Arama

Ebru Gündeş

Güncelleme: 16 Nisan 2016 Gösterim: 174.326 Cevap: 5
BARIŞ - avatarı
BARIŞ
Ziyaretçi
16 Kasım 2006       Mesaj #1
BARIŞ - avatarı
Ziyaretçi
ebru gundes5 1http

Sponsorlu Bağlantılar
12.10.1974 İstanbul doğumlu. İlkokulu Ankara'da okudu. Daha sonra ailesiyle birlikte İstanbul'a gelen Ebru Gündeş, maddi imkansızlıkları yüzünden öğrenimini yarım bırakmak zorunda kaldı.

- Küçük yaşlarda sesinin güzelliği çevresindekilerce farkdildi. Daha sonra bir yakınları, o sıralar kurulma aşamasında olan Raks Neşe Müzik'in ortağı Neşe Demirkat'a Ebru Gündeş ve annesi Müjgan Kumartaşlıoğlu'nu götürerek görüştürdü.

- Dinlediği ilk anda büyüleyen ve bu muhteşem sesi Türk halkının beğenisine sunmak istediğini söyleyen Neşe Demirkat, Ebru Gündeş'i ünlü prodüktör Koral Sarıtaş ve Selçuk Tekay'ın profesyonel ellerine teslim etti.

- Koral Sarıtaş, sahne tecrübesi kazanması için Ebru Gündeş'in Emel Sayın'a vokal yapmasını istedi. Sayın'a bir ay vokal yapan Gündeş, ilk sahne deneyimini böylelikle yaşamış oldu.

- Bu gelişmeleri takiben 1994 yılında ilk albümü "Tanrı Misafiri" çıktı. Ajda Pekkan'ın seslendirdiği bu şarkıyı Ebru Gündeş'in sesi ve yorumuyla dinleyenler onu benimsemekte güçlük çekmediler. Ve o günlerde "Bu kadar küçük bedenden, böylesine kuvvetli bir ses nasıl çıkar" diyenlerin hayranlıkları her geçen gün daha da arttı.

- İlk albümüyle müzik piyasasındaki kalıcılığını ispat eden Ebru Gündeş 1.250.000'lik bir tiraj elde etti.

- Bir anda Türkiye'nin gündeminde bomba gibi patlayan Gündeş'in bu başarısı ikinci albümü "Tatlı Bela" ile iyice perçinlendi.

- Daha sonra üçüncü albümü "Ben Daha Büyümedim" diğer çalışmalarını takip eden başarılı bir albüm oldu.

- Dördüncü albümü "Kurtlar Sofrası".

- Beşinci albümü "Sen Allah'ın Bir Lutfusun"

- Altıncı albümü "Döne Ne Olur" ile müzik marketlerdeki yerini alan Ebru Gündeş'in bu çalışması son dönemin en iyi satan albümleri arasında yer almaktadır.

- "Dön Ne Olur" albümünün basın tanıtımı sırasında elim bir rahatsızlık geçiren Ebru Gündeş, 1 Aralık 1999 günü beyin kanaması teşhisiyle yattığı hastanede 2 ciddi ameliyat geçirerek 16 Aralık 1999 günü taburcu oldu.

- 2001 yılında çıkardığı yedinci; AHDIM OLSUN isimli albümünde Türkiye'nin en iyi söz yazarları, bestecileri ve aranjörleriyle çalışan Ebru Gündeş albüm kalitesi ve tirajıyla müzik piyasasının gündemine oturmayı yine başarmıştı.

- 2003 yılında ise adı ŞAHANE albümü sevenleriyle buluştu. Sekizinci albümüyle bugüne kadar elde ettiğibaşarıyı ve satış grafiğini yakalayan Gündeş; bunun haklı gururunu taşıdı.

- Ve son albümü BİZE DE BU YAKIŞIR ile müzik marketlerdeki yerini alan Gündeş, kariyerinin en güzel ve verimli günlerini yaşadığını söyleyerek son hız çalışmalarına devam ediyor.
Son düzenleyen Safi; 16 Nisan 2016 17:32
Biyografi Konusu: Ebru Gündeş nereli hayatı kimdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Aralık 2006       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ebru Gündeş'in yepyeni aLbümü ''KAÇAK'' Tüm müzik marketlerde...

Sponsorlu Bağlantılar


Aranjelerini ve müzik yönetmenliğini Taşkın Sabah'ın yaptığı albüme ismini veren şarkı olan "Kaçak"ın sözlerini Sezen Aksu yazdı, Bülent Özdemir besteledi. Albümde Sezen Aksu'ya ait "Hayatta Başarılar Diliyorum" ile, Metin Arolat'ın yazıp bestelediği "Gidiyorum" adlı şarkıların yanı sıra, üç tane de cover parça var. Orhan Gencebay'dan "Dertler Benim Olsun", Selami Şahin'den "Seni Sevmediğim Yalan", Şakir Askan ve Yılmaz Tatlıses'ten "Seni Sevmeyen Ölsün" adlı şarkılar, yeni düzenlemeleriyle albümde yer aldı.

Albüme ismini veren "Kaçak"a Mustafa Mayadağ yönetmenliğinde klip çekilirken, Gündeş'in albüm fotoğraflarında Zeynel Abidin Ağgül'ün imzası var.

01 - Hayatta Basarilar Diliyorum
02 - Mazi
03 - Kacak
04 - Seni Unuturum
05 - Derlter benim olsun
06 - Mutluluklar Diliyorum
07 - Saygilarimla
08 - Iyi Sanslar
09 - Gidiyorum
10 - Seni Sevmedigim Yalan
11 - Seni Sevmiyen Ölsün

Son düzenleyen Safi; 16 Nisan 2016 17:31
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
18 Aralık 2006       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
hayata bakış açısı
Kendini zor bir kadın olarak tanımlayan Ebru Gündeş, " Ben kuralları,oturmuş belli bir hayatı düzeni olan zor bir kadınım. Bir insanın benimle olması çok zor. Ben çok severim. Bir erkeğin bir kadından isteyebileceği en güzel şeyin o olduğuna inanıyorum.Reddedilmeye tahammül edemem diyen Gündeş, "Artık kendimi yıpratmayacağım,buna müsaade etmeyeceğim" diyor...,, ,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,


Geçirdiği beyin kanaması ile sevenlerine korkulu anlar yaşatan ama yaşama bağlılığı ile eski günlerine kısa sürede dönen Ebru Gündeş, artık hayata daha sıkı bağlı.Gündeş hayatındaki en önemli şeyin işi olduğunu söylüyor."Ben işimi yaşayan bir insanım. İşim olmassa hayatıma giren yegane ışık kapanır.Ve ben karanlıkta kalırım" diyen Gündeş, işine geri dönmeseydi psikolojik olarak bunalıma gireceğini söylüyor.Ebru Gündeş artık hayatında hiçbir şeyi planlamadığını söylüyor... Sadece günü ve saati yaşadığını söyleyen sanatçı, "Hiç bir şey plana ve programa göre olmuyor" diyor.
Üzüldüğümüz insanlara hayranlık duyamayız, oysa Ebru Gündeş bunu başarmıştı. Bakın, nasıl... "Allah bana Zeki Müren gibi sahnede ölüm nasip ederse ne kadar sevinirim. Keşke şu en güzel dönemimde sahnede ölebilsem." Nisan 1998'de verdiği bir röportajda, şarkı söylemeyi ne kadar sevdiğini anlatırken böyle söyledi Ebru Gündeş. Bu sözlerden 1.5 yıl sonra, onlarca kamera çekim yaparken, yani bütün bir ülkenin sahne olduğu bir "konser" sırasında az kalsın ölüyordu. Artık ezberlediğimiz yere düşme anı için yazılanların tümünde, özellikle gülümsemesi hatırlatılarak, Ebru'nun yaşam hırsıyla ölüme bile direndiği vurgulandı. İlk bakışta öyle görünüyor. Yine de şu cümlenin 23 yaşında bir genç kızın ağzından çıktığını unutmayalım: "Keşke en güzel dönemimde sahnede ölebilsem." Gerçeği bilmiyoruz ama o gülüşün, ölümün kendisine "sahnede" nasip edilmesinden kaynaklanmış olması pek muhtemel.
Hayatının temel belirleyeni ihtiras olan bütün insanlar gibi durmadan koşuyordu ama, zaman zaman bu "delice koşu"nun bitmesini de arzuluyordu. Kendini yukarda hisseden herkes gibi, bir gün aşağı düşmekten delice korkuyordu; bir gün düşmekten delicesine korkan herkes gibi, ölümün "en güzel dönemde" gelmesini arzuluyordu. Çok güçlü, hayatı çok seven, çok iradeli bir insan olduğu söylendi hep. Sanki, zaman zaman çok zayıf, hayatla her an vedalaşabilecek kadar yorgun ve iradesiz de olabildiği söylense, haksızlık edilecek.
Oysa o bunların hepsinin toplamıydı ve öyle olduğunu hiçbir zaman gizlememişti. Zayıflığını itiraf edebilecek kadar güçlüydü; halk, şarkılarının yanı sıra "dobra, delikanlı" yanını da çok sevmişti. Hatta belki o yanını daha çok.
Biri için üzülüyorsak ona hayranlık duymamız zorlaşır. Ama biri bunu bir kez sağlarsa, artık ne yaparsa affedilir. Ebru Gündeş bunu başarabilen nadir insanlardan biriydi. Yaşıyla, çelimsizliğiyle, babasına özlemi ve baba öfkesiyle, terkediş ve terkedilişleriyle örülü hikâyesi böyle bir konum sağladı ona. Artık yalan da söylese (defalarca söyledi), burnu büyüklük de etse (defalarca yaptı), gömlek değiştirir gibi sevgili de değiştirse (defalarca değiştirdi) affedilecekti (defalarca affedildi




Son düzenleyen Safi; 16 Nisan 2016 17:31
careless_WhispeR - avatarı
careless_WhispeR
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
26 Aralık 2006       Mesaj #4
careless_WhispeR - avatarı
VIP i Jυѕт ∂ιє∂ ιη уσυя αямѕ
HARİKA Bİ YORUMCU
MU970034TK202 250
http://www.msxlabs.org/forum/signaturepics/sigpic184255_2.gif
BuRaK74 - avatarı
BuRaK74
Ziyaretçi
31 Ocak 2007       Mesaj #5
BuRaK74 - avatarı
Ziyaretçi
Sadece sevmeyi bilenler için söylüyorum
Seviyorsanız allahına kadar
Seviliyorsanız allahına kadar sevip
Nankörlük görüyorsanız
Boşverin gitsin..
BlueMoon - avatarı
BlueMoon
Ziyaretçi
8 Aralık 2008       Mesaj #6
BlueMoon - avatarı
Ziyaretçi
Ebru Gündeş, 12 Ekim 1974 tarihinde İstanbul´da doğdu.Konfeksiyon işçisi olarak çalıştığı yıllarda sesinin güzelliğini duyan bir tanıdık vasıtasıyla Neşe Demirkat´a götürülür. Amaç, Ebru Gündeş´in Allah vergisi güçlü sesini değerlendirmek ve müzik piyasasına kaliteli ve genç bir ses sunmaktır.Neşe Müzik Yapım, o günlerde henüz kurulmadığı için Neşe Demirkat, bu sesi değerlendirmeleri için Marş Müzik Yapım´ın o zamanki yöneticisi Koral Sarıtaş ve ünlü kemani ve besteci Selçuk Tekay´a yönlendirir onu.Gündeş, bu iki önemli müzik adamından da tam not alarak Marş Müzik Yapım´la anlaşır.
Albüm hazırlıklarına başlamadan önce sahne tecrübesi kazanmak ve şöhret dünyasının büyüleyici dünyasına alışabilmek için bir süre Emel Sayın´a vokalistlik yapar. Güzel sanatçı, çok kısa sürede uyum sağlayarak ilk albümünün hazırlıklarına başlar.

Ve 1993 yılında 'Tanrı Misafiri' adlı ilk albümü müzik dünyasına bomba gibi düşer. Selçuk Tekay´ın prodüktörlüğünü, Özkan Turgay´ın aranjörlüğünü yaptığı albümde Gündeş, ilk albümünde milyonluk satış rakamına ulaşır.
Bu albümle birçok ödüle layık görülen Gündeş, 1994 yılından başlayarak Kral TV Video Müzik Ödülleri´nde 'En İyi Kadın TSM Sanatçısı' ödülünü üç yıl boyunca kimseye kaptırmaz.

Ebru Gündeş, ilk albümün ardından hemen ikinci albümün hazırlıklarına başlar ve ertesi yıl 'Tatlı Bela' yayınlanır. Genç sanatçı, 'Tatlı Bela'da bu sefer ağırlıklı olarak slow ve romantik parçalar seslendirir.

'Ben Daha Büyümedim' adlı üçüncü albümü 1995 yılında çıkar.Albüm, 'Fırtınalar' adlı ilk hitiyle ses getirirken Gündeş, 'Ben Daha Büyümedim' ve 'Çok mu Gördünüz' adlı parçalarla eleştirilere sitem eder.Bu albüm, Ebru Gündeş´in müzik hayatında Serdar Ortaç´la olan birlikteliğin de başlangıcı olur.

'Kurtlar Sofrası' adlı dördüncü albümü 1996 tarihinde çıkar. Bu arada oyunculuk tekliflerini de değerlendiren Ebru Gündeş, albümlerinin ismini taşıyan televizyon dizilerinde başrol alır.

İki yıllık bir aranın ardından 1998 yılında 'Sen Allahın Bir Lütfusun' adlı albümü müzik marketlerdeki yerini alır. Albüm, Selçuk Tekay´ın yanında Kerem Ökten´in yönetmenliği ve aranjörlüğünde gerçekleşir. Oniki şarkının yer aldığı albüm, Ebru Gündeş´in kendi tarzını sağlamlaştırdığı bir çizgidedir.

Ebru Gündeş 2000 yılında hayranlarının karşısına yepyeni bir albümle çıktı. 'Dön Ne Olur' adını taşıyan bu albümünün stüdyodaki tanıtımı sırasında , basın mensupları önünde beyin kanaması geçiren Ebru Gündeş, bir süre hastanede kaldıktan sonra, uzun bir süre de dinlenerek hayranlarından uzak kaldı. Ancak hayranları ona olan sevgilerini albümüne yansıttılar ve Ebru Gündeş´in 'Dön Ne Olur' albümü milyon barajını geçerek büyük bir rekora imza attı. Tarık Ağansoy´un düzenlemelerini yaptığı albümde, genç söz yazarı ve bestecilerin de parçaları bulunuyor. Sezgin Büyük, Altan Çetin, Sinan Özşeker, Ertuğrul Polat, Hakkı Yalçın´ın yanısıra Sezen Aksu´nun unutulmaz 'Hata' parçası da albümde yer alıyor. Sanatçının alışılagelen çizgisini sürdürdüğü albümde bir de sürpriz yaptığı 'Deli Deli' isimli çocuk parçası da yer alıyor.

Uzun bir süre dinlenme döneminin ardından, ilk konserini 11 Mart 2000 gecesi Bostancı Gösteri Merkezi´nde veren Ebru Gündeş, konserin tüm gelirini Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Vakfı Hastanesi Reanimasyon Kliniği´ne bağışladı.
DİSKOGRAFİ:
Tanrı Misafiri (1993)
Tatlı Bela (1994)
Ben Daha Büyümedim (1995)
Kurtlar Sofrası (1997)
Sen Allahın Bir Lutfusun (1998)
Dön Ne Olur (2000)
Son düzenleyen Safi; 16 Nisan 2016 17:32

Benzer Konular

2 Temmuz 2010 / _Yağmur_ Tiyatro tr
9 Aralık 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap
7 Aralık 2009 / Rios Spor tr
24 Şubat 2012 / _Yağmur_ Tiyatro tr
30 Nisan 2016 / Şeb-i Yelda Şarkı Sözleri