Arama

İslam Dininde Cennet ve Cehennem - Sayfa 4

Güncelleme: 23 Şubat 2012 Gösterim: 86.108 Cevap: 32
TwiLighT - avatarı
TwiLighT
Ziyaretçi
21 Ekim 2011       Mesaj #31
TwiLighT - avatarı
Ziyaretçi
“Siz Rabbinizden bir bağışlanmaya ve eni yerle göğün eni gibi bir cennete yarışın ki bu, Allah'a ve Peygamberine inananlar için hazırlanmıştır.” Hadid Suresi 20

Sponsorlu Bağlantılar
“İman edip iyi amel işleyenleri müjdele! Kendileri için altlarından ırmaklar akan cennetler var. Onlara her hangi bir meyveden bir rızık yedirilince onlar, her defasında: "Bu bizim önceden (dünyada) yediğimiz şeydir." diyecekler; oysa ona benzer olarak sunulacaklar. Kendileri için orada tertemiz zevceler de var. Onlar orada ebedi kalacaklar.”

Bakara Suresi 25
“İman edip iyi işler yapan kimseler ise, -Biz kişiye gücünün üstünde birşey yüklemeyiz.- cennetin sakinleridirler ve orada sonsuza dek kalacaklardır.
Onların içlerinde kin namına ne varsa hepsini söküp atmışızdır, altlarından ırmaklar akar. Onlar: "Hamdolsun bizi buna eriştiren Allah'a. O, bize doğru yolu göstermeseydi, bizim kendiliğimizden bunun yolunu bulmamız mümkün değildi. Gerçekten Rabbimizin peygamberleri bize gerçeği getirdiler!" demektedirler. Onlara: "İşte bu gördüğünüz, yaptığınız iyi işler karşılığında mirasçısı olduğunuz cennettir." diye seslenilmektedir.

“Bir de cennetlikler, cehennemliklere şöyle seslenirler: "Gerçekten biz, Rabbimizin bize vadettiğinin gerçek olduğunu bulduk. Siz de Rabbinizin size vadettiğinin gerçek olduğunu buldunuz mu?" Onlar da: "Evet" derler. Derken aralarında bir çağırıcı şöyle bağırmaya başlar: "Allah'ın laneti o zalimlerin üstüne olsun!” Araf Suresi 42…44


“Ve onlar ki, Rablerinin rızasına ermek için sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli açık harcarlar ve kötülüğü iyilik ile savarlar. İşte bunlar, dünya yurdunun akibeti onlara mahsustur.


Adn cennetleri; onlara gireceklerdir; babalarından, eşlerinden ve çocuklarından salih olanlarla birlikte, öyle ki, melekler her kapıdan yanlarına girerek diyecekler:

"Selam sizlere, sabrettiğiniz için! Bakın dünya yurdunun ne güzel sonucu!" Rad Suresi 22…24

“Ebette takva sahipleri, cennetlerde ve pınarlar içinde olacaklardır. "Rahatlık ve güvenlik içinde girin onlara!"

Sinelerindeki kinleri soymuşuzdur, köşkler üzerinde kardeşler olarak karşı karşıya oturacaklardır.
Orada kendilerine hiçbir zahmet dokunmaz; onlar, oradan çıkarılacak da değillerdir.” Hicr Suresi 45…48

“İman edip iyi iyi amel işleyenlerin, şüphesiz ki, Biz öyle güzel işler yapanların mükafatını zayi etmeyiz.

İşte onlara Adn cennetleri vardır; altlarından ırmaklar akar; orada altın bileziklerle süslenecekler; ince ve kalın ipeklerden yeşil elbiseler giyecekler; tahtlar üzerine dayanıp kurulacaklar. O ne güzel mükafat, ne güzel kurultay!” Kehf Suresi 30,31

“Orada hiç boş söz işitmezler; ancak bir "Selam" işitirler. Orada sabah akşam rızıkları da vardır.” Meryem Suresi 62


“Ve şöyle demektedirler: "Hamdolsun Allah'a bizden o hüznü giderdi; gerçekten Rabbimiz çok bağışlayan ve şükrün karşılığını bolca verendir. Lütfundan bizi durulacak yurda kondurdu. Burada bize yorgunluk gelmeyecek,burada bize usanç gelmeyecektir.” Fatır Suresi 34,35


“O zalimleri kazandıkları şeyin cezası tepelerine inerken korkudan titrerlerken göreceksin, iman edip güzel güzel işler yapanlar ise cennetlerin hoş hoş bahçelerinde olacaklardır. Rablerinin yanında onlar için her istedikleri vardır, işte bu büyük lütuf.” Şura Suresi 22


“Gerçekten cennetlikler bugün bir eğlence içinde zevk etmektedirler. Kendileri ve eşleri gölgelikler içinde koltuklar üzerinde kurulmuşlardır. Onlara orada bir meyve vardır. Onlara orada ne isterlerse vardır. Merhametli Rabbin kelamı bir " Selam " olacak. Yasin Suresi 55…58


“İşte onlar için belli bir rızık vardır. Meyveler vardır. Onlara daima ikram edilir. Naim cennetlerinde. Karşılıklı tahtlar üzerinde. Akan kaynaktan dolu kadehlerle kendilerine pırlanılır (sunulur). Bembeyaz, içenler için lezzetli. Onda ne bir zarar vardır ne de başlarına vurur.

Yanlarında bakışlarını kendilerinden ayırmayan iri gözlü dilberler. Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurtalar gibidirler.

Derken birbirlerine dönmüş soruşuyorlar.

İçlerinden bir sözcü: "Benim bir arkadaşım vardı."
Dedi ki: "Sen gerçekten inananlardan mısın?
Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman gerçekten biz cezalanacak mıyız?"
"Nasıl bir bakıştırır mısınız (seyretmek ister misiniz]?" der.
Derken bakmış, onu cehennemin ta ortasında görmüş.
"Vallahi doğrusu sen az daha beni helak edecektin!" der.
Rabbimin nimeti olmasaydı ben de buraya celbedilmişlerden olacaktım.
İşte bu, hiç şüphesiz o büyük murat, büyük bir kurtuluştur.”
Saffat Suresi 41…60

“Bütün kapıları kendilerine açılmış olan Adn cennetleri vardır.

İçlerine kurularak orada bir çok yemişle bambaşka bir içki isteyeceklerdir. Yanlarında da gamzeleri kasan (bakışları yalnız kocalarına dönük) aynı yaşta dilberler vardır. İşte bu, o hesap günü için size va'dedilenlerdir. İşte bu bizim hiç tükenmeyecek rızkımızdır.” Sad Suresi 50…54

“ O Rablerine sığınarak korunanlar için altlarından ırmaklar akan kat kat yapılmış odalar ve balkonlu köşkler vardır. Bu Allah'ın va'didir. Allah va'dinden dönmez.” Zümer Suresi 20


“Benim ayetlerime iman edip de samimi müslüman olan kullarım! Girin cennete siz ve eşleriniz sevinç ve mutluluklar içinde!"


Altından tepsiler ve sürahiler ile üzerlerine dönülür dolaşılır. Nefislerin hoşlanacağı, gözlerin lezzet alacağı şeyler hep oradadır. Ve siz orada ebedi kalacaksınız.

İşte bu, sizin yaptığınız ameller sebebiyle mirasçı kılındığınız cennet! Orada sizin için bir çok meyveler vardır, onlardan yiyeceksiniz.” Zuhruf Suresi 68…73

“Orada güvenler içinde her çeşit yemişi isteyip getirtirler.

ilk ölümden başka ölüm tatmazlar, (Allah) onları o cehennem azabından korumuştur.” Duhan Suresi 55,56

“Takva sahiplerine va'dedilen cennetin durumu şudur: İçinde bozulmayan sudan ırmaklar, tadı değişmeyen sütten ırmaklar, içenlere lezzet veren şaraptan ırmaklar ve safi süzme baldan ırmaklar vardır. Ayrıca onlara her türlü meyve ve Rablerinden bir bağışlama vardır. Bunlar hiç o ateşte ebedi kalacak ve kaynar bir su içirilip de, barsaklarını parçalayacak kimselere benzer mi?” Muhammed Suresi 15


“Yaptıklarınıza karşılık yeyin, için, afiyetler olsun ,

sıra sıra dizilmiş çok güzel koltuklara yaslanarak; kendilerine güzel, iri gözlü hurileri de eş etmişizdir.
İman edip zürriyetteri de iman ile arkalarından gelmiş olanlar, işte Biz, onların nesillerini de kendilerine katmışızdır.

Bir de onlara bir meyve ve içlerinin çekeceği bir et yetiştirmekteyiz. Orada kadeh teati ederler ki, onda ne bir saçmalama vardır, ne de bir günaha sokma!

Kendilerine ait hizmetçiler, sanki sedef içinde saklı inciler gibi onların etrafında pırıl pırıl dönerler.” Tur Suresi 19…24


“Onlarda her meyveden çift çift vardır; Astarları atlastan mefruşata yaslanırlar. Her iki cennetin derimi (devşirmesi) de yakındandır; O cennetlerde önlerine bakan öyle dilberler var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmamıştır;

Onları yakut ve mercan sanırsın;

Güzel davranmanın karşılığı elbette güzelliktir;

Ötelerinden (bu ikisinden başka) iki cennet daha vardır;
Yağız yeşil (yemyeşil) ne gönül alıcı! Bunlarda püsküren çifte şadırvan; Bunlarda bir meyve, bir başka hurma, bir başka nar vardır; İçlerinde dilberler, güzel kadınlar vardır; Cibinliklerde gizlenip duran huriler; Onlardan önce onlara insan ve cin dokunmamıştır; Yeşil yastıklara ve güzel işlemeli döşeklere kurulmuşlardır; “ Rahman Suresi 46…78

“siz de üç sınıf olduğunuz zaman,

ki, sağda sağın adamları, ne mutludur onlar!
Solda solun adamları, ne mutsuzdur onlar! önde, en öne geçenler, işte o ileride olanlar!
Naim cennetlerinde (Allah'a) yakın olanlardır.
Çoğu öncekilerden, biraz da sonrakilerden, cevherlerle işlenmiş tahtlar üstünde, karşı karşıya kurulmuşlar. Etraflarında taze kalan küpeli genç hizmetçiler dolaşırlar.

Main'den doldurulmuş küpler, ibrikler ve kadehlere,

bu içkiden ne başları ağrıtılır ne de içtiklerini tüketirler.
Meyve beğendiklerinden, kuş eti istediklerinden, iri gözlü huriler, saklı inciler gibi, işledikleri amellere mükafat için. Orada ne boş bir laf işitirler, ne de günaha sokan bir söz. Tek işittikleri söz: "Selam, selam!"

Sağın adamları ise, ne sağın adamları!

Dalbastı kirazlar, salkım muzlar içinde, uzamış bir gölge, çağlayan bir su, bir çok meyve, (ki) bunlar ne eksilir, ne de yasaklanırlar, yüksek döşekler (üstündedirler). Biz onları yeniden inşa etmişizdir, onları bakire kılmışızdır, kocalarını çok seven aynı yaşta, sağın adamları için. Bir çoğu önceki (ümmet)lerden, bir çoğu da sonrakilerdendir.

Solun adamları ise, ne solun adamları!

İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, kapkara boğucu dumandan bir gölge, ne serin, ne de rahatlatıcı! Çünkü onlar bundan önce varlık içinde keyiflerine düşkün şımarık müsriflerdi.
Büyük günahda ısrar ediyorlardı;” Vakia Suresi 7…46


“ Orada ne güneş görürler, ne de şiddetli soğuk;”

İnsan suresi 13

“Şüphesiz, takva sahipleri için bir kurtuluş ve murada erme var

Bahçeler var, bağlar var. Turunç göğüslü yaşıt (kızlar) var.
Dopdolu bir kadeh var. Orada ne boş bir laf işitirler ne de bir yalan isnadı. Rabbinden bir karşılık ki, yeter mi yeter!”
Nebe Suresi 31…36

“Rablerinden korkan takva sahipleri de bölük bölük cennete sevkedilmektedir. Nihayet oraya vardıkları ve kapıları açıldığı zamar bekçileri onlara: "Selam sizlere, ne hoşsunuz! Haydi gidin oraya, sonsuza dek kalmak üzere!" diye selama duracaklar. Onlar da: "Hamdolsun o Allah'a ki, bize verdiği sözü gerçekleştirdi ve bizi bu yere varis kıldı; cennette istediğimiz yerde makam tutuyoruz." diyecekler Bak, artık o iş yapanların mükafatı ne güzel!” Zümer Suresi 73,74


“Evet, o günah işleyenler, iman edenlere gülüyorlardı.
Onlara uğradıklarında birbirlerine göz kırpıyorlardı.
Evlerine döndükleri zaman zevklenerek dönüyorlardı.
İnananları gördüklerinde: "İşte bunlar sapıklar!" diyorlardı.
Halbuki inananların üzerlerine gözcü olarak gönderilmemişlerdi. İşte bugün de inananlar, kafirlere gülecekler. Koltuklar üzerinde bakacaklar (kendileriyle eğlenen kafirlerin cehenneme nasıl yaslandıklarını seyredecekler).
Nasıl, kafirler ettiklerinin cezasını buldular mı?
Mutaffifin Suresi 29…36

kayıtlı1mod - avatarı
kayıtlı1mod
Ziyaretçi
21 Kasım 2011       Mesaj #32
kayıtlı1mod - avatarı
Ziyaretçi
Cennet, İslam'da, İslam dinine inananların ebedi olarak kalacakları bir ahiret mekanıdır. Cehennemin zıddıdır. İslâm'a göre cennetteki hayat sonsuz olacaktır.

Sponsorlu Bağlantılar
İslam dininin kutsal kitabı Kur'an'da cennet için çeşitli adlar kullanılmıştır, bu adların çoğu cenneti tanımlayıcı niteliktedir: Cennetü'l-Me'vâ, Cennetü Adn , Dâru'l-hulûd, el-Firdevs, Dâru's selâm, Dâru'l-mukâme, Cennâtü'n-naîm ve el-Makâmü'l-emîn. Ayrıca, yine Kur'an'da cenneti tasvir eden çeşitli ayetler bulunmaktadır. Bu ayetlerde sadece cennet değil çoğunlukla cennet hayatı ve cennetlikler yani cennete gidecek, orada kalacak olanlar da tasvir edilir, tanımlanır. Yine Kur'an'a göre cennete gidecekler için Allah'ın rızasını kazanmak cennetteki güzelliklerden çok daha anlamlı ve büyük bir mükafat olacaktır.

İslam dinine göre kafir (inanç esaslarından bir veya daha fazlasını inkar eden), müşrik (Tanrı'nın birliğine inanmayan) ve münafık (Müslüman gibi görünüp İslam'a inanmayan) kişiler cennete giremez, ebedi olarak cehennemde kalırlar. Müslüman olup günah işleyenlerinse, Allah günahlarını affetmezse, bir süre cehennemde günahlarının cezasını çekecek daha sonra da cennete gireceklerine inanılır


Cehennem; çoğu dinde olduğu gibi İslam dininde de, Ahiretteki azap yeridir. İnsanlar dünyadaki hareketlerine ve inançlarına göre cennete veya cehenneme giderler. İslam inancına göre, kafirler (inanç esaslarından bir veya daha fazlasına inkar eden), müşrikler (İslam inancına göre Allah'ın birliğine karşı çıkanlar) ve münafıklar (İman ediyor gibi görünüp İslam inancına inanmayanlar) ölümden sonra, "derece derece olan cehennemde" belli zaman zarfında kalacak ve azap göreceklerdir. Belirtilen şudur ki, İslam inancına aykırı hareket etmiş Müslüman kimseler de günahları ölçüsünde cehennemde kalacak ve cezalandırılacaktırlar. İslam dinindeki farklı itikat (inanç) mezheplerinin bu konuda farklı fikirleri ve çeşitli ayrışmaları olsa da, İslam'daki genel görüş budur.

İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an 'da cehennem için çeşitli isimler kullanılmıştır, bu isimlerin büyük bir kısmı cehennemi tanımlayıcı niteliktedir: Nâr (ateş), Hâviye (düşenlerin çoğunun geri dönemediği uçurum), Saîr (çılgın ateş ve alev), Lezâ (dumansız ve katıksız alev), Sakar (ateş) ve Hutame (obur ve kızgın ateş). Ayrıca, Kur'an'da cehenneme ve azap görenlere dair birçok tanım ve tasvir bulunur.

İslam dininin kutsal kitabı olan Kur'an 'a göre Allah müşrikleri (Allah'a ortak koşanları) cehennemde sonsuza kadar tutacaktır. Günah işlemiş ancak imanlı olan kişiler ise İslam inancına göre cehennemde bir müddet kalacaklardır.

kayıtlı1mod Msn Happy

asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
23 Şubat 2012       Mesaj #33
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
CENNETTEKİ SU

Rableri katında onların ödülleri, içinde ebedi kalıcılar olmak üzere altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan razı olmuştur, kendileri de O'ndan razı (hoşnut, memnun) kalmışlardır. İşte bu, Rabbinden 'içi titreyerek korku duyan kimse' içindir. (Beyyine Suresi, 8)


Şüphesiz iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük 'kurtuluşve mutluluk' budur. (Buruc Suresi, 11)


Takva sahiplerine vadedilen cennet; onun altından ırmaklar akar, yemişleri ve gölgelikleri süreklidir. Bu korkup-sakınanların (mutlu) sonudur, inkâr edenlerin sonu ise ateştir. (Rad Suresi, 35)


İman edip salih amellerde bulunanlar; onları, içinde ebedi kalıcılar olarak, altından ırmaklar akan cennetin yüksek köşklerine muhakkak yerleştireceğiz. (Salih) Amellerde bulunanların ecri ne güzeldir. (Ankebut Suresi, 58)


İman edip salih amellerde bulunanları, altından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Onda onlar için tertemiz kılınmışeşler vardır. Ve onları, 'ne sıcak-ne soğuk, tam kararında gölgeliğe' sokacağız. (Nisa Suresi, 57)


Rabbin makamından korkan kimse için ise iki cennet vardır. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? Çeşit çeşit 'inceliklere ve güzelliklere' (veya her türden sık ağaçlara) sahiptirler. Şu halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? İkisinde de akmakta olan iki pınar vardır. (Rahman Suresi, 46-50)


CEHENNEMDEKİ SU

(Böylesinin) Önünde cehennem vardır ve (orada) irinli sudan içirilecektir. (İbrahim Suresi, 16)


Ve de ki: "Hak Rabbinizdendir; artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Şüphesiz Biz zalimlere bir ateşhazırlamışız, onun duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Eğer onlar yardım isterlerse, katı bir sıvı gibi yüzleri kavurup-yakan bir su ile yardım edilirler. Ne kötü bir içkidir o ve ne kötü bir destektir. (Kehf Suresi, 29)


İşte bu; tatsınlar onu: Kaynar su ve irin. (Sad Suresi, 57)


Kaynar suyun içinde; sonra ateşte tutuşturulacaklar. (Mümin Suresi, 72)


Sonra kendileri için onun üzerinde kaynar su karıştırılmışbir içkileri de vardır. (Saffat Suresi, 67)


Dinlerini bir oyun ve eğlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatı kendilerini mağrur kılanları bırak. Onunla (Kuran'la) hatırlat ki, bir nefis, kendi kazandıklarıyla helake düşmesin; (böylesinin) Allah'tan başka ne bir velisi, ne bir şefaatçisi vardır; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. İşte onlar, kazandıkları nedeniyle helake uğrayanlardır; küfre saptıklarından dolayı onlar için çılgınca kaynar sular ve acıklı bir azap vardır. (Enam Suresi, 70)


Onun üzerine de alabildiğine kaynar sudan içeceksiniz. Üstelik 'içtikçe susayan hasta develerin' içişi gibi içeceksiniz. (Vakıa Suresi, 54-55)


Ateşin halkı cennet halkına seslenir: "Bize biraz sudan ya da Allah'ın size verdiği rızıktan aktarın." Derler ki: "Doğrusu Allah, bunları inkar edenlere haram (yasak) kılmıştır." (Araf Suresi, 50)

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Benzer Konular

20 Temmuz 2014 / Misafir Soru-Cevap
17 Ocak 2013 / nötrino Müslümanlık/İslamiyet
25 Mayıs 2009 / ThinkerBeLL Din/İlahiyat
7 Aralık 2011 / lale gürsoy Soru-Cevap
2 Ekim 2008 / NightDeatH Turizm