Arama

Kitap Severler / E-book (ebook) / E-kitap (ekitap) - Sayfa 2

Güncelleme: 3 Aralık 2014 Gösterim: 210.154 Cevap: 232
CimbomLu_Dj_EseN - avatarı
CimbomLu_Dj_EseN
Ziyaretçi
3 Şubat 2006       Mesaj #11
CimbomLu_Dj_EseN - avatarı
Ziyaretçi
melseydb240704

Sponsorlu Bağlantılar
MELEKLER VE ŞEYTANLAR
Harvard'lı simgebilim uzmanımız Robert Langdon bu kez sabahın köründe aldığı bir telefonla kendini bir dizi olayın içinde bulur. Arayan CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi) başkanı Max Kohler işlenen bir cinayetle ilgili kahramanımızın yardımına ihtiyaç duymaktadır.

CERN'de çalışan fizikçilerden bir tanesi öldürülmüştür ve vücuduna ilginç bir damga vurulmuştur. Cinayetle ilgili bir ipucu bulunmamaktadır ancak katil sadece cinayeti işlemekle kalmamış bomba etkisiyle kullanılabilecek yeni bir icadı da CERN'den çalarak işleri içinden çıkılmaz hale getirmiştir.

Olaylar Robert Langdon'u öldürülen fizikçinin kızı Bayan Vetra ile birlikte önce İsviçre'ye (CERN merkezi) sonra da Roma'ya (daha doğrusu Vatikan'a) sürükleyecektir.

Kitabın gerçekten mükemmel bir kurgusu olduğundan bahsedebilirim. Tüm taşlar yerli yerine oturuyor. Kitap, katili ve bombayı bulabilmek için kovalamaca başladığından itibaren kendini bir solukta okutuyor.

Kovalamaca sırasında Roma'nın tarihi mekanları arasında ustaca kurulan bilmeceler, eski yapıların tarihiyle ilgili verilen bilgiler ve Illuminati kardeşliğinin Roma'nın haritasının tam ortasına sakladığı gerçek okuyucuyu epey meşgul ediyor.

Kitabın sonunda ise tam bitti artık diye düşündüğünüzde, herşeyin çözümünü bulduğunuza inandığınızda "yok artık" dedirten bir sonla karşılaşıyorsunuz.
Şaşırtıyor mu? Evet. Ama inanma kapasitelerimizi biraz zorluyor. "Bu kadarı da olmaz" dedirtiyor.

Tarihle ve Roma ile bezenmiş, güzel, akıcı bir polisiye - gerilim ilginizi çekiyorsa mutlaka okuyun. Ancak bilmecelerin rüyalarınıza girmesine hazır olun.

CimbomLu_Dj_EseN - avatarı
CimbomLu_Dj_EseN
Ziyaretçi
3 Şubat 2006       Mesaj #12
CimbomLu_Dj_EseN - avatarı
Ziyaretçi
inside spiderwick

Sponsorlu Bağlantılar
SPİDERWİCK GÜNCELERİ
1-Esrarengiz Köşk
2-Büyülü Taş
3-Lucinda'nın Sırrı
4-Gecenin Karanlığında
5-Yutanhoyrat'ın Gazabı

CimbomLu_Dj_EseN - avatarı
CimbomLu_Dj_EseN
Ziyaretçi
3 Şubat 2006       Mesaj #13
CimbomLu_Dj_EseN - avatarı
Ziyaretçi
harryfelsefe4sl
Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter sıradan bir çocuk olduğunu sanırken, bir baykuşun getirdiği mektuplarla yaşamı değişir: Başvurmadığı halde Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'na kabul edilmiştir. Burada birbirinden ilginç dersler alır, iki arkadaşıyla birlikte maceradan maceraya koşar. Yaşayarak öğrendikleri sayesinde küçük yaşta becerikli bir büyücü olup çıkar. J.K. Rowling'in zengin düşgücü, onu bebeğiyle yalnız yaşayan sıradan bir anneden, kitapları dünyada 90 milyondan fazla satan, 40'tan fazla dile çevrilen parlak bir yazara dönüştürdü. Kitapların artık "sanal" ortamda okunmaya başladığı bir çağda, Harry Potter genç kuşağı "gerçek" bir kitabın sayfaları arasında yepyeni bir dünyayı keşfetmenin heyecanıyla tanıştırdı. Bu heyecan daha da artacak: Çok yakında Harry Potter'ın sinema filmi gösterime girecek. Harry Potter'ın baş döndürücü "büyülü" dünyasına adım atmadan önce kemerlerinizi bağlayın!

harrysrlar1nz

Harry Potter ve Sırlar Odası
Dursley'ler o yaz öylesine çekilmez olmuşlardır ki, Harry bir an önce okulu Hogwarts'a geri dönmek için can atmaktadır. Eşyalarını toplarken ortaya çıkan ev cini Dobby ise onu uyarır: Hogwarts'a dönerse, bir felaket olacaktır. Olur da: Sırlar Odası'nın açılmasıyla ortaya çıkan karanlık güç, Hogwarts'takileri taşa çevirmeye başlar. Harry, hayatını tehlikeye atarak, Oda'nın elli yıllık ölümcül gizemini çözmeye çalışır. Ve gerçekten de başına gelmedik felaket kalmaz.
Harry Potter'ın okuldaki ikinci yılını anlatan Harry Potter ve Sırlar Odası'nda J. K. Rowling, bildik öğrenci sorunlarını -kıkançlıklar, rekabetler, çekingenlikler- yer yer ürkütücü, yer yer komik düşsel öğelerle ustaca iç içe geçiriyor. Dizinin ilk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı kadar sürükleyici olan bu ikinci kitabı heyecandan soluğunuzu tutarak okuyacaksınız.


harryazkaban9eu
Harry Potter ve Azkaban Tutsağı
Sirius Black adında azılı bir katil, tüyler ürpetici Azkaban kalesinde tam on iki yıl boyunca tutsak kalmıştır. Tek lanetle on üç kişiyi birden öldüren Black'in, Karanlık Lord Voldemort'un hizmetkarı olduğuna kesin gözüyle bakılmaktadır. Bir yolunu bulup Azkaban'dan kaçan Black'in peşinde olduğu bir tek kişi vardır: Harry Potter. Harry, büyücülük okulunun sihirli duvarları arasındayken, arkadaşları ve öğretmenleriyle birlikteyken bile güvende değildir. çünkü aralarında bir hain olabilir.
Okuldaki üçüncü yılında Harry'yi, yeni bir Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeni, ilk kez alacağı Kehanet dersi, heyecanlı Quidditch maçları ve büyücülük köyü Hogsmeade bekliyor. Ama Harry'nin öncelikle Sirius Black'in elinden kurtulması gerek. Harry Potter ve Azkaban Tutsağı, beklenmedik gelişmelerle her sayfasında okuru biraz daha şaşırtan, biraz daha heyecanlandıran bir kitap.

harryates8lp

Harry Potter ve Ateş Kadehi
Harry Potter'ın büyücülük okulundaki dördüncü yılında başından geçenleri anlatan Harry Potter ve Ateş Kadehi, dizinin önceki kitaplarında tanık olduğumuzdan hem çok daha eğlenceli, hem çok daha ürkütücü bir büyücülük dünyasının kapılarını açıyor.
Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu'nda dördüncü sınıfa geçen Harry, yaz tatilinde Dursley'lerden izin koparıp arkadaşlarıyla birlikte Quidditch Dünya Kupası finalini izlemeye gidiyor. Bu yıl Hogwarts'taki en büyük yenilik ise, Üçbüyücü Turnuvası. Üç rakip büyücülük okulunun katılımıyla gerçekleşen bu etkinlik yüz yıldan beri ilk kez düzenleniyor. Harry, istemediği halde, yaşı bile tutmadığı halde, kendini bu Turnuva'nın içinde buluyor. Oysa onun tek istediği, büyücülük standartları içinde olabildiğince "normal" bir yaşam sürmek, yeni büyüler öğrenerek kendini geliştirmek, Cho'yla ilgili hayaller kurmak, Ron ve Hermione'yle hoşça vakit geçirmek. Ancak, alnındaki yara izinin ikide bir acıması, korkunç olayların yaklaşmakta olduğunun habercisi...
Harry Potter ve Ateş Kadehi, dizinin önceki kitaplarında tanık olduğumuzdan hem çok daha eğlenceli, hem çok daha ürkütücü bir büyücülük dünyasının kapılarını açıyor. J. K. Rowling, 7 cilt olarak planladığı Harry Potter dizisinin ilk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı (YKY, 2001), ikinci kitabı Harry Potter ve Sırlar Odası (YKY, 2001), üçüncü kitabı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı'ndan (YKY, 2001) sonra, bir kez daha Türk okuruyla buluşuyor.
harryzmrdanka9kz
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı
J. K. Rowling, yedi cilt olarak planladığı Harry Potter dizisinin ilk kitabı Harry Potter ve Felsefe Taşı (YKY, 2001), ikinci kitabı Harry Potter ve Sırlar Odası (YKY, 2001), üçüncü kitabı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı (YKY, 2001), dördüncü kitabı Harry Potter ve Ateş Kadehi'nden (YKY, 2001) sonra bir kez daha Türk okurla buluşuyor. Üstelik, Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı bir "ilk"e imza attı: Çeviri ve editörlük işlemleri 1 ay 15 gün gibi kısa bir sürede tamamlanan 1128 sayfalık kitap, dünyada İngilizce'den sonra ilk kez Türkçe yayımlanmış oldu. Dizinin ilk dört kitabında gözlerimizin önünde adeta etten kemikten bir büyülü dünya kuran Rowling, yaratıcılığıyla bu kitapta da başrolde: Satırlara ve satır aralarına serpiştirilmiş zekice ayrıntılar, olay örgüsünü daha da zenginleştiriyor, büyülü dünyaya yeni renkler katıyor. "Harry tutkunları" bu sürükleyici kitabı ellerinden bırakamayıp kalınlığıyla ters orantılı bir hızla okuyacak ve tıpkı Harry gibi bir sonraki okul yılını iple çekerek Hogwarts'tan ayrılacaklar.
harrymelez1kx
Harry Potter ve Melez Prens
Dizinin ilk beş kitabında olduğu gibi, bu kitapta da geçmişte sorulmuş pek çok sorunun yanıtını veren J. K. Rowling okuyucuyu yeni sorularla, Harry Potter'ı da yeni sorunlarla baş başa bırakıyor.
Büyücüler dünyasında devam eden kargaşa artık Muggle'ların dünyasını da etkilemeye başlamıştır. Harry Potter, Hogwarts'taki altıncı yılını Feci Yorucu Büyücülük Sınavlarına hazırlanarak geçireceğini düşünmektedir. Artık Quidditch takımının da kaptanıdır. Ancak Diagon Yolu'ndaki okul alışverişi sırasında Draco Malfoy'un bir şeyler çevirdiğini fark eder. Lord Voldemort'un geçmişiyle ilgili pek çok bilinmeyen ortaya çıkarken bir yandan da Malfoy'un neyin peşinde olduğunu öğrenmeye çalışan Harry'yi yine zor günler beklemektedir.
Son düzenleyen CimbomLu_Dj_EseN; 3 Şubat 2006 13:28
BĻΛ©ķ - avatarı
BĻΛ©ķ
Ziyaretçi
24 Şubat 2006       Mesaj #14
BĻΛ©ķ - avatarı
Ziyaretçi
Umarım daha önce verilmemiştir. Kültür bakanlığının sitesinden indirebileceğiniz tam 39 tane çok kaliteli sesli kitap var. Görme engelliler için tasarlanmış ama okumaya yeterli zamanı ayıramayanlar için de yararlı olacaktır.

Kitaplar gerçekten kaliteli;indirme de hızlı ve sorunsuz.İşte kitapların isimleri:

Anna Karanina - Lev Tolstoy
Anti During - F. Engels
Araba Sevdasi - Recaizade Mahmut Ekrem
Ask Üzerine - Stendhal
Ay Batti - John Steinbeck
Beyaz Dis - Jack London
Beyaz Geceler - Dostoyevski
Bitmeyen Kavga - John Steinbeck
Cinler - Dostoyevski
Denemeler - Montaigne
Dorian Gray'in Portresi - Oscar Wilde
Dreyfus Olayi - Emile Zola
Ecco Homo - Friederich Nietzhe
Egitim Üzerine - Bertrant Russell
E-mail Kullanimi - Kerim Altinok
Eylül - Mehmet Rauf
Fareler ve Insanlar - John Steinbeck
Formen - Karl Marx
Görme Engelliler Hikaye Yarismasi - 1 - -
Görme Engelliler Hikaye Yarismasi -2 - -
Hikayeler - Franz Kafka
Ilyada Homeros - -
Insanciklar - Dostoyevski
Internet Kullanimi - Kerim Altinok
Iyinin ve Kötünün Ötesinde - Friederich Nietzhe
Izabel - Andre Gide
Kamelyali Kadin - Alexander Duma
Kölelige Karsi Özgür Düsünce - Stefan Zweig
Kral Lear - W. Sheakspare
Madam Bovary - Gustave Flaubert
Materyalizm ve Ampiriokritisizm - V.I.Lenin
Poetika - Aristotales
Sevgili Jerry - Jack London
Taraskonlu Tartarin - Alphonsou Daudet
Ulysses - James Joys
Werther Johan - W.Goethe
Windows Kullanimi - Kerim Altinok
Yahudi Sorunu - Karl Marx
Yarinin Tarihi - Stephan Zweig

http://www.kultur.gov.tr/seslikitap/
pasaklikedi - avatarı
pasaklikedi
Ziyaretçi
20 Mart 2006       Mesaj #15
pasaklikedi - avatarı
Ziyaretçi
*Sıtkı Aslanhan------>Hayata Gülümse tür(kişisel gelişim)
*Turgut özakman--->Şu çılgın türkler (roman)
*M.Engin Noyan----->Oma
*Jack Canfield &Mark Victor Hansen----->Tavuk suyuna çorba (yüreğinizi ısıtacak78 öykü)
*İlkim öz------------->Kadınlar neden evlenir &Erkekler neden evlenir (psikoloji)
*Vedat Türkali->Bir gün tek başına (roman)
*Dr.Senai demirci---->Aşka adanmış öyküler
*Alexis Carrel---------->İnsan denen meçhul (kişisel gelişim)

Arkadaşlar bunlar benim okumayı bir süre önce bitirdiğim kitaplar ve herbiri gerçekten okumaya değer''bence'' şiddetle tavsiye edilir Msn Lipssealed
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
22 Ağustos 2006       Mesaj #16
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ATİLLA İLHAN---GAZİ PAŞA
Tavsiye Edrim...
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
6 Ekim 2006       Mesaj #17
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Pearl S BUCK -ANA kesinlikle okuyun süper bi kitap
AriThmetiCs - avatarı
AriThmetiCs
Ziyaretçi
5 Kasım 2006       Mesaj #18
AriThmetiCs - avatarı
Ziyaretçi
Kitap Severler / E-book (ebook) / E-kitap (ekitap)

Kurgusuyla ve resim, ressam betimlemeleriyle olağanüstü bir kitap, bu. Tümüyle kurmaca ressam, sergi, tablo, koleksiyoncu, gazeteci, ansiklopedik bilgiler, yine de inandırıcı ve sürükleyici. Bir sergide, tabloların önünde büyülenmiş buluveriyoruz kendimizi. Hatta tabloların en ince ayrıntısına kadar yaklaşıyoruz tablolara, ressamların nefes alışını bile duyabiliyoruz kitabı okurken, eleştirmenlerin yaklaşımlarına katılmasak da tartışmalara kulak kabartıyoruz en azından.
Alman asıllı Amerikalı ressam Heinrich Kürz'ün 'Harikalar Odası' adlı tablosu Amerika'nın Pensilvanya eyaletinde "kentte yaşayan Almanların İmparator II. Wilhelm'in hükümdarlığının yirmi beşinci yılını kutlamak üzere düzenlediği bir dizi kültürel etkinlik çerçevesinde" sergilenir. Bu görkemli etkinlikleri izlemek için Amerika'nın başka eyaletlerinden de pek çok Alman asıllı Amerikalı gelir. Yerel gazeteler etkinliklere ve sergiye ilişkin çeşitli yazılar yayımlarlar. "Sanata pek de kucak açmayan bu ortamda, Kürz'ün yapıtı" öteki çalışmalardan daha iyi karşılanır. "Edgar Poe'yu düşündüren, daha çok mürekkep akıtacak"acayip bir yapıt olarak değerlendirilir gazetelerin birinde. Bir başka gazetede de şu çarpıcı açıklama yer alır: "Görünen ve görünmeyen dünyanın bütünlüğünü geri getiren Nietzsche'ci yeni değerlere gizil bir övgü"
Açılıştaki karamsar hava ve serginin ilgi görmeyeceği öngörüleri, birkaç gün sonra, tüm tahminleri altüst eder; sergi de 'Harikalar Odası' tablosu da artan bir ilgiyle çerçevelenir. Bu ilgiye katkıda bulunacak betimlemelerden biri de şöyledir: "Tuvalde kapısız, görünürde penceresi de olmayan, üç duvarı tamamen tablolarla kaplı geniş, dikdörtgen biçimli geniş bir oda resmedilmiş." Bu tablo baktıkça çoğalan, çoğaldıkça büyüyen bir biçimdedir.

Sanatseverler dikkat!

Burada resim koleksiyoncusu Raffke de övgüden payını alıyor elbette. İki hafta sonra 'Harikalar Odası'na karşı ilgi daha da artar. Sergi salonuna sayıyla adam alınmaya bile başlanır. Tabloya bakanlar çeşitli boyda figürler üretmeye başlarlar. İş giderek daha karmaşık ve eğlenceli hale gelir, tam bir panayıra dönüşür tabloya ilişkin görüşler, değerlendirmeler. Serginin kapanmasına bir hafta kala olan olur: "Gün boyu bekleyip içeri" giremediği için "çileden çıkan bir ziyaretçi içeri daldığı gibi koca bir şişe çin mürekkebini tabloya boca" eder. Linç edilmeden de tüymeyi başarır. Koleksiyoncu Hermann Raffke sergideki tüm tablolarını çeker. Böylece bir serginin yükselişi ve çöküşüne tanık eder sanatseverler.
Estetik yazılar yayımlayan bir dergide, bir yazar, uzun ve çözümleyici bir yazı yayımlar. Bu araştırmada yazar, tabloları tek tek ele alır inceler ve hangi koşullarda yapıldığını ortaya koyar. Ayrıca koleksiyoncu Hermann Raffke'nin de hiçten varolşunu, yükselişini de görürüz burada.
Sonuç mu? Büyük bir titizlikle yürütülen incelemeler, Raffke koleksiyonundaki tabloların çoğunun sahte olduğunu ortaya koymakta gecikmez. Onca sahte ayrıntıyla dolu bu kitapta da Perec, olağanüstü heyecanlı ve sürükleyici bir anlatımla okuru büyülüyor. Tablo içinde tablolar hep etkilemiştir Perec'i. O, etkilendiği dünyayı okurlarıyla paylaşıyor. Elinizden bırakamayacağınız bir kitap Harikalar Odası.


forestzm1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Ocak 2007       Mesaj #19
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bgc8


Kitap Severler / E-book (ebook) / E-kitap (ekitap)

İngiliz tarihçi E. H. Carr'ın Bolşevik Devrimi tarih yazımında gerçekleştirilmiş en büyük yapıtlardan biri olma özelliğini sürdürüyor. Konusunda bir klasik haline gelen bu üç ciltlik başyapıt, Sovyet tarihi üstüne yapılan başka birçok araştırmaya da esin ve başvuru kaynağı olmuştur.
İlk cildi 1989 yılında yayımlanan Bolşevik Devrimi 2004 yılında Tuncay Birkan çevirisiyle yayımlanan son ciltle tamamlanmış oldu. Sık sorulan bir soru ve karıştırılan bir konu olduğu için şu açıklamayı yapmakta yarar görüyoruz: Bolşevik Devrimi 1917-1923, yazarın “Sovyet Rusya Tarihi” genel başlığı altında yayımladığı 7 ciltlik bir toplamın ilk üç cildidir. Diğer ciltler, bir ciltlik Interregnum 1923-1924 (Ara Dönem) ve üç ciltlik Socialism in One Country 1924-1926 (Tek Ülkede Sosyalizm) adlarını taşır. Metis’te ilgimiz baştan beri yapıtın ilk üç cildiyle, Bolşevik Devrimi’yle sınırlıydı, diğer ciltleri yayımlamayacağız.

kk1749

ISBN 975-342-299-7
13X19.5 cm., 400 s.
Bolşevik Devrimi 1917-1923
Cilt I
Özgün adı: The Bolshevik Revolution 1917-1923
Çeviri: Orhan Suda
Kitabın Baskıları:
İlk Basım: Kasım 1989
3. Basım: Eylül 2006
Bolşevik Devrimi'nin bu ilk cildi, Bolşevizm'in doğuşunu ve gelişmesini, 1905 ve 1917 devrimlerini ve Sovyet iktidarını içeriyor. Kitabın Türkçe literatüre yapacağı daha önemli katkı ise, parti, Sovyet ve iktidar aygıtları arasındaki ilişkilere iktidarda ve Sovyet yönetimindeki merkezileşmeye, milletlerin kendi kaderini tayin hakkı uygulamalarına ilişkin çok zengin bir kaynak oluşturmasıdır.
AriThmetiCs - avatarı
AriThmetiCs
Ziyaretçi
20 Ocak 2007       Mesaj #20
AriThmetiCs - avatarı
Ziyaretçi

zbk957684af9322503ph
  • Yayınevi : Okuyan Us Yayın
  • Yazarı : Suzan Mumcu
  • Basım Yeri / Tarihi : İSTANBUL / 2006
  • Sayfa Sayısı : 194
  • Tür: Roman
Kitap Hakkında:

Çaresiz bir sokak çocuğundan Alzheimer'li bir anneye, mutsuz biten aşk öyküleri ve kavuşamayan sevgililerden kocasını öldüren bir kadına...
Bakmayı belki de unuttuğumuz saflıkta bir bakış açısından zaman zaman gülümseyerek zaman zaman da hayıflanarak okunan ama her seferinde şaşırarak "Hayat bu işte" dedirten öyküler...
"Şimdi bizimle babamın arasında bir köprüde. Onu geri döndürmeye uğraşıyoruz. Ama karşıda da sevdiği adam var. Gitmekle kalmak arasında 65 gündür bocalayıp duruyor. Beyni çoktan öbür yana geçti ama kalbi hâlâ bu yanda."



Benzer Konular

22 Aralık 2010 / melile Cevaplanmış
7 Mart 2017 / ThinkerBeLL Bilgisayar
9 Kasım 2012 / karayel Edebiyat
17 Ekim 2011 / Misafir Soru-Cevap