Arama

Pul Koleksiyonu ve Pul Koleksiyonculuğu

Güncelleme: 12 Ağustos 2016 Gösterim: 15.845 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
7 Eylül 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

pulculuk


PUL KOLEKSİYONCULUĞU Ve FİLATELİ olarak da bilinir


Sponsorlu Bağlantılar
posta ve anı pullarını toplama hobisi.
Ad:  pul2.jpg
Gösterim: 2786
Boyut:  95.0 KB

Filateli sözcüğünü 1864’te Fransız Georges Herpin Yunancada “sevgi” anlamındaki philos, olumsuzluk öneki a ve “vergi vermek” anlamındaki telein sözcüklerinden oluşturdu; çünkü posta pulunu gönderici yapıştırıyor, alıcı mektubu bir ücret ödemeden, yani “vergi” vermeden alıyordu.

Arkası zamklı ilk posta pulunun 1 Mayıs 1840’ta İngiltere’de satıldığı bilinmektedir. Bundan çok kısa bir süre sonra, 1841’de Londra’da yayımlanan The Times'da çıkan “genç bir bayan gardrobunu damgalanmış posta pullarıyla kaplamayı istiyor” biçimindeki ilan, pul koleksiyonculuğuna ilişkin ilk yazı olarak kabul edilir.

İlk pul listelerini 1861’de Strasbourg’da Oscar Berger-Levrault ve Paris’te Alfred Potiquet yayımladılar. İngiltere’de Frederick Booty, J. E. Gray ve Mount Brown’ın katalogunun üçüncü baskısı (1866) pul, zarf, paket ve mektup kâğıdı gibi posta malzemelerinden 2.400 kadar çeşidi içeriyordu. Günümüzdeki standart kataloglarda (örn. Fransa’da Yvert ve Tellier, Almanya’da Michel’s, İngiltere’de Gibbons ve ABD’de Scott ya da Minkus) yer alan pul çeşitlerinin sayısı 100 bini aşmaktadır.

Genel bir pul koleksiyonu hem çok masraflı olacağı, hem de çok yer kaplayacağı için koleksiyoncuların çoğu sınırlı bir alanda pul biriktirirler. Örneğin bazı koleksiyoncular yalnızca bir ülkenin, kıtanın ya da dönemin pullarını biriktirir. Bazısı belirli türde pulları toplar, bazısı da damga pulu ya da posta malzemesi biriktirir. Pulun yalnızca deseniyle ilgilenenler sanat ya da dinsel temalı olanları, üstünde belirli bir konuda resim bulunanları (örn. balık, çiçek, köprü vb) biriktirirler; buna tematik pul koleksiyonculuğu denir.

Üstünde posta işaretleri bulunan pullu ve pulsuz zarfları biriktirmek de bir uzmanlık alanıdır; bir başka uzmanlık alanıysa damgalanmamış pul koleksiyonculuğudur. Zarflara posta damgası basan makineler bir başka uzmanlık alanının ortaya çıkmasına yol açmıştır. Telgraf damgası ya da Noel mührü koleksiyonu yapanlar da vardır.

Pek çok ünlü eski koleksiyon zamanla dağılmış ve çeşitli koleksiyoncuların eline geçmiştir. Bu koleksiyonlardan bazısı açık artırmalarda birkaç milyon dolarlık fiyatlarla satılmıştır. Dünyada tek olan 1856 tarihli bir centlik bir İngiliz Güyanası pulu 1970’te bir açık artırmada 280 bin ABD Doları’na satılmıştır.

Dünyanın pek çok kentindeki pulculuk dernek ve kulüpleri ulusal ve uluslararası çerçevelerde örgütlenmiştir. Londra Kraliyet Filateli Derneği ve Amerikan Filateli Demeği gibi önde gelen ulusal derneklerin çoğu 19. yüzyılda kurulmuştur. Uluslararası Filateli Federasyonu (FIP) 1926’da oluşturulmuştur. Özellikle 1945’ten sonra, belirli bir alanda uzmanlaşan pul koleksiyoncularının oluşturduğu dernekler ortaya çıkmıştır. Pul kulüplerinin en önemli etkinliklerinden biri zaman zaman satışı da içeren sergiler düzenlemektir. Uluslararası, ulusal ve bölgesel dernekler, beğenilen koleksiyonlara değerli armağanların verildiği düzenli sergiler düzenlerler.

Türkiye'de pulculuk. Türkiye’de ilk pulun 1862’de çıkarılmış olmasına karşın, pul koleksiyonculuğunun yaygınlaşması 1940’ lardan sonra olmuştur. Türkiye’deki ilk pulculuk derneği 1948’de kurulan İstanbul Filatelist Kulübü’dür (bugün İstanbul Filatelistler Derneği). 1960’ta kurulan ve aynı yıl FIP üyesi olan Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu’na bağlı 10 dernek bulunmaktadır. Ayrıca, ülkede pulculuğu yaygınlaştırmak ve ilerletmek amacıyla 1992’ de İstanbul Kültür ve Filateli Merkezi AŞ kurulmuştur. PTT de pulculuğu desteklemek amacıyla anma pulları ve konulu pullar çıkarmaktadır.


Son düzenleyen Safi; 12 Ağustos 2016 04:19
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
7 Eylül 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Ad:  pul1.jpg
Gösterim: 1892
Boyut:  61.2 KB

Pul Koleksiyonu


Genellikle pul biriktirmeye, pulcularda satı­lan ve 500 ya da 1.000 kadar değişik pul içeren bir pul paketi satın alarak başlanır. Bu başlan­gıçtan sonra koleksiyona yeni pullar eklemek zor değildir. Çeşitli yollarla elde edilen mek­tup zarflarındaki pullarla koleksiyon zengin­leştirilebilir. Koleksiyoncular ellerinde fazla bulunan aynı tür pulları birbiriyle değiştirerek koleksiyonlarını çeşitlendirirler. Başlangıçta bulabildikleri her tür pulu biriktirerek işe baş­layan pul koleksiyoncuları, genellikle bir sü­re sonra belirli pul türlerine yönelirler. Be­lirli bir ülkenin pullarını, belirli bir döne­min pullarını ya da belirli bir konudaki pul­ları toplamak gibi seçimler yaparak uzman­laşırlar.
Sponsorlu Bağlantılar

Biriktirilen pullar, pul albümlerinin içine yerleştirilerek düzenlenir. Pul albümlerine sayfa eklenip çıkarılabilir. Her ülke için özel sayfalar ve her pul için özel yerler ayrılmış olan basılı pul albümleri de vardır. Bu tür albümler özellikle pulculuğa yeni başlayanlar için yararlıdır.

Çeşitli pullarla ilgili bilgi ve resimleri içeren pul katalogları, koleksiyoncuların ellerindeki pulları tanımalarına ve alınacak yeni pulları seçmelerine yardımcı olur. Bu kataloglarda pulların piyasa değerleri de yazılıdır. "Scott's Postage Stamp Standard Catalogue" (Scott'un Posta Pulları Standart Katalogu) ve "Stanley Gibbons'ın Stamps of the World"ü (Dünya Pullan) bu tür katalogların örnekleridir.
Yıpranmış bir pul değerini büyük ölçüde kaybeder. Bu nedenle pullan yıpratmamak için elle tutmamak, pul cımbızı denen küçük maşalarla tutmak gerekir.

Pullar, pul albümlerine bir ucu pula, öbür ucu albüme yapıştırılan küçük saydam kâğıt­lardan yararlanılarak yerleştirilir. Özel olarak yapılan bu kâğıtlar istenince kolaylıkla puldan ve albümden ayrılabilir. Sayfalarında saydam cepler bulunan pul albümleri de vardır; pullar bu ceplere yerleştirilerek korunur.

Pullar sınıflandırılmadan önce, yapışık ol­dukları zarflardan ayrılıp saydam zarflarda saklanır. Pulu zedelemeden zarftan ayırmak için pulun yapışık olduğu kâğıt ıslatılır. Bazı pullar sudan zarar görebileceği için bu işlem pulu ıslatmadan yapmaya çalışılır. Bunun için zarfın pula yapışık olan bölümü kesilerek zarftan ayrılır ve bir kaba koyulan suyun üzerinde yüzmeye bırakılır. 10 dakika kadar sonra pulun altındaki kâğıt, pulun kolayca ayrılabileceği kadar ıslanmış olur. Islanan pulları ısıtarak kurutmaktan kaçınmak gere­kir, yoksa pul kıvrılır. Kıvrılmış bir pulu düzeltmek için, içinde ıslatılmış kâğıt bulunan kapalı bir kutuda bir süre bekletmek gerekir. Bunu yaparken pulun yeniden ıslanmamasına dikkat edilir.

Bir pulun kenarlarındaki tırtılların yapısı o pulun özelliği ve değeri yönünden önem taşır. Bazı pullar birbirine benzer, ama kenarları farklıdır. Bunları birbirinden ayırt etmek ve genel olarak bir pulun kenar tırtıllarının yapısını belirlemek için, üzerine belirli tırtıl türleri işaretlenmiş olan özel kartlar kullanı­lır. Pulları yakından incelemek için bazen büyüteç de gerekebilir.
Pul koleksiyoncularının bilgi ve olanakları­nı artırmak için bir filateli derneğine katılma­ları yararlıdır. 19. yüzyılda kurulmuş olan Londra Kraliyet Filateli Derneği ve Ameri­kan Filateli Derneği bu derneklerin en ünlülerindendir. Türkiye'de de birçok filateli derne­ği vardır. Bunların ilki, 1948'de kurulan İstanbul Filatelist Kulübü'dür (bugün İstan­bul Filatelistler Derneği). Türkiye'de pul koleksiyonculuğu cumhuriyetten sonra, 1940'larda yaygınlaşmıştır.

Ender ve Hatalı Pullar


Eski pulların bir bölümünün çok az sayıda örneği günümüze gelebilmiştir. Bu tür ender bulunan pullar çok değerlidir. Dünyanın en ender bulunan pullarından biri 1856'da İngiliz Guyanası'nda kullanılmış olan bir sentlik puldur. Siyah mürekkeple basılmış olan bu pulun günümüze yalnız bir örneği kalmıştır. 1873'te bir çocuğun bulup bir pulcuya birkaç sente sattığı bu pul, 1970'te bir açık artırmada 280 bin ABD Doları'na satılmıştır.

Hatalı pullar, pulun basımı sırasında yapı­lan yanlışlık sonucu öbür pullardan farklı olan ve çok az sayıda bulunan pullardır. Bu tür hatalı pullar da, az oldukları ölçüde değerli­dir. Örneğin 1918'de ABD'de çıkarılan ilk uçak postası pullarının bir tabakasındaki pul­larda uçak resmi ters basılmıştır. Her biri 24 sentlik olan bu pullar, üzerlerinde yazan değerden çok daha değerlidir.

MsXLabs.org & Temel Britannica

Son düzenleyen Safi; 12 Ağustos 2016 04:09
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
7 Eylül 2009       Mesaj #3
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Pul ve Pulculuk (Filateli)


Pul


Pullar, posta hizmetlerinin karşılığını öde­mek amacıyla mektup zarflarının üzerine yapıştırılan, bir yüzü zamklı küçük etiketler olarak ilk kez İngiltere'de kullanılmaya başlan­dı. Başka bir ülkede pul kullanılmadığı için bu pulların üzerine İngiltere'nin adı yazılmamıştı. Bu uygulama İngiliz pullarında günümüzde de devam et­mektedir. 240 pulluk tabakalar halinde bası­lan ve makasla kesilerek birbirinden ayrılan bu pullar 1 Mayıs 1840'ta satışa çıkarıldı.
Ad:  pul3.jpg
Gösterim: 1385
Boyut:  46.5 KB

Makas kullanmadan pulların kolayca birbi­rinden ayırılması için pulların kenarlarında bir dizi delik açmak düşüncesi, İrlandalı mühendis Henry Archer tarafından ortaya atıldı ve ilk kez 1854'te İngiliz pullarında uygulandı. Böylece günümüzde yaygın olarak kullanılan, kenarları tırtıllı pullar ortaya çıktı. Sahte pul kullanımına karşı bir önlem olarak başlangıçta pullar filigranlı kâğıda basılırdı. Ama günümüzde bu uygula­ma bütün pullarda görülmez.
Kullanılmış pulların yeniden kullanılmasını önlemek için, zarflara yapıştırılan pullar pos­tanede damgalanır. Günümüzde genellikle postalama tarihini ve yerini gösteren bu posta damgası, koleksiyoncuların kullanılmış ve kullanılmamış pulları birbirinden ayırt etme­sini sağlar.

Posta pulları Brezilya'da ve İsviçre'nin Zü­rich kantonunda 1843'te, ABD'de 1847'de, Fransa, Belçika ve Bavyera'da 1849'da, Os­manlı Devleti'nde 1862'de kullanılmaya baş­landı. 1861'e kadar 1.000'den fazla değişik pul basılmıştı; 5 yıl sonra bu sayı yaklaşık 2.500'e çıktı. Günümüzde her yıl binlerce çeşit yeni pul basılmaktadır. İlk pul albümü 1862'de yapılmıştır.

Pulculuk (Filateli)


Filateli veya pulculuk, posta pullarını konu edinen uğraş alanına verilen isimdir. Posta pulları ile ilgili ilk gün zarfı, özel gün damgası, antiye, posta tarihi ve benzeri maddeler ile de ilgilenir.
Filateli ile uğraşanlara filatelist denir. Çoğunlukla pul koleksiyonculuğu ile karıştırılır, oysa pul koleksiyonculuğu posta pulları ve posta pulları ile ilgili maddelerin biriktirilmesinden ibaretken, filateli, pulları bir inceleme konusu olarak değerlendirir. Koleksiyonculuk Filateli alanının bir parçası değildir, yani filatelik çalışma yapmak için çalışma konusu malzemeleri toplamak gerekli değildir. Elbette filatelistler arasında aynı zamanda koleksiyoncu olanlar çoğunluktadır.
Pullar incelenirken pul maşası ile tutularak zamkın zarar görmemesi sağlanır ve parmaklardaki yağlardan korunmuş olur. Güçlü bir büyüteç ise pulun kâğıt ve baskısındaki detayların daha iyi görülmesini sağlar. Ayrıca odontometre ile pulların dantel ölçülerinin ölçülmeside gerekebilir.
Türk filatelisinde sıklıkla dönemler halinde çalışmalar yapılabilmektedir. Bu amaçla Türk filatelisi üç bölüm olarak incelenir:
  • Osmanlı Dönemi
  • Anadolu Hükümeti Dönemi
  • Türkiye Cumhuriyeti Dönemi
Ayrıca Hatay pulları ve Kıbrıs Türk pulları da Türk filatelisinin inceleme sahası içinde sayılır.
Günümüzde belirli bir döneme ait pulların incelenmesi şeklindeki geleneksel filateli çalışmaları azalırken, pullarda anlatılanların incelenmesi şeklindeki tematik veya konulu filateli yaygınlaşmaktadır. Popüler tematik filateli konuları arasında spor, kuşlar, çiçekler, böcekler, tablolar, giysiler bulunmakla birlikte yeni konular da ilgi çekmektedir. Bunun dışında oldukça yeni bir alan olan bir kasabanın, şehrin veya ülkenin gelişme hikâyesinin pul, mektup, kartpostal veya diğer dökümanlar ile anlatılması şeklinde özetlenen sosyal filatelide ilgi çekmektedir.

Pulların Yapımı


Bir posta pulu basılacağı zaman yapılacak ilk iş pulun üzerinde yer alacak resimlerin tasarlanmasıdır. Pul basılacak kâğıt, odunun yanı sıra paçavra ve alfa bitkisi katılmış kâğıt hamurundan yapılır. Çok güçlü lifleri olan bu kâğıt dayanıklı ve esnektir. Pul basılacak filig­ranlı kâğıt tabakalarının bir yüzüne suda eri­tilmiş arapzamkı sürülür. Özel makinelerdeki merdanelerde zamklanan kâğıtlar ısıtılarak kurutulur ve kıvrılmaması için başka merda­nelerden geçirilir. Zamklama işlemi pulun ba­sımından önce yapılabileceği gibi sonra da yapılabilir. Pul sıralarını birbirinden ayıran de­liklerin açılması da pulun basımından önce ya da sonra yapılabilir. Bunun için kâğıt tabaka­sı, içinde sık aralıklarla yerleştirilmiş çelik iğ­neler bulunan özel bir makineden geçirilir. Her geçişte çelik iğneler bir sıra pulun kenar­larında delikler açar.

Filigransız kâğıda basılan ve basit tasarım­ları olan pullar kolaylıkla kopya edilebilir. Bu nedenle, sahte pulların yapılmasını önlemek için çeşitli önlemler alınır. Filigranlı kâğıt kullanmanın yanı sıra, karmaşık tasarımlar, özel renk ve mürekkepler, özel baskı yöntemleri kullanılır.

Pulların Basımı


İngiltere'de 1840'ta basılan ilk pulların bası­mında kullanılan bir tür oymabaskı yöntemi günümüzde de en güzel pulların basımında kullanılır.
Bu yöntemde, basılacak resim önce pulun gerçek büyüklüğünde, suluboyayla yapılmış bir taslak olarak hazırlanır. Sonra bu taslak, kalıp adı verilen parlak, yumuşak bir çelik levhanın üzerine oyulur. Bunun için kalıpçı, önce taslaktaki ana çizgileri saydam bir kâğı­dın üzerine aktarır; sonra bunu kalıbın üzeri­ne koyup düz uçlu bir aletle bastırarak çizgile­ri kalıba geçirir. Daha sonra taslağın büyütül­müş bir kopyasına bakarak bütün ayrıntıları oyma kalemi adı verilen keskin bir aletle kalı­ba oyar. Gerekli yerlerde çizgileri derinleştir­mek için asit de kullanılır.

Kalıp tamamlanınca bir prova baskısı yapı­larak istenen sonucun alınıp alınmadığına ba­kılır. Bunun için kalıba yoğun bir mürekkep sürülür, sonra bu mürekkep silinerek temizle­nir; yalnızca oyuk çizgilerin içinde mürekkep kalır. Bu kalıbın üzerine bir tabaka kâğıt bas­tırılınca mürekkepli çizgiler kâğıda çıkar. De­rin çizgilerin içinde daha çok mürekkep oldu­ğu için, çizginin derinliğine göre kâğıdın üze­rindeki çizgiler farklı tonlarda olur.

Eğer baskı için bu kalıp kullanılırsa, pulları tek tek basmak gerekir ve kalıp kısa bir süre sonra eskir. Bunun için bu kalıptan yararlana­rak pulların tabaka halinde basılabileceği yeni bir kalıp yapılır. ABD'li Jacob Perkins'in (1766-1849) geliştirdiği bu yöntemde kalıp ön­ce bir ocakta ısıtılarak sertleştirilir, sonra bir kalıp aktarma makinesine yerleştirilir. Bu makinede yumuşak çelikten yapılmış bir ak­tarma silindiri büyük bir basınç altında kalıbın üzerinde döner ve kalıptaki oyma çizgiler çe­lik silindirin üzerindeki kabartma çizgileri oluşturur. Daha sonra bu çelik silindir de sert­leştirilir.

Baskı kalıbı, parlatılmış çelik ya da bakır­dan büyük, düz bir levhadır. Bu metal levha kalıp aktarma makinesinin içine yerleştirilir ve aktarma silindirinin her dönüşüyle başlan­gıçtaki kalıbın bir kopyası baskı kalıbı üzerine çıkar. Böylece başlangıçtaki kalıbın birçok kopyası baskı kalıbı üzerinde yan yana oluşur. Daha sonra elektroliz yöntemiyle yüzeyi kromla kaplanıp sertleştirilen kalıp baskı için hazır olur. Baskı makinesine yerleştirilen bu kalıpla pullar tabakalar halinde basılır.
Elde edilmek istenen sonuca göre, pul bası­mında ofset baskı, tipo baskı ve tifdruk baskı yöntemlerinin çeşitli biçimleri de kullanılır.

MsXLabs.org & Temel Britannica
Son düzenleyen Safi; 12 Ağustos 2016 04:10
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
7 Eylül 2009       Mesaj #4
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye

Pul Koleksiyonculuğu


Posta pullarını ve posta pullarıyla ilgili zarfları ve benzeri nesneleri toplama ve biriktirme işlemine pul koleksiyonculuğu, böyle koleksiyon yapan kişilere ise pul koleksiyoncusu denir. Dünyada günümüzde yüz milyon civarında pul koleksiyoncusu olduğu tahmin edilmektedir.
Ad:  pul4.jpg
Gösterim: 1386
Boyut:  49.6 KB

Pul koleksiyonculuğu, pulları inceleyen bilim dalı olan filateli ile karıştırılmamalıdır. Her ne kadar filateli, pul koleksiyonculuğunu da içinde bir alt dal olarak barındırsa da pul koleksiyonculuğundan ibaret değildir. "Pul koleksiyonculuğu" yerine "filateli" kelimesinin kullanımı yaygın bir hatadır.


Tarihçesi


Pul koleksiyonculuğu ilk defa İngiltere'de 1840 yılında Penny Black denilen pul ile başlamıştır. Bu pulun üzerinde genç Kraliçe Victoria'nın resmi bulunmaktaydı. Pul, dantelleri olmadığı için makasla kesilerek kullanılmıştır. Penny black'in kullanılmayan örnekleri çok seyrek iken, kullanılan örnekleri oldukça yaygındır ve durumuna göre 25-150 dolar arası satılır hale gelmiştir.
Çocuklar ve gençler, 1860'lı yılların başlarında ve 1870'lerde pul biriktirmeye başlamışlar, yetişkinler ise bu durumu çocukça bir hareket olarak değerlendirmişlerdir.

1800'lerin sonlarında artık büyüyen bu koleksiyonculardan bazıları, sistematik olarak posta pullarını biriktirmeye başlamışlar ve konuyla ilgili kaynaklar yayınlamışlardır.

1920'lerin sonuna kadar pul koleksiyoncularının sayısı çok artmamışsada, bu tarihten sonra pul değerlerinin yükselmesi ile halkın ilgisi artmaya başlamıştır. Bu erken dönem posta pulların pek azının iyi şartlarda saklanmış olması değerlerinin hızla artmasının nedenidir. Bu eski pulların özellikle ikili, üçlü veya daha büyük bloklar olarak bulunması çok zordur.
1920'lerde görülen bu hızlı artış nedeni ile pek çok Amerikalı koleksiyoncu ilerde değerinin hızla artacağı ümidi ile dönemin ABD pullarını stoklamıştır. Doğal olarak 1930'lu yılların pulları böyle çok miktarda stoklandığı ve kolaylıkla bulunduğu için değerlerinin artması da söz konusu olmamıştır. Bugün aradan 70 yıldan fazla geçmesine rağmen 1930'lu yıllara ait pek çok pulu üzerinde yazılı değere yakın fiyat ile satın almak mümkün olabilmektedir. Hatta bu dönem pulları bugün bile bazı kişilerce postada kullanılmaktadır.

1930 yılından beri basılan pek çok Amerikan pulu kolaylıkla ve fazla para harcanmadan elde edilebilir. Buna karşılık üzerinde yazılı değer yüksek olan pullardan bazılarının değeri önemli oranda artmıştır. Örnek olarak 2,60 $ değerli ABD Graf Zeplin pulu yüksek fiyatlar ile satılmaktadır. Diğer yüksek fiyatlara satılan pullar ise bulunması zor olan erörler, popüler ülkelere ait hatıra blokları, tabaka numaralı pullar gibi nispeten biraz daha zor bulunan pullardır.

Türk pullarında ise, İkinci Dünya Savaşı sonrasında refah seviyesinin bir miktar yükselmesiyle pul koleksiyoncuları sayıca artmış ve zorlukla bulunan erken dönem pulların fiyatları çok hızlı şekilde yükselmiştir. Koleksiyoncular, hatta koleksiyoncu olmayanlar bile değerlerinin hızla artacağı ümidi ile 1940'ların sonlarına ve 1950'li yıllara ait pulları bol miktarda alarak stoklamışlardır. Günümüzde aradan 60 yıldan fazla geçmesine karşılık bu döneme ait pulları rahatlıkla bulmak ve ucuz fiyatlardan almak imkânı vardır. Buna karşılık koleksiyoncular bazı hatıra blokları, resmi pullar ve erörler için zor bulunmaları nedeni daha yüksek fiyatlar ödemektedirler. Zamkı diğerlerine oranla daha hassas olan pullar saklanmaları sırasında bozulabildiği için, bunlarında koleksiyonluk temiz durumda olanların fiyatları daha yüksektir.

Pul Koleksiyonculuğunun Geleceği


Günümüzde telekomünikasyon imkânlarının gelişmesi ve elektronik ortam kullanımının yaygınlaşması ile pul koleksiyonculuğunun artık sona ermekte olduğu ve benzeri kötümser yorumlar yapanlar artmaktadır. Buna karşılık 20. yüzyıl başlarında telgraf, kısa bir dönem sonra telefonun geliştirilmesi ile benzeri yorumlar yapanlar olduğu düşünüldüğünde bu kötümser yorumların doğru olup olmadığı ancak zaman ile anlaşılabilecektir. Günümüzde klasik döneme ait olan pulların değeri sürekli arttığı için basit bir uğraşı alanı olarak değil bir yatırım alanı olarak görülmekte ve nadir olan pullar ile zarflar sürekli yeni rekorlar kırmaktadırlar. Pul koleksiyonculuğunun geleceği konusunda iyimser olanlar bu kırılan rekorların kendilerini doğruladığını iddia etmekte ve pul koleksiyonlarının değerlerinin gittikçe artacağını savunmaktadırlar.


Pul Nasıl Toplanır?


Pul koleksiyonculuğu geçmişte damgalı pulların biriktirilmesi ile başlamıştır. Koleksiyoncuların ellerine geçen zarfları biriktirip pullarını usulüne uygun olarak çıkararak toplaması, fazlalarını aralarında değiş tokuş etmeleri şeklinde uygulanan geçmişteki yöntemler günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. Bunun kuşkusuz en önemli nedeni posta gönderilerinde artık pul yerine çoğunlukla ücret ödeme makinası kullanılmasıdır. Bir ücret ödemeden ele geçen damgalı pulların toplanabilmesi, bunların ayrılarak incelenmesi ve pul kataloglarında aranarak sıraya dizilmesi şeklindeki klasik diyebileceğimiz yöntemlerin geçerliliği son derece azalmıştır.

Pul koleksiyonu yapanların bugün tercih etmesi gereken bilinçli ve sistemli bir koleksiyon ortaya çıkarmak olmalıdır. Türk pulları koleksiyonu yapanların yeni çıkan pulları sistemli ve eksiksiz olarak edinmesi gerekmektedir, eksiksizden anlaşılması gereken ise anma pullarının, posta pullarının, özel blokların ve resmi pulların ayırım yapmadan toplanması gerektiğidir. Bu şekilde sistemli olarak alınan pullar ile koleksiyon ileri götürülürken geçmiş seneleri de imkânlar ölçüsünde yıllık takım halinde alarak koleksiyonunun geriye götürülmesi de önerilir. Bir diğer seçenek ise "konulu pul koleksiyonu" yapmaktır, seçilecek konu bilgi sahibi olunan bir konu olabileceği gibi ilgi duyulan ve bilgi edinilmek istenen bir konu da olabilir, bir konuyu pullar aracılığı ile bir hikâye olarak anlatmak da seçilebilir.

Pul edinmenin en ucuz yöntemi PTT filateli abonesi olmaktır. Hangi pulun değerinin artacağını önceden belirlemek zor olduğu için PTT tarafından çıkarılan bütün pulların ayırımsız olarak alınması doğru olacaktır. Koleksiyon ileri doğru götürülürken pul katalogları yardımı ile geçmişte çıkarılan pullar incelenerek olanaklar çerçevesinde geriye götürülmesi önerilmektedir. Pullar internette bulunan alış-veriş sitelerindeki güvenilir satıcılardan alınabileceği gibi pul dükkânlarından da alınabilir. Fiyatları yüksek pullar için ise senede birkaç defa açık arttırma (müzayede) yapan kuruluşların satışlarından veya güvenilir pul tüccarlarından pulların görülerek alınması en doğrusudur. Koleksiyonların geliştirilmesinde en önemli şey bilgi olduğundan bilgi sahibi olana kadar beklenmeli ve imkânların zorlanmamasına dikkat edilmelidir.


Pulların Satılması


Pul koleksiyonculuğu kültürel bir uğraşı olarak görülmeli ve yapılan koleksiyondan parasal kazançlar elde etmek amaç olmamalıdır; esas amaç zamanın hoşa giden bir uğraşı ile değerlendirilmesidir ve koleksiyon yapmanın kişinin bilgisine ve kültürüne yapacağı katkıların göz önüne alınması gerekir. Bütün bunlara karşın doğal olarak yıllarca emek verilen bir koleksiyona harcanan paraların bir karşılığı olmalıdır.

Pul koleksiyonunun maddi değerini aşağı yukarı belirlemek için ilk yapılması gereken bir pul kataloğu edinilerek, koleksiyonun maddi değerinin katalog fiyatları kullanılarak hesaplanmasıdır. Bu şekilde hesaplanan fiyat esas olarak bir referanstır. Koleksiyonda katalog fiyatı yüksek pullar yok ise yapılabilecek şey koleksiyonu bir kaç pul tüccarına gösterip fiyat alarak değerlendirmek olacaktır. Şu unutulmamalıdır ki sistemli ve eksiksiz bir koleksiyon benzerlerine göre daha kolay değerini bulacaktır, ancak sistemsiz yapılan koleksiyonları belki değerlendirmek bile mümkün olmayacaktır. Eğer koleksiyonda katalog değeri yüksek pullar var ise bunların açık arttırmalarda değerlendirilmesi düşünülmelidir.
Pullar içinde diğer pek çok mal veya ürün gibi fiyatlarının yükseldiği ve indiği dönemler vardır, pullarını elden çıkarmak isteyenlerin bu dönemleri göz önüne almasıda ayrıca önemlidir. Eğer pulların fiyatlarının düşük olduğu bir dönemde koleksiyon elden çıkartılmak istenirse koleksiyonun maddi karşılığı alınamayabilir, koleksiyonun fazla bir maddi harcama yapmadan ileri götürülebileceği ve ileride daha yüksek bir fiyat ile satılabileceği unutulmamalıdır.


Kullanılan Araçlar ve Yöntemler


Pul toplamak için herhangi bir araca gerek duyulmamaktadır. Ancak koleksiyoncuların çoğu, pullarını daha iyi sergilemek, korumak ve inceleyebilmek için önemli harcamalar yapmaktan kaçınmazlar.
Pulları muhafaza etmenin en kolay ve en ucuz yolu bunların şeffaf selofan zarflarda toplanması, zarfların da nem, güneş ve sıcaktan uzak bir kutuya konulması şeklinde yapılabilir. Ancak bu yöntemin uygulanması pulların sergilenmesi veya başka şekillerde kullanılmasında pek işe yaramamaktadır.

Pulların albümlere yerleştirilmesi durumunda ise koleksiyonlar çok daha kolay gözden geçirilebilmekte ve sergilenebilmektedirler. Pullar koleksiyoncunun tercihine bağlı olarak, ülkeler, konular ve hatta sonuçta göze hoş gelmek kaydıyla, ebatlarına göre bile sergilenebilmektedirler.

1. Saydam plastik pencereli albümler pullar için en güvenli saklama aracıdır.
2. Herbir ülke için özel bilgi kutucuğu bulunan 1930'lu yıllara ait bir pul albümü.
3. Saat yönünde; şarniyer ile pulların tutturulması, yapışkandan zarar görmüş bir pul.
4. Bir büyüte
5. Pul maşası pulları terli ve yağlı ellerimizin temasından uzak tutar.
6. Koleksiyonculukla ilgili başlıca örnekler toplu olarak görülmektedir.
7. Pul kataloğu pulların tanınması ve yaklaşık değerlerini öğrenmek için kullanılır.
8. Odontometre olarak adlandırılan dantel (perforasyon) ölçme cetveli.
Son düzenleyen Safi; 12 Ağustos 2016 04:10
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

11 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
14 Kasım 2016 / sabiha Soru-Cevap
12 Ağustos 2016 / ThinkerBeLL X-Sözlük
21 Kasım 2008 / HerHangiBiri Taslak Konular