Arama

Özker Yaşın

Güncelleme: 31 Ocak 2008 Gösterim: 13.248 Cevap: 2
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
21 Şubat 2007       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
Özker Yaşın, 1932-
Günümüz şairlerinden.
Sponsorlu Bağlantılar
Özker Yaşın Lefkoşe'de doğdu. Ortaöğrenimim Türkiye'de bitirip tekrar Kıbrıs'a döndü.
Burada muhabirlik, reklamcılık yaptı. Ardından bir kitabevi kurdu ve Savaş adlı gazetesini çıkardı. Çıkardığı gazetede Kıbrıslı Türklerin sorunlarım dile getirdi. Kıbrıslı mücahitlerin mücadelesine bütün gücüyle destek verdi.
şiirlerini ve yazılarını Varlık dergisinde de yayımlayan Özker Yaşın, yaşadığı Kıbrıs'ın sorunlarım sürekli gündemde tutan bir yazarımızdır.

Eserleri:

Benim Vatanım, Önce Kuşlar Uyanıyor, Mehmetçik Kıbrıs'ta, Oğlum Savaş'a Mektuplar, Hödükname, Bütün Kapılar Kapandı, Mücahitler , Girne'den Yol Bağladık, Kıbrıslı Kazım,

.
Son düzenleyen Kral_Aslan; 31 Ocak 2008 11:28
Biyografi Konusu: Özker Yaşın nereli hayatı kimdir.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
HayLaZ61 - avatarı
HayLaZ61
VIP BuGS_BuNNY
21 Şubat 2007       Mesaj #2
HayLaZ61 - avatarı
VIP BuGS_BuNNY
Türkiye'den toplu halde ortaöğretim kurumlarımıza öğretmen akışı Demokrat Parti'nin iktidara geçtiği (14 Mayıs 1950) tarihten hemen sonra başlar ve kesintisiz olarak Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulduğu 16 Ağustos 1960 yılına değin sürer. Ada'ya atanan seçkin edebiyat öğretmenleri arasında Naim Buluç, Mehmet Durulgan, İbrahim Zeki Burdurlu (ö. 1984), Halid Akarca, Mehmet Öner, Mehmet Irmak, Orhan Ural, Hüseyin Gür-tunca ve Arif Nihad Asya (ö. 1975) gibi, meslekî bilgilerinin yanı sıra, şair olanlar da vardı ve Kıbrıslı öğrencilerin yetişmelerinde bunların paylan büyük olmuştur. Ayrıca toplu halde Kıbrıslı öğrencilerin yükseköğretim kurumlarından geçirilmeleri, yatkın kişilerin Türk edebiyatını öğrenmelerinde, sanat çevrelerini tanımalarında başlıca etken olmuştur. Dahası, iletişim aracı radyo devreye girmiş, sanatçılara sayfalarını cömertlikle açacak olan İstiklal gazetesi (28 Ekim 1949) de yayın yaşamına atılmış bulunuyordu. Edebiyat ve sanat bağlamında Kıbrıs'ta ilk kez oluşmuş böylesi uygun bir ortamda da atılımlar beklemek çok doğaldı. Bizde çağdaş şiirin oluşmaya başladığı bu on yıldaki etkinlikleri, düzyazı çalışmalarıyla birlikte, sıralamaya çalışalım:
İstanbul Vefa Lisesi'ndeki öğreniminden sonra 1950 yılında Kıbrıs'a dönen Özker Yaşın'ın, en azından, zamanın şairleri, Nâzım Hikmet ve Garip akımı hakkında bir bilgisi vardı. Çok geçmeden Kıbrıs'ın şiir alanında küçücük bir kitapla (Ol Âlem 1952) boy gösterir. Kıbrıs o günlerde hâlâ bir İngiliz sömürgesiydi. Türk halkı için önemli olan, bu topraklarda iyice tutunmak ve şerefli bir yaşam sürmekti. Bunun için de, herşeyden önce, geçmişimize sahip çıkmak, Türkiye ile bağları güçlendirmek ve Atatürk sevgisini içimizde taşıyıp onun izinde yürümek durumundaydık. Sağlam dizelerle kurulmuş şiirler ise bunları dile getirmenin en güçlü araçları olurdu. Fetih günlerinde Lefkoşa surlarına bayrağı ilk diken savaşçı adına, Bayraktar Destanı (1953), Atatürk sevgisini dile getiren, Kıbrıs'tan Atatürk'e (1953), özgürlük savaşımcımız için, Namık Kemal Kıbrıs'ta (1957), Kıbrıs'ta Bayrak (1958), Kıbrıs Mektubu (1958), Bayraktar Türküsü (1959) hep bu hedeflere dönük, o günlere değin görülmedik yoğunlukta girişimlerdi. Ol Âlem (1952) çizgisindeki şiirler ise Limanda Bir Gemi (1956) ile sürdürülür. Arada bir de romanı var: Bütün Kapılar Kapandı (1955). Seksen iki yıllık bir aradan sonra Türk askerinin yeniden Ada'ya gelişini selamlayan dizeler, gerçekleşen bir rüyanın sevinciydi. Tedhiş örgütü EO-KA'nın l Nisan 1955'te silahlı eylemlere girişmesinde, sömürgecilere karşı 27-28 Ocak 1958 direnişinde, 1963'ün Kanlı Noel'inde, 6 Ağustos 1964 Dillirga bölgesindeki soykırım girişiminde, 15 Kasım 1967 Geçit-kale-Boğaziçi saldırılarında ve nihayet 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı'yla gerçekleştirilen yaşamsal dönüm noktasında Kıbrıs Türklerinin görüp geçirdikleri Özker Yaşın'ın dizelerinde damar damar atmaktadır. Özcesi; Kıbrıs'ta yurt, bayrak, Atatürk sevgisi, şehitlerimize saygı... dendi mi, ilk akla gelen, Özker Yaşın'ın dizeleriyle, destan ve oyunları olur. Şiir çalışmalarını 1987'den bu yana yerleştiği İstanbul'da da sürdürmektedir. Ancak biz, Özker Yaşın'ın şiirimizdeki yerini İstanbul'a göç edene dek, hep bu 'bütünlük' içinde görüyoruz
Sponsorlu Bağlantılar
Pirana Kovalayan Çılgın Hamsi...
M.u.R.a.T - avatarı
M.u.R.a.T
Ziyaretçi
21 Şubat 2007       Mesaj #3
M.u.R.a.T - avatarı
Ziyaretçi
BU GELEN BANDIRMA VAPURU

Tekmil Anadolu ayakta,
Bu gelen Bandırma vapuru.
Mustafa Kemâl'in bakışı
Göklerden duru.
Boz kalpağın hele bir çıkarsın Mustafa Kemâl
Altın saçları pırıl pırıl uçuşur rüzgarda.
Mustafa Kemâl'in elbisesi
Rütbesiz, nişansız...
Ve avuçlarında
Kaderi yazılmış Türkiye'nin.
Karadeniz sereserpe uzanmış önünde
Bandırma vapuru yavaş yavaş yol alır,
Gazi Anadolu divan kurmuş bekleşir
Mustafa Kemâl geliyor.
Vapur yaklaşır, yaklaşır;
Secde eder dağlar taşlar.
Selam verir Gazi Anadolu'm;
Bandırma vapurunun içinde.
Güneşten süt emmiş
Bir sarışın kahraman var.
Mustafa Kemâl, ölümsüz kahraman,
Sen Samsun'a ayak bastığın an,
Al bir bayrak gibi açılıp rüzgarınla,
Dalgalandı vatan.

Özker YAŞIN