve hayvancılığa bağlıdır. Ormanlar, otlaklar yaygındır. Tarımın %90'ını tahıl oluşturur. Pamuk, Iğdır Ovası'nda; tütün, Malatya, Bitlis, Muş ve Siirt'te yetiştirilir. Şekerpancarındaysa Elazığ ve Erzincan başta gelir. Sebze ve meyve Malatya, Elazığ ve Erzincan'da gelişme göstermektedir. Bölgede hayvancılık önemlidir (koyun %25, keçi %18, sığır %23). Arıcılık Kars, Erzurum, Malatya'da yaygındır.

Bölgenin en önemli yeraltı zenginliği Elazığ'ın Maden ilçesindeki bakır yataklarıdır. Malatya, Tunceli, Erzincan illerinde de bakır yatakları vardır. Divriği'nin demir cevheri, Karabük ve Ereğli demir-çelik fabrikalarını besler. Keban'da çinko-kurşun işletmesi vardır. Erzurum'dan Tunceli'ye kadar birçok yerde linyit yataklarına rastlanmıştır. Bölgede 4 şeker fabrikası, Malatya'da tütün ve pamuklu dokuma, Erzincan'da iplik-dokuma ve çimento fabrikaları bulunmaktadır.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen perlina; 25 Kasım 2016 17:56
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
1 Mart 2012       Mesaj #8
Mira - avatarı
VIP VIP Üye

Doğu Anadolu Bölgesi İklim Özellikleri


Doğu Anadolu Bölgesi'nde, yükseklik ve denize uzak oluşu nedeniyle, etkisi şiddetle­nen kara iklimi görülür. Kışları çok soğuk ve sert geçen bölgenin Kars ve Erzurum kentlerinde bazı yıllar yerin karla kaplı oldu­ğu süre üç ayı geçer. Eskiden Karaköse adıyla anılan Ağrı'da 20 Ocak 1972 günü ölçülen -45,6°C sıcaklık, Türkiye'de bugüne kadar saptanan en düşük hava sıcaklığıdır. Iğdır Ovası gibi bazı kuytu kesimlerde ise kışlar daha yumuşak geçer. Bölgede oldukça kısa süren yaz boyunca havalar sıcaktır. Yaz ve kış ile gece ve gündüz arasında büyük sıcaklık farkları görülür.
Kuzeybatı, orta ve doğu kesiminde en çok yağış ilkbaharda düşerken, kuzeydoğudaki Kars ve Ardahan yöresi en çok yağışı Türkiye'nin hiçbir yöresinde görülmeyen biçimde ya­zın alır.

MsXLabs.org & Temel Britannica

Doğu Anadolu Bölgesi İklim Özellikleri


Genel Bilgi: Doğu Anadolu bölgesinde şiddetli bir kara iklimi egemendir. Kışlar çok soğuk, yazlar dağların kuşattığı ovalarda çok sıcak geçer. Bölgenin yüzey şekilleri iklimi etkilerler.
  • Yükseklik, yıllık sıcaklığın düşmesine ve kışların sert geçmesine neden olur; dağ sıraları, deniz etkisinin iç kesimlere sokulmasına olanak vermez ve yağışların azalmasına yol açarlar. Bununla birlikte, dağlık bir bölge olması nedeniyle, Doğu Anadolu bölgesi, İç Anadolu'ya oranla daha çok yağış alır. Yükselti farkları yakın uzaklıklarda önemli iklim değişikliklerine neden olur. Kışlar çok soğuk geçer ve bölgenin hemen her yanında şiddetli soğuk baskınları görülür; genellikle en soğuk ay ocaktır.
  • Doğu Anadolu'nun batı yarısında kışın sıcaklık doğu yarısına oranla daha yüksektir; ama kuzeydoğuya doğru kışlar büyük ölçüde sertleşir.
  • Erzincan'da yılda üç ay, Erzurum ve Kars'ta dört ay, ortalama sıcaklık 0 °C altına düşer (Erzincan'da —32,5°C; Kars' ta —37°C). Türkiye'deki meteoroloji istasyonlarında günümüze kadar kaydedilen en düşük sıcaklık Karaköse'deki olmuştur (—43,2°C). Ülkemizde en çok kar alan yer Doğu Karadeniz dağları olmakla birlikte, kar örtüsünün en çok yerde kaldığı bölge, Doğu Anadolu bölgesidir: Erzurum'un güneyindeki dağlarda, kar örtüsü 270 günden uzun süre yerde kalır.
  • Munzur, Palandöken, Ağrı, Süphan, Cilo ve Sat dağlarında da sürekli kar alanları vardır. Kış mevsiminin sert geçmesine karşılık, özellikle başlıca kentlerin bulunduğu çukur alanlarda, kıştan yaza geçiş hızlı olur: Karlar çabuk erir, otlaklar hızla gelişir ve sıcaklık hızla yükselir; ama kuzeydoğudaki yüksek düzlüklerde, yazlar serin geçer.
  • Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusunda, kış sıcaklıkları açısından olduğu kadar, yaz sıcaklıkları açısından da bölgenin öbür kesimlerinden farklı değerler gözlenir. Sıcaklığın gündüzleri yükselmesine karşıhk, geceleri 0°C'm altına düşmesi, yaz sıcaklık ortalamalarının düşmesine neden olur. En sıcak ay ortalaması, 20°C'ı bulmaz.
  • Bu kesimde en sıcak ay ağustos (Kars'ta 17,3°C,Erzurum' da 19,6°C),ama öbür kesimlerde temmuzdur ve ortalama sıcaklık 25°G'ı aşar (Malatya'da 27,5°C; Elazığ'da 27.2°C; Erzincan'da 24,1°C).
  • Yüzey şekilleri, yağışları da etkiler. Dağların nemli rüzgârlara bakan yamaçları bol yağış alır; dağların çevrelediği çukur ovalarda ve dar vadi oluklarmdaysa yağış miktarı düşüktür. Güneydoğu Toroslar, kıyı dağlan kadar yağış alırlar; ama arkalarındaki ovalarda yağışlar nispeten düşer;
  • Doğu Anadolu'nun orta sıralarında ve Erzurum-Kars yaylası üstündeyse, yeniden yükselir. Yağışların yıl içinde mevsimlere dağılışı düzensizdir. En yağışlı mevsim bölgenin büyük bir kesiminde kıştır ;onu ilkbahar izler. Yaz kuraklığı, tarım ve hayvancılık üstünde de etkisini gösterir. Bölgenin yalnızca kuzeydoğusunda yaz kuraklığı silinir ve yazın da öbür mevsimler kadar yağış düşer.
1. Gelişim Hachette, Gelişim Yayınları, 3. Cilt, Sy:1055-1056
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 25 Kasım 2016 17:17
theMira
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
1 Mart 2012       Mesaj #9
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Doğu Anadolu Bölgesi Irmaklar ve Göller
Doğu Anadolu bölgesinin en büyük ırmağı Fırat'tır. Fırat'ın iki önemli kolundan biri olan Karasu, Erzurum'un kuzeyindeki Dumludağı'ndan, öbür kolu Murat suyuysa Van gölü kuzeyindeki dağlık kütlelerden doğar. Keban çevresinde bu iki ana kolun birleşmesiyle büyüyen Fırat ırmağı, dar ve derin boğazlardan geçerek Güneydoğu Anadolu bölgesine girer; Suriye ve Irak'tan geçerek Basra körfezine dökülür. Dicle ırmağı da, Doğu Anadolu'da Gölcük (Hazar gölü) yakınlarından doğar (bölgenin büyük bir kesiminin suları, bu ırmaklar aracılığıyla Basra körfezine ulaşır). Bölgenin geri kalan kesiminin sularıysa, Araş ve Gür (Kura) suları aracılığıyla Hazar denizine boşalır. Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının kaynak alanları Doğu Anadolu'da kalır ve güneybatıdaki küçük bir kesim, bu yolla sularını Akdeniz'e iletir. Çoruh ırmağının bazı kollarının kaynaklan da Doğu Anadolu bölgesinde yer alırlar (bölge bu yolla Karadeniz'e açılır). Van gölü havzasıysa, dışarı akışı olmayan kapalı bir havzadır. Doğu Anadolu bölgesinde kışın yağışların kar biçiminde düşmesi nedeniyle, bu mevsimde sularda bir alçalma görülür. İlkbaharda, karların erimeye başlamasıyla sular kabarır; yaz sonuna doğru sular en düşük düzeye iner; sonbahardaysa yeniden bir yükselme görülür.

Doğu Anadolu'da çeşitli büyüklükte göllere raslanır. Bölgede yer alan ve Türkiye'nin en büyük gölü olan Van gölü, çöküntü hareketlerinin sonucu olan bir çukurun, sonraki dönemlerde Nemrut yanardağından çıkan lavların yarattığı setle Muş ovasından ayrılması ve bu setin arkasında suların birikmesiyle oluşmuştur. On iki bin kilometrekarelik bir alanın sularını toplayan gölün dışa akışı yoktur (bunun sonucu olarak, akarsuların getirdiği tuzlar gölde birikmiş, tuzluluk oranı büyük ölçüde artmıştır). Van gölünün doğusunda Erçek gölü, batısında Haçlı gölü ve Nazik gölü, lav setinin arkasında suların birikmesiyle oluşmuşlardır. Doğu Anadolu bölgesinin ikinci büyük gölü, Keban baraj gölüdür. Beyşehir gölünden sonra Türkiye' nin ikinci büyük tatlı su gölü olan Keban gölünün suları 116 köyü bütünüyle, 81 köyün topraklarını da bir ölçüde su altmda bırakmıştır (göl sulan altında kalacak tarihsel yapıtlar, ortak bir çalışmayla kurtarılmış ve Türk müzelerine binlerce yapıt kazandırılmıştır). Güneydoğu Toroslar'm orta kesiminde Elazığ ile Maden arasında bulunan Gölcük (Hazar gölü), tektonik bir çukurun içinde yer alır; kıyılarında çevre halkının yararlandığı dinlenme tesisleri kurulmuştur. Doğu Anadolu bölgesinde, Karaköse ve Doğu Beyazıt arasında yer alan Balık gölüyse, Türkiye'nin en yüksek (deniz düzeyinden 2 241 m yüksekte) gölüdür. Kars'ın kuzeyinde tektonik bir çukurlukta yer almış olan Hozapin gölünün yarısı Türkiye'de, yarısıysa da Rusya'dadır. Doğu Anadolu' nun öbür gölleri arasında Kars'ın kuzeyindeki Çıldır gölü, Bingöl ve Munzur dağlarının yüksek kesimlerindeki buzul sirk gölleri, ayrıca Nemrut dağı üstündeki krater gölü sayılabilir.
1. Gelişim Hachette, Gelişim Yayınları, 3. Cilt, Sy:1056-1057
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 25 Kasım 2016 12:01
theMira
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
1 Mart 2012       Mesaj #10
Mira - avatarı
VIP VIP Üye

Doğu Anadolu Bölgesi Kentler ve Özellikleri


Doğu Anadolu bölgesi bütünüyle şu illeri içine alır: Kars, Ağrı, Van, Hakkâri, Bitlis, Muş, Bingöl, Tunceli, Elazıği Malatya. Ayrıca, Erzurum ve Erzincan illerinin büyük bölümü (Erzincan ilinin Refahiye ilçesi, Erzurum'un Oltu, Tortum, îspir, Olur ilçeleri, Karadeniz bölgesine taşar), Siirt'in (Şirvan, Şırnak, Eruh, Pervari, Sason), Sivas'ın (Divriği, Gürün), Kahramanmaraş'ın (Elbistan, Afşin), Adıyaman'ın (Çelikhan, Gerger), Diyarbakır'ın (Kulp, Lice, Hani) bazı ilçeleri Doğu Anadolu bölgesinde yer alır.

Bölgede üç yerleşme merkezinin nüfusu 100.000'i aşar: Erzurum (190 241); Malatya (179 074); Elazığ (142 983). Erzurum, 200.000'e yaklaşan nüfusuyla Doğu Anadolu'nun en büyük nüfuslu kentidir. Palandöken dağının kuzey eteklerinde kurulmuştur (eskiden kentin çevresi, günümüzde bazı kesimlerde parçaları kalmış olan surlarla kuşatılmıştı). Çok eski bir yerleşme merkezi (burada, eski adı Karin olan, sonraları Theodosiopolis denilen önemli bir sınır kalesi vardı) olan kente, daha sonra Erzen denmeye başlanmış ve Siirt yakınlarındaki başka bir Erzen'le karışmaması için, bu ad Erzen-al Rum'a, çevrilmiştir (günümüzdeki adı buradan gelir). Yüzyıllar boyunca önemli yollar üstünde bir ticaret merkezi ve büyük bir askerî merkez olarak önemini koruyan Erzurum'un 1927'deki ilk nüfus sayımında nüfusu 30 000'i biraz geçerken, ilk olarak 1965'te 100 000'i aşmış, 1980'deyse 200 OOO'e yaklaşmıştır. Başlıca sanayi kuruluşları şehrin merkezinde toplanmıştır: Şeker fabrikası; et kom-binası;yem sanayisi;kiremit fabrikası; un fabrikaları; vb. Erzurum ayrıca, çeşitli yolların birleştiği bir kavşak noktasıdır: Trabzon-Iran transit yolu, Îskenderun-Erzurum, Erzurum-Rize, Erzurum-Artvin, Erzurum-Kars, Erzurum-Muş karayolları ilin merkezinde düğümlenir; İstanbul'u Kars'a bağlayan demiryolu Erzurum'dan geçer. Ayrıca kente, istanbul ve Ankara'dan düzenli uçak seferleri yapılmaktadır.

Doğu Anadolu bölgesinin ikinci büyük nüfuslu kenti Malatya'nın ilk kuruluş yeri, daha kuzeyde, günümüzde Aslantepe denilen yerdir (burada Hititlerin önemli merkezi Milidya (Melite, Melitene ya da Maldiya) yer almaktaydı. Daha sonra kent günümüzde Eski Malatya denilen yere taşınmış ve Selçuklular döneminde önemli bir merkez haline gelerek gelişmiş, çeşitli anıtlarla süslenmiştir. Malatyalılar uzun süre yazları Aspuzu bağlarında geçirip, kışları kente dönmüşler, bu yaz-kış göçleri, 1838'de son bulmuş, o tarihte Doğu Anadolu'daki kuvvetlerin komutam olan Hafız Paşa, karargâhını Elazığ'dan Malatya'ya taşıyınca, askerleri barındıracak ev bulamadığı için, halkın Aspuzu bağlarına göçerek bıraktığı kentteki evlere yerleştirmiş, bu yüzden Malatyalılar o yıl kışı da Aspuzu'da geçirmek zorunda kalmışlar, askerî kuvvetler şehirden ayrılınca da askerin tahrip ettiği evlere bir daha dönmemişler ve Aspuzu'ya yavaş yavaş Malatya denmeye başlanmıştır (Malatya'ya da Eski Malatya denilmiştir; Aşağı Şehir de denilen Eski Malatya, günümüzde Malatya' ya 9 km uzaklıkta bir bucak merkezidir). Kent günümüzdeki yerinde hızla gelişmiş, 1931'de Malatya-Fevzipaşa demiryolunun, 1937'de Sıvas-Malatya demiryolunun yapılmasıyla önemli bir yol kavşağı haline gelmiştir.

Günümüzde Malatya'nın ana eksenini doğu-batı doğrultum bir cadde oluşturur, başlıca işyerleri ve sanayi kuruluşları, Hükümet ve Belediye binaları, kentin merkezini tren istasyonuna bağlayan bu cadde üstünde toplanmıştır. Demiryolu ve karayoluyla öbür bölgelere bağlanan kente, ayrıca Ankara'dan düzenli uçak seferleri yapılmaktadır. Doğu Anadolu bölgesinin üçüncü büyük nüfuslu kenti olan Elazığ, Elazığ ovasının güney kenarında XIX. yy. ortalarında kurulmuştur (Daha önceleri yerleşme merkezi günümüzdeki kentin kuzeyinde, sırtlar üstünde kurulmuş olan Harput'tu). Ortaçağ'da önemli bir kent olan Harput, Selçuklular döneminde anıt ve yapılarla süslenmiş, daha sonraki dönemlerde ana yollara göre sapa kalması nedeniyle, önemini yitirmeye başlamış, XIX. yy. ortalarında kent, günümüzde Elazığ'ın bulunduğu etekte, düzlüğe taşınmıştır). Başlangıçta Mamurat-ul Aziz (Sultan Aziz'in imar ettiği yer) adı verilen kente, sonradan bu ad kısaltılarak Elaziz denmiş, 1937'den sonraysa adı Elazığ'a çevrilmiştir. Kent, yeni yerinde hızla gelişmiş, çevresindeki köyler, Elazığ'ın Direr semti haline gelmiştir.Başlıca sanayi kuruluşları (şeker, çimento, iplik, şarap ve süperfosfat fabrikaları) il merkezinde yer alan kent, düzenli karayollarıyla öbür bölgelere bağlanır. Ayrıca, Malatya-Diyarbakır-Kurtalan demiryolundan ayrılan bir kol, kentin içinden geçerek Muş üstünden Tatvan'a ulaşır. Doğu Anadolu bölgesinde nüfusu 100.000'i aşan bu üç yerleşme yerinin dışında, nüfusu 50.000 - 100.000 arasında olan 3 yerleşme yeri (Van, Erzincan, Kars) ile nüfusu 10.000 - 50.000 arasında 35 yerleşme yeri vardır.

1. Gelişim Hachette, Gelişim Yayınları, 3. Cilt, Sy:1057-1058
Son düzenleyen perlina; 25 Kasım 2016 12:01
theMira

Benzer Konular

19 Kasım 2016 / kompetankedi Türkiye Coğrafyası
22 Kasım 2016 / perlina Türkiye Coğrafyası
26 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
10 Aralık 2016 / Fatih2003 Cevaplanmış
2 Aralık 2016 / Misafir Cevaplanmış