Arama

Franz Schubert

Güncelleme: 29 Eylül 2015 Gösterim: 18.321 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Kasım 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Franz Schubert (1797-1828)
Ad:  schubert.jpg
Gösterim: 967
Boyut:  10.2 KB
Sponsorlu Bağlantılar
Franz Schubert

31 Ocak 1797 yılında Viyana yakınındaki Lichtenhal’de doğmuş, 19 Kasım 1828 yılında Viyana’da ölümüştür.
Roman ve operet kabilinden birtakım uydurmalar –filmden hiç söz etmeyelim- Franz Schubert’i hissi bir hayalperest seviyesine indirmiştir. Bir öğretmenin oğlu ve Beethoven’in çağdaşı olarak klasizm devrinden sonraki Viyana’da mütevazi bir hayat geçiren Schubert, hikayecilerin kurbanı olmuştur.
Gerçekte Schubert hakkındaki bilgimiz pek azdır. Çünkü genel olarak bilinen hususlar şahsiyetini ve eserlerini bir bütün halinde değil, ancak kısmen ortaya koymaktadır. Meçhul kalan eserlerini meydana çıkarmak mümkün değilse de, yaşadığı devri ve tarih yönünden önemini belirtecek birçok hususları Schubert’te bugün de ortaya koymak mümkündür.
Onun nüfuz alanı, hoşa giden güzel danslarında, hatta liedlerinde bile tayin edilmiş değildir. Gerçi şiirin tarifsiz bir şekilde işlendiği bu liedlerin edebi ilgisi cüsati Homeros’tan Goethe’ye ve o zamanki modernlere (Müller, Rückert, Grillparzer ve Heine) kadar uzanır. Fakat onun asıl ve henüz anlaşılmayan büyük tarihi önemi, tahmin edildiği gibi bu danslar ve liedlerde değil, bilakis sayısız enstrümantal eserlerinde, senfonilerinde, oda müziği ve piyano eserlerindedir. Lied konusundaki önemi çoktandır bilinmektedir. Şimdiye kadar sadece sezebildiğimiz hususların bitmez tükenmez oluşundan dolayı Schubert’i keşfetmek hala daha mümkündür.
Schubert’in sanatkarlığı klasik ve romantik hayat duygusunun ağırlık noktası teşkil eder. Yeni bir form anlayışı ararken, lirik minyatürler denilen lied ve piyano parçalarından sonat, oda müziği ve senfonilerin İLAHİ UZUNLUĞUNA (Schumann’ın ifadesiyle) vardı. Bu yolda Schubert’in ifade tarzı, ananevi veya sonradan doğan hükümlere takdir edilmeyen bir özellik kazanmıştır. Fakat bizi her zaman muamma ve mucize karşısında bırakan keyfiyet sadece form ve şekil değil, bütün eserlerine nüfuz eden ve onlara iddia edilenden daha gerçek bir büyüklük veren özel bir karakterdir. Bu karakter hissi ve trajik mahiyette değildir; daha ziyade kederli ve ümitsizdir. Neşeli müzisyenliği hafifçe kaplayan yaralı bir ruh halidir. Onun ürpertici büyüklüğü buradadır. Schubert’te Viyana’yı andıran özellikler ona çevreden geçmiştir. Ruhunda anne ve babasının memeleketleri olan Moravya ve Silezya’nın tesirleri görülmektedir. Viyana’nın kenar bir mahallesindeki öğretmen evi genç kemancının ilk öğrenim yeri oldu. Viyana çocuk korosunun yatılı okulunda meşhur Salieri ve Ruczizka’dan besteciliğin temel kurallarını öğrendi. (İhtiyar Ruczizka, “herşeyi kendiliğinden bilen çocuğa fazladan birşey gösteremeyeceğim’’, diye ona ders vermekten vazgeçti.) Daha çocuk korosun üyesi iken “Gretchen Çıkrık Başında’’ ve “Erlkönig’’ gibi eserleri yazdı. Sonradan babasının yanında öğretmen yardımcısı olarak çalıştı. Kont Esterhazy’nin kızlarının piyano öğretmeni olarak iki defa Macaristan’a, dostu büyük muganni Vogl ile konser vermek üzere Linz, Graz ve Salzburg’a gitti. Bunun dışında kendini sadece yaratıcılığa hasreden, çekingen, fakat ciddiyetle yolunu arıyan bir insanın hayatını yaşadı. Beethoven ve Goethe’ye, ayrıca Michael Hayd’a sonsuz hayranlık besleyen Schubert’in çalışkanlığı hudutsuzdu. Vakitsiz ölümünden kısa zaman önce Simon Secter’in kontrpuan derslerine devam etmeyi düşünmüştü. Bu niyetini tahakkuk ettirmedi. Ancak bu hususlar ve etrafındaki dostları onu münzevi hayatından çekip dünyaya bağlıyordu.
Beethoven’in ölümü onu çok sarstı. Yaşayışına derin bir hüzün çöktü. Bedbin ruhlu şair Wilhelm Müller’in WİNTERREİSE (Kış Yolculuğu) adlı şiiri üzerine yazılan liedlerde ve do majör tonunda olan iki büyük eserde (do majör senfonisi ve daha sonraki Bruckner stiline yönelen do majör kentedinde) bu son olgunlaşmanın havası esmektedir.
Filhakika, Schubert’in liedlerinde, senfoni, oda müziği ve piyano eserlerinde, kilise müziğinde, hatta operalarında keşfedilecek daha pek çok şey vardır.

Biyografi Konusu: Franz Schubert nereli hayatı kimdir.
MasRoxanne - avatarı
MasRoxanne
Ziyaretçi
15 Nisan 2010       Mesaj #2
MasRoxanne - avatarı
Ziyaretçi
SCHUB39
Sponsorlu Bağlantılar
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
4 Eylül 2012       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Franz Schubert (1797 Viyana-1828 Viyana)
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Avusturyalı besteci. Romantik dönem bestecilerinin en önemlilerindendir. Babası öğretmendi. Küçük yaşta piyano, keman ve viyola çalmayı öğrendi. 11 yaşında Stadtkonvikt okulu korosunda şarkı söylemeye başladıysa da geçirdiği bir hastalık nedeniyle sesi bozulduğundan 15 yaşında korodan ayrıldı. Koro şarkıcısı olduğu dönemde Beethoven ve Lizst'in öğretmeni olan Antonio Salleri'nin derslerinden yararlandı. Onun teşvikiyle besteciliğe başladı. Pedagoji sınavı vererek öğretmen oldu. Yaşamını öğretmenlik yaparak kazanmaya çalıştıysa da bağımsızlık tutkusu yüzünden hiçbir görevde uzun süre kalamadı. Bir ara Kont Esterhazy'nin kızlarına müzik dersi vermek için Macaristan'a gitti. Bu kızlardan birine âşık oldu. Kızın başka biriyle evlenmesi Schubert'i çok sarstı ve eskiden beri süregelen içki düşkünlüğünü artırdı. Bu olay dışında Avusturya'dan ayrılmadı. Kısa ömrü yoksulluk, hastalık ve sıkıntılarla geçen Schubert hayattayken müziğini Viyanalılara kabul ettirememiş, müziğine hayran birkaç kişinin yardımlarıyla çalışmalarını sürdürebilmiştir. Arkasında basılmış basılmamış pek çok yapıt bırakarak 31 yaşında tifüsten öldü. Yapıtlarını klasik geleneğe göre besteleyen Schubert'in enstrümantal parçalarında Mozart, Haydn ve Beethoven'in etkileri görülür. Romantik ögeleri bu klasik yapının içine ustalıkla yerleştiren besteci, orkestralamalarında tahta-nefesli çalgıları kendine özgü bir duyarlılıkla kullanmıştır. Onun asıl dehası liedlerinde ortaya çıkar. 600'ün üstünde lied bestelemiştir. "Gretchen am Spinnrade" (Gretchen Çıkrık Başında) ve "Die Forelle" (Alabalık) bunlar arasındadır. Bu liedlerin sözlerinden çok, melodi ve biçimleri sanatsal önem taşır. Armonik açıdan zengin olan besteleri ritmik yönden tekrarlarla doludur. Dans kalıpları ve marş ritmleriyle süslenen hızlı parçalarıysa daha canlı ve etkileyicidir. "Bitmemiş Senfoni"nin de aralarında bulunduğu 8 senfonisi ve pek çok oda müziği parçası vardır.
Sen sadece aynasin...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
29 Eylül 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  franzshubert.jpg
Gösterim: 2826
Boyut:  165.3 KB

SCHUBERT
(Franz), avusturyalı besteci (Viyana 1797 - ay. y. 1828). Babası, Viyana’nın dış semtlerinden Lichtental'de oturan bir ilkokul öğretmeniydi. Ondan biraz keman öğrendi. 11 yaşındayken, besteleme konusundaki olağanüstü yeteneği ortaya çıktı. 1808’de burslu olarak saray capellasına girdi. Bu sayede Stadtkonvikt’te ücretsiz öğrenim gördü, 1813'ten başlayarak Salieri'nin derslerini izledi. 1814'te Gretchen am Spinnrade ve 1815’ te Erlkönig başlıklı lied çevrimlerini besteledi ve alman liedi alanında uzmanlaştı. Kısa bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra Franz von Schober ile dostluk kurdu. Kont Johann Esterhâzy’nin kızlarına müzik öğretti (1818).
Schubert tüm yaşamı boyunca para sıkıntısı çekti ve yayıncılar tarafından âdeta sömürüldü. Pek hırsı olmayan, özgürlük düşkünü, alçakgönüllü ve içe kapanık bir insandı; aralarında Mayrhofer ve Bauernfeld gibi şair ve yazarların, ressam Schvvind'in ve liedlerinin yorumcusu tenor Michael Vogl’un da bulunduğu dar bir sanatçı çevresiyle kurduğu ilişkiyle yetindi. Yapıtlarından çoğu, sağlığında yayımlanmadı (Do majör senfoni’si ancak 1839'da Leipzig'deki Gevvandhaus'ta, "bitmemiş” denen 8. senfonisiyse 1865'te Viyana’da çalındı); ustalık yapıtlanndan çoğu, yalnızca özel toplantılarda, dostları Lang ya da von Spaun tarafından seslendirildi. Schubert'in yapıtlarına ayrılmış tek konserde, ölümünden birkaç ay önce Viyana'da 1828 martında düzenlendi. Singspiel, opera (Atfonso e Estrella, 1822) ve oratoryo alanlarında büyük bir varlık gösteremeyen Schubert, nitelikli orkestra yapıtları (örneğin Rosamunde oyununa müzik, 1823), uvertürler ve on senfoni ("Trajik senfoni” denilen do minör IV. 1816; "Bitmemiş senfoni" denilen si minör VIII. 1822; “Büyük senfoni” denilen do majör VII. 1825-1828) bıraktı. Dinsel yapıtları arasında latince motetler (Salve Regina), çoğu büyük çaplı ve etkileyici sekiz missa vardır. Ama Schubert iç dünyasını, en iyi, klasik yapıda 23 piyano sonatı, çok sayıda iki ya da dört el için dans müziği (deutsche lânze, lândleı; valsler vb.), beş parçalık Klavier-stücke (1816), altı parçalık Moments musicaux (1823-1828) on bir parlak impromptu (1827-28), VVanderer -Fantasie (1822) ve dört el piyano için "Fa" minör fantezi (1828) ile dile getirmiştir Üs
tün yapıtlar olan oda müziği yapıtları içinde, keman-piyano sonatları, arpeggione (bir tür çello) ve piyano için bir sonat (1824), piyanolu iki büyük üçlü (si bemol, 1826; mi bemol, 1827), on beş dörtlü (bunlardan Genç kız ve ölüm 1824 önemlidir), do majör bir yaylılar beşlisi (1828) ve yaylılarla piyano için Alabalık beşlisi (1819) vardır Altı yüze yakın liediyle Schubert, Beethoven, Schumann ve Wolf gibi, bu romantik türün büyük ustalarından biri sayılır. Genellikle seçtiği şiirlerin edebi değerine önem vermeyen Schubert, önceleri Müller ve başka küçük yazarların şiirlerini bestelerken sonradan Heine ve Goethe'nin metinlerini yeğledi. Müziği, şiirin duygusal atmosferine uydurmaya dikkat etti ve metindeki imgeleri, genellikle betimleyici bir piyano eşliğiyle güçlendirdi. Melodi yaratmadaki gücü özellikle birden çok kıtadan oluşan li- edlerinde ve daha serbest yapılı baladlarında belirgindir Bağımsız parçalan (Gretchen am Spinnrade. Erlkönig, Alabalık. Genç kız ve ölüm, Serenat, Ave Mana vb.) dışında, iki önemli çevrimi (Güzel değirmenci kız, 1823; Kış yolculuğu, 1827) ve son liedlerinden oluşan çevrim (Kuğunun şarkısı [Der Atlas, Der Doppelgânger], 1828) ayırt edilir. Gerek vokal, gerek çalgı yapıtlarında, kimi zaman popüler, kimi zaman da titizlikle işlenmiş olan melodinin, yapıtın büyüleyiciliğindeki payı, armoniden daha çoktur. Çoğu kez geniş gelişme bölümlerine yer veren üslubu, majör ve minör garip bir belirsizlik içinde birbirini izlerken, incelikli geçkiler ve son derece kişisel katkılarla dokunur. Schubert’in Mozart'ınkine daha yakın olan müziği, çağdaşı filozof ve isyankâr Beethoven’in sanatının tersine- içten, doğal ve şiirseldir.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

7 Temmuz 2012 / KisukE UraharA Edebiyat ww
27 Mart 2010 / Alvarez Ocean Bilim ww
27 Eylül 2015 / Safi Müzik ww
27 Ağustos 2015 / Safi Müzik ww
9 Temmuz 2015 / Safi Siyaset ww