Arama

Doğru Karar Almak

Güncelleme: 22 Eylül 2008 Gösterim: 6.424 Cevap: 0
WaRrioR - avatarı
WaRrioR
VIP VIP Üye
22 Eylül 2008       Mesaj #1
WaRrioR - avatarı
VIP VIP Üye
Doğru karara varmak için 10 adım
Karar vermek kolay, zor olan ise verdiğiniz kararın doğruluğundan emin olabilmek. İçgüdülerinize güvenmek sizi doğru karar almaya bir adım daha yaklaştırırken, kaybetme korkusuna kapılmak yanılmanıza neden olabilir.
Sonradan pişmanlık duygusuyla boğuşmamak için verdiğiniz kararların doğruluğundan nasıl emin olabiliyorsunuz? Ya da diğer bir deyişle verdiğiniz her kararın arkasında göğsünüzü gere gere durabiliyor musunuz? Diyet yaparken bile verdiğiniz kararın arkasında ne kadar emin durursanız kilolarınızı o kadar kolay ve hızlı bir şekilde kaybettiğinizi görürsünüz. Dünyaca ünlü bilim dergisi New Scientist, karar verirken doğruluk payını artıracak etkenleri 10 ana başlıkta topladı. Karar verme sürecinde zorluk yaşayanlara duyurulur. İşiniz aslında sandığınızdan daha kolay. İşte size rehber olacak 10 yol...
Sponsorlu Bağlantılar
1. Kararlarınızın sonuçlarından korkmayın
Karar vermeyi zorlaştıran en önemli faktörlerden biri daha kararı vermeden sonucunu düşünmeye başlamak. Aslında araştırmalar, kararın sonucunu düşünürken her zaman abartıya kaçıldığını gösteriyor. Yani kararın sonucunda hiçbir zaman önceden hayal edildiği kadar acı ya da mutluluk yaşanmıyor. Kişileri bu abartılı yanlış öngörülerde bulunmaya iten ise kaybetme korkusu.
2. İçgüdülerinize güvenin
Aşırı bilgi birikimi hayatın her alanında, özellikle de pratik düşünülmesi gereken zamanlarda sorun yaratabilir. İyi ve doğru bir karar için her zaman uzun bir süreye ihtiyaç olduğu düşünülür; oysaki, hayatın bazı alanlarında ani ve içgüdüsel fikirler uzun zaman harcanarak alınan kararlardan çok daha iyi sonuçlar verir. Bilimsel araştırmalara göre, ilk kez karşılaştığımız insanlara ait izlenimlerimizi, o kişinin yüzünü gördüğümüz ilk 100 milisaniye içinde ediniyoruz.
3. Duygularınızı küçümsemeyin
Kararlarınızı alırken duygularınızı küçümsemeyin. Önemli olan duygularınıza güvenerek karar almanız değil, karar alırken hangi duygulardan yararlandığınızdır. Örneğin, öfke altında aldığınız kararlar daha bencil, daha aceleci ve daha risklidir. Üzüntü ise doğru karar alınmasını sağlayan tek duygudur. Hatta araştırmalara göre hayatı, kararları ve geleceği en iyi öngören kişiler depresyondakiler. Psikologlar, bu özelliği, 'Depresif gerçekçilik' olarak tanımlıyor.
4. Şeytanın avukatı olun
Hiçbir zaman gerçek anlamda objektif olamayacağınızı kabul etmelisiniz. Geçmişiniz, yaşadıklarınız ve duygularınız, farkında olmasanız da sizi taraf yapar. İyi ve doğru bir seçim yapmak istiyorsanız hatalı olduğunuzu gösterecek kanıtları görmezlikten gelmeyin. Fikirlerinizi çoğaltmaktan, değiştirmekten kaçınmayın. Kendinize açıklıkla bakmayı deneyin ve öyle karar verin.
5. Ayrıntılara boğulmayın
Karar alma sürecinizi sekteye uğratacak en büyük kriz anlarından biri de ayrıntılara takılmaktır. Psikologların 'Demir atma etkisi' adını verdikleri bu durumun ne zaman karşınıza çıkacağı belli olmaz. Örneğin indirim döneminde, eşyanın orijinal fiyatına bakınca kelepir olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak, aslında ürün indirimli fiyatı ile hala değerinin üstünde satılıyor olabilir.
6.Gidenin ardından yas tutmayın
'Zararın neresinden dönülse kardır' sözüne fazla inanmayanlar, eski alışkanlıklarından kopmakta zorlanırlar. Oysa, bazı durumlarda geçmişi bırakıp geleceğe yönelik kararlar almak, zarardan çok yarar getirir. Yürümeyen bir ilişkiyi zorla yürütmeye çalışmak, kapasitenin üstünde bir işin altından kalkmaya uğraşmak ya da artık kullanılamayan giysilerden vazgeçmek gibi. 'Olan oldu, biten bitti' mantığını benimseyenler, geçmişteki hatalardan pişmanlık duymadan yeni kararlara doğru kolayca yol alabilirler.
7. Gözlüklerinizi değiştirin
Hayata bakış açınızı değiştirdiğinizde geçmişte gözden kaçan birçok şeyi fark etmeye başlayacaksınız. Örneğin ürününe 'yüzde 10 yağ içerir' yerine 'yüzde 90 yağ içermez' yazan satıcılar artık sizi avlayamayacak. Siz görmek istediğiniz gibi bakmak yerine, birkaç farklı açıdan bakmaya başladıkça kararlarınızı daha kolay ve daha emin bir şekilde vermeye başlayacaksınız.
8.Toplumsal baskılara yenilmeyin
İnsanların fikirlerini oluştururken ve karar verirken sosyal yapıdan nasıl etkilendiğine dair verilecek en doğru örnek dini tarikat, çete ve örgüt mensuplarıdır. Tek yaşayan kişiler, grup içindeki kişilere göre kararlarını her zaman daha kolay verirler. Sorumluluğunuzun ve kararlarınızın hiçe sayıldığı ortamlardan uzak durun. Bireylerinin fikirlerine saygı duyan tartışmaya açık gruplar içinde yer almak size çok şey kazandıracaktır.
9.Seçeneklerinizi azaltın
Fazla seçenek hata yapma oranınızı artırır. Örneğin elinizde birden fazla diyet programı varsa kendinize en uygun olanını seçmekte mutlaka zorlanırsınız. Seçenekler arttıkça, inceleme, değerlendirme süreci artar, zihin karışır ve beyin bir anda bloke olma tehlikesi ile karşı karşıya gelir. Az ama öz seçenek, her zaman fazla seçenekten daha iyidir. O nedenle karar vermeden önce seçenekleri azaltmakta her zaman fayda vardır.
10.Topu başkalarına paslayın

Bazı durumlarda karar vermek sanılandan daha zor ve karmaşıktır. Bu gibi durumlarda karar verme görevini başka bir kişiye devredebilirsiniz. Örneğin kendinize uygun birkaç diyet programı arasında sıkıştığınızı hissediyorsanız bırakın kararı doktorunuz versin. Ya da arkadaş grubunuz için ortak bir plan yapma görevini başka kişilere paslayabilirsiniz. Böylece hem zihninizi rahatlatır hem de stres düzeyinizi aşağıya çekebilirsiniz.


ALINTIDIR...

Esqi qulağı qesiqlerden qim qaldı

Benzer Konular

9 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
24 Şubat 2016 / ThinkerBeLL X-Sözlük
2 Ocak 2013 / Jumong Basın/Magazin tr
10 Haziran 2012 / buz perisi X-Sözlük
11 Haziran 2012 / buz perisi X-Sözlük