Kayıkçı Kul Mustafa' nın edebi kişiliğini bulamıorumm yardımcı olursanız sewınırımm nolurr yarınn yazılım war |
Kayıkçı Kul Mustafa Kimdir? Saz şâiri. Gençliğinde, Garp Ocakları’nda Murat Reis’in yanında bulunduğu için Kayıkçı lâkabını almıştır. Şiirlerinde Osmanlı padişahlarından II. Osman ile IV. Murad, Murat Reis ve Iran Şahı I. Abbas’ınadı geçer. Devrin tarihî olayları üzerine de şiirler söylemiştir. Evliya Çelebi onun çöğür çalan şairlerden olduğunu bildirir. IV. Murad’ın Bağdat kuşatması sırasında şehit düşen Genç Osman için söylediği destan, kahramanın adını günümüze getirmiş, şâirini de ölümsüz yapmıştır. Bu destan birtakım efsanelerin ve halk hikayelerinin doğmasına da sebep olmuştur. Asrının meşhur şairlerindendir. Halk zevkine bağlı, sâde ve tabiî bir dille söylemiştir. Koşmaları ve Türküleri de vardır. Şiirlerini Mehmet Fuat Köprülü derleyip yayımladı (1939). KAYIKÇI KUL MUSTAFA-HAYATI VE EDEBİ ŞAHSİYETİ Halk şiirimizin ünlü saz şairi, 17. yüzyılda yaşayan, yeniçeri şairlerinin en tanınmışı olduğu halde, nerede doğduğu, nerede öldüğü kesin olarak bilinmemektedir. Kayıkçı Kul Mustafa Cezayir'den Bağdat'a kadar çeşitli beldeleri dolaşmış, savaşmış, savaşlara destanlar, yenilgilere, şehitlere ağıtlar düzmüş bir yeniçeridir. Yaşamı üzerine de açıklayıcı bilgiler yok. Ölümünün, Abaza Hasan Paşa'nın ayaklanmasını dile getiren destandan, 1659'dan sonra olduğu sanılıyor. Böylece Kayıkçı Kul Mustafa'nın 17. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı ileri sürülüyor. İlk gençlik yıllarında Murad Reis'in levendi olarak Cezayir'de bulunduğu için, kendisine "Kayıkçı" denmiş; II. Osman'ın şehit edilişini (1622), IV. Murat'ın Bağdat kuşatmasını (1630), Halep Valisi Abaza Hasan Paşa'nın isyanını (1658), şiirlerinin, destanlarının konusu yapmıştır. Kayıkçı Kul Mustafa; divan şiirinin etkisinden uzak, halk zevkine bağlı, doğal bir söyleyişle, 17. Yüzyılın ilk yarısında geniş bir üne kavuşur. Bağdat kuşatmasında, kaleden atılan oklarla yaralanıp Dicle'ye düşerek boğulan ve IV. Murat'ın hayranlığını kazanan Genç Osman için yazdığı destan, şiirlerinin en tanınmışıdır. "Genç Osman" destanı kısa sürede bütün Anadolu'ya yayılmış, büyük ün kazanmıştır. Bugün bile "Genç Osman Destanı"nın etkisinin tümüyle silindiği söylenemez. Kul Mustafa'nın yeniçeri âşıklarından oluşu, şiirlerinin özellikle askerler arasında, sınır boylarında sevilip tanınmasını kolaylaştırmıştır. Kahramanca söyleyişi, nazım kusurlarını kapatır. Şiirlerinde kimi söylemelerde zorlamalar görülüyorsa da, döneminde halk beğenilerini zorlamayan, yalınlığı, içtenliğiyle geniş etki bırakmış, ozanları da bir ölçüde bu etki altına alabilmiştir. Gitsin Yücesi dumanlı boralı dağlar İncitmen sunamı bel verin gitsin Eyyamı şitada bahar erişsin Eline bir deste gül verin gitsin Uğratman sunamı kışa borana Kader kısmet durulmadı çare ne Eşinden ayrılıp giden ceylana Düzelin a dağlar yol verin gitsin Mustafa’m der cemaline doyulmaz Seni görmeyince takatim gelmez Dostum gurbet elde yolun bulunmaz Bir takım kılavuz kul verin gitsin Nem Kaldı Seni terk eylesem kaşları keman Vefası olmayan yarda ne kaldı Cefalım yok mudur göğsünde iman Divane eyledin arda nem kaldı Ayrılasın bencileyin eşinden Bir dem sevda gitmez olsun başından Bu ayrılık kıldı beni işimden Arayıp gezerim karda nem kaldı Akar gözyaşlarım bir dem silinmez Kapında kul oldum adım bilinmez Ko serim sağolsun yar mı bulunmaz Kadrimi bilmeyen varda nem kaldı Kul Mustafa der ki severim candan Gözlerim doludur kan ile nemden Sevdiceğim farık olduysa benden Çıkayım gideyim şurda nem kaldı |
bana slayt werimisin kayıkçı kul mustafa ile ilgili |
Saat: 01:44 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık