Arama

Sunay Akın

Güncelleme: 21 Şubat 2013 Gösterim: 61.028 Cevap: 6
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
13 Kasım 2006       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
SUNAY AKIN
1962’de Trabzon’da doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul Koşuyolu Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fizik-Coğrafya Bölümü’nden mezun oldu. İlk şiirleri 1984’te dergilerde yayınlandı. Arkadaşlarıyla birlikte 1989’da Yeni Yaprak, 1990’da Olmaz adlı şiir dergilerini çıkardı. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ile Müjdat Gezen Sanat Okulu'nda dersler veriyor. Televizyon programları hazırlıyor, gazetelerde yazılar yazıyor. Buluşlara dayanan, genellikle kısa şiirlerinde Orhan Veli'nin günümüzdeki sürdürücüsü. Yumuşak, lirik bir ses tonuyla günlük yaşamdan ilginç ayrıntılar, şaşırtıcı karşılaştırmalar veriyor. Yapılarını, günlük dildeki kullanımlarını bozmadığı sözcüklerle bir düşünce cambazı gibi oynuyor. Son yıllarda şiirden çok düzyazıya yönelmiş durumda. Yakın tarihteki bazı önemli ve özel olayların araştırılmasına yönelik araştırma, çalışma ve kitaplarıyla da ilgi çekiyor. Bu yönüyle edebiyatımızda yeni bir "Salâh Birsel" izlenimi yansıtıyor.
Sponsorlu Bağlantılar


ESERLERİ

ŞİİR:
Makiler (1989)
Antikacılar (1991)
Kaza Süsü (1993)
62 Tavşanı (1998)

DÜZYAZI:
İstanbul'un Nazım Planı
Ayçöreği ve Denizyıldızı
İstanbul'da Bir Zürafa
Önce Çocuklar ve Kadınlar
Kız Kulesi'ndeki Kızılderili
Onlar Hep Oradaydı

ÖDÜLLERİ

1997 Halil Kocagöz Şiir Ödülü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla
1990 Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü Makiler ile

Biyografi Konusu: Sunay Akın nereli hayatı kimdir.
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
13 Şubat 2007       Mesaj #2
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
Terzi Tuncay Akın, dükkanına manto diktirmek için gelen genç kızı birkaç kez provaya çağırır yalandan yere.Amacı, mantosunun rengini bordo isteyen güzel kızı bir daha görebilmektir. Sunay Akın sevgiyle dikilen bu mantonun ikinci düğmesi olarak 1962 yılında gelir dünyaya. Doğum gününü 1980'den sonra kutlamamaya karar verir. Doğum günü 12 Eylül'dür...

Sponsorlu Bağlantılar
İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar mahsusçuktan!.. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!..

1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Adını Cemal Süreyya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.

Sunay Akın şiirin sıradağlarında gezinmez yalnızca... Düz ovaya da iner! Düz yazılarını "İstanbul'un Nazım Planı, Kırılan Canlar, Kız Kulesi'ndeki Kızılderili, Ay Çöreği ve Deniz Yıldızı, Önce Çocuklar Ve Kadınlar" adlı kitaplarıyla ulaştırır.

Yaşam Radyo'da "Veşaire... Veşaire" adlı programı hazırlayan Sunay Akın, televizyon programlarını da hazırlar ve sunar. TRT2'de yayınlanan "Stüdyo İstanbul" ve "İzler", TV8'de izleyici ile buluşan "Gezgin Korkuluk" kültür-sanat programları arasında bir şair duyarlılığı ile hazırladığı için ayrıcalık taşır.

Sunay Akın, yurtiçi ve yurtdışından aldığı davetlerle birçok söyleşiye, konferansa, panele çağırılır. Bu konuda da tam bir çelebidir. Müjdat Gezen Sanat Merkezi öğrencilerine şiir dersi verir. Kentleri anlatır "Gezi" dergisindeki yazılarında.
O aslında kaleci olmak istiyordu. Gol olsa da parmak uçlarıyla Ay'a doğru uçan bir kaleci!..
__________________

Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
25 Temmuz 2009       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Tırabzan

nasıl kıskanmam seni ey liman
bir köşende
şarap içerken tek başıma
kadın adı taşıyan gemilerin
biri çıkıp
biri giriyor koynuna

orta yaşlı bir kelebeğiyim istanbul'un
her ayrılık bir hüzün bırakır yüzümde
iki fotoğrafımı
bulmaca kitabında yan yana getirip
soruyorum okura
aradaki sekiz farkı bulun

beş yıldızlı otel yapmışlar
sırtımda annemin hırkasıyla
babamın kucağında uyuyakaldığım
yazlık sinemanın yerine
oysa biz
yağmur yağabilir diye
film seyretmeye gitmezdik
gökyüzünde beş yıldızın
olduğu akşamlar

ah! şu benim şair yalnızlığım
bir yangın merdiveni gibidir
umut apartmanının arkasında
pas tutarken yüreğim
ayakta duruyorum yıkılmadan
çocukların kayacağı bir tırabzanım olmasa da

güvertesindeki kadının eteklerini
rüzgarın uçuşturduğu beyaz gemide
az sonra gidecek
ve sen söyle sunay akın
sakalın da olmasa
yüzünden başka neyin var ki özleyecek


Sunay Akın
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Temmuz 2009       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Sunay Akın



Şükrü Sunay Akın (12 Eylül 1962), Türk şair, yazar, gazeteci, araştırmacı.
12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'da doğdu. (Bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır.) Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fiziki Coğrafya'nden mezun oldu.

İlk şiirleri 1984 yılında dergilerde yayınlanmaya başladı. Arkadaşlarıyla birlikte 1989 'da Yeni Yaprak yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. şiir dergisini ardından 1990
1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü’nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler şiiri ile kazandı.

Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir. Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreyya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir.

23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, hayali olan İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da tarihi dört katlı bir konakta açtı.

Çeşitli TV Programlarında da sunucu, yönetici olarak görev yapmıştır.

Yayımlanmış Kitapları:

  • Tuncay Terzihanesi (2007)
  • Kule Canbazı (2004)
  • Kırdığımız Oyuncaklar (2003)
  • Onlar Hep Oradaydı (2002)
  • İstanbul'da Bir Zürafa (2001)
  • Önce Çocuklar ve Kadınlar (2000)
  • Ayçöreği ve Denizyıldızı (2000)
  • 62 Tavşanı (2000)
  • Kız Kulesi'ndeki Kızılderili (2000)
  • Antik Acılar (1999)
  • Makiler (1999)
  • İstanbul'un Nazım Planı... (1999)
  • Kaza Süsü (1997)
  • Kırılan Canlar (1997)
  • Veşaire...Veşaire (1994)
  • Antik Acılar (1995)
  • Kaza Süsü (1996)
  • Makiler (1996)
  • Şairler Matinesi (1993)
  • Şiir Cumhuriyeti (1993) - Safa Fersal ile birlikte
  • Küçük Asker...Küçük Asker... (1995)
Kaynak: Vikipedi
Ayrıca;
Oyuncak Müzesi İçin Bakınız: https://www.msxlabs.org/forum/mk-rehber/258900-istanbul-oyuncak-muzesi-istanbul-adres-telefon-numarasi.html
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
30 Temmuz 2009       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Kaza Süsü

Biri çıkıp öldürsün beni
Ve kaza süsü versin
Cansız bedenime
Nasıl da sevinirdim
İlkokul pencerelerine bayrak asarken
Doğduğum kazanın
Her bayram öncesi süslenmesine

Çay bardağı biçiminde yontulsun
Mezar taşlarım
Ve yaşamdan bir tek yudum
Bile alamayacağım için
Üstlerine yatay olarak
Bir de kaşık
Konsun

Ne başucuma
Ne de ayak ucuma dikilsinler
Biri sağımda
Diğeri solumda olsun
Ki görenler
Mezarı sansınlar
Bir çocuğun

Peşlerinde koşturarak papazı
Kiliseden çaldıkları
Günah çıkarma kulübesinde
Şiir kurtuluş örgütünü kuran
Kenan evren lisesinden terk çocuklar
Mutlaka gelirler cenazeme
Her birinin elinde deniz yıldızı

Üzülmeyin dostlarım
Ezbere bilirim latince sözcüklerini
Hayvanlar ansiklopedisinin
Adını bilmemiş olmaktan
Utanmayacağım asla
Tabutumun içine girecek
İlk böceğin


Sunay Akın
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
3 Ağustos 2009       Mesaj #6
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Kova Kaleci

Yedi kova su yeterliydi
sıvas'taki ateşi söndürmek için
oysa her biri
devlet dairesindeki kovaların
üstüne yazılı
altı harfli bir sözcüktü yangın

Yedinci kova
taşar engellenemez biçimde
çünkü emekçilerin
alın teriyle doludur
işte bu yüzden
sinek ölüleri yüzemez üstünde

Futbol takımında mahallenin
kova kaleciydi lakabım
ilk kez sevinecektim buna
ama yalnızca
avuçlarıma alabildiğim suyu
bir kova gibi sıvas'a taşıyamadım

G harfi boştur yangın kovalarının
ki ortaya çıkar
dolu olanları okununca
madımak oteli'nin merdivenlerinde
kurtulmayı bekleyenler için
verilen karar: Yan ın

Ve başında anladım ki bir kuyunun
ipin ucunda
derinlerdeki suya uzanan
birer kova gibidirler
yangınları söndürmek isteyen
darağacına asılı devrimciler


Sunay Akın
_GüzelikMeleği_ - avatarı
_GüzelikMeleği_
Ziyaretçi
21 Şubat 2013       Mesaj #7
_GüzelikMeleği_ - avatarı
Ziyaretçi
unay Akın, 1962 yılında Trabzon’da doğdu. Akın’ın daha iyi bir eğitim alabilmesi için ailesi şair 10 yaşındayken İstanbul’a taşındı. Koşuyolu Lisesi’ni bitirdi ve lisans derecesini 1985 yılında İstanbul Üniversitesi Coğrafya Fakültesi’nden aldı. Akın ilk şiirini 9 yaşındayken bir metoroloji çalışanının kızına yazmıştı. Şiiri kızın evindeki balkon kapısının üstüne kazıdı. Ancak soğuk geçen kış mevsiminde aile o kapıyı yakmıştı ve Akın’ın şiiri hiçbir zaman yerine ulaşmadı.
Şairin ilk şiirleri 1984’te bir dergide yayınlandı. 1987’de “Noktalı Virgül” dosyasıyla Halil Kocagöz Şiir Ödülü’nü aldı. İlk kitabını 1989’da “Makiler” adı altında çıkardı. Aynı yıl arkadaşlarıyla birlikte “Yeni Yaprak” ve bir yıl sonra “Olmaz” adlı şiir dergilerini çıkardı. 1990’da “Makiler” şiiri, şaire Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü’nü kazandırdı.
“Makiler”in ardından Akın 3 şiir kitabı daha çıkardı; “Antik Acılar” (1991), “Kaza Süsü” (1993) ve “62 Tavşanı” (1998). Bunlar dışında 8 tane de roman yazdı; “İstanbul'un Nazım Planı” (1999), “Ay Çöreği ve Deniz Yıldızı” (2000), “Kız Kulesin'deki Kızılderili” (2000), “Önce Çocuklar ve Kadınlar” (2000), “İstanbul'da Bir Zürafa” (2001), “Onlar Hep Oradaydı” (2002), “Kırdığımız Oyuncaklar” (2003), “Kule Canbazı” (2004). Şairin derlemeleri de; “Şairler Matinesi” (1994), “Küçük Asker... Küçük Asker” (1996), “Şiir Cumhuriyeti” (1994), “Ve Şaire... Ve şaire” (1995), “Kırılan Canlar” (1997) idi. Tüm bunların yanında birçok radyo ve televizyon programı yaptı.

Benzer Konular

27 Mart 2017 / GusinapsE Siyaset tr
 Akın
21 Kasım 2015 / Daisy-BT Müzik tr
19 Ekim 2006 / Kral_Aslan Sanat tr
3 Ağustos 2008 / TiglonBoYs Spor tr