Arama

Antlaşmalar - Karlofça Antlaşması

Güncelleme: 15 Kasım 2016 Gösterim: 31.162 Cevap: 5
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
22 Mayıs 2006       Mesaj #1
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi

Karlofça antlaşması

Ad:  Karlofça Antlaşması1.jpg
Gösterim: 1257
Boyut:  53.6 KB

ikinci Viyana kuşatması'yla (1683) başlayarak 16 yıl süren savaşa son vermek için OsmanlI devletiyle Kutsal Birlik’i oluşturan Avusturya, Venedik, Polonya (Lehistan) arasında Karlofça kasabasında (26 ocak 1699) ve Rusya ile de bunun devamı olarak İstanbul'da (14 temmuz 1700) imzalanan barış.
Sponsorlu Bağlantılar

Batı ve kuzey sınırlarında dört ulusun ordularıyla yıllarca süren savaşlar sonunda yıpranan, hâzinesi boşalan, giderek ağırlaşan vergiler yüzünden bunalan halkı tepki göstermeye başlayan ve pek çok askeri kırıldığından savaş gücünü yitiren OsmanlI devleti, özellikle Zenta yenilgisinden (11 eylül 1697) sonra barış ar ıyan bir tutum içine girdi. Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa, İngiltere ve Hollanda’nın İstanbul elçileri aracılığıyla OsmanlI devletinin barış isteğini Avusturya’ya bildirdi (7 nisan 1698). Fransa’nın topraklarına saldırmak için savaş hazırlığı yaptığın ailen avusturya yönetimi, elçilerin önerilerini kabul ettiğini ve OsmanlI devletiy's Darış masasına oturabileceğini resmen açıkladı (24 nisan 1698).

Daha sonra Kutsal Birlik'i oluşturan devletleri. ı temsilcileri Viyana'da kendi aralarında toplanarak OsmanlI devletirlden neler isteyeceklerini kararlaştırdılar. Avusturya, OsmanlI devletinin geri istemesine arşın, işgali altında bulunan Erdel’i (T ansilvanya) vermemekte kararlıydı. Türkler'den kopardığı topraklardan (Mora, Dalmaçya ve Ege adaları) başka şeyler ardında olmayan Venedik, barışa son derece yatkındı. Ancak, Kutsal Birlik'in öteki iki üyesi olan Polonya ve özellikle işgal ettiği Azak kalesi dışında Türkler’in elinde bulunan Kerç kalesini de isteyen Rusya, OsmanlI devletinin tüm kaynaktan iyice tükenene kadar savaşın sürdürülmesine taraftardı. Avusturya delegeleri uzun ve yorucu çabalar harcayarak sonunda savaş yanlısı müttefiklerini barış masasına oturmaya razı edebildiler.

Sıra barış görüşmelerinin yapılacağı yeri saptamaya geldiğinde önerilen büyük Avrupa kentlerinin OsmanlI devleti tarafından reddedilmesi üzerine Karlofça kasabası üzerinde anlaşmaya varıldı. Amcazade Hüseyin Paşa, Mustafa ll'nin seçtiği türk delegeleri reisülküttap Rami Mehmet Efendi ile Divanı hümayun çevirmeni olan fenerli rum Aleksandhros Mavrokordhatos Efendi’yi Belgrad’a gönderdi (5 mayıs 1698). Türk delegeleri burada arabulucu elçilerle birlikte Osmanlı devleti açısından görüşme protokolünü hazırlayıp tamamladılar (23 temmuz 1698), sonra da yine onlarla bir arada Belgrad'dan Karlofça’ya hareket ettiler (20 ekim 1698). Aynı gün tüm cephelerde ateşkes ilan edildi. Önce Kutsal Birlik delegeleri (23 ekim), ertesi gün de türk delegeleriyle elçiler Karlofça'ya geldiler. İngiliz lord Paget ile hollandalı meslektaşı kont Collyer arabulucu elçiler olarak barış görüşmelerinin temelini oluşturacak protokol hazırlıklarına giriştiler.

Bu protokol görüşmeleri 20 gün sürdükten sonra savaş konseyi başkanı mareşal Wolfgang von Oettingen, mareşal von Schlick, iyi türkçe bilen kont Marsigli, baş çevirmen Talman ve genel sekreter Til’in Avusturya; kont Malachovvski’nin Polonya; Carlo Ruzzini’nin Venedik; Prokop Boganoviç Vasnitsinov’un Rusya; Rami Mehmet Efendi ile A. Mavrokordhatos’un Türkiye temsilcileri olarak ve iki elçinin de arabulucu sıfatıyla katıldıkları toplantının ilk oturumu açıldı (13 kasım 1698). Rus delegesi daha başlangıçta Kerç kalesi kendilerine bırakılmadıkça barışı imzalamayacağını ve yetkisi sınırlı olduğundan görüşmelere ancak gözlemci sıfatıyla katılacağını bildirdi. Çetin pazarlık görüşmeleriyle 75 gün süren ve 36 oturumda tamamlanan toplantılar sonunda türk delegeleri dört devletle ayrı antlaşmalar imzaladılar.

Avusturya ile yapılan 20 maddelik antlaşmaya göre 1526'dan beri türk toprağı olan Macaristan ile Erdel (Transilvanya) Avusturya’ya bırakılırken, Temeâvar (Timişoara) başta olmak üzere tüm sancaklarıyla Banat eyaleti Osmanlı devletinde kaldı. Hırvatistan Avusturya'da, Bosna Osmanlı devletinde kalacak biçimde Sava ırmağının sınır olarak saptanması sonucu bir sınır kenti durumuna gelen Belgrad da OsmanlI devletinin egemenlik alanı içinde bulunacaktı. Venedik Cumhuriyeti ile yapılan 16 maddelik antlaşma gereğince Dubrovnik ve güney kıyıları dışında Dalmaçya’nın büyük bölümü, Gördes (Korinthos) kenti ve Korinthos kanalının iki yakası dışında tüm Mora, çevresindeki adalarla birlikte Venedikliler'e bırakıldı. Venedik’in Zakynthos adası için Osmanlı devletine ödediği yıllık vergi kaldırıldı.

Polonya ile yapılan on bir maddelik antlaşma uyarınca Kamaniçe kalesiyle birlikte Podolya, Galiçya ve Batı Ukrayna bu krallığa verilirken, Polonyalılar’ın Boğdan'da işgal ettiği topraklan, Bukovina, Besarabya, Hotin ve yöresini Osmanlı devleti geri aldı. Ayrıca, Kırım Hanlığı’nın polonya topraklarına akınlar yapmaktan ve yıllık haraç almaktan vazgeçmesi de karara bağlandı. Azak kalesinin yanı sıra Kerç kalesini de istemekte direnen Rusya ile bir antlaşma yapılamadı. Ancak, iki devlet arasında iki yıllık bir ateşkes imzalandı (24 ocak 1699). iki gün sonra da antlaşmaların törenle imzalanması üzerine Karlofça barışı’nın yapıldığı konferans sona erdi (26 ocak 1699).

Daha sonra iscaityanın giriş aralığını sonunda Rusya çarının delegesi Uksüsleyen alçakkabartma rentsov ile Rami Mehmet Efendi arasında Karlofça’nın devamı olan antlaşma imzalandı (14 temmuz 1700). 14 maddelik bu antlaşmaya göre Karadeniz'de savaş ve ticaret gemisi bulundurmamak koşuluyla Azak ve çevresi Rusya'ya bırakıldı. Çarın Kırım hanına verdiği yıllık vergi kaldırıldı, iki devletin bundan böyle başkentlerinde karşılıklı ve sürekli olarak elçiler bulundurmasına karar verildi.

Artık gerileme dönemine girildiğinin açık bir belirtisi olarak kabul edilen Karlofça antlaşması’yla Osmanlı devleti, Avusturya’ya yaklaşık 250 bin km2, Venedik’e 42 bin km2, Polonya'ya 45 bin km2 ve Rusya'ya 20 bin km2 olmak üzere toplam 357 bin km2Tik toprağını bıraktı.

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 15 Kasım 2016 22:17
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Haziran 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Karlofça Antlaşması2.jpg
Gösterim: 899
Boyut:  101.2 KB
Karlofça Antlaşması

OsmanlIlarla Kutsal Birlik (Avusturya, Polonya, Venedik ve Rusya) arasındaki çatışmaları (1683-99) sona erdiren barış antlaşması (26 Ocak 1699). Bu antlaşmayla Erdel (Transilvanya) ve Macaristan’ın büyük bölümü OsmanlIların denetiminden çıkarak AvusturyalIların eline geçmiş, Orta Avrupa’nın doğusunda Osmanlı nüfuzu belirgin biçimde zayıflamıştır.
Sponsorlu Bağlantılar

1697 yazının sonlarında kuzeye doğru büyük bir sefer düzenleyen II. Mustafa, 11 Eylül’de Zenta (bugün Senta) Savaşı’nda Savoie prensi Eugene’in önünde ağır bir yenilgiye uğradı. Padişah daha önce de AvusturyalIlar karşısında bozguna uğramıştı; ayrıca Rusların tehdidi sürüyor, savaş dışındaki İngiltere ve Holland da Osmanlı Devleti’ne diplomatik baskı uyguluyordu.

Bu durumda II. Mustafa görüşme masasına oturmaya razı oldu. 1698’de Belgrad yakınlarındaki Karlofça’da (bugün Sremski Karlovci, Yugoslavya) başlayan görüşmeler 72 gün sürdü. Böylece OsmanlIlar ilk kez Avrupa ülkeleriyle görüşmeyi, tarafsız güçlerin aracılığını ve yenilgiyi kabul ediyordu. 26 Ocak 1699’da Osmanlı Devleti, Avusturya, Polonya ve Venedik’le barış antlaşmaları imzaladı. Antlaşmayla Theiss (Tisa), Maroş (Muresul) ve Tuna ırmaklarıyla çevrelenen Temeşvâr’daki Banat dışında bütün Macaristan, Erdel, Hırvatistan ve Slovenya AvusturyalIlara veriliyordu. Bu antlaşma 25 yıl süreyle geçerliliğini korudu.

Venedikliler ise 1715’te OsmanlIların geri alacağı Mora Yarımadası (Peloponnesos) ve Cattaro (Kotor) limanıyla birlikte Dalmaçya’nın büyük bölümünü ele geçirdiler. Polonya, Moldavya’da fethettiği toprakları bıraktı, ama buna karşılık Podolya’yı ve Dinyeper Irmağının batısında 1672’de OsmanlIların eline geçen bazı Ukrayna topraklarını elde etti. OsmanlIlarla Ruslar Karlofça’da yalnızca iki yıllık bir ateşkes üzerinde anlaştılar. Ama 14 Temmuz 1700’de imzalanan İstanbul Antlaşması’yla Azak Ruslara verildi ve çarın İstanbul’da sürekli bir diplomatik heyet bulundurmasına izin verildi. Azak 1711’de Osmanlı topraklarına katıldıysa da 1783’te yeniden Ruslara geçti.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 15 Kasım 2016 22:17
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
13 Ocak 2010       Mesaj #3
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi

Karlofça Antlaşması


Osmanlı Devleti ile Avusturya İmparatorluğu, Venedik Cumhuriyeti ve Polonya ve Rusya arasında imzalanan antlaşma (26 Ocak 1699). 1683 yılında Viyana'nın ikinci kez kuşatılması başarısızlıkla sonuçlanınca, Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kaldı. Barış görüşmeleri Belgrad yakınlarında Karlofça Kasabası'nda yapıldı. Bu görüşmeler sonunda her devletle ayrı ayrı barış antlaşmaları yapıldı. Avusturya İmparatorluğu'yla imzalanan antlaşma 20 maddeden oluşuyor ve başlıca şu koşulları içeriyordu:
1) Tameşvar Eyaleti bütün sancaklarıyla Osmanlılarda kalacak, buna karşılık Erdel dahil bütün Macaristan Avusturya'ya bırakılacaktır.
2) Hırvatistan'da sınır savaştan önceki durumuyla kalacak, burada Sava Irmağı iki taraf arasında sınır olacaktır. Polonya Krallığı ile yapılan antlaşma on bir maddeden oluşuyor ve şu koşulları taşıyordu:
  • Osmanlı Devleti; Podolya Eyaleti, Kamaniçe ve Ukrayna'yı Polonya'ya bırakacaktır.
  • Polonyalıların Boğdan'dan aldıkları topraklar Boğdan'a geri verilecektir.
  • Kırım hanının Polonya'ya yaptığı akınlar önlenecek, Polonya'nın Kırım hanlarına verdiği vergi kaldırılacaktır. Osmanlı Devleti ile Venedik Cumhuriyeti arasında yapılan antlaşma on altı maddeden oluşmakta ve başlıca şu koşulları taşıyordu:
1) Korent kenti dışında Mora Yarımadası ve dolayındaki adalar ve Dalmaçya'da bazı bölgeler Venedik'e bırakılacaktır.
2) Venedikliler, İnebahtı Körfezi'nin kuzeyinde elde ettikleri bütün kent ve kasabaları Osmanlılara geri vereceklerdir. Karlofça'da Çarlık Rusyası ile yapılan görüşmelerden bir sonuç alınamadı, bu yüzden adı geçen devletle barış antlaşması imzalanamadı, yalnızca üç yıllık bir ateşkes antlaşması yapıldı.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 15 Kasım 2016 21:45
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
21 Haziran 2010       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Karlofça Antlaşması:
(1699 )
Buna göre;
a) Avusturya ile yapılan anlaşma;
  • 1. Banat ( Temeşvar ) eyaletinden başka bütün Macaristan ve Erdel Avusturya'ya bırakılıyordu.
  • 2. Hırvatistan'ın bir kısmı Avusturya'ya verildi.
  • 3. Sava Irmağı sınır kabul edildi.
b) Lehistan ile yapılan anlaşma;
  • 1. Podolya ile Ukrayna Lehistan'a verildi.
  • 2. Lehlerin Boğdan'dan aldıkları kaleler Osmanlılara geri verildi.
  • 3. Lehlerin her yıl Kırım Hanlığı'na verdiği vergi kaldırıldı.
c) Venediklilerle yapılan anlaşma
  • 1. Korint Şehri Osmanlılara kalmak koşuluyla Mora Yarımadası Dalmaçya kıyıları Venediklilere verildi.
  • 2. Venediklilerin Zanta Ada'sından dolayı verdikleri vergi kaldırıldı.
Osmanlıların ilk toprak kaybettiği anlaşmalar Karlofça ve İstanbul anlaşmalarıdır.
Son düzenleyen Safi; 15 Kasım 2016 21:53
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
5 Ağustos 2012       Mesaj #5
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Karlofça Antlaşması
Sultan İkinci Mustafa döneminde Avusturya üzerine üç büyük sefer düzenlendi. Ancak 11 Eylül 1697'de uğranılan Sente mağlubiyeti ile Osmanlı Devleti bir anda savunmasız kaldı. Bu arada Venedikliler Mora ve Dalmaçya'ya, Lehistan ise Boğdan'a saldırdı. Aynı dönemde Rusya'nın başına Deli Petro geçmişti. Deli Petro ordusunu modernize etmiş, boğazlardan Akdeniz'e inme ve Karadeniz'e egemen olma çabalarına girişmişti. 1695'deki saldırıda başarısız olmuş, fakat bir yıl sonra Azak Kalesini ele geçirmişti (6 Ağustos 1696).

Uzun süren savaşlar sonunda Osmanlı Devleti yorgun düşmüştü. Özellikle İngiliz hükümetinin araya girmesi sonucu, Sultan İkinci Mustafa barışa razı oldu. İmzalanan Karlofça Antlaşmasıyla Banat ve Temeşvar hariç, bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Avusturya'ya, Ukrayna ve Podolya Lehistan'a, Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakıldı (26 Ocak 1699). Karlofça Antlaşması Osmanlı Devleti'nin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi başlar. Ayrıca bir yıl sonra Rusya ile de bir antlaşma yapıldı. 14 Temmuz 1700 tarihinde imzalanan İstanbul Antlaşması ile Azak kalesi Rusya'ya bırakıldı.

Tarih 1703 yılına gelmiş, Osmanlı Devleti'nin kötü gidişine dur denilememişti. Padişah tahta çıktığında söylediklerini unutmuş gibiydi. "Zevk ve sefa bana haram olsun" dediği halde, av partileri düzenliyor, aylarca av peşinde dolaşıyordu. Devlet işlerini sadrazamlarına ve eski hocası olan sonradan şeyhülislam yaptığı Feyzullah Efendi'ye bırakmıştı. Bu durum ordu içinde hoşnutsuzluğa yol açtı.
Son düzenleyen Safi; 15 Kasım 2016 21:46
In science we trust.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Kasım 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Karlofça Antlaşması
1683’te Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Viyana’yı kuşatması ile başlayan ve 1699’a kadar önce üç, sonra dört devletle yapılan savaşlar sonunda Almanya, Lehistan (Polonya), Venedik ve daha sonra Rusya ile imzalanan barış antlaşması (Bakınız 2. Viyana Kuşatması) Osmanlı ordusunun, Viyana önünden çekilmesi üzerine Avrupa devletlerinden Avusturya, Lehistan, Venedik ve Malta, kutsal bir ittifak kurarak, Osmanlıları Avrupa’dan atmak gayesiyle, her taraftan Osmanlı ülkesine saldırdılar. Bu ittifaka daha sonra Rusya da katıldı. On altı yıl süren bu harplerde Osmanlı orduları, dört cephede savaşmak mecburiyetinde kaldı. 1695’te tahta çıkan Sultan İkinci Mustafa Han, kaybedilen yerleri geri almak için Avusturya üzerine üç sefer düzenledi. İlk iki seferde önemli başarılar kazandı ise de, üçüncü seferinde Zenta’da Avusturya ordusunun âni hücumuna uğrayan Osmanlı Ordusu, ağır bir yenilgiye uğradı.

1697 Zenta Bozgunu'ndan sonra sadrazamlığa getirilen Amcazâde Hüseyin Paşa, tecrübeli ve iyi görüşlü bir vezir olduğundan, bu şartlar altında dört cephede savaşa devam edip, elden çıkan yerlerin geri alınmasının imkânsız olduğunu görmüş ve barış yapılmasının şart olduğunu anlamıştı. Esasında, İngiliz ve Felemenk elçileri de barış için gayret sarf ediyorlardı. Daha önce, gerek Osmanlı Devleti ve gerekse Avusturya, uzun savaşa son verilmesi için faaliyette bulunmuşlar, ancak sulh gerçekleşmemişti. Padişah Sultan İkinci Mustafa Han, elden çıkan yerlerin hiç olmazsa bir kısmı geri alınmadıkça, barışa yanaşmak istemiyordu. İngiliz ve Felemenk sefirleriyle görüşerek sulh akdine lüzum gören Sadrâzam Amcazâde Hüseyin Paşa, devletin on altı yıldan beri savaştığını, maddî manevî pek büyük kayıplara uğradığını, Anadolu ve Rumeli’de asayişsizliklerin ortaya çıktığını, şimdilik barış yapılarak düşman arasındaki ittifakın bozulmasını beklemenin, devlet için daha faydalı olacağını anlatınca, padişah da sulha taraftâr oldu.

Taraflar, anlaşmaya karar verdikten sonra, antlaşmanın Tuna Irmağı kıyısında, Belgrad’a yakın Karlofça kasabasında imzâlanması kararlaştırıldı.
Karlofça’daki görüşmeler ve tartışmalar dört ay devam ederek otuz altı celse sürdü. Sert ve çetin müzâkereler sonunda, sulh kararını imzâlamağa mezun olmayan Rusya hâriç olmak üzere, üç devletle yirmi beşer sene müddetle ayrı ayrı muâhede ve Rusya ile de üç esne üzerinde mütâreke imzâlandı. Barış görüşmelerine arabulucu olarak katılan İngiliz ve Hollanda hükümetleri, Osmanlı hükümetine konferanstan önce antlaşma esaslarını kabataslak ortaya koyan bir protokol imzalatmayı başardılar, bu sebeple Osmanlı birinci murahhası Râmî Mehmed Efendi'nin başarılı diplomatik faaliyetlerine rağmen, Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devleti için ağır bir mağlubiyet oldu.

26 Ocak 1699’da Avusturya ile imzalanan yirmi maddelik antlaşmaya göre; Bonat (Temeşvar) eyaleti bütün sancakları ile Osmanlılarda kalıyor, Erdel de dahil olmak üzere Macaristan’ın diğer yerleri, Avusturya’ya terk ediliyordu. Hırvatistan taraflarında her iki devlet ellerindeki yerleri muhafaza ediyorlardı. Bu tarafta Sava Nehri hudut kabul edildi. Tire ve Moroş nehirleri, balık avı vesâire ihtiyaçlar ve nehir gemileriyle yapılacak nakliyat için her iki tarafça serbest bırakıldı. Bu antlaşma ile Erdel (Transilvanya), Osmanlı nüfuzundan çıkarak Avusturya’nın bir eyaleti oldu.

Lehistan’la imzâlanan on bir maddelik antlaşmaya göre; Osmanlı Devleti, Bucaş Muahedesi ile Lehlilerden aldığı Podolya eyaleti ve Kamaniçe ile Ukrayna’yı geri veriyordu. Bundan başka, Osmanlı hükümeti, Kırım Hanlığı'nın Lehistan’a taarruzunu önlemeği taahhüt ettiği gibi, aynı zamanda Lehlilerin, Kırım hanlarına her sene vermekte oldukları vergi de kaldırılıyordu.

Venedik Cumhuriyeti ile de on altı maddelik bir antlaşma yapıldı. Bu antlaşmaya göre: Kuzey Mora’da yarımadanın kapısı olan Korent şehri müstesna olmak üzere Mora Yarımadasıyla Ayamavra Adası ve yanındaki Küçük Ada, Dalmaçya’da Knin, Sin, Gabelas Zadvarya, Vorgaraç, Velika, Çeklot kaleleriyle, daha güneyde Nove ve Rısen (Resne) kaleleri gibi, muharebe esnasında Venedikliler tarafından alınmış olan yerler, ayrıca onlarda kalıyordu. Venedikliler de İnebahtı Körfezinin kuzeyinde elde ettikleri bütün şehir ve kasabaları geri veriyorlardı. İnebahtı liman ve kalesi de bu suretle Osmanlılara iâde ediliyordu.

Azak Kalesini alarak Karadeniz’e çıkmak isteyen Rus Çarı Deli Petro’nun bu emeline, Kerç Boğazının Osmanlılar elinde olması ve bu sırada Osmanlılarla Avusturyalılar arasında sulhun yapılması mani olmuştu. Bu sebeple Çar, Karlofça’ya murahhas (temsilci) göndermiş, ancak murahhas sulha yanaşmayarak, üç sene üzerine bir mütareke yapıp memleketine dönmüştü. Ancak, Çar yalnız başına niyetini gerçekleştiremeyeceğini anladığından, ertesi yıl İstanbul’a bir murahhas gönderdi. Reisülküttab Râmi Mehmed Efendi ile Rus Murahhası Ukrayçov arasında yapılan görüşmelerden sonra (on dört maddelik) antlaşma imzâlandı.

14 temmuz 1700’de Rusya ile imzâlanan yine yirmi beş yıl süreli İstanbul Muahedesine göre; Azak Kalesi ve etrafında ona tabi kale ve hisarlar ile, Koban taraflarından önemli bir bölge Ruslara bırakıldı. Özi Suyu üzerindeki Doğan (Togay), Gâzi Kerman, Şahin Kerman, Nusret Kerman hisarları yıkılmak üzere, o havali Osmanlılara iâde olundu. Ayrıca Rusların daimî suretle İstanbul’da kapı kethüdası ismiyle küçük elçi bulundurmaları ve bunun diğer devletlerin daimî elçileriyle aynı hakka sahip olması kabul edildi.

Karlofça Antlaşması, Osmanlılar aleyhine yapılmış en ağır antlaşmadır. Bu antlaşmayla, Osmanlı Devletinin Orta Avrupa’ya doğru gelişme hareketi kesinlikle durdurulmuş ve Osmanlı Devleti, savunma durumuna düşürülmüştür.

1683 Viyana Bozgunu ile başlayan on altı yıllık harp neticesinde, devletin asırlardan beri elde ettiği yerler elden çıkmış, Macaristan, Erdel, Podolya, Ukrayna, Mora gibi geniş bölgeler, Bosna ve havalisinden mühim yerler düşman eline geçmiştir.

Karlofça Muahedesiyle neticelenen ve dört cephede ve bilhassa Avusturya ve Venedik cephelerinde en kıymetli toprakların terkini gerektiren bu savaşlar, Osmanlı ordusunun bundan böyle yeniden tertip edilerek yeni usullere göre harp etmesini icap ettiriyordu. Karlofça Muahedesi, Osmanlıların askerî kudretinin mühim surette zaafa uğradığını meydana çıkarmış ve asırlarca süren, düşman üzerindeki Türk kudret ve satvetini silmiştir.

Osmanlı Devleti, bu antlaşmanın şartlarını bozmak için çok gayret gösterdi. 1711’de Rusya’yı, 1715’te Venedik’i yenerek, Karlofça Antlaşması ile bu devletlere verdiği toprakları geri aldı. Yalnız, bütün çabalarına rağmen Avusturya’ya verdiklerini geri alamadı. Büyüyen Rus tehlikesine karşı Lehistan’ı destekleme siyaseti güttüğünden, Karlofça ile Lehistan’a bıraktığı yerleri geri almaya teşebbüs etmedi.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

7 Kasım 2016 / Safi Osmanlı İmparatorluğu
22 Haziran 2010 / GusinapsE Osmanlı İmparatorluğu
26 Kasım 2009 / _KleopatrA_ Osmanlı İmparatorluğu
12 Temmuz 2014 / Ziyaretçi Cevaplanmış
26 Nisan 2010 / Misafir Cevaplanmış