Arama

Vurmalı Çalgılar - Çan

Güncelleme: 2 Nisan 2009 Gösterim: 13.721 Cevap: 0
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
2 Nisan 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Vurmalı Çalgılar - Çan
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar
Çan, kökü tarih öncesi zamanlara dayanan bir çalgıdır. Çan sallanmağa başlarken, tokmakla vurularak ses çıkartılır. Verdiği temel notaya normal armonikleri eklenir (üst sekizli, beşli, küçük üçlü, alt sekizli). Bu armoniklerin doğruluğu, çanın ana çizgilerine bağlıdır (dış ve iç çevresi). Çanın akordu üstündeki alaşım ölçüsünü azaltarak yapılır. Alaşımın çanın neresinden azaltılacağı belirlidir. Bunlar her armoniğin çıktığı yerlerdir. Çanın alaşımı % 78 oranında bakır, % 22 de kalaydan bileşir. Günümüzde, çanı sallamak için elektrik motoru kullanılır. Motor makarayı harekete geçirir. Eskiden makaraya ip sarılırdı. En dolgun ses, içten vuran tokmakla elde edilir. Dıştan vuran çekiç kullanılırsa, çıkan ses çok madeni olur. Bugün opera ve orkestralarda çan sesi akortlu madeni borulardan bileşen özel bir çalgı ile verilir.
Notası, dördüncü çizgi Fa açkısı ile, Timbal veya Davul partisi üzerine yazılır. Gereğine göre, bütün seslerde yapılabilir. Sesinin etkisi, iki sekizli yukarıdandır. Bestenin yerine göre, hangi bey çanın kullanılacağı, bestecinin belirtmesi gerekir. Çanlar, dokunaklı ve görkemli etkiler bırakır.
can2

Çan, genellikle metalden, bazen de tahta, boynuz, cam ve kilden yapılan, sallandığında ya da kenarına vurulduğunda çınlayan içi boş bir kaptır. Çanlara eskiçağlardan bu yana her uygarlıkta rastlanır. Pek çok çeşidi bulunan çanlar değişik amaçlarla kullanılır ve kulla­nıldıkları amaca uygun biçimler alır.
Eskiçağlarda çanların özel güçleri olduğu­na, tanrılara seslenmeye, büyü yapmaya ve bozmaya, kötü ruhları kovmaya, yağmur yağ­dırmaya yaradığına inanılırdı. Günümüzde çanların en temel ve yaygın olan kullanım biçimi işaret vermedir. Saat başlarını belirt­me, yas ve şenlikleri duyurma, tapınmaya çağırma, tehlikeyi haber verme amacıyla kul­lanılırlar. Sahipleri izlerini bulsun diye hay­vanların boynuna asılan çanların yanı sıra, işaret verme amacıyla ulaşım araçlarında kul­lanılan çanlar da vardır. Gemilerde çan, bir başka adıyla kampana, saati ve nöbet değişik­liklerini haber vermek için kullanılır.
Kilise ve kızak çanlarında ses, çanın içinde­ki çan topuzunun çanın içine vurmasıyla elde edilir. Çıngırak adı verilen küçük çanlarda, çan topuzu yerine ufak metal parçaları ya da saçma kullanılır. Çin'deki kimi çanlarda da, çekiç ya da tokmakla çanın dış yüzeyine vuru­larak ses elde edilir. Çan yapımında çoğun­lukla bakır, tunç, gümüş ya da demir gibi me­taller kullanılır.
Çanlar toparlak ya da yumurta biçiminde, kesiti ise yuvarlak, dikdörtgen ya da çokgen olabilir. Batıda yaygın olan, lale biçimindeki çanlardır. Çeşitli kültürlerde çanların süslen­mesine özen gösterilmiş, çan süslerinde sim­gesel öğelere yer verilmiştir.
Hindistan'da günlük yaşamda çok çeşitli çanlar kullanılır.
Üst sıra, soldan sağa: Deve çanı, sucu çanı, kutsal inek çanı, Hindu tapınağı çanı.
Orta sıra: Hint fakiri çanı, fil çanı, tek atlı ya da iki tekerlekli araba çanı.
Alt sıra: Tatlıcı çanı, düğün çanı, öküz çanı.
can

Çanlar boyutlarına göre değişik sesler çı­karır. En büyük çan en kalın sesi verir. Farklı sesler çıkaran çanlarla oluşturulmuş "çan sistemi"nden elde edilen toplu çan sesi ile müzik yapılabilir. Bir çan sisteminde genellik­le 5 ile 12 arasında değişen sayıda çan bulunur. Çan sistemi ile müzik yapabilme beceri gerektiren bir sanattır.
Çan tokmaklarına bağlı tahta kaldıraçları ve pedalları bulunan ve bir klavye aracılığı ile çalınan kariyon adlı çalgı en az 23 çandan oluşur. Genellikle bir kuleye yerleştirilen kanyonların en ünlülerinden biri Belçika'daki Bruges'tedir. 17. yüzyılda Flaman çan dö­kümcüleri kariyon sanatını doruk noktasına ulaştırdılar. 74 çandan yapılmış 92 ton ağırlı­ğındaki dünyanın en büyük kariyonu New York'da Riverside Kilisesi'nde bulunan Laura Spelman Rockefeller Anıtı'ndadır.

Çanlar Nasıl Yapılır?

can1

Müzik aletlerinin en eskilerinden biri olan çanlar, yaklaşık 4.000 yıl öncesindeki
Tunç Çağı'ndan bu yana döküm yöntemiyle yapıldı. Çan dökümü günümüzde de önemini korumaktadır. Döküm için çanın boyutlarına göre bir kalıp hazırlanır. Çanın alması istenen biçime göre hazırlanan bu kalıbın dış yüzeyi kum ya da harçla kaplanır. Kalıbın çevresine, çanın kalınlığını oluşturacak biçimde bir boş­luk bırakarak kubbe biçiminde ikinci bir kalıp yerleştirilir. Eriyik durumdaki metal alaşımı aradaki boşluğa dökülür. Çan dökümünde genellikle bir bakır ve kalay alaşımı olan tunç kullanılır. Çanın çatlamasını önlemek için metalin soğuma süreci sürekli denetlenir. Büyük boyutlu çanların soğuması iki hafta sürebilir. Çan soğuduktan sonra kalıp kırıla­rak yüzeydeki ve içindeki pürüzler temizlenir; döndüre döndüre iç yüzeyi kesici aletlerle in­celtilerek çandan istenilen tını elde edilir. Çan daha sonra cilalanır.
İlk çanlar Tunç Çağı'nda yapılmıştı. Tari­hin en usta çan yapımcıları, İÖ 1000'lerde
yaşamış olan Çinliler'dir. Roma dönemi çan­ları perçinlenmiş dövme demirden yapılırdı. Avrupa'da sonraki birkaç yüzyıl boyunca unutulan çan yapımı sanatı, İS 8. yüzyılda keşişler tarafından yeniden keşfedildi. Avru­pa'nın en usta çan dökümcüleri, ses akordu­nun inceliklerini ilk önce öğrenerek geliştiren Belçikalılar ve Hollandalılar oldu.
Günümüze kadar yapılmış olan çanların en büyüğü Moskova'daki Çar Çanı'dır. Boyu 5,8 metre, ağırlığı ise 196 tondan fazladır. Hâlâ kullanılmakta olan en büyük çan ise Birmanya'da bulunan 90,6 ton ağırlığındaki Mingun Çanı'dır.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

3 Ekim 2012 / _cesminaz_ Sanat
9 Mart 2010 / Misafir Sanat
2 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Sanat
2 Ocak 2012 / Daisy-BT Sanat
27 Mayıs 2013 / AndThe_BlackSky Sanat