Arama

Alerji ve Alerji Çeşitleri

Güncelleme: 12 Ocak 2017 Gösterim: 65.701 Cevap: 6
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
28 Eylül 2008       Mesaj #1
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Alerji ve Alerji Çeşitleri

Sponsorlu Bağlantılar
Alerji, çevrede bulunan zararsız maddelere karşı vücudun yanıt vermesi ile ortaya çıkan genetik olarak kalıtılan bir hastalıktır. Bu maddelere alerjen denir. Vücuttaki bağışıklık sistemi alerjenlerin varlığını saptayarak bunlara karşı koruyucu bir reaksiyon oluşturur. Bir çok hastada bu durum bir sorun yaratmaz. Ancak bazılarında bağışıklık sistemi aşırı aktiftir ve normalde zararsız olan maddeleri tehlikeli olarak anlıgılayarak aşırı reaksiyon göstererek enflamasyona neden olur. Bu enflamasyon alerjik rinit olarak adlandırılır.

Alerjinin belirtileri nelerdir?
Alerjinin an sık belirtileri burun akıntısı, tıkanıklığı ve burun kaşıntısı, gözlerde kaşınma, astım, sık tekrarlayan sinüs ve kulak enfeksiyonlarıdır.

En sık alerjenler nelerdir?
Bilinen alerjenler daima vardır. Bunlar ev tozları, ev hayvanlarının tüyler, yiyecekler, yün, evde kullanılan çeşitli kimyasallardır. Bu alerjenlere karşı gelişen belirtiler özellik evin kapalı olduğu kış aylarında daha fazladır.
Mantar sporları polenler kadar alerji problemlerine yol açarlar ve hem ev dışında hem de ev içinde büyürler. Ölü yapraklar ve çiftlik alanları ev dışında büyüyen mantarlar için önemli kaynak oluştururken evde yetiştirilen bitkiler, eski kitaplar, banyolar ve rutubetli alanlar ev içinde mantar oluşumuna kaynak oluştururlar. Ayrıca mantarlar yiyeceklerde, peynir ve fermente içeceklerde de bulunur.
Mevsimsel alerjiler ağaçlara, çimen ve yabani otlara bağlı oluşurlar. Renkli ve göze batan çiçekler nadiren alerjiye neden olur, çünkü bunların polenleri havaya yayılamayacak kadar ağırdır.

Kalıtım yoluyla alerjiye fazlasıyla istidatları olan çocuklarda alerjiler önlenebilir mi ?
Evet. Bu gibi çocuklara kaynatılmış ve koyu süt verilmelidir. Bu gi­bi sütler çiğ sütler kadar i alerjiye neden olmazlar. Çocuklara veri­lecek yeni gıda maddeleri bebeğe birer birer verilmelidir. Böylece anne, hangi gıda maddesinin çocuğa alerji yapacağını tespit et­me imkânını bulabilecektir. Yumurta ve balık gibi katı gıda mad­deleri bebeğe daha sonraları verilmelidir. Çocuğun yatak ve oyun odası mümkün olduğu kadar tozlardan arınmış olmalıdır. Kedi, kö­pek ve hatta doldurulmuş hayvan oyuncakları bile çocuklardan uzak tutulmalıdır. Çocuğa bakan doktora çocuğun ailesindeki alerji durumu bütün ayrıntılarıyla anlatılmalıdır.


Alerjiler kalıtım yolu ile geçebilir mi ?
alerji uzmanlarının büyük çoğunluğu alerjinin kendisinin değil, fakat alerjiye istidada kalıtım yoluyla geçebileceğine inanmakta­dırlar. Bu demektir ki anne veya babası alerjik olan bir çocuğun ailelerinde alerji olmayan çocuklardan çok daha yüksek bir oran­da alerjik olma ihtimali vardır.


Çocuklar anne ve babalarında olan alerjilerin aynılarına mı yakalan­maya meyillidirler ?
Kati surette değildir. Anne ve babalardan biri saman nezlesinden alerji gösteriyorsa çocukta astım, egzema veya başka alerjik du­rumlara rastlanabilinir.


Annesi ve babası da alerjik olan bir çocuk, anne ve babasından yal­nız biri alerjik olan bir çocuktan daha mı fazla alerjiye kapılabilir ?
Evet. Bunların alerjiye kapılmaları daha erken ve alerji türleri da­ha ciddî olur.


Anne ve babadan ikisi de alerjik ise bunların çocuklarının alerjik ol­ma ihtimalleri nedir ?
Bunların yüzde ellisi alerjik olacaktır. Anne ve babadan yalnız bi­ri alerjik ise çocuğun alerjik olma ihtimali yaklaşık % 25′tir.


Alerjiler kendiliklerinden yatışır ve böylece tamamen geçer mi ?
Evet, ama bu pek az görülen bir olaydır.


Alerjiler tedavi edildikten veya durdurulduktan sonra tekrarlar mı ?
Bazen evet. Bu daha çok görülebilir ve hasta yeni bir hassasiyet­ten alerjik olur.


Alerjiler öldürücü olur mu ?

Alerjiden ölenlere çok az rastlanır. Ancak alerjiler rahatsız edici­dir ve zahmetlidir. Bazen bir ilâca karşı alerji ölüme neden olabi­lir. Fakat bu çok az rastlanan bir olaydır.


Alerjiler belli mevsimlerde mi kendilerini gösterirler ?

Bazıları öyledir, bazıları da değil. Saman nezlesi vakaları genellik­le yabanî otlar ağustos ve eylül aylarında tozaklanmaya başladık­ları için kendilerini gösterir. Otlara karşı alerjik olanlar ise mayıs ve haziran aylarında alerjik olmaya başlarlar. Çünkü otlar o mev­simde daha çok tozaklanırlar. Gıda maddelerine, ilâçlara, hayvan kıllarına veya evlerdeki tozlara karşı allerj ilerin mevsimleri yok­tur.


Tozaklamalar nedir ?
,

Bunlar çiçeklerden, ağaçlardan, otlardan ve yabanî otlardan çıkan mikroskopik boyda incecik, pudra biçiminde, sarı renkte zerrecik­lerdir.


Alerjiye yakalanmakta yaş grubu var mıdır ?

Hayır. Alerji her yaşta gelebilir. Ancak alerjinin en sık ortaya çıktığı yaş çocukluk çağıdır.


Alerjiler nezleler gibi bazen bulaşıcı olur mu ?

Hayır, alerjiler insanlarda temasla bulaşmaz.


Yıllardan beri hiçbir şikâyeti olmayan bir insan nasıl oluyor da birden bire bir alerjiye yakalanabiliyor ?

Bazı olaylarda belli maddelerle uzun süreli temaslar sonucu bir alerjinin gelişebileceği bilinen bir gerçektir. Ayrıca, daha önceden hiçbir alerji belirtisi göstermemiş bir kişinin duygusal sıkıntılar­dan, aşırı yorgunluktan ve enfeksiyonlardan dolayı alerjik belir­tiler göstermesi mümkündür. Ergenlik çağma girişte, âdetlerin ke­silmesinde veya gebelik durumunda meydana gelebilecek değişik­likler alerjik dengeyi bozarak, bir alerjinin ortaya çıkmasına ne­den olacak hastalık belirtileri getirebilir.^
Bir insanın alerjik olması için, hayatı boyunca alerjiye meyilli oldu­ğu doğru mudur?
Evet. Bir sıkıntı veya karışıklıktan dolayı alerjik dengesi bozulun­ca kendisinde bir alerji gelişecektir.


Alerjiler psikosomatik midir (akıl ile beden arasındaki ilişki) ?

Üzüntü, korku, kızgınlık ve şiddetli heyecan gibi duygular alerjik bir krizi zamanından önce meydana getirebilir. Bazı alerjilerin, hasta psikiyatrik yardım görünce ortadan kaybolduğu gerçektir. Ancak, bu alerjinin fizik temelini sarsmaz. Çünkü alerjik meyil ruhî durum ne kadar düzelmiş olursa olsun, yine de kaybolmamaktadır. Alerjik çocukların anne ve babaları daima çocukların güven­lerini yenilemeli ve sükûnetlerini muhafaza etmelidirler.


Sinirlilik alerjiye neden olabilir mi ?

Hayır. Ancak ikisi arasında kesin bir ilişki vardır.


Alerji ne ölçüde yaygındır ?

Nüfusun en az % 30′unda bir tür alerji mevcuttur. Meselâ, Amerika’daki kronik hastalıklar arasında alerji üçüncü sırada yer al­maktadır. Yalnız, mafsal ve kalp damarları hastalıkları alerjinin önünde gelmektedir.


En genel alerji nedenleri hangileridir ?
Çiçek, ağaç ve ot tozları, bütün tozlar, gübre sporları, keskin koku­lar, hayvan kılları, tüyler ve çeşitli yemekler. Bunlardan başka ya­tıştırıcı ilâçlar, serumlar, antitoksinler, boyalar, parfümler, plâs­tikler, evlerde ye endüstrilerde kullanılan daha birçok kimyasal madde alerjiye neden olabilir. Böcek ve, haşerelerin ısırması veya sokması da alerjik haller meydana getirebilir.


Bir hasta alerjik olup olmadığını nasıl anlayabilir ve kendisini alerjik yapan maddeyi nasıl öğrenebilir ?

Doktoru, hayatı hakkında ayrıntılı bilgi alacak ve çalışma alanı ve evi çevresini kontrolden geçirecek, yaşama âdetlerini öğrenecek, ve boş zamanlarında nasıl vakit geçirdiğini tespit edecektir. Bütün bu faktörleri tespit ettikten sonra doktor laboratuar testlerine başvuracaktır. Birçok genel alerji yapan maddelerden (alerjen) özler alarak bunlarla hastada cilt testleri yapacaktır. Bu cilt testle­ri ile hastanın aşırı hassasiyeti tespit edilecektir. Bu gerçekten bir detektiflik işidir ve çok sabıra ihtiyaç göstermektedir
.


Alerji tedavisi

Otolaryngologlar (Kulak Burun Boğaz hastalıkları uzmanları), alerjiye neden olan faktörlerin saptanmasında ve ne şekilde müdahele edileceği konusunda yardımcı olurlar. Alerjinin tedavisinde antihistaminler, dekonjestanlar ve steroidler gibi bazı ilaçlar kullanılabilir. Bunun yanı sıra alerjenlerden uzak kalmaya yönelik çevresel korunma yöntemleri de önemlidir. Ayrıntı bir öykü alınması ve fizik muayene sonrasında hangi alerjenlere karşı reaksiyon geliştiğini saptayabilmek amacıyla alerjik deri testi yapılmaktadır. Bu test ile hastaların hangi alerjenlere karşı ve ne oranda alerjisi olduğu saptanmaktadır. Solunumsal alerjiye karşı uygulanabilecek tek tedavi yöntemi spesifik alerjenlere (poleneler, mantarlar, hayvan türleri vs) karşı koruyucu antikorların enjeksiyonlarının yapılmasıdır.

En genel alerjik hastalıklar ;
a.Saman nezlesi.
b.Yıl boyunca devam eden alerjik burun iltihabı veya kan da­marlarını büzücü ya da genişletici nezle.
c.Bronşlarda astım.
d.Egzema (atopic dermatitis).
e.Ürtiker urticaria veya ödemli ürtiker (angiodema).
f.Zehirli sarmaşık gibi deri iltihabı (dermatitis).
g.Şiddetli baş ağrıları.

Ayrıca Bknz

Alerji Testleri

Son düzenleyen asla_asla_deme; 18 Haziran 2010 14:47
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
17 Kasım 2009       Mesaj #2
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Alerjiler hakkında doğrular, yanlışlar

Yıllardır balık yemeye hasret misiniz, ya da yumurtanın tadından bile haberiniz yok mu? Eğer siz de yiyecek alerjisi mağdurlarındansanız, şunu bilmelisiniz ki, yalnız değilsiniz.
Sponsorlu Bağlantılar

Her yıl artan yiyecek alerjisi sorunu, tüm dünyada yakından takip edilen bir hastalık haline geldi. Yapılan bir araştırma son yıllarda özellikle çocuklardaki yiyecek alerjisi görülme sıklığının arttığını ortaya koydu. Amerika'daki 18 yaş altındaki 3 milyon çocuk üzerinde yapılan bu araştırmaya göre, son üç yılda yüzde 18 arttığı saptanan hastalık aileleri de korkutuyor. Alerjinin artış sebebinin başında ise modern yaşam geliyor. Kapalı ortamlarda yaşamaya alışan kişilerin bağışıklık sistemleri güçsüzleşmeye başlıyor, bu da hastalıkla mücadeleyi zorlaştırıyor. Diğer bir sebep de, çocuklarda asit giderici ilaçların kullanımı artarken, bu ilaçlarla birlikte alınan multi vitamin desteğinin alerjilerdeki artışa neden olması.

Bu belirtilere dikkat!

1) Yiyecek alerjisi, diğer adıyla besin alerjisi, bazı besinlerde bulunan proteinlerin vücudun bağışıklık sistemini uyarmasıyla ortaya çıkar. Uyarılan bağışıklık sistemi, besine karşı bağışıklık yanıtı oluşturur ve yiyecek alerjileri meydana gelir. Kalıtsal olan bu alerji, yetişkinlerde yüzde 2, çocuklarda yüzde 5 oranında görülür.

2) Alerjisi olan kişi, alerjik reaksiyon oluşturan bir şey yediğinde, vücudu antikor yaparak kendini korur. Antikorlar, histamin gibi kimyasalların salınmasına sebep olur ve bu kimyasallar kırmızı lekeler, kaşıntı, kalp atışlarının hızlanması gibi rahatsızlık verici belirtilere neden olur.

3) Şişme, aksırma, karın krampları veya mide bulantısı olabilir.

4) Bazen boğazda kaşınma ve şişme de meydana gelebilir. Kulaklarda çınlama, baş dönmesi ve dengesizlik, hapşırma, burun tıkanıklığı, akıntısı ve kaşıntısı, kuru öksürük, astım, nefes darlığı görülebilir.

5) Bazı yiyecekleri yedikten sonra meydana gelen sindirim güçlüğü, hazımsızlık gibi sorunlar yiyecek alerjisi ile karıştırılmamalıdır.

6) En sık alerjiye neden olan yiyecekler, inek sütü, yumurta, fıstık, buğday, soya, balık, deniz kabuklarındaki proteinlerdir.

7) Bebeklerde inek sütüne olan alerji, bebeğe inek sütü veya inek sütü bazlı bebek mamalarının verilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Bu durumda bebekte bulantı, kusma, ishal ve iştahsızlık oluşur.


volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
17 Kasım 2009       Mesaj #3
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
ALERJİYLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI NELER?
Yanlış bilinenler

Yanlış: Yiyecek alerjisi çok nadir görüldüğü için benim çocuğumda olmaz

Yiyecek alerjisi, özellikle çocuklarda çok sık görülür; fakat birçok insan, bunun alerji olduğundan şüphelenmez. Alerji yerine, süt içtikten sonra meydana gelen şişkinlik laktoz intöleransı, yemek istememe ya da başka şeyler olduğunu düşünür.

Yanlış: Sadece belirli yiyecekler alerji yapar

Bu kısmi olarak doğru olsa da, özellikle çocukların birçok besine alerjisi olabilir; hatta bunlar arasında sebze ve meyveler de olabilir.

Yanlış: Çocukların yiyecek alerjileri hiç geçmez

Aslında bu, çocuğun neye alerjisinin olduğuna bağlıdır. Eğer çocuğunuzu alerjisi olan besinden iki ya da üç yıl uzak tutarsanız, alerjisinin geçme olasılığı vardır. Örneğin süte alerjisi olan çocukların yüzde 85'i bunu yener; fakat fıstık ya da deniz ürünlerine alerjisi olanların yenmesi zordur.

Yanlış
: Yiyecekler pişirildiğinde daha az alerjik olurlar

Yiyeceklerin içindeki proteinler alerjiye neden olmaktadır. Yiyecekler kaynatıldıktan veya pişirildikten sonra dahi alenen etkileri devam etmektedir. Ancak bazı alerjenler, yalnızca çiğ yenildiğinde alerjiye neden olmaktadırlar.

Yanlış: Bir yiyeceğe alerjiniz varsa, ondan çok ufak miktarlarda yemek zararlı değildir

Bu çok tehlikeli bir inanıştır; çünkü alerjiniz olan besinden az bir şey yediğinizde zarar vermemiş olması, bir daha yediğinizde de zarar vermeyeceği anlamına gelmez.

Yanlış: Yiyecek alerjileri çok ciddi bir hastalık değildir

Yiyecek alerjileri ölüme bile neden olabilir. Her yıl tüm dünyada yüzlerce kişi bu yüzden hayatını kaybediyor.

Başa çıkma yolları

• Yiyecek alerjileriyle başa çıkmanın ilk kuralı, yapılan testlerden sonra neye alerjiniz olduğunu bulmak ve bu besinden birkaç yıllığına uzak durmaktır.

• Yiyecek alerjiniz için bir diyetisyenle görüşmelisiniz. Diyetisyeniniz size bir beslenme planı çıkarabilir.

• Besin etiketlerine dikkat etmelisiniz. Alerjik reaksiyon gösterdiğiniz besin, sadece tek tüketildiğinde değil, başka bir besinin içinde yer aldığında da, vücudunuzda aynı tepkilerin oluşmasına neden olur. Bu nedenle, besin etiketlerini dikkatlice okuyup, alerjik olduğunuz besinin, satın alacağınız besinin içinde yer alıp almadığını belirlemelisiniz.

• Ev haricinde veya restoranda yemek yemeden önce. içeriği hakkında bilgi almalısınız. Bazen yiyeceklerin kokusu bile alerjinin başlaması için yeterli olabilmektedir.

• Her zaman aynı ürünü alsanız da, etiketini mutlaka okumalısınız: çünkü içeriği değiştirilmiş olma ihtimali vardır.


Alerjileri tanıyor musunuz?

•Süt ve süt ürünleri: Özellikle süt, peynir, yoğurt, dondurma, krema ve kremalı çorbalar. Belirtiler: Kabızlık, ishal, nefes darlığı, burun akıntısı, nezle, migren, irritabl bağırsak sendromıı (İBS).

•Yumurta (özellikle beyaz kısmı): Kekler, dondurma, beze, mayonez, salata sosları, waffle. Belirtiler: Urtiker, karında şişlik ve ağrı, astım, egzama.

•Soya ve soyalı ürünler: Soya sütü, soya fasulyesi, tofu, soya sosu, bazı glutensiz ekmek ve ürünler.
Belirtiler: Baş ağrısı ve hazımsızlık.

•Buğday ve buğday ürünleri: Un, ekmek, bisküvi, arpa, çavdar, bira. peksimet türü besinler.
Belirtiler: Migren, ishal vekilo kaybı, IBS.

•Yağlı tohumlar: Yer fıstığı, fıstık ivmesi, ceviz, fındık ve fıstık içeren çikolatalar, bisküviler.
Belirtiler: Ürtiker, deride kabartılar, astım, egzama. Bazı durumlarda anafilaktik şok.

•Katkı maddeleri: Katkı maddeleri eklenmiş, paketlenmiş, işlem görmüş yiyecek ve içecekler.
Belirtiler: Dikkat dağınıklığı.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
23 Nisan 2011       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Alerji

Herhangi bir maddeye karşı duyarlı olan kişinin o maddeye karşı gösterdiği tepki.

Önceleri aşırı duyarlık olarak adlandırılan bu durum için bugün alerji terimi kullanılmaktadır. Alerjik belirtiler solunan, içilen, dokunulan maddelerden, böcek ısırmaları ve enfeksiyondan dolayı ortaya çıkar. Güneş ışığı ya da sıcak ve soğuk, bakteriler, mikroorganizmalar ve bağırsaklardaki diğer parazitler alerjik tepkileri şiddetlendirir.

Alerji oluşturan madde vücuda girdiği zaman organizma, virüsler ya da bakterilerce hücuma uğradığında gösterdiği tepkinin aynısını gösterir. Vücut daha sonraki saldırıları etkisizleştirmek için antikorlar oluşturur. Vücudun ürettiği bu antikorlar doku yüzeylerine yapışırlar ve alerji yapan madde vücuda yeniden girdiği zaman dokudan ayrılıp alerjik maddelere saldırırlar. Bu olay sonucu, hafif bir doku zedelenmesi olur, bu da kan dolaşımı yoluyla deride ve mukoza zarlarında alerjik belirtiler oluşturan histaminlerin serbest bırakılmasına yol açar.

Alerjik bir tepkinin oluşması için iki koşul gereklidir: 1) Kişi, öncelikle belirli bir maddeye karşı duyarlık kazanmalıdır; çoğu kez, bu duyarlığın farkında olmayabilir. 2) Daha sonra, o belirli maddeyle yeniden karşılaşmalıdır. Alerjinin kalıtımsal olduğu da iddia edilmektedir. Böbreküstü bezlerinin alerjik tepkilere katkıda bulunduğu, aynı zamanda duygusal nedenlerin de alerjiyle ilgili olduğu görülmektedir. Alerjik bir hastalık olan saman nezlesi, gözleri ve burun mukozalarını etkiler. Bazı alerjiler, sindirim bozuklukları, şiddetli baş ağrıları, baş dönmesi ve bulantı yapar. Besin alerjilerine daha seyrek rastlanır. Kimyasal maddelerin büyük bir çoğunluğu alerjide etken olabilir. Tedavi için çeşitli ilâçlar kullanılır.

Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
10 Mayıs 2011       Mesaj #5
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Alerjinin nedenleri ve tedavisi

Baharın gelmesiyle kendini göstermeye başlayan alerjik rahatsızlıklar çoğu insanın günlük yaşamını da olumsuz yönde etkiliyor. Uzmanlar, bahar alerjileri ile ilgili merak edilen soruları cevaplandırdı. İşte tüm yönleriyle alerjik rahatsızlıklar, nedenleri ve tedavi yolları.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatime Yavuz bu mevsimde karşılaşabileceklerimizi anlatıyor…

- Nisan ayındayız.. Bu ayda çoğu kişide burun akıntısı, hapşırma gibi bazı durumlar söz konusu… Bunun saman nezlesi olduğunu söylüyorlar. “Saman nezlesi” hangi durumlarda ortaya çıkar? Belirtileri nelerdir?

Saman nezlesi, akan / kaşınan burun ve göz, hapşırma, boğaz kaşıntısı ve burun, boğazda çok miktarda akıntıdan oluşur. Havayla solunan parçacıklara karşı gelişen alerji buna neden oluyor.
Bir bitki veya hayvana ait bir parçacık vücuda girerse (gözü kaplayan zardan, burun veya boğazdan) bu istilayı önlemek amacıyla bağışıklık sistemine ait bir yanıt gelişir. Normal şartlar altında bu yararlı, doğal bir korunmadır. Bununla birlikte bazı kişiler bir takım maddelere karşı aşırı reaksiyon gösterir. Bu maddelere alerjen, kişilere ise alerjik denilir. Bu olay ailevi olarak görülme eğilimi gösterir.

İlaçla alerji tedavisi

- Tedavide neler yapılır?

Alerji tedavisinde bir çok ilaçtan yararlanılmaktadır. Bunlar arasında antihistaminikler, dekonjestanlar, ve kortizonlu ilaçlar vardır. Bu ilaçların sprey formları olduğu gibi hap şeklinde kullanılanları da vardır. Şüphelenilen bir alerjinin medikal tedavisi aynı zamanda çevre kontrolü danışmalığını da kapsar. Sonuç olarak detaylı bir hikaye ve iyi bir muayeneden sonra hangi maddeye karşı alerjiniz olduğunu tespit etmek için testler yapılabilir
Alerji araştırmaları ya kan tahlili yada deri testi şeklindedir. Modern testler sadece hangi maddeye karşı alerjiniz olduğu değil bu alerjinin düzeyi de ortaya çıkar. Seçilmiş vakalarda immunoterapi dediğimiz aşı tedavisi uygulanabilir.

Polen maskesi kullanın

- Peki saman nezlesinden korunmanın yolu var mı? Bir de polen yoğunluğundan dolayı oluşan bir alerji biçimi var bahar mevsiminde. Neler yapar vücudumuza polenler? Polen alerjisinden korunmak için neler yapmalıyız?

İdeal olarak alerjinizin oluştuğu yerden uzakta yaşamayı seçebilirsiniz. Çimleri keserken veya ev temizliği yaparken polen maskesi takın. (Birçok eczaneden temin edilebilir) Isıtma ve havalandırma sistemlerindeki filtreleri aylık olarak değiştirin yada bir hava temizleme aygıtı kullanmaya başlayın. Polenlerin çok yoğun olduğu dönemlerde kapıları ve pencereleri kapalı tutun. Evde bulunan bitki ve hayvanlardan uzak durun. Kuş tüyü yastıkları, yün battaniye ve yün örtüleri pamuk veya sentetik maddeden yapılmış olanlarla değiştirin. Gerekli olduğunda ilaç kullanın. Genel sağlık kurallarına uyun. Polen mevsimi öncesi hekiminize başvurarak gerekli önlemlerin alınmasını sağlayın.

Alerji nadiren ölüme yol açar

- Polen alerjisinin ölüme kadar götürdüğü söyleniyor. Doğru mu?

Tüm alerjilerde yüksek yoğunlukta alerjene maruz kalındığında anaflaxi dediğimiz, tedavi edilmediğinde ölüme kadar yol açan bir reaksiyonla karşılaşabiliriz. Ancak bu polen alerjisinde nadirdir, daha çok ilaç alerjilerinde ve arı sokmalarında görülür.

- Astım vakaları da baharda mı çoğalıyor? Polenler astımı da tetikliyor mu?

Astım eğer alerjiye bağlı ise ve alerji de polenlerle ilişkili ise elbette bahar ayları astım atağının görülme olasılığını arttırır.

Sigaradan ve hava kirliliğinden uzak olmalı

- Astım krizi geldiğinde ilk ne yapılmalıdır?

Eğer astım krizine yol açan neden ortam kirliliği dediğimiz durumsa yani, polen yoğunluğu, hava kirliliği, sigara dumanı, kimyasal gazlar gibi solunumla alınan kirleticiler ise kişi bu ortamdan derhal uzaklaştırılmalıdır. Kurtarıcı dediğimiz ilaçlar yani hastaların “fıs fıs” diye tabir ettikleri ilaçlar derhal kullanılmalı kişi en yakın sağlık kuruluşuna yönlendirilmeli ve sürekli takip ettiği hekimi bilgilendirilmelidir.

- Astımda tedavi yöntemleri neler?

Öncelikle Astım tanısı doğru konulmalı tedavi buna göre planlanmalıdır. Zeminde alerji varsa buna yönelik önlemler alınmalı, astımın derecesi testlerle tespit edilmelidir. Öncelik inhaler dediğimiz sprey şeklinde kullanılan ilaçlardadır. Bunların çeşitli formları vardır, ilave olarak alerjiye yönelik ilaçlar eklenebilir, enfeksiyon düşünülüyorsa antibiyotikler, öksürük kesicilerden yararlanılır. Kişi sigara kullanıyorsa sigarayla mücadele yöntemleri önerilir ve uygulanır. Hastamız çocuk ise aile bilgilendirilir ve danışmanlık hizmeti verilir, yine seçilmiş vakalarda beraberinde alerjik rinit dediğimiz saman nezlesi de var ise immunoterapi yani aşı tedavisi uygulanabilir.

- Eklemek istedikleriniz veya vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Alerji ve astım korkulacak bir durum değil tedavisi mümkün olan ve toplumda oldukça sık görülen hastalıklardır. Özellikle çocukluk çağında sık tekrarlayan öksürük ataklarında alerji aklımıza gelmeli, hele ki ailede alerjisi olan bir birey var ise bu olasılığın bir kaç kat daha fazla olabileceğini unutmamalıyız
Avatarı yok
insomnia42
Yasaklı
1 Temmuz 2013       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı
Her türlü alerji çeşidini duymuş olabilirsiniz ancak bu hepsinden çok farklı.İnsanın hiç egzersize karşı bir alerjisi olabilirmi diye düşünmeyin.Çünkü 1.000 kişide görülebilen bu hastalık egzersiz yapıldıkça kendini gösteriyor.Bu alerji sizlere basit gelsede insanı ölümlere kadar götürebiliyor.Bu alerji çeşidi ise kendini şu şikayetlerle gösteriyor.Yorgunluk, ateş, kaşıntı, ciltte kızarma, ve sonrasında kurdeşen, bayılma ve bilincini yitirme gibi.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
12 Ocak 2017       Mesaj #7
Avatarı yok
Yasaklı

Evrensel Alerji Tedavisinde Yeni Yaklaşımlar!


Araştırmacılar, vücudu yer fıstığı veya polenler gibi zararsız nesneleri düşman yerine dost olarak tanımaya zorlayacak, kuramsal olarak bütün alerjilere son verebilecek bir sistem buldu. Bilim insanları, bağışıklık sistemimizin kedi tüyü veya polen gibi zararsız şeyleri görünce kendini kaybetmesini durdurmak için yıllardır bir yol bulmaya çalışıyorlardı ve şimdiye kadar hiçbir şey gerçekten işe yaramamıştı. Fakat bu yeni yaklaşım farklı. Araştırmacılar bağışıklık sistemini sakinleştirmek yerine, alerji yapan maddeleri bağışıklık sisteminin savunmasından gizlice geçirmek ve resmî olarak zararsız şekilde kabul edilmelerini sağlamak için nanoparçacıkları bir ‘Truva atı’ olarak kullandılar.

Araştırma şimdiye kadar sadece fareler üzerinde yapıldı ve pazara sunulmaya yaklaşılması için daha pek çok onaydan geçmek zorunda. Fakat zaten aynı yöntem, doğuştan olan bağışıklıklarla ilgili durumların tedavisi şeklinde klinik denemelere devam ediyor ve şimdiye kadar gerçekten umut vadediyor gibi görünüyor. Chicago’daki Northwestern Üniversitesi’nden baş araştırmacı Stephen Miller şöyle konuşuyor: “Bu evrensel bir tedavi. Hangi alerjiyi ortadan kaldırmak istediğinize bağlı olarak, nanoparçacıkları saman nezlesi poleni veya bir yer fıstığı proteini ile doldurabilirsiniz. Bulgular, yaşamı tehdit eden solunum ve gıda alerjisi bulunan hastaları tedavi etmek ve muhtemelen ‘iyileştirmek’ için yeni, güvenli ve etkili bir uzun vadeli yöntem sunuyor. Bu, akciğer alerjisini tedavi etmek için yaşam boyu ilaç kullanımı ihtiyacını ortadan kaldırabilir.”

Belli ki, iş bakteri ile virüsleri uzak tutmaya geldiğinde, bağışıklık sistemimiz inanılmaz derecede önemli. Fakat bazen (henüz anlamadığımız sebeplerden dolayı) bağışıklık sistemi, yumurta ve köpek tüyü gibi zararsız bir şeyi düşman olarak algılıyor. Bu durum, bağışıklık sisteminin bu alerji yapıcı maddelere karşı antikorları artırmasına neden olarak iltihaba, sümüğe ve alerjisi olanların aşina olduğu bütün korkunç şeylere yol açıyor. Üstelik çocukları küçük yaşta alerji yapıcı maddelere maruz bırakmak dışında bunun için yapılabilecek pek de bir şey bulunmuyor.

Vücudun geri kalanına bir şeyin zararlı olduğunu söylemekten sorumlu olan bağışıklık sistemi şubesine. ‘doğuştan gelen bağışıklık sistemi’ adı veriliyor, fakat maalesef, alerji yapıcı bir madde ‘kötü’ olarak etiketlendiği zaman, bir daha asla bu doğuştan gelen bağışıklık sistemi ile tekrar görüşme şansı elde edemiyor. Yani, bir şekilde gizlice içeri sokulana kadar, ki takımın yapmış olduğu şey de bu. Takım, FDA onaylı bir polimerden eriyebilen nanoparçacıklar geliştirdiler ve ardından, bunları yumurtalara alerjisi olan bir fareye şırınga etmeden önce yumurta proteini ile doldurdular.

Genelde bu fareler astım benzeri bir tepki geliştirirdi, fakat yumurta proteininin arkadaş görünümlü nanoparçacıklar içinde güvenli şekilde depolanması yüzünden, farelerin vücutları tepki vermedi. Daha da güzeli, nanoparçacıklar daha sonra, kan akışında bulunan herhangi bir atığı ‘süpürmek’ ile görevli olan makrofajlar tarafından temizlendi. Üstelik bu makrofajlar doğuştan gelen bağışıklık sisteminin parçasıdırlar, yani bu demek oluyor ki, alerji yapıcı maddeler demek ki normal olarak işlenmişti. Miller şöyle aktarıyor: “Süpürücü hücre, alerji yapıcı maddeyi veya antikoru bağışıklık sistemine ‘Endişeye gerek yok, bu buraya ait’ diyen bir şekilde sunuyor.” Ardından bağışıklık sistemi, bu alerji yapıcı maddeye uyguladığı saldırıyı kapatıyor ve normale geri dönüyor.

Tedaviden sonra fareler artık yumurtalara karşı alerjik bir tepki göstermedi ve bağışıklık sistemleri aslında daha güçlü hale geldi. Araştırmacılar bunu şöyle açıklıyor: “Bu yöntem, alerjiye sebep olan tehlikeli Th2 T hücrelerini kapatıyor ve iyi, yatıştırıcı olan düzenleyici T hücrelerini yayıyor.” Takım şimdi farelerde ve en sonunda insanlarda ileri denemeler yapmaya odaklandı. Hedef, bunun gıda alerjilerinden astıma ve saman nezlesine kadar herşeye karşı denendiğini görmek. Ayrı bir grup ise aynı yöntemin multiple skleroz (çoklu sertleşim) ve çölyak hastalığı gibi doğuştan olan bağışıklık sistemi durumlarına karşı kullanımına bakıyor.

Kaynak: ScienceAlert / PNAS (12 Ocak 2017)

Benzer Konular

29 Temmuz 2013 / Misafir Soru-Cevap
1 Kasım 2008 / Pasakli_Prenses Tıp Bilimleri
10 Ocak 2012 / Pasakli_Prenses Taslak Konular
11 Kasım 2009 / LaSalle X-Sözlük
9 Mart 2010 / LaSalle Rüya Tabirleri