Arama

Kıraç - Sayfa 3

Güncelleme: 2 Şubat 2012 Gösterim: 80.606 Cevap: 41
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
1 Şubat 2010       Mesaj #21
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
Yıldızlı Bir Gün Video [TRT Müzik]

Sponsorlu Bağlantılar
nve00025
nve00026nve00027


Izlemek icin tiklayin >>>> Yıldızlı Bir Gün Video [TRT Müzik]



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
1 Şubat 2010       Mesaj #22
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
Kıraç - Özel Haftasonu Video [Number One TV]

Sponsorlu Bağlantılar



nve00029u nve00030
nve00031p nve00032i





Izlemek icin tiklayiniz >>>>> Kıraç - Özel Haftasonu Video [Number One TV]

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
xprensx - avatarı
xprensx
Ziyaretçi
15 Şubat 2010       Mesaj #23
xprensx - avatarı
Ziyaretçi
evet o konserde bende vardım kıraç'ın eli ayagına dolanmışcasına heycanlı ve bir o kadarda mutluydu konya kampüste çok güzel vakitler geçirdik neredeyse tüm konya ordaydı..
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
15 Şubat 2010       Mesaj #24
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
GERÇEK SANATÇILARIN HEPSİ EINSTEIN'DAN DAHA ZEKIDIR...

Sanatçıların yaşarken zaman zaman halkın gözünden kaçsa da öldüklerin de ayrı yere konduklarını söyleyen Kıraç' a göre gerçek sanatçı bildiğini söyleyendir. Galileo ve Christoph Colomb gibi...

kirac2028329 JPG

'Kayıp Şehir' , 'Zaman' , 'Benim Yolum' gibi sevilen albümlerin yanısıra çok
sayıda dizinin müziğine imza atan Kıraç' la Kavacık'ta çalışmalarını yaptığı stüdyosunda konuştuk.

Yolcu kaçıncı albümünüz ?
-Solo olarak yedinci albüm.

Klasikleşmiş türküleri rock tarzında yorumladınız, tepkiler nasıl?
-Şu ana kadar tepkiler çok iyi.Hiç türkü dinlemeyen insanlar bile albümü çok beğendi,'Çok duygulu' dedi.Lirik bir anlatım var.

Şarkıları farklı kıldığınıza inanıyormusunuz?
-Herzaman söylüyorum bu türküler benim türkülerim! Sanki Kıraç'ın kendi bestesiymiş gibi değişik bir havası var. Orijinal hallerini korumaya çalışıyorum ve koruduğuma inanıyorum ama kendime ait çok şey bırakıyorum. Bir anda 50 yıllık,150 yıllık türküler sanki yeni şarkıymış gibi oluyor.

Cem Karaca'dan etkilendiniz mi ?
-Hepsinden etkilendim.

Tarzınızı benzetirler mi?
-Benzetirler. Cem Karaca çok büyük bir üstaddır.Onunla birlikte yıllarım geçti. Ama hepsinden etkilendim. Fikret Kızılok'ta çok önemli birisi. Çok akedemiktir, çok doğrudur yaklaşımları.

"Müslüman, Milliyetçi, Komünistim" diye bir açıklamanız olmuştu, halen geçerli mi?
-Evet

Nasıl oluyor?
-Son derece normal.Okuynalarda gülümsüyorlardır belki. Bunu Cem (Karaca) Baba ile de konuşurduk. Ben 'Milliyetçi' deyince Cem Baba "Ne Milliyetçisiymiş vatansever de şuna" derdi. Bu üç konu yıllarca tüm dünyada bizim gibi ülkelerde insanlar kullanılarak çarpıtılmıştır. Benim çıkardığım sonuç şu : Milliyetçilik elmaysa. komünizm armut zaten. İkisi birbiriyle alakası olan şey değil ki çarpışsın yada karışsın. Bir insan sola doğru bakıyorsa dinle pek alakası yoktur gibi algılanıyordu, biz çocukluğumuzdan beri bunun acısını çektik.

Sanatçıların değeri yaşarken çok fazla bilinmiyor mu?
-Gerçek sanatçılar yaşarken belki popülerdir ama popülist değildir. Belki bütün toplum onun söylediğinin tersini söylüyordur ama bildiklerini söylerler. Bir çeşit Galileo'durlar. Bir çeşit Christoph Colomb'durlar. Gerçek sanatçıların hepsi einstein'dan daha zekidirler! Çok önemlidirler,kafasını daha iyi kullanırlar. Hayal güçleri einstein'dan daha fazladır. Bunu ya müzikle ya resimle yada şiirle ifade ederler. Zaman zaman halkı gözünden kaçar. Ama öldükleri vakit halk yeni sanatçı olmaya çalışanlarla aYnı yere koymaya başlar.

Serdar Ortaç , Demet Akalın şimdi çok kazanıyor,20 yıl sonra kalıcı olacaklar mı?
-Gerçekten buna halk karar verecek.Serdar Ortaç gerçekten iyi şarkı söylüyor. Demet Akalın'ı çok fazla dinlemedim ama yıllar sonra kalacak mı derseniz şu an için öyle gözükmüyor.

Bebeğinizi gördüm,gerçekten size çok benziyor.
-Valla çok keyifli.Baba olmak hissi,sorumluluk duygusunu da beraberinde getiriyor.Dünya yeniden başlıyor.

"EUROVISION'A GÜLMEKTEN KATILIYORUM"

Eurovision'a katılmayı düşünüyormusunuz?
-Katılıyorum zaten, gülmekten katılıyorum!

Milli maç gibi oldu eurovision biliyorsunuz,siz de bu duyguları müziğinizle iyi yansıtıyorsunuz.
-Biz neyi milli algılayacağımıza bir türlü karar veremedik zaten. eğitimde milli olabilmek, yabancı dilde eğitim yapmamak,Türkçe olmasını sağlamak işte milli budur!Kendi dilimizi konuşmayı teşvik etmek, kendi ürünlerimizi yemeyi teşvik etmek.

Siz bir türküyle katılmayı düşünmezmisiniz?
-Türkü olmuyor tahmin ediyorum.Özgün bir şarkı olması lazım.

Sizinde özgün bir tarzınız var.
-Benim katılmam çok şey ifade etmiyor.Eurovision'daki olay şu, amatör,iyi söyleyen birinin gönderilmesi lazım. Büyük bir ülkeye,kendine güvenli bir ülkeye yakışan budur. Ve kendi dilinde tabi ki ! "Bak biz ingilizce konuşabiliyoruz " gibi abuk bir şeyin esprisi içinde olmaya gerek yok! İngilizler Avrupa'da bakacaklar "Ah Türkler ne güzel ingilizce şarkıyla katılmışlar, bunların ülkesinde artık Türkçe konuşulmuyor demek ki herkes ingilizce biliyor,çok kültürlü insanlar" mı diyecekler, ne?

Müzik evrenseldir,her dilde olabilir tabi
-İlla yabancı dille katılmak istiyorlarsa soruyorum niye yabancı dille?

Sertap (Erener) birinci oldu diye olabilir mi?
-Ne oldu birinci oldu da? Türkiye ekonomisi ikiye mi katlandı ? Birşey olduğu yokki! Birşey olduğu sanılıyor ama birşey olduğu yok.
kirac5 20100118 ORJ
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
12 Şubat 2011       Mesaj #25
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
İşte Kıraç'ın kızı Elif Iraz!

Oyuncu Ayşe Şule Bilgiç ile evli olan Kıraç, minik kızları Elif Iraz ile objektiflere takıldı.
Ayşe Şule Bilgiç-Kıraç çifti, önceki akşam Kanyon’daydı. Minik kızları Elif Iraz’la birlikte Saray Muhallebicisi’nde yemek yiyen ikili, kısa bir alışveriş turunun ardından evlerinin yolunu tuttu.


 27010 ca44d

Ayşe Şule Bilgiç ve Kıraç 1,5 yaşındaki kızları Ilgaz’la İstinye Park’taydı...


fc9 9a0a2

Kıraç
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
12 Şubat 2011       Mesaj #26
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
kirac iraz


kirac esi ayse yegeni yagC4B1z alp ve kC4B1zC4B1 iraz elif kucakta 41

kim nerede goruldu  961354
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
12 Şubat 2011       Mesaj #27
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
KIRAÇ İÇİN BİR HAYALİN GERÇEKLEŞMESİ..


Ayşe Şule Bilgiç ve Kıraç, kızları Elif Iraz dünyaya geldikten sonra tiyatro kurma hayallerini gerçeğe dönüştürmek için kolları sıvadı.



ce3 30382


Kıraç Bey, ilk kez tiyatro sahnesinde şarkı söylediğiniz doğru mu?


Kıraç: Evet, ilk kez 8 yaşındayken bir tiyatro sahnesinde şarkı söyledim. ılk müziğimi de 11 yaşında yine tiyatroya yaptım. Babam öğretmendir, okul müsamerelerine çok önem verir. Bu yüzden kendimi bildim bileli gösteri sanatlarına ilgi duydum. Ayşe Hanım zaten oyuncu, ben de müzik yapıyorum. Bu tiyatroyla orta yolda buluştuk...
Tiyatro açmak cesaret işi sanırım...
Ayşe Şule Bilgiç: ışletme kısmı büyük iş. Neyse ki çok iyi bir ekibimiz var, işletmeyi onlara bıraktık, biz daha çok yaratıcı kısımla ilgileniyoruz. Ayrıca burayı hiç ticari bir yer olarak düşünmedik. Öyle düşünseydik, sinema salonunu tiyatro sahnesine dönüştürmezdik.

Peki bu yaptığınız delilik değil mi?


Kıraç: Aslında çok da delilik değil. Ya bir tekne alıp koy koy dolaşacaktık ya da tiyatro açacaktık, biz ikinci şıkkı tercih ettik. ınsanlara tuhaf gelebilir ama yapmak istediğimiz şeyi yapıyoruz.



DEKOR PULSAR’A ÖZEL HAZIRLANDI
Büyülü Sahne’nin ilk oyunu “Pulsar Sahnede” oldu. Bir hayvanla tiyatro oyunu yapmak zor değil mi?
Kıraç: Konu Pulsar olunca zor değil. Ayşe Hanım daha önce “Gönül Salıncağı” ve “Pulsar” dizilerinde onunla çalışmıştı. Dünyada çok az bulunan bir oyunculuk kabiliyetine sahip bu köpek. Zaten oyuncu olduğunu düşünüyor!



Prodüksiyonda Pulsar için özel bir ayarlama yapmanız gerekti mi?
Ayşe Şule Bilgiç: Dekor ona göre yapıldı. Sevdiği, sevmediği, tepki gösterdiği şeyler gözetilerek hazırlandı.


Kısaca oyundan bahseder misiniz?
- Bu bir çocuk müzikali. 15 kişilik bir oyuncu kadromuz var, dönüşümlü oynuyorlar. Danslar, Türkiye’yi uluslararası alanda temsil eden koreograf ve tiyatro sanatçısı Yeşim Alıç’ın imzasını taşıyor. Yönetmen, Devlet Tiyatrosu sanatçısı Savaş Özdemir. Senaryo ise yine Savaş Özdemir’le birlikte “Pulsar” dizisinin de senaristi olan Kubilay Zerener tarafından yazıldı. Müziklerde Kıraç Bey’in imzası var tabii ki. Cumartesi, pazar günleri saat 13.00 ve 15.00’te sahneleniyor.



Büyülü Sahne ekibi başka oyunlar çıkaracak mı bu yıl?
Ayşe Şule Bilgiç: Kadromuzda toplam 25 oyuncu var. ıki hafta sonra yeni bir çocuk oyunu daha çıkaracağız. Adı “şişedeki Ses”. Sonrasında büyükler için oyunlarımız olacak. Belki sezon sonuna yetişir. Müzikal de yapmak istiyoruz.


SAHNE BULAMAYAN TİYATROLAR BUYURSUN BURAYA GELSİNLER
Diğer tiyatrolarla aranızda rekabet olacak mı?
Ayşe Şule Bilgiç: Bizim öyle bir derdimiz yok. Salonu açtıktan sonra tüm tiyatrolarla irtibata geçtik, “400 kişilik salonumuz var, buyurun gelin” dedik. Biz o kadar bencil değiliz, sahne bulamayanlar buyursun gelsinler.
Kıraç: Buranın avantajı çok büyük bir sahne ve yeterli sayıda koltuk olması. Ortada inanılmaz bir pasta yok. Pasta büyürse, rekabet o zaman işe yarar.
Salona bayağı para harcamışsınız...
Ayşe Şule Bilgiç: Bizden önce Levent Kırca tiyatro yapmak istemiş burayı. Biz binayı devraldıktan sonra balkonu dikleştirdik, perdeleri ekledik, kulisleri yaptık, ışık ve ses düzenini ekledik.


Bu kadar yoğun çalışmak sizi yormuyor mu?
Ayşe Şule Bilgiç: Kıraç Bey de ben de ıkizler burcuyuz. Hatta kızımız Elif Iraz da öyle. Küçüklüğümden bu yana asla tek iş yaparak mutlu olmadım. Beni en çok yoran şey boş oturmak. Kendimi kötü hissediyorum o zaman. Bizim tatile çıktığımız gün sayısı bile azdır. Hepsine planlı bir biçimde yer verdiğimiz zaman yorulmuyoruz.
Kıraç: Biz çalışmayı seviyoruz. Yaptığımız iş hem hobimiz hem de sosyal hayatımız.


KIZIMIZ BİZE “SİZ DELİSİNİZ” DİYECEK
Nasıl gidiyor çocuklu hayat?
Kıraç: Hayatımızı sanıldığı kadar değiştirmedi çocuk. Tamam, bizim merkezimize oturdu ama onunla ilgili sadece güzel şeyler düşünüyoruz. Tahmin ediyorum Iraz da bizim hayatımıza uyum sağlayacak. Bizim gibi 3-5 şeyi birden yapmak isteyen biri olacak.

Ayşe Şule Bilgiç: Büyüdüğünde ya “Siz delisiniz” deyip bizden kaçacak ya da o da bizim gibi olacak.
AYŞE HANIM’IN GIRTLAĞINA BÜLBÜL SIKIŞMIŞ
Ayşe Hanım “Gönülçelen” dizisinde kötü sesli bir şarkıcıyı canlandırıyor. Siz eşinizin sesini dizide ilk dinlediğinizde ne hissettiniz?
Kıraç: şöhretli ama kötü bir şarkıcı olan Berrin’i canlandırıyor. Ülkemizde bunun çok örneği var. Ama kötü söylemesi gerektiği için öyle söyledi. Yoksa Ayşe Hanım’ın gırtlağına bülbül sıkışmış, o şakır. Çok iyi şarkı söyler.


Kulağınızı tırmalamadı mı?
Kıraç: Yoo, Türkiye’de alıştık artık böylelerine.
Ayşe Şule Bilgiç: Benden daha kötü şarkı söyleyip daha popüler olan çok insan var.
Sıra sizin albümünüze geldi desenize...
Kıraç: Ayşe Hanım’a albüm yapamayız ama Berrin’e yaparız.
Ayşe Şule Bilgiç: Berrin’in artık bir single’ı var. Klibi de çekildi. Dizide izlenebilir. Onun çok ciddi fanatikleri olacak diye düşünüyorum.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
17 Şubat 2011       Mesaj #28
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
Müziğin patronu Kıraç, paranın patronu Bilgiç



Türk rock müziğinin başarılı ismi Kıraç, dizi yapımcılığı, animasyon film üretimi derken şimdi de özel tiyatroculuğa soyundu.


Türk rock müziğinin başarılı ismi Kıraç, dizi yapımcılığı, animasyon film üretimi derken şimdi de özel tiyatroculuğa soyundu. Kıraç'ın şirketlerinde 50 kişi çalışıyor. Paranın yönetimi ise daha çok eşi Ayşe Şule Bilgiç'e ait...

CEM Karaca'nın veliahtı olarak tanıdık onu. Ancak kısa sürede rüştünü ispat etti ve Türk rock müziğinin en önemli seslerinden biri haline geldi. Albümlerinin yanı sıra ses getiren dizi ve sinema filmi müzikleriyle hayran kitlesini her geçen gün artırmayı başardı. Kıraç, geçen yıl dizi yapımcılığını da denemiş ve iki dizi çekmişti...

Tufan Kıraç, bir yandan da animasyon film işin yürütüyor. Hayal Dünyası Animasyon Stüdyosu, şu sıralar TRT Çocuk kanalı için Pepe adında bir animasyon film çekiyor.
Sanattan kazandığını yine satana yatıran Kıraç, bugünlerdeyse Bakırköy'de kuracağı özel tiyatronun heyecanını yaşıyor. Halen Garbiyeli ve Rüzgar Yapım adında iki şirketin ortağı olan Kıraç'ın Salıpazarı!nda da bir Fenerium Ouetlet mağazası bulunuyor. Bütün bu işlerde en büyük yardımcısı ise eşi, oyuncu Ayşe Şule Bilgiç.Eşim paradan benden daha çok anlar diyen Kıraç ile sanattan ekonomiye uzanan bir sohbet yaptık...

Bir dönem dizi yapımcılığına da soyunmuştunuz. Neden bu sezon dizi çekmediniz?
Evet, iki dizi çekmiştik. Gönül Salıncağı'nı TRT'ye yaptık. Ancak TRT de reyting yarışına girince bitmek zorunda kaldı. Star TV için çektiğimiz yaptığımız Pulsar ise yazlık projeydi. Aslında çok da iyi reyting alıyordu. Ancak kanal yönetimi, yayın politikası gereği yetişkin dizilerine ağırlık vermek istedi. Ayrıca ekonomik kriz geliyordu. Güvendiğimiz bazı dostlar,Siz yeni bir yapımcısınız. Kriz geliyor, acı çekmeyin. Kazanmış olarak bitirin dedi. Halen diziler maddi açıdan toparlanamadı. Bu dönem gündemimizde dizi yapmak yok. Belki yaza doğru olabilir.

TRT Çocuk'a Pepe adıyla animasyon filmi yapıyorsunuz. Nasıl oldu bu işe girmeniz?
Aslında bu eşim Ayşe Hanım'ın fikri. Animasyon Türkiye'de çok yeni bir sektör. Ancak geleceği çok parlak. Pepe, geçen yaz başında yayınlanmaya başladı. Aslında Pepe'yi yaratmak için bir kişiyle yola çıkmıştık. Şimdi 10 kişilik ekibimiz var. Hayal Dünyası Animasyon Stüdyosu'nu kurduk. Şimdilik para kazanma amacında değiliz; yatırım yapıyoruz. Daha büyük çaplı projeler yapmak istiyoruz.

Pepe karakterinin yan ürünlerini de çıkaracak mısınız?
Girişimlerimiz oluyor. Bir iki oyuncak firmasıyla konuşuyoruz. Animasyonun çok ciddi bir reklam potansiyeli var. Türkiye'de firmalar henüz bunun farkında değil. Zaten onlar farkına varınca Türkiye'de animasyon sıçrayacak. Dünyada animasyonun yan gelirleri çok önemli. Türkiye'de Benten (Ben 10) diye bir çizgi film oynuyor. Dünyada kimse seyretmiyor ama bunun Türkiye'de çılgın bir yan geliri var. Çocuklar Benten saatleri için çıldırıyor.

Sizin en önemli çalışmalarınızdan biri de dizi filmlere müzik yapmak. Halen kaç dizinin müziğini yapıyorsunuz?
Dördüncü dizimizi almak üzereyiz. Garbiyeli diye bir firma kurdum. Üç kişilik bir ekip olarak çalışıyoruz. Soner Çorak, Nevzat Yılmaz ve ben. ATV deki Unutulmaz, Aşk ve Ceza, FOX TV deki Ömre Bedel dizelerinin müziklerini yapıyoruz. Dördüncü dizimizse yine yakında ATV de başlayacak olan Gönülçelen olacak.

İş yükünüzün ne kadarını dizi müzikleri için ayırıyorsunuz?
Özellikle dizilerin ilk aşamasında çok zaman alıyor. Dört dizinin müziğini yapıyoruz. Dört günüm kilit. Aşk ve Ceza, Gönülçelen için çok hassas dönemler. Bu yüzden ekstra özen istiyor.

Dizi müziklerinden çok kazandığınız söyleniyor...
Hayır, öyle inanılmaz paralar kazanmıyorum. Ama iyi kazandığımı söyleyebilirim.

Albüm satışlarınız nasıl gidiyor?
Albüm satışlarımızdan hiçbir geri dönüş yok. Albümlerden bir şey kazanmıyoruz. En iyi satan benim ama rakamlar çok düşük. En çok satan albüm bile 100 bini bulmuyor. Oysa 5 yıl önce 500 bin, 1 milyon satıyordu.

Bu açığı konserlerle mi kapatıyorsunuz?
Pek değil. Aslında benim konser sıkıntım yok. Kazanıyorum da. Çünkü tercih ediliyorum. Ama bunu diğer pek çok rock sanatçısı için söylemek mümkün değil. Çünkü rock sound’lu müzikler için çok ciddi engeller söz konusu. Yıllardır pop müzik çok pohpohlanıyor. Her darbe rock müziğine iniyor. Bayi toplantıları yapılıyor. Pop müziği söyleyen arkadaşlarımız iş yapıyor. Festivallerimiz vardı. Sağ olsun başbakanımız Ben festival falan istemiyorum dedi. O da elimizden alındı. Biletli konser zaten yok gibi. Müzik korsana döndüğünden beri bu durumdayız. Müzik sektörü can çekişmiyor, öldü.

Kazandığınızın bir bölümünü de tiyatroya aktaracağınızı duyduk. Tiyatro için planlarınızı anlatabilir misiniz?
Bakırköy'de Sinema 74 olarak bilinen salonu kiralayıp tiyatroya dönüştürdük. İstanbul'un eski sinemalarından biri. Teknolojik anlamda baştan aşağı yeniledik. Bu iş için 150 bin TL'lik yatırım yaptık. Sahneleyeceğimiz ilk oyunun adı Pulsar ve Sihirli Oyuncaklar olacak. Yani Pulsar dizisini tiyatroya taşıyacağız.
Ayrıca yine kendi hazırladığımız yetişkin oyunları var. 25 kişilik bir tiyatro ekibi kurduk. Yeni oyunlar yazıyoruz. Asıl amacım büyük romancılarımızın, öykü yazarlarımızın eserlerini tiyatroya aktarmak. Bu hikayeleri alıp müzikli olarak modern bir anlayışıyla yorumlamak istiyoruz.

Birçok özel tiyatro para kazanamadığı için kapanıyor. Bu yaklaşımınız biraz cesurca değil mi?
Kazandığım parayı mezara götürmeyi düşünmüyorum. Güzel şeyler üretip toplumun faydasına sunmak isterim.

Paradan para kazanmayı bilir misiniz?
Hiç bilmem. Para kazanmayı bile bilmem. Samimiyetle söylüyorum; cebimdeki parayı sorun, bilmem. Benim para kavramım yoktur. Paradan eşim anlar, ben anlamam. Borsadan da anlamam. Bu işleri bilmeyen insanlar genelde parasını gayrimenkulde değerlendirmektir. Gerçi benim çok gayrimenkulüm de yok. İki evim var; biri Göksu Evleri'nde, diğeri Kurtköy'de...

Peki lüks arabalar, yatlar, yazlıklar?..
Benim öyle lükslerim yok. Sigaramı, çayımı içerim. İyi yemek severim. Bunlar da lüks sayılmaz değil mi? Gerçi bir ara bir iki lüks araba aldım. Şimdi Chevrolet Tahoe marka bir cipim var.

Ekonomik krizi hangi boyutta hissettiniz?
Ekonomik krizin lafı ilk çıktığında önce müzik piyasasını vurur. Ürkeklik, korkaklık her alana yansıyor. Kime sorsanız para yok. Belki de var ama kimse vermek istemiyor. Biz de bu yüzden krizi ciddi anlamda hissettik.

Daum yüzünden stada gitmiyor!

Kıraç, koyu bir Fenerbahçeli. Bu sevgiyi en çok onun yazıp bestelediği Fenerbahçe 100. Yıl Marşı anlatıyor olsa gerek.Biz Fenerbahçe den bir şey almayız, veririz diyerek bu çalışma için herhangi bir ücret almadığının altını çiziyor.

Kıraç'a Fenerbahçe yi bu sezon nasıl buluyorsunuz diye soruyoruz. Teknik Direktör Christopher Daum dan hoşlanmadığını saklamıyor.Kendisini dik başlı ve inatçı buluyorum. Bu Fenerbahçe ye pahalıya mal oluyor diyor. Hatta Daum yüzünden bu sezon kombine bilet almamış. Maçları evde seyrediyormuş.

Kadıköy de Fenerium Outlet i var

Tufan Kıraç, 1972 Kahramanmaraş doğumlu. Babası öğretmen olan Kıraç, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümünü bitirdi. İlk albümünü 1996 da çıkardı. Zamanla diziden tiyatroya sanatın birçok dalına yatırımlar yaptı...

Kıraç'ın sanat dışındaki tek yatırımı ise yine Fenerbahçe yle ilgili. Kadıköy Salıpazarında küçük bir Fenerium Ouetlet mağazası var.İki yıldır faaliyette. Mütevazı bir kazancı var. Fenerbahçe yendiği zaman satışlar daha iyi oluyor. Yenildiğinde ise sormayın halimizi diyor.

Rahime Baş Uçar'ın röportajı/Para Dergisi


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_cesminaz_ - avatarı
_cesminaz_
Ziyaretçi
17 Şubat 2011       Mesaj #29
_cesminaz_ - avatarı
Ziyaretçi
Kıraç'tan polislere özel şarkı


İstanbul Polis Teşkilatı`nın Yunus Polisleri`nin kuruluşunun 10. yılı şerefine WOW Otel`de düzenlediği Muhteşem gece; Kıraç`ın polislere özel olarak yaptığı şarkısını seslendirmesiyle başladı.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
12 Mayıs 2011       Mesaj #30
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Kıraç: “Dön Artık” 2011 albüm

Kıraç

Kıraç , uzun süren sessizliğini “Dön Artık” adlı şarkısı ile bozdu. 15 Ağustos 2011 tarihinde yayınlanacak olan yeni albümünden önce digital platformlar vasıtasıyla sunulan “Dön Artık” isimli yeni şarkısıyla Kıraç, bir ilke imza attı ve şarkının klip senaryosunu yazarak, yönetti.
Geçtiğimiz ay stüdyoda hazırlanan özel bir dekorda, farklı teknikler kullanarak gerçekleştirdiği klip çekimi için “Bu şarkının klibini kendim çekmek istedim. İlk kez klip yönetmenliği yapıyorum. Şarkının duygusunu yansıtacak, Kıraç şarkılarına yakışacak bir klip çekmek istedim.” dedi.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

16 Şubat 2010 / Daisy-BT Siyaset tr
26 Kasım 2009 / KisukE UraharA Siyaset tr
12 Şubat 2010 / Daisy-BT X-Sözlük
17 Şubat 2007 / KisukE UraharA Siyaset tr
9 Aralık 2012 / TiglonBoYs Sinema tr