Arama

Lale Çılgınlığı (Lale Spekülasyonu)

Güncelleme: 8 Haziran 2010 Gösterim: 2.974 Cevap: 2
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2010       Mesaj #1
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Lale Çılgınlığı

Sponsorlu Bağlantılar
Vikipedi, özgür ansiklopedi




180px Tulipomania


"Viceroy" olarak da bilinen bir kataloğa ait lale. Boyutuna göre değişmekle beraber soğanı 3000 ila 4200 Hollanda Florini arasındadır. O devirde yetenekli bir zanaatkar yılda 300 florin kazanmaktaydı.



Lale çılgınlığı, diğer adlarıyla Lale balonu, Lale spekülasyonu (Felemenkçe adıyla; tulpenmanie, tulpomanie, tulpenwoede, tulpengekte ve bollengekte) Hollanda Altın Çağı'nda lale soğanlarının fiyatlarının aniden aşırı derecede yükselip çöküşe geçtiği döneme verilene isim. Şubat 1637’de Lale Çılgınlığı’nın doruk noktasında laleye dayalı sözleşmeler yetenekli bir zanaatkarın yıllık gelirinin 10 katına satılmıştır. Bu olay genelde tarihteki ilk spekülatif balon (veya ekonomik balon) olarak bilinir. Lale çılgınlığı terimi günümüzde varlık fiyatlarının gerçek fiyatlarından sapmasını ifade eden bir benzetme olarak kullanılmaktadır.


Olay, 1841 yılında İngiliz gazeteci Charles Mackay’ın Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalıkların Çılgınlığı (Extraordinary Popular Delusions and the Madness of Crowds) adlı kitabıyla popülerleştirilmiştir. Mackay’a göre bir noktada tek bir Semper Augustus soğanı için 12 akre (5 hektar) arazi teklif edilmiştir. Mackay, fiyatlardaki ani düşüşten dolayı bu tür yatırımcıların battığını ve Hollanda piyasalarının ciddi bir sarsıntı geçirdiğini iddia etmektedir. Mackay’ın kitabı bugün çokça basımı yapılan bir klasik olsa da iddiaları itirazlarla karşılaşmıştır. Çoğu bilim adamı çılgınlığın Mackay tarafından bahsedildiği kadar sıra dışı olmadığını, fiyat değişikliğinin balona sebep olmadığını iddia etmektedir.
Lale çılgınlığı üzerindeki araştırmalar 1630’lardan kalan kısıtlı ve yanlı kaynaklardan gelen veriler nedeniyle zordur. Her ne kadar genel kabul görmese de bazı çağdaş iktisatçılar fiyatlardaki artış ve azalışlar için spekülatif bir çılgınlıktan ziyade bazı rasyonel açıklamalar getirmişlerdir. Örneğin , bazı diğer çiçek türleri de (zambak gibi) ilk defa getirildiğinde yüksek fiyatlarla alıcı bulmuş daha sonra çarpıcı fiyat düşüşleri yaşamıştır. Yüksek fiyatların bir nedeni de dönemin parlamentosu tarafından sözleşmelerin düşük bir bedel karşılığında iptal edilmesine imkan veren ve alıcı üzerindeki riskleri azaltan bir yasa tasarısı çıkaracak olması yönündeki beklenti olabilir.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2010       Mesaj #2
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Tarihçe

Sponsorlu Bağlantılar

300px Flora27s Malle wagen van Hendrik Pot 1640


Hendrik Gerritsz Pot tarafından 1640’ta yapılan lale çılgınlığı benzetmesi. Çiçek tanrıçası Flora akşamcı, sarraflar ve iki suratlı bir kadınla rüzgarı arkasına alıp giderken Haarlem dokumacıları denizdeki yok oluşlarına kadar onlara eşlik ediyor.




Lale, Avrupa’ya XVI. yüzyıl ortalarında Osmanlı İmparatorluğu’ndan getirilmiş ve Hollanda’da çok tutulmuştur. Birleşik Vilayetler’de Lale dikiminin Flaman botanist Charles de l'Écluse 1593’te Leiden Üniversitesi'nde görevine başlayıp hortus academicus adındaki botanik bahçesini kurduğunda başladığı düşünülmektedir. Kendisi orada İmparator’un (I. Ferdinand) elçisi Ogier de Busbecq tarafından Sultan’a gönderilen ve sert iklim koşullarına dayanabilen lale soğanlarının dikimine başlamıştır ve bunlar hızla popüler hale gelmiştir.

Lale hızla imrenilen lüks bir eşya ve statü göstergesi haline geldi ve çok değişik renk ve çeşitte kendini gösterdi. Kırmızı, sarı ve beyaz gibi tek renkli olanlara Couleren, beyaz zeminde pembe veya kırmızı gibi çok renkli olanlara “Rosen”, beyaz üzerinde mor veya lila rengine sahip olanlara Violetten, sarı üzerinde kırmızı kahverengi mor renkli olanlara ise “Bizarden” gibi isimler verildi. Bu göz alıcı ve çokça aranan lale soğanları, mozaik virüsünün bir türü olan laleye özgü bir virüsle enfekte olmaları sonucunda parlak renkler ve çizgilerle birlikte desenli bir görünümle yetişmekteydi.




200px Ambrosius Bosschaert2C the Elder 01
Çiçeklerin Sessiz Hayatı Ambrosius Bosschaert tarafından (1573–1621) yıllarında Hollanda Altın Çağı olarak bilinen dönemden bir tablo




Yetiştiriciler yeni lale çeşitlerine abartılı isimler vermiştir. İlk formların çoğu Admirael (Amiral) ön takısıyla ve yetiştiricisinin ismiyle birleşik olarak anılmıştır. Admirael van der Eijck bu şekilde adlandırılan muhtemelen elliden fazla çeşitlerden en bilinenidir. Generael ("general") diğer otuz çeşit lalede bulunan başka bir ön isimdir. Sonradan yetiştirilen çeşitlere ise Büyük İskender veya Scipio hatta “Amirallerin Amirali” “Generallerin generali” gibi daha da mükemmeliyetçi isimler yakıştırılmıştır. Ne var ki isimlendirmeler ölçüsüz olmakla birlikte lale çeşitlerinin kaliteleri büyük farklılıklar göstermiştir. Bu çeşitlerin çoğu günümüzde yok olmasına rağmen, bazı “hatalı” laleler hala ticarete konu olmaktadır.

Laleler soğanlarından yetişir ve hem tohumlarından hem de tomurcuklarından türetilebilir. Soğandan elde edilen tohumların çiçek veren bir soğana dönüşmesi 7-12 yıl içinde meydana gelir. Soğanlar çiçeğe dönüştüğünde soğanın aslı kaybolur fakat onun yerinde birkaç tomurcukla beraber soğanın başka bir kopyası meydana gelir. Uygun şekilde kültürlendiğinde bu tomurcuklar kendi soğanlarını oluşturur. Mozaik virüsü tohumlarla değil, yalnızca tomurcuklar vasıtasıyla yayılır; bu yüzden göz alıcı çeşitlerin kültürlenmesi uzun yıllar alır. Üreme hızı büyük oranda virüsler tarafından yavaşlatılır. Laleler Nisan ve Mayıs’ta yalnızca bir haftalığına çiçek verir ikincil tomurcuklar bundan çok kısa bir süre sonra ortaya çıkar. Soğanlar Haziran’dan Eylül’e kadar sökülüp satılabilir bu yüzden spot piyasada fiyatların oluşması bu dönemlere denk gelmiştir.

Yılın geri kalanında tüccarlar noter huzurunda sezon sonunda lale satın alacaklarını öngören (bir nevi future sözleşmesi) sözleşmeler imzalamıştır. Dolayısıyla Modern Finans yöntemlerinin çoğunu geliştiren Hollandalılar dayanıklı bir mal olan lale soğanları için bir piyasa meydana getirmişlerdir. Bu piyasalarda açığa satış 1610 yılında yürürlüğe giren daha sonra 1621, 1631 ve 1636 yıllarında tekrarlanan ve ağırlaştırılan kararnameler yoluyla yasaklanmıştır. Açığa satış yapanlar bu kararnamlere dayalı olarak hüküm giymemiş fakat yaptıkları sözleşmelerin bağlayıcılığı azaltılmıştır.




280px Tulip price index1 trsvg
Lale soğanı sözleşmeleri için standartlaştırılmış fiyat endeksi. Earl Thompson tarafından oluşturulmuştur. Thompson’ın elinde 9 Şubat ile 1 Mayıs arasında fiyat verisi yoktu, dolayısıyla düşüşün şekli bilinmemektedir. Fiyatlar bilinmese de lale piyasasının Şubat ayında aniden çöktüğü açıktır.



Çiçeklere olan rağbet arttıkça profesyonel yetiştiriciler virüslü soğanlara giderek daha fazla fiyat ödemişlerdir. 1634 yılında Fransızlardan gelen talebin de etkisiyle piyasaya spekülatörler girmeye başlamıştır. 1636 yılında Hollandalılar sezon sonunda lale alımını öngören sözleşmelerin alınıp satıldığı formel bir future piyasası oluşturmuştur. Tüccarlar hanlarda biraraya gelir ve alıcılar işlem başına %2.5 oranında 3 florini geçmemek kaydıyla "şarap parası" adı altında bir ücret öderdi. Başlangıç marjini ödenmezdi ve taraflar takas odası ile değil doğrudan birbirleriyle sözleşme yapardı. Sözleşme şartlarının gerektirdiği teslimatlar piyasanın 1637 Şubat'ında çökmesi nedeniyle hiçbir zaman gerçekleştirilememiştir. Bu ticaret Haarlem'de veba salgınının yükselişe geçtiği sırada gerçekleştiğinden ölümcül risk alma şeklinde bir davranış biçiminin gelişmesini sağlamış olabilir.
Nadir lalelerin sözleşme fiyatları 1636 yılı boyunca artmaya devam etti. Kasım ayında mozaik virüsü içermeyen adi lalelerin de fiyatı artmaya başladı. Lale sözleşmelerine dayalı ticarette gerçek lale soğanlarının el değiştirmesi söz konusu olmadığından Hollanda halkı bu ticareti aşağılayıcı şekilde windhandel(rüzgar ticareti) olarak adlandırmışlardır. Fakat 1637 Şubat ayında lale soğanı sözleşmelerinin fiyatları aniden düştü ve lale ticareti durma noktasına geldi.

Mevcut fiyat verileri

1630’lu yıllarda tutarlı olarak kaydedilen fiyat verilerinin yokluğu lale çılgınlığının boyutlarının tahmin edilmesini güçleştirmektedir. Mevcut verilerin büyük bir kısmı fiyat balonundan hemen sonra yazılan "Gaergoedt and Warmondt” (GW) kitapçıklarından gelmektedir. Ekonomist Peter Garber 1633 ve 1637 yılları arasında satışı yapılan 39 çeşide ait 161 soğandan veri toplamıştır, 53’ünün kaydı GW tarafından yapışmıştır. Balonun son günü olan 5 Şubat 1637 için son derece değişken doksan sekiz fiyat verisi kaydedilmiştir. Satışlar birden fazla piyasa mekanizması ile gerçekleştirilmişti, loncalarda gelecek (future) sözleşmeleri satılıyor, yetiştiriciler kendi spot satışlarını yapıyor aynı zamanda noter onaylı future sözleşmeleri yapıyorlardı, mülk satışları da buulnuyordu. Garber’a göre “Mevcut fiyat verileri elmalarla armutların karıştırılmasından ibarettir”.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
8 Haziran 2010       Mesaj #3
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Mackay'ın Kalabalıkların Çılgınlığı

Tek bir Viceroy soğanı için takas edildiği iddia edilen mal sepeti

  • İki buğday yükü 448ƒ
  • Dört çavdar yükü 558ƒ
  • Dört semiz öküz 480ƒ
  • Sekiz semiz domuz 240ƒ
  • Oniki semiz koyun 120ƒ
  • 480 Litre Şarap 70ƒ
  • 5250 litre bira 32ƒ
  • İki ton tereyağı 192ƒ
  • 1,000 lb. peynir 120ƒ
  • Bir yatak 100ƒ
  • Bir takım elbise 80ƒ
  • Gümüş bir kupa 60ƒ
Toplam 2500ƒ

Lale çılgınlığının çağımızdaki tartışması İskoç gazeteci Charles Mackay‘ın 1841 yılında yayınladığı Olağanüstü Kitlesel Yanılgılar ve Kalabalıkların Çılgınlığı kitabı ile başlamıştır. Mackay kitabında kitlelerin bazen akıl dışı davrandığını, lale çılgınlığı vakasının da bu olgunun Güney denizi balonu ve Mississipi Şirketi ile beraber en önde gelen örneklerinden olduğunu savunur. İddialarının kaynağı büyük oranda Johann Beckmann‘ın “İcatlar, Keşifler ve Kökenlerin Tarihi” isimli 1797 yılında yayınlanan çalışmasına dayandırır. Esasında Beckmann’ın ve dolayısıyla Mackay’ın iddiaları 1637 yılında anonim yazarlar tarafından oluşturulan üç anonim kitapçığa dayanır. Mackay’ın kitabı nesiller boyu ekonomistler ve borsa katılımcıları arasında popülerliğini korudu. Lale çılgınlığını bir spekülatif balon olarak tanımlayan önyargılı açıklaması 80’lerden sonra ekonomistler tarafından birçok yönüyle çürütülse de ünü devam edegelmiştir.
Mackay’a göre 1600’lerde lalenin artan popülerliği bütün bir ulusun dikkatini çekti; "nüfusun tamamı en alt kesimlerine kadar lale ticaretine girdi”. 1635 yılında, 40 soğanın 100,000 florine (Hollanda guldeni olarak da bilinir) satıldığı kaydedilmiştir. Karşılaştırmak gerekirse bir ton yağ 100 florine mal olurken kalifiye bir işçi yılda 150 florin kazanırdı. “Sekiz yağlı domuz” maliyeti ise 240 florindi. (Uluslararası Sosyal Tarih Enstitüsü’ne göre bir florin, 2002 yılındaki 10.28 €’nun alım gücüne sahipti)
1636’da laleler Hollanda’nın çeşitli kentlerindeki ve kasabalarındaki borsalarda satılmıştır. Bu lale ticaretinin toplumun bütün üyeleri tarafından yapılmasını teşvik etmiştir. Mackay, lale piyasasında spekülasyon yapmak için diğer türde mülkerlerini satmaya veya takas etmeye çalışan kişilerden de bahsetmiştir. Örneğin hazırdaki iki Semper Augustus soğanından birini alabilmek karşılığında 12 akre arazi veren veya tek bir “Viceroy” soğanı için 2500 florin değerinde bir mal sepetini veren kişiler çıkmıştır.

« Çoğu kişi aniden zengin oldu. Halkın önüne altından bir kanca sunuldu ve insanlar birbiri ardınan bal kovanının etrafındaki sinekler gibi lale dükkanlarına koştu. Herkes lale tutkusunun sonsuza kadar süreceğini, dünyanın her tarafından zenginlerin Hollanda’ya gelerek ne fiyat istenirse istensin vereceğini hayal etti. Avrupa’nın zenginleri Zuyder Zee limanlarına yoğunlaşacaktı ve yoksulluk Hollanda’nın ikliminden silinecekti. Soylular, yurttaşlar, çiftçiler, tamirciler, denizciler, hizmetçiler, uşaklar ve hatta baca temizleyicileri ve eskiciler bile laleye bulaştılar. »


260px Pamphlet dutch tulipomania 1637


Hollanda'daki lale çılgınlığı hakkındaki, 1637 basımı el ilanı




Artan çılgınlık, Mackay’ın da anlattığı birkaç şaşırtıcı fakat doğru olma ihtimali düşük anekdotu da ortaya çıkardı. Söylentiye göre bir denizci, tüccarlardan birine ait değerli bir lale soğanını yanlışlıkla yutar. Tüccar ve ailesi denizciyi bularak “12 ay boyunca bütün bir tayfayı besleyecek kıymette bir kahvaltıyı yemekten” dava eder. Denizci lale soğanını yuttuğu için hapse atılır. Liliaceae soğanları yenilebilir olmadığı, zehirli olduğu ve tadı da normal bir soğandan çok farklı olduğu için bu hikayenin gerçek olma ihtimali yok gibidir.
Aldığı laleyi daha yüksek fiyatla geri satmayı uman halk her seferinde daha yüksek fiyat veriyordu. Ne var ki böyle bir düzen en yüksek fiyatı verip bütün laleleri satın almadan devam edemez. 1637 Şubat ayında, lale tüccarları iyice artan fiyatlardan alıcı bulamaz hale geldiler. Piyasada bu realizasyon geçerli olduğunda lale talebi çöktü ve spekülatif balon patladığından fiyatlar bir anda söndü. Kimileri elinde piyasadakinin on katına alım yapma taahhüdü içeren sözleşmelerle, kimileri de piyasa kıymeti ödedikleri fiyatın sadece küsürüne denk gelen lalelerle kaldı. Mackay, sıkıntı içindeki Hollandalıların diğer tüccarlara karşı suçlamalara giriştiğini iddia eder.
Mackay’a göre panikleyen spekülatörler hükümetten yardım istedi; bu talepleri lale alımı sözleşmelerinin yüzde on fiyatla iptal edilebilmesinin sağlanmasıyla karşılandı. Bütün tarafları tatmin edebilecek çözümler üretilmeye çalışıldı fakat bunlar sonuçsuz kaldı. Sonunda çılgınlık bitti. Çöküşün sonunda elinde laleyle kalan bireylere hiçbir mahkeme sözleşme tutarının ödenmesi yönünde karar veremezdi, yargıçlar borcun kumar yoluyla oluştuğuna kanaat getirip ödenemeyeceğine hükmetti.
Mackay diğer Avrupa ülkelerinde de benzer lale vakalarının görüldüğünü ama hiçbirinin Hollanda’daki boyuta gelmediğini belirtmiştir. Kendisi aynı zamanda laledeki fiyat düşüşünün uzun yıllar boyunca geniş bir ekonomik çalkantıya sebep olduğunu öne sürer.


Çağdaş görüşler


180px Semper Augustus Tulip 17th century
Dönemin en pahalı lalesi Semper Augustusu temsil eden Anonim 17. Yüzyılı suluboya resmi



Mackay’ın açıklanamayan çılgınlık nitelemesi 1980’lere kadar eleştirilmedi ve incelenmedi. Fakat o zamandan günümüze özellikle spekülatif balonlara karşı şüpheci yaklaşımlarıyla bilinen etkin piyasalar hipotezi taraftarları bu vakanın yanlış ve eksik olarak aktarıldığını belirtmiştir. Anna Goldgar 2007 yılındaki Tulipmania adındaki akademik çalışmasında olayın “çok küçük bir grup” ile sınırlı kaldığını ve döneme ilişkin anlatılanların bir veya iki tane propaganda ve intihale dayalı olduğunu iddia etmiştir. Peter Garber, balonun, veba kaçkını kitlelerce çalkantılı lale piyasasından istifade edilerek oynanan anlamsız bir ayyaş oyunundan başka bir şey olmadığını” öne sürer.
Mackay’ın çalışması toplumun geniş bir kesiminin lale ticaretine girdiğini öne sürerken, Goldgar’ın arşivlenmiş sözleşmeler üzerindeki çalışmasında lale ticaretinin zirvesinde bile soylular tarafından değil, neredeyse tamamen tüccar ve zanaatkarlar tarafından yürütüldüğü sonucuna varmıştır. Balondan kaynaklanan ekonomik sarsıntı çok kısıtlıydı. Piyasadaki alıcı ve satıcıların önde gelenlerini tanımlamayı başaran Goldgar, finansal sıkıntı yaşayanların sayısını yarım düzineden az olarak tespit etmiş, onların dahi lale yüzünden sıkıntıya düştüğünden emin olunamamıştır. Bu çok da şaşırtıcı değildir. Fiyatlar yükselmiş olsa bile, alıcı ve satıcılar arasında para el değiştirmemiştir. Dolayısıyla kârlar satıcılar için hiçbir zaman realize olmamıştır. Satıcılar kâr beklentisi içinde kredi kullanarak başka alımlar yapmadığı sürece fiyatlardaki düşüş kimsenin para kaybetmesine sebep olmamıştır.

Rasyonel açıklamalar

1636-37 yıllarında lale sözleşmelerinin fiyat artışı ve düşüşü yaşadığı konusunda şüphe yoktur, fakat çarpıcı bir fiyat artışı ve düşüşü bile bir spekülatif balonun oluşup sonra kaybolduğu sonucuna varmamızı sağlamaz. Lale çılgınlığının ekonomik balon olarak değerlendirilebilmesi için lale soğanlarının fiyatlarının gerçek değerlerinden sapmış olması gerekirdi. Çağdaş iktisatçılar fiyatlardaki artış ve düşüşün neden balonla sonuçlanmayabileceğini açıklayan gerekçeler sunmuştur.
1630’lardaki yükseliş Otuz Yıl Savaşları döneminde bir durgunluk dönemi ile çakıştı. Bu yüzden piyasa fiyatları (en azından başlangıçta) talepteki artışa rasyonel bir karşılık veriyordu. Fakat fiyatlardaki düşüş ,yükselişe göre daha hızlı ve çarpıcı şekilde gerçekleşti. 1637 Şubat ayından sonra satış verilerine genelde rastlanmadı fakat lale soğanına dair elde kalan birkaç veri yaşanan çılgınlıktan sonra onyıllar boyunca değer kaybı yaşandığını gösterdi.

Çiçek fiyatlarındaki dalgalanma

Garber mevcut fiyat verilerini - lalenin yerini zambağa bıraktığı dönem olan -19. Yüzyıl başlarındaki zambak fiyatları ile karşılatırmış ve benzer bir kalıp tespit etmiştir. Zambak ilk defa yaygınlaştığında talep güçlü olduğundan bütün üreticiler zambak üretmeye başlamıştır. Zambaklara olan aşinalık arttığında fiyatlar da düşüşe geçti. En pahalı soğanlar 30 yıl içinde değerlerinin %1’ine indi. Garber aynı zamanda , "Az miktardaki zambak soğanının yakın zamanlarda 1 milyon Gilder’e (1987 kuru ile 480,000 Amerikan Doları’na) alıcı bulduğunu” belirterek bugün dahi çiçeklerin aşırı derecede yüksek fiyatlara çıkabileceğini göstermiştir.Ayrıca fiyat artışı ekim yapılan sene içinde gerçekleştiğinden yetiştiriciler fiyat artışına üretim artışıyla karşılık verme fırsatı bulamadılar.

Mevzuat değişikliği


180px Admiral Verijck 28van der Eijck29
Admirael van der Eijck from the 1637 catalog of P.Cos., sold for 1045 florins on February 5, 1637




Kaliforniya Üniversitesi Ekonomi Profesörü Earl A. Thompson 2007 makalesinde Garber’ın açıklamasının lale soğanı sözleşmelerindeki aşırı keskin düşüşü açıklamadığını belirtmiştir. Yıllık olarak hesaplanan fiyat düşüşü diğer çiçek türlerinde ortalama %40 iken lale için 99.999% olmuştur. Thompson lale çılgınlığı için başka bir açıklama daha getirmiştir. Hollanda Parlamentosu lale sözleşmelerinin işleyiş şeklini değiştiren (esasen Otuz Yıl Savaşları’ndaki bir Alman yenilgisinden dolayı zarar eden Hollandalı lale üreticileri tarafından desteklenen) bir kararnameyi gündeme almıştı.) :



« 24 Şubat 1637’de Müstakil Hollanda Çiçekçiler Loncası daha sonra parlamentonun da imzaladığı bir kararla 30 Kasım 1636’dan sonra ve baharda nakit piyasasının açılışından önce yazılan bütün gelecek sözleşmelerinin opsiyon sözleşmesi olarak yorumlanacağını ilan etti. Bunu gerçekleştirmek için alıcıları laleyi sözleşme fiyatından alma zorunluluğundan kurtarıp, satıcıyı küçük oranda sabit bir yüzdeyle tazmin etme şartı koyarak yaptılar. »

Bu parlamento kararından önce lale sözleşmesinin (çağdaş finansta future sözleşmesi) alıcısı yasal olarak lale soğanlarını almakla yükümlüydü. Kararname, bu sözleşmelerin doğasını değiştirdi, böylece spot fiyat (piyasa fiyatı) düşerse alıcı sözleşme tutarının tamamını ödemektense bir ceza ücreti ödeyerek lale soğanlarını almaktan vazgeçebilecekti. Yasadaki bu değişim modern terminoloji ile düşünüldüğünde future sözleşmelerinin opsiyon sözleşmesine dönüştürülmesidir. Bu teklif 1636 yılının Sonbahar aylarında tartışılmaya başlanmıştır; eğer yatırımcılar bu teklifin yasalaşacağını öngörmüşlerse fiyatlar da muhtemelen artmıştır.
Bu kararname sözleşmeyi satın alan birisine sözleşme fiyatının sadece 3 ½ yüzdesiyle (başka bir deyişle sözleşmenin yaklaşık 1/30’una) sözleşmeyi iptal edebilme imkanı getirmiştir. Bu yüzden yatırımcılar gittikçe daha pahalı sözleşmeler almışlardır. Bir spekülatör 100 gilder tutarında alım sözleşmesi yapıp fiyatlar 100 gilderin üstüne çıktığında aradaki farktan kâr edebilir veya fiyat düştüğünde sadece 3 ½ gilder ödeyerek sözleşmeyi iptal edebilirdi. Dolayısıyla 100 gilder nominal fiyatlı bir sözleşme aslında 3 ½ gilderden fazlasına mâl olmuyordu. Şubat ayında sözleşme fiyatları tavana vurduğunda Hollanda otoriteleri devreye girerek bu sözleşmelerin ticaretine son verdiler.
Thompson dönem boyunca lale soğanlarındaki gerçek satışların aynı seviyede kaldığını belirtir. Dolayısıyla Thompson, çılgınlığın aslında sözleşmeye dayalı yükümlülüklerdeki değişmeye bağlı rasyonel bir tepki olduğunu savunur.Future ve opsiyon sözleşmelerindeki ödemelere dair verileri kullanan Thompson, lale soğanı sözleşmesi fiyatlarının rasyonel ekonomik bir modelin öngördüğü bir şekle yakın olarak dalgalandığını söyleyerek “sözleşme fiyatlarının lale çılgınlığı öncesinde, sırasında ve sonrasında piyasa etkinliği kavramının belirgin bir örneğini oluşturduğunu” iddia eder.

Eleştiriler

Bazı diğer ekonomistler bu etkenlerin lale fiyatlarındaki çarpıcı artış ve azalışları tamamen açıklayamadığına inanır. Garber’ın teorisi sıradan lale soğanlarının sözleşmelerindeki benzer fiyat hareketlerini açıklayamadığı için eleştirilir. Bazı ekonomistler spekülatif balonlarla ilgili olarak Amsterdam Bankası’nın mevduatlarındaki artışı sergileyerek, bankanın o dönemde uyguladığı genişlemeci para politikası gibi bazı diğer faktörleri sebep göstermiştir.

Sosyal çılgınlık ve mirası


180px Bollenveld Hillegom
Günümüz Hollanda’sından lale tarlası görünümü Lale Hollanda’nın popüler bir simgesi olmaya devam etmektedir.



Mackay’ın hikayesinin popülerliği “Olağanüstü Kitlesel Çılgınlıklar”ın tekrar basımlarıyla devam etmiştir. Bernard Baruch (1932), Andrew Tobias (1980), Michael Lewis (2008) ve David J. Schneider (1993) gibi yazarlar kendi önsözleriyle bu kitabın defalarca basılmasını sağlamıştır. Kitabın en az altı farklı sürümü baskıdadır.
Goldgar, lale çılgınlığının ekonomik veya spekülatif bir balon olmasa da başka bir sebepten ötürü Hollanda halkı için etkisinin büyük olduğunu savunur. "Finansal kriz çok az kişiyi etkilemiş olsa da lale çılgınlığının etkisi dikkate değerdi. Bütün bir değer yargısı sorgulanır hale geldi." 17. Yüzyılda bir çiçek kadar yaygın bir şeyin değerinin çoğu kişinin bir yıllık gelirini aşması hayal edilebilir bir şey değildir. Sadece yazın yetişen çiçeklerin fiyatlarının kış ayında bu kadar çılgınca dalgalanmasını düşünmek “değer” anlayışını tam bir kaosa sürüklemiştir”.

140px Hans Bollongier   Stilleven met bloemen
Hans Gillisz. Bollongier tarafından 1639 yılında resmedilen laleler.



Beckmann ve Mackay’ın yazıları gibi lale çılgınlığından bahseden kaynakların çoğu ekonomik zararın boyutlarını gösteren kanıtlar olarak kaynak gösterilmiştir. Ne var ki bu kitapçıklar balonun kurbanları tarafından yazılmamış, dinsel güdülerle ortaya çıkmıştır. Sosyal gerginlik, ahlaki düzenin bozulmasına bağlanmış “cennet çiçeğine ilgi göstermektense dünyevi çiçeğe ilgi göstermenin acı sonucu”na kanıt olarak sunulmuştur. Böylece görece önemsiz bir ekonomik olayın bir ahlak masalı olarak hayat bulduğu söylenebilir.
Yaklaşık yüz yıl sonra Mississippi Şirketi ve Güney Denizi Şirketi'nin 1720 yıllarında batmasıyla lale çılgınlığı tekrar gündeme geldi. Johann Beckmann 1780'lerde çılgınlıktan ilk defa bahsederken, karşılaştırmasını dönemin başarısız şans oyunlarıyla yaptı. Goldgar'ın görüşüne göre finansal piyasalar hakkındaki Burton Malkiel'in Borsada Rastgele Seyir (1973) ve John Kenneth Galbraith'in 1987 borsa krizinden hemen sonra 1990'da yazılan A Short History of Financial Euphoria gibi finans piyasaları hakkında çağdaş popüler kitapların önemli bir kısmı lale çılgınlığını bir ahlak dersi olarak kullanımıştır. Lale pazarının geçiciliği, Gregory Maguire'in Üvey Kızkardeşin İtirafları (1999) adlı romanına da konu olmuştur.
Lale çılgınlığı, 1995-2001 dot-com balonu esnasında yeniden popüler bir referans kaynağı olmuştur. Daha da yakın zamanlarda gazeteciler onu riskli tutsat kredileri krizine benzetmiştir. Çılgınlığın devam eden popülaritesine rağmen ekonomistlerin etkin piyasa hipotezi ile açıklama getirmesine değinen Daniel Gross: “Eğer bu açıklamalar doğruysa ekonomi yazarları ellerinin altındaki balon benzetmeleri listesinden silmelerei gerekecek” şeklinde yorumda bulunmuştur.
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:

Benzer Konular

2 Kasım 2011 / _KleopatrA_ Ziraat
12 Nisan 2009 / KiTiaRa Botanik
27 Ekim 2007 / estudiantes Sinema tr
10 Ağustos 2009 / Kral_Aslan Edebiyat tr
23 Eylül 2008 / KisukE UraharA Siyaset ww