Arama

Osmanlı Kurumları - Mimarbaşı

Güncelleme: 4 Şubat 2010 Gösterim: 1.789 Cevap: 0
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
4 Şubat 2010       Mesaj #1
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Mimarbaşı

Sponsorlu Bağlantılar
Osmanlı Devleti'nde, umumî olarak inşa işleriyle meşgul olan memur.

Mîmarbaşıları, diğer şehirlerle birlikte, İstanbul un imar edilmesine çalışırlardı. Mimarbaşılar, padişah ve saray mensuplarının, saray ve köşklerinin yanında, umumun faydalanması için inşa ettirilen cami, medrese, çeşme gibi inşaatlarını yaparlardı. Savaş zamanında ordu ile beraber sefere çıkarlar, yıkılan kalelerle, tahrip edilmiş köprüleri tamir ederler, askerin geçeceği yolları düzelterek, mühimmat geçebilecek hâle getirirlerdi.

Mimarbaşıların maiyetinde başmimar, ikinci mimar, kethüdâ ve çavuş gibi memurlar vardı. Kethüdâ ve çavuş, hergün İstanbul u dolaşır, umumî yollar, caddeler üzerine veya fakirlerin evlerine tecavüz edecek tarzda inşa edilmiş binaları yıktırırlardı. Böylelikle zamanımızdaki Belediye imar İşleri dairesinin vazifesini görürlerdi.

Yaptırılacak binalar için mimarbaşından ruhsat alma ve plânın tasdik ettirilmesi mecburiyeti vardı. Böylelikle, inşaatların kanuna uygun olması kontrol edilirdi. Aksine hareket edenler men edilir ve cezaya maruz kalırlardı. Arazilerin taksiminde çıkan anlaşmazlıkların halledilmesi de mimarbaşıların vazifelerindendi. Ayrıca su bentlerinin inşası, suyun şehre taksimi, kaldırımların inşası da bu memurun göreviydi.

Mimarbaşılık, yalnızca İstanbul a münhasır bir memuriyet değildi. Mühim hallerde ve büyük şehir merkezlerinde bu isimle anılan vazifelilere rastlanırdı.

Evliya Çelebi, meşhur Seyâhatnâme sinde, Bağdat şehrinin yüksek dereceli memurlarını sayarken emrinde beş yüz kişi çalıştıran bir mimarbaşıya da yer vermiştir.

Şehremini denilen saray memurları da bazı inşaat işleriyle alâkadardılar. Bu sebeple, zaman zaman mimarbaşılarıyla birbirlerinin vazife sahalarına girerlerdi. Geçen zaman içinde, bu iki memuriyetin vazifeleri tamamen karışmış, ancak mimarbaşıların fennî hususlarda daha bilgili olmaları, onları üst dereceye çıkarmıştır. 1831 senesinde her iki memuriyet de kaldırılarak Ebniye-i Hassa Müdürlüğü kurulmuş ve vazifeleri bu memuriyete verilmiştir.

Mîmarbaşılar, yalnızca birer inşaat memuru değil, bugün hepimizin sahip olmakla iftihar ettiğimiz sanat âbidelerini meydana getiren büyük birer sanatkârdılar. Bunlar arasında Mimar Ayas, Mimar Kemaleddin, Mimar Kasım, Mimar Davud, Mimar Sedefkâr Mehmed ve tarihimizde erişilmez ve müstesnâ yeri olan Mimar Sinan, mimarbaşılık vazifesinin en güzide memurlarıydılar.



Benzer Konular

26 Mayıs 2011 / virtuecat Osmanlı İmparatorluğu
10 Haziran 2011 / Misafir Osmanlı İmparatorluğu
9 Nisan 2010 / asla_asla_deme Taslak Konular
28 Eylül 2012 / _KleopatrA_ Taslak Konular
20 Ağustos 2009 / Misafir Osmanlı İmparatorluğu