Arama

Mehter Marşları Sözleri ve Tarihçesi

Güncelleme: 8 Mayıs 2012 Gösterim: 189.890 Cevap: 0
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
8 Mayıs 2012       Mesaj #1
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Mehter Marşları Sözleri ve Tarihçesi

Sponsorlu Bağlantılar
1. Mehter Marşının Tarihçesi ve Günümüzde Mehter

Mehterin Tarihçesi
Osmanlılarda, askeri mûsikiyi icrâ eden topluluk. Farsçada mihter olarak geçen mehter kelimesi, ekber (en büyük), âzâm (pek ulu) mânâsında bir ism-i tafdildir.Kelime Türkçe de mehter, çoğulu olarak da mehterân şeklinde kullanılmıştır. Mehter, bölüklere ayrılır, aynı çalgı âletini çalanlar, alemdârlar birer bölük şekil ederlerdi. Her bölüğün ''ağa'' tâbir edilen bir âmiri bulunurdu. Davulcubaşına ise ''Baş Mehteren Ağa'' denilirdi. Ayrıca bir de Mehterbaşı vardı. İkinci bir mehterbaşı daha vardır ki,bundan ayrı olup, '' Mehterân-ı Hayme'' denilen Saray Çadırlarının başıdır. Mehter teşkilatı, ''emir-i alem'' e tâbiydi. Türkiye Selçukluları sultanı İkinci Gıyaseddin Mesud 1284 yılında gönderdiği bir fermanla Osman Gâziye; Eskişehir'den Yenişehir'e kadar bütün Söğüt bölgesi ve havalisini sancak olarak verdi. Fermanla birlikte Osman Gaziye emirlik alâmeti olan ''tuğ'' , ''alem'' , ''Tabl'' ve ''nakkâre'' de gönderilmişti. Ferman, Osman Gâziye Eskişehir'de bir ikindi vakti takdim edildi. Osman Gâzi ayakta durarak nevbet vurdurdu. Fâtih sultan Mehmed Han zamanına kadar nevbet vurulurken padişahların ayakta dinlemesi adetti. Mehter teşkilâtına bağlı iki türlü mehterhâne vardı. Biri resmi teşkilata bağlı olan çalıcı mehterler, diğerleri esnaf mehterleriydi. Resmi mehter, padişah mehteriydi ki, buna ''Mehterhâne-i Tabli Âlem-i Hassa'' denirdi. Sonraları, mehter sâdece padişah ve orduya âit olmaktan çıktı. Her vezir dâiresinde bir mehterhâne bulundurulması âdet oldu. Fâtih devrindeki mehterhânede dokuz zilzen (zil çalan), dokuz nâkkârezen (kudum çalan), dokuz boruzen (boru çalan), dokuz tablzen (davul çalan), dokuz çavuş ve bir iç oğlan vardı. Altmış dört kişilik mehterhâne takımına ''dokuz kat mehter'' adı verilirdi. Padişahın mehterleri on iki kat olurdu.

On iki kat mehterhânede her çalgıdan on ikişer adet bulunurdu. Padişah sefere çıktığı zaman mehter takımı on iki misline çıkarılırdı. Sefer ve harp esnâsında padişâh mehterhânesi, saltanat sancaklarının altında durup, nevbet vururdu. Bundan başka ikindi vakti, otağ-ı Hümâyûn önünde nevbet vurmak âdetti. Hükümdâr mehterleri beş vakit vururlardı. Bundan başka padişah cüluslarında, kılıç alaylarında, harplerde zafer haberi geldiği zaman ve arife divânlarında nevbet vurulurdu. Mehterler, harp meydanlarında gece karanlığında bile ordugâh nöbetçilerinin uyumaması için devamlı çalar ve aynı zamanda da ''yektir Allah!'' diye bağırırlardı. Harp esnâsında ise, padişahın veya seraskerin yanında durup, harp boyunca askerin cesâretini arttırmak ve düşmana dehşet vermek için çalardı. Vezir mehterleri, ikindi ve yatsı namazları kılındıktan sonra olmak üzere, günde iki defâ vururdu. bunlardan birincisi akşam yemeğinin ikin cisi de uykunun işâretini verirdi. Sivil mehterler, kendilerine mahsus nevbet yerlerinde yatsı namazından sonra ve sabahleyin nevbet vururlardı. Eski zamanlarda öğle yemeği, ''kuşluk'' nâmıyla öğle namazından evvel; akşam yemeği de ikindi namazından sonra yenilir ve yatsı namazından sonra uykuya yatılırdı.


Mehter Duâsı
Allah Allah Celilü'l- Cebbâr, Muinü's-Settâr, Hâliku'l-leyli ve'n-Nehâr, Lâyezâl, Zü'l-Celâl, birdir Allah! Ânın birliğine, Resûl-ü Enbiyâ Peygamberimiz Cenâb-ı Ahmed-i Mahmûd-u Muhammed Mustafa (Bütün efrâd elleri göğsünde olmak üzere rükûa gelir gibi eğilirler, padişah geldiği zaman ise sâdece baş eğer, daha fazla eğilmezler.) Âl-i evlâd-ı Resûl-i Müctebâ imdâd-ı ruhâniyetine! Piran mürşidin, âşıkin, vâsilin hamele-i Kur'ân, güzeştegân, ehl-i imân ervâhına, avn-ü inâyetine! Halifetü'l-İslâm es sultân İbni's-sultân bil-cümle İslâmın necât ve seâdet ve selâmetine, pirler, erenler, üçler, yediler, kırklar, göçenler, demine devrânına ''Hû'' diyelim ''Huuu'' denildikten sonra bütün mehter takımı, davul ve zilleri şiddetli vurarak dokuz defâ ''Hû'' çekerlerdi. Sonunda da üç defâ kös vururlardı. Mehterin kendine has bir yürüyüşü vardır. Üç adımda bir durur, yarım sağa ve yarım sola dönerdi. Yürüyüş esnasında mehter etrâfı, hep bir ağızdan, ''''Rahim Allah, Kerim Allah'' derlerdi. Mehter takımının yürüyüş nizamında merasime iştirak şöyle idi: Önde çorbacıbaşı ünvânını taşıyan ve başında ''üskûf'' bulunan mehterân bölüğü komutanı, onun arkasında soltarafda zırhlı muhafızı ile birlikte yeşil sancak, ortada istiklâl alâmeti olan ak sancak, sağ başta ise zırhlı muhafızı ile birlikte kırmızı sancak bulunurdu. Sancakların arkasında, Yeniçerilerin taşıdığı ''hücum tuğu'' yer alırdı. tuğlardan sonra ortada mehterbaşı bulunurdu. Mehterbaşından sonra ise sıra ile; mehterin iki katı adedince çevgenler (okuyucular), Zurnazenler, boruzenler, nakkârezenler, zilzenler ve davul çalanlar gelmekteydi. En arkada ise at sırtında taşınan kös bulunmaktaydı.



Mehter Harp Duâsı (Harp Gülbankı)
Eûzubillâh, Eûzubillâh. Hüdâ'ya şükr-i bihad, lâilâhe illallâh! El-melikü'l- Hakku'l mübin! Muhammedü'r- Resûlullah, Sâdıkü'l-va'dü'l Emin! İnnâ Fetehnâ leke fethan mübinâ ve yensurekallâhu nasran aziza!
Ey padişah-ı halifetullah, Es Selâmu aleyke avnullah! Sensin hâris-i din-i mübin, hâris-i Şeriatullah!
Uğrun açık olsun ey padişahım, Emr-i ikbâlin mecid! Hûdâ kılıcını keskin eylesin, nûr-ı şân satvetine gün gibi medid! Rûh-ı pâk-ı Fâhri âlemi hoşnûd etsin; Hak, gazâyı ekberin etsin mübârek ve said. Takımın içinden evvelce seçilmiş dik ve güzel sesli biri tiz perdeden: ''Nasrunminallahi ve fethün karin. Ve beşşiri'l- mü'minin'' âyetini okur. Üç defâ ''Allah'' diyecek kadar dururdu. Sonra bütün âletlerle beraber davulllar ve kösler hafif vurarak ve devamlı teramole yaptığı sırada hep bir ağızdan ''Allah Allah'' deyince susarlar, gülbank devam ederdi. ''Eli kan, kılıcı kan, sinesi üryân, ciğeri püryân, meydân-ı şehâdette Allah yoluna revân. Gazâ-yı şühedâya Cemâl-i Hak görünür ıyân. Kahrımız, gazabımız düşmana ziyân! Yâ Rahmân! denilerek eyyâm-ı âdiye gülbankındaki ''Resûl-i Enbiyâ'' kısmına geçilir ve aynı şekilde ''Hû diyelim Hû!'' diyerek bitirilirdi. Sonra, bâzan ''Yektir Allah'', bâzan da ''Yâ Fettâh'' diye haykırırlar ve baş eğerek geriye döner ve dağılırlardı.

Mehter Marşları ''Vakt-i Sürûru Sefâ''
Mehterân dâire şeklinde nevbet nizâmını teşkil ederler, nakkârezenlerin oturup, diğerlerinin ayakta durmasıyla da hilâl görünümü verirlerdi. Kösler hilâlin orta ilerisine konurdu. İçoğlan Başçavuşu, mehter faslı başlamadan önce dâireden çıkarak ortaya gelir ve: ''Vakt-i sürûru sefâ, Mehterbaşı Ağa! Hey! Hey!'' diye bağırırdı. Bu sırada hazır bulunanların dikkatlerini çekmek için nakkareler, sofyan usülünde üç tempo atılırdı. Nakkareler çalarken de, Mehterbaşı Ağa mehterin önüne gelir:
''Merhabâ ey mehterân!'' der ve sağ elini göğsüne koyarak mehteriselâmlardı. Mehterân da hep beraber sağ ellerini göğüsleri üzerine koyarak koro hâlinde: ''Merhabâ, Mehterbaşı Ağa!'' diyerek karşılık verirlerdi. Daha sonra Mehterbaşı Ağa: ''Hasduuur!'' diyerek çalınacak makamı ve eserin adını söylerdi. (Meselâ: ''Der fasl-ı Acem âşirân, cihâd-ı ekber marş!'' derdi.) Hemen arkasından:
''Haydi ya Allah!'' diyerek mehteri icrâya geçirirdi. Nevbet bitince mehter gülbankı (duâsı) okunur ve fasl sona ererdi.

Mehterin Avrupa'ya Tesiri
Avrupalılarca, on sekizinci asırdan itibâren ''Yeniçeri müziği'' diye adlandırılan müzik; evvelâ, benimsenmiş, bilâhare Polonya, sonra Avusturya ve daha sonraları bütün Avrupa'da onların tâbiriyle Yeniçeri bandoları kurulmuştur. Bestekâr Mozart ve Hayd da, mehter mûsikisinin tesirinde kalarak, meşhur bestelerini meydana getirmişlerdir. Alman besteci Beethoven, ''Büyük Senfoni'' sinin son bölümünü, mehterin kös, davul ve zurnasıyla seslendirmiştir. Beethoven, ''Türk Marşı''nı mehterin bir cenk havasından adapte etti. Avusturyalı bestekâr Mozart'ın ''Türk Marşı'', Türk askerlerinin ''Allah Allah'' nidâlarının, nakarat olarak tekrarından müteşekkildir. Viyana Kraliyet orkestra Şefi Gluck bu yıllarda, sarayda verdiği konserlerinde, repertuvarına mehter bestelerini almış ve orkestrasında çaldırmıştır. Alman bestekâr Wagner, bir mehter konserini dinlerken heyecanlanmış, kendini tutamıyarak ''İşte mûsiki buna derler!'' demiştir. Mehter mûsikisi gibi, mehter teşkilâtıda Avrupa'ya tesir etti. On sekizinci yüzyıl içinde önce Avusturyalılar, sonra Prusyalılar, daha sonra da Ruslar, Almanlar ve Fransızlar mehter teşkilâtına benzer mızıka takımlarını kurdular. Osmanlı Devletinin ömrü boyunca, gittikçe mükemmelleşen mehter, Yeniçeri ocağının lağvı ile beraber yerini ''Mızıka-i hümâyûna'' bıraktı.

Günümüzde Mehter
Mehter, 1911'de Ahmed Muhtar Paşa tarafından ''Mehterhâne-i Hâkâni'' adıyla yeniden kuruldu. 1914'te kuruluş tamamlandı. Birinci Dünyâ Harbinde Başkumandan Vekili Enver Paşanın emriyle teşkilât orduya tamin edildi. İstiklâl Harbinde de mehterhâne hizmet verdi. Cumhûriyetin ilânından sonra, Milli savunma Bakanı, mehteri saltanat alâmeti sayarak lağvetti. 1950'den sonra, Genelkurmay Başkanı Nuri Yamut'un direktif ve desteğiyle mehterin yeniden tesisi çalışmaları başladı. 1953'te yeniden tesis edildi. Daha sonraları çeşitli okul, dernek ve kuruluşlar da mehter takımları kurdular. 12 Eylül 1980 Harekâtından sonra, yanlız Genelkurmay Başkanlığı Harp Dâiresi Askeri Müze'de Pazartesi, Salı hariç, haftanın her günü, saat 15.00 -16. 00 arasında Mehterbaşının idâresinde bir saat çalmaktadır. Bilhassa turistler ve meraklılar büyük alâka göstermektedirler.

2. Mehter Marşları Sözleri
  • Çağrı
  • Yine de Şahlanıyor
  • Buna Er Meydanı Derler
  • Kırımdan Gelirim
  • Mehter Vuruyor
  • Artar Cihatla Şanımız
  • Eski Malazgirt Marşı
  • Yelkenler Biçilecek
  • Sancak Marşı
  • Osman Paşa Marşı
  • Ey Gaziler
  • Mehter Marşı
  • Estergon Kal'ası İhtiyatlar Silah Çatmış
  • Eski Ordu Marşı
  • Devlet Marşı
  • Genç Osman
  • 26 Ağustos Marşı
  • Ceddin Deden
  • Sivastopol Marşı
  • Türkün Savaşları (Fetih Marşı)
  • Tarihi Çevir
  • Malazgirt Marşı
  • Gül Yüzünde Göreli
  • Ordunun Duası
Çağrı
''Vakt-i sürûru sefâ, Mehterbaşı Hey! Hey!''
''Merhabâ ey mehterân!''
''Merhabâ, Mehterbaşı!''
''Hasduuur!'' (Meselâ: ''Der fasl-ı Acem âşirân, cihâd-ı ekber marş!'' derdi.)
''Haydi ya Allah!''
Yine de Şahlanıyor Aman
Yinede şahlanıyor aman
Kolbaşının yandım da kır atı
Görünüyor yandım aman
Bize serhad yolları.
Davullar çalınsın aman
Aman da ceng-i cengide harbiyi
Görünüyor yandım aman
Bize sefer yolları.
Gâhi sefer olur aman
Aman da sefer seferde eyleriz
Hazan erişince aman
Bahar güzel severiz.
Gülyüzlü yari de aman
Aman da hile ile de severiz
Sefersiz olamaz aman
Aman er evlaları.Hicaz
Kemal ALTINKAYA
Buna Er Meydanı Derler
Buna er meydanı derler
Bunda söz olmaz yandım aman aman
Çifte yürekli erkekler
Şahım gelir bu yane yandım aman aman.
Ele bele dine imânım
İhanet olmaz yandım aman aman
Okurlar fermânı imanım
Yandım kıyarlar cane yandım aman aman.
Hicaz - Kemal ALTINKAYA
Kırım'dan Gelirim
Kırım’dan gelir gelirim
Adım da Sinan’dır hey aman
Kılıncımın suyu yar suyu
Kandır da dumandır hey
Kırım’dan gelir gelirim
Atım da araptır hey aman
Gizlenme Nemce rü Nemçe rû
Sinan da buradadır hey
Meydan da burdadır hey.
Mehter Vuruyor
Mehter vuruyor tarihin aksetmede yâdı
Andık yine, Fatih’le, Süleyman’ı, Murad’ı.
Kös sesleri sarsın bütün İstanbul’u yer yer
Geçsin önümüzden, koca gazi ve şehitler.

Türk ordusunun şan dolu bir satvetidir bu
Fethin, Mahaç’ın, Niğbolu2nun haşmetidir bu.
Mehter bize bir ruh veriyor, tâ nerelerden
Meriçlerle,Çanakkale,Yemen’den, Kore’lerden.
Süzinak - Faruk GÜRTUNCA
Artar Cihatla Şanımız
Artar cihadla şanımız
Fahr-i Resûl sultanımız
Şer-i bize insanı Hak
Uğrunda aksın kanımız.
Türk oğluyuz
Ünvanlı, namlı, şanlıyız
Allah deyu harb ederiz
Var nusrete imanımız.
Acemaşiran - İsmail Hakkı Bey
Eski Malazgirt Marşı
Bir Cuma sabahı, Allah’a karşı
Malazgirt’te ellidörtbin er
Ellidörtbin er, ellidörtbin er
Söylemişler en güzel marşı.
Allahü ekber, Allahü ekber
Allahü ekber, Allahü ekber
Allahü ekber, Allahü ekber
Allahü ekber, Allahü ekber.
Rast
Yelkenler Biçilecek
Yelkenler biçilecek,yelkenler dikilecek
Dağlardan çektirilen kalyonlar çektirilecek.
Elde sensin dilde sen gönüldesin baştasın
Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan.
Rast - Arif Nihat ASYA
Sancak Marşı
Ertuğrul’un ocağında uyandın
Şehitlerin kanlarıyla boyandın
Nice düşman kâl’asına uzandın
Sana selam ey şanlı Türk sancağı
Çırpınarak dalgalanır kanadın
Gökyüzüne çıkmak mıdır muradı
Gölgende can vermek ister evlâdın
Sana selam ey şanlı Türk sancağı
Rast - İzzettin Bey
Osman Paşa Marşı
Tuna nehri akmam diyor
Etrafımı yıkmam diyor
Şanı büyük Osman Paşa
Pilevne’den çıkmam diyor.
Düşman Tunayı atladı
Karakolları yokladı
Osman Paşa’nın kolunda
Beşbin top birden patladı
Ey Gaziler
Ey gaziler yol göründü
Yine garip serime
Dağlar taşlar dayanamaz
Benim ah u zârıma.

Dün gece yâr hanesinde
Yastıcağım taş idi
Altım toprak; üstüm yaprak
Yine gönlüm hoş idi.
Isfahan - Yavuz Sultan Selim
Mehter Marşı
Gâfil ne bilir neş’ve-i pür-şevk-i vegâyı
Meydân-ı celâdetteki envar-ı sefâyı
Merdân-ı gazâ aşk ile tekbir tekbirler alınca
Titretti yine, rû-yı zemin arş-ı semâyı.
Allah yolunda cenk edelim şân alalım şan
Kur’an’da vaadediyor Hazret’iYezdan.
Mahur
Estergon Kal'ası
Estergon Kâl’ası bre dilber aman
Su başı durak aman
Kemirir gönlümü bre dilber aman
Bir sinsi firak.
Gönül yar peşinde bre dilber aman
Yar ondan ırak aman
Akam Tuna akma bre şahin aman
Ben bir dertliyim.
Yar peşinden amanda gezer
Koşar yandım kara bahtlıyım.
Hicaz - Kemal ALTINKAYA
İhtiyatlar Silah Çatmış
İhtiyatlar silah silah çatmış
Ah yolun üstüne hey aman aman
Nazlı yarim geli geli vermiş
Sol dizin üstüne adaş aman aman
Gözün yaşı durmaz akar
Gülyüzün üstüne hey aman aman
Şimden sonra haram haram olsun
Bu yerler bana adaş aman aman.
Hicaz - Kemal ALTINKAYA
Eski Ordu Marşı
Ey şanlı ordu,ey şanlı asker
Haydi gazanfer, umman-ı safter
Bir elde kalkan, bir elde hançer
Serhadde doğru ey şanlı asker.
Deryada olsa herşey muzaffer
Dillerde tekbir, Allahü ekber
Allahü ekber, Allahü ekber
Ordumuz olsun daim muzaffer.
Rast - İsmail Hakkı Bey
Devlet Marşı
Askerlerin hâzır silah
Kuvvetlenir sûlh u salâh
Devlet bulur feyz ü felah
Meşhur olur bu istilâh.
Askerlerin kişver-küşâ
Türk devleti sen çok yaşa.
Orduların etse sefer
Yol gösterir avn ü zafer
Mansûr olur her bir nefer
Düşman kalır bî-tâb-fer.
Rast - Fethi SAZÇALAN
Genç Osman
Of of Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak of of.
Aman Askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Of of Genç Osman dediğin bir küçük aslan
Bağdat’ın içime girilmez yastan of of.
Aman her ana doğurmaz böyle bir aslan
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Of of Bağdat’ın kapısını Genç Osman açtı
Düşmanın cümlesi önünden kaçtı of of.
Aman kelle koltuğunda üç gün savaştı
Allah Allah deyip geçti Genç Osman of of.
Kayıkçı Kul Mustafa
26 Ağustos Marşı
Şu kopan fırtına Türk ordusudur Ya Rabbi,
Senin uğrunda ölen o ordu budur Ya Rabbi,
Ta ki yükselsin ezanlarla müeyyed-namın,
Galib et çünkü bu son ordusudur İslamın...
Ceddin Deden
Ceddin deden, neslin baban
Hep kahraman Türk milleti
Orduların, pekçok zaman
Vermiştiler dünyaya şan.
Türk milleti, Türk milleti
Aşk ile sev milliyeti
Kahret vatan düşmanını
Çeksin o mel’un zilleti.
Hüseyni
İsmail Hakkı Bey
Sivastopol Marşı
Sivastopol önünde yatar gemiler,
Atar da Nizam topunu, yerle gök inler.

Yardımcıdır bize kırklar yediler,

Sılasına kavuşmaz aslan yiğitler,

Aman da kaptan paşa emir ver bize,

Sılada nişanlımız duacı size...


Sivastopol önünde yıkık minare,
Düşman dedikleri gelmez imane,

Erenler geliyor bize imdade,

Aman da kaptan paşa emir ver bize,

Sılada nişanlımız duacı size...


Sivastopol önünde musalla taşı,
Sırma kılıç kuşanmış Arap binbaşı.

Ölürsek şehidiz, kalırsak gazi,

Aman da kaptan paşa izin ver bize,

Sılada nişanlımız duacı size...


Türkün Savaşları (Fetih Marşı)
Yürekler kabarık gözlerde damla,
Mehteri saygıyla dur da selamla,

Bir huşu içinde dinle gülbankı,

Sesleniyor tarih bu ses o yankı.


Sen böyle yürürken tuğla sancakla,
Türk'ün savaşları geliyor akla...


Asırlar boyunca çınladı serhat,
doğudan batıya yemen belgrat,

Duyarak bakışan gözler görüyor,

Fatih topkapıdan şehre giriyor.


Sen böyle yürürken tuğla sancakla,
Türk'ün savaşları geliyor akla...

Tarihi Çevir
Tarihi çevir nal sesi kısrak sesi bunlar,
Delmiş romanın kalbini mızrak gibi hunlar,
Göktürkler uygurlar oğuzlar peçenekler,
Türkün yüce tarihine binbir zafer ekler...

Dünya atının nalları altında ezildi,
Kaç haçlı seferi göğsüne çarpınca kesildi,
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden,
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden...
Malazgirt Marşı
Aylardan ağustos, günlerden cuma
Gün doğmadan evvel iklîm-i Rum'a
Bozkurtlar ordusu geçti hucuma
Yeni bir sevk ile gürledi gökler
Ya Allah...Bismillah... Allahüekber
Önde yalın kılıç türkmen basbuğu
Ardında Oğuz'un ellibin tuğu
Andırır Altay'dan kopan bir çığı
Budur, Peygamberin övdüğü Türkler
Ya Allah...Bismillah... Allahüekber
Türk, Ulu Tanrı'nın soylu gözdesi
Malazgirt Bizans'ın Türk'e secdesi
Bu ses insanlığa hakkın müjdesi
Bu seste birleşir bütün yürekler...
Ya Allah...Bismillah... Allahüekber!..
Yiğitler kan döker, bayrak solmaya,
Anadolu başlar, vatan olmaya...
Kızılelma'ya hey... Kızılelma'ya!!!
En güzel marşını vurmadan mehter
Ya Allah...Bismillah... Allahüekber!..
Gülyüzünde Göreli
Gülyüzünde göreli zülfü semen sây gönül
Kara sevdâya yerler bî-ser-ü bî-pây gönül
Dimadimmi sana dolan mânâ hây gönül.
Vây gönül,vây bu gönül, vây gönül ey vây gönül
Yar yeleleli, dost yeleleli,yeleli ya lâ yaleli dost
Bizi hâketti hevâ yoluna sevdâ nidelim
Pâyimâl eyledi ol zülf-ü semen-sây nidelim
Kul edinmez ki güzeller bizi illâ nidelim.
Rast - Münir N. Selçuk
Ordunun Duası
Yılmam ölümden yaradan askerim
Orduma gazi dedi Peygamberim.
Bir dileğim var ölürüm isterim
Yurduma tek düşman ayak basmasın
Amin desin hep birden yiğitler
Allahü ekber gökten şehitler.
Amin amin amin Allahü ekber
Amin amin amin Allahü ekber
Rast - Mehmet Akif ERSOY

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira

Benzer Konular

26 Haziran 2016 / Demir YumruK Spor
9 Ocak 2016 / Misafir Soru-Cevap
24 Mart 2009 / ThinkerBeLL Osmanlı İmparatorluğu