MsXLabs
Sayfa 1 / 2

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Soru-Cevap (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/)
-   -   Halk bilimi arasına giren unsur ve ögeler nelerdir? (https://www.msxlabs.org/forum/soru-cevap/384689-halk-bilimi-arasina-giren-unsur-ve-ogeler-nelerdir.html)

TrSameT 3 Kasım 2011 19:48

Halk Bilimi Arasına Giren Unsur ve Öğeler Nelerdir?Bunlar Arasında Dünyaca Ünlü Türk Halk Bilimi Örnekleri Veriniz.


Misafir 8 Kasım 2011 13:59

ne olur cewaplayınnn


Misafir 8 Kasım 2011 16:38

bulunn


Misafir 10 Kasım 2011 16:39

lütfen bulun


Misafir 12 Kasım 2011 23:02

valla ben de bilmiyorum he bu arada bu siteye virüs girmiş sakın bu siteye girmeyin nerden mi öğrendim fba den öğrendim sonra bilgisayarınız bozulur


zonaki 12 Kasım 2011 23:04

halk bilimi
 
Folklor (halk bilimi)
'Halk bilimi, bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.
Köken bilimi
"Halk bilimi", Arapça kökenli bir sözcük olan halk[2] ve Türkçe bilim sözcüklerinin bir tamlama oluşturmasıyla ortaya çıkmıştır. En basit haliyle halkla ilgilenen bilim anlamındadır. "Folklor" terimi ise Türkçe'ye Fransızca'dan geçmiş olup, folk (halk) ve lore (bilgi)'den gelmektedir. Terim ilk kez İngiliz araştırmacı William Thoms (1803-1885) 1846 yılında, Londra’da yayınlanan “Athenaeum” adlı bir dergideki yazısında kullanmıştır. Thomas söz konusu yazısında halk edebiyatı ve halk gelenekleri konularındaki ürünleri inceleyen bilim dalına ad olarak Folklore teriminin kullanılmasını önermiştir. Johann Gottfried von Herder de Alman halkının otantik ruhu, geleneği ve kimliğinin belgesi olan folklorün kaydedilmesi ve korunması gerektiğini ilk savunan kişilerden biri olmuştur.
Kavramın gelişmesi
Folklor kavramı 19.yüzyılın sözlü gelenekleri modern ideolojik amaçlar doğrultusunda birleştirmeyi arzulayan romantik ulusalcı ideolojinin bir parçası olarak gelişmiş ancak 20.yüzyılda etnograflar politik amaçlar dışında folklor kayıtları yapmaya başlamışlardır.
Türkiye'de halk bilimi
Halk arasında "folklor" kelimesi ile sadece "halk oyunları" olarak algılanagelmiştir. Fakat yanlış kullanılmaktadır. Arzu Öztürkmen, Türkiye'de Folklor ve Milliyetçilik (1998, İletişim Yay.)adlı kitabında bu tarihsel süreci inceler ve Türkiye'deki folklor araştırmalarının tarihçesini dört ana bölüm kapsamında değerlendirir. Buna göre, Jön Türklerin ilgisiyle Osmanlı döneminde başlayan folklor araştırmaları daha sonra Halkevleri kapsamında sürdürülmüştür. 1947 yılında Ankara Üniversitesi'nde Pertev Naili Boratav öncülüğünde açılan Halkbilimi Bölümü, Boratav'ın görevden alınmasıyla ilk yıllardaki ivmesini kaybederken, Halkevleri çatısı altında gelişen halk oyuunları hareketi üniversite gençliğinin öncülüğünde yaygınlaşmış ve folklora olan akademik ilgi hızla popülerleşen halk oyunlarına kaymıştır. Ne var ki, folklor esasında halk kültürünün tamamını kapsar. Türkiye'de halk bilimi çalışmaları yirminci yüzyıldan çok daha önce bilimsel yöntemlerle olmasa da halk kültürünün öykülenerek aktarılmasıyla başlamıştır. Özellikle Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi geniş birikimi ve canlı anlatımıyla bu tip eserlerin en önemli örneklerinden birini oluşturmaktadır Ayrıca Divan-ı Lugat, Dede Korkut Hikâyeleri gibi önemli örnekler de halk bilimi çalışmalarında kullanılacak denli önemli bilgiler aktarmaktadır.


Türk halk biliminin önemli figürlerinden biri;Nasreddin Hoca
Bilimsel anlamda folklor ile ilgili yazılar yirminci yüzyılın başında verilmeye başlanmıştır. 1913 yılında Ziya Gökalp, “Halka Doğru” adlı dergide, 1914 yılında Mehmet Fuat Köprülü de “İkdam” gazetesindeki yazılarında “Folklor” terimi yerine “Halkiyat”ı kullanmışlardır. Daha sonra Rıza Tevfik Bölükbaşı “Peyam” gazetesi ekinde, Selim Sırrı Tarcan “TEM”de, Rauf Yekta “Darül Elhan Külliyatı”nda ilk "halk bilimi" yazılarını kullananlardır.
Cumhuriyet’in ilanına kadar Türk halk bilimi ile ilgili araştırma, inceleme ve yayınların dağınıklığı dikkati çekmektedir. 1927 yılında Ankara’da “Anadolu Halk Bilgisi Derneği” adıyla kurulan, bir süre sonra adı “Türk Halk Bilgisi Derneği” olarak değiştirilen dernek Türk halk bilimine ilişkin çalışmaları başlatan ilk kuruluştur [3]. Çıkardığı “Halk Bilgisi Haberleri” adlı süreli yayınıyla ülkemizin çeşitli yörelerinden derlenen Halkbilim verilerini toplu bir biçimde sergilemiştir. Daha sonra Atatürktarafından 19 Şubat 1932'de kurulan Halk Evleri[3], 1955 yılında “Folklor Araştırmaları Kurumu”, 1964 yılında “Türk Folklor Kurumu”, 1966 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Kurulan Milli Folklor Araştırma Dairesi” halk bilimine ilişkin ilk köklü çalışmaları başlatmışlardır.


Türk folkloründe bir başka önemli figürlerden biri Karagöz ve Hacıvat
Üniversitelerimizde ise Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Etnoloji ve Antropoloji kürsüsü ve Atatürk Üniversitesi’nde Halk Edebiyatına ilişkin çalışmaların dışında Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü (BÜFK) Orta Doğu Teknik Üniversitesi Türk Halk Bilimi Topluluğu (THBT) ve Anadolu Üniversitesi Halkbilim Araştırmaları Merkezi gibi kuruluşlar da Türk halk bilimini sürdüren araştırmalarda bulunmaktadırlar. Bunlardan başka Ankara’da HOY-TUR, TÜFEM, TUBİL, İstanbul’da FOLKTUR, FOYAK, İzmir’de İFAK, EFEM ve diğer illerimizde değişik adlarla kurulmuş amatör dernekler ve kuruluşlar Halk oyunları başta olmak üzere Türk halk bilimine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadırlar.
Türk Halk Bilimi’ndeki başlıca eksiklikler şunlardır.
Kaynak Arzu Öztürkmen (1998) Türkiye'de Folklor ve Milliyetçilik (İstanbul, İletişim Yayınları)
 Günümüze kadar derlenen materyaller sistemli bir biçimde düzenlenip arşivlenerek incelemeye hazır bir duruma getirilmemiştir. Bu amaca yönelik birkaç girişim ekonomik zorluklar, ilgisizlik ve desteksizlik yüzünden yalnız toplantı tutanaklarında kalmıştır.
 Halkbilimimizin bütün konularını kapsayan bir sözlükten henüz yoksunuz. Halkbilim çalışmalarında el altında bulundurulması gereken “Halkbilim Atlasları”nın hazırlanmasıyla ilgili çalışma da başlatılamamıştır.
Folklore ilişkin bazı eserler
 Pertev Naili Boratav, 100 Soruda Türk Folkloru, Gerçek Yayınları, İstanbul, 1969.
 Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix Yayınları. Ankara, 2009. 1054 sayfa.
 Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, 2003.
 Kenneth S. Goldsein, Sahada Folklor Derleme Metodları, MİFAD Yayınları, Ankara, 1977.
 Sedat Veis Örnek, Türk Halkbilimi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1977.
 Toplumbilim Sayı: 6 Haziran 1997 / Nasreddin Hoca Özel Sayısı, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, Haziran 1997
 Halk Edebiyatı Dersleri, Tercüme: Pertev Naili Boratav; Ekler: Arnold van Gennep, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, Mart 2000 I


Verilebilecek örnekleri şu şekilde sıralamak mümkün:

• Orhun Kitabeleri
• Dîvânü Lügâti't Türk (Kaşgarlı Mahmut)
• Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip)
• Dede Korkut Hikayeleri
• Keloğlan Masalları
• Nasreddin Hoca
• Karagöz ile Hacivat
• Yunus Emre
• Mevlana
• Yağlı güreş
• Cirit sporu
• Okçuluk
• Nevruz


Misafir 20 Kasım 2011 11:04

halk bilimi neleri kapsar
 
yardım edermisiniz


Misafir 21 Kasım 2011 16:52

halk bilimi
Folklor (halk bilimi)
'Halk bilimi, bir ülkede veya bölgede yaşayan halkın kültür ürünlerini, sözlü edebiyatını, geleneklerini, törelerini, inançlarını, mutfağını, müziğini, oyunlarını, halk hekimliğini inceleyerek bunların birbirleriyle ilişkilerini belirten, kaynak, evrim, yayılım, değişim, etkileşim vb. sorunlarını çözmeye, sonuç, kural, kuram ve yasaları bulmaya çalışan bilim dalıdır.
Köken bilimi
"Halk bilimi", Arapça kökenli bir sözcük olan halk[2] ve Türkçe bilim sözcüklerinin bir tamlama oluşturmasıyla ortaya çıkmıştır. En basit haliyle halkla ilgilenen bilim anlamındadır. "Folklor" terimi ise Türkçe'ye Fransızca'dan geçmiş olup, folk (halk) ve lore (bilgi)'den gelmektedir. Terim ilk kez İngiliz araştırmacı William Thoms (1803-1885) 1846 yılında, Londra’da yayınlanan “Athenaeum” adlı bir dergideki yazısında kullanmıştır. Thomas söz konusu yazısında halk edebiyatı ve halk gelenekleri konularındaki ürünleri inceleyen bilim dalına ad olarak Folklore teriminin kullanılmasını önermiştir. Johann Gottfried von Herder de Alman halkının otantik ruhu, geleneği ve kimliğinin belgesi olan folklorün kaydedilmesi ve korunması gerektiğini ilk savunan kişilerden biri olmuştur.
Kavramın gelişmesi
Folklor kavramı 19.yüzyılın sözlü gelenekleri modern ideolojik amaçlar doğrultusunda birleştirmeyi arzulayan romantik ulusalcı ideolojinin bir parçası olarak gelişmiş ancak 20.yüzyılda etnograflar politik amaçlar dışında folklor kayıtları yapmaya başlamışlardır.
Türkiye'de halk bilimi
Halk arasında "folklor" kelimesi ile sadece "halk oyunları" olarak algılanagelmiştir. Fakat yanlış kullanılmaktadır. Arzu Öztürkmen, Türkiye'de Folklor ve Milliyetçilik (1998, İletişim Yay.)adlı kitabında bu tarihsel süreci inceler ve Türkiye'deki folklor araştırmalarının tarihçesini dört ana bölüm kapsamında değerlendirir. Buna göre, Jön Türklerin ilgisiyle Osmanlı döneminde başlayan folklor araştırmaları daha sonra Halkevleri kapsamında sürdürülmüştür. 1947 yılında Ankara Üniversitesi'nde Pertev Naili Boratav öncülüğünde açılan Halkbilimi Bölümü, Boratav'ın görevden alınmasıyla ilk yıllardaki ivmesini kaybederken, Halkevleri çatısı altında gelişen halk oyuunları hareketi üniversite gençliğinin öncülüğünde yaygınlaşmış ve folklora olan akademik ilgi hızla popülerleşen halk oyunlarına kaymıştır. Ne var ki, folklor esasında halk kültürünün tamamını kapsar. Türkiye'de halk bilimi çalışmaları yirminci yüzyıldan çok daha önce bilimsel yöntemlerle olmasa da halk kültürünün öykülenerek aktarılmasıyla başlamıştır. Özellikle Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi geniş birikimi ve canlı anlatımıyla bu tip eserlerin en önemli örneklerinden birini oluşturmaktadır Ayrıca Divan-ı Lugat, Dede Korkut Hikâyeleri gibi önemli örnekler de halk bilimi çalışmalarında kullanılacak denli önemli bilgiler aktarmaktadır.


Türk halk biliminin önemli figürlerinden biri;Nasreddin Hoca
Bilimsel anlamda folklor ile ilgili yazılar yirminci yüzyılın başında verilmeye başlanmıştır. 1913 yılında Ziya Gökalp, “Halka Doğru” adlı dergide, 1914 yılında Mehmet Fuat Köprülü de “İkdam” gazetesindeki yazılarında “Folklor” terimi yerine “Halkiyat”ı kullanmışlardır. Daha sonra Rıza Tevfik Bölükbaşı “Peyam” gazetesi ekinde, Selim Sırrı Tarcan “TEM”de, Rauf Yekta “Darül Elhan Külliyatı”nda ilk "halk bilimi" yazılarını kullananlardır.
Cumhuriyet’in ilanına kadar Türk halk bilimi ile ilgili araştırma, inceleme ve yayınların dağınıklığı dikkati çekmektedir. 1927 yılında Ankara’da “Anadolu Halk Bilgisi Derneği” adıyla kurulan, bir süre sonra adı “Türk Halk Bilgisi Derneği” olarak değiştirilen dernek Türk halk bilimine ilişkin çalışmaları başlatan ilk kuruluştur [3]. Çıkardığı “Halk Bilgisi Haberleri” adlı süreli yayınıyla ülkemizin çeşitli yörelerinden derlenen Halkbilim verilerini toplu bir biçimde sergilemiştir. Daha sonra Atatürktarafından 19 Şubat 1932'de kurulan Halk Evleri[3], 1955 yılında “Folklor Araştırmaları Kurumu”, 1964 yılında “Türk Folklor Kurumu”, 1966 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde Kurulan Milli Folklor Araştırma Dairesi” halk bilimine ilişkin ilk köklü çalışmaları başlatmışlardır.


Türk folkloründe bir başka önemli figürlerden biri Karagöz ve Hacıvat
Üniversitelerimizde ise Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Etnoloji ve Antropoloji kürsüsü ve Atatürk Üniversitesi’nde Halk Edebiyatına ilişkin çalışmaların dışında Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü (BÜFK) Orta Doğu Teknik Üniversitesi Türk Halk Bilimi Topluluğu (THBT) ve Anadolu Üniversitesi Halkbilim Araştırmaları Merkezi gibi kuruluşlar da Türk halk bilimini sürdüren araştırmalarda bulunmaktadırlar. Bunlardan başka Ankara’da HOY-TUR, TÜFEM, TUBİL, İstanbul’da FOLKTUR, FOYAK, İzmir’de İFAK, EFEM ve diğer illerimizde değişik adlarla kurulmuş amatör dernekler ve kuruluşlar Halk oyunları başta olmak üzere Türk halk bilimine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadırlar.
Türk Halk Bilimi’ndeki başlıca eksiklikler şunlardır.
Kaynak Arzu Öztürkmen (1998) Türkiye'de Folklor ve Milliyetçilik (İstanbul, İletişim Yayınları)
 Günümüze kadar derlenen materyaller sistemli bir biçimde düzenlenip arşivlenerek incelemeye hazır bir duruma getirilmemiştir. Bu amaca yönelik birkaç girişim ekonomik zorluklar, ilgisizlik ve desteksizlik yüzünden yalnız toplantı tutanaklarında kalmıştır.
 Halkbilimimizin bütün konularını kapsayan bir sözlükten henüz yoksunuz. Halkbilim çalışmalarında el altında bulundurulması gereken “Halkbilim Atlasları”nın hazırlanmasıyla ilgili çalışma da başlatılamamıştır.
Folklore ilişkin bazı eserler
 Pertev Naili Boratav, 100 Soruda Türk Folkloru, Gerçek Yayınları, İstanbul, 1969.
 Özhan Öztürk. Folklor ve Mitoloji Sözlüğü. Phoenix Yayınları. Ankara, 2009. 1054 sayfa.
 Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, 2003.
 Kenneth S. Goldsein, Sahada Folklor Derleme Metodları, MİFAD Yayınları, Ankara, 1977.
 Sedat Veis Örnek, Türk Halkbilimi, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara, 1977.
 Toplumbilim Sayı: 6 Haziran 1997 / Nasreddin Hoca Özel Sayısı, Bağlam Yayıncılık, İstanbul, Haziran 1997
 Halk Edebiyatı Dersleri, Tercüme: Pertev Naili Boratav; Ekler: Arnold van Gennep, Tarih Vakfı Yayınları, İstanbul, Mart 2000 I


Verilebilecek örnekleri şu şekilde sıralamak mümkün:

• Orhun Kitabeleri
• Dîvânü Lügâti't Türk (Kaşgarlı Mahmut)
• Kutadgu Bilig (Yusuf Has Hacip)
• Dede Korkut Hikayeleri
• Keloğlan Masalları
• Nasreddin Hoca
• Karagöz ile Hacivat
• Yunus Emre
• Mevlana
• Yağlı güreş
• Cirit sporu
• Okçuluk
• Nevruz


Kaynak: Halk bilimi arasına giren unsur ve ögeler nelerdir?


Misafir 21 Kasım 2011 16:55

halk bilimi kapsamına giren unsurlar
 
lütfenn cevap


Misafir 22 Kasım 2011 17:24

cevap verin lütfennnnn



Saat: 04:16
Sayfa 1 / 2

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık