Arama

Celali Baba

Güncelleme: 7 Mayıs 2010 Gösterim: 3.491 Cevap: 0
SUNU - avatarı
SUNU
Ziyaretçi
7 Mayıs 2010       Mesaj #1
SUNU - avatarı
Ziyaretçi
1850 yılında Bayburt’un (Tahsini) Ozansu köyünde doğmuştur. Asıl adı Ahmed’dir. Yoksul bir ailenin çocuğu olan Celali geçimini köyde çobanlık yaparak, reçberlik ve bahçivanlık yaparak kazanırmış. Küçük yaştan beri şiire büyük bir merakı vardır. Çobanlık yaptığı günlerden birinde hayvanları güpegündüz köye getirir. Durumun şaşırtıcılığı karşısında hocayı çağırırlar. Hocayı yarı sermest vaziyetteki Celali, başında görünce:
Bir peri aşkından divane oldum,
Sponsorlu Bağlantılar
Çatladı; göz yaşlarım akmıyor Hocam.
Erenler şahından bir name aldım
Dilim ezber etmiyor; okuyor hocam."



diye söyler; Hoca “-Bunun derdi değişik, hiç karışmayın” diyerek Celali’nin aşka düştüğünü anlatır. Celali bu esnada ümmidir, daha sonra Sünür köyündeki medrese tahsilini tamamlar.
Celali’nin medrese tahsilini gördüğü hoca, aslında Manası köyünden “HACI HOCA” adyla ünlü, ilim ve irfan sahibi bir zattır.
Celali bütün koşma, destan, gazel, deyişlerini irticalen söylemiştir. Hayatı boyunca eline saz almamış olup, şiirlerinde tasavvufi derinliklerde olduğu açıkça görülmektedir. Celali’nin ölen karısının üzerine yazmış olduğu:

“Ev bark yapmak için tenli mereği
Düzüp kotardığın tepir eleği,
Şu gavdan yaptığın tecir tereği
Divan-ı Bariye yadigar götür”

mısralarıyla başlayan ağıtı, çok meşhurdur. Erzurum-Erzincan, çevrelerini gezmiş, o zamanın usta aşıklarından olan SÜMMANİ BABA ile yakın dostluk kurmuştur.
Her fani gibi oda 1915 yılında Bayburt’ta vefat etmiş, doğum yeri olan Ozansu (Tahsini) köyünde defn edilmiştir.
Allah Rahmet Eylesin. (Amin)
Celali Baba’nın şiirlerini toplayıp bir araya getiren önce Mahmut Kemal YANBEY’ler sonradanSalim HAŞLAK, birer kitap oluşturarak yayınlamışlardır.


Bir peri aşkından divane oldum,
Çağladı göz yaşım akıyor Hocam.
Erenler şahından bir name aldım
Dilim ezber etmiş okuyor hocam.

Pir destinden nuş eyledim bu ab-ı
Anda açılmıştı aşkın kitabı
Yegan yegan sor ki verem cevabı
Bugün gam kervanım kalkıyor hocam.

Bir yere cem olmuş kırklar erenler
Her bakışta Arş u Kursi görenler
Devasız dertlere derman verenler
Her biri bir derse bakıyor hocam.

Yaktı Celali’yi bu aşkın narı
Sağ başta durmuş Kırklar’ın piri
İçlerinde gördüm Horasan eri
Hu çekende canlar yakıyor hocam.

*
Bir pir beni Vehbi’lere götürdü
Baktım ki dünyayı aza tutarlar
Halka çevrilmiş de, diller hu çeker
Sakiler destiyle bade tutarlar

Şecer-i Tuba’dan sordum Güneş’i
Misal verip gösterdiler Gün-eşi
Nara benzettiler şitayı Kışı,
Cennet tesbihini yaza tutarlar

Gam tasıyle götürdüler şerbeti
Seherde ararlar ehl-i gafleti
Görse Celali’de hab-ı gafleti
Gün be gün ülfeti aza tutarlar.

*

Kınamayın beni Hakk’ı sevenler
Rüzgar esmeyince dal ırganır mı?
Külli boş değildir aşka düşenler
Katre düşmeyince sel ırganır mı?

Dil meftun olmazsa aşk-ı yarine
Yanar mı pervane Şem’in narına
Ahu zar çekmezse Hak didarına
Uyanıp habından su dolanır mı?

Öle bir Mecnun’um Leyla’ya Billah
Okunur isminde harfi Bismillah
Tutuştu her yanım hasreten lillah
Mevla’yı zikreden kul kınanır mı?

Nice bin alemin Perverdigarı
Mevlam her kuluna vermez bu karı



dağlar

Karşı yatan ulu dağlar
Kar tutar bellerin senin
Yazın kışın belli olmaz
Sert eser yellerin senin

Suyun bir kumsaldan kaynar
İner düz ovayı boylar
Şarıl şarıl akar çağlar
Serindir sellerin senin

Çiğdemin menekşen kokar
Güzeller göğsüne takar
İçinde sunalar oynar
Derindir göllerin senin

Ovanda ekin ekerler
Yaylanda sürü güderler
Hayır hasenat ederler
Büyüktür beylerin senin


ağlar

Göçümü kaldırdım yurttan
Gelen ağlar geçen ağlar
Elbet bir devâsız dertten
Dolan göz bir zaman ağlar

Telli turnam kalktı çölden
Yeşil başlı sunam gölden
Kuzusun alsalar elden
Hayvan iken ceylan ağlar

Neylerim gülşende gülü
Menekşe susam sünbülü
Uçurdum Hamdi bülbülü
Onunçün gözler kan ağlar

Hani benim nevcivânım
Cânândan ayrıldı cânım
İlik damar çeker kanım
Aman Allah aman ağlar

Celâlî bülbülün zârı
Bizi ağlatma gel bâri
Hâfız'ın hıfz-ı tekrârı
Durmuş Hakk'a dîvân ağlar



Dağın çiçekle dolmasın
Umarım yaylan olmasın
Yad ilden avcı gelmesin
Bağlansın yolların senin

Celâlî der tuzak kurdun
Pusularda sindin durdun
Yahşı yerden yaman vurdun
Kırılsın ellerin senin



hüner olsa
Kişi ehl-i hüner olsa hünerin bir zaman demez
Her olur olmaza destin uzatıp el-aman demez
Vîrân bâğında dilbere kemân ebrû demez
Gedâ vü bayı hoş görüp bu yahşı bu yaman demez


namem
Nâme seni sevdiğime gönderem
Âh elinden karalı git ağlı git
Göz yaşından kalem çektim imlâya
Yürek pâre pâre ciğer dağlı git

Nâme sen gidince şâh divânına
Bârekallah oku yârin şânına
İki elin bûs et düş dâmânına
Boynun bırak kolun biri bağlı git

Devâsız derdimin odur merhemi
Gün-be-gün artıyor hasret veremi
Desin Celâlî de gözler göre mi
Gama pervâneli gam şıralı git

Kaynak bayburtlu celali baba - ORUÇBEYLİ KÖYÜ BAYBURT SİTESİ - Blogcu
Biyografi Konusu: Celali Baba nereli hayatı kimdir.

Benzer Konular

13 Nisan 2016 / Misafir Coğrafya
15 Ocak 2013 / Misafir Cevaplanmış
25 Nisan 2011 / Misafir Osmanlı İmparatorluğu
27 Temmuz 2010 / ener Asker tr
25 Temmuz 2017 / DERUNİ Edebiyat tr