Arama

Burnout (Tükenmişlik) Sendromu

Güncelleme: 3 Eylül 2013 Gösterim: 4.966 Cevap: 3
_PaPiLLoN_ - avatarı
_PaPiLLoN_
Ziyaretçi
17 Aralık 2007       Mesaj #1
_PaPiLLoN_ - avatarı
Ziyaretçi
Burnout (Tükenmişlik) Sendromu

Sponsorlu Bağlantılar
'Burnout (tükenmişlik) Sendromu' Son günlerde yeni iş ortamları, yönetimler, yapılan işlerin nitelikleri ve bağımsız çalışabilme durumları, çalışanlarda, özellikle sağlık çalışanları arasında çok yaygındır.

Günümüz iş dünyasında, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte üretim ve verim kalitesinde gözle görülür bir azalma dikkati çekmektedir. 19. yy'da Sanayi Devrimi ile işlevlerinin bir kısmını makinelere devreden insan, şimdi bu içine girdiği girdaptan kendini kurtaramamaktadır. Böyle oluncada insanın iş dünyasında sürekli sorunlarla karşılaşması da kaçınılmaz olacaktır. Son dönemde ise yeni iş ortamları, yönetimler, yapılan işlerin nitelikleri ve özerklik durumları, çalışan insanda, özelliklede sağlık çalışanları arasında 'Burnout (tükenmişlik) Sendromu' denilen bir durumu ortaya çıkarmıştır. Burnout, kısaca kişinin kendisine büyük hedefler koyup daha sonra istediklerini elde edemeyip hayalkırıklığına uğrayarak, yorulduğunu ve enerjisinin tükendiğini hissetmesi olarak açıklanabilir.

Tükenmişlik sendromu duygusal, fiziksel, zihinsel bulgu ve belirtiler içermektedir ;

Duygusal tükenmişlik belirtileri ; Depresif duygulanım, desteksiz, güvensiz hissetme, ümitsizlik, evde gerilim ve tartışma artışı, kızgınlık, sabırsızlık, huzursuzluk gibi negatif duygularda artış, nezaket, saygı ve arkadaşlık gibi pozitif duygularda azalma olarak görülebilir.


Fiziksel tükenmişlik belirtileri ;
Güçsüzlük, kronik yorgunluk, enerji kaybı, yıpranma, hastalıklara karşı daha hassas olma, sık baş ağrıları, bulantı kas krampları, bel ağrısı, uyku bozuklukları gibi değişik sorun ve yakınmaları içerir.
Zihinsel tükenmişlik duyguları ise ; Doyumsuzluk, kendine işine ve genel olarak yaşama karşı negatif tutumlar içerebilir. bunların sonucunda ise işi bırakma, savsaklama gibi davranışlar görülebilir.
Ayrıca tükenmişlik sendromunun oluşmasında etkili olduğu düşünülen 3 durum dikkati çekmektedir :

Rol Çatışmaları : Birbiriyle çakışan sorumluluklar taşıyan insan, öncelikler koyarak sorumluluklarını sıralamak yerine, herşeyi aynı düzeyde iyi yapmaya çalışabilir. Bu durumda yorgun düşer ve sonuç tükenmişilk sendromu olur.
Rol Belirsizliği : Çalışan kendisinde iyi bir kariyer portresi çizmesinin beklendiğini bilir ama kendisine rehberlik ya da model alacağı biri olmadığından bunu nasıl başaracağından emin olamaz. Ve bunun sonucunda da faydalı olacak hiçbirşeyi başaramadığı kanısına kapılabilir.
Aşırı yüklenme : Hiç kimseye hayır diyemeyerek altından kalkabileceğinden çok daha fazla sorumluluk yüklenen kişi sonuç olarak tükenme noktasına dayanabilir.


Tüm bunların dışında çalışma ortamıyla ilgili bazı problemlerde strese ve kişinin kendisini yaptığı işte mutsuz hissetmesine neden olabilir. Bu problemlerden en önemlileri :

· Aşırı iş yükü ve dinlenme zamanının az olması,
· Yöneticilerin yetersizliği, denetim yetersizliği veya her ikisi,
· Yetersiz uzman eğitimi ve yönlendirme,
· Yaptığı işi kontrol etme veya etkileme duygusundan yoksun olma,
· Çalışanlar arasında destek ve sosyal iişkilerin olmaması,
· Aşırı zor ve yoğun iş ortamı, olarak sıralanabilir.


Bornout ile başetmek başlangıçta kişinin kendi çabalarıyla mümkün olabilmektedir. Ancak ilerlemiş ve daha ciddi durumlarda problemi çözümleyebilmek için bir takım yöntemler uygulanmaktadır. Problemi kendi kendine çözmek isteyen kişinin kendisine bir takım sorular sorması gerektiği kabul edilmektedir ;

· Yorgunluk hissiniz ne zaman başladı?
· Bu yorgunluk hissi ne zaman hayatınızda önemli bir yer tutmaya başladı?
· İş arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizde hangi noktadan sonra kişisel hoşgörünüzü kaybettiniz?
· Bulunduğunuz projelerde sorumluluğunuzun ne olduğunu tam olarak biliyor musunuz?


Bu sorulara verilecek cevaplar kişinin kendisini daha iyi hissetmesine, değerlerini ve önceliklerini yeniden yapılandırmasına yardımcı olacaktır. İkinci adım ise, kişinin hayatında bazı değişiklikler yapmasıdır. Kişinin işine karşı cazibesi azaldığında işi veya en azından sorumlulukları değiştirmek yararlı olacaktır. Belkide bu zamanda işe bir süre ara vermek en iyisi olacaktır.

Tükenmişlik sendromu ile başedebilmek için, bu tarz kişisel önlemler dışında daha ciddi yöntemler de bulunmaktadır. Bu yöntemlerin uygulama alanları bireysel olarak çalışanlar, çalışma grupları ve işverenler olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Bu sendrom ile başedebilmek adına strateji belirleme, planlama ve uygulama daha çok işveren ya da çalışma koşullarını belirleyenlerin kararlarına bağlıdır.


Bireysel ve Grup Olarak Çalışanlar
Tükenmişlik sendromu ile başetme yöntemleri oluşturmak ve bunları yaşama geçirebilmek için bireysel kontrol olanakları çok önemlidir. İş ortamlarını kontrol etme olasılığının az olduğu yerlerde bireysel baş etme yöntemleri öncelik kazanmaktadır. Tükenmişlik sendromunu önlemek veya iyileştirmek için takım çalışması oluşturmakta başka bir yararlı yöntemdir. İşyerinde sosyal destek amaçlı gruplar kurmak ve toplantılar düzenlemek benzer koşullar altında çalışanların iş ortamlarının zorlukları ve stresle baş etme yöntemleri hakkında karşılıklı fikir alıp vermelerini sağlamak için uygun bir ortam olabilir. Eğitim içerikli uygulamalar bireysel başetme yöntemlerini geliştirmek amacı ile oluşturulmuş teknikler içermektedir. Stresi ve tükenmişliği kanalize etmek sıklıkla kas gevşetici egzersizler ile olanaklıdır.

Organizasyon Teknikleri
Bireysel kontrol teknikleri ile sorunun aşılamadığı durumlarda organizasyon teknikleri kullanılmaktadır. Bu teknikler 3 temel ögeden oluşmaktadır :

1.İşin Modifikasyonu: Aşırı yüklenme, boş oturma, belirsizlik veya çatışmadan kaynaklanan stresin azaltılmasında en basit ve en etkili yöntemdir. Aynı zamanda iş ve çalışan arasında uyumun sağlanmasına yardımcı olur. Bireysel iş stresini azaltmak için işin yeniden yapılanmasına yönelik yöntemler :

· Zor işleri eşit olarak dağıtarak yükün aynı kişiler üzerinde birikmesini önlemek,
· Zor işlerin dönüşümlü olarak yapılmasını sağlamak,
· Gün içerisinde iş harici aktiviteler için zaman ayarlamak
· Çalışanlara yeni programlar oluşturması için imkan tanımak.


2.Danışmanlık Hizmetleri: Bu yöntem ile danışmanların öneri ve eleştirilere daha açık olması sağlanırken, çalışanların fikirlerine de önem verilmiş olur. Düzenli aralıklarla geribildirim almak için anket düzenlemek yararlıdır.

3.Organizasyon olarak sorun çözme: Kalite gelişim programlarının bir amacı da iş ortamının doğru değerlendirilmesini, sorunların ilk ortaya çıkış anında ele alınmasını sağlayacak kalıcı bir mekanizmanın oluşturulmasını sağlamaktır. Çalışanlara sorun çözmeye yönelik toplantıların düzenlenmesi kimlik belirsizliğini ve iletişimsizlikten kaynaklanan çatışmaları engelleyebilir

Cüneyt KAYHAN

pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
15 Mayıs 2011       Mesaj #2
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Tükenmişlik sendromunun nedenleri ve alınabilecek önlemler

Sponsorlu Bağlantılar
Sürekli yorgunluk hissi, hızlı enerji tükenmesi sonucu ani halsizlik, yorucu ve yoğun çalışma temposu, nedensiz huzursuzluk hissi ve hızlı duygu değişimi gibi belirtileri olan tükenmişlik sendromunun nedenleri ve tükenmişlik sendromundan korunmak için yapılması gerekenleri bu yazımızda bulacaksınız.
Kendinizi sürekli yorgun mu hissediyorsunuz? Enerjinizin hızla tükendiğini, ancak yerine aynı hızla koyamadığınızı mı fark ettiniz? Önünüzü göremeyecek kadar yoğun mu çalışıyorsunuz? Belli bir nedeni olmaksızın kendinizi huzursuz mu hissediyorsunuz? Üzerinizdeki baskılar nedeniyle duygularınızda hızlı değişmeler oluyor mu? Hiçbir şey yapamayacak kadar isteksiz ve halsiz misiniz?
İş yerinizde etrafınıza bir bakın. Bazı çalışanlar daha coşkuyla çalışırken diğerlerinin pili bitmiş gibi mi? Ya siz… Stres ve yoğun çalışma temposunun etkilerini eskiye oranla daha fazla hissediyor musunuz? Yatağa yapıştığınızı, işe gitmemek için bahaneler bulmaya çalıştığınızı fark ediyor musunuz? İş yaşamıyla ilgili eski coşkunuzu yitirdiğinizi, işe giderken yol boyunca geri geri gittiğini hissediyor musunuz? Yoğun baş ağrıları çekiyor musunuz?

Bu soruların hepsine ya da çoğuna evet diyorsanız;
- İş temponuzu düşürmeyi deneyin
- İş saatleri içinde kısa ancak sık aralıklı molalar vermeye çalışın
- Yemek ve uyku saatlerinizi düzene koyun
- Tatile gitmeye gayret edin
Bunları denemenize rağmen sıkıntılarınız değişmiyor ve hatta artıyorsa “ tükenmişlik sendromu” yaşıyorsunuz demektir.
Tükenmişlik sendromu oldukça yaygın görülen bir durumdur. Çalışan kişilerin %80’i iş yaşamlarının bir noktasında tükenmişlik sendromuna yakalanabilmekte. Ancak bu durum birdenbire gelişen bir durum değil, yavaş yavaş gelişiyor, bazı faktörlerle besleniyor. Ortaya çıktıktan sonra da kişinin ruhsal dengesini bozuyor, iş- aile- sosyal yaşantıda önemli gedikler açılmasına neden olabiliyor.
Tükenmişlik sendromu basit bir yorgunlukla açıklanamaz. Yorgunluk iyi bir uyku ve dinlenme ile düzelebilir. Ancak tükenmişlik sendromunu yaşayan kişiler kendilerini uyuyamayacak kadar yorgun- huzursuz hissedebilirler.

Tükenmişlik sendromunun belirtileri

- Duygusal açıdan tükendiklerini, hiç kimseye verecekleri bir şey kalmadığını hissederler
- Kendilerini ve yaptıkları işi hep olumsuz kelimelerle tanımlarlar
- Hiç kimsenin onları takdir etmediğini, beğenmediğini düşünür, ancak kendilerini de beğenmezler
- Aşırı heyecanlı, huzursuz, gergindirler
- Kendilerini mutsuz- umutsuz hissederler
- Aşırı öfkelidirler, tepkileri abartılıdır
- Her şeyin daha da kötüye gideceğini zannederler
- Dikkatlerini toplamakta güçlük çekerler, düşünme hızları yavaşlamıştır
- Karar vermekte- inisiyatif kullanmakta zorluk çekerler
- Nesnelliklerini kaybetmişlerdir
- Değişimlere karşı tepki duyarlar, engel olmaya çalışırlar
- Fiziksel olarak ta enerji kaybı yaşarlar
- Mide- barsak şikayetleri, baş ağrıları sık olarak gözlenir
- İştahsızlıktan yakınırlar. Bazen de kendilerini yemeye verirler
- Çok yorgun olmalarına rağmen geç saatlere kadar uyuyamazla, sabah çok zorlukla uyanırlar ve uyandıklarında halen yorgundurlar
- Hem iş, hem sosyal hem de aile yaşantılarında ilişkileri bozulmuştur. Özellikle yakın ilişkilerde ciddi sorunlar yaşarlar
- İş ortamındaki müşterilerle çatışmalara girmeye başlarlar
- Giderek değersizleştiklerini, artık işe yaramaz hal geldiklerini düşünürler
- Cinsel ilgilerinde belirgin bir azalma olmuştur
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
7 Haziran 2013       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Tükenmişlik (Burn Out) Sendromu
MsXLabs.org

Psikoterapist Dr. Alper Hasanoğlu yanıtlıyor.

Nedir bu tükenmişlik sendromu?
Psikiyatri literatüründe “Burn out Sendromu” olarak bilinen bir durum. Aşırı yük altında olan insanlarda görülür.

Aşırı tatmin olmayla mı alakalı?
Önemli sorumluluklar yüklenmiş, önemli kararlar almak zorunda olan insanlarda daha çok görülür. Kriz durumlarında daha çok ortaya çıkar, çünkü bu dönemlerde alınmak zorunda kalınan kararlar daha yüksek riskler içerir.

Daha çok rastlandığı bir dönem oldu mu mesela?

Örneğin bankacılık krizi sırasında Avrupa’da birçok bankacıda görülmüştü. Avrupa’da yalnızca Burn out Sendromunu tedavi etmede özelleşmiş klinikler bile açıldı.

Yeni nesil bir rahatsızlık mı? Yoksa anneannelerimizde de gizli gizli var mıydı?

İnsanlık tarihi kadar eskidir aslında ama “Burn out” olarak adlandırılmaya başlanması pek eski değil. Çünkü esas olarak depresyona benzer. Ayırım yapmaya başlanması tedavi konusunda belli değişikliklere gitmek içindi.

Nasıl kişilik yapıları “tükenmeye” daha meyilli?

Sorumluluk duygusu yüksek, duyarlı, güvenilir insanlarda daha çok görülüyor. Daha çok yönetici hastalığı diyebiliriz.

TÜKENEN KİŞİ HİÇBİR ŞEYDEN ZEVK ALAMAZ

İnsan kendini nasıl hisseder bu sendromun ortasında?
Belirtileri depresyon belirtileri gibidir. Ön planda yapılan işin bir türlü kafadan çıkarılamaması vardır. Kişi, işten çıktıktan sonra da durmaksızın işle ilgili sorunları düşünerek ve olumsuz senaryolar kurarak kendini sıkıntılı, huzursuz hisseder. Gittikçe başka işlerle uğraşmaktan elini eteğini çeker, hiçbir şeyden zevk almamaya başlar. Hayat anlamsız gelmeye başlar. Uyku sorunları baş gösterir. Uykuya dalmak güçleşir; gece uyku sık sık bölünür. Sabaha karşı gergin bir şekilde uyanmak ve işle ilgili sorunları düşünmek sebebiyle tekrar uykuya dalamamak tipiktir.

Herhalde çok sinirli de oluyorlardır?
Evet, kişi sinirlidir. Toleransı düşmüştür. Konsantrasyon bozukluğu vardır. İştah kesilebilir ya da aşırı artar.

DİNLENMEKLE ÇÖZÜLMEZ


Dinlenmekle geçer mi?
Dinlenmekle çözülmez. Çünkü kişi dinlenmeyi beceremeyen bir konumdadır artık. Yalnızca işini ve sorumluluklarını düşünüyordur. Dinlenmek aksine suçluluk duygusunu artıran olumsuz bir etki yaratabilir.

Bu kişilik yapısı profesyonel yardıma açık mı?

Hayır, sorumluluk duyguları yüksek olduğu için bu sorunu da kendilerinin çözmesi gerektiğini düşünürler. Profesyonel yardım almak zor gelir. Yardım alınması gereken bir durumda olduklarını uzun süre fark edemeyebilirler.

Meryem Uzerli’nin diziyi orta yerinde bırakıp Berlin’de bir kliniğe yatıp telefonlarını açmaması ne kadar kabul edilebilir? O, bu sorunla size gelseydi, "Her şeyi bırak Berlin'e git" mi derdiniz?

Tanımadığım bir kişi hakkında konuşmam etik olarak doğru olmaz. Ama bana Burn out’la başvuran bir danışanı ilk evrede kendi yöneticileriyle ve iş arkadaşlarıyla yaşadığı sorunu paylaşmaya ve iş içinde ortak bir çözüm bulunabilmesi için konuşmaya teşvik ederim. Gerekirse kendim de mediatör olarak diğer çalışanlarla, yöneticilerle görüşüp işe zarar vermeden yeni bir iş bölümü yapılabilmesine ve organizasyonun yeniden düzenlenmesine destek olmayı teklif ederim. Yatarak tedavi olması gereken kişiler olabilir. Bu durumda hastayı, klinikten çıktıktan sonra işlerin daha da içinden çıkılmaz bir hal almasını önlemeye çalıştıktan sonra kliniğe yatırırım.

HASTALIKLARIN UTANILACAK BİR TARAFI YOKTUR
Britney Spears de tükenmişlik sendromuna girmişti… Saba Tümer de “Bende de vardı, kimseye söyleyemedim” dedi. Bu utanılacak bir şey mi?
Psikolojik sıkıntılardan utanmak genel bir sorundur. Biz buna “self-stigmatizasyon” yani kişinin kendini etiketlemesi diyoruz. Hiçbir hastalığın utanılacak bir tarafı yoktur. Ama “Burn out” gibi durumlarda insanlar bunun ruhsal bir sorun olarak da değil de, kişiliklerinin bir zaafı, zayıflığı gibi algılayabiliyorlar. O zaman da utanma devreye giriyor. Psikiyatrın terapideki en önemli görevlerinden biri de bunun utanılacak bir durum olmadığını kişiye gösterebilmektir zaten.

NE KADAR KAZANIP, NASIL YAŞADIĞINLA İLGİSİ YOK
Bazı insanlar, bir sanatçının bu hastalığa kapılmasını “şımarıklık” olarak görüyor. “O kadar güzel yaşayıp, çok para kazanıyorsun. Üstüne bir de memnun olmayıp hastalanıyorsun” diye bakıyorlar. Bu sözlerin haklı bir tarafı var mı?

Kesinlikle yok. Sanatçılar da insan ve bütün insanlar gibi ruhsal sıkıntılar yaşarlar. Ruhsal sıkıntılar yalnızca sosyal olaylarla değil, doğuştan getirdiğimiz biyolojik yatkınlık ve esas olarak çocuklukta yaşananlar sonucu ortaya çıkar. Yani ne kadar para kazanıldığıyla çok ilgisi yok…

Tükenmişlik sendromunda intihar riski var mı?
İntihar riski çok ilerlemiş durumlarda olabilir. Ama zaten bu durumda esas olarak ağır bir depresyondan bahsediyoruz demektir. Kesinlikle yoğun bir psikiyatrik tedavi gerektiren bir durumdur intihar riski varsa. Psikoterapi tek başına yeterli olmaz.


Bachata - avatarı
Bachata
Ziyaretçi
3 Eylül 2013       Mesaj #4
Bachata - avatarı
Ziyaretçi
Tükenmişlik Sendromunu tanıyalım

Bu sendrom, çalışanlar arasında görülen yorgunluk, hayal kırıklığı ve işi bırakma ile karakterize bir durumu tanımlamak için ortaya atılmıştır. Bugün bunlara dayanarak tükenmişlik sendromunun çalışanlar arasında büyük bir sorun olduğu bilinmektedir. Yapılan çalışmalar tükenmenin iş kaybından aile içi ilişki sorunlarına, psikosomatik hastalıklardan alkol-madde-sigara kullanımına ve hatta uykusuzluk, depresyon gibi ruhsal hastalıklara kadar uzanan çok çeşitli ciddi sonuçları olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, tükenme kavramı farklı iş alanlarında daha sıklıkla ele alınmaktadır.

Burn-Out Sendromu sizi nasıl etkiler

Tükenmişliğin majör özellikleri enerji kaybı, motivasyon eksikliği, diğerlerine karşı negatif tutum ve aktif olarak diğerlerinden geri çekilmeyi içerir. Tükenmişlik duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişisel başarı boyutları ile incelenir. Duygusal tükenme, kişinin yaptığı iş nedeniyle duygusal olarak kendini aşırı yüklenmiş, tükenmiş hissetmesidir ve tükenmişliğin en önemli belirleyicisidir. Duyarsızlaşma, kişinin hizmet verdiklerine karşı –bu kişilerin birer birey olduklarını dikkate almaksızın- duygudan yoksun biçimde tutum ve davranışlar sergilemesidir. Kişiye nesnel olarak eğilimi yansıtır. Kişisel başarı eksikliği ise, sorunun başarı ile üstesinden gelememe ve kendini yetersiz görme olarak tanımlanır. Kişinin işe karşı motivasyonu düşmüştür, kontrol eksikliği ve çaresizlik hisseder. Bireyde tükenme, duygusal tükenme ile duyarsızlaşmanın artması, kişisel başarının ve başarı duygusunun azalması ile ortaya çıkmaktadır.

Tükenme dört evre ile tanımlanmıştır. Bu evrelendirme tükenmeyi anlamayı kolaylaştıran bir bakış acısı sağlamaktadır. Ancak aslında tükenme kişinin bir evreden diğerine geçtiği kesikli bir süreç değil, sürekli bir olgudur


I. Evre: Şevk ve Coşku Evresi:

Bu evrede yüksek bir umutluluk, enerjide artma ve gerçekçi olmayan boyutlara varan mesleki beklentiler sergilenmektedir. Kişi için mesleği her şeyin önündedir, uykusuzluğa, gergin çalışma ortamlarına, kendine ve yaşamın diğer yönlerine zamanını ve enerjisini ayıramayışına karşı ustun bir uyum sağlama çabasındadır.

II. Evre: Durağanlaşma Evresi:

Bu evrede artık istek ve umutlulukta bir azalma olur. Mesleğini uygularken karşılaştığı güçlüklerden, daha önce umursamadığı ya da yadsıdığı bazı noktalardan giderek rahatsız olmaya başlamıştır. Sorgulanmaya başlanan “işten başka bir şey yapmıyor olmak”tır. Zira, mesleği kuramsal ve pratik tüm yönleri ile kişinin varoluşunu tamamen dolduramamıştır.

III. Evre: Engellenme Evresi:

Başka insanlara yardım ve hizmet etmek için çalışmaya başlamış olan kişi, insanları, sistemi, olumsuz çalışma koşullarını değiştirmenin ne kadar zor olduğunu anlar. Yoğun bir engellenmişlik duygusu yaşar. Bu noktada 3 yoldan biri seçilmektedir.

Bunlar; adaptif savunma ve başa çıkma stratejilerini harekete geçirme, maladaptif savunmalar ve başa çıkma stratejileri ile tükenmişliği ilerletme, durumdan kendini çekme veya kaçınmadır.


IV. Evre: Umursamazlık Evresi (Apati):

Bu evrede, çok derin duygusal kopma ya da kısırlaşma, derin bir inançsızlık ve umutsuzluk gözlenmektedir. Mesleğini ekonomik ve sosyal güvence için sürdürmekte, ondan zevk almamaktadır. Böyle bir durumda iş yaşamı kişi için bir doyum ve kendini gerçekleştirme alanı olmaktan çok uzak, kişiye ancak sıkıntı ve mutsuzluk veren bir alan olacaktır.

Bireyde tükenme durumunda ortaya çıkabilecek başlıca belirtiler şunlardır.

Psikofizyolojik belirtiler:

Yorgunluk ve bitkinlik hissi, enerji kaybı, kronik soğuk algınlığı, sık baş ağrıları ve uyku bozuklukları, gastrointestinal bozukluklar ve kilo kaybı, solunum güçlüğü, psikosomatik hastalıklar, koroner kalp rahatsızlığı sıklığında artma.

Psikolojik belirtiler:

Duygusal bitkinlik, kronik bir sinirlilik hali, çabuk öfkelenme, zaman zaman bilişsel becerilerde güçlükler yaşama, hayal kırıklığı, çökkün duygu durum, anksiyete, huzursuzluk, sabırsızlık, benlik saygısında düşme, değersizlik, eleştiriye aşırı duyarlılık, karar vermekte yetersizlik, apati, boşluk ve anlamsızlık hissi, ümitsizlik.

Davranışsal belirtiler:

Hatalar yapma, bazı şeyleri erteleme ya da sürüncemede bırakma, işe geç gelme, izinsiz olarak ya da hastalık nedeni ile işe gelmeme, işi bırakma eğilimi, hizmetin niteliğinde bozulma, işte ve iş dışındaki ilişkilerde bozulma, kaza ve yaralanmalarda artış, meslektaşlara ve hizmet verilen kişilere, mesleğe vb. karşı alaycı bir tavır sergileme, işle ilgilenmek yerine başka şeylerle vakit geçirme, kuruma ilginin kaybı.

Nedenleri

Ülkemizde ve dünyada bu konuda yapılan araştırmalara bakıldığında, ilk deneysel çalışmalar yalnız direkt kişilikle ilgili olduğu yönündeyken, son yıllarda yapılan çalışmalar genelde organizasyonel faktörlerin neden olduğu tükenmişlik üzerine odaklanmaktadır. Bu konuda diğer bir görüş de hem organizasyonel ve hem de kişisel problemlerin tükenmişliğe neden olduğu ve tükenmişliğin çok boyutlu kompleks bir fenomen olduğu yönündedir.

Tükenmişlik sendromu, şaşırtıcı bir şekilde, işine yeni başladığında çok daha heyecanlı ve istekli olan çalışanlarda daha fazla görülür. Bu durum, uzmanlar tarafından bu kişilerin ilk heyecanlarıyla çok fazla enerji harcayarak kısa zamanda tükendiklerine bağlanır. Tükenmişlik sendromunun oluşmasında oldukça etkili 3 durum dikkati çeker:


Rol Çatışması:

Birbiriyle çakışan sorumluluklar taşıyan insan, öncelikler koyarak sorumluluklarını sıralamak yerine, her şeyi aynı düzeyde iyi yapmaya çalışabilir. Bu durumda yorgun düşer ve sonuç tükenmişlik sendromu olabilir.

Rol Belirsizliği:

Çalışan kendisinden iyi bir kariyer portresi çizmesinin beklendiğini bilir; ama kendisine rehberlik ya da model alacağı biri olmadığından bunu nasıl başaracağından emin olamaz. Dolayısıyla faydalı olacak hiçbir şeyi başaramadığı kanısına kapılabilir.

Aşırı Yüklenme:

Hiç kimseye hayır diyemeyerek altından kalkabileceğinden çok daha fazla sorumluluk yüklenen kişi sonuç olarak tükenme noktasına dayanabilir.

Bunların dışında çalışma ortamıyla ilgili bazı problemler de strese ve kişinin kendisini yaptığı işte mutsuz hissetmesine sebep olabilir.


Bu problemlerden başlıcaları:

1. Aşırı iş yükü ve dinlenme zamanlarının az olması,

2. Müşterilerin gereksinimlerinin finanssal, bürokratik ve idari nedenlerden dolayı karşılanamaması,

3. Önderlerin yetersizliği, denetim yetersizliği ya da her ikisi,

4. Yetersiz uzman eğitimi ve yönlendirme,

5. Yaptığı işi kontrol etme ya da etkileme duygusundan yoksun olma,

6. Çalışanlar arasında destek ve sosyal ilişkilerin olmaması,

7. Aşırı zor ve yoğun iş ortamı, olarak sıralanabilir.


Tükenmişlik sendromunu ortaya çıkış nedeni tek başına iş yerindeki koşullar değildir. İş yeri koşulları kadar çalışanlara ait özellikler de tükenmişlik sendromunun ortaya çıkmasını etkilemektedir.Tükenmişlik sendromu,kendisinden, yaşamdan ve diğer insanlardan beklentileri yüksek olan insanları önemseyen, onların beklentilerini gereksinimlerini karşılamaya çalışan insanlara değer veren işini en iyi biçimde yapmaya çalışan yaşamda yüksek hedefleri ve yüksek idealleri olan yaptığı işe gelir getiren bir etkinlik olması yanında başka anlamlar da yükleyen yaşadığı her sorunda kendini suçlamaya ve kendini olumsuz değerlendirmeye eğilimli yetersizlik duygularına sahip kolayca moral bozukluğu yaşayan kişilerde daha çok görülmektedir. Ayrıca kişinin iş yaşamı, aile yaşamı ve sosyal yaşam gibi birden çok alanda stres yaşatan olayla karşı karşıya kalması ve stres yaşamaya yatkın bir kişilik yapısına sahip olması da tükenmişlik sendromunun ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır.

Başa çıkma

Genellikle bireysel, kurumsal ve hatta sistemden kaynaklanan etmenlerin bir arada rol oynaması ile ortaya çıkan tükenmişlik, bir sendrom ve sistem sorunu olarak ele alınmalıdır. Etkili müdahale, hem bireysel hem de örgütsel zeminde olmalıdır. En önemlisi baştan ortaya çıkarıcı etmenlerin giderilmesi, bu olmuyorsa erken donemde tanınarak hızla müdahale edilmesidir. Tükenmeyi önlemek ve onunla başa çıkmak için yapılabilecekler organizasyonel ve bireysel düzeyde ele alınmıştır.


Benzer Konular

26 Mart 2013 / Pollyanna Tıp Bilimleri
28 Mart 2009 / HipHopRocK Tıp Bilimleri
4 Mayıs 2008 / Pollyanna Tıp Bilimleri
3 Ağustos 2008 / GusinapsE Tıp Bilimleri
28 Ekim 2008 / Gabriella Taslak Konular