Arama

Telli Çalgılar - Kanun

Güncelleme: 10 Aralık 2014 Gösterim: 64.067 Cevap: 3
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
24 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Kanun
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Kanun, daha çok Ortadoğu ülkelerinde ve Türkiye'de kullanılan telli bir çalgıdır. Eski Mısırlılar'ın ve Sümerler'in çalgıları arasında kanunun atası sayılabilecek telli çalgılar var­dı. Ünlü bilgin Farabi'nin bu çalgılardan yola çıkarak kanunu geliştirdiği söylenmektedir.
Farabi'den sonra Araplar'ın geleneksel çal­gı takımında seçkin bir yer tutan kanun, gene bir doğu çalgısı olan santurla ve batı çalgısı klavsenle akrabadır. Çeşitli ülkelerde değişik boyutlu kanunlar kullanılmasına karşın tel sayısı dışında, kanunların temel özellikleri değişmez. Kanunun dik yamuk biçimindeki gövdesi ahşaptır. Dik kenara bitişik ve üzeri deri gerili bir bölüm vardır. Köprü de denen uzun eşiğin ayakları, bu gergin deri üzerine basar. Dik kenardaki deliklere bağlanan tel­ler, eşik üzerinden geçirilerek eğik kenardaki burgulara sarılır. Böylece teller uzun kenar ile kısa kenar arasında birbirine paralel bir bi­çimde gerilmiş olur ve tellerin boyu buna göre uzun kenardan kısa kenara doğru azalır. Tellerin akordu, burguların özel bir anahtar yardımıyla sağa ya da sola döndürülmesiyle yapılır. Tellerin çoğu üçer üçer, pes yöndeki birkaçı ise ikişer ikişer bağlanır. Eskiden bağırsaktan yapılan teller, günümüzde nay­londan yapılmaktadır. Kanunda, aynı telin daha tiz ya da daha pes ses çıkarmasını sağlamak için başka hiçbir telli çalgıda bulun­mayan bir mandal düzeneği vardır. Burgular­dan hemen önceki dip eşiklere bitişik olarak sıralanan ve tellerin hemen altında bulunan küçük mandallardan her biri kaldırılıp indiri­lerek tellerin tiz ya da pes ses vermesi sağlanır. Tellerin çoğu için metalden yapıl­mış ortalama dokuz mandal yerleştirilir.
Kanun oturarak ya da bağdaş kurarak çalınır. Bunun için iki diz üzerine yatay olarak konur. Her iki elin işaret parmağına takılan metal yüzüklere sokulan iki mızrapla tellere dokunularak çalınır. Mandalı indirmek ya da kaldırmak gerektiğinde, sağ elle çalma işi sürdürülürken, sol elle mandalın konumu değiştirilir. Mızraplar bağa, fildişi ya da boy­nuz gibi maddelerden yapılır. Kanun çalan sanatçıya "kanuni" denir.
Günümüzdeki klasik Türk müziği topluluk­larının vazgeçilmez çalgılarından olan kanun, gerek akordunun bozulmaması, gerek tel sayısının çok olması nedeniyle, değişmez sesli akort çalgısı olarak kabul edilir; öteki tüm çalgıların akordu, kanununkine uydurulur.
17. yüzyılda bir süre kullanıldıktan sonra rağbet görmeyip bırakılan kanun. Kanuni Hacı Arif Bey gibi büyük bir kanun sanatçısı­nın etkisiyle, yeniden ilgi gördü ve yaygın biçimde kullanılmaya başlandı. Mandal düze­neği gitgide geliştirilerek bugünkü yapısına kavuşan kanun, Türkiye'de yaklaşık üç buçuk oktavlık bir ses alanına sahiptir.
79 tona sahip bir Türk kanunu
800px79tonekanunontheco

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
SUNU - avatarı
SUNU
Ziyaretçi
20 Mayıs 2010       Mesaj #2
SUNU - avatarı
Ziyaretçi
th30468kanuni1ao4
Uygurların, dizler üzerine yatırılarak çalındığı için YATUK veya YATOGAN dediği Kanun'a bu isim -Kopuz'a da El-Oud demiş olan- Araplar tarafından verilmiştir (Yunanca 'kural' anlamındaki Kanon'dan).
Sponsorlu Bağlantılar
Batıda önce Epinet, sonra Harpsikord, sonra Org, en sonra da Piyano olarak geliştirilen sabit perdeli tokmaklı sazların prototipi olan Kanunun, biri 24'lü, öbürü 26'lı denen iki boyu vardır ki aralarındaki fark, 26'lının üst (tiz) kısımda iki fazla perde ile genişletilmiş olmasıdır. Mekan değişikliklerinden akordu en az etkilendiği için (batının piyanosu gibi) mu*****izin diyapazon'u (akort aleti) kabul edilmiştir.


KANUNUN YAPISI
th 30608 kanun2
Herhangi bir marangozun kolayca yapabileceği basit bir kasası vardır. Sonuç itibariyle altı üstü kaplanıp üstüne teller gerilmiş, içinde bölmeleri olan bir dikkenar yamuk tabla. Ama müzik aleti olarak özelliğini ve üstünlüğünü, göğüs ağacı, bölme ve balkonları, derisi, eşiği ve özellikle mandal sistemi gibi incelik ve ustalık isteyen elemanlarından alır.
Sazın önce altı da, üstü de boş olan iskeleti (karkası), sağ üst ve alt köşeleri 90, sol üst köşesi 55, sol alt köşesi (sivri ucu) 35 dereceli bir yamuk olarak üç kenarın sağ yanı 42, uzun alt yanı 100, üst dar kenarı 36 cm boyda (10-12-20 mm en ve hepsi 42 mm yükseklikte) yanlıklarla meydana getirilir.
Sazın zamanla eğilmemesi için alt ve üst iskelet yanlıklarında damarlar üstte olur. 78 cm boyundaki yamuk kısım ise; biri, tellerin gerilmesini sağlayan (akgürgen veya abanozdan) burgu (veya çivi)lerin bulunduğu 78 delikli ıhlamur burgu tahtası (6 cm genişlik ve yuvarlak alnı dışta 1.5, kavisli olarak birleştiği iç kısmı 4,5 cm kalınlıkta), diğeri, Türk musikisinin koma aralıklarını vermeye yarayan madeni mandalların bulunduğu, üst uçta 3, alt uçta 13 cm genişliğindeki (gürgen, kelebek veya maundan) mandal tahtası olmak üzere iki parçadan meydana gelir.
Arka (alt) kapak kontrplak üzerine düz veya istenilen desende kaplamadan (4 mm), üst kapak (göğüs) ise çınar ağacındandır (3 mm). Böylece kanunun bitmiş kalınlığı 49-50 mm olur ve sazın -derisi, eşiğinin gövdesi ve mandalları hariç- her tarafı cilalanır.
Aletin sağ tarafında 12-19 cm ölçüsünde oğlak derisiyle kaplı dört bölüm vardır eşik adı verilen kelebek köprünün dört ayağı, aynen klasik Sinan köprülerindeki gibi, pabuç denen dikdörtgen yük yayıcıları vasıtasıyla, tellerin yükünü deriye yükler (deri patlaması bu yüzden kanunu çalınamaz hale getirebilir). Kelebek eşiğin üst kısmına, basan tellerin ezmemesi için, sert ağaçtan parabolik küçük bir parça ilave edilir.
Kanunun herbir perdesi, tek ses verecek kadar kusursuz şekilde kaynaştırılmış, tiz bölgeye doğru çapları incelen üçer naylon telden oluşur.

24'lü kanunların 3x24=72 teli, üç oktavı aşan 26'lı kanunların ise 3x26=78 teli vardır.
Eskiden barsak olan teller zamanla naylona dönüşmüştür. İcracıların en fazla tercih ettiği tellerse, Amerikan malı Dupont marka olanlardır.

Bu tellerin akordu
24'lü kanunlarda Kaba Yegah'tan (en kalın Re/piyanoda La 1) Tiz Acem'e (en ince Fa/piyanoda Do 5);
26'lı kanunlarda ise Kaba Yegah'tan Tiz Muhayyer'e (en ince La/piyanoda Mi 5) kadar, yaklaşık 3.5 oktavdır.
Kanun tellerini akort etmek için pirinçten dökme, içi burguların kesidine uygun olarak kare, tutup döndürülecek başlığı işlemeli bir akort anahtarı kullanılır. İcra sırasında anahtar burgulardan birinin üzerinde, çalınmadığı zamanlarda ise mızraplarla birlikte bir küçük çantada muhafaza edilir.

Tellerin kalınlığı
inceden kalına doğru, Tiz Muhayyer'den Tiz Hüseyni'ye 0.60
Tiz Neva'dan Muhayyer'e 0.70
Gerdaniye'den Neva'ya 0.80
Çargah'tan Rast'a 0.90
Acemaşiran'dan Kaba Çargah'a 1.0
Kaba Buselik ile Kaba Dügah 1.10
Kaba Rast ile Kaba Acemaşiran 1.20
Kaba Hüseyni Aşiran ile Kaba Yegah da (son tel, en kalın Re) 1.30 mm çapındadır.
Kanun, 0.6 mm et kalınlığı ve 1-1.5 cm genişliğindeki gümüş yüksüklerle işaret parmaklarının alt kısmına tesbit edilen, bağa'dan yapılmış, et kalınlığı 0.5-0.9 mm, eni 8, boyu 50 mm parlatılmış mızraplarla, tellere üst ve alttan vurularak çalınır.
Sazın göğsünde, kasa içindeki sesin dışarıya daha güzel çıkmasını sağlayan, üçü köşelerde büyük, üçü de yanlarda bunların arasında olmak üzere etrafı filetolu 6 adet işlemeli kafes vardır. Kenar suları ise iki renkli kaplama veya 1.5 mm masif ağaçtan kıl testereyle kesilip erkek-dişi geçmeli olarak yapılır.
Bölmeleri filetolu olan derili kısmın dış tarafında, eşikten atlayıp burgulara ulaşacak olan tellerin ucunun kalın düğümle bağlandığı kanalı örten ve kızak içinde çalışan, aynı şekilde su deseniyle süslenmiş ince bir ağaç vardır adına sürgü denir.

Kanun nasıl taşınır?
Burgu tahtasının sivri ucu, keman sapındaki gibi (tabii çok daha iri) oyma bir salyangoz'la bitirilir ve saz buradan tutularak taşınır.
Kılıfının ise (çantası) gövdesi hafif olsun diye kavaktan yapılıp altı üstü vinylexle kaplanır, yamuk kısmına menteşe, ağırlık merkezine de bir sap konur.
Mu*****izin mızraplı sazları içinde çın çın öten sesiyle en 'dişi'si, yani en kalabalık topluluklarda dahi kendini duyuran sazı olan Kanun, sabit akortlu ve hazır sesli olması bakımından, çalınması kolay gibi görünen eşsiz bir renk ve melodi sazıdır. Halk arasında "Kedi gezinse bir nağme çıkar" deyiminin yerleşmiş olması bu yüzdendir. Ancak saz hiç de göründüğü gibi kolay değildir Tel takılırken akort kaynatmak, aktarımlarda mandal eksikliği ve telden tele süzmeler (glissando) sazın ciddi problemleri arasındadır. Paralel oktavlarla, veya alttaki veya üstteki sesi sabit tutarak, başparmak çarpmaları veya tırnak-mandal kaydırmalarıyla, eller notanın birinci satırındayken gözlerle ikinci satırı okumak ve hızlı parçalarda geçkiler için gereken mandalları zamanından önce (ve çatırtısız) ayarlamak, ayrıca armoni düzenindeki birkaç tele mızrap ve parmaklarla aynı anda vurarak (batı müziği özentisiyle dahi olsa) gitar veya arp tekniğiyle melodiler çalmak, pek kedilerin becerebileceği iş değildir.
Müzisyenler içinde dahi "iyi" denen kanuniler; akort kulağı çok sağlam, makam-usul perde ve geçki bilgileriyle deşifre ve transpozeleri ileri seviyede olan, hangi müzik türünde hangi volümde çalacağını bilen, "içerden" (göğüs ortasından) icranın yumuşaklığı ile eşiğe yakın bölgedeki sert ve madeni sesler arasındaki farkı bilen, ezber repertuarı zengin olan ve refakatte solist takibine önem verenlerdir.

Kanun Sanatçılarımız
Kanun ülkemizde Kanuni Ömer Efendi ve Kanuni Hacı Arif Bey gibi iki büyük isimle tanınmıştır. Sonra sırasıyla Ferid Alnar (ilk Kanun Konçertosunun bestecisi ve icracısı virtüoz) Artaki Candan'la Şeref Hanım gelmişler, onları da
  • refakat virtüozu Vecihe Daryal
  • Naime Sipahi
  • Fikret Kutluğ
  • piyasa tarzının virtüozu Ahmet Yatman
  • İsmail Şençalar
  • Mehmet Kutlugün
  • Nuri Şenneyli
  • Nevzat Sümer
  • Cüneyd Kosal
  • Hüsnü Anıl
  • Hilmi Rit
  • Dr. Zekai Süer
  • Erol Deran
  • Gültekin Aydoğdu
  • Ruhi Ayangil (Konçertonun besteciden sonraki ilk icracısı)
  • Tahir Aydoğdu (Konçertonun ikinci icracısı)
  • B. Reha Sağbaş
  • İhsan Özer
  • Taner Sayacıoğlu
  • Halil Karaduman
  • Ahmet Meter
  • Göksel Baktagir
ve diğer kız-erkek genç kanuniler izlemiştir.
Bunların içinde özel üslup sahibi olup 20. yy. kanun icra sanatının gelişmesine katkıda bulunmuş olan başlıca isimlerse
  • Ferit Alnar
  • Vecihe Daryal
  • A. Yatman
  • Erol Deran
  • Halil Karaduman'dır.
Kanun Yapıcı Sanatkarlar
Eski üstad Uzunyan'dan sonra, günümüzde
  • Ejder
  • M. Yücel
  • Erkin Gündoğdu
  • Ataç Sevil
  • Binay Günay
bilinen iyi kanun yapıcıları arasındadır.

Kaynak: Kanun nedir?

Son düzenleyen asla_asla_deme; 26 Ekim 2010 15:53
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
17 Temmuz 2012       Mesaj #3
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Kanun
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Bir incesaz çalgısı. Bir köşesi kesilmiş dikdörtgen biçiminde tahta bir tekne üzerine teller geçirilerek yapılmıştır. Kucakta, tırnak adı verilen ve iki elin işaret parmaklarına takılan metal mızraplarla çalınır. Tel sayısı değişik olmakla birlikte klasik kanunda 72 tel vardır. 9. yüzyılda Farabi tarafından bulunduğu söylenir. Daha eski çağlarda Doğu ülkelerinde adları değişik, benzer çalgılar kullanıldığı bilinmektedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
In science we trust.
Jumong - avatarı
Jumong
VIP VIP Üye
10 Aralık 2014       Mesaj #4
Jumong - avatarı
VIP VIP Üye
Kanun (Müzik aleti)
Ansiklopedim.net

Türkiye ve Orta Doğu ülkelerinin yanı sıra, Yunanistan’da da kullanılan telli bir çalgı. Kanunun bazı kaynaklara göre büyük Türk bilginlerinden Farâbî tarafından icat edildiği söylenir, aynı kaynaklar Farâbî’nin Kanun üzerinde çeşitli değişiklikler yaptığını da öne sürer. Ancak, antik çağda Mısır ve Sümerliler tarafından kullanıldığını gösteren bazı tarihî belgelerden başka, eski bir Arap söylencesine göre de, İbn-i Hallegan’ın icat ettiği söylenir.
Kanunun eğik kenarı uzun bir yamuk biçimindedir, bu şekilde yapılmasının amacı, tellerinin boyunun ayarlanmasındandır. Akort yapmaya yarayan burguların konduğu bu sol tarafa daha sonra mandallar eklenmiştir. Biçim olarak kalınlığı az olan tahta bir kutuya benzer. Teller göğüs üzerine birbirine paralel olarak üçer üçer gerilmiştir. Kanunun boyu 95-100 cm, eni 38-40 cm ve kalınlığı 4-6 cm arasında değişen, sağ tarafı iki dik açılı bir yamuk şeklindedir. Genellikle yapımında köknar ya da lâdin, çınar, ıhlamur, gürgen ve kayın kullanılır. Sağ taraftaysa, teller eşik denilen bir köprü üzerinden geçer ve bu köprünün altında rezonansı sağlayan deri bulunur, bu derilerde oğlak ya da balık derisi kullanılır. Tellerin geriliminden dolayı, deri üstünde oluşan yük, yaklaşık 1 ton kadardır. Yaklaşık 3,5 oktavlık ses alanı ve çeşitli çalgılar arasında kendine özgü gösterişli ve ahenkli sesiyle yer eden, her türlü duyguyu zengin bir şekilde ifade etmeye uygun kanun, bütün parmaklar kullanılarak, arp, gitar tekniğine yakın bir teknikle çalınır.

🌘 🚀

Benzer Konular

30 Kasım 2009 / ThinkerBeLL Sanat
5 Ocak 2015 / Keten Prenses Sanat
25 Kasım 2011 / Keten Prenses Sanat
9 Eylül 2011 / BYAYD SPEOPLE Sanat
9 Nisan 2009 / Keten Prenses Taslak Konular