İnsan Vücudu ve Genel Özellikleri İnsan vücudu, çeşitli kimyasal ve fiziksel olaylarla canlılığını sürdüren sistemler ve bu sistemleri meydana getiren organ ve dokulardan oluşan canlı bir organizmadır. Vücudumuzdaki bütün organ ve sistemler bir uyum içerisinde çalışır ve insan vücudunun canlı ve sağlıklı kalması için görev yaparlar. Bütün organlar kan damarları ve sinirlerle birbirlerine bağlıdır. Bu nedenle, insan vücudunu meydana getiren organ, sistem ya da dokularda meydana gelen her hangi bir sorun bütün vücudu etkileyebilir. İnsan vücudunun temel yapı birimi hücredir ve yetişkin bir insanda yaklaşık olarak 100 trilyon hücre vardır. Hücreler, oluşturdukları dokuya göre farklı özellikler gösterebilirler. Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alakaları olan aynı kökten gelen hücreler topluluğudur. Dokular da biçimsel ve işlevsel birimler olan organları oluştururlar. Fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleri de vücudun sistemlerini meydana getirmektedir. Vücudumuzun sağlıklı ve olağan bir büyüme ve gelişme gösterebilmesi, vücudumuzdaki sistemler ve organlarımız görevlerini eksiksiz olarak yerine getirirlerse mümkün olabilir. Vücudumuzdaki Sistemler
Vücudumuzdaki Sistemlerin Görev ve Özellikleri İnsan vücudundaki sistemler, fizyolojik olarak aynı işlevi gören yapısal organ birlikleridir. Mükemmel bir organizma olan insan vücudunda, vücudun yaşamsal faaliyetlerini sağlıklı ve yeterli seviyede devam ettirebilmesi için bütün organların sağlıklı olarak çalışması gerekir. Organların sağlıklı ve birbirleriyle uyumlu hareket etmeleri sistemlerin sağlıklı olmasını, vücudumuzdaki sistemlerin sağlıklı çalışması da bütün vücudumuzun sağlıklı olmasını sağlar.Sindirim Sistemi: Vücuda alınan besin maddelerinin ve içeriklerinin kana ve hücrelere geçebilecek kadar küçük parçalara ayrılması işlemine sindirim, bu olayı gerçekleştiren sisteme de sindirim sistemi denir. Dolaşım Sistemi: Sindirilmiş besin maddelerinin ve oksijenin hücrelere ulaştırılmasını ve hücrelerde oluşan atık maddelerin ve karbondioksitin hücrelerden uzaklaştırılmasını sağlayan sisteme dolaşım sistemi denir. Boşaltım Sistemi: Sindirim yoluyla kana ve hücrelere ulaşan besin maddeleri enerji verici, onarıcı ve düzenleyici olarak kullanıldıktan sonra ortaya çıkan fazla su, ürik asit, madensel tuzlar ve karbondioksit gibi atık maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasından sorumludur. Sinir Sistemi: Canlıların içsel ve dışsal çevresini algılamasına yol açan, bilgi elde eden ve elde edilen bilgiyi işleyen, vücut içerisindeki hücreler ağı sayesinde sinyallerin farklı bölgelere iletimini sağlayan, organların, kasların aktivitelerini düzenleyen sistemdir. Solunum Sistemi: Vücut için hayati öneme sahip olan oksijen gazı ile karbondioksit gazının yer değiştirmesini sağlar. Havadaki oksijenin kana karışarak hücrelere ulaşmasından ve hücrenin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan karbondioksit gazının da dışarıya atılmasından sorumludur. Lenf Sistemi: Lenf damarları ve lenf düğümlerinden meydana gelen lenf sistemi, vücudun yağ, protein ve su dengesinin sağlanması, savunma sisteminin desteklenmesi gibi görevlerde yer alır. Üreme Sistemi: Üreme, bir canlının neslini devam ettirmesi olayıdır. Neslin devamından sorumlu olan sisteme üreme sistemi denir. Kadın ve erkekte üreme sistemleri birbirinden farklıdır. İskelet Sistemi: İskelet sistemi, canlı organizmaya fiziksel olarak destek sunan, iç organların korunmasını sağlayan ve çoğunlukla minerallerdan oluşan, eklem ve bağlarla birbirine tutturulmuş, etrafı kaslarla sarılı destek yapıdır. |
1 ek Vücuttaki Elementler ve İşlevleri!İnsan vücudunda Oksijen ( O ) elementiyle beraber vücut kütlesinin % 99'unu oluşturan 5 element ve % 1'lik kütlede ise başta Sodyum (Na), Kükürt ( S ) ve Potasyum ( K ) olmak üzere çeşitli elementler bulunur.Yaşamın en temel kaynağı olarak kabul edilen Su (H2O) molekülü insan vücudunun neredeyse 3'te 2'sini oluşturur. Su molekülündeki oksijen atomları suyla beraber protein yapılı başka moleküllerde de bulunduğundan oksijen elementi % 65 oranında insan vücudunda kütlece en çok bulunan elementtir. Oksijen elementinden sonra vücutta kütlece en çok bulunan 5 element ise işlevsel olarak şöyle sıralanabilir;
Kaynak: Bilimnet |
Simetrik Açıdan İnsan Vücudu ve İç Organlar Arasındaki Bağlantı!İnsan vücudu dış görünüş itibariyle, fiziksel olarak simetrik bir yapıda iken iç organlar şekil ve bulundukları konum açısından simetrik olmayıp asimetrik bir yapıdadır. Bir genin DNA diziliminin oluşturduğu kod protein yapısını belirler (genin proteini kodlama işlevi). Bu bağlamda yapılan araştırmalar omurgalı canlılarda iç organların bir gen tarafından yönlerinin belirlenip, kontrol edildiğini, söz konusu gen tarafından kodlanan proteinlerin de ilgili organların konumunu belirlediğini ortaya çıkardı. Canlılarda nod adı verilen merkezcil bir yapı, organların asimetrik bir yapıda gelişme göstermesine neden olur. Nod üzerindeki yapılar saat yönünde hareket ederek hücreler arası sıvının belirli bir yöne (nodal akış) doğru salgılanmasını sağlar. Gen tarafından sağlanan protein üretimi nod yapısının her iki yönünde birbirinden farklıdır, bunun nedeni nodal akışın belirli bir yönde daha güçlü olmasıdır. Kaynak: TÜBİTAK |
Saat: 09:26 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık