Arama

Kutuplarda Hayat

Güncelleme: 8 Eylül 2007 Gösterim: 20.280 Cevap: 2
Mert Ünal - avatarı
Mert Ünal
Ziyaretçi
11 Ağustos 2007       Mesaj #1
Mert Ünal - avatarı
Ziyaretçi
Kutuplarda Hayat
Bütün memelilerin vücutlarının ısı derecesi 35 - 38 derece aralığındadır. Uçabilenlerde bu birkaç derece daha yüksektir, insan ısıya karşı çok hassastır. Hava sıcaklığı 30 derece olunca denize girer de, 5 derecede üzerine palto giyer. Oysa hayvanların giysileri yoktur. Köpekler eksi 40 derecede kutuplarda kızak çeker, buzlu sularda balıklar çırılçıplak yüzerler.Aslında ısıdan etkilenmek sadece insana mahsus değildir. Güneşin bulut arkasına girmesi ile havadaki iki derecelik ısı düşüşü uçan sineği zor yürür hale getirebilir. Öğlen güneşinde zıp zıp zıplayan çekirge, sabah serinliğinde hareketleri ağırlaştığm-dan çok rahat yakalanabilir.Kendi vücut ısısından çok daha düşük ısı koşullarında yaşayabilmek için canlıların iki silahı vardır. Biri vücut ısılarını ayarlamaları, diğeri de kürk denilen vücut örtüleridir. Kutup bölgesinde yaşayan bir canlı, tropik bölgede yaşayana nazaran on kat daha fazla ısı meydana getirmek veya vücut örtüsü on kat daha fazla koruyucu olmak zorundadır.Çok soğuk iklimlerde yaşayan hayvanların yaşam nedenleri araştırılırken hep kürkleri üzerinde durulmuştur. Halbuki burada yaşayan hayvanların kürkleri ile ılıman bölgelerde yaşayan hemcinslerinin kürkleri arasında çok ciddi bir fark yoktur. Üstelik domuzlar hiç kürkleri olmamasına rağmen deri altı yağ tabakaları sayesinde vücut ısılarından 20 derece daha düşük ısı ortamlarından hiç etkilenmezler.Zaten dünyamızda üzeri tamamen kürkle kaplı hiçbir hayvan yoktur. Çoğunun ayak ve burun gibi kısımları görevlerini yapabilmek için açıkta bırakılmıştır. Ancak buralarda vücuda sıcak kan ileten atar damarlar kılcal damarlar vasıtası ile deriye daha yakın olan toplar damarları ısıtırlar. Bu sayede buzun üstünde yürüyen bu tür hayvanların ayaklan üşümez. Ama bu da, hayvanın tüm vücudunun üşümeden bu soğuk ortamda nasıl yaşayabildiğini açıklayamaz.Kutuplarda, buzlu sularda yaşayan balıkların, sıfır ve sıfır altı derecedeki ortamda donmamalarının sırrının, bu balıkların derilerindeki buz kristallerinin donma derecesini düşüren bir protein olduğu tespit edilmiş, hatta genetik mühendisleri laboratuar ortamında bu proteini üreten geni yaratmayı başarmışlardır.Bilim insanları bu örnekten yararlanarak, meyve ağaçlarını dondan, uçak kanatlarını ve yolları buzdan kurtarabileceklerini düşündüler ama henüz geniş çaplı üretimi zor görülmektedir. Ne yazık ki, sıcak kanlı hayvanların kendilerini çok soğuk ortama nasıl adapte ettiklerinin sırrı hala tam çözülmüş değİL
Sponsorlu Bağlantılar

_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #2
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
ESKIMOLAR NASIL YASIYORLARDI


Sponsorlu Bağlantılar
"Eskimo," sayisiz toplumun (Allivik, Copper, Netsilik, Polar, Iglulik, Aleut, Chukchi, Koryak, Cugach, Kobuk) obalar biçiminde örgütlenerek Kanada'dan Alaska'ya, Grönland'dan Kuzey Asya'ya, Kuzey kutbun dörtbir yanina yayilmis fiziksel görünüsleri, dilleri, mitolojileri, sanatlari, üretim araçlari ve üretim iliskileri bakimindan büyük benzerlik gösteren toplumlarin genel adidir. Kimi eskimo toplumlarin dilinde "Eskimo" terimi melek anlamina yakin düsüyor. Her bir Eskimo toplumunun kendi iç evriminin getirdigi ve yörelerindeki baska halklardan etkilenmeleriyle edindikleri farklarin disinda genel karakteristikleri çok benzerdir.
Tarihimizin sadece onbinde birinde sanayilesmis toplumu yasadik yasamaktayiz, ama yüzde 99'unda derleyici ve avciydik ve göçebe bir yasam sürüyorduk. Eskimolar 12 000 yil öncesine kadar hüküm sürmüs avci-derleyiciligin yakin zamana dek kendini koruyabilmis örneklerinden biridir. Ama tüm toplumun sürekli göçer oldugu derleyici-avcilardan farklilikla Eskimo avcilari onlarca kilometre kamp yerinden açilir, belirledikleri av bölgesinde bir kaç hafta kalir, yeterince avlandiktan sonra eti kurutup, köpeklerin çektikleri kizaklariyla konak yerine tasirlar. Konaklama yerindeki topluluk kimi kez tek aileye kadar inebilir.
Geçimleri hemen tümüyle denize ve deniz memelilerine baglidir. Yakin geçmislerine dek orman ürünlerinden yararlanmayan tek derleyici-avci halk onlardi. Sicakligin eksi altmis derecenin altina düstügü ormansiz cografya kosullarinda, gelistirdikleri teknolojinin diger derleyici-avci toplumlarla kiyasliginda belirgin üstünlügü göz kamastiricidir.
Kimi Eskimo toplumlarinda kadinlar ayi ve fok baligi avina katiliyorlar. Derleyicilik ve avcilik biçimindeki geleneksel emek bölümü, avcilik içerisine sigismistir. Kadinlar avlanma sürecine farkli bir islevle katilirlar; örnegin, sandalla avlanirken kadin sandalin dengelenmesi isini üstlenir, erkek zipkin firlatir. Ama avcilik asil olarak erkegin isidir. Avciligin hakim geçim yolu olmasinin maddi etkisi kendini erkek nüfusa verilen önemde belli eder. Yeni dogmus kiz bebeklerin öldürülmesi Eskimolarin yaygin pratikleri olagelmis. Erkek nüfusunun daha büyük olmasi eslesme biçimlerine etkir. Çok kocali evlilik yaygindir, yanisira çesitli yasamsal zorunluluklar "kari degisimini" gerektirir. Uzun av seferi için karisiyla birlikte yola koyulan erkek karisinin gebe, hasta, yarali olmasi durumunda arkadasindan karisini rica edebilir. Ya da uzaktaki anababasini görmek isteyen kadin bir avcidan birlikte gitmeyi isteyebilir. Bunun kiskançlik konusu olmasi bir yana, tersine, siki arkadasligin belirtisidir. Dahasi bu yolla yardim etmek toplumsal bir görevdir. Ama ayni iliski izinsiz kurulacak olursa zina kapsamina girer. Zina hirsizlik kabul edilir. Beklenecegi gibi çatismalarin temel konusu çocuklari doguran, emziren, büyüten, yiyecegi yenmeye hazirlayan, deriyi tabaklayip giysi üreten, sepet ören kadinlardir: "Evlilik sonrasinda ve öncesinde çesitli cinsel deneyimlere genis bir cinsel serbestlik izni bulunmasina karsin, Eskimolar kadin edinmek için sürekli bir rekabete ve sik sik asikar bir zina ya da baska bir erkegin karisina iradi bir elkoyma biçimini alan siddetli çatismalara girerler."(• )
Kadinlar üzerindeki bu çatismali iliski biçimleriyle karsilastirilirsa, Eskimolar dogal ve üretilmis zenginlik üzerinde pek az anlasmazliga düserler. Kara ve deniz hayvanlarinin avlandigi arazi üzerinde ya da yerlesim alani üzerinde kisilerin ya da toplumlarin birbirleri karsisinda ayricalikli haklari yoktur. Her toplumun tanimli bir topragi bulunmakla birlikte kesin siniri belirlenmemistir. "Beyaz balina gibi büyük hayvanlar hakiki ortak mülkiyettir, herkesin ne gereksiniyorsa alma hakki vardir; bu düzen kitlik sirasinda tüm yiyecekler için geçerlidir."(• • ) "Açlik ve bolluk paylasilir." maksimi Eskimolarin bölüsüm iliskilerinde birbirlerine karsi takindiklari moral tavri yetkinlikle ifade ediyor. Obalar arasi ziyaretler armaganlasma senligi gibidir. Armagan vermek, verilen kisiyi akraba yakinligina yükseltir. Caribou Eskimolari armaganlastiklarina akraba olmasalar bile "yegen" derler.
Kuzey Alaska kiyi Eskimolarinin yasama kosullari Kuzeybati Amerika kiyi kizilderililerine benzer ve onlardan kültürce kuvvetle etkilenmislerdir. Onlar gibi görece oturgan bir yerlesim örüntüsü sergilerler. Kimi aileler av ve kara memelilerini avlamak için yaz kamplarina tasinirlar, digerleri kis köylerinde kalip deniz memelilerini avlarlar. Eskimolarda seflik kurumsallasmamistir. Çaliskanligiyla, cömertligiyle, ustaligiyla, konusmaciligiyla, deneyimliligiyle ve barisçiligiyla toplumsal sayginlik kazanan kisi önder konumundadir; ögüdü dinlenir fakat itaat edilmez. Ama Alaska Eskimolarinda durum biraz degisik. Oba içerindeki en genis aile basi tüm obaya önderlik ediyor. Daha çok birikim yapan ve birikimini cömertçe dagitan genis aile digerleri arasindan sivrilir. Bölüsüm, kendisinin ve ailesinin özel ayricaligi olmayan sef tarafindan tüm obayi olusturan bireyler arasinda yapilir. Sef senlikler düzenler, ritüel ve törenleri yönetir. Örnegin Aliutlarin cenaze sölenlerinde, sölene katilanlar yillarca biriktirdikleri kürk, çesitli araç gereç gibi zenginliklerini birbirlerine armagan ederler. Bu sölenler Kuzeybati Kiyi kizil derililerinin potlaç senliklerini andirir; en fazla veren, en yüksek toplumsal prestij edinir. Bireyler ve aileler arasinda derecelenme yaratici bu uygulamaya ragmen hiçbir Eskimo toplumu siniflara, kastlara bölünmemistir; erkeklerin kadinlar karsisinda statü üstünlügü disinda zümresel bir tabakalasma olusmamistir.
Düsünce dünyalari çalisma ve emek, doga ve insan diye bölünmemistir. Uslamlama süreci maddi olan ile hayali olani birlikte kusatir. Polar Eskimosu söyle düsünür: "Ayilar yoktur, çünkü buz yoktur; buz yoktur çünkü yeterli rüzgar yoktur; çok rüzgar yoktur, çünkü töreye aykiri davrandik."(***) Mitleri, tabulari bu tür düsünüs örnekleriyle doludur.
18'in yüzyildan bu yana Rus isgaline ugrayan Alaska Eskimolari gibi hepsi sinifli toplumlarin hismina ugramis. Artik kar evler insa etmiyorlar, metal araç gereç kullaniyorlar, parayla alisveris yapiyorlar, geleneklerinin inançlarinin bir çogunu korumakla birlikte, esitlikçi ortaklasmaci davranis biçimlerini zayiflatip giderek bize benziyorlar.

Msn StarHoebel, E. A. 1954. The Law of Primitive Man: A study in Comparative Legal Dynamics. Cambridge: Harvard University Press. s. 83
(**)Birket-Smith, Kaj. 1959. The Eskimos. Tr. W. E. Calvert. London: Methuen & Co. Ltd. s.146
(***)Birket-Smith, Kaj. 1959. The Eskimos. Tr. W. E. Calvert. London: Methuen & Co. Ltd. s.150

DrAm3vLH - avatarı
DrAm3vLH
Ziyaretçi
8 Eylül 2007       Mesaj #3
DrAm3vLH - avatarı
Ziyaretçi
Kutuplarda hayat
Buranin en onemli ozelligi cok soguk olmasi, herhangi bir meyve sebze vesaire seylerin yetismemesi, Elmas altin gumus vb seylerin acayip bol olmasi yani yolda yuruyorsunuz ayaginiza elmas carpiyor vs. Elmas neredeyse elma kadar ucuz.Bol bol cig et ve cig balik yenen bir mekan Allah gostermesin yolunuz duserse ne demek istedigimi cok iyi anlarsiniz.Insanlar kafalarina acayip tilki ve benzeri tuylu yaratiklarin derilerinden yapilmis sapkalar giyiyorlar. Ustunuze kaban olarak en azindan bir ayinin giyebilecegi kadar kalinlikta yunlu ,agir sicak palto giymek zorundasiniz.Ayakkabi olayina gelince bakin onu anlatamayacagim iste: Burda giyilen ayakkabilari sadece gormek lazinm tarifi mumkun degil yalnizca atlardan yapildigini itiraf edeyim.Demek istiyorumki ager narmal kilonuz 65 falansa disari cikip tartilirsaniz 90 falan olabilirsiniz onun icin kilonuz soruldugunda icerdemi disardami diye sormayi unutmamaniz lazim.Eger Turk yemeklerinden baska sey yiyemem ben arkadas falan diyorsaniz siz burda ancak ayvayi yersiniz Peki burasi soguk ama ne kadar soguk ? bu soruyu soruyorsunuz gibime geliyor tamam kizmayin anlatalim: simdi normal bir buzdolabinin soguk dondurucusu yaklasik eksi 30 gibi .Burada ise normal disarida mevsim normalleri 45 - 50 civari yani demek istiyorumki disarida soyle bir tur atayim deseniz dolabinizin yaklasik iki kat daha sogugunda turlama kalkiyorsunuz demektir.Ozel onlem almadan sadece ayilar yasiyor.Eh bi de biz yasiyoruz.Simdi diyebilirsiniz yani kardesim orda ne medeniyeti var? valla var.Hemde bayagi var.Nassi yani ?...... Soyle :Burada her turlu kultur ,sanat, tiyatro,sineme bir bati ulkesini aratmayacak kadar yaygin.Ben anlamadim bu isi .Bi konferanslar falan olimpiyatlar vs yapiyorlar dersinizki ilmin besigi burasi ama bir de yasadiklari yerlere ve halkin yasam tarzina bakiyorsunuz hic bi sey anlamiyorsunuz.Biz burada Amerikalilarca Entire Turkish community diye biliniyoruz.Havamiz fene degil

Benzer Konular

19 Temmuz 2013 / Misafir Cevaplanmış
3 Nisan 2013 / Misafir Soru-Cevap
24 Temmuz 2012 / Misafir Soru-Cevap
2 Ağustos 2011 / Misafir Soru-Cevap
9 Aralık 2013 / Misafir Soru-Cevap