Arama

Muhteşem Gatsby - F. Scott Fitzgerald

Güncelleme: 22 Aralık 2009 Gösterim: 21.088 Cevap: 0
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
22 Aralık 2009       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Muhteşem Gatsby (The Great Gatsby)

Yazan F. SCOTT FITZGERALD (1896-1940)
Sponsorlu Bağlantılar

Başlıca karakterler

Nick Carraway: Hikâyeyi anlatan kimse; tenkitçi fakat şefkatli.
Jay Gatsby: Doğduğu zaman kendisine verilen isim Jamez Gatz trajik bir kahraman; şurası paradoksaldır ki, aynı zamanda kaçak içki de yapar ve sahte hisse senetlerini yutturmağa çalışır. Huzursuz ve romantik olan bu adam, Amerikan ba­şarı efsanesindeki boşluğu gösterir.
Daisy Buchanen: Nick'in kuzeni. Bir zamanlar, Gatsby ile evlen­mek üzere İdi şimdi Tom Buchanen ile evlidir güzel, heye­canlandırdı ve boş bir kız. Fakat Gatsby için, sahte rüya­larının gerçekleşmesini temsil eder.
Tom Buchanen: Yakışıklı, zengin ve atletik vücutlu; fakat aynı zamanda, aptallık ve zulüme yaklaşırcasına hissiz bir. insan.
Jordan Baker: Daisy'nin arkadaşı ve Nick'e de zaman zaman kız arkadaşlığı yapar huysuz, şımarık ve müzmin bir ya­lancı.
Myrtle Wilson: Tom'un metresi. Bir garaj sahibinin karısı olan bu kadın, caziptir, zevksizdir ve tiksindirircesine baya­ğıdır.
George Wilson: Myrtle'in yıldırılmış, sindirilmiş kocası. Azim ve bir hedeften mahrum olan bu adam, gariptir, trajik hâdise­nin vasıtası olur.

Hikâye

Sene 1922, yer, New York'un Long Island bölgesi. Jay Gatsby ve komşusu, hikâyeyi anlatan Nick Carraway, West Egg kasabasında yaşarlar Gatsby'nin göz kamaştırıcı zarif bir konağı vardır Nick'in de, içinde adım atacak yer bulunmayan bir kulübesi Körfezin karşı tarafında, daha monden in­sanların yaşadıkları East Egg'de Daisy ve Tom Buchanen vardır. West Egg ve New York şehri arasın­daki muazzam kül çöplüğünün civarında George ve Myrtle Wilson'un garaj ve evleri bulunur. Bütün bu karakterler, yaşadıkları çıplak ruhî boşluğun sem­bolü bu kül vâdisinden geçerler. Roman, dehşet uyandırıcı zirvesine de burada erişir. Bir göz dok­toru da, bu çöplüğe grotesk gülünç bir reklâm tah­tası koydurmuştur ve reklâmındaki Dr. T. J. Eckleburg'un görmeyen mavi gözleri, bu kasvetli manza­rayı süzer.
Birinci Dünya Harbindeki vatanî hizmetinden ve Yale Üniversitesinde edindiği eğitimden sonra Nick, bir tahvil satıcısı olarak çalışmağa başlar, West Egg'de yerleşir ve kuzeni Daisy ve kocası Tom ile dostluğunu tazeler. Daisy'nin arkadaşı Jordan Baker'den, Tom'un karısını aldattığını ve Daisy'nin de, yüreği parça parça, onun sadakatsizliğim bildiği­ni öğrenir. Tom, küstahcasına, Nick'in, metresi Myrtle Wilson ile tanışmasını ister. Nick, mütered­dit de olsa, Tom ve Myrtle'in, New York'daki özel apartman dairelerinde verdikleri gürültülü bir par­tiye katılır. Daısy'den bahsettiği için, Tom, Myrtle' in burnunu kırdığı zaman eğlence zirveye erişir!
Kendisini, Buchanan'ın karşılaştığı derin mese­lelerin içinde bulan Nick, hemen ardından, Gatsby' nin kargaşalı hayatına da bulaşmaktan kaçınamaz. Gatsby, hafta sonlarında şaşaalı partiler verir ve mi­safirler, ev sahibini nadiren görmelerine rağmen, onun şaibeli zenginliği hakkında dedikodular yapar­lar. Gatsby'nin gösterişli partileri, kendisini derin­den sarsan ihtiraslarını tatmin için yeterli değildir: bir zamanlar kendisinin olan fakat harp sırasında kaybettiği Daisy'yi yeniden kazanmasına yardım et­mez. Bu hedefi uğrunda, Daisy'yi tanıyan Jordan ve Nick'in kendisine yardım etmelerini ister. Nick'in evinde bir buluşma hazırlanır ve Daisy, yeniden Gatsby'nin metresi olur. Kısa bir müddet için, Gats­by ve Daisy, birbirini ilk defa görmelerinden bu ya­na, hissetmedikleri bir saadet içinde yaşarlar.
Gatsby'nin bu mutlu hayatı devam ettirebilece­ği yolundaki faraziyeleri kısa vadelidir. Tom Bucha­nan ve George Wilson, hemen hemen aynı anda, ka­rılarının kendilerini aldattığını anlarlar. Gerçi Wil­son, Myrtle'in davranışlarından haberdar olur ise de, Tom'un kendisini aldattığını bilmez. Wilson'un in­dinde, Tom, garajın sadece bir müşterisi ve kullanıl­mış otomobillerin potansiyel bir kaynağıdır. Tom, karısını ve metresini kaybedebileceğini anlayınca, paniğin sıcak kırbaçlarını hisseder. New York'ta boğucu sıcak bir otel odasında Gatsby Tom, Daisy, Nick ve Jordan'm huzurunda- Daisy'nin kocasını ter-ketmesini ve onu hiç bir zaman sevmediğini itiraf et­mesini ister. Bunu bir fırsat bilen Tom, Gatsby'nin, yeraltı dünyasının kirli işlerle uğraşan bir yaratığı olduğunu söyler. Tom'un bu hücumu sırasında Da­isy'nin sesini çıkarmaması ve Tom'u sevdiğini inkâr etmeyişi, Gatsby'i sarsar ve bütün hayallerini sön­dürür.
Daha önce, beş kişi New York'a giderlerken, Daisy'nin, Buchanan'ın otomobilinde Gatsby ile be­raber gitmek hususunda ısrar edişi ve Tom ve diğer­lerinin Gatsby'nin otomobilinde onların peşinde git­mesi, Tom'un kıskançlığını son haddine çıkarır. Şim­di, zaferi kazandığından Gatsby'ye sırt çeviren ve te­peden bakan Tom, Gatsby'ye, Daisy'yi, kendi otomo­bilinde West Egg'e götürmesini söyler. Beraberce yola koyulurlar. Felâket kendilerini yolda bekler.
Kocası tarafından dövülen ve odasına kilitlenen Myrtle Wilson, dışarı çıkar ve süratle yola fırlar. Kaçmak isterken, Gatsby'nin otomobili altında kor­kunç bir şekilde can verir ve Gatsby'nin otomobili de yana devrilir. Tom, Nick ve Jordan, kısa bir za­man sonra, şimdi halkın biriktiği garaja ulaşırlar ve Tom, metresinin öldüğünü öğrenir, kadının kocası perişan bir haldedir. Tom'un, Wilson'un kulağına söylediği sözler romanın son sayfalarına kadar bun­dan bahsedilmemiştir, derhal dehşetli bir durum ya­ratır. Bununla beraber, Nick, ilkin, Gatsby'den, Myrtle'i öldüren otomobili kendisinin değil Daisy'nin kullandığını öğrenir. Gatsby, Daisy'nin hareketindeki bütün sorumluluğu yüklendiğini söyler. Kendisi­ne fırsat verilmez. Gastby'nin yanından ayrılan Nick, çim bahçenin öte tarafından haykırır: Hepsi, ciğer­leri metelik etmeyen dejenere insanlar! Sen, bu soy­suz grubun hepsine bedelsin! Bu kompliman karşı­sında, Gatsby'nin yüzünde sıcak bir gülümseme be­lirir, bu onun son gülümsemesidir. Bir kaç saat son­ra, George Wilson, Gatsby'i tabanca ile öldürür ve ardından intihar eder.
Gatsby'nin cenaze töreninde, Nick'den başka, sadece Gatsby'nin yaşlı babası ve bir kaç hizmetçi­si bulunur. Nick'in ısrar ve ricalarına rağmen önceki arkadaşlarından veya misafirlerinden kimse ka­tılmaz. Daisy ve Tom geziye çıkarlar. Aylar sonra Nick, Tom'u görür ve onu, hakikati itirafa zorlarGatsby'nin ölüm otomobilini kullandığını Wilson'a söyleyen odur. Besbelli ki, Daisy, bunun yalan oldu­ğunu söylemiştir, ilkin gazaba gelen ve ardından şef­kat hisleri uyanan Nick, hepsinin dikkatsiz ve şaş­kınlık içinde bulunduklarını söyler. Tom ve Daisy, dikkatsiz insanlardır. Eşyayı ve insanları bu hâle soktuktan sonra, paralarına veya muazzam dikkat­sizliklerine, veya onları bir arada tutan ne ise, ona dönerler ve yarattıkları çöplüğü, diğerlerinin temiz­lemesini isterler.
Nick, kısa bir zaman sonra, Jordan ile ilişkile­rini keser zira bu kadın, hayatî bir beşer ilişkisini paylaşamayacak kadar Daisy'ye benzemektedir. Bu­nunla beraber, son jesti, inkârın ötesine, bir şeyin idrak edilmesine kadar uzanır. Gatsby'nin konağına son bir defa daha baktıktan sonra dönerken, Nick, sahilde durur ve asırlarca önce Hollandalı denizci­lerin, gözleri ve kalpleri hayallerle dolu olarak bu adaya baktıklarını ve Gatsby'nin ümitsiz hayalleri­ne zemin hazırladıklarını düşünür. Gatsby'nin ha­yalinin boş olduğu, daha yüz yıllarca önce söylen­miştir.

Tenkid

Muhteşem Gatsby, 1925 Nisanında basıldı; ten-kidçiler kitabı, hararetle yücelttiler ve Fitzgerald'm derinden hürmet beslediği yazarlar da kitabı övdü­ler. T.S. Eliot, meselâ şunları yazdı: Gatsby, sene­lerdir, İngiliz veya Amerikan romanları arasında okuduğum herhangi bir kitaptan da fazla olarak, ilgi­mi çekti ve beni heyecanlandırdı Bana öyle geliyor ki, bu Amerikan romanının, Henry James'den bu ya­na attığı ilk adımdır Fakat kitabın satışı, bu övgü­lere paralel gitmedi. Muhteşem Gatsby'nin satışı, ümitsizlik uyandıran mütevazi bir başlangıçtan son­ra, gitgide azaldı ve 1937'de, Fitzgerald, kitabın bir kopyasını dahi bulunduran bir kitabevi görmediğini söyledi. Bugün, yayınlanmasından hemen hemen kırk sene sonra, Gatsby, her sene 50.000 tane, oriji­nal satışının iki misli satılıyor.
Gatsby'ye, daha büyük bir okuyucu kütlesinin neden sarıldığını anlamak, Fitzgerald'ın başarısını daha berrak bir şekilde anlamaktır. Gatsby, önceki bir çok eleştiricilerin söyledikleri aksine, Jaz Çağın­daki adet ve davranışların, tenkit süzgecinden geçi­rilmeyen bir eleştirici değildir. Önemli veya devam­lı değer hükümleri yaratamayan Jaz Çağının başarı­sızlıklarının nüfuz edici bir analizidir. Zenginlik kar­şısındaki kendi kararsız tutumuna rağmen, Fitzge­rald, Muhteşem Gatsby'de, Amerikan sosyal ve ah­lâki ruhunu yozlaştıran hastalığı teşhir edebilecek tarafsızlığı gösterdi. Bu hastalık, Jay Gatsby'nin tah­rif edilmiş muhayyilesinde, derinden derine yerleş­miştir. Kendisini maddî başarı hayaline kaptıran Gatsby, bu çarpık çurpuk hayallerin kurbanı oldu, halihazırı mazi ile ve aşkı zenginlik ile bir tuttu.Gatsby, Fitzgerald'ın yazdığı gibi, «muazzam, baya­ğı ve cicili bicili güzelliğin hezimetinde» köleleşmiş Amerika'yı sembolize ediyor. Gatsby'nin, acmdıncı hayal kırıklığı ve yenilgisinde, Fitzgerald, pek çokAmerikalının ruhî kuvvetini yitiren hastalığı anla­tıyor.
Gerçi alışılmış değerlere hücum ediyor ise de, Gatsby, kapıyı, değişikliğe kapamaz, açar. Nick'in, Buchanan'm yıkıcılığını ve Gatsby'nin körlüğünü görmeğe başlaması ümid vâdedici. Roman sona erer­ken, Nick olgunlaşır: kendisini hayallerden kurtar­mıştır, şefkat hisleri gelişir. Hiç bir zaman Jay Gats­by, hele bir Tom veyahut Daisy Buchanan olamaz. Eğer o zaman, bir eleştiricinin söylediği gibi, Muh­teşem Gatsby Amerikan hayalinin çöküşünü dra­matize ediyorsa, aynı zamanda da, bu hayale, daha özlü bir alternatif gösteriyor.
Fitzgerald'ın en iyi romanındaki ustalığı hak­kında bir kaç söz ne plân ne de karakterler göz ka­maştırıcıdır melodram unsurları, hikâyenin anlatı­lışını gölgeliyor ve karakterler, derinliklere sahip olamayacak kadar küçük tutulmuşlardır. Fitzgerald, yine de, kendi seçtiği tekniğini yaratıcı bir şekilde kullanır. Joseph Conrad ve Henry James'den, karak­terleri canlandırmak ve heyecan ve merak uyandır­mak için dışarıdan bir müşahit kullanılması Nick gerektiğini öğrendi. Fakat hepsinin üstünde, Muhte­şem Gatsby, bir ruhî durumun ve davranışın zaferi­dir. Karakter, sembol ve imaj, bütün eseri kaplayan lirik ve hüzünlü özelliği yaratmak için muntazam bir şekilde anlaşırlar. Şu halde, Muhteşem Gatsby, Malcolm Cowley'nin dediği gibi, 1920'lerin, diğer çağların bir efsanesi olarak hayatiyetini sürdürecek bir masalı olarak ortaya çıkıyor.
Yazar

Ayrıca Bknz Francis Scott Key Fitzgerald


F. Scott Fitzgerald, Büyük-büyük amcası Amerikan istiklâl marşının güftesini yazan Francis Scott Key olan, Minnestoa eya­letinin St. Paul şehrinde, irlandalı ve ingiliz asıllı Katolik kilise­sinin yönettiği bir mektepte vasat bir şekilde tamamladıktan sonra, 1913'te Princeton Üniversitesi'ne gitti. Fakat dersleri dı­şında başka faaliyetler yürüttüğünden, notları yine hiç de iyi de­ğildi. Üniversitede, piyesler yazdı, üniversite edebî mecmuaları için şiir ve hikâyeler yazdı, derslerini ihmal etti. Tam zamanında gelen bir hastalık ve ardından askere alınması sayesinde, üniver­siteden atılmaktan kurtuldu. Fakat Fitzgerald, Princeton'a olan sevgisini hayatı boyunca devam ettirdi.
Teğmen Fitzgerald, hiç bir zaman Amerika dışına gönderil­medi. Çok vakti, fakat çok az parası bulunan Fitzgerald, ilk ro­manını yazdı, ve sonraları, hayatını en güçlü bir şekilde etkile­yecek Zelda Sayre adındaki kıza kur yaptı. Ancak, This Side of Paradise Cennetin Bu Tarafındakiler adlı romanı yayınlandık­tan sonradır ki (1920), Zelda, sefaleti artık geride bırakmış, ni­şanlısı ile evlenmeye razı oldu. Kitap, Fitzgerald'ı, Jaz Çağının sesi olarak yerleştirdi ve yirmi dört yaşında, peşinde koştuğu servet ve şöhrete kavuşturdu. Fitzgerald ve Zelda, yıllarca, Ame­rika dışında, bilhassa Paris'te ve Fransız Riviyera'sında, göz ka­maştırıcı bir şekilde yaşadılar ve her zaman ümitsizcesine, ge­lirlerinden fazla para harcadılar. Fitzgerald'ın . küçük hikâyele­rinden çoğu, masrafını karşılamak için yazılan piyasa kitapları idiler. Bunlardan bazıları The Diamond as Big as the Ritz ve Babylon Revisited, maamafih, asrın en iyi hikâyeleri arasın­dadır ve kendisinin en iyi romanları ile de mukayese edilebilir. 1927'den itibaren, Zelda'nın sıhhati bozuldu ve Fitzgerald çok daha fazla kendisini içkiye verdi. 1930'ların ortalarında, artık bir alkolik olmuştu. Verimi düştü, borçları arttı ve şöhreti söndü. Son yıllarını dramatik bir şekilde anlattığı kitabı, The Crack Up (1945), Fitzgerald'ın, cesaretini olduğu kadar ümitsizliğini de gösteriyor. Zelda bir hastaneye kaldırıldı (kadın, Fitzgerald'ın ölümünden bir kaç sene sonra bir yangında öldü) ve Fitzgerald, Hollywood için senaryo yazmak suretiyle kızı Scottie'ye baktı. Fakat makine kendisini yitirmişti. Ve Fitzgerald, 44 yaşında iken Los Angeles'te kalp sektesinden öldü. Tamamlanmamış son ro­manında (The Last Tycoon), Fitzgerald, başından geçen felâket­lere rağmen, hakikî bir sanatkârın, haysiyet ve nüfuz edici gö­rüşünü muhafaza ettiğini gösteriyor.

MsXLabs.org & 100 Büyük Roman

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Benzer Konular

26 Temmuz 2008 / today55 Oyunlar
3 Şubat 2007 / KisukE UraharA Müzik ww
31 Temmuz 2011 / HipHopRocK Edebiyat ww
23 Ocak 2016 / ThinkerBeLL X-Sözlük
24 Kasım 2015 / wolfmann Sinema ww