Arama

Sinek Kuşu (Trochilidae)

Güncelleme: 8 Eylül 2009 Gösterim: 5.919 Cevap: 1
middnight2006 - avatarı
middnight2006
Ziyaretçi
3 Temmuz 2008       Mesaj #1
middnight2006 - avatarı
Ziyaretçi
Sinek kuşu, sinek kuşugiller (Trochilidae) familyasını oluşturan küçük kuş türlerinin ortak adı. Havada asılı kalıp kanatlarını çok hızlı çırparak durabilmeleriyle tanınırlar. Türüne bağlı olarak saniyede 15 ila 80 kez kanat çırpabilirler.
Havada asılı kalmalarının yanı sıra, geriye doğru ve dikey olarak uçabilirler ve çiçeklerinnektarlarını ince gagalarıyla emerken sabit konumda kalabilirler. Kanatlarını hızlıca çırpmaları, insanın ağzı kapalıyken ses çıkartmaya çalışmasına benzer bir ses sunar. Bu yüzden İngilizce'de "hummingbird" (hımlayan kuş) ismini almıştır.
Sponsorlu Bağlantılar
Sinek kuşları, başta kırmızı çiçeklerinki olmak üzere birçok çiçek özüne ilgi duyarlar. Genelde çiçek nektarlarından beslenirler ve özellikle dar ağızlı çiçeklerin polenlerini taşımakta önemli rol oynarlar. Birçok sinek kuşu özellikle yavrularını beslerken böcek de yer.
Arı sinek kuşu (Mellisuga helenae), 1,8 gram ağırlığıyla dünyanın en küçük kuşu sayılır. Kızıl sinek kuşu gibi daha tipik bir sinek kuşu ise 3 gram ağırlığında ve 10-12 santimetre uzunluğundadır. En büyük sinek kuşu olan dev sinek kuşlarının (Patagona gigas) kiminin ağırlığı 24 gramı bulur.
Erkek sinek kuşlarının çoğu yuva kurmada eşlerine yardımcı olmazlar. Çoğu sinek kuşu türü, ağaç dallarında özenle dokunmuş bir kap görünümünde yuvalar yaparlar. Bu yuvalarda iki adet beyazyumurta bulunur. Bunlar tüm kuş yumurtalarının en küçüğü olsalar da yetişkin bir sinek kuşunun boyuna oranla büyük sayılırlar. Kuluçka dönemi 14 ile 19 gün arasında sürer.

Görünümleri

Kuş dünyasında en parıltılı tüyler ve en gösterişli süslerin bazıları sinek kuşlarında görülür. Erkek sinek kuşları genelde parlak renklidir, dişi sinek kuşları ise çoğunlukla daha soluk renklere sahiptir. Bu kuşlara hayran olan doğacıların taktığı adlar, perilere has bir zarafet ve mücevherimsi bir parıltı çağrıştırır. Brezilya yakutu, yakut-safir sinek kuşu gibi adlar bu gruptaki kuşlara verilen adlar arasındadır.
Gagaları ince ve uzundur, bu da derin çiçeklerden rahatlıkla besinlerini alabilmelerine yardımcı olur. Göğüsleri ve vücutlarının altları genelde beyaz renkte, kanatları, kanatlarının altları ve kafalarının üstü de sinek kuşu hangi renk ise o rengin tonlarındadır. Bütün türlerin vücutlarının bir ya da birkaç yerinde yeşil renk bulunur.

Uçuş aerodinamiği

Sinek kuşlarının uçuş şekilleri aerodinamik açıdan ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Havada duran sinek kuşlarını sadece çok hızlı video kameralar çekebilir. Nature dergisinden Douglas Warrick ve iş arkadaşları kızıl sinek kuşunun bir rüzgâr tünelindeki uçuşunu incelemişler, kuşun aşağı ve yukarı kanat darbelerinin kaldırma gücünü araştırmışlardır.
Bu deneyler sonucunda sinek kuşunun ağırlığının %75'ini kanatların aşağı darbelerinde, %25'ini de yukarı darbelerinde kaldırıldığını gözlemlemişlerdir. Daha önceden iki tip darbenin de eşit kaldırma gücüne sahip olduğu varsayılırdı. Bu bulgular sinek kuşlarının havada asılı durma yeteneklerinin Sphingidae gibi böceklerinkine benzer, ama farklı olduğunu göstermiştir

Metabolizma

240px Hummingbird hovering in flight
Kızıl sinek kuşu uçarken


Böcekleri saymazsak, uçarken en yüksek metabolizmaya sahip hayvanlar sinek kuşlarıdır. Çok hızlı hareket eden kanatlarını destekleyebilmek için buna zorunludurlar. Kalp atışları dakikada 1260 defaya kadar yükselebilir (mavi boğazlı sinek kuşlarına ait bir ölçüm). Genelde toplam ağırlıklarından daha fazla miktarda besin tüketirler, bunun için her gün yüzlerce çiçeği ziyaret ederler. Herhangi bir anda, açlıktan ölmeye sadece birkaç saat uzaktadırlar. Ancak, geceleri ve yemek az olduğunda metabolizmalarını yavaşlatabilir, kış uykusu gibi bir uyuşukluk içerisine girebilirler. Bu uyuşukluk içinde kalp atışları dakikada 50-180 arasına kadar düşebilir, bu da besin gereksinimini düşürür.
Yakut Boğazlı Sinek Kuşu'nun göç ederken 800 km uzunluğundaki Meksika Körfezi'ni hiç durmadan geçebildiği gözlemlenmiştir. Sinek kuşlarının metabolizmasının incelenmesi sayesinde bunun nasıl mümkün olabildiği anlaşılmaktadır. Sinek kuşları, diğer göçebe kuşlar gibi, göç dönemleri öncesinde, yakıt olarak kullanmak üzere vücutlarında yağ depolar, ağırlıklarını %45-50 oranında artırır ve potansiyel uçuş süresini uzatmış olurlar.[2]

Dağılımı

240px Hummingbird nestmagnify clip
Bir sinek kuşu yuvasında iki yavru sinek kuşu


Sinek kuşları sadece Amerika kıtasında bulunur. Alaska'nın güneyi ve Kanada'dan; Güney Amerika'da Tierra del Fuego'ya kadar bu kuşları görebilmek mümkündür. Birçoğu Orta ve Güney Amerika'daki tropikal iklimlerde yaşar, ancak bazı türleri ılıman iklimlerde de bulunur. Kimi zaman Küba ve Bahama'dan gelen gelip geçici türler sayılmazsa, Kuzey Amerika'nın doğusunda sadece göçmen yakut boğazlı sinek kuşları bulunur. Onun yakın akrabası olan siyah çeneli sinek kuşu da bir göçebe kuş olup; Amerika Birleşik Devletleri ve Kanada'nın batısında en yaygın olan sinek kuşu türüdür.
A.B.D. ve Kanada'daki çoğu sinek kuşu, kışları daha sıcak iklimlere göç eder, bazıları ise sıcak kıyı bölgelerinde kalırlar. Güney Amerika'nın güneyindeki bazı sinek kuşları da tropik bölgelere giderler.
Kızıl sinek kuşu, Güney Amerika yerine A.B.D.'nin doğusuna göç etmeye başlamıştır. Bunun nedeni bahçelerdeki suni yemliklerin bu kuşların hayatta kalma şansını artırmasıdır. Geçmişte, doğuya göç eden kuşlar genelde ölüyordu ama artık bir çoğu yaşamaktadır. Değişen göç yolları yavrular tarafından da sürdürülmektedir. Yeterli yemek ve barınağa sahip olmaları halinde bu kuşlar oldukça dayanıklıdır, en az -20°C sıcaklığa dayanabilirler.

Sistematik ve evrim

240px Colibri thalassinus 001magnify clip
Sinek kuşlarından Yeşil menekşekulaklı (Colibri thalassinus)


Geleneksel olarak sinek kuşları, içinde kırlangıçların da bulunduğu Apodiformes takımına ait sayılmışlardır. Sibley-Ahlquist sınıflandırmasına göre, sinek kuşları Trochiliformes adlı yeni bir takıma ayrılmıştır ama bu ayrım sonradan ortaya çıkan yeni bulgularla desteklenmemektedir. Sinek kuşlarının kanatlarının içi boş ve dolayısıyla kırılgandır, ender olarak fosilleşirler, bu yüzden evrimsel geçmişleri gizemli kalmıştır. Ancak çoğu bilim adamı sinek kuşunun yakın zamanlarda evrimleştiğine inanmaktadır, geçmişlerinin belirgin olmamasını buna bağlarlar. Uzmanlar, sinek kuşu türlerinin en çeşitli olduğu yer olması nedeniyle Güney Amerika'nın onların kaynağı olduğunu ileri sürerler. Bilinen türlerin yarıdan fazlası Brezilya ve Ekvador'da bulunur.
Farklı sınıflandırma bakış açılarına göre sinek kuşu türlerinin sayısı 325 ila 340 arasındadır. Bunlar iki alt familyaya bölünürler: Hermitler (Phaethornithinae alt familyası, 6 cins içinde yer alan 34 tür) ve tipik sinek kuşları (Trochilinae alt familyası, geri kalanlar).[3]
Sinek kuşlarının modern farklılıkları evrimsel biyologların Güney Amerika'daki araştırmaları sonucunda gerçekleşmiştir, lakin bu canlıların büyük çoğunluğu da buralarda bulunmaktadır. Ancak, mevcut sinek kuşlarının ataları Avrupa'da, günümüz Güney Rusya'sında daha önceleri yaşamış olabilir.
Genetik analizler sinek kuşlarının 35 milyon yıl önce Eosen devrinde en yakın akrabalarından ayrışmış olduğunu göstermektedir, ancak bu yöndeki fosil kanıtlar sınırlıdır. Pleistosen devrinden kalma fosiller Brezilya ve Bahamalarda bulunmuş, ama bilimsel olarak betimlenmemiştir. Halen var olan birkaç türün fosilleri bulunmuştur, ancak yakın zamana kadar, daha eski fosillerin sinek kuşlarına ait olduğu kesin olarak kanıtlanamamıştı.
Ardından 2004'te, Frankfurt'taki Senckenberg Müzesi'nden Dr. Gerald Mayr 30 milyon yıllık bir sinek kuşu fosilini tanımladı ve Nature dergisinde yayımladı [4]. Eurotrochilus inexpectatus (beklenmeyen Avrupalı sinek kuşu) olarak adlandırılan bu ilkel sinek kuşunun fosili yıllardır Stuttgart'ta bir müze çekmecesinde durmaktaydı. Sinek kuşlarının Amerika kıtası dışında hiç bulunmadığı varsayıldığından, Almanya'da Heidelberg'in güneyinde Wiesloch-Frauenweiler'da bir kil yatağında keşfedilen bu fosilin bir sinek kuşu olabileceği Mayr tarafından incelenene dek kimsenin aklına gelmemişti.
Sinek kuşuna mı, yoksa ilişkili olan soyu bitmiş Jungorninthidae familyasına mı ait olduğu belli olmayan kuş fosilleri Almanya'daki Messel taş ocağında ve Kafkasya'da bulunmuştur. Bu fosillerin 35-40 milyon yıl öncesine dayandığı belirlendiğinden bu iki familyanın bu tarihte ayrıştığı anlaşılmıştır. Fosillerin bulunduğu yerler o dönemlerde günümüzde kuzey Karaipler veya güney Çindekine benzer bir iklime sahipti. Halen bilinmeyen ise, ilkel Eurotrochilus ve modern fosiller arasında geçen 25 milyon yıl zarfında sinek kuşlarına ne olduğudur. Bu tarihlerde sinek kuşlarının boyları küçülmüş, Amerika'ya yayılmışlar ve Avrupa'da soyları tükenmiştir. DNA-DNA hibridizasyon sonuçlarına göre [5] Güney Amerika'daki sinek kuşlarının başlıca yayılması Miosen devrinde, 12-13 milyon yıl önce, And Dağları yükselirken gerçekleşmiştir.

Sinek kuşları ve insanlar

240px Saw billed Hermit2magnify clip
Sinek kuşları insan avcunun içinde sessiz ve sakin bir şekilde beklerler


Sinek kuşları bazen garajların içine uçarlar ve burada hapis kalırlar. Bunun sebebi, garaj kapısının genelde kırmızı renkli olan emniyet kolunu bir çiçeğe benzetmeleridir. Ancak, sinek kuşları kırmızı bir nesnenin olmadığı kapalı mekânlarda da hapsolabilirler. İçeri girdikten sonra dışarı çıkamazlar, çünkü bir yerde hapsoldukları veya kendilerini tehdit altında hissettiklerinde içgüdüsel olarak yukarı doğru uçarlar. Bu, sinek kuşunun ölmesine neden olabilecek bir durumdur, kuş yorgun düşer ve kısa sürede (bazen 1 saatte) ölür. Eğer bir sinek kuşu erişilebilir bir noktadaysa, nazikçe yakalanıp dışarı bırakılmalıdır. Sinek kuşu salınana kadar avuç içinde sessizce yatar.

Sinek kuşu yemlikleri ve nektar

240px Hummingbird4magnify clip
Sinek kuşları yemlikten yemlerini yerken


Sinek kuşları enerji sağlamak için bir enerji kaynağına (tipik olarak nektar) ve proteine (genelde küçük böcekler) ihtiyaç duyarlar. Nektar yerine insan yapımı yemliklerden suni nektar yiyebilirler. Bu yemlikler hem sinek kuşlarının insanlarca yakından izlenmesini sağlar, hem de açmış çiçeklerin seyrek olduğu zamanlarda onlara güvenilir bir yiyecek kaynağı oluşturur. Evde yapılan nektar için bir ölçek toz şeker, dört ölçek su içinde kaynatılır. Soğumuş nektar daha sonra yem kabının içine koyulur. Bal kullanılmamalıdır, çünkü içinde, sinek kuşları için zararlı bir bakteri çoğalabilir[6]. Diyet tatlandırıcıları da kullanılmamalıdır, çünkü sinek kuşları bunu içseler de, metabolizmaları için gereken yeterli kaloriyi alamadıkları için açlıktan öleceklerdir.
Mağazalarda satılan bazı sinek kuşu yemleri ise kırmızı boyalı olup katkı maddeleri içermektedir. Bunlar gereksizdir ve uzun vadede kuşların sağlığı üzerindeki etkileri bilinmemektedir. Parlak renklerin (özellikle kırmızının) sinek kuşlarını cezbettiği doğru olsa da suya boya katmaktansa yemliğin kırmızı renkli olması daha iyidir. Kırmızı boyanın sinek kuşlarına zararlı olma olasılığı vardır.[7] Ticari nektar karışımlarında mineraller de bulunur, bunlar yararlı olsalar da, sinek kuşları mineralleri nektardan değil, böceklerden elde ettikleri için, katkı mineraller gereksizdir. Otoriteler sinek kuşlarının sadece şekerli su içmelerini önerirler [8]
Sinek kuşu yemliğinin doldurulması ve temizliği kolay olmalıdır. Hazırlanmış nektar kullanılmadan evvel buzdolabında 1-2 hafta bekletilebilir, ama dışarı çıkartıldıktan sonra sıcak havada 2-4 gün, ılık havada 4-6 gün tazeliğini korur, sonra bulanıklaşır veya küflenir. Nektar değiştirilirken yemlik ılık suda iyice çalkalanmalı, şeker birikintileri ve bakteri artıklarından arıtılmalıdır. Eğer bulaşık deterjanı kullanılmışsa daha da çok durulanmalıdır. Eğer siyah küf noktaları belirirse yemlik sulandırılmış çamaşır suyu içinde bekletilmelidir.
Başka hayvanlar da sinek kuşu yemliklerine gelirler. Arı ve eşek arılarının girip içinde hapsolmalarını engellemek için beslenme deliklerinin dar olması veya bir file ile ağızlarının kapatılması gerekir. Başka kuşlar bu yemliklerden içip onları devirebilirler. Bu bir sorun olursa daha ağır yemlikler de mevcuttur. Eğer karıncalar bir sorun oluşturursa, "karınca hendeği" kurmak veya sinek kuşunun erişemeyeceği bir yere yapışkan böcek tuzağı sürmek bir çözüm olabilir.

Düşmanları

Sinek kuşlarının doğal düşmanları yılanlar, yırtıcı kuşlar ve yırtıcı kedilerdir. Ayrıca insanlar da bu kuşların düşmanıdır. Sinek kuşlarının yaşam alanlarını tahrip eden insanlar bu kuşların organlarını işleyerek takı ve süs eşyası haline getirirler.

Kültür ve mitolojide sinek kuşları

280px Nazca colibrimagnify clip
Peru'daki Nazca Çizgileri bir sinek kuşunu betimlemektedir.

  • Aztek tanrısı Huitzilopochtli sinek kuşu olarak temsil edilmiştir.
  • Peru'daki Nazca Çizgilerinden biri bir sinek kuşu resmidir.
  • Ohlon halkı sinek kuşunun Dünya'ya ateşi getirdiğine inanır.
  • Trinidad ve Tobago, "sinek kuşu vatanı" olarak tanınır; ülkenin armasında ve 1 sent madeni parasında sinek kuşu resmi vardır.
  • "Sinek kuşu" başlıklı pek çok popüler şarkı yazılmıştır. Bunların yazarları arasında B.B. King, Wilco, Leon Russell, John Mayer, Frankie Laine, Cat Stevens, Seals and Crofts, Merzbow ve Yuki sayılabilir.
  • Kanadalı CHC Helicopter firması sinek kuşunu şirket logosu olarak kullanmaktadır

Son düzenleyen BrookLyn; 8 Eylül 2009 12:04
reyan - avatarı
reyan
Ziyaretçi
8 Eylül 2009       Mesaj #2
reyan - avatarı
Ziyaretçi
Kolibri


Sponsorlu Bağlantılar

spit imagephp?sessionc73a70ab652149d4d22b81ffbdddb7fcda793fc144f3ddb05db42384852f9b095cbc05e50e71eb79b1cc63d85b607e21258f007b7050b2399012bd

KOLİBRİ ler o kadar güzeldir ki, bazı tabiat bilginlerine bakılırsa, güzellik bakımından tavus kuşuyla cennet kuşunu bile gölgede bırakırlar. Bu görüş ister doğru olsun, ister olmasın, kolibri' lerin tabiatın harikalarından oldukları, muhakkaktır. Yaklaşık olarak 5 santim uzunluğundaki ve 3-4 gram ağırlığındaki en küçük kolibri, tüylü yaratıkların en küçüğüdür. Ceviz kabuğundan büyük olmayan yuvasına inanılmayacak kadar minik iki beyaz yumurta yumurtlar. 22 - 23 santim uzunluğundaki dev kolibri bile ancak öbür kolibri'lere kıyasla bir devdir.

Bu küçük kuş, küçüklüğüne rağmen en üstün bir uçuş mekanizmasıyle silâhlanmıştır. Kanatları o kadar hızlı hareket eder ki, an vızıltısı gibi bir ses çıkarır, hareketleri ise gözümüze gölge gibi hayal meyal gözükür. Bu arı vızıltısı gibi ses, kolibri'ler nektar yüklü çiçeklerin başında kanat çırparak karınlarını doyurdukları zaman bilhassa belli olur. Kuş bu zamanlarda saniyede ortalama 50 - 55 defa kanat çırpar.

Bazı kolibri'ler oldukça uzun göçlere girişir ve kısmen mola vermeksizin su örtülerini aşarlar. Fakat özellikle kısa süreli uçuşları dikkate değer. Kısa uzaklıklar için belki de uçan kuşların en hızlıları onlardır. Birçok kolibri türleri öylesine hızlı hareket ederler ki, uçuşları insana bir okun havadan vınlayarak geçişini hatırlatır. Kolibri bir an toprağın hemen yukarısında uçmaktayken, bir an sonra yayla atılmış gibi yüksek bir ağacın en tepesine fırlamıştır.

Bütün kuşların arasında yalnız kolibri geçrek mânada arkaya uçabilir. Bu kuşun kanatları yere köşegen oval daireler çevirir.

Kolibri'ler yalnız Amerika'da yaşarlar. Deniz seviyesinde olduğu gibi, Ekvator enlemindeki And'ların 4 800 metre yükseklerinde de bulunurlar. Bazıları Horn Burnu'na kadar güneyde başkaları ise Alaska'ya kadar kuzeyde yaşar. Bazı türlerinin göçücü olduğunu gördük. Ilımlı kuşak kolibri'leri böyledir. Meselâ Kuzey Amerika'nın doğusundaki «lâl boyunlu kolibri» (Archilochus colubris) Panama'da kışlar. Başka kolibri'ler bütün hayatlarını birkaç yüz metreden enli olmayan çiçekli kuşaklarda geçirirler. Birçokları tıpkı bitkiler gibi, bir tek dağ zirvesine veya küçük adaya mıhlanıp kalırlar.

Kolibri'ler en çok Kolombiya ile Ekvador'un astropikal bölgesinde boldurlar. «Trochilidae» ailesini meydana getiren 319 bilinen türden 113' ünün yurdu Kolombiya'dır. Birleşik Amerika'da on sekiz kolibri türü bulunmakla beraber, bunların sadece sekiz çeşidi Meksika sınırından uzaklaşır.

Kolibri'nin bacakları nazik ve kuvvetsizdir. Kanatları aksine, hareket halindeyken zamanının çoğunu havada geçiren ve olağanüstü ihtisas kazanmış gagasının yardımıyle tamamen uçar vaziyette beslenen bir kuştan bekleneceği üzere oldukça kuvvetlidir. Bu ihtisas bazı vakalarda öylesine bir dereceyi bulmuştur ki, böylelerinde gaga 12-13 santim uzunluğunda olup yalnız belli bir çiçek tipinden nektar toplamakta
kullanılır. Kolibri gagasının genellikle aşağıya doğru hafif bir kavisi ve sivri bir ucu vardır. Bazı kolibri'lerde aksine gaga hemen hemen düzdür, başkalarında ise dairemsi bir kavis çevirir.

Sevgili nektarına ulaşabilmek için, kolibri'nin gene olağanüstü ihtisas kazanmış bir dili vardır. Kolibri'nin dili yapı itibariyle başka hiç bir kuşta rastlanmayacak derecede çetrefildir. Bu dilin dış kısmı yuvarlanmışmıştır veya boru biçimlidir. Boğazda dil kemiğindeki bir çatalla birleşir. Bu kemiklerin uçları gırtlağın altından ve kafatasının etrafından geçerek alınla bitişir. Kolibri'nin uzun dilinin muazzam seğirdimini ancak böyle olağanüstü bir mekanizma kaldırabilir.

İşte kolibri böylece bazı çiçeklerin derinlerine erişip buradan nektar, minik böcekler ve örümcekler çıkarır.

Kolibri'ler ise bu görülmemiş beslenme tarzları dolayısıyla çiçeklerin tozaklanmasında önemli bir rol oynarlar. Böceklere öz bu rolü oynayan hemen hemen biricik Yeni Dünya kuşları onlardır.


Benzer Konular

7 Haziran 2012 / Mira Mitoloji
9 Mart 2013 / _EKSELANS_ Taslak Konular
9 Mart 2013 / _EKSELANS_ Zooloji
9 Mart 2013 / _EKSELANS_ Taslak Konular
9 Mart 2013 / _EKSELANS_ Taslak Konular