Arama

Üretkenlik (Productivity)

Güncelleme: 10 Temmuz 2015 Gösterim: 3.853 Cevap: 1
HipHopRocK - avatarı
HipHopRocK
Ziyaretçi
27 Nisan 2009       Mesaj #1
HipHopRocK - avatarı
Ziyaretçi
Üretkenlik

Sponsorlu Bağlantılar
Üretkenlik (productivity) girdileri çıktıya dönüştürmeyle ilgili bir ölçüdür. Verilmiş girdiler çıktıya ne ölçüde çok dönüştürülebiliyorsa üretkenliğin de o ölçüde yüksek olduğu dile getirilmektedir. Üretkenlik formülü girdinin çıktıya oranı biçimindedir.

Nedenleri ve Sonuçları

Üretkenlik, başta eğitim süresi olmak üzere gönenç düzeyi, rakbet gücü gibi pek çok değişkeni etkiler. Genç kuşaklar yıllar süren eğitim olanağını üretkenlik düzeyinin yüksekliğinde bulurlar. Buna göre çocukların eğitimden çekilip tarlalara sürülmesinin nedeni üretkenlik düzeyinin düşüklüğü olarak gösterilebilir. Öte yandan uluslararası ticarette rekabet gücünün büyük ölçüde üretkenliğe bağlı olacağı söylenebilir. Bugün üretkenlik başlıca yeni bilgi üretme ve bu bilgiyi üretime dönüştürme kapasitesine bağlıdır denebilir. Yaratıcılığı özendiremeyen, güvenden çok korkuyu, işbirliğinden çok boyun eğmeyi, paylaşmaktan çok yağmalamayı öğreten bir eğitimin yeni bilgi üretme kapasitesi olmadığı gibi, bunu üretime dönüştürme yeterliliği de yoktur. Türkiye'de bu eğitim anlayışının uygulanmasıyla toplumun seferber edilebileceği sanılmaktadır; ancak bu koşullarda seferber edilenler olsa olsa asker zihniyetli kişiler olabilir ki, bunun da yeni bilgi yaratma kapasitesini artırıcı hiçbir yönü yoktur.
Sonuç olarak üretkenlik düzeyinin yüksekliği gönenç düzeyinin yüksek olabilmesi için bir altyapı işlevi görür.

Çeşitleri

Her girdi için bir üretkenlik tanımlanabileceği gibi, bütün girdiler toplamı için de üretkenlik tanımlanabilir. O nedenle emek, sermaye üretkenlikleri yanı sıra toplam faktör üretkenliği de tanımlanabilir. Ücret emek üretkenliğiyle ilişkilidir.

Üretkenlik Araçsal Bir Kavram mıdır?

Üretkenlik bilginin bir işlevidir. Bu nedenle üretkenlik sonuç, bilgi ise onun nedeni olarak anlam kazanır. Bilginin üretkenliği nasıl artırdığı sorusu aşağıdaki örnekle açıklanabilir. Bir balıkçı günde yüz balık tutuyorsa

girdi=bir günlük emek
çıktı=yüz balık
olduğundan
üretkenlik=çıktı/girdi=100 balık/bir günlük emek


olarak ölçülür. Balıkçı artırdığı bilgisini uygulamaya koyup günde iki yüz balık tutmaya başlarsa üretkenliğini iki katına çıkarmış olur. Bu örnek üretkenliğin bilgiye bağlı olarak değişen bir sonuç olduğunu göstermektedir.
Bilgi, üretim girdilerine, onlardaki kaliteye etki yaparak kısaca makineye, sulama kanallarına, işbirliğine, güdülenmeye dönüşerek üretkenliğin artmasına yol açar. Böylece denetlenen varlık (bilgi), denetlenemeyen, ancak belli bir düzeye ulaştırılmak istenen varlığı (üretkenliği) yededurmak için kullanılan bir değişken olup çıkar. Tıpkı atın arabayı çeken bir varlık olup çıkması gibi. Burada at bilgi, araba ise üretkenliktir.
Kimi kez başka yerlerde yaşarken avcılardan korkup kaçan balıklar bir bölgede toplanır, balıkçı da bu olgu üzerine daha çok balık tutar. Balıkçının bilgisi artmamıştır, çalışma süresi artmamıştır, olta sayısı artmamıştır; ancak tuttuğu balık miktarı artrmıştır. Bu örnekte artan üretkenlik bir talihliliğin sonucu olarak ortaya çıkar. Bu talihlilik teknolojik değişim ile benzerlik içindedir. Teknolojik değişim üretkenlik üzerinde yukaroda betimlenen talihlilik gibi bir etki yapar. Çalışan sayısı değişmez, çalışma süresi değişmez, kullanılan makineler değişmez; ancak gene de üretim artar. Bu artış teknolojik değişim kaynaklı bir artış olarak anlam kazanır. Teknolojik değişim bir yoruma göre bilgi artışından başka bir anlama gelmez.
Bilgi, üretim girdilerine, onlardaki kaliteye etki yapar, kısaca makineye, sulama kanallarına, işbirliğine, güdülenmeye dönüşerek üretkenliğin artmasına yol açar. Böylece denetlenen varlık (bilgi), denetlenemeyen, ancak belli bir düzeye ulaştırılmak istenen varlığı (üretkenliği) yededurmak için kullanılan bir değişken olup çıkar. Tıpkı atın arabayı çekmesi gibi. Burada at bilgi, araba ise üretkenliktir.
Kimi kez balık bol olur, balıkçı da eskisine göre çok balık tutar, böylece çıktının girdiye oranı da doğallıkla yüksek olur. Bu örnekte artan üretkenlik bir bilginin sonucu değil de bir talihliliğin sonucu olarak ortaya çıkmış gibi görünür, ancak talihlilikte bile bilgili balıkçının bilgisiz balıkçıdan farkları kendilerini ortaya koyarlar ki, bunlar da üretkenlik farkları olarak anlam kazanırlar.



Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÜRETKENLİK a Üretken olma Ouru mu, niteliği.

Sponsorlu Bağlantılar
—Biyol Belirli bir arazide, belirli bir hacim deniz ya da göl suyunda, belirli bir sürede (gün ya da yıl) üretilen canlı madde kütlesi. (Karada üretkenlik bitki örtüsünün tipine [orman, çayır vb], iklim ve toprak koşullarına bağlıdır. Ilıman İklimdeki bir meşe ormanında üretkenlik yılda hektar başına 131, tropikal bir ormanda 601, ılıman bölgede bir mısır tarlasında 251, pirinç tarlasında 71, şekerkamışı tarlasında 90 t kuru madde dolayındadır.)

—Elokt. Bir hidroelektrik santralın üretkenliği, bir dönem sırasında saptanmış doğal kaynak bilançosunun en uygun koşullarda üretmeye olanak vereceği maksimum enerji miktarı.

—Fels. Marxçılara göre, iktisadi evrime ve üretim tekniklerindeki ilerlemeye bağlı olarak emeğin kazandığı nitelik. (Bk. ansikl. böl.)

—İkt. -* VERİMLİLİK.

—ANSİKL. Fels. Marx şöyle der: "Kapitalist üretim, uzun bir iktisadi evrim ve devrim dizisi sonunda oluşmuş bir ortamdan kaynaklanır, Kapitalist üretimin çıkış noktasını meydana getiren emeğin üretkenliği, dönemleri yüzyıllar değil, binlerce yüzyıl sürmüş tarihsel bir gelişimin ürünüdür." (Kapital, 1,5,16), Marx daha sonra, emeğin üretkenliğinin artıdeğerin oluşmasına katkıda bulunmakla birlikte hiçbir zaman onun nedeni olmadığını belirtir: 'Buna göre emeğin, üreticinin hayatını sürdürebilmesi açısından gerekli zamanın dışına da uzanabilmesi için, belli bir üretkenliğe sahip olması gerekir; ama artı değerin nedeni, düzeyi ne olursa olsun, hiçbir zaman bu üretkenlik değildir" (Ay. ypt. 1,5,16).

Kaynak: Büyük Larousse