Arama

Atomik Emisyon Spektrofotometresi (AES)

Güncelleme: 26 Temmuz 2011 Gösterim: 12.790 Cevap: 0
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
26 Temmuz 2011       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
01. Giriş
Oda sıcaklığındaki bir maddenin atomlarının çoğu temel haldedir. Temel haldeki atomlar bir kaynak ile uyarılarak, uyarılmış enerji düzeyine çıkarlar. Uyarılmış hal karasız haldir ve uyarılmış atomun ömrü kısadır. Emisyon spektrofotometresi, uyarılmış enerji düzeyine çıkan atomların daha düşük enerjili düzeylerine geçişlerinde yaydıkları UV ve görünür bölge ışımasının ölçülmesi ilkesine dayanır. Tabiattaki bulunan elementleri atom numaraları ve elektron sayısı farklı olduğu için bunların enerji seviyeleri ve dolayısıyla yaydıkları ışınin dalga boyu farklıdır.
Sponsorlu Bağlantılar
Atomik emisyon spektrofotometresi, uyarmayı sağlayan enerji kaynağının türüne göre isimlendirilir. Örneği atomlaştırmak ve uyarmak için alevin kullanıldığı yönteme alev emisyon spektroskopisi, elektriksel boşalım ve plazma gibi yüksek enerji kaynağı kullanılan yönteme ise atomik emisyon spektroskopisi veya optik emisyon spektroskopisi denir.

02. Alev Emisyon Spektrofotometresi

Alev emisyon spektrofotometresinde alevin görevi elementi önce atomlaştırmak daha sonrada ve oluşan atomları uyarılmış enerji düzeyine çıkarmaktır.
Yöntemde analiz için seçilen dalga boyu, genellikle analiz edilecek elementin en şiddetli emisyon hattıdır. Bu emisyon hattının şiddeti [I] ile, belirli bir uyarılmış enerji düzeyinde herhangi bir andaki atom sayısı (Nj) ile, atomun temel enerji düzeyine dönerken yaydığı ışımanın enerjisi (h
n) ile ve bu geçışın gerçekleşebilmesinin bir ölçüsü olan Eistein geçiş olasılığı [A] ile gösterilir.
I = ANj hn
Einstein geçiş olasılığı, elektronun uyarılmış düzeydeki yasam süresinin tersi olup, saniyedeki ortalama geçiş sayısı olarak düşünülebilir.
Nj = No e-Ej/kT
Emisyon hattının şiddeti için ,
I= A hn No e-Ej/kT
eşitliği elde edilir.
Yöntemin prensibinde analiz edilecek madde önce atomlaştırılır daha sonra uyarılır. Uyarılan atom, temel enerji düzeyine dönerken bir ışıma yapar. Yayılan bu ışıma analizi yapılacak elementin karakteristik dalga boyundadır. Yayılan ışınların şiddeti örnek içerışındeki analiz yapılan elementin konsantrasyonu ile doğru orantılıdır.

02.01. Yakıcı (Alev)

Bu kısımda öncelikle yakıcıya gelen çözeltinin çözücüsü buharlaştırılır. Daha sonra örnekteki metaller atomlaştırılır ve uyarılarak ışın yayması sağlanır. Alevin oluşması için kullanılan yanıcı ve yakıcı gazlar genellikle propan-hava, asetilen hava veya N2O-asetilendir. Alev sıcaklığının artması ile uyarılmış düzeydeki atom sayisi buna bağlı olarak ta yayılan ışımanın şiddeti artar. Fakat çok yüksek sıcaklıklardaki alev, analizi yapılacak elementin iyonlaşmasına neden olabilir. Buda hataya neden olur.

02.02. Aynalar

Sistemde yayılan ışınlar uzayda bütün doğrulara yayılırlar. Yayılan bu ışıkları alıcıda toplamak için aynalar kullanılır. Yakıcı sistemin arkasına bir ayna yerleştirilerek ışınlar yansıtılır. Alevden çıkan ışınlar ve yansıtılan ışınlar ışık yoluna gönderilir.

02.03. Yarıklar

Bu yarıklar monokromatörden önce ve sonra kullanılır. Giriş yarığı ışımayı çevredeki bütün diğer ışınlardan ayırır. Yalnızca alevden yayılan ve aynadan yansıyan ışınların optik sisteme girmesine izin verir. Çıkışa yerleştirilen yarıktan ise sadece belli bir dalga boyu aralığındaki ışınların alıcıya geçmesine izin verilir.

02.04. Monokromatörler

UV ve görünür bölgedeki ışınları ayırmak amacı ile kullanılır. En yaygın olarak prizmalar kullanılır. Sadece belli baslı elementlerin (Na, K, Ca, Li) analizinde kullanılan daha basit bir sistem olan alev fotometresinde(cihaz sadece emisyon şiddetini ölçer) monokromatör yerine filtreler kullanılır. Bu filtrelerden sadece dedektöre ulaşması istenen ışık geçer.

02.05. Dedektörler

Dedektörler üzerine düsen ışığın şiddetini ölçer. En yaygın olarak kullanılan dedektör foto çoğaltıcı tüplerdir. Bunlar üzerine düşen ışınları elektrik sinyaline dönüştürürler.

02.06. Analitik Uygulamalar

Alev emisyon spektrofotometresinde nicel ve nitel analiz yapılabilmektir. Nicel analiz ppm düzeyine kadar inebilir. Örnek ve standart hazırlama
atomik absorpsiyon spektroskopisi yöntemindeki gibidir.

03. Plazma Kaynaklı Emisyon Spektroskopisi

Katyon ve elektronlardan meydana gelen ve elektrik akımini ileten ortama plazma denir. Gaz halindeki iyon akımi olarak ta tanımlanabilir. Plazmanın dışarıya yükü sıfırdır. Yani negatif yüklerin toplamı yaklaşık pozitif yüklerin toplamına eşittir. Plazmadaki katyonlar farklı katyonlardan meydana gelir. Örneğin argon plazmasında, argon katyonları, elektronlar ve analiz yapılan numuneden buharlasan atomların katyonları bulunmaktadır. Numuneden buharlasan atomların katyonları miktar olarak argon katyonları ve elektronlardan azdır. Bir plazmada argon iyonları oluştuktan sonra bu iyonlar, daha fazla iyonlaşma ile plazma halini sürdürülmesini sağlayacak bir düzeyde sıcaklık oluşturmak için bir dis kaynaktan yeterli güç absorplama yeteneğine sahiptir. Yani argon katyonları enerji absorplayarak ortamın sıcaklığı yaklaşık 10000 K de sabit olarak tutulur. Aşağıda plazmanın sekli gösterilmiştir.
Üç tip yüksek sıcaklık plazması vardır. Bunlar:
1) Indüktif eşleşmiş plazma (ICP)
2) Doğru akım plazması (DCP)
3) Mikrodalga plazma (MIP)
03.01. Indüktif Eşleşmiş Plazma (ICP)
Indüktif eşleşmiş plazma kaynağı iç içe geçmiş üç kuvars borudan (torch) yapılmıştır. Bunların arasından dakikada 10-17 mL argon gazi geçer. En geniş borunun çapı 2.5 cm.dir. Bu borunun üst kısmında suyla soğutulan radyo indüksiyon bobini bulunur. Radyo indüksiyon jeneratörünün gücü 27 veya 41 Mhz de 0.5-2 kw’tir. Akan argonun iyonlaşması bir Tesla bobininden kıvılcım ile başlatılır. Oluşan iyon ve elektronlar indüksiyon bobini tarafından oluşturulan manyetik alan salınımları ile etkileşir. Bu etkileşim sonucunda iyonlar ve elektronlar ayni yöne doğru akmaya baslar. Ortamın bu akmaya karşı gösterdiği direnç ile ortamın sıcaklığı 10000 K e kadar yükselir.

03.01.01. Numune Verilmesi

En içteki kuvars borudan geçen argon gazi akışıyla plazma içerişinde numune taşınır. Numune cihaz 3 şekilde ilave edilebilir.
1) Aerosol halinde: Ultrasonik bir sisleştirici vasıtasıyla oluşan çok küçük damlacıklar argon gazi yardımıyla plazmaya taşınır.
2) Buhar halinde: Plazmaya sıvı ve kati numuneleri vermek için elektrotermal buharlaştırıcılar kullanılır.
3) İnce toz halinde: Nebulizer yerine lazer kullanılır.
Numune atomları taşıyıcı argon gazı sayesin 4000-8000 K sıcaklığındaki bölgeye ulaşır. Burada 2 ms kalırlar. Bu sıcaklıkta atomlaşma olur. Sıcaklığın bu kadar yüksek olması sonucunda diğer yöntemlerde karşılaşılan kimyasal girişim sorunu ile daha az karşılaşırken iyonlaşma girişimi yok denecek kadar az olur. Plazma sıcaklığı her bölgede aynidir ve bu nedenle self absorpsiyon ve self dönüşüm etkileriyle karşılaşılmaz.
ICP teknolojisinin ilk yıllarında emisyonların plazmanın yan tarafında gözlendiği radyal tekniği kullanılmaktaydı Daha sonraları, plazmanın torch ekseni doğrultusunda izlenebildiği aksiyal sistemler geliştirildi.
Farklı elementlerin sıcak bölgede farklı yüksekliklerde emisyon vermesi nedeniyle radyal plazma tekniğinde gözlem yüksekliği çok önemlidir. Aksiyal sistemlerde ise plazma ekseni boyunca daha yoğun olarak gelen emisyonlar kullanılmakta buda duyarlılığın artmasına fakat çalışabilir üst sınırı düşmektedir. Bu nedenle düşük konsantrasyonlu ölçümlerde aksiyal sistem tercih edilmelidir. Plazmanın aksiyal olarak gözlemlediği uç kısımdaki soğuk bölgede bulunan temel enerji düzeyindeki atomlar emisyonları absorbe ederek self-absorbsiyona neden olur. Bunu engellemek için soğuk bölge hava bıçağı olarak adlandırılan bir yöntemle basınçlı hava kullanılarak kesilir.

Radyal sistemler

  • Yüksek konsantrasyonlarda (ppm) ölçüm yapılır.
  • Düşük konsantrasyonlarda hassasiyet azalır.
  • Daha az spektral girişim gözlenir.
  • Gözlem yüksekliği önemlidir.
  • Self absorpsiyon sadece yüksek konsantrasyonlarda gözlenir.
Aksiyal sistemler
  • Düşük konsantrasyonlarda (ppb) ölçüm yapılır.
  • Dedeksiyon limitleri iyidir.
  • S/N oranı iyidir.
  • Matriks etkisi azaltmak için numune seyreltilebilir.
  • Plazmada self absorpsiyon gözlenebilir.
03.02. Plazma Kaynaklı Spektrofotometreler
Emisyon spektroskopisinde cihazlar üç temel tiptedir.
  • Ardışık: Uyarma süresi uzundur, daha çok numune ve daha çok zaman gerektirir.
  • Simültane çok kanallı: Çok sayıda elementin emisyon çizgi şiddetlerini ayni anda ölçer, iyi analitik kesinlik sağlar.
  • Fourier dönüşümlü: 170 nm-1000 nm dalga boyu aralığında, yüksek ayırıcılık, büyük dinamik aralık, yüksek doğruluklu dalga boyu ölçümü yapar. Ayırma gücü ile sorunlar vardır.
Kullanılan Dedektörler:
  • Foto çoğaltıcı Tüpler (PMT)
  • Yük Transfer Cihazlar (CTD)
  • Yük Enjeksiyon Cihazlar (CID)
  • Yük Eşleşmiş Cihazlar (CCD)
03.03. Uygulamalar
Bu yöntemin en büyük avantajı aynı anda bir çok elementin ana emisyonunun ve bunun yanında 4-5 farklı dalga boyundaki emisyonlarının ölçülebilmesidir.
Örnek ve standart hazırlama
atomik absorpsiyon spektroskopisiyöntemindeki gibidir. Öncelikle analizi yapılacak metalin bir standart eğrisi oluşturulur. Daha sonra bu standart eğriden yararlanılarak analizi yapılacak elementin derişimi tayin edilir.

04. Ark ve Kıvılcım Kaynaklı Emisyon Spektroskopisi

Bu yöntem elektrik arkları ve elektrik kıvılcımlarıyla elementlerin uyarılması prensibine dayanır.
Numunenin uyarılması, elektrot çiftleri arasındaki bir boşlukta meydana gelir. Elektrotlardan birinin içerisine örnek koyulur. Örnek içermeyen karşıt elektrotla arasına elektrik boşalım uygulanır. Elektrot malzemesi olarak genellikle grafit kullanılır. Grafit yüksek iletkenliğe sahiptir.
Doğru akım arkında 10-50 V’luk bir doğru akım gerilimi uygulanarak, örnek elektrot ile karşıt elektrot arasında 1-25 amper değerinde bir elektrik boşalımı oluşması sağlanır. Bu sırada elektrotlara ulaşılan sıcaklık 4000-7000° C arasındadır. Örneğin tamamı buharlaşıncaya kadar boşalım uygulanır.
Alternatif akım arkının doğru akım arkından farkı elektrotlar arasındaki boşalım sürekli değildir.
Kıvılcım kaynağında ise yüksek akım yoğunluğunda 50 Hz’lik bir frekansa sahip kondansatör boşalımı ile oluşturulur. Akım şiddetinin ve uygulana gerilimin çok çok yüksek olması nedeniyle sıcaklık 30000-40000° C a kadar çıkar. Bu sıcaklıkta elementlerin birçoğu iyonlaştığı için, kıvılcım kaynağının kullanıldığı cihazlarda elde edilen spektrumlar iyonik hatlardan oluşur. Uyarılma enerjileri çok yüksek olan fosfor, kükürt ve karbon gibi elementlere uygulanır.




Alıntıdır.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

23 Nisan 2016 / Misafir Cevaplanmış
22 Ağustos 2012 / mhmmdcngz Kimya
5 Nisan 2012 / Misafir Soru-Cevap
6 Nisan 2008 / Misafir Hayali Karakterler
18 Kasım 2015 / _Yağmur_ X-Sözlük