Arama

Sahipsiz Mektup'lar - Sayfa 63

Güncelleme: 2 Haziran 2012 Gösterim: 265.187 Cevap: 628
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
10 Aralık 2009       Mesaj #621
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Şehrin bütün kapılarını kapattım,
geleceğim dediğin halde,
Sponsorlu Bağlantılar
gelmeyişlerini sindirdim..
bundan böyle "gel" demeyeceğim..
gelsende tüm kapılar kapalı,
giremeyeceksin sınırlarıma..

Kapılar çarpılacak yüzüne,
kızaracaksın,
alınacaksın,
kim bilir belki
üzüleceksin..
Ama o kapılar hiç açılmayacak..!

Sebepsiz gitmelerine karşı,
yaptığım bir inat değil bu..
sadece yoruldum anlıyormusun?

Her gece dualarıma düşmenden,
rüyalarımı süslemenden,
penceremde belirmenden,
Seni andıkça kanayan yaralarımdan,
yoruldum...!

Alışkanlığımsın,
ve kahretsin ki
alışkanlıklarımdan
kolay kolay
vazgeçemiyorum..

Belki birgün,
bitireceğim seni içimde..
hiç bir zerremde olmayacaksın..

Belki de,
hep benle kalacaksın,
sonsuzluğa kadar..

Kimbilir?!
belki,
bu sevdayla göçeceğim bu alemden..
giderken bile içimde götüreceğim seni..

Şimdi hiç düzelmiyecek olan,
kırıklar var ruhumda..
çok kırıldım,
çok hırpalandım..
yoruldum..
yoruldum...

Uyumak istiyorum,
sana uyumak
ve
karanlığa...!!!


(alıntı)

reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
4 Ocak 2010       Mesaj #622
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Hüzün işgalinde yüregim,

Sponsorlu Bağlantılar

çünkü sen yoksun,seni düşünmek var.
yoklugun canımı öyle acıtıyorki, parça parça oluyor yüreğim.
kalbimin parçalarını toplamaya çalışıyorum yerden.
içimde kopan fırtınaları söyleyemiyorum. sessizleşiyorum.
saatlerce bakıyorum seni götüren yollara... kimseye belli etmiyorum savaşımı.
yokluğunla savaşmak görünmeyen bir düşmana kılıç sallamak gibi...
yoruluyorum, düşüyorum,

tekrar kalkıyorum ama sensizliği yenmeyi bşaramıyorum. en büyük korkum bu sensizlik, korkularıyla
yüzleşen insanalardan olamıyorum. çünkü sensiz olmayı yediremiyorum kendime. birkez kabullensem sanki o an
çıkıp gidecekmişsin gibi gelir yüreğimden. oysa yanımda, hep yüreğimde taşıyorum seni. orada olduğunu
bilmek yaşama, hayata tutunma gücü veriyor. korkularımla yüzleştimim anda o gücü kaybetmekten
çekiniyorum. gece uykularım kaçıyor. yanlızlığa isyan ederek dört duvar odayı sabaha kadar adımlıyorum.
bakamadığım aynalar kırılıyor. binlerce parçası bedenime saplanıyor. bir sigara, bir sigara daha...
dudaklarımda küfür lezzeti... dumanı savuştururken tavana sensizlik üzerime çığ gibi yıkılıyor. sonra
hayaller gelip çörekleniyor üzerime. sen, sen ve yine sen

gözlerimi kapatıp dalıyorum sonsuz senli günlere, seni öperken soluğum kesiliyor. nefes
alamıyorum sanki. sonra şiddetli bir yağmu başlıyor. sanki gökyüzü her damlasıyla sana olan sevgimi
haykırıyor. seni seviyorum seni seviyorum, seni çok
seviyorum diye.
bir hayalden bir hayale geçerken sabahı karşılıyorum. güneş penceremden içeri girerek gecenin
kasvetini getiriyor. hayaller bir sonraki geceye kadar çekiliyor odamdan, gözlerimden. hayaller gözlerimden
çekiliyor diye kızma sakın!!! çünkü benim günüm hep
seninle başlayıp seninle bitiyor...


alintidir

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
3 Mart 2010       Mesaj #623
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Nerden başlamalı...Önce sessiz ama anlamlı bir tebessüm mü göndermeli? Yoksa kocaman gülümseyerek

merhaba mı demeli?


Önce dostluktan mı söz etmeli, yoksa beni unutma mı demeli?

Hayır, canım...Hayır arkadaşım...Tüm bu saydıklarım şu an anlatmak istediklerimi sıralayamaz sana..

Şimdi ardı ardına şiirler yazabilirim... Öylesine sevgi dolu sözler söylerim ki şaşırıp kalırsın..

Evet canım, evet arkadaşım...Ben seni sandığından çok seviyorum..Seni, söylemeye vakit bulamadılarım

gibi yüreğime gizliyorum...

Ve biliyorum, ne kadar çok yazarsam yazayım hep eksik kalacak bir şeyler...Hep sözllenmezi gereken,

söylenmemiş bir şey kalacak içimde...



Oysa ben şimdi tek bir cümle söylemekle yetinebilirim.. Yalansız bir cümle...


Seni seviyorum...Evet, doğru söylüyorum.Farkında olmasan da sana sevgimi seviyorum...


Hayat bize yarın ne getirecek bilemem..Ama dileğim geleceğin beni hayatından silmemesi dostum..

Adım aklında ve yüreğinde kalsın..Sevgim dolsun kalbine...Ve böylece bir dostluk, daha kuvvetli bir dostluk

başlasın...




En güzel günler bizimle olsun arkadaşım..


Sevgilerimle..
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
9 Nisan 2011       Mesaj #624
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Aslında ben daha güzel ölürdüm
Arka bahçede askercilik oynarken
Tahta tüfeğimle toprağa uzanır
Annemin sesiyle doğrulurdum hemen
- Çabuk kalk üstün kirlenecek hınzır!
Yerdeyim yine bak anneciğim
N’olur kızma
bu sefer ben toprağınüzerinde uzanmış yatmıyorum
toprak,
benim üzerimde...
artık;
-Çabuk kalk üstün kirlenecek hınzır!
desende kalkamam.
Niye biliyormusun?
Biri yüzünden burdayım
Unutma ANNE!
Kalk desende,
Kalkacak bir oğlun yok
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Temmuz 2011       Mesaj #625
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
EDİRNEYİ duman almış etrafını Esrar sarmış Güzeleri içinde Beni seven biri varmış karpiçten olmaz duvar İpneden olmaz adam Olursa esrarkes olsun Esrar keş gönul kırmaz Hergece yastıgımın altında Bir cift sıgaram olsun birde onu yakacak cakmak olsun EDİRNE duy senimi marmeristen sesleniyorum özledim ...
Candy_Girl - avatarı
Candy_Girl
Ziyaretçi
30 Aralık 2011       Mesaj #626
Candy_Girl - avatarı
Ziyaretçi
SEVGİLİYE MEKTUP

Ben şu satırları yazarken belki sen derin uykular içerisindesin. Senin için çarpan şu yüreğimdeki acıları fark edemiyecek kadar uzaklardasın. Belkide başka biriyle mutlu bir hayat sürmeye hazırlanıyorsun. Ben ise deliler gibi gecenin bir yarısı kalkmış uykusuz gözlerimde her daim senin hayalin senin için hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Çektiğim tüm acılara rağmen seni sevmekten vaz geçemiyorum. Doğru olmadığını bir an önce unutmam gerektiğini bildiğim halde her geçen gün sana daha çok bağlanıyorum. Bende bir tutku halini alan gözlerin her gece rüyalarıma giriyor çığlık çığlığa uyandırıyor beni. Buran buran tütüyor gönlümde seni görememenin acısı.
Senden uzak olmanın verdiği çaresizliğiyle bazen ölmek istiyorum. Fakat gönlümde sen varsın kıyamıyorum. Bir ümit uğruna katlanmaya çalışıyorum bu acılara. Ne zaman o ümit son bulur bilki yaşamamın bir anlamı kalmamıştır. İşte tam o anda belki dayanamam kıyarım canıma.
Senden tek dileğim şu satırlarıma kulak vermen.

Bir gün bile seni görmesem
Yollarına çicekleri örmesem
Sevgimi kalpten vermesem
Rahat etmiyor bende viçdan
...........Anla beni sen Vildan

Başına taç yaptım alacağım
Ömrümce sana bakacağım
Beşibiryerde alıp takacağım
Böyle istiyor bende viçdan
...........Anla beni sen Vildan

Hayat yolu ikimizi de yeter
Herşey iyi olsun bize yeter
Bizim sevdamız mutlu gider
Böyle diyor ben de viçdan
...........Anla beni sen Vildan

Sevgimin para değeri yoktur
Otlu peynir ikimiz de çoktur
Seven kalbin , gönlü toktur
Böyle diyor ben de viçdan
...........Anla beni sen Vildan

Sanma ki senden bıkacağım
Hapis gibi bir eve tıkacağım
Düğünde bin kurşun sıkacağım
Böyle istiyor bende viçdan
...........Anla beni sen Vildan

Adım Salih Soyadım Durmuş
Senin için aşkı sevdayı okumuş
Bu yürek tam dengini bulmuş
Böyle diyor ben de viçdan

arwen - avatarı
arwen
Ziyaretçi
2 Şubat 2012       Mesaj #627
arwen - avatarı
Ziyaretçi

Özleme ve Sevgiliye Mektuplar 5

Bilesin ki sevgili, yorgun kuşlar getirecek sonsuza dek sana yazdığım sevda şiirlerini
Bir masal atı olacak aşk, ne gecenin ayazı, ne de zaman aşındıramayacak dizginlerini
Kayıp ülke olacak mutluluk, her adımda sonsuzluğa taşıyacağız biz kutsal düşlerimizi
O yangının aleviyle, o gönlümüzdeki ölümsüz aşkla fısıldayacağız birbirimizi sevdiğimizi

Avucumuzda güneşi özleyen düşlerin ıslanmış biletiyle şafak düşürürüz günlerin yaman ağrılarına, aralık bırakılmış bir kapıdan girebilmek için. Bir gülümseyiş ağrısıdır görmek istediğimiz, ya da unutulmuş bir merhaba. Kayıp yıldızlara yüklediğimiz şiirlerle koşmak isteriz yaşamaya, ardımızda bir toz bulutu bırakarak. Anlar düşleri beslerken, anılar üşüyen göğsümüzden düşerken garip bir bekleyiş masalıdır ruhumuzdaki keskin bıçak, kıpırdadıkça doğrar döşümüzü, seven yüreğimizi içten içe kanatarak.

Yolcusuz bir liman meyhanesine uğramak vardı şimdi seninle, yokluğunu sorgulamak için, bu dünyanın anlamsız demine isyan şerefine, yarıya getirilmiş iki kadehle. Sen dudaklarında büyüyen üzüm bağlarıyla gözlerime odaklanıp, ben ellerimdeki coşkulu birikimlerin asasıyla bedenine sokulmak isterdim. Söylemeyi unuttuğumuz tüm sıkıntıları bir başka masaya yığıp gönlünün halatlarını şafağa kadar çözmek isterdim.

O mağrur başkaldırılarıyla sendelediğimiz bu aşk sarhoşluğunun gölgesine gecenin ayazı vurmalıydı, biz sıvaları dökülmüş bir odaya kendimizi atarken. Soğuktan üşümüş perdelerin işlemelerine parmakların dokunmalıydı, gecenin kara desenli umutlarından bulut hıçkırıklı ağlayışlarını sağarken. Umarsız bir yakarının slüetine dönmeliydin sonra yüzünü ve yüzüstü öpüşmelerin aleviyle yakmalıydık aşkın üşümüş sobasını.

O miadı çoktan eskimiş masallardan mutlu sonlar getirmeliydi bir derviş, biz birbirimizi yeniden içerken aykırı bir yatakta. Dumurlarla istiflenmiş sancıların ve aldatılarla katlanmış yaşanmamışlıkların toprak testisinden bir yudum su alarak dudağına bir çağlayan misali dökülmeliydin yeniden ruhuma. Her yudumda hayat, her yutkunuşta yaşamak ve her sana sarılışta mükâfatım olmalıydın, dosta düşmana inat. Saçlarındaki gün kırıklarını gezinmeliydi ellerim, gövdendeki sancılı iklimleri silmeliydim dokunuşlarınla ve bu mutluluk ateşiyle yine aşk, yine özlem kokmalıydık seninle.

Her koku yaşamla mayalanan ve hayatla harmanlanan bir yaşam iksiri, her korku kendi mihmanını ağırlamaktan korkan bir dökülüşün zinciridir unutma! Aşkın o efsunlu derinliklerinden sana binlerce çiçek derip, gönlünün kilometrelerce sonsuzluğuna tohumlarını serpmeni isterdim. Sana korkularından bir demet ver desem ve o korkuların surlarından birlikte uzaklara bakalım desem, istemezdin. Bu düş ufkunda hangi koku seni bana anımsatırsa, ben o meçhul korkularla gözü kapalı giderim savaş meydanlarına.

Unutma gül bakışlı, çürümüş bir gövdenin içinde de geçer zaman ve o zaman tuşlarında kendinden kaçmakla başlar hazan. Bir yakamoz ışıltısıydı varlığın ve ben aynı denizlerden topladığım ağlarla dönüyorum geriye, seni düşünüş olsun cezam. Kıyımlara bölünen gönlümün pazarlarında başladı mezat, senli yangınların uzak ormanlarında adın şimdilik kaçak. Oysa yanık yüreğimin sayfalarına aşkı yazmak istemiştim, şimdi, kalemim şah, düşünüşlerim mat.

O yorgun gemilerdir bizi aşkın molalarına, mutluluğun kollarına taşıyan. Biz o sihirli gülüşlerin hiç susmadığı adalarda güneşe yüzümüzü sunarken, gün ışıklarıyla yüzümüzü yıkarken ve mutluluğun sedirlerinde kahkahayla zıplarken hiç bilmediğimiz, gönlümüzden hiç silmediğimiz bir düşünüşün kristal tozları kaybolur avuçlarımızda. Andır yaşanılan ve onlardır sonsuza dek unutulmayan. Her sevi kendini saran bir yangın alevidir ve biz o çelişkili ve doyumsuz sevilerin mutluluk havarileriyiz sadece!

Notalardan çıkardığımız savunmasız iklimler ve hercai mevsimler yarım kalmış sevgilerin avuç içlerinde kanar. Direncimizi kemiren kınalı şiirlerimizle küçük teknelerle yolculuğa çıkarız, er sabahlarda. Oysa hepimizin içindeki gizli uhde üşümüşlüğümüzü giderecek gizli bir eldir ve bunun içindir yaşamın divit uçlu kalemiyle mavi denizlere yelken açmamız, bundandır yorgun ve terli gecelerde kendimize sarılarak ağlamamız.

Ebedi yalnızlıkların o elim sularında her sabah mutluluğun ışıltılarıyla yıkarız yüzümüzü, kâğıttan gemiler gelir geçer ufkumuzun bomboş sahillerinden, vakit zemheri, anlardan hüzündür. Her çırpınış ve yüreğimizdeki yakarı/ş bizi bize bağlayan yosunlu halatlar gibidir anlayacağın, gönlümüzün kamarasına üşümüş güneşin ışıkları düşer, gövdemizdeki hüzünler gecelerin yer yatağını toplayarak yüzümüze gülümser.

Selahattin Yetgin
Candy_Girl - avatarı
Candy_Girl
Ziyaretçi
5 Şubat 2012       Mesaj #628
Candy_Girl - avatarı
Ziyaretçi
Benim canım sevgilim,
Beni saran kollarından koparken ne kadar isteksizdim, ahh.. Ve hücreme yaklaşırken adımlarım nasıl geri geri gidiyordu bilsen... Hücre- sessiz, acımasız ve umursamaz tavırlı, sahibinin gidişinin farkında değilmiş gibi görünen ama sonunda döneceğini bilerek böbürlenen hücre, orada beni bekliyordu. Dudaklarım, konulmaz bir açlık içinde seninkilerle kenetleneli yalnızca üç gün oluyor. Daha üç gün önce, yıllardır sevdiğim, garip bir aşinalık, garip bir yabancılık duyduğum, sayısız geceler boyu yanında yattığım ve tatlı uyuduğum o varlığa kondu gözlerim. Takvime göre yalnızca üç gün, bana sorarsan aradan birçok evren çağı geçti ve ben seninle sanki hiç konuşmadım da konuştuğumu düşte gördüm. Sevgilim "kendimden geçtim " derken benim yerime de konuşmuş oluyorsun. Tırmandığın basamaklar, içeri girdiğimde beliren görüntün. Manny'nin kulağıma boğuk boğuk gelen sesi, içinde bulunduğumuz oda .. Hepsi ve herşey öyle çılgın bir gümbürtüyle bilincime aktı ki, ağzımı açamaz oldum . Sonra, fiziksel selamlaşmamızın acı veren eşsiz tadına daha tümüyle varmadan, bununla birlikte, içtikçe daha çok susadığımın bilincinde olarak ayrıldığımı ve kaldırılmaz bir masanın aramızda olduğunu gördum..!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Haziran 2012       Mesaj #629
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
BEKLERIM BEKLERIM YAR GELMEZ
ICIMDEKI HASRET BIR TURLU DINMEZ ;
ONSUZ NE HALDEYIM KIMSE BILMEZ ;
GIDEN BENDEN GITTI BIR DAHA DÖNMEZ !!!!!!!!!!!!!!

Benzer Konular

17 Haziran 2009 / _PaPiLLoN_ Taslak Konular
19 Haziran 2014 / By_Dark Cevaplanmış
16 Ağustos 2014 / Misafir5 Cevaplanmış
3 Şubat 2016 / Safi X-Sözlük
15 Eylül 2015 / Safi X-Sözlük