Arama

Atatürk Devrimleri (Atatürk İnkılapları)

Güncelleme: 13 Ağustos 2016 Gösterim: 41.142 Cevap: 8
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Eylül 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Atatürk Devrimleri


''Atatürk Devrimleri'' veya diğer adıyla ''Atatürk İnkılapları'', Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından öncülük edilen, 1922 ve 1938 yılları arasında hayata geçirilen bir dizi yasal değişikliktir. Bu devrimlerin amacı, Atatürk tarafından; Türkiye'yi gelişmiş devletler seviyesine çıkartmak olarak beyan edilmiştir.
Sponsorlu Bağlantılar

Devrimlerin Amacı


Atatürk Devrimleri'nin esas amacı, Osmanlı'nın son dönemlerinde her açıdan geri kalmış Türk toplumunu, çağdaş ve modern bir ulus haline getirmektir. Bu konuda tarihçi Toktamış Ateş, ''Türk Devrim Tarihi'' adlı eserinde şunları yazıyor:
"Kemalist Devrim'in özü, felsefe olarak Tanrı egemenliğine dayanan bir monarşiden, halk egemenliğine dayanan bir cumhuriyete geçilmesi; iç siyaset amacı olarak monarşik iktidarın 'kaderci kulları' yerine çağdaş bir cumhuriyetin 'onurlu vatandaşlarını' oluşturmak; dış siyaset amacı olarakda 'tam bağımsızlıktan kesinlikle ödün vermeden', karşılıklı çıkar temeline dayanan eşitlikçi ilişkiler kurmaktı. Tüm Kemalist devrimler aslında bu amaçlara yöneliktir."

Atatürk devrimlerinin nedenleri

  • Atatürk'e göre bu devrimlerin amacı; Türk Milletinin son asırlarda geri kalmasına neden olan bütün kurumları kaldırarak yerine milletin karakterine, şartlara ve çağın gereklerine uygun ve ilerlemeyi sağlayacak yeni kurumlar kurmak ve Türkiye'yi çağdaş medeniyetler seviyesine çıkartmaktır.
  • Osmanlı Devleti'nin içte ve dışta saygınlığını yitirmiş, vatandaşın sorunlarını çözmekten uzak hale gelmiş, ekonomisi bozulmuştu. Büyük devletler, Osmanlı Devleti'ne verdikleri borçların karşılığı olarak, üretilen malların çoğuna el koymaktaydılar.
  • Birbiri ardı sıra yapılan savaşlar ve ayaklanmalar halkı bezdirmiş, toplum düzeni bozulmuştur. Vergiler adaletsizdi. Kanun karşısında kimseye eşit davranılmıyor ve halk gittikçe daha da fakirleşiyordu.
  • Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşından da yenik çıkınca, ülke diğer devletlerce işgale uğradı. Artık Osmanlı Devleti, fiilen çökmüş, sadece ismen varlığını devam ettirmekteydi. Padişah kendi canının ve tahtının kaygısına düşmüş, işgal devletleri ile işbirliği içerisindeydi. Vatanın ve milletin kurtarılması gerekiyordu. Bu da ancak yeni bir devlet ve rejimi kurarak yapılabilirdi.
  • Atatürk ve arkadaşları Türk milletini bu durumdan kurtarmak için Kurtuluş Savaşını başlatmış, Samsun'a çıkışından sonra Erzurum ve Sivas Kongrelerini yaparak Anadolu'nun dört bir yanından gelen temsilciler ile birlikte vatanı kurtarmak için çalışmaya başlamışlardır. Sonunda 23 Nisan 1920'de Ankara'da TBMM açılmış ve yeni bir Türk Devleti, Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş oldu. Bu yeni devlet içte padişah hükümetine, dışta işgalci düşmanlara karşı büyük bir mücadele başlattı. Vatan toprakları düşmandan temizlendi. Sonra da padişahlık yönetimi kaldırıldı. Yerine, akılcı, gerçekçi, ilerici bir yönetim kuruldu. Atatürk'ün yaptığı devrimlerle bugünkü çağdaş Türk toplum düzeni oluşmuş oldu.Çağdaş devlet düzeninde temel alınan esaslar çağın ilerleyen devletlerindeki ilerlemeyi sağlayan sistemleri bir devrimle uygulayarak çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmaktır.Başarılı olmasının temel sebebi de daha öneki çabalar gibi taklit ve özenti olması değil ilerleyen ve çağın ilerisindeki devletlerin nasıl ve ne şekilde ilerlediğini temelde felsefik olarak inceleyen ve bunu taklit yoluyla değil temelini kurarak düşünce sistemi içine yerleştirerek akılcılığın öncülüğünde uygulamasıdır.
Yapıldıkları alanlara göre Atatürk Devrimleri 5 kategoride toplanabilir:
1. Siyasal Devrimler
· Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)
· Türkiye'nin yeniden idari teşkilatlanması (1921, 1924, 1930)
· Ankara'nın başkent olması (13 Ekim 1923)
· Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923)
· Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)
· Çok partili rejim denemeleri (Serbest Cumhuriyet Fırkası, 1930)
2. Toplumsal Devrimler
· Kadınlara erkeklerle eşit haklar verilmesi (1926-1934)
· Şapka ve kıyafet devrimi (25 Kasım 1925)
· Tekke zâviye ve türbelerin kapatılması (30 Kasım 1925)
· Soyadı kanunu ( 21 Haziran 1934)
· Milli Bayramlar ve Genel Tatiller (27 Mayıs 1935)
· Lâkap ve unvanların kaldırılması (26 Kasım 1934)
· Uluslararası saat, takvim ve uzunluk ölçülerin kabulü (1925-1931)
3. Hukuk Devrimi
· Mecellenin kaldırılması (1924-1937)
· Türk Medeni Kanunu ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924-1937)
· Türk Ceza Kanunu (1926)
· Yeni anayasanın kabulü (1924)
· Teşkilat-ı esasiye Kanunu (1921)
· Şer'iyye mahkemelerinin kapatılması (1924)
4. Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler
· Millet mekteplerinin açılması (1920)
· Öğretimin birleştirilmesi (3 Mart 1924)
· Medreselerin kapatılması (1926)
· Maarif teşkilatı hakkında kanun (1926)
· Yeni Türk harflerinin kabulü (1 Kasım 1928)
· Güzel sanatlarda yenilikler (1928)
· Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması (1931-1932)
· Üniversite reformu (1933)
· Üniversite öğreniminin düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
· Köy Enstitüleri (17 Nisan 1940)
5. Ekonomi Alanında Devrimler
· İzmir İktisat Kongresi (1923)
· Aşârın kaldırılması (17 Şubat 1925)
· Çiftçinin özendirilmesi (1925)
· Örnek çiftliklerin kurulması (1925)
· Tarım kredi kooperatiflerinin kurulması (1925)
· Kabotaj Kanunu (1 Temmuz 1926)
· Sanayiyi Teşvik Kanunu'nun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması (28 Mayıs 1927)
· Toprak reformu (1929)
· I. ve II. Kalkınma Planları'nın (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması
· Yüksek Ziraat Enstitüsü'nün kurulması (1935)
· Ticaret ve sanayi odalarının kurulması (1935)

BAKINIZ
Atatürk İnkılapları (Devrimleri) Kronolojisi
Atatürk Devrimleri / Siyasal Devrimler - Cumhuriyetin İlanı
Atatürk Devrimleri / Siyasal Devrimler - Halifeliğin Kaldırılması
Atatürk Devrimleri / Siyasal Devrimler - Saltanatın Kaldırılması
Atatürk Devrimleri / Toplumsal Devrimler - Kadınların Seçme ve Seçilme Hakkı
Atatürk Devrimleri / Toplumsal Devrimler - Şapka ve Kıyafet Devrimi
Atatürk Devrimleri / Toplumsal Devrimler - Uluslararası Ölçülerin Kabulü
Atatürk Devrimleri / Toplumsal Devrimler - Soyadı Kanunu
Atatürk Devrimleri / Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler - Köy Enstitüleri
Atatürk Devrimleri / Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler - Harf Devrimi
Atatürk Devrimleri / Eğitim ve Kültür Alanındaki Devrimler - Tevhid-i Tedrisat Kanunu
Atatürk Devrimleri / Hukuk Devrimleri - Türk Medeni Kanunu

Son düzenleyen Safi; 13 Ağustos 2016 17:43
TheGrudge - avatarı
TheGrudge
Ziyaretçi
17 Eylül 2006       Mesaj #2
TheGrudge - avatarı
Ziyaretçi
ATATÜRK DEVRİMLERİ

Sponsorlu Bağlantılar
Atatürk askeri bir dahi ve karizmatik bir lider olduğu gibi, aynı zamanda büyük bir devrimcidir. O dönemde, Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşabilmesi ve kültürel açıdan gelişmiş toplumların aktif bir üyesi olabilmesi için, modernize edilmesi gerekmektedir. Mustafa Kemal de bunu yapmış, 1924 ile 1938 yılları arasında, insanlarının kurtuluşu ve hayatta kalabilmesi için yaşamsal öneme sahip olan devrimleri hayata geçirmiş; bu devrimler, Türk halkı tarafından büyük bir coşku ile karşılanmıştır.

Harf Devrimi
Atatürk'ün gerçekleştirdiği en önemli devrimlerden birisi de, 3 Kasım 1928 tarihinde Arap alfabesinin kaldırılması ve Latin alfabesinin kabul edilmesi olmuştur.

Kıyafet Devrimi
Kıyafet devrimi ile birlikte, kadınlar dinsel geleneklerden kaynaklanan çarşafı atıp, modern giysiler, erkekler ise fes yerine şapka giymeye başlamışlardır.

Hukuk Sisteminin Laikleştirilmesi
1920 yılında kurulmuş olan yeni Türkiye Devletinin yeni bir hukuk sistemine de ihtiyacı olduğunu bilen Atatürk, Mecelle, yani din esaslarına dayalı Medeni Kanun yerine İsviçre Medeni Kanununu getirmiş, o dönemde geçerli olan ceza yasasını ise İtalyan Ceza Yasası ile değiştirmiştir. Kısacası Türk Hukuk Sistemi tüm çağdaş gereksinimler ışığında modernize edilmiştir.

Öğrenimin Laikleştirilmesi
19. Yüzyıl başlarına dek, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde çeşitli eğitim sistemleri uygulanmıştır. Atatürk, İslami eğitim veren medrese sisteminin, yeni toplumun ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğini; bu nedenle, batı modellerine benzeyen yeni bir eğitim sisteminin oluşturulması gerektiğini görmüş, böylece önce öğretimin birleştirilmesi (Tevhid-i Tedrisat) kanunu çıkarılıp dini eğitim veren tüm öğrenim kurumları
kapatılarak, bütün eğitim işleri Milli Eğitim Bakanlığı çatısında birleştirilmiş, 1933 yılında da bir üniversite reformu gerçekleştirilmiştir.

Kadınlara Sağlanan Medeni Haklar
Atatürk Devrimleri ile birlikte, yüzyıllar boyunca ihmal edilmiş olan Türk kadınına yeni haklar tanınmış; kabul edilmiş olan yeni Medeni Kanun gereğince kadınlar da erkeklerle eşit haklara sahip olmuş, resmi görevlere atanmaları, oy vermeleri ve Millet Meclisine seçilmeleri mümkün kılınmış; tek eşlilik ilkesi ve kadınlara tanınan eşit haklar, Türk toplumuna bir canlılık kazandırmıştır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Blue Blood; 15 Şubat 2007 23:37
aberk - avatarı
aberk
Ziyaretçi
9 Mayıs 2011       Mesaj #4
aberk - avatarı
Ziyaretçi
Atatürk inkılapları ile çağdaş bir devlet niteliğine kavuştuk. Dünyada saygınlığımız arttı. Yabancı uyruklulara tanınan kapitülasyon ayrıcalıkları kaldırıldı.Tarımın modernleşmesinde devlet öncü oldu. Bankalar, fabrikalar kuruldu.Sonunda ülkemiz bayındır oldu.Ulusumuz zenginleşti.Böylece, Türk Milleti için, güzel ve aydınlık günlere doğru yeni bir adım atılmış oldu.Bu yüzden Büyük Lider Mustafa Kemal ATATÜRK'ün fikirlerine ve de onun gerçekleştirdiği inkılaplara sahip çıkmak hepimizin görevi olmalıdır. Şimdi bu inkılapların neler olduğunu sırasıyla yapıldığı alanları sınıflandırarak görelim:

Siyasal Alanda Yapılan Değişiklikler (İnkılaplar)

Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde 1919 yılında başlayan Ulusal Kurtuluş Savaşımız 1922'de tamamlandı. Osmanlı Devleti yöneticileri bu savaşın önderleri hakkında ölüm fermanları imzalamaktan çekinmediler. Kurtuluş Savaşı bittiği zaman bir yanda Büyük Millet Meclisi Hükümeti, öte yanda Osmanlı Saltanatı vardı. Büyük Millet Meclisi'nin 1 Kasım 1922 günü kabul ettiği bir yasa ile tarihimizde saltanat dönemi kapandı. Yeni bir dönem başladı. Osmanlı Saltanatının kaldırılmasından sonra 1921 Anayasası'nda değişiklikler yapıldı. 29 Ekim 1923 günü Türkiye Devleti'nin hükümet şeklinin Cumhuriyet olduğu kabul edildi.Cumhuriyetin ilanı ile tarihimizde Cumhuriyet Dönemi başladı.

Hukuk Alanında Yapılan Değişiklikler (İnkılaplar)
Cumhuriyet öncesinde yargı işleri din adamları tarafından görülürdü. Kadı adı verilen yargıçlar din kurallarına göre karar verirdi. Hukuk alanında yapılan değişiklikle eski mahkemeler kapatıldı. Eski yasalar yürürlükten kaldırıldı. Uygar ulusların yasaları örnek alınarak boşanma, miras, ceza hukuku yeniden düzenlendi. Hukuk devrimi ile kadın - erkek arasında eşitlik sağlandı. Miras konusunda kadın ve erkek eşit pay almaya başladı. Kadınlar da erkekler gibi seçme ve seçilme hakkına kavuştu.

Eğitim Alanında Yapılan Değişiklikler (İnkılaplar)
Osmanlı Devletinde eğitim sistemi dinseldi. Mahalle okulunu bitirenler isterlerse öğrenimlerini Medreselerde sürdürürlerdi. Medreselerde genel olarak dini bilgiler öğretilirdi. Bu öğrenim kurumlarında tekniğe, bilime önem verilmezdi. Medreselerin yanı sıra İmparatorluğun devlet işleri için kurulmuş Enderun adlı Saray Okulu vardı. Çok sonraları Tanzimat Döneminde Ortaokul dengi Rüştiye, Lise dengi İdadi ve Sultani okulları açıldı. Daha sonra Tıp, Harp Okulu, Mülkiye Okulları kuruldu.Cumhuriyet döneminde dine bağlı eğitim sistemine son verildi. Eğitim kurumlarında bilimsel yöntem ve ilkelere dayalı eğitim çalışmaları başladı. Tüm okullar bu ilkelere göre yeniden örgütlendi. Atatürk eğitime, öğretime çok önem verdi. Bilgisizliği kısa yoldan çözmek, okuma yazmayı kolaylaştırmak amacı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi 1 Kasım 1928 tarihinde Türk Alfabe Yasası'nı kabul etti.
Bu alfabe ile okuma yazma öğrenilmesi için Ulus Okulları açıldı. Bütün yurtta okuma yazma öğrenme çalışmaları başladı. Atatürk, Ulus Okullarında Başöğretmen olarak dersler verdi.Harf değişikliğini, dilde özleşme izledi. Arapça ve Farsça sözcüklerden oluşan Osmanlıca yerine Türkçe konuşulup yazılmaya başlandı. Atatürk Türk Dili'nin benliğine kavuşma çalışmalarını yürütmek amacı ile 12 Temmuz 1932 tarihinde Türk Dili Tetkik Cemiyeti'ni kurdu. Dilimiz yabancı sözcüklerden arındı.

Ekonomik Alanda Yapılan Değişiklikler (İnkılaplar)
Lozan Barış Antlaşması ile yabancı uyruklulara tanınan kapitülasyon ayrıcalıkları kaldırıldı. Ülkemiz kendi zenginlik kaynaklarına sahip çıktı. Her alanda devlet öncülük etmeye başladı. Bankalar, fabrikalar kuruldu. Modern tarım çalışmalarına başlandı. Yollar, özellikle demiryolları yapımında büyük çaba gösterildi. Böylece yurdun en uzak yerlerine ulaşma olanağı hazırlandı. Ekonomik bağımsızlığımız kazanıldı. Ekonomik alanda sağlanan bu başarılar sonucu yurdumuz bayındırlaştı. Ulusumuz zenginleşti. Halk için ağır bir yük olan aşar vergisi kaldırıldı. Çağdaş vergilendirme yöntemleri uygulanmaya başlandı.

Sosyal Alanda Yapılan Değişiklikler (İnkılaplar)
Atatürk, ulusumuzun uygar uluslar düzeyine ulaşması için, sosyal alanda da köklü değişiklikler yaptı. Yeni okullar açtı. Hastaneler, dispanserler kurulmasını sağladı. Güzel sanatların gelişmesi için gerekli girişimlerde bulundu. Konservatuar kuruldu. Stadyumlar, spor alanları, kapalı spor salonları yapıldı. Uygar bir toplum için gerek duyulan tüm sosyal kurumlar Atatürk döneminde açıldı.

Ölçü Birimlerinde Yapılan Değişiklikler (İnkılaplar)
Atatürk dünya ile ilişkilerimizi düzenli yürütmek için ölçü birimlerinde değişiklikler yaptı.Uzunluk ölçüsü birimi olarak arşın, endaze; ağırlık ölçüsü birimi olarak okka, dirhem gibi ölçüleri kaldırarak bugün kullanmakta olduğumuz ölçü birimlerini kabul etti.Yurdumuzda daha önce takvim Hicri takvime göre düzenlenmişti. Buna göre dünyanın kullandığı takvimle aramızda 580 yıl kadar bir farklılık vardı. 1 Ocak 1926 tarihinden sonra bizde de Miladi takvim kullanılmaya başlandı.Eskiden ülkemizde ezani saat kullanılıyordu. Bu saat uygar ülkelerin kullandığı saate uymuyordu. Takvimde olduğu gibi saatler arasındaki bu uymazlık büyük karışıklıklara neden oluyordu. Bunları önlemek için takvimle birlikte bugünkü kullandığımız saat kabul edildi.Hafta tatili Cuma'dan Pazar gününe alındı.

I-Siyasi alanda yapılan inkılaplar:
1-Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
2-Cumhuriyet’in ilanı (29 Ekim 1923)
3-Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)

II-Toplumsal yaşayışın düzenlenmesi:
1-Şapka İktisası (giyilmesi) Hakkında Kanun (25 Kasım 1925)
2-Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine (kapatılmasına) ve Türbedarlıklar ile Birtakım
Unvanların Men ve İlgasına Dair Kanun (30 Kasım 1925)
3-Beynelmilel Saat ve Takvim Hakkındaki Kanunların Kabulü (26 Aralık 1925). Kabul edilen bu
kanunlarla Hicri ve Rumi Takvim uygulaması kaldırılarak yerine Miladi Takvim, alaturka saat yerine
de milletlerarası saat sistemi uygulaması benimsenmiştir.
4-Ölçüler Kanunu (1 Nisan 1931). Bu kanunla ölçü birimi olarak medeni milletlerin kullandıkları metre,
kilogram ve litre kabul edilmiştir.
5-Lakap ve Unvanların Kaldırıldığına Dair Kanun (26 Kasım 1934)
6-Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun (3 Aralık 1934). Bu kanunla din adamlarının, hangi dine
mensup olurlarsa olsunlar, mabet ve ayinler dışında ruhani kisve (giysi) taşımaları yasaklanmıştır.
7-Soyadı Kanunu (21 Haziren 1934)
8-Kemal Öz Adlı Cumhurreisimize Atatürk Soyadı Verilmesi Hakkında Kanun (24 Kasım 1934)
9-Kadınların medeni ve siyasi haklara kavuşması:
a-Medeni Kanun’la sağlanan haklar
b-Belediye seçimlerinde kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanunun kabulü (3 Nisan 1930)
c-Anayasa’da yapılan değişiklerle kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkının tanınması
(5 Aralık 1934)

III- Hukuk alanında yapılan inkilaplar:
1-Şeriye Mahkemelerinin kaldırılması ve Yeni Mahkemeler Teşkilatının Kurulması Kanunu (8 Nisan 1934)
2-Türk Medeni Kanunu (17 Şubat 1926)
Dini hukuk sisteminden ayrılarak laik çağdaş hukuk sisteminin uygulanmasına başlanmıştır.

IV-Eğitim ve Kültür alanında yapılan inkilaplar:
1-Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924). Bu kanunla Türkiye dahilindeki bütün bilim ve öğretim
kurumları Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlanmıştır.
2-Yeni Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun (1 Kasım 1928)
3-Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’nin Kuruluşu (12 Nisan 1931). Cemiyet daha sonra Türk Tarih Kurumu
adını almıştır (3 Ekim 1935). Kültür alanında yeni bir tarih görüşnü ifade eden kurumun kuruluşuyla ümmet tarihi anlayışından millet tarihi anlayışına geçilmiştir.
4-Türk Dili Tetkik Cemiyeti’nin kuruluşu (12 Temmuz 1932). Cemiyet daha sonra Türk Dil Kurumu
adını almıştır (24 Ağustos 1936). Kurumun amacı, Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak,
onu dünya dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmektir.
5-İstanbul Darülfünunu’nun kapatılmasına Milli Eğitim Bakanlığı’nca yeni bir üniversite kurulmasına dair
kanun (31 Mayıs 1933). İstanbul Üniversitesi 18 Kasım 1933 günü öğretime açılmıştır.
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
23 Kasım 2011       Mesaj #5
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Atatürkün Ekonomi Alanındaki İnkılapları
Sanayide Yapılan Yenilikler
Osmanlı İmparatorluğu’nda, yönetimdeki basiretsiz kişilerin, yıllarca süren savaşlar ve kayıplara karşı, ekonomik alanda köklü çözümler üretememesi, devlet gelirlerinde bir çöküşe neden olmuştur. Ve bunun neticesinde de, dış borçlar giderek artmıştır. Bu borçları da, yüksek faizli borçlarla ödemeye kalkmak; bütçenin %30’a yakın bir bölümünü bu karmaşık durumdan çıkmak için harcamak, ekonomiyi iflas ettirmiştir. Bu ekonomik iflasa rağmen, Osmanlı devletinde 1919’lara kadar bir İktisat Bakanlığı kurulamamıştır.

İmparatorluk son günlerini yaşarken, Anadolu halkı da sefil ve perişan bir haldeydi. İşte bu olumsuz şartlar altında kurulan TBMM Hükümeti, Mustafa Kemal’in önderliğinde yeni bir savaşa başlıyordu: Ekonomi Savaşı.
18 Mart 1923’te, İzmir’de, ülkenin çeşitli yerlerinden gelen tüccar, işçi, çiftçi ve sanayicilerin katılmasıyla Türkiye İktisat Kongresi toplandı. Kongrede, ekonominin rayına oturtulması ve köklü tedbirler alınması için bazı kararlar belirlendi. Atatürk Kongrede şunları söylemişti:

“Arkadaşlar, sizler doğrudan doğruya milletimizi teşkil eden halkın sınıflarının içinden geliyorsunuz ve onlar tarafından seçilmiş olarak geliyorsunuz. Bu itibarla, memleketimizin, milletimizin halini, ihtiyacını ve milletimizin emellerini ve acılarını yakından biliyorsunuz…Sizin söyleyeceğiniz sözler, alınmasının lüzumunu beyan edeceğiniz tedbirler, doğrudan doğruya halkın lisanından söylenmiş gibi kabul olunur…Halkın sesi, hakkın sesidir. Kılıç ile fütuhat yapanlar, sabanla fütuhat yapanlara yenilmeye, sonuç olarak yerlerini terketmeye mecburdurlar. Nitekim Osmanlı saltanatı da böyle olmuştur…Kılıç kullanan yorulur, nihayet kılıcı kınına koyar ve belki kılıç o kında küflenmeye, paslanmaya mahkum olur. Lakin, saban kullanan kol gittikçe daha ziyade kuvvetlenir. Daha çok kuvvetlendikçe daha çok toprağa malik ve sahip olur.”
Bu kararlar;
1-Hammaddesi yurt içinde olan endüstri kollarının kurulması,
2-Özel girişimcilerin desteklenmesi,
3-Yatırımcılara kredi sağlayacak bankaların kurulması,
4-Günlük tüketim mallarına öncelik verilmesi,
5-Önemli kuruluşların millileştirilmesi,
6-Sanayii teşvik edici yasaların çıkarılması, özellikle gümrük tarifelerinin, milli sanayinin kalkınma ihtiyaçlarına göre değiştirilmesi,
7-Yerli malların karada ve denizde ucuz tarife ile taşınması,
8-Sanayi bankası kurulmaya karar verilmesi
maddeleri altında toplanmıştır.

Alınan bu kararlar hemen uygulamaya geçirilmiş, fakat dünyanın içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle, Mustafa Kemal ekonomik uygulamaları; 1923-1932 yılları arasında, ‘halkçılığa dayalı liberalizm ile yarı devlet müdahaleciliği’, 1932-1938 yılları arasında da ‘karma ekonomiye dayalı planlı kalkınma’ olarak iki aşamalı uygulamıştır.
1936 yılında “II. Beş Yıllık Kalkınma Planı” hazırlanmasına rağmen, Atatürk’ün vefatı ve başlayan II. Dünya Savaşı sebebiyle, plan uygulamaya konulmamıştır. Plan, 1960 yılında uygulanmaya alınmıştır.
Beş yıllık kalkınma planı gereğince; mensucat ve dokuma sanayiinde Bakırköy, Kayseri, Nazilli, Konya Ereğli dokuma fabrikalarıyla, bu fabrikaların pamuk ihtiyaçlarını karşılamak için Adana ve İzmir bölgelerinde pamuk tarımının canlandırılması öngörülmüştür. Tekstil sanayii, kendir, kangram, kükürt, demir-çelik bakır kömür gibi maden ve petrol arama işletmeleri, selüloz ve kağıt sanayi, seramik, cam, kimya, sünger, gülyağı, elektrik ve enerji üretimi için planlar yapılmıştır. Plan çerçevesince ayrıca fabrikalar açılmış, bütün bu sanayi dalları için eleman yetiştirecek mesleki eğitim kurumları faaliyete geçirilmiştir.

Sanayi yatırımlarını teşvik etmek için, öncelikle 1927 yılında ‘Teşvik-i Sanayi Kanunu’ çıkartılmış, yabancı ürünlerle mücadele edebilmek için de 1929 yılında yüksek gümrük tarifesi uygulanmaya başlanmıştır.
1933 yılında Sümerbank kurulmuş, 1935 yılında da maden kaynaklarını araştırmak üzere ‘Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü’, elektrik-enerji kaynaklarını araştırmak için ‘Elektrik İşleri Etüt İdaresi’, maden ve elektrik işletmelerini kurmak için de ‘Etibank’ kurulmuştur.



Son düzenleyen Safi; 15 Nisan 2016 20:24
keremcaneses - avatarı
keremcaneses
Ziyaretçi
8 Kasım 2012       Mesaj #6
keremcaneses - avatarı
Ziyaretçi
II. MECLIS’IN AÇILMASI (11 AGUSTOS 1923)
23 Nisan 1920’de çalismalarina baslayan I. TBMM, ulusal bagimsizligi gerçeklestirmeyi amaçlayan vatansever insanlardan olusuyordu. Çok zor sartlarda çalismis ve bunu basarmisti. Mustafa Kemal mecliste degisik görüslerde olan insanlari bir araya getirmek için “Müdafaa-i Hukuk” grubunu kurmustu. Meclisin 1 Nisan’da kendin feshetmesiyle seçimlerin yenilenmesine karar verildi.
Seçimleri çogunlukla Müdafaa-i Hukuk grubu üyeleri kazandi. II. TBMM 11 Agustos 1923’te çalismalarina basladi.23 Agustos 1923’te Lozan Antlasmasi meclis tarafindan onaylandi.

ANKARA’NIN BASKENT OLMASI (13 EKIM 1923)
Lozan Anlasmasi uyarinca anlasmanin TBMM’de onaylanmasini takip eden alti hafta içinde Istanbul Itilaf devletleri askerlerince bosaltildi. (2 Ekim 1923). Bu durum baskent sorununu gündeme getirdi. Meclisteki uzun tartismalardan sonra Ankara baskent olarak kabul edildi.

CUMHURIYET’IN ILANI (29 EKIM 1923)
TBMM’nin açilmasi, arkasindan saltanatin kaldirilmasiyla millet egemenligi büyük ölçüde gerçeklesmisti. Fakat kamuoyu hazir olmadigi için “Cumhuriyet” adi konmamisti. Üstelik “Meclis Hükümeti” sistemi hükümet bunalimina yol açmisti. Sonunda 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet ilan edildi. Mustafa Kemal Cumhurbaskani, Feti Bey TBMM baskani, Ismet Pasa basbakan oldu.
Cumhuriyetin ilaniyla :
  • Devlet rejiminin adi belirlendi
  • Devlet baskani sorunu halledildi
  • Meclis hükümeti sisteminden kabine sistemine geçildi.
  • Yürütmeye islerlik kazandirildi.
  • Mustafa Kemal Cumhurbaskani, Ismet Pasa Basbakan, Fethi Bey meclis baskani seçilmistir.

HALIFELIGIN KALDIRILMASI (3 MART 1924)
Saltanat kaldirilirken kamuoyu hazir olmadigi için halifelikten ayrilmisti. Fakat Saltanat taraftarlarinin halifelik makami etrafinda toplanmasi, Abdülmecid Efendi’nin saltanati çagristiran davranislari, halifeligin inkilaplarin ve laiklige geçisin önündeki en büyük engel olmasi, islevini kaybettigi I. Dünya Savasi’yla ortaya çikan halifelik gibi bir kurumun çagdas Türkiye Cumhuriyet’inde yerinin olmamasi ve basinda gelisen bazi hadiseler yüzünden 3 mart 1924’te halifelik kaldirilmistir.

Ayni Gün ;

  • Ser’iye ve Evkaf Vekaleti kaldirildi (laiklik yolunda önemli bir adim).
  • Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi (Egitim ve ögretimin birlestirilmesi saglandi).
  • Erkan-i Harbiye Vekaleti kaldirildi (genel Kurmayin politikayla ugrasmasi engellendi)
  • Osmanli hanedaninin yurt disina çikarilmasina karar verildi.
  • Harbiye Nezareti kaldirildi. (Yerine Savunma Bakanligi Kuruldu)
ÇOK PARTILI SIYASI HAYATA GEÇIS DENEMELERI

CUMHURIYET HALK PARTISI (9 AGUSTOS 1923)
Ilk TBMM’de Mustafa Kemal’in kurdugu Müdafaa-i Hukuk grubundan baska Tesanüt, Istiklal, Halk ve Islahat gruplari da bulunuyordu. Mustafa Kemal inkilaplari yapacak kadroyu bir araya getirmek için 9 Agustos 1923’te Halk Firkasi’ni kurdu. 1950’ye kadar iktidarda kalan partiye (1923 – 1938) yillarinda Mustafa Kemal, (1938-1950) yillarinda da Ismet Inönü baskanlik yapmistir. Bu tarihe kadar partinin baskani ayni zamanda cumhurbaskani idiler.
Not : Parti ekonomide “Devletçilik” ilkesini savunmustur.

TERRAKIPERVER CUMHURIYET FIRKASI (17 KASIM 1924)

1924 yilinda ordunun siyasetle ugrasmasi yasaklaninca pek çok subay askerlik görevinden istifa ederek politikaya girdi. Kazim Karabekir, Ali Fuat Pasa (Cebesoy), Rauf Bey (Orbay), Refet Bey (Bele), Adnan Bey (Adivar) birleserek ayni görüsü paylasan kimseleri bir araya getirmek amaciyla bir parti kurdular. Parti kisa zamanda rejim muhaliflerinin yuvasi durumuna geldi. Partinin ilk subesinin Urfa’da açilmasi çalismalarinin iyi yolda olmadiginin göstergesidir. Partinin yaptigi çalismalarin Seyh Said Isyani’nin çikmasinda etkisi görülmüs ve Takrir-i Sükun Kanunu’na dayanilarak 5 Haziran 1925’te parti kapatilmistir.
Not : Parti ekonomide “liberalizm” i benimsemistir.

SEYH SAID AYAKLANMASI (13 SUBAT 1925)

Nedenleri :
  • Terrakiperver partisinin olumsuz çalismalari
  • Türk Devleti’nin Musul’a müdahalesini engellemek isteyen Ingilizler’in Güneydogu’da karisiklik çikarmak amaciyla buradaki yerli ahaliyi devlet kurma yolunda kiskirtmalari
  • Laik Cumhuriyet’e ve inkilaplara karsi olanlarin bir araya gelmeleri
Diyarbakir’in Piran köyünde baslayan ayaklanma kisa sürede Dogu Anadolu’ya yayildi. Fethi Bey Hükümeti ayaklanmayi bastirmakta basarisiz olunca istifa etti. Ismet Pasa Hükümeti 4 Mart 1925’te Takrir-i Sükun Kanunu’nun çikarilmasini sagladi. Istiklal Mahkemeleri yeniden kurularak ayaklananlar cezalandirildi. Musul sorununun aleyhimize çözümlenmesine sebep oldu. Ayrica çok partili hayata geçisin ilk denemesinin basarisiz olmasina yol açti.
Rejime karsi yapilan ilk ayaklanma olmasi yönüyle 31 Mart Vakasi’na benzemektedir.

IZMIR SUIKASTI (16 HAZIRAN 1926)

Rejim karsitlari ve muhalifler Mustafa Kemal’e karsi basarisiz bir suikast girisiminde bulunmuslardir. Rejime yönelik bu hareket de basarisiz kalmistir.

SERBEST CUMHURIYET FIRKASI (12 AGUSTOS 1930)

Nedenleri :
  • 1929 Dünya ekonomik buhranindan etkilenen Türkiye’de bu buhranin asilmasini saglamak amaciyla degisik görüslerin ortaya çikmasini saglamak
  • Ülkede demokratik bir ortami olusturmak
  • Hükümetin çalismalarini denetleyecek bir muhalefet partisi ortaya çikarmak
Bu sebeplerle Mustafa Kemal, Fethi Bey’den parti kurmasini istedi. 12 Agustos 1930’da kurulan Serbest Cumhuriyet Firkasi kisa zamanda rejim muhaliflerinin yuvasi durumuna geldi. Bu durumu gören Fethi Bey, 18 Aralik 1930’da partiyi kapatti. Partinin kapatilmasindaki isabet kisa zaman içinde belli oldu. 23 Aralik 1930’da rejim karsitlari Menemen’de ayaklanarak Yedeksubay Kubilay’i öldürdüler. Ayaklanma kisa sürede bastirildi. Suçlular agir sekilde cezalandirildi.

Not-1: Her iki demokrasi denemesi de gösterdi ki Türk toplumu henüz çok partili siyasi rejime hazir degildir.
II. Dünya Savasi’ndan sonra 1946 yilinda Demokrat parti’nin kurulmasiyla çok partili hayata geçilebilmis, gerçek demokratik seçimler ise ancak 1950’de yapilmistir. 1950’de Demokrat Parti iktidari baslamistir.

TÜRKIYE’DE INKILAP HAREKETLERI

Atatürk’ün inkilap anlayisi radikal ve köklü degisiklikler yapilmasi seklindeydi. Özellikle Türk milletini son yüzyillarda geri biraktiran kurumlari kaldirmak, yerine çagdas kurumlar getirmek istiyordu. Zaten ulusal egemenlik anlayisina uygun kurulan bir devletin de yeni kurumlara ihtiyaci vardi. Bundan dolayi birbirini takip eden degisik alanlarda çesitli inkilaplar yapilmistir.

1- SIYASI ALANDA :
§ Saltanatin kaldirilmasi (1 Kasim 1922 – Laikligin ilk asamasi)
§ Ankara’nin baskent olmasi (13 Ekim 1923)
§ Cumhuriyet’in ilani ( 29 Ekim 1923 – Demokratiklesmede önemli bir adim)
§ Halifeligin ilgasi (3 Mart 1924 Laiklesmede önemli bir adim)
§ Ordunun siyasetten ayrilmasi (19 Aralik 1924)
§ Anayasa’dan “Devletin dini Islam’dir” ibaresinin çikarilmasi (10 Nisan 1928)
§ Atatürk ilkelerinin anayasaya girmesi (1937)

2- HUKUKI ALANDA :

Yenilik Yapilmasinin Nedenleri :
§ Osmanli Devleti’nde hukuki birligin olmamasi
§ Modern hayatin ihtiyaçlarina cevap verememesi
§ Bati medeniyetine bir an önce geçmek için bati hukukuna yönelme geregi
§ Osmanli hukuk sisteminin, laik devletin esaslarina uygun olmamasi
§ Osmanli hukuk sisteminde kadin haklari konusunda eksikliklerin olmasi
§ Mecellenin tamamlanamamis olmasi
Medeni Kanunun Kabulü (17 Subat 1926) :
Medeni kanun, evlenme, bosanma, miras vb. her türlü iliskileri düzenlemektedir. Medeni kanun bu yönüyle toplum hayatinin düzenlenmesinde önemli rol oynamistir.
Türkiye laikligi benimsedigi için ser’i hukuka göre düzenlenen mecelleyi uygulayamazdi. Yeni bir kanun hazirlanmasi da çok zaman alabilirdi. Bundan dolayi Japinlar’in yaptigi gibi Isviçre Medeni Kanunu’nun alinmasi kararlastirildi. En son hazirlanan modern bir kanundu. Akilci ve pratik çözümler getiriyordu. Laiklikte önemli bir adim atildi.
Buna göre; tek eslilik, resmi nikah zorunlulugu, kadinlara da bosanma hakki, mirasta ve sahitlikte esitlik, kadinlarin diledigi iste çalisabilmesi, Patrikhane’nin dünya ile ilgili yetkilerinin kaldirilmasi, din ve mezhep farkinin kaldirilmasi gerçeklestirilmistir.
Not : Ayrica Almanya’dan Ceza Mahkemeleri Usülü, Italya’dan Ceza, Fransa’dan idari hukuk alinmistir.

3- EGITIM VE KÜLTÜR ALANINDA :

Osmanli Devleti’nde egitimde birligin olmamasi ve dini nitelikli olmasi yenilik yapilmasini zorunlu kiliyordu.
§ Tevhid-i Tedrisat Kanunu (3 Mart 1924) : Egitim ve ögretim birlestirilerek, devlet denetimine ve Milli Egitim Bakanligi emrine verildi. Bu kanun çerçevesinde medreseler kapatildi. (Laiklikle ilgilidir.)
§ Maarif Teskilati Hakkinda Kanun (1926) : Ilk ve orta ögretimin esaslari tespit edildi. Egitim-ögretim hizmetleri laik egitim anlayisiyla modernlestirildi. (Laiklikle ilgilidir.)
§ Harf Inkilabi (1 Kasim 1928) : Türkler tarih boyunca Göktürk, Uygur ve Arap alfabelerini kullanmislardi. Laik Türkiye Devleti’ne en uygunu olarak görülen Latin alfabesi, yeni Türk alfabesi olarak kabul edildi.
§ Millet Mektepleri’nin Açilmasi (1928) : Yeni Türk Alfabesi’ni “halka” ögretmek amaciyla okullar açilmistir.
§ Türk Tarih Kurumu’nun Kurulmasi (15 Nisan 1931) : Türk tarihini “Milliyetçilik ve Laiklik” ilkeleri esaslarina uygun olarak ele almak, Türkler’in kökenini, hizmetlerini, kurduklari devlet ve medeniyetleri arastirmak amaciyla kurulmustur.
§ Türk Dil Kurumu’nun Kurulmasi (12 Temmuz 1932) : Türkçe’yi yabanci dillerin tesirinden kurtararak gelismesini ve zenginlesmesini saglamak, dilde millilesme ve sadelesme yoluna gitmek, Türkçe’yi bir bilim ve kültür dili haline getirmek amaçlanmistir.
Not : Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’nun kurulmasi milliyetçilik ilkesiyle ilgilidir.
§ Üniversite Reformunun Yapilmasi (1933) : - Darülfünun kaldirilarak yerine Istanbul Üniversitesi kurulmustur. (31 Mayis 1933). Modern bilime açik olan bu üniversitede Hitler Almanyasi’ndan kaçan bilim adamlari da görev aldilar.
- Ankara Hukuk mektebi (1925 – Ilk yüksekokul), Yüksek Ziraat Enstitüsü (1933)
- Ankara Dil, Tarih ve Cografya Fakültesi (1936 – Ilk fakülte)
- Güzel Sanatlar Akademisi, Devlet Konservatuari açildi.

4- TOPLUMSAL ALANDA :

§ Kilik – Kiyafet Inkilabi :
- Sapka Kanunu (25 Kasim 1925)
- Dini Kiyafetlerle dolasilmasinin yasaklanmadi (3 Aralik 1934)

Not-1 : Çagdaslasma ile ilgili bir inkilaptir.
Not-2 : Diyanet Isleri Baskani, Patrik ve Hahambasi bu kanunun disinda tutulmustur.

§ Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatilmasi (30 Kasim 1925) : Çikarilan kanunla tekke, türbe ve zaviyeler kapatildi. Yine ayni kanunla “Seyhlik, dedelik, dervislik, seyyitlik, çelebilik, türbedarlik” gibi unvanlar da kaldirildi. (Laiklikle ilgilidir)
§ Takvim, Saat ve Ölçülerde Degisiklik : Bu alanlarda birligi saglamak ve batililasmak amaciyla degisiklik yapilmistir. Hicri ve Rumi takvim yerine Miladi Takvim (1 Ocak 1926) kabul edildi.

Agirlik ve uzunluk ölçüsü olarak uluslar arasi ölçüler olan metre ve gram kullanilmaya baslandi (1 Nisan 1931)
Devletler arasi iliskilerde düzeni saglayabilmek için hafta tatili Cuma’dan pazara alindi. (1935).

§ Soyadi Kanunu’nun Kabulü (21 Haziran 1934) : Kisilerin sosyal hayatta kolaylikla taninmalari, karisikliklarin önlenmesi için herkese Türkçe ve ahlaka aykiri olmayan birer soyadi verilmistir. TBMM Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadini vermistir.
Bu kanunla beraber eski toplum zümrelerini belirten unvanlar kaldirildi. Ayni kanunla Osmanli nisan ve rütbelerini tasimak da yasaklandi.

§ Kadinlara Siyasi Haklar Verilmesi (5 Aralik 1934) : Kadinlara 1930’da belediye meclislerine, 1933’te muhtarliklara girme hakki, 5 Aralik 1934’te de milletvekili seçme ve seçilme hakki bir çok Avrupa devletinden önce verilmistir.

5- EKONOMIK ALANDA :
Mustafa Kemal, askeri zaferlerin, siyasi ve ekonomik zaferlerle devam ettirilmesi gerektigine inaniyordu. Bu gayeyle ekonomik faaliyetleri bir bütün olarak degerlendirmis ve Lozan imzalanmadan önce ele almistir.

§ Izmir Iktisat Kongresi (18 Subat – 4 Mart 1923) : Lozan’daki baris görüsmelerinin kesildigi bir sirada, Izmir’de Türkiye Iktisat Kongresi toplandi. Degisik kesimlerden 1135 temsilcinin katildigi bu kongrenin sonucunda “Misak-i Iktisadi” kabul edildi. Buna göre ekonomik kalkinmada tam bagimsizlik öngörülüyor, kaynaklarin en iyi sekilde degerlendirilmesi ve kendi çabamizla kalkinmanin geregi ortaya konuluyordu.
§ Kapitülasyonlarin Kaldirilmasi (24 Temmuz 1923) : Lozan’da kesin olarak kaldirilmistir.
§ Is Bankasi’nin Kurulmasi (1924) : Özel sektöre destek saglamak amaciyla ilk özel Türk bankasi olan Is Bankasi kuruldu.
§ Asar Vergisi’nin Kaldirilmasi (17 Subat 1925) : Köylünün rahatlatilmasi ve üretimin artirilmasi amaciyla ayni zamanda ser’i bir vergi olan asar kaldirildi.
§ Kabotaj Kanunu’nun Çikarilmasi (1 Temmuz 1926) : Türkiye karasularinda Türk gemicilerin ticaret yapmasina imkan taniniyor, denizcilik gelistirilmeye çalisiyordu. (Milliyetçilikle ilgilidir.)
§ Tesvik-i Sanayi Kanunu (1926) : Özel sektörü sanayi alanina çekmek ve ona kredi saglamak için çikarilmistir.
§ Tarim-Kredi Kooperatiflerinin Kurulmasi (1928) : Çiftçiye kredi, ucuz alet ve makine imkani olusturmaya çalisildi.
§ Toprak Reformu (1929) : Topraksiz köylüyü toprak sahibi yapmak hedeflenmistir. Fakat tam basarili olunamamistir.
§ Birinci 5 Yillik Kalkinma Plani (1933 – 1938) : Bu dönemde devlet, temel tüketim ve ara mallar saglamak gayesiyle üç beyaz ve üç siyah projesine agirlik vermistir. Un, seker, pamuk üç beyazi, kömür, demir ve akaryakit ise üç siyahi olusturuyordu. Bu temel mallarin üretilmesi ile döviz tasarrufu saglandigi gibi, bu maddeler ile disa bagimlilik da ortadan kalkacakti.

Hazirlanan bu plana göre özel sektörün gerçeklestiremeyecegi yatirimlar, devlet eliyle yapilmaya baslandi. Plan dogrultusunda dokuma, demir, kagit, cam ve kimya alanlarinda 1937’ye kadar onalti fabrika kuruldu. Fabrikalarin isletmeye açilmasiyla, disaridan alinan mallar yüzde elli oraninda azaldi. “Ikinci Bes Yillik Plan” ise Ikinci Dünya savasi’ndan dolayi uygulanamadi. Fakat, 1945 yilina kadar süren savas esnasinda Türkiye, disariya muhtaç olmadan kendi ihtiyaçlarini karsilayabilmistir. Sümerbank’in açilmasiyla elde edilen basari, kuruluslarin açilmasini tesvik etmis ve maden isleri ugrasacak Etibank kurulmustur. Böylece sanayide devletçilik ilkesi yerlestirilmeye çalisilmistir.
Not : Çagdaslasmanin en yogun oldugu dönem 1923-1934 yillari arasidir.
Son düzenleyen Safi; 1 Mart 2016 23:12
sade - avatarı
sade
VIP hazan
7 Aralık 2012       Mesaj #7
sade - avatarı
VIP hazan
images?qtbnANd9GcTUeZ ap3uF xsyoA13uRJ82pzpuZSiVs4YqFpvTswHEk YKInb

Alt Başlıklar


Atatürk İnkılapları
Atatürk İnkılapları veya diğer adıyla Atatürk Devrimleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından öncülük edilen, günümüzde Atatürk İlkeleri olarak da bilinen ilkeler doğrultusunda, 1922 ve 1938 yılları arasında hayata geçirilen bir dizi yasal değişikliktir.
Yapıldıkları Alanlara Göre Atatürk Devrimleri
Siyasal devrimler
• Saltanatın Kaldırılması (1 Kasım 1922)
• Türkiye’nin Yeniden İdari Teşkilatlanması
• Ankara’nın Başkent Olması (13 Ekim 1923)
• Cumhuriyetin İlanı (29 Ekim 1923)
• Halifeliğin Kaldırılması (3 Mart 1924)
• Çok Partili Rejim Denemeleri
Toplumsal devrimler
• Kadınların Erkeklerle Eşit Haklara Sahip Olması (1926 – 1934)
• Şapka ve Kıyafet Devrimi (25 Haziran 1934)
• Lâkap ve Unvanların Kaldırılması (26 Kasım 1934)
• Uluslararası Saat, Takvim ve Uzunluk (1925 – 1931)
Eğitim ve kültür alanındaki devrimler
• Öğretimin Birleştirilmesi (3 Mart 1924)
• Harf Devrimi (1 Kasım 1928)
• Türk Dil ve Tarih Kurumlarının Kurulması (1 Nisan 1931, 12 Nisan 1931)
• Üniversite Öğreniminin Düzenlenmesi (31 Mayıs 1933)
• Güzel Sanatlarda Yenilikler
• Medreselerin Kapatılması 1926
• Maarif Teşkilatı Hakkında Kanun 1926
• Millet Mekteplerinin Açılması 1920
• Üniversite Reformu 1933
Ekonomi Alanında Devrimler
• Aşar(Öşür) Vergisinin Kaldırılması (17 Şubat 1925)
• Çiftçinin Özendirilmesi
• Örnek Çiftliklerin Kurulması (1925)
• Sanayi Teşvik Kanunu (28 Mayıs 1927)
• I. ve II. Kalkınma Planları (1933, 1937).
• İzmir İktisat Kongresi 1923
• Tarım Kredi Kooperatifleri’nin kurulması
• Yüksek Ziraat Enstitüsü’nün kurulması
• Ticaret ve sanayi odalarının kurulması
• Kabotaj Kanunu
Hukuksal devrimler
• Mecellenin Kaldırılması (1924 – 1937)
• Medeni Kanun ve diğer kanunların çıkarılarak laik hukuk düzenine geçilmesi (1924 – 1937)
• Ceza Kanunu
• Yeni Anayasanın Kabulü (1924)
• Teşkilatıesasiye Kanunu (1924)
• Şer’iyye Mahkemelerinin Kapatılması (1924)
Atatürk'ün Devrimlerinin Nedenleri
• Atatürk’e göre bu devrimlerin amacı; Türk Milletinin son asırlarda geri kalmasına neden olan bütün kurumları kaldırarak yerine milletin karakterine, şartlara ve çağın gereklerine uygun ve ilerlemeyi sağlayacak yeni kurumlar kurmak ve Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkartmakdır.
• Osmanlı Devleti’nin içte ve dışta saygınlığını yitirmiş, vatandaşın sorunlarını çözmekten uzak hale gelmiş, ekonomisi bozulmuştu. Büyük devletler, Osmanlı Devleti’ne verdikleri borçların karşılığı olarak, üretilen malların çoğuna el koymaktaydılar.
• Birbiri ardı sıra yapılan savaşlar ve ayaklanmalar halkı bezdirmiş, toplum düzeni bozulmuştur. Vergiler adaletsizdi. Kanun karşısında kimseye eşit davranılmıyor ve halk gittikçe daha da fakirleşiyordu.
• Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşından da yenik çıkınca, ülke diğer devletlerce işgale uğradı. Artık Osmanlı Devleti, fiilen çökmüş, sadece ismen varlığını devam ettirmekteydi. Padişah kendi canının ve tahtının kaygısına düşmüş, işgal devletleri ile işbirliği içerisindeydi. Vatanın ve milletin kurtarılması gerekiyordu. Bu da ancak yeni bir devlet ve rejimi kurarak yapılabilirdi.
Atatürk ve manevi kızı
• Atatürk ve arkadaşları Türk Milletini bu durumdan kurtarmak için Kurtuluş Savaşını başlatmış, Samsun’a çıkışından sonra Erzurum ve Sivas Kongrelerini yaparak Anadolu’nun dört bir yanından gelen temsilciler ile birlikte vatanı kurtarmak için çalışmaya başlamışlardır. Sonunda 23 Nisan 1920′de Ankara’da TBMM açılmış ve yeni bir Türk Devleti, Türkiye Cumhuriyeti kurulmuş oldu. Bu yeni devlet içte padişah hükümetine, dışta işgalci düşmanlara karşı büyük bir mücadele başlattı. Vatan toprakları düşmandan temizlendi. Sonra da padişahlık yönetimi kaldırıldı. Yerine, akılcı, gerçekçi, ilerici bir yönetim kuruldu. Atatürk’ün yaptığı devrimlerle bugünkü çağdaş Türk toplum düzeni oluşmuş oldu.





Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Mart 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Atatürk ilke ve inkılaplarını bir bütün olarak düşündüğümüzde hem ilkelerin hem de inkılapların birbirini tamamladıkları açıkça görülmektedir. Atatürk yapmış olduğu yenilikler ve gösterdiği hedefler ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni çağdaş ve gelişime açık bir ülke konumuna getirmiştir. Atatürk ilkeleri sayesinde bir milletin sahip olması gereken özellikler bir bir sıralanmış, vatan ve millet sevgisi ön plana çıkarılmıştır. Atatürk inkılapları sayesinde de devletimiz dış ülkelerde büyük bir saygınlık kazanmış, milletimizin bu büyük atılımından övgüyle bahsedilmiştir.
Atatürk ilkelerini sıralayacak olursak;
Cumhuriyetçilik İlkesi:
Cumhuriyetçilik, milli egemenliğin hakim kılındığı bir yönetim biçimidir.

Halkçılık İlkesi: Cumhuriyet ile yönetilen bir ülkede, siyasal açıdan kalkınmada, yönetimde, ulus ve devlet imkanlarının kullanılmasında halk yararının gözetilmesi demektir.

Milliyetçilik İlkesi: Türk vatandaşlarının kendi varlığı ve mutluluğu için çalışması, başka ülke insanlarının da ülke bütünlüğüne ve birliğine saygı gösterilmesi anlamı ifade edilmektedir.

Laiklik İlkesi:
Din olgusunun çağdaş bir düzeye getirilmesidir. Din ile ilgili işlerin belli bir düzen haline getirilerek, devletin din ve vicdan hürriyetini tanımasıdır. Kısaca din işleri ile devlet işlerinin ayrı tutulması demektir.

Devletçilik İlkesi: Bireylerin özel girişimlerini ve yapacakları faaliyetlerini esas almak kaydı ile gerektiğinde devletin milletimiz adına memleket ekonomisini kontrol altında bulundurması anlamı ifade edilmektedir.

İnkılapçılık (Devrimcilik) İlkesi: Aklın, bilimin ve çağın gerektirdiği yeniliklerin, toplumun ihtiyaçları doğrultusunda yapılmasıdır.

Atatürk inkılaplarının neler olduğuna gelince;

  • Bunları bazı ana başlıklar altında toplayabiliriz. Atatürk’ün yapmış olduğu inkılaplar;
  • Sosyal alanda yapılan inkılaplar: Kılık kıyafette değişiklik, tekke ve zaviyelerin kapatılması, takvim, saat ve ölçülerde yapılan değişiklikler, sağlık alanında yapılan düzenlemeler, şapka kanunu, Türk kadınına tanınan haklar.
  • Siyasal alanda yapılan inkılaplar: Cumhuriyetin ilanı, saltanatın kaldırılması, halifeliğin kaldırılması, çok partili hayata geçiş denemeleri, 1924 anayasasının kabul edilmesi.
  • Eğitim alanında yapılan inkılaplar: Öğretimin birleştirilmesi, millet mekteplerinin açılması, harf devrimi, medreselerin kapatılması, güzel sanatlarda yapılan yenilikler, Türk Dil ve Tarih Kurumlarının kurulması, üniversite reformları.
  • Hukuk alanında yapılan inkılaplar: Teşkilatı esasiye kanunu, yeni anayasanın kabulü, medeni kanunun kabulü, Türk ceza kanunu, mecellenin kaldırılması, şeriyye mahkemelerinin kapatılması.
  • Ekonomik alanda yapılan inkılaplar: Aşar vergisinin kaldırılması, İzmir iktisat Kongresi, çiftçinin özendirilmesi ile ilgili çalışmalar, tarım kredi kooperatiflerinin kurulması, kabotaj kanunu, sanayi teşvik kanunu, 1. ve 2. kalkınma planlarının yapılması, ticaret ve sanayi odalarının kurulması, örnek teşkil edecek çiftliklerin kurulması.
  • Atatürk ilke ve inkılapları, ülkemizin gelişimi ve çağın yakalanması açısından oldukça önemli atılımlardır. Bu ilke ve inkılaplar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Türk Milleti’ne dünya devletleri arasında önemli bir prestij sağlamıştır ve tüm dünyaca takdirle karşılanmıştır.


SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
1 Mart 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Hangi inkilaplar hangi ilkeler doğrultusunda yapıldı...

Devletçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar

Devletçilik, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınma için, yapılması gereken işlerin derhal yapılması demektir. Atatürk tarafından uygulamaya konulan bir ekonomi politikasıdır. Devlet özel sektörün gerçekleştirdiği başarılı atılımları desteklediği ve teşvik ettiği gibi, başarının yakalanması gereken alanlarla ilgili çalışmalarına daha fazla ağırlık vererek, kalkınmayı topyekün gerçekleştirmeyi amaçlar. Ekonomik kalkınma, yatırım, üretim, kalkınma planı, sermaye, gibi kavramlar devletçilik ilkesi ile ilgilidir. Devleçilik ilkesi kalkınmanın temel ilkelerinden birisidir.

Devletçilik ilkesi doğrultusunda yapılan inkılaplar

-Birinci ve ikinci Beş Yıllık Kalkınma Planlarının hazırlanması ve uygulamaya konulması
-Etibankın kurulması
-Denizbankın kurulması
-Sümerbankın kurulması
-Milli Koruma Kanununun çıkarılması
-Özel girişimcilere ait kurumların millileştirilmesi
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

18 Aralık 2011 / ThinkerBeLL Mustafa Kemal ATATÜRK
17 Haziran 2010 / Misafir Mustafa Kemal ATATÜRK
21 Haziran 2010 / Misafir Mustafa Kemal ATATÜRK
23 Kasım 2016 / Misafir Mustafa Kemal ATATÜRK
12 Mayıs 2008 / Misafir Mustafa Kemal ATATÜRK