Ozan - Ozan Nedir - Ozan Hakkında ozan isim 1 . Saz çalarak şiirler, deyişler ve destanlar söyleyen halk sanatçısı, saz şairi, âşık: "Oralarda âşıklar, halkı coşturmak için ozanların kopuzlarını çalıyorlar."- O. S. Orhon. 2 . Şiir yazan kimse, şair. |
Halk ozanı veya aşık (Azerice: عاشیق, aşıq; Ermenice: Աշուղ, ashugh; Gürcü: აშუღი, ashughi). Aşıklık ve halk ozanlığı Anadolu'da toplumun öncüsü olmuş bir gelenek, halka mal olmuş bir kültürdür. Yaşamını halkla birlikte idame ettiren ozan, sazıyla sözüyle halkın sesidir. Toplumdaki olumlu ya da olumsuz gelişmeler, ozanın sazına, sözüne ve sesine konu olur. Ozanlarımız toplumun sorunlarını dile getirmek, olup biteni daha erken görme ve gelecek nesillere mesaj verme özellikleriyle de tanınmıştır. Böylece halka mal olmuşlardır. Ozanlık genelinde tabiat sevgisi vardır, halk sevgisi vardır, vatan sevgisi vardır, hak sevgisi vardır. Halkın bağrından kopar ve temsil ettiği toplumun sorunlarını, mesajlarını sazıyla anlatır. Yaşadıkları dönemlerde her halk ozanının farklı bir yeri vardır. Ama tüm halk ozanlarımızın buluştuğu yer, halkın gönlüdür. Tarih boyunca ozanlık ve halk edebiyatı çeşitli dönemlerden geçmiş ve günümüze kadar gelmiştir. Dünya var oldukça ulusların ozanları ve şairleri de olacaktır. Aşıklık, halk ozanlığı geleneği de süreç içinde siyasi ve ekonomik sorunlar yaşasa da Türk kültürünün vazgeçilmez simgelerinden biri olma özelliğini daima korumuş ve korumaktadır. Çağımızda olmasa da yakın geçmişin önemli bir meselesidir. 20. yüzyıl
|
* şiir yazan kimse, şair. |
Ozan - Ozan Nedir - Ozan Hakkında Ozan MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi Oğuz Türklerinin şair-çalgıcılara verdikleri ad. Günümüzde şair karşılığı kullanılmaktadır. Kökü ve türeyişi kesin olarak açıklanamayan ozan sözcüğünün, çeşitli Oğuz boyları arasında "kopuzla türkü söyleyen", "kopuzlarıyla oğuz destanları okuyan" halk şair-çalgıcıları için kullanıldığı bilinmektedir. Ayrıca anlam genişlemesiyle ozanların çaldıkları kopuza ozan denilmiş, bir de ozancı sözcüğü türemiştir. Ozan sözcüğünün Azerî ve Anadolu'da 15. yüzyıldan sonra yerini âşık sözcüğüne bıraktığı, anlam kaymasına uğrayarak "çenesi düşük, geveze, saçmasapan söz söyleyen" kişiler için kullanıldığı görülür. Bu anlama bağlı olarak "ozanlama" (masalımsı), "ozanlamak" (gevezelik etmek), "ozanlık eylemek" (çok konuşmak) gibi sözcük ve deyimler de türetilmiştir. Günümüzde ozansı, ozansılık sözcükleri de şairane ve şairanelik karşılığı kullanılmaktadır. |
OZAN a. (türkç. ozğan'dan). 1. Oğuzlar' ın kopuz eşliğinde destan türkü söyleyen şairlere verdiği ad. (Bk. ansikl. böl.) 2. Eski halk şairlerinin çaldığı saza (kopuz) verilen ad. (Anlamını genişleten sözcük, ozanın kopuzuna ad olmuştur; bu çalgıyı şalana ozancı da denilmiştir.) 3. Çok konuşan, boş sözler söyleyen kimse. (XV. /y.'dan başlayarak divan şairleri, halk şiini hor gördükleri için sözcüğü bu anlamda kullanmışlar, aynı anlam halk dilinde de yayılmıştır.) 4. Şair. (XX. yy. başında lede Korkut to'fab/’ndan alınan sözcük, ilk devrimintn etkisiyle yeniden kullanılmaya başlamıştır.) -ANSİKL. XIII. yy.’da Memluklar’ın askeri alaylarında obanlar yer alıyor, saz eşliğinde eski destanları (Oğuzname) okuyorlardı. Anadolu Selçuklularında orduda ozanlar vardı. Bu gelenek Anadolu beyliklerinde ve OsmanlI devletinin ilk döneminde de sürdü. Murat H'nin sarayında oğuz destanları okuyan ozanlar bulunuyordu. XV. yy.’da yazıya geçirilen Dede Korkut kitabı'ndan ozanların Oğuzlar arasında oba oba dolaştıkları, şölenlere katılarak kopuz çalıp eski destanları söyledikleri, yeni olaylarla ilgili yeni şiirler de düzenledikleri öğrenilmektedir Dede Korkut, ozanların piri olarak tanınır, ozanlar yarı kutsal kişiler sayılırdı. XV. yy.'dan başlayarak Anadolu'da ve Azerbaycan'da yeni koşullarda birçok özellikleri değişen ozanlar âşık diye anılmaya başladılar. Bu yüzyılda ya da biraz daha sonra ozan adıyla tanınan âşıklar da yetişti. Türkmenler arasında ise ozan yerine baksı sözcüğü kullanılmaya başlandı. Kaynak: Büyük Larousse |
Saat: 16:47 |
©2005 - 2024, MsXLabs - MaviKaranlık