MsXLabs
Sayfa 1 / 2

MsXLabs (https://www.msxlabs.org/forum/)
-   Turizm (https://www.msxlabs.org/forum/turizm/)
-   -   Turizmin Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Ekonomik Etkileri (https://www.msxlabs.org/forum/turizm/81431-turizmin-turkiye-ekonomisindeki-yeri-ve-ekonomik-etkileri.html)

HayLaZ61 23 Kasım 2007 08:07

Turizm, insanların sürekli yaşadıkları yer dışına yaptıkları seyahatler ve gittikleri yerlerde geçici konaklamalarından doğan ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili faaliyetlerdir. İnsanlar, tarihin her çağında değişik nedenlerden dolayı seyahat etmişlerdir. Ancak, günümüzde sanayinin gelişmesi, ulaşım ve haberleşme teknolojisinin ileri düzeye ulaşması, kişi başına gelirin artması, refah düzeyinin yükselmesi ve insanların kullanabilecekleri boş zamanlarının çoğalması; turizme, tarihte insanların ticari, dini ve askeri amaçlarla yaptıkları seyahatlerden çok farklı bir şekil vermiştir. Bugünkü anlamıyla "turizm" deyimi, 19. yüzyılın sonlarına doğru kullanılmaya başlanmasına karşılık, 20. yüzyılın bir olgusu olarak gelişerek; günümüzde geniş kitleleri ilgilendiren sosyal ve ekonomik bir faaliyet haline gelmiştir.

Turizm II. Dünya Savaşından sonra hızla gelişmiş, daha geniş halk kitlelerine ve uzak mesafelere yayılmıştır. Günümüzde parasal ve kitlevi bir olay haline gelen turizmin; yarattığı ekonomik, sosyal, kültürel ve politik etkiler, ülke ekonomilerinde ve özellikle uluslararası ekonomik ve politik ilişkilerde önemli sonuçlar doğurmaktadır. Bu durum, yalnız uluslararası turizm hareketinden büyük pay alan gelişmiş ülkelerde değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerde de turizme verilen önemi arttırmaktadır.

Ulusal ve uluslararası düzeyde kazandığı dev boyutlarla turizmin; yatırımları ve iş hacmini geliştiren, gelir yaratan, döviz sağlayan, yeni istihdam alanları açan, sosyal ve kültürel hayatı etkileyen, siyasal bakımdan da önemli toplumsal ve insancıl fonksiyonların gerçekleştirilmesini kolaylaştıran bir nitelik kazanması, ülkelerin dikkatinin bu ekonomik olay üzerinde yoğunlaşmasına neden olmuştur. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin karşılaştıkları ekonomik sorunların ve darboğazların aşılmasında, turizmin yarattığı dinamik ekonomik etkiler, söz konusu ülkelerin turizme daha çok önem vermesine neden olmuştur.

Dış ticaretin ve sanayinin finansmanı sorunu, ihracatı ve diğer döviz kazandırıcı faaliyetleri önemli hale getirmiş, bu durum, ihracatta büyümenin kısa vadede sınırlarına ulaşabileceği kanaati sonucunda, ihracat dışında diğer döviz kazandırıcı faaliyetlere de yönelinmesi gerektiğinin anlaşılmasına neden olmuştur.

Turizm, bu noktada çoğu gelişmekte olan ülkelerde; döviz kazandırıcı özelliği nedeniyle, dış ticaretin ve sanayinin finansmanında en etkili alternatiflerden birisi olarak dikkati çekmektedir.

Son yıllarda turizm sektörünün, ülke ekonomilerindeki önemi hızla artmaktadır. Diğer sektörlere canlılık kazandırması, kazanılan döviz gelirlerinin ihracat ve GSMH içindeki payının artması ve yarattığı istihdam olanakları; turizme verilen önemin artmasına ve kaynakların bu sektöre akmasına neden olmaktadır.

Türkiye'de turizm sektörünün yapısal değişimi ve gelişiminin hızlanması 1980'li yıllarda başlamıştır. Yapı değişikliğinin temel nedeni, bu yıllarda kitle turizmi için gerekli özel turizm altyapısının ve uygun turizm üstyapısının oluşturulmasıdır.

Elde edilen ekonomik veriler, turizmin Türkiye ekonomisini etkileyen bir sektör olmaya başladığını göstermektedir. Uzun yıllar, kitle turizmi pazarına giremeyen Türkiye, son on yıldır bir yapı değişikliği içindedir. Yapı değişikliği, turizm sektörünün çalışma biçim ve koşullarının uluslararası standartlara uyum göstermeye başlaması biçimindedir.

Bu çalışmanın amacı; gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin bu derece ilgisini çeken, karşılaşılan ekonomik sorunların hafifletilmesinde ve darboğazların aşılmasında bir ekonomi politikası aracı olarak kabul edilen turizmin, yarattığı ekonomik etkilerin özellikle Türkiye düzeyinde ortaya konmaya çalışılmasıdır. Çalışmada; turizmin sosyal, kültürel, politik ve psikolojik fonksiyonları bir tarafa bırakılarak, sadece ekonomik etkileri incelenmiştir. Bu incelemeler yapılırken, sadece "dış turizm" göz önüne alınmıştır.

Dört ana bölüm altında toplanan bu çalışmada, İlk Bölümde turizm ve turist kavramlarının tanımları ve özellikleri sıralanmış, belli başlı turizm türleri kısaca açıklanmış, bilimsel bir çalışma alanı olarak turizmin sosyal bilimler çerçevesindeki yeri ve sosyal bilimlerin çeşitli dallarıyla ilişkisi irdelenmiş ve son olarak da turizmi geliştiren faktörlere yer verilmiştir.

Çalışmanın İkinci Bölümünde önce, dünyada ve Türkiye'de turizmin tarihsel gelişimi açıklanmıştır. Daha sonra Türkiye turizminin, diğer önemli turizm ülkeleri ile turist sayısı ve dış turizm gelirleri açısından karşılaştırılması yapılmıştır. Bu karşılaştırma yapılırken; Avrupa, Amerika, Afrika ve Asya Kıtasındaki önemli turizm ülkeleri incelenmiştir.

Üçüncü Bölümde, önce turizmin sektörel özelliği, turizm ürününün tanımı, bileşenleri ve özellikleri açıklanmıştır. Daha sonra ise turizm sektöründeki işletme türlerinin yapısı, yerine getirdiği işlevler ve turizm sektöründeki yerleri ortaya konmuştur. Son olarak da turizm sektöründeki arz-talep yapısı ve onları belirleyen faktörler açıklanmaya çalışılmıştır.

Çalışmanın Dördüncü Bölümünde, turizmin başlıca ekonomik etkileri genel anlamda ve Türkiye ekonomisi açısından 1980 sonrası göz önüne alınarak incelenmiştir. Bu incelemede; turizmin dış ödemeler bilançosu, milli gelir, istihdam ve diğer sektörler üzerindeki etkileri sayısal verilerle açıklanmaya çalışılmıştır. Son olarak Türkiye'nin dış turizm gelirlerinin tahmini üzerine bir ekonometrik çalışmayla söz konusu sektörden elde edilen gelirlerin önümüzdeki yıllarda nasıl bir seyir izleyeceği ortaya konulmaya çalışılmıştır.

Sonuç bölümünde ise, çalışma ve ulaşılan sonuçlar ana hatları ile özetlenmiştir. Türkiye'de turizm sektörünün durumu ve dünya genelindeki payı göz önüne alınarak; aşırı rekabete konu olan turizm piyasasından ileride daha fazla pay kapmak için alınabilecek önlemler ve çözüm önerileri bu bölümde dile getirilmiştir.


Bia 31 Mayıs 2008 21:44

TURİZMİN EKONOMİDEKİ YERİ

Gelirleri ve GSMH içindeki Payı

Türkiye'de aktif özellikle 1980'li yıllardan itibaren önemli bir gelişme göstermiş olan dış turizm ve ülke ekonomisine büyük oranda katkı sağlayan gelir kaynaklarından biri durumuna gelmiştir.

Gelirlerin Ödemeler Dengesi ve İhracata Etkisi

Gelirlerinin dış ticaret açığını kapatma oranı yıllar itibariyle dalgalanmalar gösterse de, genellikle 1996-2000 yılları arasında 30-38 aralığında gerçekleşmiştir. 2001 yılında ise dış ticaret açığındaki büyük daralma sonucu %
86,8'e çıkmış, takip eden iki yılda ise dış ticaret açığındaki yükselme ile birlikte yine düşüş göstermiş 2003 yılında % 44,3 olarak gerçekleşmiştir.

Teşvik Belgeli Yatırımlar

Herhangi bir sektördeki yatırım eğilimini göstermesi açısından yatırım teşvik belgeleri önemli bir gösterge olarak kabul edilmektedir. Teşvik belgelerinin bölgesel dağılımında Ege, Akdeniz ve Marmara bölgeleri ilk üç sırayı almaktadırlar. Bunun başlıca sebebi; tarihi eserlerin yoğunluğunun yanısıra deniz, güneş ve kum üçlüsünün büyük rolü vardır.

Yatırımlar da Yabancı Sermaye

Yabancı sermaye izinleri yıllar geçtikçe düşmektedir.

Seyahat Acentaları

Konaklama tesislerinin kapasitesine paralel olarak seyahat acentaları sayısında da artış olmuştur.

Turistlerin Geliş Nedenleri

Türkiye'ye gelen turistlerin % 46,4'lük gibi büyük bir bölümü tatil amaçlı gelmektedir.

TURİZM KREDİLERİ

Turizm kredileri öncelikle kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerinde yapılacak yatırımlara tahsis edilir. T.C. Turizm Bankası Anonim Şirketi kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezlerindeki belgeli yatırımlara tahsis edilmek üzere, yabancı kaynaklardan döviz kredileri alabilir. Bu kredilerin temininde; Hazine tarafından sağlanan krediler için kabul
edilen şartlar aynen uygulanır ve bu kredilerin tahsisi ve geri ödenmesi ile ilgili genel esaslar, Maliye Bakanlığı, Bakanlık ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca, müştereken düzenlenir.Turizm kredileri, alanları ve merkezlerindeki yatırımlara tahsis edilen ihtisas kredileridir. Kredilerin toplam banka kredileri içindeki payı 1989 yılında % 1,69 olarak gerçekleşirken, izleyen
yıllarda düşüş göstermiş ve 2002 yılında % 0,13 ile en düşük oranı görmüştür. 2002 yılında kullandırılan 63,8 trilyonluk kredini bankalar sağlamıştır.Vakıfbank da sektörü nakdi ve gayrinakdi kredileri ile destekleyen bankalardan biridir.2003 yılında krediler Vakıfbank'ın toplam kredilerinin % 0,42'sini oluştururken 2004 yılının ilk çeyreğinde kredilerinin ağırlığı %0,55'eyükselmiştir.

SEKTÖRE İLİŞKİN BEKLENTİLER

2020 yılına yönelik tahminlerde ise uluslararası Turizm hareketlerine katılan kişi sayısının 1.6 milyara ve Turizm gelirlerinin de 2 trilyon dolara ulaşması beklenmekte, yükselen refah düzeyine paralel olarak, seyahate ayrılan
gelirin ve ulaşım olanaklarının artması ile büyüyen Turizm pastasından en yüksek payı almak için turist çeken ülkeler arasındaki rekabetin artacağı öngörülmektedir.

Dünya Turizm Örgütü'nün (WTO) Türkiye'ye ilişkin yaptığı tahminlere göre, Türkiye 2010 yılında 17,1 ve 2020 yılında da 27 milyon turist çekecek, Turizm geliri ve turist sayısı arasındaki oran aynı düzeyini korursa Türkiye 2010 yılında
12,5 ve 2020 yılında da 19,8 milyar dolar Turizm geliri elde edebilecektir.

Turizm sektörü, turistlerin yaptığı harcamalarla iç piyasayı canlandırmakta olup, Turizm'den elde edilen gelirin ortalama olarak % 27'si turlara, % 23'ü konaklama tesislerine, % 10'u restoran-cafelere, % 10'u giyim-ayakkabı firmalarına, % 10'u
hediyelik eşya, kuyumcu, halı- kilim firmalarına, geri kalanı da tütün, eğlence-kültür, oto kiralama vb. hizmetleri sağlayanlara kalmaktadır. Turizm Sektörünün gelir yaratmanın yanı sıra istihdam yaratma hususunda da son derece önemli bir fonksiyonu olduğu belirtmemiz gerekir.

Alıntıdır


karayel 1 Ağustos 2008 14:28

Turizm Dünyasından Haberler
 
İstanbul 8 milyon turist ağırlayacak

TURİSTİK Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, İstanbul’un yıl sonunda 8 milyona yakın turisti ağırlamış olacağını söyledi.

Bayındır, TUROB toplantısında, ilk 6 ayın rakamlarına bakıldığında İstanbul’a gelen turist sayısının geçen yıla oranla yüzde 16 artarak 3 milyon 300 bin olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, "Yıl sonunda İstanbul’da 8 milyona yakın turisti ağırlamış olacağız" dedi.




Turizmde alışkanlıklar değişiyor

gezisitesi.com Genel Müdürü Alkın Yöney, online tatil hizmetlerini değerlendirdi. Yeni

Turizm sektöründe önde gelen online satış hizmetleri veren gezisitesi.com Genel Müdürü Alkın Yöney, online tatil hizmetlerini değerlendirdi.
Türkiye’de ve dünyada online turizm sektörünün ciddi bir büyüme kaydettiğini belirten Yöney, "İnternet’in sağladığı avantajların farkına varan pek çok kişi tatile çıkma kararını bilgisayar başında alıyor. İnternet kullanıcıları, öncelikle araştırma ve fiyat karşılaştırması yapmak, ardından da hiçbir büroya, acenteye, tur şirketine gitmeye gerek kalmadan, bilgisayarlarının başında tatil satın almak için online turizm hizmetlerinden faydalanıyorlar. Bu uygulama, tatil sürecini zahmetli bir iş olmaktan çıkarıyor." dedi.
Ayrıca online sistemde birçok farklı otelin indirimleri, programları ve avantajlarının tek bir sayfa üzerinden görülebildiğini kaydeden Yöney, "Böylece kullanıcıların karar verme süreci de kısalıyor. Satıcı açısından ise fiziksel maliyetler minimuma iniyor. Sektörde, geçen yıla oranla sağlanan %300’lük büyüme, turizmde satın alma alışkanlıklarının değişmeye başladığını da gösteriyor." dedi.
Gezisitesi.com’un yaklaşık 200 bin kayıtlı üyesi bulunuyor. Sitemizi her ay ortalama 1,7 milyon kişi ziyaret ediyor. gezisitesi.com olarak geçen yıla oranla %250 oranında bir büyüme sağladı. 2007 yılında 42 bin 500 kişiye tatil satan site 2008 yılında bu sayıyı 90 bin kişiye çıkarmayı hedefliyor.




Tatil için neden Türkiye?

Türkiye'yi hangi turist, neden tercih ediyor? İşte kare kare tatil manzaraları...

AA



Türkiye'yi ziyaret eden turistlerin, tatile yönelik ilgi, beklenti ve zevkleri ülkelerine göre değişiyor.

Geçen yıl Türkiye'ye gelen toplam 23 milyon 341 bin turistin, 4 milyon 148 binini Almanlar, 2 milyon 465 binini Ruslar, 1 milyon 916 binini
İngilizler oluşturdu, bu ülkeleri Bulgaristan, İran, Hollanda, Fransa, ABD, Gürcistan ve Ukrayna'dan gelenler izledi.

"Türkiye'de, her yaz dönemi sahilleri dolduran, İstanbul Kapalıçarşı'da alışveriş yapan, peri bacalarında fotoğraf çektiren, yöre halkının bile
tırmanmadığı dağlara çıkan bu turistler, neden ve ne zaman Türkiye'ye geliyor, ne tür tatil yapmayı seviyor, ne kadar harcıyor?".

Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğünün verileri, farklı ülkelerden gelen turistlerin beklenti, zevk, ilgi düzeyi ve
tercihlerinin de farklı olduğunu gösteriyor.

-ALMANYA ALMANLARIN YAZLIĞI-

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, yılda 47 milyon kişinin yurt dışına çıktığı Almanya'da, tatil yapmak en önemli ihtiyaç ve giderek "statü" göstergesi haline gelmeye başladı.

Türkiye'nin yıllardır değişmeyen ana pazarı Almanya olsa da tatillerde kişi başı ortalama bin 143 Avro harcayan Almanların ilk tercihi aslında İspanya. Yaklaşık 9 milyon Alman, İspanya'da en fazla Balear ve Kanarya adalarına gitmeyi seviyor. İkinci sırada İtalya'yı, üçüncü sırada da Avusturya'yı seçen Almanların tatil tercihinde Türkiye 4. sırada. Ancak paket tur tercihinde Türkiye 3. sıraya yükseliyor.

Genellikle sıcak sularda yüzmeyi, kumlara uzanmayı ve Akdeniz mutfağını tatmayı seven, eğlence isteyen, SPA'dan ve alışverişten zevk alan Almanlar, bu nedenle daha çok tatil köyleri ve otelleri tercih ediyor.

Türkiye'ye de bu nedenle Almanların gözdesi, Antalya Almanların "yazlıkları" haline geldi.

Geçen yıl 4 milyon 149 bin 805 Alman turist ağırlayan, yıl başından bu yana süren yoğun reklam kampanyası yapan Türkiye'nin 2008 sonunda, bu sayıyı gerilerde bırakması bekleniyor.

Yine de Almanları tatilden caydırmamak için "altyapı ve çevre sorunları, hayvanlara kötü muamele, terör olayları, fahiş fiyatla
satılan halı, deri ve benzeri eşyalar, alış-veriş turlarına katılmada zorlamadan" kaçınılması gerekiyor.

-RUSLARIN KİŞİ BAŞI HARCAMALARI DÜŞÜK-

Her yıl yaklaşık 29 milyon turistin yurt dışına talile gittiği Rusya'da ise Almanya'nın aksine Türkiye, en gözde tatil ülkesi. Ruslar,
Türkiye'den sonra en fazla Mısır, Çin, Fransa ve Dubai'ye gidiyor.

Rusya'nın soğuk ikliminden kaçıp, yaz aylarında deniz-kum-güneş üçlüsünü tercih eden, geldiklerinde 10-15 gün kalan Ruslar, tatil tercihinde tur paketi fiyatı, her şey dahil sisteminin içeriği ve hizmet kalitesiyle
aquapark, disko ve animasyon gibi etkinliklerin olup olmadığına dikkat ediyor. Rezervasyon için son dakikaya kadar bekleyen Ruslar, daha çok 2
veya 3 yıldızlı otellere gidiyor. Bu nedenle kişi başı ortalama harcamaları da düşük bir haftalık tatil için 500 dolar harcanıyor.

Ruslar, Türkiye'de Almanlar gibi Antalya, Marmaris, Bodrum, Kuşadası ve İstanbul'u tercih ediyor. Geçen yıl gelen 2,5 milyon Rus turist
sayısının, bu yıl otellerin dolmasıyla daha da artması bekleniyor.

Ruslar, en fazla tur paketi fiyatlarının artması ile eğlence imkanlarının yeterli olmamasından olumsuz etkileniyor.

-İNGİLİZLER MUĞLA'YA, FRANSIZLAR BODRUM'A-

İngilizler Türkiye'ye en fazla gelen turistler arasında ilk üçe girse de İngiltere'den yurt dışına tatile gidenlerin tercihlerinde Türkiye alt sıralarda kalıyor. İngilizler tatil için en fazla İspanya, Fransa ve İrlanda'yı, ardından İtalya, ABD, Almanya, Yunanistan, Hollanda,
Portekiz, Belçika ve Türkiye'yi tercih ediyor.

Yine de Türkiye, paket tur tatillerinde İspanya ve Yunanistan'dan sonra üçüncülük koltuğuna yerleşiyor.

Tatilde deniz kıyısında dinlenmeyi, golf, yat ve dalış gibi etkinlikleri seven, sağlık turizmini tercih eden İngilizleri, sıcak iklim, kültür,
tarih ve doğal güzellikler ile uygun fiyatlar etkiliyor. Bunlar aynı zamanda İngilizlerin Türkiye'ye gelmelerindeki en önemli sebepler.

Temmuz-Eylül arası, Noel Tatili ve Paskalya'da tatile çıkan İngilizlerin yüzde 60'ından fazlası Muğla, yüzde 15'i İstanbul, yüzde 12'si de Antalya'da tatil yapıyor. Paket turla her şey dahil otellerde ortalama 10 gün kalan İngilizler, diğer ülkelere seyahatlerinde kişi başı ortalama 940 dolar, Türkiye'de ise bin 187 dolar harcıyor.

-TÜRKİYE FRANSIZLARIN DA TATİL TERCİHLERİ ARASINDA-

Türkiye Fransızların da tatil tercihleri arasında yer alıyor.

Fransızlar öncelikle İspanya, İtalya, Yunanistan, Fas, Tunus ve Mısır gibi ülkeleri tercih etseler de Türkiye'ye deniz, kültür ve inanç turizmi, kırsal turizm ve şehir turları için gelmeyi seviyorlar.

Genellikle yaz aylarında, iki haftalık seyahatlere çıkan Fransızlar, tatil köyleri, 3, 4 ve 5 yıldızlı oteller ile arkadaşlarında kalıyor.

Yurt dışı tatillerinde kişi başı ortalama bin avro harcayan Fransızlar, en fazla Bodrum, İzmir, Antalya, İstanbul ve Kapadokya'yı tercih ediyor.

Tatil kararını yılın başında verdikleri için Bakanlık, Fransa'da Ocak-Haziran aylarında daha yoğun reklam yapıyor.

-HOLLANDALILARI TÜRK İNSANININ SICAKLIĞI ÇEKİYOR-

Türkiye'ye en fazla turistin geldiği bir diğer ülke olan Hollanda'da da tatil için Fransa, Almanya, İspanya, Avusturya, İtalya, Yunanistan,
Türkiye ve İngiltere tercih ediliyor.

Hollanda'da en fazla seyahat eden 55 yaş üstü ile çocuklu aileler, güneşli ve güzel havası, denizi ve kumu olan, ucuz, insanları sıcak kanlı ülkelere gitmeyi seviyor ama ülkelerdeki siyasal gelişmeler ile son dönemde ortaya çıkan kene vakalarından olumsuz etkileniyorlar.

Türkiye'de genellikle 4 ve 5 yıldızlı oteller ve birinci sınıf tatil köylerinde kalan Hollandalılar, en fazla İstanbul, Alanya, Side,
Antalya, Bodrum ve Marmaris'e gidiyor. Hollandalılar, Türkiye'de 802 avro, İspanya'da 763 avro, Yunanistan'da 910 avro, Akdeniz Bölgesi genelinde de 812 avro harcıyor.

Ayrıca, en fazla televizyon reklamları ile açıkhava ve yazılı basından etkilenen Hollandalılar için, Ocak-Nisan aylarında televizyonlarda, kış turizmi için de Ekim-Kasım-Aralık aylarında reklamlar yapılıyor.

-TURİZMDE RAKİP, TATİLDE TURİST-

Akdeniz çanağında turizmde rakibimiz olan İtalyanlar tatil için Bodrum, Antalya, İstanbul, Kapadokya ve Efes'e İspanyollar da Kapadokya ve
İstanbul'un yanı sıra, Ege ve Akdeniz bölgelerine geliyor.

Belçikalılar, Türkiye'yi denizi ve kültürünün yanı sıra kongre ve sağlık turizmi için Kuzey Avrupa ülkeleri de bozulmamış kıyı şeridi, Akdeniz güneşi, yeni golf alanları ve şifalı kaplıcaları için tercih ediyor.

Türkiye, Mısır, İspanya, Tunus, Yunanistan ve Bulgaristan gibi ülkelere seyahat eden Ukraynalılar, son dakikada karar verip bir hafta ile 15 gün arası tatil yapıyor. Deniz-güneş-kum sunan, aquapark, disko ve animasyon
gibi eğlence aktiviteleri olan, her şey dahil sistemindeki 3, 4 ve 5 yıldızlı otelleri tercih eden Ukraynalılar, Kemer, Alanya, Marmaris,
Bodrum ve İstanbul'da, ortalama kişi başı 800-900 dolar harcıyor.

-UZAK DOĞU YAKINLAŞIYOR-

Genellikle komşuları Çin, Hong Kong, Güney Kore ve Tayland'ı, deniz aşırı komşusu ABD'yi gezmeyi seven Japonlar, Avrupa'da da İspanya, Almanya ve İtalya'ya gidiyor.

Zengin uygarlık kalıntıları, bozulmamış doğal güzellikleriyle Türkiye de sürekli yeni yerler görmek isteyen ve düzenli seyahat eden Japonlar için cazibe merkezlerinden biri haline geliyor.

2 bin 500 dolar ile tatillerde en fazla harcama yapan turist grubuna giren Japonlar, özellikle İstanbul ve Kapadokya'yı beğeniyor. Japonların
en fazla dikkat ettiği konu ise ülke güvenliği.

Yurt dışında, grup halinde seyahat eden, tanınmış yerlerde resim çekmeyi, müze ziyaretini, alışverişi seven Çinlilerden son yıllarda Türkiye'ye gelenlerin sayısı artmaya başladı.

Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan'dan Türkiye'ye, dinlenme, bavul ticaret, kış turizmi, fuar, sergi, iş görüşmesi ve öğrenim amaçlı seyahatler yapılıyor.

Son yıllarda Türkiye'ye ilgisi artan İranlılar, daha çok deniz ve inanç turizmi ile alışveriş için geliyorlar. Kişi başı ortalama 2 bin avro
harcama yapan İranlılar, İstanbul, Antalya ve Muğla'nın yanında Konya ve Bursa'da kalmayı seviyor.

Türkiye'yi tatil için yoğun olarak tercih eden komşulardan biri de İsrail. Yurt dışı seyahatlerinde kişi başı ortalama bin 350 dolar
harcayan, tatilde denize gitmeyi ve alışveriş yapmayı isteyen İsrailliler, Türkiye'de Akdeniz ve Ege kıyılarının yanı sıra Karadeniz'e
de gidiyor.


karayel 4 Ağustos 2008 18:46

Golf, Bodrum’da turizmi yılın 12 ayına yayacak

Bodrum, Türkiye’nin en tanınmış tatil beldelerinden biri ama pahalılığı ile de şikayet konusu.

Bir küçük suyun bile 12 YTL olmasıyla dikkat çeken Bodrum’da ’fiyat yüksekliğinin’ en önemli nedeni ise turizm sezonunu sadece 2 aya sıkışmış olması. Son dönemde hem bu fiyat sorununa hem de bölgenin daha geniş bir zamana yayılmış bir turizm hareketiyle daha çok para kazanmasına çare arayan turistik tesisler, Bodrum Ticaret Odası’nın da önderliğiyle bir çıkış yolu arıyor. Bodrum Kempinski Otel’de bu konuda bir ’workshop’ düzenleyen sektörün temsilcileri golf truzminin sorunu büyük ölçüde çözebileceğini savundu. Vatan Gazetesi yazarı Prof. Dr. Aydın Ayaydın’ın moderatörlüğünde yapılan toplantıda konuşan Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Serdar Kocadon, Bodrum’da kış aylarında alternatif turizm aktivitelerinin geliştirilebileceğini söyledi. Kocadon, "2 aylık kazanç 12 aya yayılırsa, fiyatlar ucuzlar" dedi. Bodrum Kempinski Oteli’nin Genel Müdürü Axel Ludwig de golfün Bodrum turizmini canlandıracak en stratejik etkinlik olabileceğine dikkat çekti. Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak ise genel bir kongre merkezi kurulmasına hazır olduklarını bu konuda hertürlü desteğe hazır olduklarını söyledi. Aydın Ayaydın ise Vali Altıparmak’ı "Uzun süre sonra bir turizm ilimizde yabancı dil bilen bir valimiz var" diyerek takdim ederken, toplantıya katılmayan belediye başkanlarına da sitem etti. THY Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hamdi Topçu ise İskandinav ülkelerinin yaşlı nüfusunu kış aylarında İspanya yerine Ege ve Akdeniz otellerine çekme gayreti içinde olunmasını önerdi.

Bodrum’da kışın sadece 10 otel açık

Bodrum’da kışın yoğun bir inşaat faaliyeti var. Yollar kamyon doluyor, Bodrum şantiye oluyor.

Kış aylarında sadece 10 otel açık kalıyor.

Esnaf kepenk indiriyor. Barlar Sokağı’ndaki işletmelerin yüzde 70’i kışın kapalı.

Yerel yönetimlerin ruhsat verirken 12 ay açık kalma şartı koyması gerekiyor.

Bodrum’un marka olabilmesi için tanıtım ve pazarlama ortak bütçesi oluşturulmalı. Dış basında Bodrum’u anlatan yazılar çıkması sağlanmalı.

Güvenlik sorunu var. Dil bilmeyen emniyet görevlileri turistlere yardımcı olamıyor.

Bodrum’a Temmuz’da 2.275, Şubat’ta ise 8 uçak iniyor.


karayel 7 Ağustos 2008 19:38

Turizmcilerden ucuz tatile tepki

İngiltere'den bir tur şirketinin ekim-kasım aylarında Kuşadası'na ucuz tur düzenleme kararı alması, Kuşadası'ndaki turizmciler tarafından olumlu karşılanmadı.

Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Yürütme Kurulu Başkanı Bülent İlbahar, gazetecilere yaptığı açıklamada, İngiltere'nin saygın bir tur şirketinin ekim-kasım dönemi için 13 sterlin karşılığında turlar düzenleyeceğini duyurduğunu, ilçedeki turizmciler olarak bu uygulamayı kabul edemeyeceklerini söyledi.
5 YTL'ye Türkiye tatili
Uygulama ile Türkiye'nin “ucuz tatil cenneti” haline getirilmeye çalışıldığını, dolayısıyla Türkiye'ye gelecek turist kalitesinin düşeceğini belirten İlbahar, şöyle konuştu:
“Bu uygulama ile Kuşadası'na gelecek turist kalitesi düşer. Bu tür kampanyaları kabul eden tesisler, 1 ya da 2 yıldızlı tesisler. Zaten bunların fiyatları 4-5 paund. 'Turist gelsin, yesin içsin, ekstradan kazanayım ama oda ücretini almayayım' düşüncesi çok yanlış. Kuşadası'nda bu tür oteller var. Oysa normal fiyata satsalar hem kaliteli turist gelir hem daha çok kazanırlar.”
Kuşadası'nda bir otelin sahibi olan Celal Küçük de ucuz fiyata turistin ağırlanması uygulaması ile büyük otellerin de fiyat düşürmek zorunda kaldığını, turizmde ulusal bir politika izlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Didim Turizmciler Derneği Başkanı Deniz Tabay ise, Türkiye'nin turizmde belirli bir kaliteyi yakaladığını, ucuz turlarla ülkemize yapılacak seyahatlerin ekonomiye çok fazla faydası olmayacağını söyledi.


karayel 9 Ağustos 2008 13:18

Türkiye ’her şey dahil’den vazgeçsin, çevreci butik otellere ağırlık versin

Select Maris’in yönetimini Robinson’dan devralan Turkon Holding’in Turizm Direktörü Dieter Schenk, Türkiye’nin uygulayacağı alternatif stratejilerle turizmde İspanya olabileceğini söyledi. Türkiye’nin her şeyden önce iyi bir imaj oluşturması gerektiğine dikkat çeken Schenk, "Her şey dahil sisteminden vazgeçilmeli ve çevreyi korumaya olanak veren butik otellere ağırlık verilmeli" dedi.

TURKON Holding Turizm Direktörü Alman Dieter Schenk, "Türkiye’nin büyük bir turizm potansiyeli var. Ama hepsini kullanmıyoruz. Türkiye’nin imajını geliştirmek için yeni yollar bulması gerekiyor" dedi. Schenk, öncelikle her şey dahil sisteminden vazgeçilmesi ve çevreyi korumaya olanak veren butik otellere ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi.

İstanbul ve Antalya

Datça yakınlarındaki Select Maris’in yönetimini Robinson’dan devralıp işletmesini üstlenen Turkon Holding’in Turizm Direktörü Dieter Schenk, Türkiye’de İstanbul ve Antalya’nın önemli turizm merkezleri olduğunu, ancak diğer bölgelerin hiç tanıtılmadığına dikkat çekti. Schenk, "Antalya’da birbirinin kopyası olan ve birbiriyle rekabet eden her şey dahil oteller var. Bunların yerine butik oteller öne çıkmalı. Çevreye zarar vermeye son vermeliyiz" diye konuştu. 10 yıl Antalya’da yaşamış olan ve ülkenin turistik yerlerini, doğal ve kültürel güzellikleri çok iyi bilen Schenk’e göre, Türkiye’nin çeşitli bölgeleri için sloganlar bulunmalı, yayılmalı; buralarda küçük oteller kurularak değişik turizm türlerine olanak sağlanmalı. Böyle bir tercih sayesinde, Türkiye’de İstanbul ve Antalya dışında yeni markalar yaratılabilir.

İspanya olabilir

Türkiye’nin turizmde hızla betonlaşma yolunda ilerlediği uyarısında bulunan Schenk, sektörde bu hatayı daha önce işleyen ve geri adım atan İspanya’yı yetkililere örnek gösteriyor. 40-50 yıl önce Avrupa’nın en çok turist çeken bölgesi olan İspanya adası Mallorca’nın zamanla doğasının bozulmasıyla nasıl gözden düştüğünü hatırlatan Schenk, şunları söyledi: "İspanya hükümeti bu bozulma üzerine bölgede büyük otel yapımını durdurdu, butik otellere yönelimi sağladı ve çevreyi yeşillendirerek koruma altına aldı. Böylece büyük bir dönüşüme imza atıldı."

Schenk’e göre, bu adımlarla yeni bir imaj oluşturup yeniden değer kazanan Mallorca, Türkiye’ye örnek olmalı. Schenk, "İspanya’nın birçok bölgesi, kendilerine özgü özellikleri öne çıkarılarak turist çekiyor. Kaynaklar iyi değerlendirilirse, İspanya gibi olma şansımız var" diye konuştu.

Türkiye için yanlış

Schenk, çok alkol tüketilmesine olanak veren ’her şey dahil’ sisteminin, alkol fiyatlarının çok yüksek olduğu Türkiye için yanlış olduğunu belirtti. Schenk, "Antalya’daki tesislerin yüzde 90’ı bu sistemle işliyor. Türkiye’de vergilerden dolayı içki çok pahalı. Mesela Çankaya şarabı Almanya’da daha ucuz! Her şey dahil sistemdeyse içki çok tüketiliyor. Dolayısıyla otel az kazanıyor, hizmet kalitesini de düşürüyor" diye konuştu. Bunun uzun vadeli düşünememekten kaynaklandığını ifade eden Schenk, Türkiye’nin her şey dahil sistemden, 5 yıldızlı lüks otel segmentine geçmesini önerdi. Schenk, daha önce Robinson tarafından işletilen Select Maris’te, yönetimin Turkon Holding’e geçmesiyle ’her şey dahil’ sisteminin kaldırıldığını, yeni uygulamanın işletme olarak daha verimli olduğunu söyledi.

14 milyon dolar harcadı Select Maris’i yeniledi

TURKON Holding Turizm Direktörü Dieter Schenk, "Select Maris’te 14 milyon dolarlık bir renovasyon yaptık. Yeni bir spa merkezi açtık, fitness olanaklarımızı genişlettik. Fiyatlar da gereğinden yüksek değil" dedi. Robinson’dan ayrılan şirket, oteli daha yüksek standarda taşımış. Şirket yeni projelere açık ve Türkiye’yi turizmde iyi bir konuma getirmeyi amaçlıyor.

Tatilinden memnun kalan Türkiye’nin elçisi olur

DIETER Schenk, Select Maris’te kalan İsviçreli bir turistin, bir zamanlar hiç sevmediği Türkiye’nin, daha sonra nasıl hayranı olduğunu anlatarak, sektörün Türkiye için önemine dikkat çekti. Schenk, şöyle konuştu: "RTL’de yayınlanan Türkiye tanıtımı izledikten sonra otelimizde kalan İsviçreli bir turist, bana gelmeden önce Türkleri hiç sevmediğini açıkça söyledi. Ancak buraya geldiğinde kafasındaki Türkiye imajı tamamen değişmiş. Gelen turistleri şaşırtmak ve memnun etmek çok önemli, çünkü ülkelerine döndüklerinde bunu başkaları ile paylaşacak, Türkiye’nin elçisi rolünü üstlenecek, tanıtımını yapacaklar. Bu sayede Türk turizmi, siyasi istikrarsızlıktan etkilenmeksizin büyümesini sürdürebilecek."

DATÇEV için ’beyaz gece’de tablo satıp para topluyor

DATÇA’da Avrupa’nın en eski plajları bulunduğuna dikkat çeken Dieter Schenk, bölgede çevreyi koruma ve güzelleştirmek için bazı projeler yürüttüklerini söyledi. Schenk, bu konuda şu bilgileri aktardı: "Burada yürüttüğümüz iki çevre projemiz var. DATÇEV’in para toplamasına yardım ediyoruz. Ayda bir kez, plastik torbalarla yollardan çöp toplanıyor. Ayrıca çevreye dönük ikinci bir projemiz için, "Her hafta buluşup, bir ’White Evening-Beyaz gece’ düzenleniyor. Gecede 2-3 saat içerisinde bir tablo yapılıyor ve bu tablo bir açık artırmayla satılıyor. Şimdiye kadar yapılan tablolar 100-460 euro arasında fiyatlara alıcı buldu. Bu iki projemizle 2 ay içerisinde 3000 euro topladık. Marmaris-Datça arasında ağaçlandırma çalışmaları yapıyoruz. 1 ağaç, 50 kişinin 1 günlük oksijenini sağlar. Bu çalışma kapsamında bölgeyi yeşillendirip ’The Green Gate to Datça-Datça’ya açılan yeşil kapı’yı oluşturacağız."


karayel 15 Ağustos 2008 19:52

Türkiye turizmde en hızlı büyüyen 2 ülkeden biri



AVRUPA’nın ikinci büyük seyahat şirketi Thomas Cook, turizm sektöründe en hızlı büyüyen ülkelerin Türkiye ve Mısır olduğunu belirtti. İngiliz Guardian gazetesi, gelecek yıl Türkiye ve Mısır’da turizmdeki büyümenin daha da artacağını ifade etti. Bu yaz bu iki ülkeye yapılan rezervasyonların geçen yıla göre yüzde 15 artığını ve kış için yapılan rezervasyonlarda ise şimdiye kadar Türkiye’nin yüzde 13 yükseliş kaydettiğini belirtti. Thomas Cook’un yöneticisi Manny Fontenla-Novoa, "Deneyimlerimize göre insanlar, tatil masraflarından kesinti yapmadan önce diğer şeylerden kesinti yaparlar" dedi. Fontela-Novoa, Türkiye ve Mısır’ın, İspanya ve Yunanistan’ın yerini alarak en hızlı büyüyen tatil yerleri haline geldiklere dikkat çekti.


karayel 18 Ağustos 2008 19:40

Hilton ilk Resort otelini Dalaman'da açacak

ANKA

Hilton Hotels Corporation, Dalaman’da açmayı planladığı Hilton Worldwide Resort için Göçay Turizm Şirketi ile franchise anlaşması imzaladığını açıkladı.

2009 yılı ortalarında açılması planlanan Hilton Dalaman Golf Resort & Spa'nin, dünyada 3 bin oteli işleten şirketin Türkiye’deki ilk resort oteli olacağı bildirildi.

Konuyla ilgili Hilton Grubu’ndan yapılan açıklamada Hilton’un Türkiye’yi Avrupa’daki stratejik noktaları olan Rusya, İngiltere, İrlanda, İtalya, Almanya ve Polonya gibi ülkeler içine dahil ettiğini ve Türkiye’yi önemli bir noktada konumladığı belirtildi. Açıklamada Dalaman’da açılacak olan resort otel kısa bir süre önce önümüzdeki beş yıl içinde açılması planlanan 40 Hilton Ailesi Oteli için stratejik gelişme anlaşmaları imzalayan Hilton Grubu’nun Türkiye’deki dinamik büyümesinin bir işareti olduğu vurgulanan açıklamada, öncelikli olarak grubun ekonomik markası olan Hilton Garden Inn altında Bursa, Manisa, Diyarbakır, Kütahya, Mardin ve Şanlıurfa’da oteller açılmasının planlandığı kaydedildi. Hilton bugün Türkiye’de 6 farklı şehirde, 7 Hilton ve bir Conrad olmak üzere toplam 8 otel işletiyor.

AVRUPA BÖLGE BAŞKANI NEUMANN:"MUHTEŞEM BİR ANLAŞMA YAPTIK"

Konuyla ilgili açıklama yapan Hilton Otelleri Avrupa Bölge Başkanı Wolfgang M. Neumann, “Hilton Dalaman Golf Resort & Spa bizim için muhteşem bir anlaşma. Hilton, son 50 yıldır, çarpıcı olarak Türkiye’de varlığını ortaya koymuştur. Türkiye’deki ilk resort otelimizi ülke portfolyomuza eklemekten son derece mutluyuz. Hilton Ailesi Otelleri olarak önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu stratejik pazardaki varlığımızı üçe katlamayı planladığımız bu dönemde yapılan bu yatırım bizim için heyecan verici. Dalaman’ın popülaritesi ve gelen turist sayısındaki artış nedeniyle bölge tatil ve golf destinasyonu olarak Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biri olarak görülüyor. Buna rağmen bölgede yüksek kalitede uluslararası otellerin eksikliği kaçınılmaz. Hilton Dalaman Golf Resort & Spa ile yerli ve yabancı turistlerin bu ihtiyacını da karşılayacağımıza inanıyoruz” dedi.

Verilen bilgiye göre, Dalaman’ın Sarıgerme Plajı’nda yer alacak olan resort, , 52’si suit olmak üzere 384 odadan oluşuyor. Kendine ait özel plajı ve iskelesi olan resort’ta, 3 bin metrekarelik sağlık kulübü, spa, son teknoloji ile donatılmış spor salonu, birbirine bağlı yüzme havuzları, teraslar, 18 delikli şampiyonluk golf sahası ve 9 delikli golf eğitim alanı bulunuyor.


karayel 19 Ağustos 2008 12:41

Paris’e 25 bin Türk gönderdi, şimdi yurtiçine ’tur’ başlattı

Fransa’nın en büyük tur operatörleri arasında yeralan Groupe Marmara’nın Türkiye iştiraki olan Cafe Tur, Türkiye’de yurtiçi seyahat pazarına giriyor.

Türkiye’den, Fransa’ya yapılan turlarda yüzde 60’lık pazar payına sahip olan ve geçen yıl Alman operatör TUI’ye satılan Cafe Tur, bayramdan itibaren 23 destinasyonla yurtiçi kültür turu ve resort tatiline start veriyor.

Bayram tatiliyle başlıyor

Yurtiçi turlarını tanıtmak için Sinop’da düzenlenen basın toplantısında konuşan Cafe Tur, Türkiye’nin Genel Müdürü Ali Akyüz, yurtdışında yakaladıkları ivmeyi, yurtiçinde de göstereceklerini belirterek, "Müşterilerimizden gelen taleple yurtiçine de girme kararı verdik. Bu yıl bayram tatiliyle turlarımıza başlıyoruz. İlk yıl 2 bin 500 kişiye tatil yaptırmayı hedefliyoruz. İki bayram tatilinin uzun olması sayıyı artırabilir. Her yıl yüzde 50 büyümeyi planlıyoruz" dedi. Yurtdışı turları hakkında da bilgi veren Akyüz, "Geçen yıl 25 bin kişiyi Türkiye’den yurtdışına gönderdik. Geçen yıl 9 milyon Euro ciro yaptık. Fransa’dan, Türkiye’ye kültür turu ve deniz tatili için 170 bin turist getiriyoruz" diye konuştu. Kapadokya, Doğu Karadeniz ve GAP turlarının en çok talep görmesini beklediklerini aktaran Ali Akyüz, kişiye özel turlar düzenleyeceklerini kaydetti.

Sinop ve Elazığ

Cafe Tur Yurtiçi Kültür Turları Müdürü Güray Ergun da, ilk kez Elazığ, Sinop konaklamalı turların Cafetur tarafından yapılacağını ifade ederek, "Mardin, Elazığ, Sinop ve Karadeniz yaylalarında konaklamalı turlar hazırladık. 23 turumuz var" dedi.


karayel 3 Eylül 2008 17:51

Tesettürlü oteller ’oruç molası’ verdi yerli turiste tatil yüzde 40 ucuzladı

Tesettürlü oteller olarak bilinen alternatif turizm merkezleri, ramazan ayıyla birlikte müşteri ilgisi çok düşünce, kapılarını kapattılar. Normal turizm merkezleri ise, bir yandan yabancı turistle eylül ayını kurtarmaya çalışırken, diğer taraftan yerli turiste yüzde 40’a varan indirim yaptı.

RAMAZAN’ın bu yıl turizm mevsimine rastlaması ve okulların 8 Eylül’de başlayacak olması yerli turistin tatil yaptığı Çeşme, Bodrum gibi tatil yörelerindeki dolulukları düşürürken, yüzde 40 gibi indirimle tatil yapma fırsatı da yarattı. Alternatif turizm merkezleri olarak öne çıkan tesettür otelleri ise, müşteri ilgisinin azlığı üzerine Ramazan ayını kapalı geçirme kararı aldı. Ramazan ayında yerli turisti çekemeyen turizmciler, umudunu bu yıl uzun olması beklenen bayram tatiline bağladı.

Yüzde 40 indirimle tatil

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut, Ramazan ayının turizme etkisinin bölge bölge değiştiğini belirterek, "Normal eylül aylarına göre bu yıl doluluklarda düşüş var. Ama tatilini eylüle bırakanlar da yüzde 40 gibi indirimlerle tatil yapabilecek. Antalya, yurtdışı pazara hitap ettiği için Ramazan’dan çok etkilenmedi. Doluluklar yüzde 70 civarında" dedi.

Ramazan ayından daha çok yerli turistlerin tercih ettiği Kuzey Ege Bölgesi’nin etkilendiğini dile getiren Barut, "Her yıl zaten eylül ayında turizmde bir kırılma yaşanır. Okulların açılması etkiler, bu yıl Ramazan ayı da denk geldi. Türk turizmin asıl sorunu ise okul tatilleri ve bayram tatillerine sıkışması" diye konuştu.

Oruç tutana iftar

Barut, oruç tutup tatil yapmak isteyenler için otellerin gerekli hazırlığı yaptığını da aktararak, isteyenlere iftar ve sahur yemeği çıkarıldığını dile getirdi. Ramazan ayındaki düşüşün tatilciler tarafından fırsata dönüştürülebileceğini de ifade eden Barut, henüz tatile gitmeyenlerin de bu ayı değerlendirerek uygun fiyata tatil yapabileceğini kaydetti.

Tesettür oteller kapalı

Tesettür otelleri de denen alternatif turizm otelleri ise, Ramazan ayında kapılarına kilit vurdu.

Şahh Inn Paradise Otel’in Genel Müdürü Ruhat Ülgen Cengiz, Türkiye’de Ramazan ayında tatil yapma alışkanlığının olmadığını ve bu nedenle bu ay için oteli kapattıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Diğer alternatif turizm otelleri de Ramazan ayını kapalı geçiriyor. Türkiye’de Ramazan ayında tatil yapmak kulağa hoş gelmiyor ama gelecek yıllarda bu alışkanlık edinilebilir. Gelecek yıl Ramazan, ağustos ayına denk gelecek. Bu yıl tatiller temmuz ve ağustos aylarına sıkıştırıldı. Ama gelecek yıl böyle bir şana olmayacak. Biz müşterilerimiz için iftar, sahur yemeği, teravih namazı, mahyalar, animasyonlar düzenliyoruz. Ramazan ayı ev dışında otelde de güzel geçirilebilir."

Çeşme umudunu bayrama bağladı

ÇEŞME Turistik Otelciler Birliği (ÇESTOB) Başkan Yardımcısı Çiğdem Onur, Ramazan nedeniyle bu yıl eylül ayında doluluklarda yüzde 30’luk düşüş yaşandığını belirterek, "Geçen yıl, bu ayda doluluklarımız yüzde 65’lerdeydi, şu anda yüzde 35’lere düştü. Şu anki misafirlerin çoğu da yabancı turist. Ramazan’ın ilk haftası olması ve okulların açılması dolulukları azaltı. Ama bayram tatilinin uzun olması bizi biraz kurtaracak. Çeşme’de beş yıldızda 300 YTL olan iki kişilik geceleme 150 YTL’ye düştü" dedi..

Bodrum, açığı yabancılarla kapatıyor

BODRUM Otelciler Birliği (BODER) Başkanı Halil Özyurt, eylül ayının ilk haftasının okulların açılışana rastlamasının her yıl yerli turistin azalmasına neden olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: "Yerli turistte yüzde 80’lik düşüş var. Yabancılarla bu açığı kapatıyoruz B.ölgede beş yıldızlı otellerdeki geceleme fiyatları 200 YTL’den, 100 YTL’ye kadar düşmüş durumda."

İstanbul’da doluluk yüzde 40’a düştü

İSTANBUL Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, İstanbul’da eylül ayında yüzde 80’lerde olması gereken dolulukların Ramazan ayı nedeniyle yüzde 40’lara düştüğünü belirterek, " Yerli turistlerin gelişi neredeyse tamamen durdu. Bu dönemde yurtdışından gelen turistlere kalıyoruz. Bu yıl Arap turistler de erken gitti " dedi.

Real: Ramazan piyasa daralmasıyla başladı

METRO Group bünyesinde bulunan Real Hipermarketleri’nin Genel Müdürü Kubilay Özerkan, Ramazan ve okul açılışının üstüste gelmesinin tüketicileri ekonomik olarak zorladığını gözlemlediklerini belirterek, "Ramazan’ın ilk iki gününü geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığımızda Real’de yüzde 7-10 arasında bir daralma olduğunu gördük. Bu durgunluğu aşmak için hem Ramazan, hem de kırtasiye ve okul ürünlerinde kampanya ve promosyonlar başlattık" dedi. Ramazan ve okul açılışının, yıllık satışlarının yüzde 10’unu oluşturduğunu ve bu dönemde satışlarında genelde yüzde 25-30 oranında artış yaşandığını belirten Özerkan, "Piyasadaki diğer perakendecilerle görüşüyoruz. Onlar da böyle bir daralmayı yaşadıklarını söylüyor. Bu nedenle biz de fiyatlarımızı geçen yılla aynı düzeye tuttuk" diye konuştu. Tedarikçileriyle önceden anlaşarak ve bazı ürünler yerine ikamelerini koyarak Ramazan ayına özel 6 farklı Ramazan kolisi hazırladıklarını aktaran Özerkan, kolilerin fiyatlarının 9.99-64.90 YTL arasında değiştiğini, Ramazan pidesinin fiyatının ise 0.55 YTL olduğunu belirtti.



Saat: 20:26
Sayfa 1 / 2

©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık