Arama

Bazı Müzik Aletleri - Sayfa 3

Güncelleme: 12 Aralık 2012 Gösterim: 469.884 Cevap: 42
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
11 Nisan 2006       Mesaj #21
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
METRONOM

065 metronom

Sponsorlu Bağlantılar

Alm., Metronom
Fr., Métronome
İng., Metronome
İta., Metronomo


Metronom dizini:
40-42Grave
44-50Largo
52-56Lento
58-66Larghetto
66-72Andante
72-80Sostenuto
80-88Comodo - Maestoso
88-104Moderato
104-120Allegretto
120-132Animato
132-144Allegro
144-160Allegro assai
160-168Allegro Vivace
168-184Vivace
184-192Presto
192-208Prestissimo

Metronomum bölümleri:

1. Aygıtın çalışmasını sağlayan zembereği kuran pim,
2. Ölçü başlarım, ölçü gösteren rakama göre düzenleyen pim (a).
(a). 2/4, 3/4, 4/4 lük ölçülerin başlarında; (gong =çın) diye bir ses duyulur.
3. Sürmeli Çubuk,
4. Sürülen Bölüm.

1816 yılında Johann Nepomuk Maelzel (1772 - 1838) in Viyana' da oluşturduğu, zemberekli "zaman sayıcı" bir aygıttır. Ortasında sürmeli bir çubuk bulunan, piramit biçiminde bir kutudur, işletilince, tik - tak lar istenilen çabuklukta, sağlı - sollu vurmaya başlar. Sürmeli çubuk üzerinde hız derecelerini gösteren rakamlar yazılıdır. Bu rakamlar; 40 - 208 arasındadır. Çubuk üzerinde sürülen bir bölüm olup, bu bölüm istenilen çabukluğu gösteren rakamın dengine getirildikten sonra, aygıt işletilir.
Müzik parçalarında gördüğümüz, hız gösteren İtalyanca terimlerin rakamla deyileri de yanlarına yazılabilir; buna Metronomlayış denilir. Yukarıda söz konusu rakamların anlamı şudur: Metronom dakikada..... kez vuracak demektir. Yani bu, metronomun dakikadaki tik - tak larının sayısıdır. Bu işlemin teorik deyisi; Metronomi dir. Metronomlu çalışma, duygudan uzak düzenli bir çalışmanın deyişidir. Bu cümleden olmak üzere; yöntemli ilerleme için, kusursuz bir çalışma öğreticisidir. Fakat, kendine özgü duygulu, anlatım gücü ile dolu parçalar için, gereksizdir. Çünkü, Metronomla çalışan bir calici - sesçi, duygusal ayırtıları deyiden uzaktır. Bu bakımdan yöntemli parçalar için, Metronomla çalışmak ne değin yararlı ise, duygulu parçaları çalmakta da o değin zararlıdır bu özellik daima göz önünde bulundurulmalı ve çalışmalar, salık verildiği gibi yapılmalıdır.

Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 00:49
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
11 Nisan 2006       Mesaj #22
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
MELODİKA

064 melodika

Sponsorlu Bağlantılar
Alm.,
Fr., Mélodica
İng.,
İta.,

064a melodika
Güzel sesli, soluklu ve dokunaklı bir müzik çalgısı. Diatonik ve kromatik aralıklardan oluşur. Notası ikinci çizgi Sol açkısı ile yazılır. Çalgı sol elle tutulup, üfleme deliğinden soluk verilirken, sağ el parmakları dokunaklar üzerinde dolaşarak ezgi seslendirilir. Çocukların müzik eğitiminde ve geliştirilmesinde önemli bir yeri olduğu söylenebilir. Daha çok ilkokul müzik eğitiminde önem kazanmış bir çalgıdır. İlk çalışma, çocuklarda günde iki saati geçmemeli ve bu çalışmaların süresi onbeşer dakikalık bölümler biçiminde yapılmalıdır. Çalışmalar ilerledikçe saat süresi dört, çalışma bölümleri süresi ise otuz dakika olabilir. İlk başlayanlarda bu süreyi aşmak asla doğru değildir.
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 00:50
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
12 Nisan 2006       Mesaj #23
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
MANDOLİN

063 mandolin


Alm., Mandoline
Fr., Mandoline
İng., Mandolin
İta., Mandolino


Uzunluğu : 60 cm.

Dört çift telli olup, onsekizinci ve ondokuzuncu yüzyılda Napoli' li bir çalgı yapıcısının oluşturduğu bir müzik çalgısıdır. Telleri: Sol, Re, La, Mi olarak düzenlenir. Mandole de, aynı aileden 4 çift telli bir çalgıdır. Çocukların okul müzik eğitiminde yararlı bir çalgıdır.
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 00:50
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
13 Nisan 2006       Mesaj #24
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
GİTAR

062 gitar

Alm., Guitarre
Fr., Guitare
İng., Guitarra
İsp., Guitarra
İta., Chitarra


Uzunluğu : 65-66 cm.
Gitarın çıkış yeri bilinmez. Ancak, ilkel biçiminin İspanya' ya Araplardan geldiği sanılmaktadır. XII. yüzyılda İspanya'da magrip gitarı ve Latin gitarı diye iki çeşidi olduğu, ancak daha sonraki yüzyıllarda beş telli olduktan sonra guitarra Espanola (İspanyol gitarı) denildiği ve daha sonra altıncı telin eklenmesini izleyen tek teller yerine çift tel takılmasıyla geliştiği bilinmektedir. XVII. yüzyılda İspanya sarayına girmiştir.


Gitar İspanyol
Mandolin ailesinden 6 telli bir çalgıdır. Telleri Mi, La, Re, Sol, Si, Mi olarak akort edilir. Parmakla veya mızrapla çalınır. Bugün önem kazanmış bir durumu vardır.



Elektro Gitar

062a elekto gitar 062c elektro gitar calici




Bas Gitar

062b bas gitar 062d bas gitar calici
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 00:51
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
14 Nisan 2006       Mesaj #25
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
AKORDEON



058 akordeon



Alm., Akordion, Ziehaccordion, Handaccordion
Fr., Accordeon
İng., Accordion, Concertina
İta., Organino

Portatif, körüklü bir müzik çalgısıdır. 1822 yılında Berlin' de Buschmann' ın, handaolin veya el armonikasını elle çalınacak biçime aktarmasıyla, ilk biçimi oluştu. 1827' de Fransız Buffet, çalgıya bugünkü biçimini vermekle geliştirdi. 1829' da akordeon tipi ortaya çıktı ve 1872'de de Avusturya'da akordion adını aldı. İlk akordeon tiplerinde, diatonik sesler vardı.




058a akordeon


ÇERKEZLERİN MİLLİ ENSTURMANI

1910 yılından itibaren kromatik sesler ve baslar eklenen bu çalgı, en kusursuz gelişmiş biçimini aldı. Sesinin çıkması, körüğün açılıp - kapanması ile oluşan hava basıncının, alaşımlı dilciklere çarpması sonucu sağlanır. İki kayışla her iki omuza asılır. Sağ el dokunaklarla ezgiyi çalarken, sol el hem körüğü hem de bas düğmelerini yöneterek, sağ ele tartım, eşliği yapar. Bas düğmelerinden sesler düzen (akor) halinde çıkar. Çeşitli büyüklüklerde yapılır, Sonoritesi (ses tonu)'ni değiştiren düğmeleri de vardır. Notası iki dizeğe yazılır. Üstteki dizeğe yazılan notalar, ikinci çizgi Sol açkısı ile alttaki dizeğe yazılan notalar, dördüncü çizgi Fa açkısı ile yazılır. Üstteki notaları sağ el, alttaki notaları sol el çalar. Kromatik ve diatonik aralıklarla bütün dizimlerde çalabilir. Ses dizisi genişliği, tiplerine göre değişir. Beş sekizli dokunaklı ve 132 başlı Akordeonlar dahi yapılmıştır. Tatlı, kıvrak bir sesi vardır. Ezgisel işlemlerin her çeşidini kolaylıkla çalabilir.
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 00:51
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
15 Nisan 2006       Mesaj #26
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
ORG

055 org

Alm., Orgel
Fr., Orgue
İta., Organo
Lat., Organum

Ses dizisi genişliği :

055 ses org


İlk yapımı çok eski yüzyıllara uzanıp (M.Ö. 150-200 yıllarında) Mısır da Ctesibus adında birinin Pan Flavtası'nın çok büyüğünü su gücüyle çalıştırarak sesler elde ettiği ve böylelikle ilk su orgunu yaptığı söylenir. Sonraki yüzyıllar içinde Avrupalı yapıcılar elinde gelişerek, bugünkü biçimine ulaşmıştır, önceleri kilise müziğinde kullanılan bu çalgı, sonraları dindışı müziğin de en yetkin çalgıları içinde yer almıştır. Kilise orgcusu olarak çalışan büyük besteciler sayesinde, org için çok güzel yapıtlar oluşturulmuş, sayıları binleri aşan bir org dağarı doğmuştur. Laurens Hammond' un elektrikli orgu yapmasıyla, en kullanışlı biçimine ulaşmıştır. Org, küçük ve büyük ses borularından oluşur. Pedallar borulara hava gönderirken, dokunaklar da, ait oldukları borulardan istenilen seslerin elde edilmesini sağlar.

Org; yapıldığı zaman, para, konulduğu yer, akustik niteliği, görev çeşidi ve yapımcısının yeteneği gibi nedenlerle çeşitli sorunları olan bir çalgıdır. Bu nedenleri saymaktan amaç, org çalıcısının iyi bir sonuç elde edebilmek için çalacağı orgu tanıması gereğidir. İyi bir org öğrenimi için; a) Sağlam bir kulak duyuşu olmak, b) Fiziki kusurları bulunmamak, c) Orgun sandalyesine oturulduğunda, ayağa kalkmadan elleri uzak tuşlara götürebilecek yeterli yaşta bulunmak (ellerin büyük, kolların uzun olması kolaylık sağlar), d) Fedaileri iyi kullanabilmek, e) İyi bir piyano çalıcısı olmak, gibi koşullar aranılır. Öğrenim dönemi mutlaka iyi bir öğretmenin denetiminde yapılmalıdır. Armoni ve kontrpuvan bilmek gereklidir. Fiziki koşullar uygun ise, orga başlama yaşı on beş ya da, on altı olabilir. Günlük çalışma, dört saati geçmemeli ve bu çalışma aralar verilerek yapılmalıdır. Bir oturuşta dört saat çalışmak yararsız ve yorucudur.
Schumann diyor ki: "Org üzerinde çalışmak için, ele geçen fırsatları kaçırmayınız; kusurları ve kötü bir müzik eğitimi sonucu olarak edinilmiş alışkanlıkları org kadar etkili biçimde düzelten bir müzik çalgısı yoktur." Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının konser salonundaki org, İzmirli iş adamı Edmond Giraud' nun armağanı olup, ölümünden sonra vasiyeti üzerine İzmir' deki evinden getirilmiştir.
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 00:46
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
16 Nisan 2006       Mesaj #27
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
HARP

054 harp

Alm., Harpa
Fr., Harpe
İng., Harp
İta., Arpa

Uzunluğu : 182 cm Hem ezgi, hem de armoni (çok sesli, akor) çalabilen tek, telli çalgıdır.

Notası, iki dizeğe yazılır: üstteki dizeğe yazılan notalar, ikinci çizgi sol açkısı, alttaki dizeğe yazılan notalar dördüncü çizgi Fa açkısıyla yazılır.
Orkestralarda, çoklukla bir partisi bulunur.
Solo ve eşlik görevi verilir (özellikle armoni ve eşlik çalgısıdır).
Zengin bir anlatım gücü vardır.
Diatonik bir çalgıdır.


Ses dizisi genişliği :


054 ses harp



054a harp antik 2

Ön Asya ve Mısır' da çok eski çağlardan beri kullanılan (M.Ö.3000 yıllarından kaldığı sanılan Harp'lar bulunmuştur), bu çalgının ilkel yapımları üstündeki önemli değişiklikler Ortaçağda başladı. Önceleri Ortaçağın üçgen biçimindeki harpları çok beğenildi, fakat diatonik ses dizisi, Rönesans' ın kromatik müziği ile bağdaşmadı. Bunun üzerine, İrlanda ve İtalya' da iki ve üç sıra telli kromatik harplar denendi; Monteverdi (1567-1643) Orfeo operasında (1607) modülasyona elverişli bir harp kullandı. Sonra bu biçime, telleri yarım ses indirecek çengelli bir araç ekledi (1660). Daha sonra, Hochbrücker bu çengelleri, çalgının dibine yerleştirdiği pedallarla çalıştırdı-pedalları çengellere bağlayan sistem sütunun içinden geçiyordu - (1720). Erard, çengel veya payanda sistemi yerine çatal sistemini uygulayarak çalgıda bir yenilik oluşturdu (1811). Bugünkü gelişmesine ondokuzuncu yüzyılda ulaştı.
Harp parmak ucu ile çalınan bir çalgıdır. Aynı zamanda hem ezgi hem de, armoni (çok sesli, akor) çalabilen tek telli çalgıdır. Telleri parmak ucu ile çekilerek çalınır. Harple, kromatik sesler kullanılmaz. Glissando ve eksik yedili akorları çok kullanılır. Kalın tel, pirinçle kaplamalı ipek saçaklı çelikten, orta ve ince ses telleri ise gerilmiş bağırsaktandır. Harpın belli başlı bölümleri şunlardır:

a) Dizi seslerinin karşılığı olan yedi pedalın tutturulduğu oluk haznesi
b) Çınlama kasası
c) Sütun ve konsol.


054a harp antik 1


Harp çalan kimsenin kulağı çok sağlam olmalıdır. Çünkü çalgısını daima akort edecektir, bu bir zorunluluktur. Kolların uzun, parmak uçlarının yağlı ve etli olması aranılacak doğal nitelikler arasındadır. Baş parmağın ikinci boğumu da, incelenmeğe değer; arkaya çok eğilip bükülmesi sakıncalı olabilir. Bünyede fiziki bir kusur olmaması gerekir. Harp kulakla gözü kendine çeviren bir etki sağlar, bu nedenle çalış ve tutuş biçiminde zerafet olmalıdır, bu çok önemlidir (bayan çalıcılar için en uygun çalgıdır). Bu çalgıya başlangıç yaşı (fiziki koşullar uygunsa) sekiz-on olabilir. Müzik bilgisi olmak koşuluyla daha geç yaşta da başlanabilir. Günlük çalışma, başlangıçta onbeşer dakika olmak ve aralıklarla çalışmak üzere bir saat, daha sonraları iki, üç ve dört saate çıkabilir. Altı saati geçmek doğru değildir. Bu konuda Raphael Hartenot: "öğrenci özellikle parmaklarının boğumlarına bakmalıdır. Bunlar gayet büyük bir uysallık isterler. Ellerin adaleleri yorulmağa başladığı zaman derhal çalışmayı bırakmalıdır" diyor. Değiştirme işaretleri için pedalları kullanmak çok önemli bir iştir, bu nedenle çalınacak parçanın önceden incelenmesi gerekir. Harp, kesinlikle orkestranın bir armoni ve eşlik çalgısıdır. Çok kez partisyonlarda bir harp vardır (iki, üç tane yazıldığına da rastlanmaktadır). Harpın esas görevi; akorlar ve onların oluşturduğu biçimleri çalmaktır. Harp iki elle çalınır. Ancak her el yalnız dört nota çalabilir, bu nedenle akorların sık yazılmış olması iki elin çok açılmamasını sağlar. Harpta akorlar daima arpej biçiminde çalınır (eğer aynen isteniyorsa senza arpeggio yazılmalıdır). Kalın ve orta ses tellerinin ötümü çabuk kesilmez bu nedenle, akor değişikliğinde el kapanarak susturulmalıdır. Çabuk değişmelerde bu olanak sağlanamazsa kakışma (cacophonie) doğar. Bu nedenle çabuk ezgilerde ince ses tellerinde çalmak gerekir. Harpın ses dizisinde en çok birinci sekizliden dördüncü sekizliye dek olanlar gereklidir. Bunların dışında kalanlar, özel durumlarda veya sekizi olarak kullanılmalıdır. Harp diatonik bir çalgıdır. Kromatik yürüyüşler için pedal değiştirmek gerekir. Bunun için çabuk modülasyonlar yapamaz. Bu tür seslenişler için iki harp kullanmak en iyi çaredir. Harpın bir özelliği de glissando çalışıdır. Dizi glissandoları sesleri karıştırır (kalın ve orta ses tellerinde), bu nedenle ince ses tellerinde (PP) de kullanılır. Msn Rose dizi glissandosu özel bir etki sağlamak için ancak kalın tellerde yapılması gerekir. Glissandolar çabuk yapıldığı ölçüde kuvvetlidir. Harp yumuşak ve şairane rengiyle, her çeşit ayırtılarda (nüanslarda) iyi sonuçlar verir. Harpla yapılan pizzicato, telli çalgılardaki anlatımdan uzak, yalnız renk öğesi niteliği taşır. Pizzicato ve harpın çalgılarla birleştirilmesine gelince; soluklu çalgılar pizzicato ve harpın duyulusuna kuvvet açıklık verirler. Vurma çalgıları ile de çok iyi birleşirler. Etkili bir duyuluş sağlanır. Yaylılar, ritmik etki bakımından açıklık ve güzel bir ses sağlar. Pizzicatoyu uzatmakla bıkkınlık verilebileceği unutulmamalıdır.
Son düzenleyen GusinapsE; 17 Nisan 2006 00:47
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
17 Nisan 2006       Mesaj #28
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
TELLİ KONTRBAS

053 telli kontrbas

Alm., Kontrebasse
Fr., Contrebasse
İng., Doublebass
İta., Contrebasso
Uzunluğu : 182 cm Yayla ve parmakla çekilerek çalınan telli bir çalgıdır.
Notası, dördüncü çizgi Fa açkısı ile yazılır.
Orkestra ve Armoni Muzıkalarında bir partisi bulunur.
Duyuluşu bir sekizli aşağıdandır.
Eşlik görevi verilir.
Ses rengi, tok ve donuktur.
Telli: Mi, La, Re, Sol olarak akort edilir.
Ses dizisi genişliği :


053 ses telli kontrbas

Telli Kontrbas çalmak için, kemanda aranılan niteliklere, uzun boylu, olmak, dayanıklı bir bünyeye ve sağlam bir el ile birbirinden ayrılmış parmaklara sahip olmak gibi koşullar eklenebilir. Bu çalgıya başlamak için on altı yaş iyidir. Çalıcısına alkış toplamayan tek çalgıdır denilse yanlış bir yargıdan söz edilmemiş olur. Eşlik çalgısı olması nedeniyle (çok yararlı ve gerekli olmasına rağmen) silik bir nitelik taşır. Günde üç veya dört saat çalışmak gerekir.
053a telli kontrbas calici

Daha çok bir orkestra çalgısı olarak tanınan Telli Kontrbasın armoni muzıkalarında kullanılışı pek yaygın değildir. Genellikle Do tonunda düzenlenir. Bazen Re b tonunda da düzenlendiği olur. Notası, dördüncü çizgi Fa açkısı ile yazılır. Duyuluşu, çaldığı notanın bir sekizli aşağısındandır. Telleri: Mi, La, Re, Sol olarak akort edilir. Bir partisi bulunur. Çoklukla partisinin, Saxhorn-Kontrbas ile birlikte (üst üste) yazıldığı görülür. Bu durumlarda, üstteki parti; Saxhorn-Kontrbasın, alttaki ise; Telli Kontrbasındır. Saxhorn-Kontrbasla çalınamayan kalın sesler, Telli Kontrbasla çalınır. Armoni muzıkalarında kullanılışı zorunlu olmamakla beraber, saxhorn-kontrbaslara katılışındaki tatlılık, tahta çalgıların basını katlaması çok yararlıdır. Pizzicato ve tirilleme görevi verilir. Bunlardan ilki, parmakla çekilerek, ikincisi ise arşe ile yapılır.
Yaylı çalgılar içinde hareket yeteneği ve incelik bakımından en sonda düşünülmesi gerekir. Çok nadiren solo görevi verilir. Seslerinin tokluğu ve duyuluşundaki donukluğu nedeniyle, solo ezgiler için elverişli değildir. Bunun için viyolonsellerle sesdaş ve sekizli katlamasıyla kullanılırlar. Teller kalınlaştıkça pizzicatonun çabukluğu azalır. Bu nedenle, Telli Kontrbas pizzicatolan kemanınki gibi çabuk olamaz.
Gevaert: Telli "Kontrbasın krişleri üzerinde çalındığı zaman, çıkardığı sesler birbirinden iyi fark olunamazlar. İnsan sesinin sının dışında kalan, bütün çalgılar gibi, Telli Kontrbas ta, şivelerini anlatmağa güçlü değildir. Kontrbas, Viyolonselin söylediği şeylere bir genişlik vermekle yetinir" diyor.
ÇİFTLEMELER
Sesdaş Çiftleme:
Viyolonsel ile Telli Kontrbas: Kalın bas seslerinde dolgun ve yumuşak bir renk sağlanır. Çok az kullanılır.
Sekizliden Çiftleme: Viyolonsel ile Telli Kontrbas: En çok Kullanılan düzendir, ikisi ayrı ayrı partilerden çalmayıp bir partiden çalarlar.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Nisan 2006       Mesaj #29
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
052 viyolonsel
Alm., Violoncell, Bassgeige

Fr., Violoncelle
İng., Cello, Violoncello
İta., Violoncello

Uzunluğu : 125 cm Yayla çalınan telli bir çalgıdır.

Notası, dördüncü çizgi/ Fa,dördüncü çizgi Do (kalın seslerde) ve ikinci çizgi sol (ince seslerde) açkısı ile yazılır.
Orkestralarda genel olarak iki partisi bulunur.
Bir sekizli aşağıdan duyulur.
Solo ve eşlik görevi verilir.
Ses rengi zengin ve dolgundur.
Ses telleri: Do, Sol, Re, La olarak akort edilir.

Ses dizisi genişliği :

052 ses viyolonsel

Keman için aranılan nitelikler viyolonsel için de söz konusudur. Çalgının büyüklüğü nedeniyle, sol elin kuvvetli ve geniş, küçük parmağın uzun olması önemlidir. Bu çalgıya (özellikle yayını kullanabilmek için dayanıklı bir bünye koşuluyla) başlama yaşı on - on iki arasındadır. Fiziki nedenle daha geç başlamakta sakınca yoktur. Çalışma saatleri bünyeyi sarsmayacak biçimde düzenlenmelidir, iyi bir tutuş biçimi vermek çok önemlidir. Bu teknik çabukluğu etkiler.
052a viyolonsel girl
Yaylı çalgılar ailesinin bir sekizli kalın ses veren çalgısı viyolonsel, solo ve eşlik görevlerinde kullanılır. Kısaca Çello da denilen bu çalgının, senfoni orkestrasından başka, üçlü, dörtlü ve beşli yaylı topluluklarında önemli bir yeri vardır. Tenor ve bastaki ezgiler ile daha çok uzun ve ihtiraslı seslendirişler viyolonsele verilir.
Gevaert: "Melodik bir fikre tercüman olmağa layık olabilecek diğer bütün çalgılardan hiç biri Viyolonsel derecesinde insan sesini çıkaramaz; bunların hiç biri kalbin samimi duygularını onun kadar ifade edemez. Viyolonsel, duyuluş değişikliklerini yapmak görevini hemen hemen yalnız Kemana bırakmaz gibidir. Uç türlü insan sesini üstünde toplamıştır: Tenorun; gençliğini, Baritonun; erkekliğini ve Basın; sertliğini. En ince kirişi (chanterelle) aşırılıkla söylenmiş duyguların tercümanı olur; acılar, üzüntüler, aşk ile kendinden geçmek gibi. ikinci ve üçüncü kirişler, yumuşaklığa getirici ve sokulgan bir sese maliktirler ki, mutedil duygulan ifade ederler. Dördüncü kiriş, yalnız karanlık ve esrarengiz bir karakterde olan şarkılarda yarar" diyor.

ÇİFTLEMELER Sesdaş Çiftleme:
Keman ile Viyolonsel: Dolgun bir duyuluş sağlanır. Viyolonselin ses rengi egemendir.
Viyola ile Viyolonsel: Dolgun bir duyuluş sağlanır. Viyolonselin rengi egemendir.
Viyolonsel ile Telli Kontrbas: Kalın bas sesleri katında dolgun ve yumuşak bir renk sağlanır. Çok az kullanılır.
Sekizliden Çiftleme:
Viyola ile Viyolonsel: Çok duygulu seslendirişlerde kullanılır, Çok iyi bir renk ve etki sağlanır.
Viyolonsel ile Telli Kontrbas: En çok kullanılan düzendir. İkisi ayrı ayrı partilerden çalmayıp bir partiden çalarlar.
İki Sekizliden Çiftleme:
Birinci Keman, ikinci Keman ve Viyolonsel: Bu biçim geniş ve uzun ezgilerde özellikle Msn Rose de kullanılır.
Üç ve Dört Sekizliden Çiftleme:
Birinci Keman, ikinci Keman, Viyola ve Viyolonsel: Bu biçim çok az kullanılır ve soluklu çalgılarla katlanır.
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
19 Nisan 2006       Mesaj #30
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
KARİYON

047 kariyon

Alm., Glockenspiel
Fr., Carillon
Ita , Campenetta
Dört çanın birden çalması anlamındaki Latince;


Quadrllio kelimesinden, Fr., Carillon kelimesi çıkartılmıştır. Üç çeşidi vardır:
1. Kolaylıkla Taşınabilen kariyon: Lir biçimindeki bir demir kasnak üzerine çıngıraklar veya dikdörtgen biçiminde çelik çubuklar sıralanmıştır. Bunların üstüne bir çekiçle vurularak çalınır. Kanyonun bu çeşidinden çabuk sesler elde etmek kolay değildir. Ses dizisi, ikinci çizgi Sol açkısına göre, dizeğin birinci çizgisindeki Mi b ile, üstündeki ilk ek çizgili La b arasındadır. Duyulusu, bir sekizli yukarıdandır.
2. Yassı sandık biçiminde bulunan ve bir koruluk içinde olan, kromatik sıra ile dizilmiş bir dikdörtgen biçimindeki çubuklardan oluşan, Kanyondur. İki çekiçle çalınır. Ses dizisi genişliği ve etkisi, birincisinde olduğu gibidir. 3. İkinci çeşit Kariyonun aynıdır. Yalnız çelik çubuklar yerine, çalgıya uygulanmış bir dokunak yoluyla çalınır. Dizgesi en güç geçişleri kolaylıkla sağlamak için elverişlidir. Armoni Muzikalarında, çoklukla ikinci çeşidi kullanılır. Kariyonun kullanılacağı yerleri seçmek, bestecinin işidir. Özellikle bayram duygusunu canlandırmak ta çok uygundur. Yerinde kullanmak gerekir. Besteyi, coşkun renkli duruma getirir. Ancak, yerli - yersiz kullanmak doğru olmaz.



ÇAN

046 can

Fr., Cloche
İta., Campana

Çan, kökü tarih öncesi zamanlara dayanan bir çalgıdır. Çan sallanmağa başlarken, tokmakla vurularak ses çıkartılır. Verdiği temel notaya normal armonikleri eklenir (üst sekizli, beşli, küçük üçlü, alt sekizli). Bu armoniklerin doğruluğu, çanın ana çizgilerine bağlıdır (dış ve iç çevresi). Çanın akordu üstündeki alaşım ölçüsünü azaltarak yapılır. Alaşımın çanın neresinden azaltılacağı belirlidir. Bunlar her armoniğin çıktığı yerlerdir. Çanın alaşımı % 78 oranında bakır, % 22 de kalaydan bileşir. Günümüzde, çanı sallamak için elektrik motoru kullanılır. Motor makarayı harekete geçirir. Eskiden makaraya ip sarılırdı. En dolgun ses, içten vuran tokmakla elde edilir. Dıştan vuran çekiç kullanılırsa, çıkan ses çok madeni olur .Bugün opera ve orkestralarda çan sesi akortlu madeni borulardan bileşen özel bir çalgı ile verilir. Notası, dördüncü çizgi Fa açkısı ile, Timbal veya Davul partisi üzerine yazılır. Gereğine göre, bütün seslerde yapılabilir. Sesinin etkisi, iki sekizli yukarıdandır. Bestenin yerine göre, hangi bey çanın kullanılacağı, bestecinin belirtmesi gerekir. Çanlar, dokunaklı ve görkemli etkiler bırakır.



MARİMBA

045 marimba

İng., Marimba
Tahta çubuklar üstüne vurulularak çalınan bir çalgıdır. Tahta çubukların altında sesi geniş bir alana yaymak için borular vardır.



VİBRAFON

044 vibrafon

Fr., Vibraphone
Maden çubuklar üstüne vurulularak çalınan bir çalgıdır. Metal çubukların altında sesi geniş bir alana yaymak için borular vardır.
Son düzenleyen GusinapsE; 27 Nisan 2006 02:13

Benzer Konular

3 Mayıs 2014 / Misafir Sanat
10 Kasım 2012 / Fırtına X-Sözlük
11 Şubat 2012 / emrecan Soru-Cevap
10 Kasım 2012 / P.u.S.u Taslak Konular