Güreş hakkında bilgi verir misiniz? Güreş hakkında bilgi verir misiniz? |
Güreş Nedir :Diğer bir bakışla güreş, Türkler de siyasi ve askeri, dini, sosyal ve kültürel bir çok fonksiyonların yerine getirilmesinde en önemli aksiyonlardan biri olmuştur. GÜREŞ Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Spor Yönetiminde ilk kurumsallaşmış yönetim yapısını oluşturan, "Gönüllü Birlik Modeli" olarak örgütlenen T. İ. C. İ. (Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı) 1922 yılında kurulmuştur. Güreş, halter ve boks başkanlığına Ahmet Fetgeri seçilmiştir. TARİHÇE Güreş insanlık tarihinin en eski sporlarından biridir. M. Ö. 708'de Yunanlılar, M. Ö. 2. yüzyılda Türkler, M. Ö. 22'de Japonlar, M. Ö. 260'da Sümerler, M. Ö. 2000-2470-2320'de Mısırlılar tarafından güreş yapıldığına dair belgeler bulunmuştur. Güreş sporu ile uğraşan milletlerin başında Türkler, Araplar ve Yunanlılar gelmektedir. Güreş İ. Ö. 900'lerde kurallara bağlanmıştır. İ.Ö. 704 deki 18. Olimpiyat oyunları programına kabul edilmiştir. Modern Olimpiyatların başlangıcı 1896 Atina Olimpiyatlarına Greko-Romen stil güreş 1904 St. Louise Olimpiyatlarına Serbest Stilli Güreş Spor Dalı olarak resmen alınmıştır. 1912 yılında FILA (Uluslararası Amatör Güreş Federasyonu) kuruldu. OLİMPİK GÜREŞ STİLLERİ Dünyada olimpik iki güreş stili vardır. Bunlar Greko-Romen ve Serbest stillerdir. a) Greko-Romen güreş stilinde belden yukarısı ile oyun taktik edilir. Ayakla oyun yapılmaz ve rakibin hücumu engellenmez. Bu stil Avrupa ülkelerinde yaygındır. Greko-Romen güreş stilini ilk uygulayan Türk güreşçileri: Koca Yusuf, Kara Ahmet, Hergeleci İbrahim, Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet, Adalı Halil, Mandıralı Ahmet ve Kara Osman'dır. Türkiye'de bu stil Beşiktaş kulübünde 1903 yılında uygulanmıştır. a) Serbest güreş stilinde ayaklar dahil vücudun her yeriyle oyun tatbik edilir. Bu güreş stili Türkiye'deki geleneksel güreşlere benzediğinden dolayı ülkemizde daha yaygındır. GELENEKSEL GÜREŞ STİLLERİ ABA GÜREŞİ: Türkiye'nin Gaziantep ve Hatay yörelerinde yapılan mahalli güreş çeşididir.Güreşçilerin sırtlarına birer aba giyip ayakları çıplak olarak yaptıkları güreş şeklidir. "ABA" Güreşçiler üstlerine "Aba" adı verilen koyun yününden ve keçi kılından el tezgahlarında dokunan, kolsuz, omuz ve sırtları dayanıklı olması için deri ilave edilen boyu güreşçilerin dizlerine kadar gelen bir giysidir. ŞALVAR GÜREŞİ: Güreşçilerin geniş şalvar giyip belden yukarısı çıplak olarak yaptıkları güreş çeşitidir. KARAKUCAK GÜREŞİ: Karakucak güreş Türklerin Öz Milli güreşidir. Orta Asya'dan kaynaklanan bu güreş türünde yüzyıllar boyu görüntü ve kurallarda çok az değişim olmuştur. Günümüzde serbest güreş diye bilinen minder güreşi karakucak güreşin formüle edilmiş şeklidir. Karakucak güreşte pehlivanlar bacaklarına genelde pırtpıt giyerler. Sembol sporcumuz Yaşar Doğu ve şampiyon güreşçilerimiz Karakucak güreşten minder güreşine geçmişlerdir. PIRTPIT: Keçi kılından sert kumaştan yapılan kısa pantolon şeklinde bir giysidir. DEVAMI Ata Sporumuz Güreş |
Amerikan güreşi, Türkiye dışında daha çok profesyonel güreş olarak bilinir ve sonucu önceden belirlenmiş olan güreş tarzını belirtmek için kullanılır. Modern Amerikan güreşi bir tür gösteri formudur. Katılımcıların amacı, ring içinde önceden planlanmış fiziksel bir güreş maçı sunarak izleyicileri eğlendirmektir. Güreşteki gerçekliğin derecesi ülkesine ve federasyonuna göre değişmektedir. Gerçek ve fantezi İstisnalar dışında güreşçiler, face(iyi) ve heel(kötü) olarak ikiye ayrılırlar. Bu ayırım şirketin önde gelenleri ve maçların hikayelerini yazanlar tarafından belirlenir. Maçlar, gidişat ve sonu önceden belirli olmasına rağmen, sakatlıklara yol açacak derecede gerçeklik içerir. Bir anlamda çağımızın gladyatörlük anlayışını taşır. Eğlence için şiddet konseptinin yanında drama, hırs ve intikam gibi hisler içerir. Federasyonlar Amerikan güreşinde çok değişik federasyonlar vardır.Bu federasyonlar Amerika`da , Japonya`da , Kanada`da , Meksika`da ve Avusturalya`da bulunmaktadır.Bu bölgelerin resmi güreşidir.Türkiye`de ise resmi güreş yağlı güreşdir. 1904 yılında Ulusal Güreş Birliği(NWA) en güçlü federasyon oldu.1962 yılında Dünya Geniş Güreş Federasyonu federasyounu(WWWF) en güçlü federasyondur.1980 yılında federasyonun ismi Dünya Güreş Federasyonu(WWF) oldu.1996 yılında Dünya Güreş Şampiyonası(WCW) en güçlü federasyon konumuna geldi.1999 yılında Dünya Güreş Fedrasyonu(WWF) yeniden birinci sıraya yükseldi.2001 yılında Dünya Güreş Şampiyonası(WCW) ve En Uzaktadiki Güreş Şampiyonası(ECW) Kapandı.2002 senesinde Dünya Güreş Fedarasyonu(WWF) ismini Dünya Eğlence Güreşi(WWE) olarak değiştirdi. Şampiyon olan güreşciler
|
Güreş başlayacağı zaman cazgır pehlivanları eşleştirir. Yağlı güreşte altı tür yenilme vardır: 1. Çivi yukarı: Rakibinizin ayaklarından yakalar, tepe üstü diker, sonra sırtını yere getirirsiniz. 2. Açık düşerek: Kendi hatası yada bir hamleyle rakibiniz kıç üstü düşer ancak sırtı yere gelmemiştir, ama göbeği meydana çıkacak kadar arka üzeri veya yan düşmüştür. Bu durumda yenik sayılır. 3. Kısbeti ayağından çıkarak: 4. Sırt üstü: Rakibinizi yerde çevirerek veya ayakta düşürerek sırtını yere getirebilirsiniz. 5. Kısbetı yırtılarak 6. Kucaklanıp kaldırılarak ve üç adım yürüyerek: Rakibinizi kucaklar, ayaklarını yerden keser ve en az üç adım yürürseniz rakibiniz yenilmiş olur. Yağlı güreşte yenilenin sırtı yerde şu kadar zaman kalacaktır diye bir kural yoktur. OyunlarPEŞREVGüreşe hazırlık, güreşin başlangıcı demektir. Muntazam bir şekilde eller birbirine çarparken, pehlivan da sıçrar ve eller ayaklara vurur. Sonra da ön tarafa (genellikle Kıbleye karşı) dönerek diz çöker gibi olur ve seyircilere temenna ederek selamlarlar, bundan sonra da karşılaşırlar. ELENSESağ kol çok gerginken bu kol rakibin boynunun köküne dayanır. Başparmak rakibin gırtlağı üzerinde, dört parmak ta ensesindedir. Sol kol sarkık durur veya sallanır. Aynı duruş rakipte de vardır. Bizim yağlı güreşlerde elense ölümdür. Bütün büyük pehlivanlarımız müthiş elense çekerlerdi. O kadar ki, rakip ya yüzüstü kapaklanır, yada o hızla birkaç adım yürüyerek yere yuvarlanırdı. TIRPANİç tırpan ve dış tırpan diye ikiye ayrılır. Sağ veya sol ayağın iç tarafı ile rakibin baldırına veya ayak bileğine yapılan çarpma devrilmesine yada sendelemesine sebep olur. BOYUNDURUKRakibin başını koltuğun altına alıp kolu boynuna dolamaktır. En çok kullanıldığı zaman, paçalara dalındığı zamandır. KÜNDERakip alttadır. Elin biri önden, diğeri arkadan geçirilip kilitlenir. Buna künde denir. Kündenin çeşitleri vardır: Oturarak künde-yer kündesi: Rakibe sarmayı takıp; bir eli rakibin kasığı önüne getirip, diğer eli de bacaklar arasından geçirerek kilitledikten sonra sarmayı çözerek, beline yüklenir ve kendinize doğru çevirirsiniz. Bu kündeyi bozmak için de kündelemek için sarma çözüldüğü zaman rakip, sarmadan kurtulmuş olan kalçası üzerine döner. Şak Künde: Bir elinizi, rakibinizin arkadan bacakları arasından sokar, ön taraftan kasnağı yakalarsınız. Bir elinizle de rakibin ya ensesine basarak havalandırır yada dış kasnaktan yakalayarak çevirirsiniz. Bel Kündesi: Hem yer.de hem ayakta olur. Yerde otururken, rakip önünüzdedir. Onun kolları altından kollarınızı sokar, göbeğinde kilitler ve sonra da yüklenirsiniz. Bu sırada belinden aşağısını da kaldırarak sırtını yere getirirsiniz. KAZIKEllerinizin birini rakibinizin kısbetinin içine sokmak demektir. El arkadan girerse dış kazık, ön taraftan girerse İÇ kazık adını alır. Ayakta da yerde de kazık atılır.
KEMANEDE SARMARakibinizi yerden biraz kaldırır, sağa veya sola doğru eğerken, eğdiğiniz taraftaki ayağınızla da sarmayı takarsınız. KEMANEDE DIŞ KAZIKKemaneye düştüğünüz zaman kemaneyi sökmek ve sağ veya sol kolunuzu da diş kasnağa takmaktır. ÇAPRAZAyakta rakibinizle karşı karşıya iken ellerinizi onun koltuk altından sokup arkasından kilitlersiniz. Bu göğüs çaprazıdır. Buna "çift çapraz" da derler. Eğer bir kol ile sarılmışsanız bu da tek çaprazdır. Bu durumdayken, olanca kuvvetinizle rakibinizi geriye doğru sürersiniz. Buna "çaprazda sürmek" derler. Böyle sürerken eğer ayaklarınızdan birisiyle rakibin ayağına basar veya onun topuklarından birinin ar-kasına takarsanız ona "çengellemek" derler. DALMARakibinizle karşı karşıya iken rakip birden sizin ayaklarınıza doğru iner. Ya paçayı kapar ya topuğu. Bazen bunlardan yalnız birisi kapılırsa tek paça, tek topuk; eğer ikisi birden kapılırsa çift paça, çift topuk adını alır. Dalmanın karşılığı üç çeşittir: Birisi boyunduruktur. Boyundurukta ya yükseltir yada üzerine yatarak bastırırsınız. İkincisi, ellerle dalanın başına basarak geri sıçramaktır. Üçüncüsü de, sanki çapraza girecekmiş gibi ellerinizi koltukların altına sokup geriye doğru itmektir. KÖSTEKYerde yada ayakta iki elinizle rakibin bir veya iki ayağını birden sımsıkı yakalamaya köstek derler. Birden kendinizi diz üstü atar, rakibinizin ayağına sarılırsınız. Bu oyuna da, dalarak köstek vurmak adı verilir. SARMAAyağınızı altınızdaki rakibinizin ayağının iç tarafına sokup dolamaktır. Sarma takılan taraftaki kola dayanır, öteki el ile de sarma takılan bacağın paçasından yakalarsınız. Sarmadan kurtuluş zordur. Pehlivanı altınıza aldığınız zaman onu kazıklayıp kıpırdatmayacak olan oyun yalnız sarmadır. Sarmanın iki çeşittir: Bir ayakla sararsanız tek sarma, iki ayakla sararsanız çift sarma olur. SARMAYI SÖKMEKSarmayı vurduğunuz taraftaki kolunuza dayanan rakibiniz, sarmayı taktığınız bacağınızın paçasından yakalayarak çeker ve sarmayı söker. Böylece rakip, sarmadan kurtulmuş olur. SARMADAN KALKMAKAltta sarma vurulmuş durumdayken, sarmayı takanın sağ ayağını, kendi sağ kolunuzla dış taraftan sararak yakalayıp, sol kolunuzla kavradığınızda siz de rakibinizi sarmışsınız demektir. Bu durumda kuvvet almak için dizinizi yere dayarsanız ayağa kalkabilirsiniz. SARMADAN KALKARKEN KALKANI BOZMAKSarmaya aldığınız rakibiniz sarmadan kurtuluyor, siz de sırtındasınız. Boş olan elinizle paçasından yakalarsanız, sarmadan kalkış da bozulmuş olur. CEZAYİR SARMASIBu sarma tam kalça üzerinden vurulan sarmadır. Bundan kurtulmak için üzerinize, kalçanızdan yüklenmiş olan rakibinizi, bir kıç kılçığı atarak önünüze düşürmeniz gerekir. SARMADAN DÖNMEKRakibiniz sarmayı vurmuş alttasınız. Sarma takılan taraftaki kolunuzu, rakibinizin belinden aşırır, kasnağa takar, öteki ayağınızı da içeri doğru çekerek rakibinizin üzerine dönersiniz. SARMADAN ÇEVİRMEKRakibiniz yere dayanıp kuvvet almasın diye yüklendiğiniz tarafın karşısındaki eli içeriden tutar, o yönde yüklenerek çevirirsiniz. YASLANIP KOL İLE ÇEVİRMEKRakibiniz altınızdayken, sol taraftan sarmayı vurduğunuzu düşünün. Sol kolunuzu, rakibin sol kolunun altından sokarak ensesinde sağ elinizle birleştirerek kilitler, öteki tarafa doğru çevirirsiniz. KATIR YULARI BOYUNDURUKRakibinize boyunduruğu vurduktan sonra iki elinizi birden rakibinizin gırtlağına dolamaktır. Az yapılan bir oyundur. Boyunduruğa aldığınız rakibinizin üstüne de yüklenerek, önünüze doğru çekerek çökertirsiniz. Bunun adına ''boyundurukla bastırmak" derler. TİLKİ KUYRUĞUSiz üstteyken sarmayı bozarak kündeye geçeceksiniz. Alttaki rakip ellerinden birini ters kıvırarak sizin ya çenenizden yakalar yada omzunuzdan ve sonra yere doğru çeker. Amaç sizin kündenizi bozmaktır. SAPAN SÜRMEKRakibiniz yüzüstüdür, bir veya iki ayak bileğinden yakalarsınız. Yahut bir paça kasnakla yerde sürersiniz ki buna sapan sürmesi derler. KÖPEK KUYRUĞUSarmadan kurtulurken yapılır. Sarmayı taktığınız rakibiniz, altınızda dönerken, onun döndüğü taraftaki elinizle rakibin alnından, çenesinden veya gırtlağından karşılar ve sırtüstü edersiniz. KAZ KANADIKaz kanadının iki şekli vardır: Tehlikeli bir oyundur. Rakibinizin başını sağ veya sol koltuğunuzun altına alır, ellerinizi de onun koltuklarının altından geçirir ve sırtında birleştirerek kilitlersiniz. Buna ön kaz kanadı denir. Bir de rakibinizi arkadan veya yan taraftan sarmışsınızdır. Yine ellerinizi onun koltukları altından geçirerek ensesinde kilitlersiniz. Buna da arka kaz kanadı denir. GICIRI BÜKMEGıcırı bükme bir oyun ismi değildir. Pazı kuvvetiyle ve rakibinize olan üstünlüğünüzle kabul ettirdiğiniz her harekete bu isim verilebilir. |
Güreş nedir? İki kişinin özel bir alanda, belirli kurallara uyarak teknik, kabiliyet ve zekalarını kullanarak birbirlerini yenme mücadelesi. Tarihte güreşle ilgilenen milletler arasında en eskisi Türkler olmuştur. Bu bakımdan dünya milletlerinin dillerinde "Türk gibi kuvvetli!" sözü, atasözü halini almıştır. Tarihi kayıtlar, güreşin, Yunan ve Romalılardan önce Türkler tarafından yapıldığını tespit etmektedir. Türk tarihinde güreş, Orta Asya’da başlamış, han, hakan ve padişahlardan erlere, köylerdeki çobanlara kadar sevilerek yapılmış ve günümüze kadar gelmiştir. Savaşta Türk ordusunun güçlenmesi için yapılmaya başlanılan güreşlere, bayram, düğün ve şölenlerde de yer verilmiş, zamanla töre haline gelmiştir. Greko-Romen güreş müsabakalarında çeşitli yıllarda, kilolarında şampiyonluklar kazanan güreşçilerimizden bazıları şunlardır: Dursun Ali Eğribaş, Yaşar Yılmaz, Rıza Doğan, Kazım Ayvaz, Yaşar Doğu, M. Akif Pirim, Hamza Yerlikaya. Minder güreşinde rakipler değişik renkte mayo ve özel güreş ayakkabıları giyerler ve suspansuvar takarlar. Tırnaklarının uzun olmaması, saç ve vücutlarında yağlı kısım bulunmaması şarttır. Greko-Romen ve serbest güreşlerde hiçbir yardımcı alet kullanılmaz. Greko-Romen güreşlerde kavramalar yalnız belden yukarıda yapılır. Bacaklarla oyun yapılmaz. Serbest stilde bacaklarla da oyun yapılır. Müsabakaların süresi büyükler, ümitler ve gençler 5 dakika, yıldızlar ve miniklerde 4 dakikadır. Sözlükte "güreş" ne demek? 1. Kimi hayvanların birbirleriyle dövüşmesi. 2. İki kişinin belli kurallar içinde, güç kullanarak, türlü oyunlarla birbirinin sırtını yere getirmeye çalışması. |
Güreş insanlık tarihi kadar eski bir spor dalıdır. Eski çağ insanı doğa ile mücadele ederken, günümüzün güreş sporundan pek farklı bir mücadele yaşamamıştır. Dünyanın en eski mücadele sporu olarak bilinen güreş, eski Mısır’da bulunan 5000 senelik resimlerde bile izlerine rastlanan bir spordur. Güreş sporu ile uğraşan milletlerin başında Türkler, Araplar ve Yunanlılar gelmektedir. M. Ö. 708’de Yunanlılar, M. Ö. 2. yüzyılda Türkler, M. Ö. 22’de Japonlar, M. Ö. 260’da Sümerler, M. Ö. 2000-2470-2320’de Mısırlılar tarafından güreş yapıldığına dair belgeler bulunmuştur. Antik Olimpiyat Oyunları M.Ö. 776’da başladığında güreş oyunların ana sporu konumundaydı. M.Ö. 1500 yıllarında Hindistan’da serbest stile dayalı güreş sporunun görüldüğü tarih kitaplarında yer almıştır. Bu sporu Çinliler, Japonlar ve ABD’lilerin de yaptıkları bilgiler arasında. M.S. 700’lü yıllarda Japonya’da uygulanan Sumo, devlet başkanlarının da desteği ile hızla yayılmış, daha sonra bu stil uluslararası spor organizasyonlarında yerini almıştır. Tarih kitapları grekoromen stilin Grekler ve Romalılar tarafından yapılan güreş müsabakalarının aynısı olduğunu yazmaktadır. Greko-romen stilde güreşçiler, sadece kollarını ve vücutlarının belden yukarısını kullanabilirler. 1904’ten beri olimpiyat oyunlarında yer verilen serbest stilde ise adından anlaşılacağı üzere vücudun belden aşağısını ve bacakları kullanmak serbesttir. Serbest stil sadece 1912 oyunlarında yer almamıştı. Yıllar içinde Avrupa ülkeleri Greko-romene egemen oldular. Bu stildeki en son ve en büyük isim, güreşi bıraktığını açıklayan Rus ağır sıklet güreşçisi Alexander Karelin’dir. |
Saat: 14:52 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık