Türkiye'de Müzecilik Türkiye'de müzecilik ilk kez 1846'da Damat Fethi Ahmed Paşa'nın girişimiyle başladı. Aya İrini'de silahlar ve çeşitli tarihsel yapıtlar bir araya getirildi. Ama bu ilk müze ziyaretçilere kapalı tutulmuştu. Türkiye'de müzecilikbgerçek anlamda ilk kez 1881'de, Osman Hamdi Bey'in müze müdürü olduğu dönemde gelişti. Sonradan Topkapı ve Dolmabahçe sarayları, Ayasofya, Kariye gibi birçok tarihsel yapı müzeye dönüştürüldü. Bugün İstanbul, İzmir, Afyonkarahisar, Hatay gibi kentlerdeki çok önemli müzelerden başka hemen her kentte bir müze bulunmaktadır. Resmi müzelerin yanı sıra İstanbul'daki Sadberk Hanım Müzesi ve Konya'daki Koyunoğlu Müzesi gibi özel kuruluşlara ait müzeler de vardır. TÜRKİYE'DEKİ BAŞLICA MÜZELER Adana Karatepe Açıkhava Müzesi. Kadirli ilçesinde İÖ 8. yüzyılda yaşamış olan Hitit Kralı Asistavandas'ın kendi adını vererek kurmuş olduğu kale ve kent 1945'te bölgede başlatılan kazılar sonucu ortaya çıkarıldı. Afyonkarahisar Afyonkarahisar Arkeoloji Müzesi (1937). Taş Devri ve Tunç Çağı'ndan kalma kaplar, madenden bıçak, silah ve baltalar, fildişinden cerrahlık araçları, Kibele, Apollon, Eros ve Zeus heykelleri, ölü gömme töreni kabartmalarından başka kitaplığında 8 bin kitap vardır. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi (1967). Taş Devri ve Tunç Çağı'ndan kalma arkeolojik buluntular, Hitit, Frig, Urartu sikkeleri ve altın süs eşyaları sergilenmektedir. İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi (1961). 1923'te cumhuriyetin ilan edildiği bu binada ilk meclisten kalma mobilya ve eşyalar, Kurtuluş Savaşı'na ilişkin harita, plan ve belgeler, meclis üyelerinin fotoğrafları bulunmaktadır. Etnografya Müzesi. Ankara'nın başkent oluşundan sonra kurulan ilk müzedir. Anadolu'dan derlenmiş çeşitli giysi, el işi, halı, ikilimden başka sini, kazan, mangal gibi bakır işçiliği örnekleri; yazma yapıtlar ve minyatürler; çeşitli tekkelere ait eşyalar sergilenmektedir. Gordion Müzesi (1965). Polatlı'nın Yassıhöyük köyünde Tunç Çağı, Hitit ve Frig dönemi buluntuları sergilenmektedir. Hatay Hatay Arkeoloji Müzesi (1948). Çeşitli tarihsel yapıtların yanı sıra dünyanın ikinci büyük mozaik koleksiyonunu barındırmaktadır. 2. ve 3. yüzyıl Roma ve Bizans mozaiklerinden Sarhoş Dionysos ile Orphe-us bunların en güzellerindendir. Tel Açana Açık Hava Müzesi. İÖ 5500 - İÖ 3500 döneminden kalma saray ve tapınak kalıntıları vardır. İstanbul istanbul Arkeoloji Müzesi (1880) üç bölümden oluşur: istanbul Arkeoloji Müzesi'nde Eski Yunan ve Roma yapıtları; Eski Şark Eserleri Müzesi'nde Mezopotamya, Mısır Anadolu ve islamiyet öncesi Arabistan uygarlıkları yapıtları; Türk Çini ve Seramikleri Müzesi'nde çini ve seramikler sergilenir. Resim ve Heykel Müzesi (1937). Ünlü Türk heykelci ve ressamlarının yapıtları sergilenmektedir. Topkapı Sarayı Müzesi (1924). Dünyanın sayılı birkaç müzesinden biridir. Osmanlı Devleti'ne ilişkin çok zengin bir eşya koleksiyonundan başka, değerli Çin ve Japon porselenleri. Kutsal Emanetler, elyazma-ları, minyatürler, hazine eşyaları ve Harem Dairesi görülebilir. Türk-lslam Eserleri Müzesi, ilk kez 1913'te Evkaf-ı islamiye adıyla kuruldu. 1927'de bugünkü adını aldı. 1984'te çağdaş müzecilik anlayışına uygun biçimde yeniden düzenlendi. Anadolu, Iran, Kafkas ve Selçuk halıları, elyazmaları, etnografik eşyalar sergilenmektedir. İzmir izmir Arkeoloji Müzesi. 1927'de kurulduktan sonra 1951'de Efes, Bergama, Milet, Afrodisias, Sart başta olmak üzere ilin çeşitli yerlerinde yapılmış kazılardan buluntular sergilenmektedir. Efes Arkeoloji Müzesi (1929). Eski Yunan, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı yapıtları görülebilir. Bergama Müzesi (1936). Arkeoloji ve etnografya olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Arkeoloji Eski Yunan, Roma ve Bizans buluntularını kapsar. Yöreye özgü bakır ve ahşap araçlar, halı, kilim ve giysiler etnografya bölümünde sergilenir. Konya Mevlana Müzesi. 1925'te tekke ve türbeler kapatıldıktan sonra Mevlana Dergâhı ve Türbesi müze olarak düzenlendi. Mevlana'nın yapıtlarının eski kopyaları, elyazmaları, ney, rebap, kudüm, tanbur gibi müzik aletleri, tespihler, halılar, kumaş örnekleri ve dergâha özgü çilehane, mevlevi sofrası ve dervişlerin semah öğrendikleri yer gibi görülebilecek ilginç bölümleri olan bir müzedir. MsxLabs & TemelBritannica |
Müze Nedir ? TDK Türkçe Sözlük’te müze “sanat ve bilim eserlerinin veya sanat ve bilime yarayan nesnelerin saklandığı, halka gösterilmek için sergilendiği yer veya yapı” olarak tanımlanmaktadır. ICOM (International Council of Muzeum) tarafından yapılan bir tanıma göre müze, “Sadece kar amacı gütmeyen, toplumun ve gelişiminin hizmetinde olan, halka açık, insana ve yaşadığı çevreye dair tanıklık eden malzemeler üzerinde araştırma yapan, onları toplayan, koruyan, bilgiyi paylaşan ve sonunda inceleme, eğitim ve eğlence gibi amaçlar doğrultusunda sergileyen ve sürekliliği olan bir kurumdur.” Türk Müzeciliği Tarihi Türk Müzeliğinin temelini ve gelişimini maddeler halinde özetleyecek olursak
Maarif Nezaretinden izin alınmadan kazı yapılamayacağı, kazı sonucu bulunan eserlerin başkalarına satılabileceği, ancak yurt dışına çıkarılamayacağı, şahısların kendi mülkleri içinden çıkan eserlerin kendi malı olacağı, sikkelerin yurt dışına çıkarılabileceği, bir devlet tarafından resmen eski eser talebi halinde olabilecek iltimas kabulünün yalnızca padişaha ait olduğu belirtilmiştir.
Tüzüğe göre kazılardan çıkan eserlerin üçte birinin kazı yapana, üçte birinin devlete, üçte birinin de arazi sahibine verilmesi öngörülüyordu. Tüzükte, yurtdışına eser kaçırılamayacağına dair herhangi bir madde bulunmadığı için, yabancılar kazı yaptıkları arazileri satın alarak arazi sahiplerinin hisselerini de yurtdışına kaçırmışlardır. Déthier’in 1881’de ölümünden sonra Müze-i Hümayun’un başına bir Türk, Osman Hamdi Bey getirilir.
Muğla - Lagina Hekate Tapınağı’nda kazı yapar. Planları mimar A. Vallaury tarafından çizilen Türkiye’nin ilk müze binası olan Müze-i Hümayun (İstanbul Arkeoloji Müzesi) 13 Haziran 1891 yılında hizmete açılır. Osman Hamdi Bey, yaptığı kazılar ve düzenlemelerle Müze-i Hümayun’u dünyanın en önemli birkaç müzesinden biri haline getirmiştir.Ülkemizde müzeciliğin temeli onun zamanında atılmıştır.
“ Memalik-i Osmaniye’de zuhur eden her türlü asarı atikanın diyarı ecnebiye nakil ve ihracı kattiyen memnudur .”
Türk-İslam eserlerinin de devlet malı olduğu belirtilmiş ve eski eser ticareti ruhsata bağlanmıştır. Cumhuriyet döneminde de kullanılan nizamname 1973 yılına kadar, tek koruma mevzuatı olma özelliğini korumuştur.Osman Hamdi Bey 1910 yılında arkasında Avrupa düzeyinde bir müze bırakarak vefat etmiştir.
1917 yılında müze dışındaki eski eserleri ve anıtları korumaya yönelik çalışmalar yapmak üzere “ Muhafaza-i Âsar-ı Âtika Encümen-i Daimisi “ (Eski Eserler Koruma Kurulu) kurulmuştur.
Müdürlük, her türlü arkeolojik ve etnoğrafik buluntunun toplanması ve korunmasına yönelik çalışmaları üstlenmiştir. Atatürk’ün emriyle 5 Kasım 1922 yılında Milli Eğitim Bakanı İsmail Safa tarafından “Müzeler ve Âsar-ı Âtika Hakkında Talimat” başlığı adı altında bir genelge yayınlanır.
mardinmuzesi.gov.tr |
Müze Müze Nedir? MsXLabs.org Kültürel ya da tarihsel değeri olan nesnelerin toplanarak sergilendiği yerlere müze adı verilir. Müzeler, toplumların bilim ve sanat ürünleri ile yer altı ve yer üstü zenginliklerini sergilemek amacıyla oluşturulmuş kurumlardır. Yüzyıllar boyunca toprak altında saklı kalmış tarihî eserlerin gün ışığına çıkarılarak sergilenmesi, toplumu oluşturan bireylerin geçmişi daha iyi tanımalarına olanak sağlar. Ayrıca müzeler, toplumu aydınlatmak amacıyla insan soyunun gelişimi, doğa olaylarının oluşumu ve teknolojinin geçirdiği değişim gibi konularda araştırmalar yapan bilimsel merkezlerdir. Müzenin Amacı Müzeler, tarihin eski dönemlerinde yaşamış toplumları bilim ve sanat açısından inceleyerek, hem günümüzü hem de geleceği aydınlatmak amacını taşıyan kurumlardır. Müzelerde bulunan nesnelerin anlam ve önemi müze içinde ve dışında yazılı ve sözlü olarak, ayrıca rehber eşliğinde yapılan gezilerle açıklanır. Böylece, ziyaretçilerin müzede yer alan eserler hakkında ayrıntılı bilgi edinmeleri sağlanır. Sergiledikleri geçmişe ait eserlerle, ülkelerin ulusal değerlerinin oluşmasına önemli katkılarda bulunan müzeler, aynı zamanda etkin katılım ve kalıcı öğrenmeyi sağlayan eğitim kurumlarıdır. Müze Türleri Nelerdir? Müzeler bilim, sanat, folklor ve antika eşyalar gibi çeşitli konularda toplanmış eserleri bir arada sunabileceği gibi doğa tarihi, etnografya ve havacılık gibi sadece tek bir konuyu içeren eserleri de sergileyebilir. Müze türlerini şu şekilde sınıflara ayırabiliriz: Arkeoloji Müzeleri: Arkeologların yaptıkları kazılar sonucunda ortaya çıkarılan buluntuların sergilendiği müzelerdir. Örneğin; İzmir Arkeoloji Müzesi Etnografya Müzeleri: Geçmiş uygarlıklara ait gelenek, görenek, giysi ve gündelik hayat ile ilgili çeşitli eserlerin sergilendiği müzelerdir. Örneğin; Ankara Etnografya Müzesi Tarih Müzeleri: Bir ülkenin, bir toplumun ya da bir kişinin tarihsel gelişimini, sistemli bir biçimde inceleyen ve açıklayan müzelerdir. Tarih müzeleri, yazılı ve görsel belgeleri bir araya getirerek hem ziyaretçilerin hem de araştırmacıların hizmetine sunmaktadır. Örneğin; Selçuk-Efes Müzesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi Güzel Sanatlar Müzeleri: Resim, müzik ve heykel gibi güzel sanat dallarında ortaya konulan yapıtların sergilendiği müzelerdir. Örneğin; İstanbul Arkeoloji Müzesi Açık Hava Müzeleri: Tiyatro, arena, agora gibi kapalı bir mekânda sergilenmesi mümkün olmayan yapıtlar, açık hava müzelerinde sergilenmektedir. Örneğin; TCDD Açık Hava Buharlı Lokomotif Müzesi Bilim Müzeleri: Bilim ve teknolojinin tarih boyunca geçirdiği değişim, bilim müzelerinde sergilenmektedir. Örneğin; Atatürk Eğitim Müzesi Askerî Müzeler: Çeşitli dönemlere ait askerî malzeme ve silâhların sergilendiği müzelerdir. Örneğin; Ankara Kurtuluş Savaşı Müzesi (1. TBMM Binası) Özel Müzeler: Kişi veya kuruluşlar tarafından, çeşitli konularda bir araya getirilmiş eserlerin yer aldığı müzelerdir. Örneğin; Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi Türkiye'de Müzecilik Müzedeki yapıtların saklanması, korunması ve sunulması için gerekli teknik bilgileri içeren bilimsel çalışma alanına müzecilik adı verilir. Müzecilik; müzenin kurulması, müzede yer alan eserlerin kimin tarafından ne zaman yapıldığının belirlenmesi, sınıflanması, gerekliyse onarılması ve ısı, nem gibi dış etkenlerden korunması gibi konularda faaliyet gösterir. Ülkemizde müzecilik, 19. yy. ortalarında başladı. 1846 yılında, Sultan Abdülmecit'in emri ile, bazı eski eserler ve eski silâhlar Aya İrini Kilisesi'nde toplandı. Daha sonra1868 yılında, Ali Paşa'nın sadrazamlığı sırasında, bu kilise ve içerisindeki eserler "Müze-i Hümâyûn" adı altında ilk müze olarak açıldı. Bu dönemde Maarif Nezareti, Osmanlı Devleti sınırları içerisinde bulunan tüm tarihî eserlerin İstanbul'a gönderilmesi konusunda bir emir yayınladı. 1881 yılında, Osman Hamdi Bey müze müdürü olunca, gerçek anlamda müzecilik çalışmaları başladı. Osman Hamdi Bey 1883 yılında eski eserlerin yurt dışına çıkışını önleyen "Eski Eserler Kanunu"nu hazırladı. Yine bu dönemde, Anadolu'daki kazılar denetim altına alındı. Müzecilik, özellikle Atatürk'ün ilgisiyle, Cumhuriyet Dönemi'nde büyük önem kazandı. Atatürk'ün emri ile, bir yandan yeni müzeler kurulurken bir yandan da bazı tarihsel anıt ve yapılar müze olarak kabul edildi. Yine bu dönemde, müzecilik ayrı bir bilim dalı olarak ortaya çıktı. 1945 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, bugün Anadolu'yu bir açık hava müzesi durumuna getiren önemli çalışmaların temelini attı. Ülkemizde son yıllarda, müzecilik alanında önemli çalışmalar yapılmaktadır. Bugün yurdumuzun her ilinde ve ilçelerimizin bazılarında halka açık müzeler yer almaktadır Müzelerde Uyulması Gereken Kurallar Müzelerde sergilenen özgün ve eşine az rastlanır nitelikteki eserlerin, yangın, hırsızlık, nem, ısı, ışık ve toz gibi koşullardan zarar görmemesi için müze yönetimleri tarafından önlem alınması gerekir. Ayrıca, müzelerde yer alan tarihî eserlerin korunması için müzeyi gezen ziyaretçilerin de uymak zorunda olduğu bazı kurallar vardır. Bu kurallar şöyle özetlenebilir:
Eczacıbaşı Sanal Müzesi Eczacıbaşı Koleksiyonu'ndan 75 Resim , Fikret Mualla Seçkisi gibi bölümleri bulunan “sanal müze” oldukça geniş kapsamlı. Dünyadaki müzelere de ulaşabileceğiniz site, Türk sanatçıların eserlerini görme fırsatı sağlıyor. ECZACIBAŞI SANAL MÜZESİ/ Vehbi Koç Vakfı Sadberk Hanım Müzesi Sadberk Hanım Müzesi’nde sergilenen eserleri görebileceğiniz site, eserler hakkında detaylı bilgi vermesi nedeniyle çok da faydalı. Sayfalardaki, “Java Versiyonu” yazısına tıklarsanız, fotoğraf üzerinde eserlerin tanımlarını görebilirsiniz. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne Bağlı Müzeler Siteden, Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne bağlı müzelerin genel bilgilerine ve sergilenen eserlerin resimlerine ulaşabilirsiniz. MÜZENİN GÖREVLERİ NELERDİR ? Yasalara göre kültür varlıkları ( Eski Eserler ) devletin malıdır. Müzeler de, tıpkı devletin hazinesi adına para ve kıymetle kağıtlarla diğer taşınmaz mal ve değerlerin işlemlerini yürüten merkez bankası, maliye vb. gibi, devletin malı olan taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarını korurlar. Diğer kurumlardan farkı ise, özel bir ihtisas ve inceleme gerektirdiğinden genel hükümlerin yanı sıra özel yasa ve yönetmeliklerle çalışma alanının ve sınırlarının belirlenmiş olmasıdır. Bu nedenle Müzeler, koruma ve güvenlik önlemleri, halka açık ziyaret günleri ve saatleri ile çalışma düzeni ve disiplini açısından birinci derecede hassasiyet gösterilmesi ve başka kurumların da bu hususa dikkat etmesi gereken yerlerdir. Saygılar (H) +++++++++++++++++++++++ REP |
Saat: 06:04 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık