Arama

Bileşikler - Nitrik Oksit Molekülü (Azot Oksit, Azot Monoksit)

Güncelleme: 19 Nisan 2010 Gösterim: 12.734 Cevap: 2
volture - avatarı
volture
VIP "Ipıslak Balık"
1 Haziran 2008       Mesaj #1
volture - avatarı
VIP "Ipıslak Balık"
Birçok insanın hayatı boyunca adını birkaç kez duyduğu ancak ne olduğunu tam olarak bilmediği bu bileşim, insan hayatının devam etmesine vesile olan çok önemli maddelerden birisidir.

Sponsorlu Bağlantılar
Nitrik oksit (NO); nitrojenin oksitlenmesiyle elde edilen, renksiz, zehirli bir gaz olarak tanımlanır. Bir nitrojen ile bir oksijen atomunun bileşiminden meydana gelen bir moleküldür.

Son yirmi yılda yapılan yoğun araştırmalar, bu molekülün hücreler arası haberleşmede temel bir görev üstlendiğini ortaya çıkarmıştır. Nitrik oksit, insan vücudunda doğal olarak üretilen bir hormon, yani kimyasal bir habercidir; sinir, dolaşım, savunma, solunum ve üreme sistemlerinin hayati fonksiyonlarının düzenlenmesinde stratejik bir rol oynamaktadır. Nitrik oksidin çok önemli bir görev üstlendiği yerlerden biri de damarlarımızdır.

Mükemmel molekül nitrik oksit sayesinde, vücudun farklı ortamlara göre değişen ihtiyaçları otomatik olarak sağlanır. Kan damarlarının, spor yaparken genişleyerek artan kan ihtiyacını sağlaması veya yaralanma sonrasında daralarak kanamayı azaltması sözü edilen kusursuz sistemin bir sonucudur.

Nitrik Oksitin Damarlardaki Görevi Nasıl Keşfedildi?

1998 yılında Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü'nü paylaşan üç bilim adamı, kanda bulunan nitrik oksit (NO) adlı molekülün damarda gevşetici bir etkisi olduğunu keşfetmişlerdir.

Peki, bu molekülün yaptığı etki insana ne kazandırıyordu?

Bu sorunun cevabı çok kısa ve net olmuştur. Hayatta kalmak. Çünkü nitrik oksit iki hayati organımız olan beynimiz ve kalbimizin çalışmasında düzenleyici rol oynar. Bu düzenleyici rolünü, kanın damarlarda rahat bir şekilde akmasını ve tüm organlarımızda rahat bir şekilde dolaşmasını sağlayarak gerçekleştirir. Böylece kan akışını düzenleyip rahatlattığı için beyin kanaması ve kalp krizi riski düşer.

Kaslar Nasıl Çalışıyor?
  1. Uyarı iletici veya hormon, atardamar üzerinde bulunan alıcılara bağlanır. Bu bağlanmanın ardından nitrik oksit (NO) açığa çıkar.

  2. Endotel tabakadaki NO molekülleri düz kaslara doğru ilerler ve burada guanil siklaz (GC) enzimini harekete geçirirler.

  3. GC, guanozin trifosfatı (GTP) siklik guanozin monofosfata çevirir (cGMP).

  4. cGMP, kalsiyum iyonlarının hücredeki depo alanlarına gitmesine neden olur. Azaltılmış konsantrasyonlu kalsiyum iyonları (Ca++), aktin ve miyozinin kayarak birbirlerinden ayrılmalarını sağlayan hücresel reaksiyonları gerçekleştirir.

  5. Düz kas hücreleri gevşer.

  6. Kan damarları genişler.

Nitrik oksit molekülünün hızı, günümüzün internet teknolojisiyle veya "e-mail" yoluyla iletişim kurmayı çağrıştırmaktadır. Gerçekten de nitrik oksit, adeta elektronik posta sistemi gibi hareket etmekte; büyük bir süratle çok sayıda mesajı yerlerine iletmektedir.

Nitrik Oksit Nasıl Üretilir?

İnsan yaşamı için hayati bir önem taşıyan nitrik oksidin üretim merkezi, endotel hücresidir. İsmi L-arjinin olan bir amino asit, nitrik oksit sentez enzimi, nikotinamid adenin dinükleotid fosfat, kalmodulin, oksijen, flavin mononükleotid, flavin adenin dinükleotid, tetrahidrobiyopterin… Bu kelimelerin büyük bir çoğunluğunu hayatınızda ilk defa duyuyor olabilirsiniz. Ancak endotel hücresi bu mikroskobik maddeleri çok iyi tanır ve bunları nitrik oksit molekülünü üretmek için kullanır.

Endotel hücresi, nitrik oksit molekülünü üretmek için hangi kimyasal maddeden ne oranda kullanması gerektiğini çok iyi bilir. Yanlış veya hatalı bir üretim söz konusu olmaz. Örneğin, nitrik oksit (NO) yerine güldürücü gaz olarak bilinen nitröz oksit (N2O) üretmez.

Nitrik oksit üretiminde çok hassas dengeler mevcuttur. Sözü edilen hücreler hayatımızın her anında üretim için hazır durumdadır; ihtiyaç baş gösterdiğinde hemen devreye girerek üretime başlarlar.

Damarlarımızın derinliklerindeki bu olağanüstü fabrikaların istenmeyen zararlı yan ürünleri yoktur. Küresel ısınma, asit yağmurları, çevre kirliliği gibi dünya gündemindeki pek çok sorunun kimyasal atıklardan kaynaklandığı düşünülürse, endotel hücrelerinin ne kadar başarılı bir üretim tesisi olduğu daha iyi anlaşılır. Çünkü nitrik oksit molekülleri 10 saniye gibi kısa bir süre içinde görevlerini tamamlayarak "parçalanırlar". Böylece vücutta birikerek zararlı yan etkiler meydana getirmezler. Tüm bunlar şu anlama gelir ki, endotel hücreleri kimyasal mamullerin üretiminde, olabilecek en ideal yöntemi kullanırlar.

Endotel hücreleri gerekenden az haberci üretseydi damarlarımız daralır, kan basıncımız hızla yükselir, bu da kalp krizine yol açardı. Fazla üretim yapması durumundaysa, damarlarımız aşırı genişler, kan basıncımız düşer, bu da şok durumuna neden olurdu.


Elçin - avatarı
Elçin
Ziyaretçi
6 Eylül 2008       Mesaj #2
Elçin - avatarı
Ziyaretçi
YETENEKLİ HABERCİ NİTRİK OKSİT (NO)

Sponsorlu Bağlantılar
Nitrik oksit (NO), nitrojenin oksitlenmesiyle elde edilen, renksiz zehirli bir gaz olarak tanımlanır. Bir nitrojen ile bir oksijen atomunun bileşiminden meydana gelen bir moleküldür. Bu molekülün insan hayatı için son derece önemli bir özelliği bulunmaktadır. Son yirmi yıldaki yoğun araştırmalar bu molekülün, hücreler arası haberleşmede temel bir görev üstlendiğini ortaya çıkarmıştır. Bu alandaki bilimsel çalışmaların sonuçları göstermiştir ki nitrik oksit, insan vücudunda doğal olarak üretilen bir hormon, yani kimyasal bir habercidir; sinir, dolaşım, savunma, solunum ve üreme sistemlerinin hayati fonksiyonlarının düzenlenmesinde stratejik bir rol oynamaktadır.

Bileşikler - Nitrik Oksit Molekülü (Azot Oksit, Azot Monoksit)
Şekil 91: Endotel hücresi, NO (nitrik oksit)moleküllerini üretir.


NO'nun çok önemli bir görev üstlendiği yerlerden biri damarlarımızdır. Damarlarımızın iç genişliği sabit değildir; yani damarlarımız bizim faaliyetlerimize uyumlu olarak daralır veya genişler, böylece kan basıncının düzenlenmesinde önemli rol oynarlar. İşte bu mükemmel sistem sayesinde, vücudun farklı ortamlara göre değişen ihtiyaçları otomatik olarak sağlanır. Kan damarlarının, spor yaparken genişleyerek artan kan ihtiyacını temin etmesi veya yaralanma sonrasında daralarak kanamayı azaltması sözü edilen kusursuz sistemin bir sonucudur.
Peki damarlar nasıl oluyor da ne zaman genişlemeleri ya da ne zaman daralmaları gerektiğini anlıyorlar? Yapılan araştırmaların sonuçları kimyasal bir habercinin varlığını ortaya çıkardı. Bu haberci nitrik oksit molekülüydü. Damarlara genişlemeleri "talimatını veren" işte bu iki atomlu moleküldü.
Şimdi damarlarımızın derinliklerinde nitrik oksit üreten muhteşem tesisleri daha yakından inceleyelim.
Elektron mikroskobuyla incelendiğinde, damarların, küçüklükleriyle ters orantılı olarak son derece muazzam yapılar oldukları görülecektir. Örneğin, yan yana dizilen 10 kılcal damar, ancak insan saçının bir teli kalınlığındadır. İşte bu kadar dar olan damarlarımızın iç duvarları, düz kas hücrelerinin oluşturduğu bir dokuyla kaplıdır; damarların genişleyip daralması da bu dokunun faaliyetleri sonucunda gerçekleşmektedir. Kas hücreleri kan ile doğrudan temas etmezler; zira endotel hücreleri kas hücreleri ile kan arasında zarımsı bir tabaka oluşturur.

Bileşikler - Nitrik Oksit Molekülü (Azot Oksit, Azot Monoksit)
Şekil 92: NO molekülleri GC isimli özel bir enzime insan için hayati önemi olan mesajı iletirler.


Endotel hücreleri bir zincirin halkaları gibi yan yana gelerek endotel tabakayı meydana getirir. 1980'li yıllara kadar bu hücrelerin, kanın damardaki akışını kolaylaştırmak dışında kayda değer bir etkinliğinin olmadığına inanılıyordu. Oysa gerçeğin çok farklı olduğu daha sonra ortaya çıktı. Endotel hücrelerinin sorumluluklarından birisinin NO habercisini üretmek olduğu anlaşıldı. (şekil 91)
Endotel hücresini bir fabrika gibi düşünecek olursak, nitrik oksit molekülleri de bu fabrikanın ürünlerine benzetilebilir. Her bir nitrik oksit molekülünün ömrü yaklaşık 10 saniye kadardır. Nitrik oksit oldukça kısa sayılacak bu süre içinde taşıdığı mesajı ilgili birimlere iletmek üzere yaratılmıştır ve bunu da en mükemmel şekilde gerçekleştirir. Endotel hücrelerinden salgılanan haberci NO molekülleri büyük bir hızla her yönde yayılmaya başlarlar. Düz kas hücrelerine doğru ilerleyenler, bu hücrelerin zarlarından içeri girerler. Seçici davranan düz kas hücresi zarı NO'yu tanır ve hücre içine girmesine izin verir. Düz kas hücrelerinin içine giren NO molekülleri vakit kaybetmeden GC isimli özel bir enzim bulur ve bizim için hayati önemi olan mesajı iletirler. Böylece hücre içinde bir dizi karmaşık kimyasal reaksiyon başlar. (şekil 92)
Haberci olarak adlandırdığımız bu proteinler, 0.000000001 metre büyüklüğünde iki atomlu moleküllerdir. İşte bu küçük moleküller bir postacı gibi çalışır; taşıdıkları haberin sahibi olan GC enzimini bulurlar. Hemen hatırlatalım, hücrenin içinde farklı görevleri olan binlerce değişik enzim bulunmaktadır. Buna rağmen haber her zaman doğru adrese, yani doğru enzime iletilir. Ayrıca haberci moleküllerin çok kısıtlı süreleri vardır, ancak herhangi bir zamanlama hatası yapmazlar. Haber taşıyan moleküllerin pusula veya benzeri yön tespit araçları da yoktur; ama asla yollarını kaybetmezler.

Bileşikler - Nitrik Oksit Molekülü (Azot Oksit, Azot Monoksit)
Şekil 93: GC enzimi, enerji taşıyan moleküller olan GTP'yi cGMP'ye dönüştürür.


Nitrik oksit molekülünün bu işlem sırasındaki sürati, günümüzün internet teknolojisiyle veya "e-mail" yoluyla iletişim kurmayı çağrıştırmaktadır. Gerçekten de NO, adeta elektronik posta sistemi gibi hareket etmekte; büyük bir süratle çok sayıda mesajı yerlerine iletmektedir.
NO'nun getirdiği haberleri alan düz kas hücrelerindeki GC enzimi harekete geçer. Bu işçi enzimin görevi, enerji taşıyan moleküller olan GTP'yi cGMP'ye dönüştürmektir. Bu aşamaların arasında meydana gelen daha pek çok reaksiyon da henüz çözülememiş durumdadır. (şekil 93)
Olabildiğince kolaylaştırarak anlatırsak, enzimlerin faaliyetleri sonucunda kas hücreleri içinde kalsiyum konsantrasyonu azalır ki bu, liflerin ayrılmasına ve kas hücrelerinin gevşemesine yol açar. Böylece damarlar genişler. Kısacası damarlarımızdaki basıncın düzenlenmesinde nitrik oksit molekülünün taşıdığı haberlerin hayati önemi vardır. Unutmamak gerekir ki burada anlatılanlar, vücudumuz içerisinde her an devam eden milyarlarca karmaşık haberleşme işleminden sadece biridir.
Bu noktada cevaplandırılması gereken bazı sorularla karşılaşırız. Nasıl olur da akılsız ve şuursuz NO molekülleri, dünyaca ünlü profesörlerin dahi henüz çözemedikleri sistemleri mükemmel bir şekilde tanırlar? Nasıl olur da harekete geçmeleri gereken zamanı ya da durmaları gereken zamanı saniyesine kadar bilirler ya da, üretilir üretilmez, sanki bir yerden emir almış gibi, son sürat mesajlarını doğru adreslere tam zamanında eksiksiz ulaştırabilirler?


_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
19 Nisan 2010       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Azot oksit
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Azot oksit ya da azot monoksit, kimyasal formülü NO olan bir bileşiktir. Bu gaz, -insanlar da dahil olmak üzere- memelilerin vücutlarında önemli bir sinyal molekülü olmasının yanı sıra kimyasal endüstride de önemli bir ara üründür. Ayrıca NO, araba motorları ve elektrik santralleri tarafından üretilerek hava kirliliğine neden olur.
NO, memeli vücudundaki yararlı veya zararlı bir çok fizyolojik ve patolojik süreçte rol oynayan önemli bir sinyal molekülüdür. Uygun dozlarda NO üretimi, bir çok organın zarar görmesinin engellenmesinde (karaciğerin iskemik hasardan korunması gibi) önemlidir. Ancak yüksek dozlarda NO, doğrudan doku zehirlenmesine yol açtığı gibi, septik şokla tetiklenen dolaşım sistemi çöküşüne de katkıda bulunur. Ayrıca kronik NO salınımı, Tip I juvenil diyabet, multiple skleroz, artrit, ülseratif kolit gibi bir çok iltihabi hastalık ve kanser türüyle ilişkilendirilmiştir.
Azot oksit, kimyasal formülü N2O olan bir genel anestetik madde olan Nitröz Oksit ile ya da bir başka hava kirletici madde olan Azot Dioksit (NO2) ile karıştırılmamalıdır. Azot oksidin kimyasal etkinliğinin oldukça yüksek olması, bir serbest radikal olduğunun anlaşılmasına uygundur. Havadaki Ozon ile tepkimeye girerek NO2 oluşmasını sağlar. Bu reaksiyon, ortaya çıkan kırmızı-kahverengi renk ile kolaylıkla tanınabilir.
Ürkütücü derece basit bir molekül olmasına rağmen, NO, sinir sistemi, fizyoloji, immunoloji gibi alanlarda yapılan bir çok araştırmanın temel molekülüdür. Ayrıca NO, 1992 yılında AASS (American Association for the Advancement of Science,Amerikan Bilim Gelişimi Kuruluşu) tarafından Yılın Molekülü seçilmiştir.

Kimyasal özellikleri

Termodinamik açıdan bakıldığında, NO O2 ve N2 bileşiklerinden daha kararsızdır, bu çevrim katalist bir madde olmadığı sürece çok yavaştır. NO oluşumu endotermik bir olaydır, 1000°C üstü sıcaklıklarda mümkün olmaktadır. Şimşek NO oluşumunun doğal bir kaynağıdır.İçten yanmalı motor kullanan taşıtların yaygınlaşması çevrede NO düzeylerini hatırı sayılır derecede artırmıştır.Arabalarda bulunan katalitik dönüştürücülerin bir amacı da oluşan NO'yu O2 ve N2'ye geri çevirerek çevreye yayılan NO miktarını azaltmaktır.
Havadaki azot oksit nitrik aside dönüşebilir, ki bu da asit yağmurunda görülür. Ek olarak, hem NO hem de NO2 ozon tabakası silinmesinde pay sahibidirler. Azot oksit ufak,yüksek oranda difüzyona uğrayan bir gazdır ve önemli bir biyoaktif moleküldür.
Etki mekanizması

Canlı hücrelerde NO için birçok etki mekanizması gösterilmiştir.Bunlar; ribonükleotid redüktaz ve akonitaz gibi demirli proteinlerin oksidasyonu,guanilat siklaz aktivasyonu ve buna bağlı etkiler,proteinlere yapılan ADP ribozilasyonu,proteinlerin sülfhidril gruplarının nitrozilasyonu ve demir metabolizmasının düzenlenmesidir. NO'nun kanın mononükleer akyuvarlarında iNOS gen ekspresyonu ve iltihabi yanıttan sorumlu önemli bir transkripsiyon faktörü olan NFkB aktivasyonu yaptığı gösterilmiştir. . NO'nun siklik GMP sentezinden sorumlu sitozolik heterodimerik bir enzim olan guanilat siklaz aktivasyonu yaptığı gösterilmiştir.Siklik GMP'nin bazı protein kinazları aktive ederek miyozin hafif zincirinin defosforilasyonuna yol açtığı bilinmektedir.Bu da düz kas gevşemesi anlamına gelmektedir(özellikle damar düz kası gevşemesi ve veazodilatasyon).

Teknik uygulamaları

NO'nun doğrudan kullanımı olmamasına rağmen amonyaktan nitrik asit sentezinin yapıldığı Ostwald sürecinde üretilen bir ara üründür.2005'te yalnızca ABD'de 6 milyon ton nitrik asit üretimi gerçekleştirilmiştir. AAyrıca yarıiletken endüstrisinde de pay sahibi olmuştur.CMOSnitröz oksit ile birlikte oksinitrit kapılarını oluşturmak için yararlanılmaktadır.

Diğer kullanımları

Azot oksit polimerlerdeki yüzey radikallerini saptamada kullanılabilir.Yüzey radikallerini NO ile ortadan kaldırmak azot inkorporasyonu ile sonuçlanır ki bu değer X-ray fotoelektron spesktroskopi tekniğiyle ölçülebilir.

Biyolojik işlevleri


NO sinyal iletiminde görevli bilinen birkaç gazdan birisidir.Omurgalılarda anahtar role sahip bir sinyal molekülüdür ve birçok biyolojik süreçte rol oynamaktadır.Önceleri Endotel-kaynaklı gevşetici faktör(EKGF,EDRF)olarak bilinen bu molekül çok sayıda nitrik oksit sentaz(NOS) enzimlerinin yardımıyla arjinin ve oksijenden veya inorganik nitrat gruplarının indirgenmesiyle nitrovazodilatör ilaç moleküllerinden sentezlenmektedir.Damarın içteki endotel tabakası NO sinyaliyle kendisini kuşatan damar düz kasını gevşetir bu da vazodilatasyon ve artmış kan akımı ile sonuçlanır. Azot oksit çok reaktif bir bileşiktir(birkaç saniyelik yarıömrü vardır) ve membranlardan hızlıca difüzyona uğramaktadır.Bu da belki de onun ideal bir sinyal molekülü olmasını açıklayan görüştür. Yüksek rakımlı yerlerde yaşayan insanlarda hipoksi oluşumunu önlemek için NO sentezi artar. NO'nun vazodilatasyonun yanısıra bir nörotransmitter olduğu (bakınız Gazotransmitterler) ayrıca saç ve kıl oluşumunda rolü olduğu(bakınız Minoksidil ve penil ereksiyonda da vazgeçilmez bir rolü olduğu bilinmektedir.Nitrogliserin ve amil nitrit NO açığa çıkardığı için vazodilatör ilaç olarak kullanılmaktadır.Sildenafil, popüler olarak bilinen adıyla Viagra NO sinyal yolunun sürekliliğini sağlayarak penisin ereksiyon halini korur.
Azot oksit (NO) damar düz kasının kasılmasını ve büyümesini,kan pulcuğu kümelenmesini ve endotele akyuvar yapışmasını inhibe ederek damar homeostasisinde olmazsa olmaz bir yer edinmektedir.İnsanlarda besinlerle aşırı tuz alımının NO salınımını bozduğu gösterilmişir.

Azot oksit ayrıca insanda immun yanıtın bir bileşeni olarak makrofaj ve nötrofillerde de üretilmektedir.Bakteri ve insanda patojen olan diğer organizmalara karşı toksik etki göstermektedir. Ama günüzmüde birçok bakteri No'ya karşı direnç mekanizmaları geliştirmiştir. [10] Nitrik oksitin ayrıca havayolunun astım gibi iltihabi hastalıklarında iltihabın düzeyinin göstergesi olduğunun düşünülmesi, bir nefes testi olarak ekshale edilen NO ölçümünün gündeme gelmesini sağlamıştır.
Azot oksit aynı zamanda süperoksitlerle tepkimeye girerek peroksinitrit oluşturduğu için iskemi sonrası gelişen reperfüzyon hasarı sürecine katkıda bulunabilir. Çelişircesine, parakuat zehirlenmesinde solunan NO'nun yararlı olduğu bilinmektdir.
Bitkilerde, 4 ayrı yoldan biriyle sentezlenmektedirMsn Sadi)L-arjinin-bağımlı azot oksit sentaz, ,(her ne kadar bitkilerde hayvan NOS analogu enzimler olduğu tartışmalı olsa da),(ii) plazma membranına bağlı nitrat redüktaz, (iii) mitokondrial ETS ile, ya da (iv) enzimatik olmayan tepkimelerle. Bitkilerde de bir sinyal molekülüdür, esas olarak oksidatif strese karşı görev yapar v bitkilerin patojenlerle başa çıkmasını sağlar.Viagra ile muamele edilen koparılmış çiçeklerin solmadan önce daha uzun süre dayandığı ve dik durduğu gösterilmiştir.
Azot oksidin biyolojik öneme sahip bir diğer tepkimesi de S-nitrozilasyon tepkimesidir,bu işlemle tiyoll grupları , örneğin proteinlerdeki sistein kalıntıları,S-nitrozotiyolleri (RSNOlar) verirler. S-Nitrozilasyon birçok önemli protein için bir posttranslasyonel düzenleme mekanizmasıdır.

Pediatrik Yoğun Bakımda Kullanımı


Nitrik Oksit/Oksijen karışımları yenidoğanlarda primer pulmoner hipertansiyonun ve tedavisinde kapiller ve pulmoner dilatasyon sağlamak için ve post mekonyum aspirasyonda kullanılmaktadır,ayrıca doğum lekeleriylen ilişkilendirilmiştir. Bunlar ECMO kullanımından önce son-çare gaz karışımlarıdır.NO tedavisi pulmoner vasküler hastalıkları olan yenidoğanlarda hayatı kurtarabilmektdir.

Tepkimeleri

  • Oksijene maruz kaldığında, NO azot diokside dönüşür.
2NO + O2 → 2NO2 Bu birleşmenin ONOONO denen bir ara ürün aracılığıyla olduğu düşünülmektedir. Suda, NO oksijen ve suyla tepkimeye girerek HNO2 ya da nitröz asit verir. Bu tepkime şöyle olmaktadır: 4 NO + O2 + 2 H2O → 4 HNO2
  • NO fluorine, Klor, ve Brom ile de tepkime verir ,XNO bileşiklerini oluşturur,bunlar nitrozil halidler olarak bilinirler(örneğin nitrozil klorid) İyotla da tepkimeye girebilir ve Nitrozil iyodid de oluşur ama çok kısa bir süre içinde eski haline döner.
2NO + Cl2 → 2NOCl
  • Nitroksil (HNO) nitrik oksidin indirgenmiş biçimidir.
  • Azot oksit aseton ve alkoksid ile tepkimeye girerek diazeniumdiolat ya da nitrozohidroksilamin ve Metil asetat verir.
Traube tepkimesi
Bu Traube tepkimesi olarak bilinen eski bir tepkimedir (1898) ama NO ön ilaçSodyum format ve nitröz oksit verir.

Hazırlanması

  • Yukarıda belirtildiği gibi, nitrik oksit yüksek sıcaklıklarda endüstriyel olarak doğrudan O22'den üretilmektedir.Laboratuarda ise nitrik asidin indirgenmesiyle hzırlanmaktadır. ve N
8HNO3 + 3Cu → 3Cu(NO3)2 + 4H2O + 2NO
  • ya da nitröz asidin indirgenmesiyle
2 NaNO2 + 2 NaI + 2 H2SO4 → I2 + 4 NaHSO4 + 2 NO 2 NaNO2 + 2 FeSO4 + 3 H2SO4 → Fe2(SO4)3 + 2 NaHSO4 + 2 H2O + 2 NO 3 KNO2(l) + KNO3 (l) + Cr2O3(s) → 2 K2CrO4(s) + 4 NO (g) Demir(II) sülfat yolu basit olup üniversite öğrencilerine deney amaçlı olarak gösterilmektedir.
  • Ticari olarak, NO amonyağın 750°C ila 900°C (normali 850°C) katalist olarak platin varlığında oksitlenmesiyle elde edilir:
4NH3 + 5O2 → 4NO + 6H2O Endotermik O2 ve N2 tepkimesi (>2000°C) sıcaklıklarda şimşek çakarken kendiliğinden gelişmektedir. N2 + O2 → 2NO

Koordinasyon Kimyası
NO tüm geçiş metalleriyle metal nitrozilleri denen kompleksler vermektedir.NO'nun en yaygın bağlanma biçimi terminal linear tiptir(M-NO).M-N-O grubunun açısı 160-180° arasında değişebilmektedir ama yie de doğrusal olarak anılmaktadır.NO grubu tek bir elektron vericisi olarak göze çarpmaktadır..Buna benzer kompleksler CO ile izoelektronik olan NO+ tepkimelerinde de gözlenmektedir.

Azot oksit bir tek elektron psödohalidi olarak iş görebilir.Bu durumda M-N-O grubu açısı 120-140° civarında olmaktadır.

NO grubu ayrıca birçok moleküler geometride azot atomu aracılığıyla metal merkezleri arasında köprüler kurabilir.

NO derişiminin ölçülmesi

NO derişimi ozon içeren basit bir kemiluminesan tepkimeyle ölçülebilir.
NO içeren bir örnek bol miktarda ozon içeren bir yere konur.Azot oksit ozonla tepkimeye girerek oksijen ve azot dioksit verir.Bu tepkime ayrıca bir fotodetektör yardımıyla saptanabilir. üretilen ışık miktarı NO miktarıyla doğru orantılıdır.
NO + O3 → NO2 + O2 + ışık Diğer bir test yöntemi olan elektroanaliz(amperometrik yaklaşım) sırasında NO voltaj değişimi oluşturan bir elektrod gibi davranır.NO'nun in vivo ortamda ölçümü kısa yarıömrü dolayısıyla çok daha zordur.Birkaç yararlı yöntemden birisi azot oksidin demir-ditiyokarbamatdönüş tuzağı(spin trapping) yöntemidir. Oluşan mononitrozildemir EPR(Elektron Paramanyetik Rezonans) ile ölçülür. radikalleriyle tuzaklandığı
Hücreiçi ölçümler için asetillenmiş formda fluoresan boya türleri kullanılmaktadır.Oluşan ürün DAF-2(4,5-diaminofluoreskan)

Besin desteği

Azot oksit vücut geliştiriciler için bir besin desteği olarak alınabilir.GNC vücut geliştiriciler için oral NO tabletleri hazırlamakta ve kas gelişiminde çok önemli olduğunu öne sürmektedir fakat bu klinik denemelerle doğrulanmış değildir.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

4 Haziran 2011 / asla_asla_deme Biyoloji
19 Haziran 2013 / _Yağmur_ Kimya
17 Aralık 2015 / Misafir Soru-Cevap
10 Haziran 2012 / Mira Kimya
17 Aralık 2015 / AndThe_BlackSky X-Sözlük